Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Ankara’da meydana gelen patlamayla ilgili bir açıklama yaparak, “Yaşanan olayın bir terör saldırısı olduğunu düşünüyoruz. Terör örgütü özellikle KCK operasyonlarından sonra eylemlerini artırdı.” dedi. Destici, İsrail ve Rumlarla yaşanan krizde hükümetin kararlılığını desteklediklerini de belirterek, MİT-PKK görüşmelerini de rezillik olarak ifade etti.
Genel Başkan Destici, BBP Merkez Karar Yürütme Kurulu (MKYK) Üyesi Mustafa Karataş’ın babası Recep Karataş’ın cenazesine katılmak üzere Kayseri’ye geldi. Camii Kabir’de kılınan cenaze namazı öncesi basın mensuplarının sorularını cevaplayan Destici, ilk olarak Ankara’da yaşanan patlama olayına değinerek, yaşanların bir terör olayı olabileceğini söyledi. Destici, terörle 27 yıldır yeteri kadar mücadele edilmediğini vurgulayarak şu şekilde konuştu: “Ankara’da patlayan maddenin büyük ihtimalle bomba olduğu düşünülüyor. Otomobilin altında tüp var, ama tüpün içersine bomba düzeneği yerleştirilmiş olabilme ihtimali var. Yaşanan olay ümit ediyorum ki, bir terör olayı değildir. Bir tüp patlaması veya bir iş kazasıdır. Ama büyük bir oranda terör olayı olduğu gözüküyor. Son günlerde zaten terör örgütü eylemlerini iyice artırdı. Polislere yönelik özellikle KCK operasyonlarından sonra yoğun bir saldırı vardı. Bu bizim öngörülerimiz idi."
Türkiye'nin terörle 27 yıldır yeteri kadar mücadele etmediğini gördüklerini dile getiren Destici, "Bunlardan en önemlilerinden biri de istihbarat zafiyetidir. İstihbarat birimleri arasında bir uyumsuzluk var. Sanki istihbarat örgütlerimiz birbirlerini aldatmaya yönelik durumlar içerisinde de oldu. Biz terörle mücadelede istihbaratın tek elde toplanmasını ve özel bir istihbarat birimi oluşturulmasını istemiştik. Çünkü diğer ülkelere de baktığımızda terörü bitirmenin yolu sadece teröre yönelik bir istihbarat çalışmasından geçmektedir. 27 yıldır Türkiye terörle hiçbir şekilde topyekûn mücadele edemedi. Ediyormuş gibi yapıldı. Eğer terörle mücadele edilseydi, Türkiye’nin terörle ilgili bir konusunun olmaması gerekiyordu. Ne hükümetler bu konuda net bir politika koyabildiler ne de terörle mücadele edecek özel bir birlik oluşturabildiler. Bölge halkını kazanacak bir çabaya da gidilmedi. Terörün uluslar arası boyutuyla da mücadele tam anlamıyla yapılamadı. Devlet içerisinde ikinci bir otoriteye de müsaade edilmemeli. Eylem yapmakmış, gösteri yapacaklarmış, baş kaldıracaklarmış, kanunlar neyi gerektiriyorsa o yapılmalıdır.” şeklinde konuştu.
Destici, İsrail ve Rumlarla yaşanan krizde değinerek, “Bugüne kadar Birleşmiş Milletler'de alınan kararlar hep İsrail’in lehine çıktı. Biz bu meseleyi milli bir mesele olarak görüp topyekun bu konuda birlik olmamız lazım. Şu ana kadar yapılan yaptırımların, hükümet inşallah arkasında durur. Hem Kuzey Kıbrıs hem de İsrail konusunda karalılık sürmeli. Biz bu konuda sonuna kadar hükümetin arkasındayız.” sözlerini kaydetti.
MİT-PKK görüşmelerin sorulması üzerine ise Destici, yaşananları tam bir rezillik olarak ifade etti. Destici, “Bu görüşmeler bir rezalettir. Özellikle bunu MİT ile birlikte bir Başbakan Müsteşar yardımcısının İngiliz istihbarat örgütü nezaretinde bu konuşmayı gerçekleştirmiş olmasıdır. Biz baştan beri söyledik, eğer siz Kandil'i, BDP’yi, Abdullah Öcalan’ı muhatap alırsanız, onları bölge halkının temsilcisi olarak görürseniz bölge halkını onların kucağına itmiş oluyorsunuz. Kesinlikle bunlar muhatap alınmamalı ve devlet gereğini yapmalıdır.” diye konuştu.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz