DEP'lilerden TİSK'e ziyaret
ANKARA (İHA) - DEP eski milletvekilleri, Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) Başkanı Refik Baydur'u ziyaret etti.
Ziyarette Baydur, DEP eski milletvekillerine nasihatta bulunarak, "Geçmişteki hatalarınızı yenilemeyin, dini ve etnik kökeni siyasete alet etmeyin" dedi. DEP eski milletvekilleri Leyla Zana, Orhan Doğan ve Hatip Dicle, TİSK Genel Başkanı Refik Baydur'u ziyaret etti. Sendika Genel Merkezi'nde gerçekleşen ziyarete Selim Sadak katılmadı. Ziyarette konuşan Baydur, Türkiye Cumhuriyeti'nin demokratik, parlamenter ve hür bir devlet olduğunu söyledi. Her etnik topluluğun ana diliyle konuşabileceğini ve yayın yapacağını kaydeden Baydur, ancak Türkiye'nin resmi dilinin Türkçe olduğunu söyledi. Hiçbir siyasetçinin terörle devlet arasında bulunamayacağını ifade eden Baydur, Zana ve arkadaşlarına nasihatte bulundu. Baydur, Zana ve arkadaşlarından geçmişte yaptıkları hataları yenilememelerini, dini veya etnik kökeni siyasete alet etmemelerini, PKK ve onu takip eden terör örgütlerine karşı olmalarını, Türk bayrağına, Türkiye Cumhuriyeti'ne, Atatürk ilkelerine sadık olmalarını, bölücülüğe karşı olmalarını istedi. Baydur, doğru yolda yürüyen her siyasi kurum ve kuruluşa, sivil toplum örgütüne kucak açmaya ve yardımcı olmaya hazır olduklarını belirtti. Bir doğulu Türk vatandaşı olarak doğunun öncelikle eğitime, yatırıma, istihdama, sağlığa, nüfus kontrolüne ve ekip biçeceği araziye acil ihtiyacı olduğunu kaydeden Baydur, Zana ve arkadaşlarına da bu konuda çağrıda bulundu. Baydur, "Gelin devletimizle bu dertlere çare arayalım" dedi. Türkiye'nin güçlü bir devlet ve vatanına bağlı insanların yaşadığı bir ülke olduğunun altını çizen Baydur, "Bu ülkede demokrasi bizlerin yaratacağı bir fazilet rejimidir. Gelin buna sahip olalım" dedi. Konuşmanın ardından bir gazeteci, Zana ve arkadaşlarına 'yapılan son iki ziyarete Selim Sadak neden katılmadı. Yoksa bir problem mi yaşıyorsunuz?' sorusunu yöneltti. Bu soruya cevabı Orhan Doğan verdi. Doğan, Selim Sadak'ın bölgede olduğunu ve o nedenle katılamadığını söyledi. Baydur ise bir gazetecinin Zana ve arkadaşlarının tahliye olduğu gün yaptığı sert açıklamaları hatırlatması üzerine şunları söyledi:
"Kendileri bana bir mektup yazıp görüşmek istediklerini söylediler. Ben doğulu bir ailenin çocuğuyum. Doğudaki her yara beni üzer. Kaldı ki ziyaret etmek isteyene her zaman kapımız açık. Devletimize sadakat gösterip, aşırı davaranışlardan sakınıp, geçmişteki hatalarımızı tamir etmek zorundayız".
