MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli , Kadirli Belediyesince düzenlenen toplu açılış ve temel atma töreninde Yolsuzluk ve rüşvet operasyonuna ilişkin önemli açıklamalarda bulunuyor. İşte Bahçeli’nin açıklamaları özetle şöyle: " Türkiye cumhuriyeti simsiyah bir karanlık içindedir. Sanki tüm musibetler üzerimize üşüşmüştür. İçinden geçtiğimiz bugünkü zaman diliminde koltuğunu kaybetmemek için çırpınan rezaletlerini örtebilmek için çirkefleşen bir zihniyetle yüz yüzedir. Türkiyemiz tarihinin en talihsiz dönemini yaşamaktadır.
“HÜKÜMETİN YERİNDE DURMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR”
Rüşvet soruşturması gittikçe büyümüştür. Öyle suçlamalar vardır ki bunların birisi bile doğruysa hükümetin yerinde durması mümkün değildir. Suçlamalar hafife alınacak türden değildir. Şüpheliler kıskıvrak yakalanmıştır. Bu gelişme yakın tarihin en önemli olayı olup iktidarın maskesini indirmiştir. Basına yansıyan görüntülere göre evlerde adeta banka kuran para biriktiren yüzler AKP hükümetinin asla altından kalkamayacağı bir konudur. Bu durumun siyasi bir faturası çıkarılmalıdır. Bunu da Türk milletinden başkası yapamayacaktır.
“OLAYIN VAHAMETİNİ ANLAMADI…”
Başbakan en iyi savunma karşı saldırıya geçme basitliği ile harekete geçerek hala olayın vahametini anlamadığını göstermiştir. Yolsuzluk tasması hükümetin boynuna geçmiş Başbakan ise hala karanlık güçlerden bahsetmektedir. Madem ‘babamın oğlu olsa dinlemem’ diyorsun o zaman gel de evlatlarının gemicikleri nasıl aldığını, pırlanta dükkânlarına nasıl ortak olduklarını millete anlat.
“PANİK HALİDİR”
Süren rüşvet soruşturmasını hiç kimse engellemeye kalkmamalıdır. Polis müdürlerinin görevden alınması tam olarak suçluluğun vermiş olduğu panik halidir. Savcılarla ilgili herhangi bir tasarruf başbakan ve bakanların suçlamalardan kaçmak çabası olarak anlaşılacaktır.
“BU BÜYÜME HORMONLU”
MHP yıllardır hükümeti uyarmadı mı? Yanlış yoldasın yolsuzlukların içerisindesin etrafın çıkarcılarla çevriliyor ey başbakan diye söylemedi mi? Bu büyüme hormonlu… Serveti çoğalan millet değil sen ve çevren yalanı bırak gerçeğe dön diye uyarmadık mı? Şimdi sıra Türkiye’yi başbakan ve hükümetinden kurtarmaya geldi." (Hürriyet)