DEP eski milletvekillerinin yargılanmasına devam
ANKARA (İHA) - DEP eski Milletvekilleri Leyla Zana, Orhan Doğan, Hatip Dicle ve Selim Sadak'ın 3. kez yargılanmalarına bugün devam edildi.
Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, esas hakkındaki görüşünde Zana, Doğan, Dicle ve Sadak hakkında 1994 yılında terör örgütü üyeliği suçundan verilen cezanın lehe olan yeni TCK'ya göre uyarlanıp tasdikini talep etti.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın bugünkü duruşmasına Zana, Doğan, Dicle ve Sadak katılmazken, avukatları Yusuf Alataş ve Nuri Özmen hazır bulundu. Duruşmada Cumhuriyet Savcısı Mustafa Kelkit, soruşturmanın genişletilmesi talebinin bulunmadığını belirterek, esas hakkındaki mütalaasını bildireceğini söyledi. Savcı Kelkit, esas hakkındaki mütalaasında Zana, Doğan, Dicle ve Sadak hakkında 1994 yılında Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iddianame hazırlandığını ve eski milletvekilleri hakkında, "devletin hakimiyeti altında bulunan topraklardan bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya yönelik eylemlerde bulunmak" suçundan Türk Ceza Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca cezalandırılması istemiyle dava açıldığını ve yapılan yargılama sonucunda dört sanığın suç vasfında değişiklik yapılarak, sanıklar hakkında örgüt üyesi olma ve Terörle Mücadele Yasası'nın 31. ve 33. maddeleri uyarınca 15'er yıl ağır hapis cezasına çarptırıldığını ve ömür boyu kamu hizmetinden mahrumiyet cezası verildiğini belirtti.
Bu hükmün daha sonra Yargıtay 9. Ceza Dairesi tarafından onandığını kaydeden Savcı Kelkit, sanıklar hakkında hüküm kesinleştikten sonra eski milletvekillerinin 17 Ocak 1996 tarihinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne başvurduğu, yapılan başvuru sonucunda AİHM'nin ise Ankara Devlet Güvenlik Mahkemesi'nin bağımsız ve tarafsız olmadığı gerekçesiyle Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 6. maddesinin ihlal edildiğine dair hüküm verdiğini söyledi.
AİHM'nin kararı üzerine, eski milletvekillerinin 7 Haziran 2002 tarihinde Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi'ne yargılanmanın yenilenmesi için başvurduğu, mahkemenin ise bu itirazı reddettiğini belirten Savcı Kelkit, red kararına yapılan itirazın da Ankara 2 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından tekrar reddedildiğini ve bu kararın kesinleştiğini ifade etti. Savcı Kelkit, 23 Ocak 2003 tarihinde yasa değişikliği yapıldığını, AİHM'nin verdiği karar doğrultusunda yeniden yargılanma yapılacağını ve bu yasa kapsamında hükümlü milletvekillerinin 4 Şubat 2003 tarihinde yargılanmanın yenilenmesi talebinde bulunduğunu belirtti. Bu talebin Ankara 1 No'lu Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından oy çokluğu ile kabul edildiğini ve yapılan ikinci yargılamada Zana, Doğan, Dicle ve Sadak hakkında eski hükmün tasdikine karar verildiğini kaydetti. Kararın temyiz edildiğini belirten Kelkit, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde yapılan inceleme sonucunda 7 maddelik gerekçelerle kararın bozulduğunu belirtti.
Savcı Kelkit, Yargıtay'ın bozma ilamı doğrultusunda Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada Yargıtay'ın bozma ilamı doğrultusunda eksikliklerin giderilmesi mümkün olanların giderildiğini, müsadere gibi nedenlerle yerine getirilmesi gereken eksikliklerin yerine getirilmediğini, savunmanının ısrarlı talepleri doğrultusunda dinlenilmesi gereken bazı savunma tanıklarının dinlenemediğini kaydetti. Savcı Kelkit, dava dosyası ile ilgili belge, bilgi, tutanaklar, raporlar ve tanık beyanları dikkate alınarak, değerlendirildiğinde, Zana, Doğan, Dicle ve Sadak hakkında 8 Aralık 1994 tarihinde 765 Sayılı terör örgütü üyeliği suçunu düzenleyen TCK'nın 168/2, 31, 33 ve 3713 Sayılı Terörle Mücadele Yasası'nın 5. maddesinde hükmolunan 15 yıllık cezanın lehe hükümler içeren 5237 Sayılı yeni TCK'nın yine Silahlı terör örgütü üyeliği suçunu içeren 314/2, 53 ve 3713 Sayılı TEM Yasası'nın 5. maddeleri gereğince uyarlanmasını talep etti. Duruşma, eski milletvekillerini ve avukatlarını esas hakkındaki savunmalarını yapmaları için ertelendi. Yeni TCK örgüt üyeliği suçu 5-10 yıl mahkumiyet olarak düzenlendi. Daha önceki yargılamada Zana, Doğan, Dicle ve Sadak eski TCK'ya göre, yine örgüt üyeliğinden 15'er yıl hapis cezasına çarptırılmıştı.
