HABER

"Deprem, duble yoldan önemli"

TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) Başkanı ve TÜBİTAK Deniz Araştırmaları Koordinatörü Prof. Dr. Naci Görür, Adalet ve Kalkınma Partisi Hükümeti'nin yeni başlattığı duble yol çalışmasını eleştirerek, "Duble Yol yerine İstanbul'u Depreme Hazırlama Projesi'ni hayata geçirmek daha önemli ve insancıl bir çalışmadır. Bu projeyi yapar ise hükümet daha da çok itibar kazanır" dedi.

"Deprem, duble yoldan önemli"

TÜBİTAK MAM Başkanı Prof. Dr. Naci Görür, yaptığı açıklamada, Marmara Denizi'nde bir deprem olacağını ve bu depremden mutlaka insanların ve yapıların büyük zararlar göreceğini söyledi.

İnşaat sektörü ve ulaşımı rahatlatmak için bir süre önce Duble Yol inşaatını başlatan AK Parti Hükümeti'ne seslenen Görür, "Özellikle Türkiye'nin tapografyasının düşük olduğu yani ovalık yerlerde maliyetin az olması sebebiyle duble yollar yapılacağı açıklandı. Bu yollar sayesinde trafik kazalarının azaltılacağı, ulaşımın ise artırılacağı ve dolayısıyla mal ve insan dolaşımının kolaylaştırılacağı belirtildi. Herşeyden önce de duble yollar ile inşaat sektörü harekete geçirilerek, ekonomik durgunluk ve işsizliğin azaltılacağı üzerinde görüşler belirtildi. Ben de buradan hükümete şunu öneriyorum: Duble yolda amaç inşaat sektörünü harekete geçirmek ise Marmara Projesi'yle yani İstanbul'u depreme hazırlama projesiyle de inşaat sektörünü çok daha etkin bir şekilde harekete geçirmek mümkündür. İstanbul'da bugün on binlerce insanın hayatı tehlike altındadır. Çok sayıda binanın ve alt yapının da hasar göreceği bilimsel bir gerçektir. Buradan hareketle Marmara Projesi, hem inşaat sektörünü harekete geçirecek, hem ekonomiyi canlandıracak, hem de bu insanların can güvenliğini sağlayacak önemli bir proje olacaktır. Bence bu proje hükümete çok daha fazla itibar kazandıracak ve kamuoyunda da kabul görecektir. İstanbul'u geleceğe taşımak gerekiyor. Eminim ki, çok sayıda uluslararası kuruluş ve hükümet bu projeye gönüllü olarak katılacaklardır" dedi.

İSTANBUL'UN KADERİ, FRANSA'DAN GELECEK HABERE BAĞLI Marmara Denizi'nde bugüne kadar 2'si ulusal, 6'sı uluslararası gemi ile toplam 8 kez araştırma yapıldığını ifade eden Naci Görür, "Marmara Denizi'nde halen araştırmalar devam ediyor. Marmara Denizi'nde deprem ile ilgili herşey açıklığa kavuşturulmuştur. Tekirdağ ile Orta Marmara sırtı arasında uzanan 110 km'lik doğru atımlı fay bulunuyor. Bunun ilk 60 km'lik kısmının 1912 Gelibolu Depremi'nde kırıldığını düşünüyoruz. Henüz bunu daha ispatlayamadık. Son Fransız L'Atalente Gemisi ve insansız Victor 6000 Denizaltısı ile numuneler topladık. Şimdi onlar Fransa'da radyometrik yaş tayinleri ile tayin edilmeye çalışılıyor. Umarım sonuca göre 60 km'lik bölümün kırılmış olduğunu ortaya koyabileceğiz. O zaman İstanbul için iyi bir haber olacaktır. Şimdi yapmış olduğumuz çalışmalar ile ilgili bir rapor daha hazırlıyoruz. Raporu ilgili mercilere göndereceğiz. Marmara Denizi ve deprem ile ilgili tüm spekülasyonlara da son vermiş oluyoruz" şeklinde konuştu.

"MARMARA DENİZİ'NDEN ÇIKAN GAZLARIN ÖLÇÜLMESİ GEREKİYOR" Marmara Denizi içinde önemli miktarlarda gaz çıkışı saptadıklarına da değinen Görür, "1999 yılından sonra Körfez'in tapografyası (batimetrisi) değişti. Körfez içinde gözle görülebilir çatlaklar meydana geldi. Bu çatlaklarda önemli derecede gaz çıkışı olduğunu gözlemledik. Hidrojen sülfür ve metan gazı var. Metan gazı hidrokarbon gazıdır. Bir bakıma bir petrol türevi yani. Şimdilik bu gazlar çok kesif ve aşırı miktarda olmadığı için eko sistemi ve deniz canlılarını etkilemiyor. Ancak aşırı miktarda olursa etkileyebilir. Gazlar aynı zamanda Trakya'daki gaz rezervlerinin aynısıdır. Marmara Denizi, Trakya Havzası'nın üzerinde oluşmuş bir denizdir. Trakya'daki gazları Türkiye Petrolleri buluyor ve işliyor. Az miktarda da petrol var. İşte Marmara'nın tabanından çıkan gazlar da Trakya'nın gazlarındandır. Bu gazların sürekli ölçülmesi ve hacim değişikliklerinin tespit edilmesi gerekir. Hacim değişiklikleri gazların niteliği ve hangi gazların çıktığı gibi hususlar bir bakıma Marmara Denizi'nin depremselleşmesini tahmin etme bakımından önemlidir" dedi.

Marmara Denizi'ni karadan, denizden ve havadan sürekli incelemek istediklerini de belirten Görür, "Uydu vasıtasıyla havadan izliyoruz. Karadan da gaz çıkışlarını izliyoruz. Aynı şeyi denizden de yapmak istiyoruz. Bu amaçla tahmini bedeli yaklaşık 20 milyon doları bulan ve Dünya Bankası kredisiyle "Denizaltı Gözlemevi İstasyonu" kurmak istiyoruz. Bununla ilgili projeyi de hükümete sunduk, şimdi cevap bekliyoruz" dedi.

En Çok Aranan Haberler