ANKARA (İHA) - DEP eski Milletvekilleri Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak'ın 3. kez yargılanmalarına devam edildi.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına, sanıklardan Sadak ile sanık avukatları Yusuf Alataş ve Mehmet Nuri Özmen katıldı. Duruşmada esas hakkında savunma yapan avukat Alataş, 60 sayfadan oluşan savunma dilekçesini mahkemeye sundu. Alataş'ın savunmasında daha önce tanık olarak dinlenen Sedat Bucak aleyhinde sözler söylemesine Mahkeme Başkanı Orhan Karadeniz müdahale ederek, savunmanın başkalarına hakaret edilerek yapılamayacağı yönünde ikazda bulundu. Bucak'ın tarafsız bir tanık olmadığını savunan Alataş, davanın esasına etki eden kasetlerin çoğunluğunun imha edildiğini söyledi. Alataş, "Bizim Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduğumuz bilindiği halde bunların imha edilmemesi gerekirdi. İmha edilen deliller, tarafsız tanıkların beyanlarına göre müvekkillerimin müsnet suçu işledikleri kesin bir şekilde kanıtlanmamıştır. Bu durumda müvekkilerimin beraatine karar verilsin" dedi.
Avukat Özmen ise esas hakkında yaptığı savunmada, daha önce hükme esas olan kasetlerin imha edildiğini, Yargıtay kararında kasetlerin çözümünün istendiğini kaydetti.
Kasetlerin imha edilmesinin müvekkillerinin hukuki durumunda değişiklik yaptığını, müsnet suçu işlediklerini şüpheli hale getirdiğini belirten Özmen şunları söyledi:
"Evrensel hukuk kurallarına göre şüpheden sanık faydalanır. Bu olgu göz önünde tutulduğunda müvekkilerimin beraatine karar verilmesi gerekir. İddia makamı sanıkların hem lehine hem de aleyhine olan delilleri toplayıp mütalaasını buna göre vermesi gerekir. İddia makamı yeni dinlenen tanık beyanları ve imha edilen kasetlerin hukuki değerlendirmesini yapmadan müvekkillerimin mahkumiyetini istemiştir. Bu düşünce hukuk kurallarına ters düşmektedir. Müvekkilerimin müsnet suçu işledikleri şüphede kalmıştır. Bu nedenle müvekkilerimin beraatine karar verilsin."
Duruşmada esas hakkında savunmasını yapan sanık Selim Sadak ise avukatlarının yaptığı savunmaya aynen katıldığını belirtti. Örgütsel bir faaliyette bulunmadığını söyleyen Sadak, "Daha önceden temin edilmiş tanıkların beyanlarına göre hakkımda dava açılarak mahkum oldum. Doğru dürüst savunmam bile alınmamıştır. Benim müsnet suçla uzaktan yakından alakam yoktur. Suçsuzum, beraatime karar verilsin" dedi.
Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit ise gecen celse esas hakkında mütalaasını verdiğini hatırlatarak, yapılan esas hakkındaki savunmalar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin ve Yargıtay'ın yargılamanın iadesine ilişkin kararları çerçevesinde hiçbir eksikliğe mahal verilmeden ve savunma hakkının kısıtlanmaması bakımından savunma tanıklarının tamamının dinlenmesini istedi. Bunun üzerine söz alan avukat Alataş, iddia makamının görüşüne katılmadıklarını belirterek, "Her ne kadar tanıklarımızın bir kısmının dinlenmemiş olmasını noksanlık olarak belirtmiş isek de bu davanın esasına büyük etkisi olacağını sanmıyorum. Bu nedenle göstermiş olduğumuz tanıkların dinlenmesinden feragat ediyoruz" diye konuştu.
Avukat Özmen de bir kısım tanıkların adreslerinin tespit edilemediğini, bu nedenle bu tanıkların dinlenmesinden vazgeçilmesini istedi. Mahkeme Başkanı Karadeniz, dosyanın heyetçe incelenmesine karar verildiğini, Cumhuriyet Savcısı'nın talebiyle ilgili ise gelecek celse karar verileceğini belirterek, duruşmanın ertelendiğini bildirdi. Geçen celse esas hakkında mütalaasını veren Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, Zana, Doğan, Dicle ve Sadak hakkında 1994 yılında terör örgütü üyeliği suçundan verilen cezanın lehe olan yeni TCK'ya göre uyarlanıp tasdikini talep etmişti.