Geçtiğimiz yıl Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat tarihinde meydana gelen depremlerde 11 ilde büyük yıkım meydana gelirken, birçok insanın hayatı olumsuz bir şekilde etkilendi. Can kayıplarının yaşandığı bölgede hayatta kalan vatandaşların bir kısmı bölgede kalmayı tercih ederken bir kısmı da farklı illere taşındı. Eskişehir’e de yerleşen birçok depremzede burada yaşamlarını devam ettirmek için çalışmaya başladı. Gastronomi şehirlerinin etkilendiği illerden Eskişehir’e gelen depremzede vatandaşlar kentteki yemek kültürüne önemli anlamda katkıda bulundu. Özellikle deprem bölgesinden gelen vatandaşların açtığı kebap ve pide salonları Eskişehirlilerin damağına hitap ediyor. Lavaşından etine kadar, memleketlerinden malzeme getiren işletmeciler, pişirme usulünü bozmadan lezzetlerini Eskişehir’e taşıyor.
“HALKLA DA KAYNAŞTIK”
Hatay İskenderun ilçesinden deprem sonrası gelen Hüseyin Bediroğlu, Eskişehir’de pide salonu açtı. Kentte alışılmışın dışında, kaytak böreği ve biberli ekmek gibi birçok ürünü pişiren esnaf Bediroğlu, “Hatay İskenderun’dan depremden sonra Eskişehir’e bir yakınımın yanına sığınmak için gelmiştim. Tabi deprem bölgesi Hatay İskenderun çok kötü bir durumdaydı. Düzelmediği için de mecbur burada kalmak zorunda kaldık. Ben Hatay İskenderun’da da aynı bu işi yapıyordum. Burada da hayat bir şekilde devam edecek mecbur. Burayı açtık, burada çalışıyoruz şimdi. Buradaki halkta ilgi gösterdi sağ olsunlar bizlere de sahip çıktılar aslında. Bir de buranın yemek kültürüne bizim kültürü de getirmek istedik. Önceleri biraz şey oldu, bocaladılar ama sonradan bizim yemek kültürüne de alıştılar ve herkes de itina ile gelip soruyor. Bunu da yapacak mısınız? Araştırdık işte sizin şehrinizde bu varmış. Bunu yapacak mısınız? Yeni tatlar da istiyorlar. Zaten bizde oradaki yaptığımız ürünleri burada da çıkartmaya başladık, hemen hemen oradaki ürünü de oradan getiriyoruz. Hem oradaki halkımıza destek amaçlı hem burada olmayan şeyler var. Mesela baharat çeşitleri çökelektir falan onları da oradan getiriyoruz. Salçamız falan ev yapımız salçalar var orada oradaki insanlara da bir katkımız olsun diyerekten. Halkla da kaynaştık. Zaten buranın halkı çok sıcakkanlı yani yardımseverler böyle bir de biliyorlar nasıl geldiğimizi. Bize iyi davrandılar. Şu anda da sanki yıllardır buradaymışız gibi hissettik. Yani mesela bizim oranın katıklı ekmek deriz bir biberli ekmeğimiz bizim Hatay yöresine aittir, bunu getirdik. Onun yanında mesela burada böyle küçük pideler yok. Böyle ıspanaklı çökelekli pidelerimiz var” dedi.
“MİSAFİRLERİMİZE, MÜŞTERİLERİMİZE SUNUYORUZ”
Pidelerin malzemelerini Hatay’dan getirdiğini ve böylece daha lezzetli olduğunu Hüseyin Bediroğlu şöyle devam etti:
“Çökeleği falan da Hatay’dan getirtiyoruz. Ayrı bir lezzet, daha güzel lezzetli oluyor. Onun yanında kaytak böreğimiz var şu an elimizde yok. Hatay’ımıza ait etti kaytak böreği. İşte misafirlerimize, müşterilerimize sunuyoruz. İçli köftemiz var, içli köftemizi yapıyoruz burada. Bir rağbet var yani. Çünkü burada öyle bir kültür yoktu şimdi alıştılar. Tarif soran oluyor mesela eti pide hazırlıyorlar burada kendileri biz de şey yapıyoruz mesela oradaki tarifi kendilerine veriyoruz ortaya çok güzel bir şey çıktığı için etli pide böyle miymiş diye soranlar var. Evet diyoruz yani etli pide bu. Oradaki iş yerimiz yıkıldı. Tabii biz şehirde orada çadırda, konteynerde falan hayatı idame etmeye çalıştık. Ama şimdi orada durumlar biraz sıkıntılı. Düzelene kadar dedik biz bu işi mücadelemizi edeceğiz. Hem de yemek kültürümüzü de gittiğimiz şehre de götürelim dedik. Aynı işi geldim yaptım. Ama biz kendi ayağımızın üzerinde durup kendi lezzetlerimizi de buraya getirelim, halkla kaynaşalım artık buranın bizde bir parçası olalım diye mücadelemizi burada devam ettiriyoruz.”
“ESKİŞEHİR HALKINA, BURADAKİ HATAYLI HEMŞERİLERİMİZE SUNUYORUZ”
Hatay’da yakalandığı depremin ardından dükkânı yıkılan Murat Çelik’te Eskişehir’de kebap salonu açıp hizmet vermeye başladı. Eskişehir’deki halkın kendilerini benimsediğine bahseden Çelik, “Depremin üzerinden neredeyse hemen hemen Şubat ayında bir yıl olacak. Kötü bir felaket yaşadık. Eskişehir’e yerleştik. Eskişehir’de burada kendi hayatımızı kurmaya çalıştık. İskenderun’da yapmış olduğumuz işimizi buraya taşıdık. Eskişehir halkı da bizden gayet memnun. İskenderun’da yapmış olduğumuz lezzetli yemeklerimizi buraya taşıdık Hatay’a özgü baharatlarımızla birlikte. Eskişehir adına güzel hizmet vermeye devam edeceğiz. Oradaki işimiz buydu. Dükkânımız yıkıldıktan sonra buraya gelme gibi fikrimiz oldu. Geldik burada hayatımızı devam ettiriyoruz. Bütün lezzeti buraya taşıdık diye düşünüyorum. Yani oradaki kebabın aynısını burada Eskişehir halkına, buradaki Hataylı hemşerilerimize sunuyoruz. İşte salçasından olsun, baharatından olsun, yaprak biberinden Hatay’a özgü sosumuzdan olsun lavaşı dâhil buraya Eskişehir halkıyla tanıştırdık. İskenderun’da yaptığımız güzel lezzetli yemeklerinin aynısını buraya taşıdık, kimsenin kuşkusu olmasın. Eskişehir’de lavaş ekmeği yoktu, sıkıntılı. Adana’dan yapanlar tırnaklı pide oluyor ama bizim İskenderun’daki özellikle lavaş ekmeğimiz olmazsa olmazımız. O durumu buraya taşıdık, dürüm olsun, tabak servis olsun bütün güzel şeyler, güzel lezzetler buraya taşıdığımızı düşünüyorum. Yetişemediğimiz müşterilerimiz oluyor, şikâyetler alıyoruz. O da yetişemediğimizden oluyor. Lezzet açısından hiçbir şikâyetim yok çok şükür. Sıcak karşıladılar. Bize kucak açtılar sağ olsunlar. Eskişehir halkı olsun, Hataylı İskenderunlu hemşerilerimiz olsun, Mardin’de hemşerilerimiz olsun bizi desteklediler, teşekkür ederim hepsine ayrı ayrı teşekkür ederim” dedi.