Tektonik göllerin seviyesindeki ani ve aşırı değişiklikler depremin habercisi olabilir. Uzmanlar bu yüzden anlık olarak bu göllerin gözlemlenmesi gerektiğini belirtiyor. Daha önce gözlemlenen bazı bulgular da tektonik göllerin seviyesindeki ani ve aşırı değişiklikler aslında depremin ayak sesleri olarak yorumlanıyor.
Tektonik göller yer kabuğu hareketleri sonrasında oluşan çanaklarda su birikmesiyle ortaya çıkıyor. Bu yüzden de depremle tektonik göller arasında sıkı bir ilişki var. 6.8 büyüklüğündeki Elazığ depremi bu ilişkinin ne denli güçlü olduğunu kanıtladı. Hazar Gölü de tektonik bir göl ve 2020 Elazığ depreminden saatler önce gölde tam 14 santimetrelik bir yükselme meydana geldi.
6 Şubat depremleri sırasında Adıyaman'daki tektonik göllerin seviyesi kayıt altında değildi ama Azaplı, Gölbaşı ve İnekli göllerinde de ciddi oranda bir yükselme yaşandığı görüldü. Tektonik göllerden biri olan Adıyaman'daki Azaplı Gölü’nde su seviyesi son zamanlarda ciddi oranda arttı. Öyle ki su seviyesi tarım arazilerine kadar ulaştı.
ATV Haber’e konuşan Fırat Üniversitesi Jeoloji Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Aksoy da tektonik göller ile deprem arasındaki ilişkiyi şu sözlerle anlattı:
“Anlık ölçmelerde görüyoruz ki depremden yaklaşık 3 saat önce hızlı bir yükselme başlıyor ve bu yükselme şöyle; bu kadar geniş bir alanda 14 santimetreyi buluyor. Yani bu çok hızlı. Kısa süreli seviye değişmelerine bakacağız ama anlık yani şimdi mevsimsel olarak azar azar bir yükselme var sürekli bu bir belirti değil. 3 saatte 5 saatte yükseliyorsa bunun bir sebebi olmalı, biriken enerji kayalarda küçük çatlaklar oluşturuyor ve o çatlaklardan yeraltında akifer dediğimiz su depolarından yer üstüne doğru çok büyük miktarlarda sular geliyor.
Depremin büyüklüğünün fazla olması lazım ki yeraltı akiferlerindeki suyu yüzeye kadar getirecek çatlamaları, çatlakları, kırıkları harekete geçirebilsin. Yani çok küçük depremlerde 2.5 ila 3 büyüklüğündeki depremlerde bu böyle bir artışın olmasını beklemek de doğru değil”