Elazığ'da meydana gelen 6.8 büyüklüğündeki depremin ardından vatandaşların, olası bir şiddetli depreme karşı evlerinin dayanıklı olup olmadığını öğrenmek için “Deprem Dayanıklılık Testi" yapan firmalara olan başvuruları arttı. Bir günde tamamlanan testler sonucunda hazırlanan raporda, evinizin depreme dayanıklı olup olmadığı sonucu çıkıyor. Çıkan raporda eviniz depreme dayanıklı değil ise güçlendirme çalışması yapılması gerektiği, ya da kentsel dönüşüme girmesi gerektiği yazıyor. Elbette rapor, “Evim şiddetli bir depremde yıkılır mı?" endişesini ortadan kaldırmaya yetmiyor. Uzmanların uyarısına göre asıl önemli olan aşama, deprem güvenli çıkmayan eviniz için güçlendirme çalışması yapılması, ya da kentsel dönüşüm kararını hızlıca verilmesi.
'İSTANBUL'UN BİNA STOKU AYNI ELAZIĞ'DA GÖRDÜĞÜMÜZ GİBİ ÇOK KÖTÜ'
İnşaat Yüksek Mühendisi ve Bina Deprem Uzmanı Hakan Çatalkaya, “Biliyorsunuz daha geçen sene Eylül'de İstanbul'da sallandık ve ondan sonra deprem dayanıklılık testi için ciddi bir başvuru oldu. Alanda da bayağı çalışmalarımız oldu ve bu çalışmalarımız neticesinde de gördük ki, maalesef İstanbul'un bina stoku aynı Elazığ'da gördüğümüz gibi çok kötü. Ve İstanbul'da ciddi oranda bir şiddetli depremde de maalesef aynı şeyleri yaşayacağız. Hatta daha büyük olarak. Şöyle düşünün, Elazığ'ın nüfusu 600 bin, İstanbul'un görünen resmi nüfusu 16 milyon. Oranlayabilirsiniz. Vatandaşların korkmasına gerek yok, bu deprem dayanıklılık raporları bilgi vermek için hazırlanıyor. Genelde vatandaşta şöyle bir kuşku var, 'Ben bu raporu hazırlatırsam ve binam depreme güvenli çıkmazsa, devlet hemen gelir binamı boşaltır'. Böyle bir durum yok. Bu nedenle biz binaya ilk olarak bilgi amaçlı deprem dayanıklılık raporu hazırlıyoruz. O rapor ile ilgili bütün bilgileri gerçek değerleri ile aktarıyoruz. Ve ondan sonra onlar oturup hak sahipleri ile bir araya gelecekler, binaları deprem güvenli değilse güçlendirecekler, ya da kentsel dönüşüm istiyorlarsa yıkıp yapabilecekler" dedi.
Devletin her ikisi için de teşvik verdiğini vurgulayan Çatalkaya, şunları ekledi:
“Devlet, güçlendirmede daire başı 50 bin lira güçlendirme kredisi veriyor. Bu bedel binanın güçlendirilmesi için yeterli bir bedel. Ama binayı yıkıp yaptırmak istiyorsanız, devlet bunun için de 125 bin lira kentsel dönüşüm kredisi veriyor ama bu para maalesef yeterli değil. Üzerine bir 75 bin lira daha vermeniz lazım, 200 bin liraya ancak yapabilirsiniz."
