30 Ekim Cuma günü Ege Denizi’nde yaşanan ve İzmir’de can kayıplarına neden olan 6.6’lık deprem sonrası kısa süre içerisinde bölgeye intikal ederek, arama kurtarma çalışmalarına katılan Yıldırım Belediyesi Arama-Kurtarma Ekibi, Bursa’ya döndü. 3 tam donanımlı araç ve 11 personelle deprem bölgesinde önemli çalışmalara imza atan, depremden 14 saat sonra Bayraklı İlçesi’ndeki Adalet Mahallesi Barış Sitesi’nde 62 yaşındaki Emine Eren’i enkaz altından kurtaran ve daha sonra da Doğanlar ve Rıza Bey apartmanlarında çalışmalara katılan Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi, arama kurtarma çalışmalarının sona ermesi ile birlikte de görevlerini tamamlayarak Bursa’ya döndü. Bursa’ya gelen ekip üyeleri önce Yıldırım Belediye Başkanı Oktay Yılmaz’a makamında konuk oldu. İzmir’e ulaştıkları ilk andan itibaren yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi aktaran ve bölgedeki son durumu anlatan ekibi ilk kutlayan Başkan Yılmaz oldu. Can kurtarmak için enkaz altına giren ekiple gurur duyduklarını vurgulayan Başkan Yılmaz, “Allah razı olsun, tebrik ediyoruz. Allah mükafatlandırsın inşallah yaptığınız bu hizmeti. Çünkü bunlar gönüllü yapılacak işler. Risk aldınız orada, can kurtarmak için betonların arasına girdiniz. Sizlerle gurur duyduk” dedi.
Başkan Yılmaz’a konuk olduktan sonra Kasım ayı Belediye Meclis Toplantısı’na katılan arama kurtarma ekibi adına konuşan Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi Lideri Ceyhun Eskioğlu, meclise bilgi vererek yaşadıkları sevinç ve üzüntülü dakikaları aktardı. Vakit kaybetmeden can kurtarma umuduyla AFAD’ın talebi ve Başkan Yılmaz’ın görevlendirmesiyle bölgeye hareket ettiklerini dile getiren Eskioğlu, “AFAD’ın talebi ve Başkanımız Oktay Yılmaz’ın onayıyla Cuma günü 18.00 sularında İzmir’e doğru hareket ettik. İzmir’e ulaşmamızla beraber ilk olarak Bayraklı’da yıkılan Barış Sitesi D Blok’ta görev aldık. Çevredeki vatandaşlar, ikamet edenlerin yakınları ve depremden kurtulan ev sahiplerinden aldığımız istihbarat doğrultusunda enkazın altında 4 kişi olduğunu tespit ederek süratle çalışmamıza başladık. Yaklaşık 7 saat sonra, sabah 5 sularında 62 yaşındaki Emine Eren’e canlı olarak ulaştık. Kendisini enkazdan sağ olarak çıkartarak sağlık ekiplerine teslim ettik. Sağlık durumu iyiydi. Bulunduğu alanda bir hayat üçgeni yoktu. Tamamen molozların içinde kalmış vaziyetteydi. Hassas çalışmalarımızın ardından Emine teyzeyi sağ salim kurtarmayı başardık. Maalesef eşi Ünal Eren ve torunu Çınar’ın cansız bedenine ulaştık. Birbirlerine yakın konumdalardı. Daireden çıkmaya çalışırken çıkış kapısının ağzında yakalanmışlar. İki günlük çalışma sonunda cansız bedenlerini enkazdan çıkardık. Aynı binanın birinci katında da bir amcamızın cansız bedenine ulaştık” diye konuştu.
