Destici: 'Alperenler Silahlanın' Dersem Bana Ne Yaparlar?

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, BDP milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması tartışmaları ile ilgili farklı bir çıkışta bulundu. Destici, “Bir parti genel başkanı olarak çıkıp da ‘Alperenler silahlanın’ dersem bana ne yaparlar?” diye sorarak, dokunulmazlıkların kaldırılması ve BDP'nin kapatılması gerektiğini söyledi. Destici, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün dokunulmazlıklar konusunda 1994’ü hatırlatmasına ise “Eğer 94’te hukuk işlemeseydi, ülke o zaman daha farklı noktaya gelebilirdi. Bir de o yönünü görmek lazım.” ifadelerini kullandı.

BBP Genel Başkanı Destici, Cumhurbaşkanı’nın Sivas olaylarının araştırılması için DDK’ya talimat vermesini, Filistin’in BM’de gözlemci üye statüsü kazanmasını ve BDP’li vekillerin dokunulmazlık tartışmalarını değerlendirdi. Sivas olaylarında Sivas halkı ile birlikte mağdur olan bir parti olduklarını aktaran Destici, “Çünkü olaylar sırasında Arif Sağ ve Ali Balkız’ın da aralarında bulunduğu 33 kişi bize sığınmıştı, fakat bir teşekkür bile alamadık. Biz bunu teşekkür alalım diye de yapmadık. İnsanlık gereği yapmamız gereken bir şeydi. Biz kendimize yakışanı yaptık camia olarak.” diye konuştu.

"HEP DİNDARLAR ALEVİLERİ YAKTI DİYE YANSITILDI"

Sivas olaylarının kamuoyunda tek taraflı olarak anlatıldığına işaret eden Destici, şöyle konuştu: “Kim o milleti o otelin önüne topladı, bizzat içeride kurşunla öldürülenler var, yaralananlar var. Sivas’ta istenen alınmadı, aslında. İstenen büyük bir provokasyondu. Yani istenen Sünni ve Alevi vatandaşların birbirine girmesiydi. Ama bunu yapamadılar. Fakat 19 yıldır biz basından ne duyduk; 'dindarlar Alevileri yaktı.' Bu büyük bir yalan. Halbuki burada büyük mağduriyet yaşayan Sivas halkı oldu. Sivas halkı ve bazı dindar gruplar üzerine kara bir leke olarak bırakıldı. Aynı Uğur Mumcu’nun öldürülmesinde olduğu gibi. Bugün Mumcu’nun nasıl öldürüldüğünün açığa çıkartılmasından korkuyorlar. Mumcu cinayetinden sonra hep ne dendi; ‘dindarlar öldürdü, şeriatçılar öldürdü’ ama bu açığa çıkacak.”

"KUTLAMALARDA FOTOĞRAF VERENLER SUÇLU ÇIKABİLİR"

Bunun geniş bir şekilde açığa çıkartılmasını istediklerini söyleyen Mustafa Destici, Sivas Belediye Başkanı Doğan Ürgüp’ün başkanlığını yaptığı bir heyetin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e çıkarak, tıpkı merhum Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünde olduğu gibi detaylı araştırma istediklerini belirtti. O isteğin karşılıksız kalmadığını ve Cumhurbaşkanı’nın bugün Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) talimat verdiğini aktaran Destici, bunu çok önemsediklerini, o gün orada ne olduğunun ortaya çıkacağını ve hakkın ortaya çıkacağını vurguladı. Destici, bu araştırma ile belki de her yıl yapılan kutlamalarda fotoğraf veren kişilerin suçlu çıkabileceğini tahmin ettiklerine dikkat çekti.

"CUMHURBAŞKANI ŞÜPHELENDİĞİ İÇİN DDK'YA TALİMAT VERDİ"

Destici, DDK’nın çalışmalarının aynı Yazıcıoğlu olayında olduğu gibi somut bulguların ortaya çıkacağına inandığını kaydederek, Cumhurbaşkanı Gül’ün de şüpheleri olduğu için böyle bir talimat verdiğine işaret etti.

