Marmara depreminde eşi ve iki çocuğunu kaybeden Sevil Baytar (48), kendini ihtiyaç sahibi öğrencilerin eğitimine adadı. Evde yaptığı yiyecekleri satarak ve hayırseverlerden topladığı paralarla öğrencilere burs sağlayan depremzede anne, evlat özlemini burs sağladığı öğrencilerle gideriyor.
Sevil Baytar (48), depremde ailesini kaybeden çok sayıda insandan sadece biri. Baytar'ın yıllarca aynı yastığa baş koyduğu eşi Metin ile canından çok sevdiği çocukları Berkant ve Mehtap, yaşadıkları evin yıkılması sonucu enkaz altında kalarak hayatlarını kaybetti. Aynı enkazdan tek başına çıkan Baytar, yaşadığı acıların ardından kendisini hayır işlerine adadı. Ailesini kaybettikten sonra kardeşleriyle birlikte yaşayan Baytar, evinde yaptığı yiyecekleri satarak ihtiyaç sahibi öğrencilere burs sağlamaya başladı.
Bir gece evinde otururken pencereden genç kızların gece yarıları sokaklarda boş şekilde dolaştığını gören Baytar, "Bize çok iş düşüyor" diyerek öğrenciler için daha fazla çalışmaya başladı. Baytar, binlerce öğrencinin okumasına vesile oldu. Öğrencilerin onların 'Sevil annesi' olan Baytar, yurtlarda kalan öğrencilerin her türlü ihtiyacıyla ilgileniyor. Ailelerinden uzakta üniversite okuyan öğrenciler, anne özlemini Sevil anneleriyle gideriyor. Onlar depremde iki çocuğunu kaybeden Baytar'a anneliği hiç bir zaman unutturmuyor.
Sevil Baytar, deprem gecesi yaşadıklarını şöyle anlattı; "O gün eve çok mutlu bir şekilde girdik. Ama her şey bir saniyede bitti. Kızımla eşim uyumuştu. Oğlumla oturuyorduk. Oğlum su istedi. Mutfaktan su getirirken her şey bir anda oldu. Hiçbir şey hissetmedim. Binamız dükkan üstü dört kattı. Biz birinci katta oturuyorduk. Bina yerle bir oldu. Enkaz altında uyandıktan sonra eşime ve çocuklarıma seslendim. Hiç birinden ses alamadım. Bir müddet sonra Rabbim, hiçbir şey olmadan enkazdan çıkmayı nasip etti. Sürünerek dışarı çıktım."
Depremin ardından büyük acılar çektiğini, 6 ay tedavi gördüğünü anlatan Baytar, verilen ilaçları kullanmayarak saksılara gömdüğünü ifade etti. Allah yolunda çalışarak ve şükrederek acısını dindirmeye çalıştığını kaydeden Baytar, "Baştan hep acaba, Neden? Niçin? diyordum. Ama değilmiş. Gerçekten Rabbim güç, kuvvet veriyor. Bakın bu kadar bir imtihanın içinde Allah’ıma şükürler olsun ki Rabbim onun yolunda çalışmamı nasip etti. Bana bir müddet verdi. Günahlarımıza kefaret inşallah. Rabbim ötelerde kavuşturmayı nasip etsin." dedi.
Öğrencileri çocukları gibi sevdiğini belirten Baytar, şunları söyledi: "İlk zamanlar acaba anne sesini atabilir miyim? düşüncesine kapılıyordum. İki çocuğumu kaybettim ama binlerce çocuğa sahip oldum. Çok şükür kızlarım bütün olarak anneliği hiç bir zaman bana unutturmadılar. Bana anne bile diyorlar. Allah hepsinden razı olsun. Bir gözyaşımı dahi istemediler. Allah bir yol kapattı. Bir kapı daha açmış oldu. Her şeyim kızlarla birlikte. Bir şeye ihtiyaç olduğunda beni arıyorlar. Onlarda uzaklardan gelip burada tek başlarına sıkıldıkları zaman hemen arıyorlar. Beraber bir yere gidiyoruz. Anne özlemini benimle birlikte atıyorlar. Ben de evlat sevgisini onlarla beraber inşallah."
Depremzede kadının ilgilendiği üniversite öğrencisi Seda Şahin ise Sevil annelerinin yanında kendilerini mutlu hissettiklerini söylüyor. Kan bağı olmamasına rağmen kendisine anne diyerek hitap ettiklerini anlatan Şahin, "Çünkü gerçekten anne sevgisini gösteriyor bize. Ben aileme çok bağlıyım. Ama Sevil annenin yanına gittiğimde gerçekten annemin yanındayım. Öyle himaye ediyor. O çocuk özlemini bizimle gideriyor. Ona önceden iki evladı anne diyordu. Şimdi binlerce kızları anne diyor. Annelik sevgisini iki kişiden değil, 2 bin kişiden görüyor. Çok farklı anlatılmaz bi duygu yaşanır." diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz