HABER

Depreme bağlı stres bozukluğu nedir? Nasıl yönetilir?

Elazığ depremi, deprem bölgesindeki yetişkin ve çocuklarda travmaya bağlı stres bozukluğu ortaya çıkarmış olabileceğinden bahseden Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, ebeveynlere bazı tavsiyelerde bulundu. Sürekli depremden konuşmak yerine çocukların duygu ve düşünceleri üzerinde konuşulmasının daha faydalı olabileceğini söyledi.

Depreme bağlı stres bozukluğu nedir? Nasıl yönetilir?

Elazığ depreminin vatandaşlar üzerindeki psikolojik etkisinin kişiden kişiye farklılaşabileceğini belirten Altınbaş Üniversitesi Psikoloji Bölümü Başkanı Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, “Bazı vatandaşlar depremi daha ağır yaşamış veya aileleri ile yakınları arasında kayıplarla karşılaşmış olabilir. Bu kişilerde korku, kaygı ve depremin tekrarlanma endişesi ortaya çıkabilir. Kişi, rüyada sürekli depremi yaşama, durduk yerde yerin sallandığını hissetme gibi semptomlar yaşıyorsa mutlaka destek alması gerekir” dedi.Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, bölgede bulunan Türk Kızılayı Koordinatörlüğünün psikolojik destek ve krize müdahale çalışmalarından sorumlu ‘Afetlerde Psikolojik Hizmetler Birliği’nin (APHB) çatısı altında, yetişkin ile çocuk ve ergen psikiyatristleri ve psikologları, psikolojik danışmanlar ve sosyal çalışmacılar gibi meslek gruplarının olduğunu, vatandaşlara bu yol ile destek verilmesinin ve gerektiğinde yönlendirme yapılmasının önemli olduğunu belirtti.

"ÇOCUKLARIN YANINDA DEPREMİ DİKKATLİ KONUŞUN"

Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, çocukların psikolojik olarak depremden özellikle olumsuz etkilendiğini de ifade etti. Belirsizlik veya yeniden deprem olacağına dair kaygının, çocukların huzursuz davranmasına yol açabileceğini, bu tür durumlarda daha keyifsiz ve huzursuz olmalarının normal olduğunu kaydetti.Dr. Koçkar, “Çocuklar değişikliklerden daha fazla etkilenebilir. Bu nedenle hem çocuk hem de yetişkinlerin temel fiziksel ve bilgiye dair ihtiyaçları giderildikten sonra, mümkün olduğunca hızlı biçimde eldeki imkanlarla çocukları rutinlerine döndürmek onların huzursuzluğunu azaltacaktır” dedi. Öte yandan, çocukların öncelikle oyun oynayarak veya resim yaparak kendilerini ifade edebildiğine dikkat çeken Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar, iç dünyalarında yaşananları gözlemlemek için onlara bu fırsatı tanımak gerektiğini belirtti.

Depremi travmatik şekilde yaşayan yetişkinlerin, korku ve kaygılarını çocuklara geçireceği uyarısı da yapan Prof. Dr. Aylin İlden Koçkar ebeveynlere, çocuklarının yanında sürekli deprem hakkında konuşmak yerine çocukların duygu ve düşünceleri üzerinde konuşmanın daha yararlı olabileceğini bildirdi.

"TELEVİZYONLAR OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR"

Televizyonların da çocuklar üzerinde olumsuz etki yaratabileceğini vurgulayan Koçkar, deprem görüntüsü ve deprem hakkında yorumların olduğu kanalların çocukların yanında sürekli açılmamasını önerdi ve bunun da çocuklar üzerinde travmatik bir etki oluşturabildiğini belirtti. Koçkar, çocukların deprem öncesindeki rutinlerini sürdürmelerinin ve bu kapsamda okula devam etmelerinin, depremin etkilerini atlatmalarında yararlı olacağını bildirdi. (İHA)

En Çok Aranan Haberler