Kalbin atış hızı, kalp sağlığını belirleyen ana faktörlerden bir tanesidir. Atış hızının normal seviyenin altında ya da üstünde olması kalpte bir sorun olabileceği anlamına gelir. Kalp atış hızının normal seviyesinin altında olması bradikardi, üstünde olması ise taşikardı olarak adlandırılır. Her ikisi de kalp hastalıkları arasında ritim bozukluğu ana kategorisinde değerlendirilir.
Kalp sorunlarından bahsedildiğinde en çok konusu geçen hastalıklardan bir tanesi de taşikardi iken bu hastalık hakkında pek çok kişi yeterince bilgi sahibi değil. Peki taşikardi ne demek? Taşikardi, kalbin dakikada 100'dan fazla kez atmasıdır. En yaygın görülen kalp ritmi bozukluklarından bir tanesidir. Kalp atış hızı hem fiziksel aktivitelere hem de psikolojik faktörlere bağlı olarak değişiklik gösterebilir ancak bunlar, geçici durumlardır. Taşikardi hastalığında ise kalp atış hızı devamlı bir şekilde yüksek olur.
Kalp ritim bozukluğu hastalıklarından bir tanesi olan taşikardi, duygudurum değişiklikleri, stres, yorgunluk gibi durumlarda ortaya çıktığı takdirde normal karşılanır. Ancak bir hastalığa bağlı olarak ya da bu durumlardan bağımsız bir şekilde sürekli hale gelirse dikkat edilmesi gereken bir rahatsızlık olarak değerlendirilir. Kalbin normalden fazla atması, alt ve üst bölmelerin daha fazla çarpması anlamına gelir. Çok hızlı atan kalp kanı doğru bir şekilde pompalayamaz ve kan akışında azalma söz konusu olur. Kalbin daha hızlı atması ise kasların oksijen ihtiyacını artırır. Oksijen yetersizliği hücrelerin ölmesine sebep olurken hücre ölümleri ise kalp krizi gibi ciddi sonuçlar doğurabilir. Oksijen eksikliği sadece kalp için değil diğer organlar için de tehlikelidir.
1. Ventriküler taşikardi
Kalp kasının gerektiği ölçüde kasılmaması ile ortaya çıkar. Kalp odacıklarında söz konusu olan anormal sayıda atış, hızlı kasılmalara yol açar. Normalden fazla olan kasılmalar ise organlara, özellikle beyne daha az kan gitmesi ile sonuçlanır. Kalp ve damar hastalıkları, kalp krizi, kalp yetmezliği durumlarında görülme ihtimali daha fazladır. Ölümcül bir taşikardi çeşididir. Nabızlı ya da nabızsız ventriküler taşikardi, her durumda müdahale edilmesi gereken bir problemdir. Zamanında gerekli müdahalenin yapılmaması halinde ventriküler fibrilasyon denilen ve yaşamı tehdit eden aşamaya geçilir. Tedavide ilaç ya da şoklama tercih edilebilir. Ventriküler fibrilasyon aşamasına geçilirse kalp kan pompalayamaz ve vücut, ani bir şekilde oksijensiz kalır. Bu durumda kalbin durmasına kadar varan sonuçlardan söz edilebilir.
2. Supraventriküler taşikardi
Supraventriküler taşikardi; kalp atışlarının dakikada 150-250 arasında, oldukça anormal kabul edilen bir seviyede olmasıdır. Aniden başlayıp kesilebilir ya da çok uzun sürebilir. Vücuttaki kan akışının yavaşlamasına neden olur. Kadınlarda görülme sıklığı daha fazladır ve çoğunlukla 40 yaşın altını etkiler. Çarpıntı ve akabinde bayılma hissi yaşanabilir. Genellikle kalp sisteminde bulunan kulakçıklar ile karıncıklar arasında anormal bir biçimde yer alan ekstra bir yolun varlığından dolayı oluşur. Bu yoldan geçen uyarılar kalbin daha hızlı atmasına neden olur. İlaç ve ablasyon tedavisi ile çözülebilir.
3. Atriyal taşikardi
Paroksismal taşikardi olarak da adlandırılan atriyal taşikardide kalp atış hızı dakikada 100 ile 250 arasındadır. Hastalar çarpıntı ve bayılma hissinden şikayetçi olurlar. İlaç ile kalp atışlarının normal hıza döndürülmesi sağlanır. İlaç tedavisi yararlı olmazsa elektroşok yöntemi denenir. Geçici olan bu taşikardi çeşidi tedavi edilmediği zaman kalıcı hale gelebilir.