'10 GÜN İÇİNDE RAPOR ÇIKIYOR'
Deprem dayanıklılık raporunun hazırlanması için yapılması gereken çalışmaları ve vatandaşların izlemesi gereken yolu ise Çatalkaya, “Binada yarım gün ya da bir günlük bir çalışma oluyor, binanın alt kat, ya da uygun katlarından betonlardan numune alınıyor karotla. Burada binaya herhangi bir zarar gelmiyor, merak etmesinler. Genellikle karot aldırmak istemiyorlar. Bu karot alınan boşluklar yüksek mukavemetli harç ile dolduruluyor. Daha sonra binanın taşıyıcı kolonlarının içindeki demirlerden biz tespitleri yapıyoruz. Daha sonra o binanın zemin etüt raporunu hazırlıyoruz ve ondan sonra o bölgenin de şiddetli bir depremde nasıl sallanacağı, nasıl etkileneceği ile ilgili verilerin hepsini alıyoruz. Daha sonra o binanın bir üç boyutlu modelini oluşturuyoruz, orada bu elde ettiğimiz verilerin hepsini yükleyip, deprem anında nasıl bir hareket olacaksa simülasyonunu yaratıyoruz. En son bizim 2019 deprem yönetmeliğine göre ise o binanın deprem güvenli olup olmadığını çıkarıp, hak sahiplerine bunları bildiriyoruz. Yani gördüğünüz gibi yapılan işlemler yoğun ama bir gün içinde tamamlanıyor ve 10 gün içinde raporlanıyor. Binalar ile ilgili 'depreme güvenli değildir' sonucu çıkıyorsa bilmeliler ki, olabilecek en hızlı şekilde oradaki hak sahipleri binayı güçlendirecekler mi, kentsel dönüşüm ile yeniden mi yaptıracaklar bunun kararını vermeleri lazım. Konusunda uzman inşaat mühendislerinden yardım alabilirler. İkincisi, bakanlığın yetki vermiş olduğu risk tespitini yapan kuruluşlar var ama bunlara giderlerse resmi nitelikli olacak bu iş. Yani o yüzden tercihte bulunmaları lazım. Bizim burada vatandaşa önerimiz şu, eğer binaları için bilgi amaçlı, deprem konusunda uzman inşaat mühendislerinden bu raporları alırlarsa, karar verebilmeleri için kendilerine bir süre kalacak ama öteki türlü direkt riskli yapı tespit raporu alırlarsa, zaten ilk aşamada o binanın bilgileri bakanlığın sistemine giriliyor ve sonucu da bakanlık bunu takip ederek belediyeye bildiriliyor. Belediyeden ise size 60 gün içinde binanınız boşaltın yazısı geliyor" şeklinde anlattı.
İSTANBUL'DA 40 BİN BİNANIN YIKILACAĞI ÖNGÖRÜLÜYOR'
Tüm şehirlerde “Deprem Kimlik Belgesi" uygulamasının başlatılması gerektiğini vurgulayan Çatalkaya, bu sayede riskli yapıların satılamayacağı ya da kiralanamayacağı için kişilerin önlem almak zorunda kalacağını ifade ederek, “İstanbul'da şu anda 600 bin adet binamız var. 400 bin adedi deprem güvenli değil. Ama bu şu demek değil, 'Hepsi beklediğimiz İstanbul depreminde yıkılacak'. Depreme güvenli olmayanların bazıları az, bazıları orta, bazıları ağır hasar görecek ve bazıları da yıkılacak. İstatistiki olarak İBB, Üniversite ve Çevre ve şehircilik Bakanlığı ile yapılmış çalışmalar neticesinde İstanbul'da 40 bin binanın yıkılacağı ön görülüyor. Elazığ'a bakacak olursanız, şu anda 31 bina yıkıldı. Bunun neredeyse bin katı fazla burada yıkım olacak. Bence Bütün İstanbul'daki ve İzmir, Adana gibi deprem fayı üzerindeki tüm şehirlerin tamamında deprem kimlik belgesi zorunluluğu getirilmesi lazım. Bunun için de bir süre konulması lazım aynı enerji kimlik belgesi gibi. Vatandaş, e-devlet üzerinden kiralayacağı ya da satın alacağı evin deprem güvenli olup olmadığını şeffaf bir şekilde görürse, otomatik olarak problem çözülecek. Zaten otomatik olarak o mülkü satacak ya da kiralayacak kişi deprem güvenli olmayan binayı satıp kiralayamayacağı için, önlemini almak zorunda kalacak. Bu belgeyi de uzman inşaat mühendisleri hazırlayacaklar ve eğer o binaya deprem güvenli diyorsa, en az 30 yıl o binanın sorumluluğu o kişide olacak" dedi.
Genelde İstanbul'daki binaların 5 katlı ve 10 daireli olduğunu ifade eden Çataltaş, böyle bir bina için alınacak deprem dayanıklılık raporunun ise 3 bin 500- 4 bin liraya mal olacağını ifade etti.
Kaynak: DHA