Devlet Bahçeli, Ankara'nın Kızılcahamam ilçesinde 'Ülkücü Şehitleri Anma Günü' programına katıldı. Ülkücü Şehitler Anıtı'nda düzenlenen törende konuşan Bahçeli, "Türkiye’nin en çetin ve zorlu yıllarında, sonunu ve sonucu düşünmeden, çıkar hesabı yapmadan, zevki sefaya dalmadan, nefislerinin esaretine kapılmadan bir hilal uğruna şehit düşen dava arkadaşlarımıza şükran borcumuz tarifsiz ve sınırsızdır. Vurulup tertemiz alınlarından uzansalar da gerçekte cennetin açılmış kapılarına yürüdüler. Bir ülküleri vardı, istikameti Kızılelma’ya kadar açılıyordu. Bu duruşları vardı, kaynağı Ötüken’e kadar ulaşıyordu. Bir sevdaları vardı, kaderi ve kavli vatan ve milletin varoluşuyla bütünleşmişti. Ülkücü şehitlerimiz kutlu davamızın mücadele timsalleridir. Her birisi Yusuf yüzlü, kurt bakışlı, hilal kaşlı, Yunus gönüllü, Yavuz yürekliydi. Bazen bir sokak ortasında, bazen bir yurt köşesinde, bazen bir okul koridorunda saldırı ve suikasta maruz kaldılar. Vuruldular; ama taviz vermediler. Düştüler; ama boyun eğmediler" dedi.
Bahçeli, ülkücü şehitlerin, tıpkı Çanakkale’de yaşandığı gibi, tıpkı Milli Mücadele yıllarında görüldüğü gibi, tarihin emanetlerini omuzlayarak, milli ve manevi değerleri iliklerine kadar özümseyerek Türkiye’yi geçmek isteyenlere cüretlerinin bedelini çok ağır ödettiklerini söyledi. Bahçeli, "Milliyetçi-Ülkücü Hareket ihtiyaç hasıl olursa, karanlık emeller bir kez daha sahneye çıkarsa, bilinmelidir ki, mazisindeki emsalsiz fedakarlıkları tekrarlamaya, Türk milletinin geri dönmeyi düşünmeyen 57’inci Alayı olmaya hazırdır, buna da yeminlidir. Şehitlerimizin mücadelesi boşuna verilmemiştir. Gencecik fidanlarımız, henüz bıyığı yeni terlemiş dava arkadaşlarımız boşu boşuna kara toprağa girmemişlerdir. Şu hatırlatmayı özellikle yapmak isterim ki, Türk milleti üzerinde kimlerin hain ve hasmane planı varsa, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in de onlarla kapanmaz, kapanmayacak hesabı vardır. Ve yeri geldiğinde bu hesap kıran kırana görülecektir" diye konuştu.
Bahçeli, "İntikam alanların en hayırlısı Allah'tır. Bizim yolumuz hak yoludur, hakikat yoludur, Allah’ın yoludur. Devşirilmiş zihniyetlere terk edecek bir ülkemiz dün yoktu, bugün de yoktur. İş birlikçiliğin kafesine girmiş mandacılara, ihanetin kulvarında peş peşe koşan, bunu da demokrasi ve özgürlük kriteriyle tevil eden köksüzlere ne tarihimizi yargılatırız, ne milletimizi sorgulatırız, ne de devletimizi kirli ellerine bırakırız. 'Ölürsem şehit, kalırsam gaziyim' diyen soylu iradeyi hiçbir gücün kıramayacağını, hiçbir saldırının yıkamayacağını, hiçbir zalimin teslim alamayacağını ikazen söylemek ve muhataplarına ilam etmek isterim. Bu aziz vatanın, bu kutlu milletin yalnızca fert fert insanı değil, aynı zamanda nehirleri de gazidir, dağları da kahramandır" ifadelerini kullandı.
Bahçeli, Milliyetçi-Ülkücü Hareket’in sosyal maliyetinin çok fazla olduğuna dikkat çekerek, "Bizim yol haritamızı şehitlerimiz çizmiştir. Cesaretimizin feyzi aziz ceddimizdir. Kuvvetimizin ve kudretimizin temeli milli tarihimizdir. Bizim gidecek bir yerimiz yoktur. Gitmeye niyetimiz yoktur. Göndermek için tertip içinde olanları da doğduklarına pişman etmek boynumuzun borcudur. Gözlerine kara perde inenlerin dedikodularına, Türk düşmanlarına uyduluk yapanların provokasyonlarına göz yummamız, yol vermemiz akıl ve mantık inkarıdır. En başta şehitlerimizin mücadelelerini bihakkın sürdürmekle sorumluyuz. Çünkü Milliyetçi-Ülkücü Hareket karanlığın yamacından parlayan meşale, geleceği kucaklayan fikir ve düşünce medeniyeti, dosta güven ve huzur veren, düşmana korku ve hüsran vaat eden millet çınarıdır. Şehitlerimizin yüzünü kara çıkarmayacağız. Onların ruhlarını muazzep etmeyeceğiz. Satanlardan, korkanlardan ve kaçanlardan olmayacağız. Maskeli demokratlarla, mayası ve meşrebi karışık sahte zihniyetlerle, parayı verenin düdüğünü çalan sabıkalı çıkarcılarla, Türkiye’ye ve Türk milletine karşı ölümcül operasyonların içinde olan alçaklarla sonuna kadar mücadeleyi sürdüreceğiz. Yılmayacağız, yıkılmayacağız, mutlaka başaracağız. Şehitlerimizin destanını aleme okuyacağız" dedi.
(DHA)