Deprem günlüğü

Dostum, hangi kolon, kiriş kırılmış?

Nerden geldi şimdi bu orta hasar?

Ne zaman, nereden karot alınmış?

Nerden geldi şimdi bu orta hasar?

*

Bu ilkinde niye yoktu bilelim.

Biri bir çomak mı soktu bilelim.

Aydınlatın, kendimize gelelim.

Nerden geldi şimdi bu orta hasar?

*

Her esen, her kararı veriyor mu?

Bir bakışta işi bitiriyor mu?

Hafifi ortaya çeviriyor mu?

Nerden geldi şimdi bu orta hasar?

Ş.U.

Önceki gün bir televizyon kanalında Yazar Burak Turna ile yapılmış bir röportaj vardı. Son kitabı “Bir Kış Gecesi”ni hangi ilhamla yazdığını açıklıyordu.

Fırtınalı ve yağışlı bir günde, İstanbul’un göbeğinde, Taksim’de elektriklerin kesildiği, kimsenin taksi bulamadığı, bir anda insanların çaresiz kaldığı kısa bir yaşantıdan edindiği esinden yola çıkarak yazmış bu kitabını. “İnsan bazen İstanbul gibi bir mega kentin ortasında da tamamen yalnız ve çaresiz kalabilir” diyordu açıklama yaparken.

Benim deprem sonrası halim de neredeyse onunki gibi. Onun Taksim’de çaresiz ve sahipsiz kaldığı gibi bir durumdayım şimdi.

Hafif hasarlı evim kesin hasar tespiti sürecinde anlayamadığım ve öğrenemediğim nedenlerden ötürü orta hasarlı olarak ilan edildi. Nedenini öğrenmek için her nereye başvurduysam bir yanıt alamadım. Tamamen boşlukta bırakıldım.

Van için milyonlarca şey yapılıyordu ama hiç kimse bana ve benim gibilere yanıt vermiyordu. 2 Mayıs 2012 tarihli başvurum 04.04.2012 tarihinde BİMER tarafından Van Valiliğine, aynı gün Valilik tarafından Van AFAD Müdürlüğü’ne gönderilmiş ve bugüne kadar tarafıma bir yanıt ulaşmamıştır. Diğer başvurularımı yeniden sıralamak istemiyorum.

Öyle olunca bu kez de özür dileyerek sonuç almaya çalışacağım. Buyurun.

*

Okurlarımızdan gerçekten çok özür diliyorum. An be an değişmekte olan dünyada son yazımı yazdığım günden beri binlerce yenilik olduğu halde aynı konuda yazmak zorunda kaldığım için.

Yetkililerimizden de çok özür diliyorum. Biliyorum ki işleri güçleri çok, vakitleri yok, başları çok kalabalık. Tek dertleri ben değilim. Çok sayıda diğer işlerle de meşgul olmak zorundalar. Bütün bunları bile bile kendi derdimi anlatmaya çalıştığım için; uzun zamandır benimle muhatap olma alçakgönüllülüğü gösterecek bir yetkili aradığım için; bugüne kadar böyle birini bulamamış olmam nedeniyle kendilerine rahatsızlık verdiğim için, çok özür dilerim.

Evimin bulunduğu apartmanın ve sitemizin neden hafif hasardan orta hasara çıkarıldığını anlayamadığım, sorduğum için özür dilerim. Her birine ayrı ayrı başvurmak zorunda kaldığım için özür dilerim.

Bütün orta hasarlı binalarda karot incelemesinden sonra hüküm verilmişken, benimkine neden böyle bir incelemeye gerek görülmeksizin hafif hasardan orta hasara dönüştürüldüğünü anlamaya çalışırken onlara yanıt gelmeyen dilekçeler verdiğim, başvurular yaptığım için özür dilerim. Diğer hepsinden yapılmışken, bizim binadan neden devlet eliyle karot incelemesi yapılmadığını öğrenmek istediğim için de özür dilerim.

Tanıdığım dul bir bayanın gerçekten oturulmaz durumdaki evinin hangi ölçütlere göre hafif hasarlı sayıldığını anlamaya çalıştığım için de özür dilerim. Onun için de hiç kimseden bir yanıt almadığımı da ifade etmek isterim.

Aynı siteyi paylaştığım, yıllarca komşu olduğum insanlardan da özür dilerim. Niçin hasar düzeyine itiraz etmediklerini, mahkeme yolunu neden seçmediklerini, alelacele bütün siteyi ciddi sıkıntılara sokacak bir sürece karar verdiklerini anlayamadığım için özür dilerim.

Bürokrasinin hantal işlediğini, dilekçe hakkının hiçe sayıldığını, komşularımın bir kısmının önce ve daha çok kendi çıkarlarını düşündüklerini, yetkililerin bizi yanıtsız sorularla iki arada bir derede bıraktıklarını ifade etmek durumunda olduğum için de özür dilerim.

Sorularımdan vazgeçmemiş olduğumu belirtmek durumunda kaldığım için de özür dilerim.

Onlar benden özür dilemesinler, ben onlardan özür dilerim.

26.05.2012 23:57