4. Sinüzal taşikardi
Sinüs ya da sinüzal taşikardi, ortaya çıkış sebebine bağlı olarak normal bir durum olarak değerlendirilebileceği gibi tehlike de arz edebilir. Dolayısıyla sinüs taşikardi ölümcül müdür sorusunun cevabı; altında yatan nedene göre cevaplanabilir. alp damar hastalıkları, kalp yetmezliği, anksiyete, ağrı, ateş, oksijen yetmezliği, tansiyon düşüklüğü, kansızlık, akciğere pıhtı atması, hipertiroidi sinüs taşikardisine yol açabilir. Bunlarla birlikte aşırı kafein tüketimi, uyuşturucu madde kullanımı, korku gibi etkenler de sinüs taşikardisinin nedenleri arasındadır. Bu nedenlerin bazıları normal kabul edilirken bazıları da tedavi edilmesi gereken hastalıklardır.
Taşikardi oluşumunun altında, yaşam biçiminden çeşitli hastalıklara kadar onlarca neden yatabilir. Bu nedenler ritim bozukluğunu tetikleyerek taşikardi problemini ortaya çıkarır.
1. Yaşam biçimi
Çok hareketli ya da çok hareketsiz yaşam, kalpte ritim bozukluğu oluşmasına neden olan faktörler arasındadır. Özellikle hareketsiz yaşam ile birlikte gelen aşırı kilo, göbek ve bel çevresinde oluşan yağlanma riski artırır. Bel çevresinin erkeklerde 102 cm'i, kadınlarda ise 88 cm'i geçmesi tehlike sınırlarına ulaşıldığının işaretidir.
Uyku düzensizliği de risk oluşturan faktörler arasındadır. Bununla birlikte aşırı sigara ve alkol kullanımı, uyuşturucu madde bağımlılığı, kafein içeren içeceklerin çok fazla tüketilmesi de taşikardi oluşumuna zemin hazırlar.
2. Stres
Yoğun olarak strese maruz kalmak da taşikardi riskini artıran durumlar arasındadır. Duygusal gerginlikler, kaygı bozuklukları kalbin yükünü artırır. Bu da ritim bozukluğuna neden olur. Stres her ne kadar korunması mümkün olmayan bir olgu olsa da, stres düzeyini düşürmek kalp sağlığını korumak açısından önemli bir adımdır.
3. Kalp hastalıkları
Kalpte oluşan hastalıklar, taşikardi ile doğrudan bağlantılı sonuçlar doğurabilir. Kalp kapağı rahatsızlıkları, kalp yetmezliği, kalp kası ile ilgili hastalıklar, tümörler ve diğerle kalp hastalıkları; kalbin fonksiyonlarını doğrudan etkiler. Bu da ritim probleminin ortaya çıkmasına neden olur.
4. Elektrolit dengesizliği
Kalbin hücre zarları arasında farkları koruyarak elektrik sinyali üreten ve nabız oluşmasında başrol oynayan elektrolitlerin azlığı ya da fazlalığı ritim bozukluğuna neden olur. Kalsiyum, magnezyum, fosfat, potasyum, sodyum, klorit gibi elementler, elektrolitler arasındadırlar. Elektrolit dengesi sağlanmadan ritim bozukluğu da düzelmez. Elektrolit dengesizliği; Addison hastalığı, böbrek hastalıkları, D vitamini eksikliği, aşırı su kaybı, sindirim problemleri, yanlış gıda takviyesi gibi durumlarda oluşabilir.
5. Hastalıklar
Şeker, hipertansiyon, obezite, hipertiroidi, kolesterol, anemi gibi hastalıklar da taşikardi riskini artıran nedenlerdir. Bu hastalıklar kan seviyesini ve damarların sağlıklı çalışmasını etkiler. Kendi başlarına yarattıkları sorunların yanında beraberinde çeşitli rahatsızlıklara da yol açarlar. Taşikardi de bunlardan bir tanesidir.
