Kahramanmaraş'ta meydana gelen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki deprem 11 ilde büyük yıkımlara ve can kayıplarına neden oldu. Depremden en çok etkilenen şehirlerin başında gelen Hatay'da da birçok kayıp yaşandı. Hatay'ın Antakya ilçesinde enkaz altında kalan ve depremin 146'ncı saatinde kurtarılan Necati amca, sağlık görevlilerinden elma, portakal ve Müge Anlı çorbası istemişti. Necati amcanın dileği bugün gerçek oldu...

MÜGE ANLI ÇORBASI İSTEMİŞTİ

Depremin 146'ncı saatinde enkazdan çıkartılıp hızlıca ambulansa alınan Necati amca, sağlık görevlilerinin "Ne istersin?" sorusuna "Enkaz altında canım çok çekti. Müge Anlı çorbası istiyorum, bir de elma ve portakal" cevabı vererek tüm Türkiye'nin yüzünü biraz da olsa gülümsetmişti.

Müge Anlı ise Necati amcanının sesini duymuş, tedavisi biter bitmez karşılıklı çorba içmek için sözünü vermişti. Deprem bölgesindeki kayıpları aramak için bugünden itibaren yayınlara geri dönen Müge Anlı, Necati amcayı bugün canlı yayın konuğu olarak ağırladı.

Necati amcanın o çok istediği Müge Anlı çorbasını daha hastanedeyken Müge Anlı ekipleri ulaştırmış. Adana'ya sevk edilen Necati amcanın ziyaretine Müge Anlı ekibi gitmiş ve giderken de çorbasını götürmüş.

STÜDYODA DUYGUSAL ANLAR

Enkaz altındayken Müge Anlı'nın mobil aşevlerini deprem bölgesine göndereceğinden emin olduğunu dile getiren Necati amca, "Sanki oradan çıktığımda Müge Anlı çorbası içeceğimi düşündüm. Midemi ısıttı..." sözleri ise yürek burktu.

Necati amca asrın felaketi olarak nitelendirilen depremde; eşini, 9 torununu, bir oğlunu, iki gelini kaybetti.

İDRARINI İÇEREK HAYATTA KALMIŞ

Necati amca canlı yayında anlattıkları ile stüdyoda duygusal anlar yaşanmasına neden oldu. Necati amca enkaz altında hayatta kalma mücadelesini şöyle anlattı;

''Yıllar önce enkazdan sağ çıkan birinin anlattıklarını izlemiştim. Onlar aklıma geldi. İdrar içerek hayatta kaldığını öğrenmiştim. İlk iki gün 'Bu böyle sürecek herhalde, bari oruç tutayım' dedim, oruç tuttum ama üçüncü gün dayanamaz hale geldim. Oğluma 'İdrarını tut' dedim, gerekirse içeceğiz. Oğlum 'Baba öyle şey mi olur?' dedi. Zaten yorgundum, susuzdum... 'Yorma beni oğlum' dedim. 2. gün sonunda idrarımı içtim..."

'Diğer oğlum konuşamıyor, duyamıyor. Düştüğümüz yer sebebiyle göz göze gelemedik, gelsek anlatacağım. İdrar içiremedik, içmezdi zaten.'