Barış Sitesi’ndeki görevlerinin ardından daha fazla hayat kurtarma umuduyla Doğanlar ve Rıza Bey apartmanlarında çalıştıklarını belirten Eskioğlu, “Buradaki görevimizin tamamlanmasıyla Doğanlar Apartmanı’na yönlendirildik. Doğanlar Apartmanı enkazında arama kurtarma ekipleri tarafından depremden 65 saat sonra 3 yaşındaki Elif Perinçek’in kurtarılmasının ardından çalışmalarımıza devam ettik. Orada da 21 yaşındaki Seda Dinçer’in maalesef cansız bedenini çıkardık. Son olarak da en çok kaybın yaşandığı Rıza Bey apartmanında görev aldık. Depremden 91 saat sonra kurtarılan 3 yaşındaki Ayda’nın annesi Fidan Gezgin’in cansız bedeninin enkazdan çıkarma çalışmalarına katılarak görevimizi tamamladık. En çok zorlandığımız yer Barış Sitesi’ndeki 7 katlı apartmandı. İlk 3 katın yıkıntıları tamamen zemine gömülmüştü. Bizler enkaz altında çalışırken sürekli artçı depremler oldu. Bu apartmanı 3 kepçe ve bir vinç destekleyerek ayakta tutmaya çalışıyordu. Biz kendi canımızı ortaya koyarak, hayatta kalmış veya hayatını kaybetmiş insanlarımızı bulmak için o enkazın altına girdik. Çok şükür Rabbim bir kişiyi canlı olarak kurtarmamızı nasip etti. Ancak gönül isterdi ki tüm enkaz altındakileri sağ salim kurtarabilelim. Maalesef bu olmadı” ifadelerini kullandı.
İzmir’deki deprem sonrası durum hakkında da bilgi veren Eskioğlu, “Kendi gözlemlerimle tespit ettiğim, 2000 yılında yapılan Barış Sitesi’nde burgulu demir göremedim. Deniz kumuna çok fazla rastladık. En çok hasarın da kolonların kırılmasıyla olduğunu gördük. Bunu da demir ve kum kalitesindeki yetersizliğe bağlıyorum. Bölgede 17 yıkık bina vardı. Sayısız arama kurtarma ekibi çalışmalara dahil oldu. Devletimiz bütün kurumları ile deprem bölgesinde. Bizlerin de tüm ihtiyaçları karşılandı. İzmir halkı da çok duyarlıydı, bize çok yardım ettiler. Bize de sadece çalışmak kaldı. Tırnaklarımızla molozları kazıyarak, kovalarla küreklerle molozları çıkararak bu çalışmayı tamamladık” diye konuştu.
Deprem sonrası çalışmalardan daha önemli olanın depremler öncesindeki risk yönetimi olduğunun altını çizen ve ilçede kentsel dönüşümün gerçekleşmesi adına çalışmalar yürüttüklerini hatırlatan Başkan Yılmaz, “Tüm bu yapılanlar afet sonrası bir yaklaşım. Asıl olan risk yönetimi. Dolayısıyla kayıpların yaşanmaması için gereğinin yapılması noktasında devlet ve milletin birlikte hareket etmesi gerekiyor. Bursa deprem kuşağında olan bir şehir. Dolayısıyla risk yönetimi adına milletimizin de devlet kurumları ile beraber bu konuya duyarlı yaklaşması gerekiyor. Bunun en doğru yolu kentsel dönüşüm çalışması olacaktır. Kentsel dönüşümde herkesin taşın altına elini koyması gerektiğini ifade ettik, ediyoruz. Bizler, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı aracılığı ile de bir takım çalışmalarla kentsel dönüşümü gerçekleştiriyoruz. Bunun yanında özel sektörün desteği, vatandaşlarımızın teveccühüyle de bunun yürümesi gerektiğini belirtiyoruz. Bu minvalde dönüşüm yapmak isteyen hemşehrilerimize hem hukuki bir danışmanlık yapmak, yol gösterici olmak adına hem de onları korumak adına her daim yanlarında olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Yaptığımız planlama ve uygulama çalışmaları ile ada bazlı dönüşümün önünü açıyoruz” dedi.
Mecliste söz alan meclis üyeleri de yaptıkları gayretli çalışmalardan ötürü tüm Yıldırım Belediyesi Arama Kurtarma Ekibi personellerini tebrik etti.
İHA