Taşikardi atağı geçirenlerin yaşadıkları semptomlar genellikle ortaktır. Organlara yeteri kadar kan pompalanamamasına bağlı olarak daha geniş bir alana yayın belirtiler şu şekilde sıralanabilir:
Nabız sayısında artış
Baş dönmesi
Nefes darlığı
Kalp atışlarının rahatsız edici bir şekilde düzensizleşmesi
Göğüste ağrı
Bayılma hissi
Bir anda gelen halsizlik
Tiroid bezi ile ilgili bozukluklar
Dış gebelik
Akciğer enfeksiyonları
Amniyotik sıvı embolisi
Uterus rüptürü
Miyokardiyal enfarktüs
Taşikardi teşhisi konulmadan önce hastanın ayrıntılı öyküsü dinlenir, sağlık durumuna bakılır ve ardından gerekli tetkiklere başlanır. Bu noktada doktor tarafından, kalp hastalıklarının teşhisi için uygulanan yöntemlerden bir ya da birden fazlası tercih edilebilir.
Elektrokardiyogram (EKG)
Holter monitör
Elektro fizyolojik test
Ekokardiyam
Stres testi
Taşikardi tedavisinde uzun süreli ve ani müdahaleler farklılık gösterir. Birden ortaya çıkan ve kalbin durmasına kadar varan taşikardi probleminde elektrik şoku uygulanarak akımın düzeltilmesi sağlanabilir. Diğer hastalarda ise tedavi, taşikardiye sebep olan etkeni ortadan kaldırmaya ya da doğrudan taşikardiyi iyileştirmeye yönelik olarak uygulanır. Tedavi biçimi hekim tarafından belirlenir ve tedavinin planlanması sürecinde taşikardi çeşidinin etkisi büyüktür. Peki taşikardi nasıl geçer?
1. Vagal hareketler
Vagal sinirleri hedefleyen ve kalp atışlarının düzene girmesini sağlayan hareketlerdir. Çoğu taşikardi vakasında etkilidir. Hareketlerin çoğu etkili bir biçimde öksürme üzerine kuruludur. Çarpıntı sırasında nefes tutulur, ağız ve burun kapanır. Çömelme pozisyonuna geçilir ve nefes vermeye çalışılır. Öksürmek, öğürmek ve yüzü buzlu suya sokmak; bu hareketlerin birer parçasıdır.
2. İlaçlar
Ani ataklarda ritmin düzenlenmesi adına enjeksiyon yapılabilir. Atak geçtikten sonra ise hastalara düzenli kullanım için haplar reçete edilebilir. Bu ilaçlar antiaritmik ilaçlar adı altında toplanırlar. Hastalarda kan pıhtılaşması riski varsa pıhtılaşma önleyici ilaçların reçete edilmesi de söz konusu olabilir.
3. Kateter ablasyon
Yaşam boyu ilaç kullanmak istemeyen ya da ilaç tedavisine olumlu yanıt vermeyen hastalarda bu yöntem uygulanabilir. Tedavide başarı şansı %95 gibi yüksek bir orandır. Kateter kasık, boyun veya kol bölgesinde belirlenen damardan girilerek kalbe ulaştırılır. Kalpte çarpıntıya neden olan bölge tespit edilir ve verilen enerji ile bu bölgedeki sorunun ortadan kaldırılması hedeflenir. Uygulama sırasında giriş için kullanılacak alanda lokal anestezi yapılabilir.
4. Kardiyoversiyon
Taşikardi tedavisinde ilaçların yeterli kalmadığı durumlarda kalbe şok vererek tedavi etme yöntemi de uygulanabilir. Defibrilatör ile verilen elektrik akımı sonrasında kalbin bu elektrik uyarılarından etkilenerek normal ritmine dönmesi hedeflenir. Uygulama genellikle genel anestezi altında yapılır ve hasta aynı gün içerisinde taburcu edilir.
5. Kalp Pili
Bazı hastalarda ise sonuca kalp pili takılarak varılabilir. Kalp pili cilt altına takılır. Piller kalp atış hızında bir anormallik algıladıkları zamanlarda elektriksel uyarıları devreye sokar. Kalbin normal atış hızına ulaşmasını sağlar ve taşikardiyi bitirir. Özetle pil; kalp atış hızının kontrolünü sağlar.
6. Cerrahi tedavi
Teşikardi sorununa yol açan birden fazla elektrik yolunun bulunması halinde cerrahi yöntem de tercih edilebilir. Açık kalp ameliyatı şeklinde yapılan bu işlem ile kalbin normal çalışma sistemine dönmesi sağlanır. Ameliyat sonrası hastanın birkaç gün hastanede yatması gerekebilir. Taşikardi tedavisinde ameliyat en son safhada düşünülür. Hastanın şikayetleri diğer yöntemler ile geçirilemezse ya da acil durumlarda cerrahi seçenek devreye girer.
