Destici: KCK operasyonları sekteye uğramamalı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Türkiye’nin gündeminin birinci maddesi haline gelen MİT Müsteşarı ve eski MİT’çilerin ifadeye çağrılması, KCK operasyonlarını yürüten İstanbul Emniyeti'ndeki iki müdürün görevden alınmasıyla yaşananların, KCK operasyonlarını sekteye uğratmasından endişe ettiğini söyledi.
Cihan TV Network üzerinden yerel kanallarda yayınlanan Anadolu'da Sabah Programı'na katılan BBP Genel Başkanı Destici, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski Müsteşar Emre Taner ile Müsteşar Yardımcısı Afet Güneş’in ifadeye çağrılmasıyla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Destici, işin hükümete düştüğünü, hükümetin kararlılıkla bu işin arkasında durması gerektiğini ifade ederek, "Bu operasyonların sekteye uğramaması lazım. Uğrarsa, terörle mücadele edenlerin azminin kırılması anlamına gelir. Zaten millette, ‘terör yok edilemez’ anlayışı oluşturulmaya çalışılıyor, bu anlayış iyice kökleşir.” dedi.
Türkiye’nin geri kalmışlığının, şehitlerinin, birliğinin beraberliğinin engellenmesinin arkasında terör bulunduğunu dile getiren Destici, 1 yılda gerçek anlamda mücadeleyle bitirilecek olan terörün, 27 yıldır neden bitirilmediğini milletin anlamaya, görmeye başladığına dikkat çekti.
‘Ediliyormuş gibi’ terörle mücadele yapıldığını belirten Destici, “1980 darbesinde bütün örgütler kapatılırken PKK’nın korunması, beslenmesi, eğitilmesi, yetiştirilmesi, ülke içinde kamplar kurulmasına fırsat verilmesi her şeyi net bir şekilde gösteriyor. Derin devlet PKK ilişkisinin olmadığını hiç kimse söyleyemez.” tespiti yaptı.

"ŞÜPHELİ SIFATIYLA ÇAĞRILMALARINI YADIRGAMIYORUM"
Yeni MİT Müsteşarı Hakan Fidan, eski MİT görevlilerinin hangi saikle ifadeye çağrıldığının net olarak bilinmediğini kaydeden Destici, “Oslo görüşmeleriyle ilgili gözüküyor. O anlamda ifadeye çağrılmalarını doğru buluyorum. Ne konuşulduğunun, hangi pazarlıklar yapıldığının, ne istendiğini, PKK’nın elebaşısıyla, PKK uzantıları arasında gelgit yapıldığı, aracı gibi mesajların getirilip götürüldüğü yansıdı. Bu bile olmuş olsa, şüpheli sıfatıyla çağrılmasını yadırgamıyorum.” şeklinde konuştu.

"SAVCILAR DELİL OLMADAN BU ÇAĞRIYI YAPAMAZLAR"
Kendisinin yadırgadığı konunun, Türkiye’nin iç çatışmalardan kurtulamaması olduğunu kaydeden Destici, şöyle dedi: “Geçmişte devlete, millete ihanet edilmişse terör örgütüyle işbirliği yapılmışsa bunlar değerlendirilecek. Bu çatışmalar, vakit geçirmek değil, yeni politika ortaya koyup yeni sivil anayasa koyup, geçmişte olanların faili meçhullerin, milli iradeye yapılacak darbe girişimlerinin bir daha yaşanmamasını sağlayacak sistemin kurulması lazım. Asıl mesele sistem. Sistemin çürümüşlüğü, kokuşmuşluğu var. Geriye doğru terörle mücadeleyi mercek altına alın, binlerce üst düzey devlet görevlisini şüpheli sıfatıyla ifadeye çağırabilirsiniz. İşbirliklerinin, geriye dönük baktığımızda bize gösteriyor. Savcıların, bir delil olmadan, ellerinde belge bilgi olmadan çağrıyı yapabileceklerini sanmıyorum.”

"NE ZAMAN TERÖRÜN BELİ KIRILSA BÜYÜK HADİSELER OLUYOR"
Her dönemde terörle mücadelede yol alınmaya başlansa, mutlaka Türkiye’de büyük hadiseler yaşandığına dikkat çeken BBP Genel Başkanı, şu açıklamayı yaptı: “Uludere hadisesi bunlardan bir tanesi. 27 yıldır mücadele edilmedi derken, asker-sivil işbirliğinin yaşanmadığı, hep çatışma halindeydi. Son 6 aylık dönemde bu birliktelik sivil asker işbirliği sağlandı ve başarı geldi. Hem sınır ötesinde hem sınır içinde öldürücü darbeler vuruldu. Özellikle Kazan Vadisi'ndeki. Öbür taraftan KCK’ya karşı çok kapsamlı netice alacak operasyonlar düzenlendi.”

"4 YIL BOYUNCA KCK’YA KİMLER GÖZ YUMDU?"
Destici, 2007 yılında KCK'nın kurulduğunu ve bunun devlet tarafından bilindiğini dile getirdi. Destici, devletin bunu bilip 2011 yılına kadar buna göz yummasının bir yerlerle irtibatlı olduğunu çok açık gösterdiğini ifade etti.
KCK’nın beklendiğini, kollandığını söyleyen Destici, “Aynen 12 Eylül darbesi yapıldığı gibi olgunlaştırılan, yaratılan karşıt taraflar oluyor. Bunlara göz yumuluyor. MİT, Emniyet İstihbarat, Jandarma İstihbaratının KCK yapılanmasından haberdar olmaması mümkün mü? Haberi yoksa MİT ne yapar diye sorarım. Gazetecileri, siyasetçileri takip edeceksin ama iş devletin 27 yıldır kanını emen, kardeşliğimize kurşun sıkan dış politikada elimizi zayıflatan terör örgütüne yardım edeceksin. Göz yummanın ötesinde ilişkiler biliniyor. KCK’nın en üst yapılanması olduğunu benden daha iyi biliyorlar. Buna rağmen nasıl 4 yıl müsaade ediliyor.” şeklinde konuştu.

"UZLAŞMA KOMİSYONU MÜSAMERE SINIFI"
Ayrıca, Meclis’te yaşanan milletvekilleri kavgasını da sert dille eleştiren Destici, “Bu dönemdeki kadar hiç seviyesizleşmemişti. İnanılmaz seviye kaybetti. Meclis’teki grup başkanvekilleri bu kanaati dile getiriyor. CHP’nin grup başkanvekili var ki olayı tetikliyorlar. Üslupları çok çirkin, çok yanlış. Bu 3 siyasi partinin sivil demokratik yeni anayasa istediklerini düşünmüyorum. Uzlaşma Komisyonu'nu müsamere sınıfı olarak değerlendiriyorum. Bir oyalama yeri. Biz anayasa konuşmuyoruz. Meclis'teki kavgayı konuşuyoruz.” dedi.