"FİLİSTİN VE TÜRK-İSLAM ALEMİ İÇİN HAYIRLI OLSUN"

BBP lideri Destici, Filistin’in BM’lerde üye olmayan gözlemci devlet statüsü kazanmasıyla ilgili destek veren ülkelere teşekkür ederek şöyle konuştu: “Bu, gözlemci olmasına rağmen Filistin egemenliğinin tanınması anlamına geliyor. Dolayısıyla da bunu büyük bir adım olarak görüyorum. İnşallah önümüzdeki sürede de daimi üyeliğe ve bağımsızlığına da uzanacaktır. İsrail’in zaten tavrını biliyoruz, ama ABD’nin tavrını anlamakta zorlanıyoruz. Amerika özgürlük, demokrasi çağrıları yaparken, hatta oralarda fiili müdahalelerde bulunurken Filistin’deki zulmü görmezden geliyor. Türkiye ise bu süreçte zaten aktif rol aldı, bundan sonra da almasını istiyoruz. Filistinli kardeşlerimizi de tebrik ediyoruz. Bu kararın kendileri ve Türk İslam alemi için hayırlı olmasını diliyoruz.”

"BU PARTİ AVRUPA'DA 3 AY AÇIK KALAMAZ"

BDP milletvekilleri için Meclis'e verilen fezlekeyi de değerlendiren Destici, partilerinin dokunulmazlık ile ilgili görüşlerinin baştan beri kürsü hariç bütün dokunulmazlıkların kaldırılması olduğunu söyledi. Fakat bunun bugün çok mümkün olmadığının altını çizen Destici, özelde terör suçlularının dokunulmazlıklarının kaldırılmasını istediklerini dile getirdi.

'PKK’nın partisi' olarak nitelediği BDP’nin de kapanması gerektiğini vurgulayan Destici, Yargıtay Başsavcılığı’nın niye durduğunu anlamadıklarını ifade etti. Bütün uluslar arası hukuk kurallarına göre bu partinin kapatılması gerektiğini bildiren Destici, böyle bir parti Avrupa’da olsa 3 ay açık kalamayacağını iddia etti. Bunu söylerken partisinin referandumda parti kapatılmasına karşı çıkan değişikliğe evet dediğini hatırlatan Destici, fakat söz konusu partinin buna hayır dediğini kaydetti. Destici, teröre bulaşan partilerin artık parti olmaktan çıktığını, terörün yan kuruluşu olduğunu, onun için de hukukun işlemesi gerektiğini vurguladı.

"ÇOK HADSİZLEŞTİLER"

Söz konusu milletvekillerinin artık çok pervasızlaştığına işaret eden Destici, “Bir genel başkan çıkıyor; ‘burası Kürdistan olacak’ diğeri çıkıp diyor ki; ‘silahlanın’, diğeri çıkıp diyor ki; ‘buraya gelirseniz kan çıkar’ yani o kadar hadsizleştiler ki. Çünkü şunu gördüler; var olan hukukun uygulanamayacağını anladılar. Bazı denemeler yaptılar, baktılar ki kimse bir şey yapmıyor. Ama o görüntülerden sonra bütün parti genel başkanları ‘Meclis açılınca fezlekeler Meclis'e gelecek’ dediler. Bunun gereği yapılması lazım.” ifadelerini kullandı.

"DEVLETİN KORKMAMASI GEREKİR"

‘Dokunulmazlıklar kalkarsa ülke karışır, terör tekrar artar’ korkusu ile olmayacağını vurgulayan Destici, hukuk ne ise onun uygulanmasını istedi. “Bir siyasi partinin genel başkanı olarak kalkıp da ‘Alperenler silahlanın’ desem bana ne yaparlar?” diye soran Destici, dolayısı ile devletin (Dokunulmazlıkların kaldırılması ve BDP'nin kapatılması konusunda) korkmaması gerektiğini, ileride doğacak şeylerden korkularak karar alınamayacağının altını çizdi.

Destici, bir devletin iradesiz olduğu, kararsız olduğu, cesaretsiz olduğu, baskılara boyun eğen bir yönetim olduğu hissedilirse o zaman devletin tepesine bineceklerini söyledi. Cumhurbaşkanı’nın 94’teki olayları hatırlatmasına da değinen Destici, “Eğer 94’te hukuk işlemeseydi, ülke o zaman daha farklı noktaya gelebilirdi. Bir de o yönünü görmek lazım.” dedi.