'Dershanelerin Kapatılması Ile Doğu Ve Güneydoğu Ötekileştiriliyor'

Ağrı’da dershanelerin kapatılmasına karşı çıkan 25 sivil toplum kuruluşu bir araya gelerek tepkilerini ortaya koydu. Özel bir eğitim kuruluşunda bir araya gelen STK temsilcileri tek ses olarak dershanelerin, okuma salonları ve etüd merkezlerinin kapatılmasına karşı olduklarını, bu yöndeki teşebbüsün bölge insanının eğitimine verilen en büyük zarar olduğunu kaydettiler. Milli Eğitim'in, sorunları çözmeden dershaneleri kapatmanın yanlış bir yol olduğunu belirten Ağrı Dershaneciler Birliği Başkanı Osman Tarılığ, işlenmeyen ve açık geçen derslerle ilgili boşluğu dershanelerin kapattığını söyledi. "Fizik dersini okulda görmeyen öğrenci dershane olmasa Erzurum’a mı gitsin?" diyen Tarılığ, devletin bu yaklaşımına anlam veremediğini söyledi. Çocukların sosyalleşebileceği, sosyal mekânlarını kullanabileceği, spor yapacağı tek alan olmadığını ifade eden Ağrı Öğretmenler Derneği Başkanı Feyzi Yazıcı da "Parkı, oyun alanı olamayan bir ilde öğrenci ne yapsın. Acaba ilimiz gibi aile baskısı yaşayan ve kendini ifade etmeyip dershaneye gelmeyen ve sokağa salmakla meydana gelebilecek sosyal patlamanın önünü kim ve nasıl önleyecek, onu merak ediyorum. Hakikaten cevabını istiyorum. İlimiz için ciddi bir problem. Öğrencileri nereye yönlendireceksiniz. Hepimiz anne babayız. Bu eğitim kurumlarını kapatılırsa bu çocuklarımızın durumu ne olacak." dedi.Kötü madde alışkanlıkları ile sağlık kuruluşlarına müracaat eden gençlerin ve öğrencileri etüd merkezlerine yönlendirdiklerini ifade eden Medicenter Yöneticisi Uzman Doktor M. Hanefi Kılıçaslan ise gönderilen bütün öğrencilerden olumlu sonuç aldıklarını anlatarak, “Bir aile şefkati ve ortamı ile öğrencilere yaşlaştıkları etüt merkezinde hep olumlu sonuca şahit olduklarını söyledi. Kılıçaslan, bu kültür merkezlerinin bir rehabilitasyon merkezi görevini de yaptıklarını anlattı.Ağrı Genç İşadamları Derneği Başkanı Mevlüt Bayındır da şunları ifade etti: "Milli Eğitim Bakanı kamuoyunu hep oyalıyor, insanlara bir şey anlatmadan dağılıyorlar ve en son kendi meslek arkadaşlarına dahi izah edemedi. Çelişkili ifadelerden dolayı herkes olumsuz etkilendi. Başbakan ötekileştirmeyeceğiz diyor ama dershanelerin kapatılması Doğu ve Güneydoğu'nun ötekileştirmesi anlamına gelir. Çünkü en azından insanlardan teşebbüs hürriyeti elinden almaktır. Anayasamızın 48. maddesinin 5. bendine göre eğitimde teşebbüs hürriyeti elden alınamaz. Bizi ötekileştirmesin. Doğu ve Güneydoğu ile Batı arasındaki ekonomik fark kadar eğitimde de bu fark mevcuttur. Bu illerden biri de Ağrı’dır. Başbakanımız ve bakanlarımız sesimizi dinlesin, kulak versin. Görmezlikten gelemezsiniz. Bir bölgede tabletlerle giden öğrenciler var, bir bölgede tezeklerle okula giden öğrenciler var. Destek vermek gerekir. Bu şartlarda olmaz. Türkiye’yi dünyaya tanıtan Türkçe Olimpiyatları'nı herkes alkışlıyor. Bu öğretmenleri yetiştiren bu dershanelere ciddi ihtiyacımız var. Önce bizi dinlemeniz lazım. Bundan dolayı herkesi aklı selime davet ediyorum. Hiçbir rahatsızlığı olmayan ve en son kapanacak kurum dershanelerdir, okuma salonlarıdır ve etüd merkezleridir. Başka meseleleri kapatmak için gündem değiştiriliyor.""BAŞBAKAN'IN SON TUTUMU İNCİTİCİ, HEPİMİZİ İNCİTİYOR"Başbakan'a verilen bilgilerin yanlış olduğunu dile getiren Ağrı Yardım Sevenler Derneği Başkanı Aydın Kasar ise Başbakan'ın son tutumunun incitici olduğunu ifade ederek, "Hepimizi incitiyor. Ama ben dershaneleri kapatmak istemiyorum demesi her şeyi çözecek. Asıl sebep şu ki Milli Eğitim Bakanlığımız dershaneleri kıskandı. Dershaneler aldı başını gitti. Okullarımız geride kaldı. Bu kıskançlık bu sürece getirdi. Akademik lise olamasa TOBB ismini koysun. Bakanın projesi yok, planı da hiç yok. Sonuçta meçhul. Sonuçta bir yere tosluyorsunuz." şeklinde konuştuAğrı’da Halk Eğitim olarak ilk dershaneyi açtıklarını kaydeden Kasar, imkanların artması yanında eğitimin bir sonucu olarak dershanelere ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Bu şartlarda kapanmasının ne dönüşüme ve ne de çözüme katkı sağlayacağına hiç inanmadıklarını vurgulayan Kasar, yılların birikmiş eğitim sorunlarını böyle çözmenin imkansız olduğunu anlattı.