İSTANBUL (İHA) - Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Kemal Derviş, Kıbrıs müzakerelerinde çıkan sonucun Türkiye'nin bir başarısı olduğunu söyledi.
Kemal Derviş, CNN Türk'te yayınlanan Eğrisi Doğrusu Programı'nda gazeteci-yazar Taha Akyol'un Kıbrıs, seçimler ve siyasi konularda sorularını cevaplandırdı. Derviş, CHP'nin Kıbrıs konusunda Annan Planı'na bakışını, "CHP planla ilgili çekincelerini ortaya koymasıyla Kıbrıs meselesindeki başarıya katkı yaptı" cümlesiyle açıkladı. Kemal Derviş, "İlk Annan Planı kabul edilseydi mülkiyet, Rumlar'ın oy kullanması, Rum mültecilerin çokluğu, askeri güvencenin olmaması gibi sorunlarla çok sıkıntılı bir döneme girilecekti, ancak yapılan müzakerelerle konu başarı ile tamamlanmıştır" dedi. Kıbrıs'taki başarıda birçok faktörün olduğuna işaret eden Kemal Derviş, "Bir kere BM Genel Sekreteri Kofi Annan'ın kişisel çabasına teşekkür etmek gerekir. Diğer taraftan Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Kıbrıs sürecine büyük katkısı olmuştur. Dışişleri'nin olağanüstü çabası ve hükümetin yapıcı çalışmaları başarıyı getirmiştir" diye konuştu.
Dünya kamuoyunda Kıbrıs'ta ortaya çıkan son durumdan övgü ile bahsedildiğini ve "Türkiye iyi yaptı" dendiğini ve dünyayı takip eden bir kişi olarak kendisinin de aynı fikirde olduğunu belirterek, "İncelemeden çok kesin şeyler olmaz ama bundan daha iyisini elde edilmez. Kıbrıslı Türkler'in AB'yi girebilmesi için bu plana onay vermek gerekiyor. Geleceğimiz daha parlak olacak. 1 Mayıs'ta Rum Kesimi ile birlikte Türkler de girerse Türkçe Avrupa'nın resmi dili haline gelecek. İlke olarak başarı. Bu Türkiye'nin başarısı" dedi.
"BAŞARISIZ DEMEK YANLIŞ" CHP'nin seçimlerden oy kaybı ile çıktığını, ancak bunun bir kesin bir başarısızlık olarak gösterilemeyeceğini belirten Kemal Derviş, "Rakamlara toplu veya analiz şeklinde bakmak gerekir. Hiç kuşkusuz bu sonuç CHP için başarı değildir. Kasım seçimleriyle kıyasladığımız zaman başarısızlık da değil denebilir, fazla düşüş yok. 2002 Kasım seçimleri zaten başarısızlık. CHP oyunu 2002'de oyunu arttırdı ama aynı kökenden gelen CHP'nin 3. Genel Başkanı DSP ise yüzde 1.5'a düştü. Kaba taslak yüzde 30-35 olan sol eğilimli siyasal yelpaze Kasım 2002 seçimlerinde büyük yenilgiye uğradı. CHP Kasım'a göre oylarını koruduysa da o zamanki başarı değildi. Bunda da fazla başarılı olduk diyemeyiz" diye konuştu.
CHP'nin kendini topluma iyi anlatamadığını belirten Kemal Derviş, "Çağdaş bir sosyal demokrat parti kimlere hitap ediyor, bunlara bakıyoruz. Eğitim düzeyi yükseldikçe CHP'yi oy verme yükseliyor. Eğitimli insanlar CHP'ye oy veriyor. Bu bizi konunun en önemli noktası" dedi.
"ATATÜRKÇÜ SOSYAL DEMOKRASİ" Zaman geçtikçe evrensel demokrasinin yayıldığını ve toplumların birbirlerine benzer hale geldiğini hatırlatan Kemal Derviş, "Evrensel demokrasiyi iyi tanımak gerekiyor. Türkiye'de bir Atatürk sentezi var. Atatürk'ün yaklaşımı var. Ulusal ve toplumsal sorunlara yaklaşımı var. Atatürk diktatörlerin kol gezdiği dönemde 1930'larda 'Keşke demokrasi olsa' diyebiliyor. Atatürk gerçek bir Avrupa aydını. Türk toplumu o zamanlar tarım toplumuydu, sanayisi yoktu. Şimdi AB'nin içinde olmasak bile modernleştik. Bugün farklı bir çizgideyiz. Diğer toplumlara benzeyen bir sosyal yapıya kavuştuk. Muhafazakar, liberal, sosyal demokrat gibi kesimlerin ortaya çıkması normal. Özel sektörün gücüne dayanan bir kalkınmanın ortaya çıkması bugünün en önemli unsuru. Solun 20. yüzyılındaki başarısızlığı özgürlükleri askıya almasıdır. Sosyal demokrat, yani özgürlükçü sol Avrupa'da fevkalade başarılıdır. Biz Atatürkçülükle çağdaş sosyal demokratlığı sentez yapıp yeni bir sol anlayışı ortaya koymalıyız. Bunları yapabilirsek gerçek bir alternatif ortaya koyabileceğiz. Özgürlükçü solu hiçbir solcunun reddetmeyeceği ortada" diye konuştu.
"KİŞİSEL ÖZGÜRLÜKLER ÖNEMLİ"
CHP'nin herşeyden önce kişisel özgürlüklerin lideri olmak durumda olduğunu vurgulayan Kemal Derviş, "CHP tam özgürlüğü istiyoruz diyemiyor, sorun burada. Kişisel özgürlüklerin sonuna kadar arkasında olmalıyız. Mesela türban konusunda. Türbanlı bir kardeşimden hiç rahatsız olmuyorum. Bir konuda korkum var. İslam dünyasında muhafazakar kesim laik olmuyor, düşüncelerini herkese kabul ettirmek istiyor. Ama şimdiki gençlerimizde daha iyi bir hoşgörü gözlemliyorum. Başörtüsü engelini kaldırırsak başörtülü kesimi CHP'ye katabileceğiz. Kaldırabileceğimiz mi bilmiyorum. Bence önemli olan kadına güç vermek, topluma katmaktır" dedi.
CHP'nin tabanını aydınlar ve emekçilerin oluşturduğunu belirten Kemal Derviş, "Eğitimli bürokratlar, orta sınıfın önemli bir kısmı, emekçiler, aydınlar CHP'ye oy veriyor. Marjinal gruplar, çok eğitimsizler, en zor durumda olan insanlar genelde sosyal demokrasiye yönelemez. Uç kesimlere gider. Genç Parti bunun örneği. Sosyal demokrasiyi aydınlar ve emekçiler meydana getiriyor. Muhafazakar kesimden de CHP oy alabilir. Bir dindar solcu olabilir, örnekleri çoktur. Ekonomik açıdan hakça adil paylaşımı ön plana çıkardığınızda elbette CHP'ye oy gelecektir" diye konuştu.
Konuşmasının sonunda hükümetin başarısının ekonomiden kaynaklanmadığını kaydeden Kemal Derviş, "Hükümetin başarısında özgürlükler ve daha ılımlı bir muhafazakarlık, korkuların yersiz olduğunu hissettirmesi yatırıyor. Ekonomideki düzelme oya yansımadı. Çünkü iyileşmeler henüz halka yansımız değil" dedi.
Kemal Derviş ekonomik programın iyi yürütüldüğünü, ancak burada kalmayıp daha iyi programlar yapmak için çalışmak gerektiğini sözlerine ekledi.