Mahmut Oktay H, inşaat mühendisi olduğunu, 1975 yılındaki yönetmeliğe göre binanın projesini hazırladığını belirterek, bilirkişi heyetinin bazı hesaplamalarında yanlışlıklar yaptığını iddia etti.
8 mahkeme dosyasının olduğunu anlatan sanık, Fazilet Apartmanı'nın her iki blokunda da en iyi malzemeyi kullandığını, kendi yaptığı inşaatlarda kötü malzeme kullanmasının söz konusu dahi olamayacağını savundu.
"ISINMA NEDENİYLE FAYANSLAR VE BOYALARDA DÖKÜLMELER OLUYORDU"
Müştekilerden Mehmet Kaan Çimen, Fazilet Apartmanı'nda anne ve babasını kaybettiğini, binaya ilk taşınan aile olduklarını söyledi.
Binanın yıkılmasında sorumluluğu bulunanlardan şikayetçi olduklarını belirten Çimen, şöyle konuştu:
"Apartmanın altındaki fırının aktif olarak çalıştığını biliyorum. Benim oturduğum süre zarfında o fırınla ilgili sıkıntılar apartmanda yapılan toplantılarda konuşulurdu. 7 katlı apartmanın altında resmen fabrika işletmişler. Bacasını bizim kaloriferlerin arasından geçirmişler. Hatta ısısını evin içerisinde hissederdik. A ve B blokta insanlar, kendi aralarında 'Bir gün bu apartman yıkılacak.' diye konuşurdu ve söylendiği gibi de oldu. Isınma nedeniyle fayanslar ve boyalarda dökülmeler oluyordu. Apartmanın altında hiçbir zaman tadilat durmazdı. Duvarları kırıp kapılar ve pencereler açmışlar."
Müştekilerden Nurettin Çağdaş Çakmak da depremde A Blok'un 15 saniyede yıkıldığını ancak B Blok'ta çatlak bile oluşmadığını söyledi.
Çakmak, "Kapıcı dairesinden geçen bacayı kirişi delerek üst kata çıkarmışlar. Ayrıca bacanın geçtiği sütunda siyah dumanların olduğu da gözüküyor. Tır tır un geliyordu buraya. Gelen tırların arkaya yaklaşması ve depolanması için asma kata iki kapı açtılar. Depremden bir gün önce bir tır dolusu un getirildi ve binaya istiflendi. Bina yıkıldıktan sonra da unları enkazdan çıkardılar." diye konuştu.
Diğer müştekiler de sorumlulardan şikayetçi olduklarını belirtti.
Mahkeme heyeti, firari sanıklar Akın Y. ile Ferihan Y. hakkındaki yakalama kararının devamına karar vererek duruşmayı 24 Ekim'e erteledi.