Kahramanmaraş Pazarcık’ta 6 Şubat'ta 04.17'de 7.7, aynı gün Elbistan'da ise saat 13.24'te 7.6 büyüklüğünde deprem meydana geldi. Depremde binlerce bina yıkılırken, 35 binden fazla insan hayatını kaybetti. Enkaz kaldırma çalışmaları devam ederken binalarda depremin etkisini en aza indiren, ayakta kalmasını sağlayan 'sismik izolatörler'in konutlarda kullanılması tartışılıyor.
Başakşehir’de sismik izolatör kullanılarak yapılan konut projenin Teknik İşlerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Ömer Faruk Şentürk de konuya ilişkin bilgi verdi. Depremin büyüklüğünden kaynaklı ortaya çıkan yanal ivmenin çok büyük olduğunu söyleyen Şentürk, "Sismik izolatörlerin de amacı bu ivmenin binanın üst katlarına minimum derecede etki etmesini sağlamak. Bizler artık konut projelerinde kullanmaya başladık. En önemli katkısını deprem bölgesindeki şehir hastanelerinde gördük. Ancak bir binada sismik izolatör varsa bu bina varsa sağlamdır yoksa değildir diyemeyiz. Ülkemiz deprem kuşağında bulunuyor, yönetmelikler bunlara göre hazırlanıyor. Konutun yapılacağı zemin çok önemlidir. Zemine uygun yapılan statik proje ardından kalite kontrolden geçmiş doğru inşaat malzemesi, yapının projeye uygun inşa edilmesi ve sahada denetleme gibi faktörleri bir araya getirmek lazım” diye konuştu.
Sismik izolatörlerin farklı tipleri olduğunu anlatan Şentürk, “Alıp direkt binaya uygulayamıyorsunuz. Binanın hatta blokların özelinde tasarımın izolatöre göre yapılması gerekiyor. Mimari, statik, elektrik projenizin buna göre olması lazım. Örneğin izolatörlü binada kullanacağınız sıhhi tesisatın malzemeleri bile buna göre olmalıdır, özel malzemeler kullanmalısınız. Binada sismik izolatör yoksa sonradan yapmak isterseniz yukarıda saydıklarımı yenilemeniz gerekir. Zeminin, taşıyıcı sistem uygun mu bakılmalı çünkü kolonda izolatörün geleceği kısım kesilir, araya konur. Binaya sonradan dahil edilebilir ama fazla parametresi var” ifadelerini kullandı.
Sistemin maliyetini de aktaran Şentürk, “Sıfırdan bir binayı yapacağınız zaman toplam inşaat maliyetine yüzde 10-15 civarı etkisi vardır. Ama hazır binaya sonra izolatör eklemek isterseniz, kişileri tahliye etmeniz tetkikleri yapmanız lazım maliyeti 2-3 katına çıkar. Kolon sistemine ayrı perde beton sistemine ayrı sismik izolatör eklenir. Eğer bina bitişik nizamda yapılmışsa yanında başka apartmanlar varsa izolatör ekleyemezsiniz. Çünkü sistemin özelliği deprem sırasında sağa ve sola binanın hareket etmesidir. Kurşun çekirdekli kauçuk ve sarkaç tipi izolatör dediğimiz 2-3 tipi var. Bunlar binanın yerine, ağırlığına, hareket kabiliyetine göre uzmanlar tarafından karar verilip uygulanıyor. Belli zaman aralıklarında bakım gerektiren modelleri var ama bazıları hiç bakım istemiyor” dedi.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Fusun Sümer de konuya ilişkin yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
"Sismik izolasyon, yapı tasarımında deprem enerjisine müdahale etmek için yapının temel seviyesinde veya rijit bir bodrum katı varsa bodrum katı üst seviyesine yerleştirilen ileri teknolojik cihazlarla deprem enerjisinin üstyapıya etkisini azaltan ve deprem anında yapının kontrollü hareket etmesini sağlayarak koruyan uygulamadır. Deprem sonrası "hemen kullanım" gerektiren hastane, itfaiye, veri merkezleri, okullar, köprü ve viyadükler gibi varlığından kısa süreli de olsa vazgeçilmemesi gereken yapılar için sismik izolasyon elverişli bir yöntemdir.
Sismik izolasyonun kullanılabilir olması için yapının diğer taşıyıcı elemanlarının da sağlam olması gerekir. Tasarım, uygulama ve denetim aşamalarının tümü titizlikle yapılmalıdır. Sismik izolasyonun projelendirme çalışmalarının doğru yapılması, zemin zayıf ise mutlaka önce zemin iyileştirme çalışmalarının tamamlanması gerekir. Sıvılaşma potansiyeli olan çok zayıf zemin üzerine inşa edilecek bir yapıda yalnızca radye temel yapmak veya sismik izolasyona güvenmek yeterli değildir.
Mutlaka gereken zemin iyileştirme çalışmalarının yapılıp, yapı temelinin öncelikle sağlama alınması gerekir. Sismik izolasyon üstyapıya enerjinin transferini önler, üstyapının kontrollü hareket etmesine olanak tanır ve böylelikle deprem anındaki can ve mal kaybını engelleyebilir. Burada unutulmaması gereken bir diğer konu üstyapıya ait diğer taşıyıcı elemanlarının da kusursuz tasarlanmış ve imal edilmiş olması gerektiğidir." (DHA)