7. Yaşam biçiminde değişiklik
Taşikardi tedavisinde uygulanan tıbbi yöntemler ile birlikte esas noktalardan bir tanesi de hastanın yaşam biçiminde değişiklik yapması gerekliliğidir. Bu noktada kalbi zorlayan faaliyetlerden uzak durmaktan beslenme düzeninin farklılaşmasına kadar geniş bir değişimden bahsedilebilir. Aşırı kilo sorunu olanların zayıflaması, hareketsiz bir yaşam yerine kalp dostu egzersizlere başlanması, sağlıklı besinlere ağırlık verilmesi, kafein, alkol ve sigara tüketiminin kısıtlanması gerekir.
Vitamin ve mineraller yönünden doğru bir beslenme biçiminin kurulması
Kalp dostu olarak bilinen zeytinyağı tüketimine ağırlık verilmesi
Çarpıntı yapan içeceklerden uzak durulması.
Stresin kontrol altına alınması
Nane, papatya, melisa gibi rahatlatıcı çayların tüketilmesi
Damarlara zarar vererek kalp için büyük bir risk oluşturan sigaranın bırakılması
Yeterli miktarda sıvı alımı
Kansızlık sorunu nedeniyle oluşan taşikardi problemi için kan yapıcı besinler tüketilmesi
Gebelik döneminde vücutta oluşan değişiklikle, kalp ritmini de etkileyebilir. Özellikle hormonlardaki değişiklikler, hamilelikte taşikardiyi tetikleyen etkenlerin başında gelir. Gebelik öncesi kalp ile ilgili bir rahatsızlığı bulunmayan kadınlarda gebelik ile birlikte taşikardi ortaya çıkabilir. Bazen de gizli kalp rahatsızlığı belirgin bir hale gelebilir. Anne adaylarında taşikardi oluşması halinde dikkatli bir takip şarttır. Hem bebeğin hem de annenin bu durumdan olumsuz etkilenmemesi ve tehlike oluşmaması için taşikardinin kontrol altına alınması önemlidir. Gebelik süresince taşikardi oluşumunu tetikleyen birden fazla neden bulunur. Bu nedenler şu şekilde sıralanabilir:
Yüksek tansiyon ve kolesterol
Kansızlık veya kan kaybı
Stres ve kaygılar
Dehidrasyon
Vitamin ve mineral eksikliği
İlaçların yan etkileri
Kan dolaşımındaki yavaşlama
Gebelik döneminde gerçekleştirilen kontroller esnasında bebeğin kalp atış hızı da kontrol edilir. Doğumsal kalp anomalileri, gebelik muayenesi sırasında saptanabilen sorunlardır. Özellikle NST (NONSTRES TEST), bebeğin kalp atışlarının ölçümünde uygulanan testlerden bir tanesidir. Bu test sırasında iki adet prop annenin karnına yerleştirilir. Proplar, rahim kasılmalarını ve bebeğin kalp sesini algılamak için kullanılır. Anne sol tarafa yatar ve ölçüm bu şekilde yapılır. Bu testten alınan sonuçlara göre bebekteki taşikardi durumu şu şekilde değerlendirilir;
160-180 kalp atışı hafif taşikardi
180-200 kalp atışı orta taşikardi
200 üstü kalp atışı şiddetli taşikardi
Bebekteki taşikardinin durumuna göre gerekli müdahale yapılır. Taşikardi şüphesi halinde diğer tanı yöntemlerinin uygulanması istenebilir. Olası taşikardi nedenleri ise farklılık gösterir;
Bebekte kalp sorunu olması
Prematürite
Annede yüksek ateş
Annede bulunan hipertiroidizm
Koryoamniyonit
Parasempatolitik ilaç kullanımı
Sempatomimetik etkili erken doğumu önleyen ilaçlar
Anne ve bebekte kansızlık
Yetişkinlere oranla çocuklarda taşikardi, daha az sıklıkta görülen bir problem olsa da dikkatli olunması gerekir. Çocuklarda oluşan taşikardinin çok az bir kısmı yaşamı tehdit edecek boyutta olur. Buna rağmen takibi büyük önem taşır.
Ebeveynlerin, çocuklarının genel sağlığını doğru bir şekilde izlemesi gerekir. Çocukta morarma, nefes alışverişinde anormallik, göğüs ağrısı, büyümede gerilik gibi belirtiler varsa bu durumlar, altta yatan bir kalp hastalığının göstergesi olabilir. Tedaviye ise taşikardinin durumuna bakılarak karar verilir. Yetişkinlerde uygulanan tedavi yöntemleri çocuklar için de uygulanabilir.