HABER

Devleti belli bir kıyafetin içine sokmak bölücülüktür

İSTANBUL(ANKA) – CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, herkesin kılığına kıyafetine saygı duyduklarını, ancak devleti belli bir kılık kıyafetin içine sokmanın yanlış olduğunu söyledi. Baykal, "Eğer devleti bir kimliğin parçası haline getirirsek işte o zaman en büyük ayrımcılığı, en büyük dışlayıcılığı, en büyük bölücülüğü devlet eliyle yapmış oluruz" dedi.

Karacaahmet Cemevi'nde düzenlenen aşure gününe katılan Baykal, dünkü "laiklik" çıkışının ardından türban tartışmalarına ilişkin yeni açıklamalarda bulundu ve Alevi toplumuna sıcak mesajlar verdi.

"SİZ ANADOLU KÜLTÜRÜMÜZÜN TEMELİSİNİZ"

Baykal, yaptığı konuşmada buraya CHP Genel Başkanı olarak değil sade bir vatandaş olarak geldiğini belirterek, "Sevgili canlar, bugün Muharrem ayının unutulmaz yıldönümünde Karacaahmet Sultan Dergahı'nda sizlerle beraber olmakla, dayanışma içerisinde olduğumuzu ortaya koymakla sorumluluğumuzu ve görevimizi yerine getirdiğimizi düşünüyorum" diye konuştu.

Alevilerin en güç dönemlerde bile inancından şaşmadığını, uygulanan yıldırma politikalarına boyun eğmediğini vurgulayan Baykal, "Gelecekte herkes, sizin mücadele verdiğiniz anlayışın nasıl tüm Türkiye için, Alevisi için de, Sünnisi için de, Müslümanı için de Müslüman olmayanı için de ne kadar önem vermesi gerektiğini çok daha iyi anlayacaktır. Siz bizim Anadolu kültürümüzün özüsünüz, temelisiniz, dayanağısınız. Sizleri dışlamak değil, sahiplenmek lazım, azaltmak değil, çoğaltmak lazım" diye konuştu.

"DEVLETE ÜNİFORMA GİYDİRMEK DIŞLAYICILIKTIR"

Baykal, herkesin kimliğine ve düşüncesine saygı duyulması gerektiğinin ve devletin herkesin devleti olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:

"Devlete üniforma giydirmek, devleti bir inancın simgesi haline getirmek o inancın dışındaki insanları dışlamak anlamına gelir. Bu dışlayıcılıktır. Herkesin özgürce yaşamasına inanıyoruz. Herkesin kılığına kıyafetine saygı duyuyoruz. Ancak devleti belli bir kılık kıyafetin içine sokmanın yanlış olduğunu inanıyoruz. Eğer devleti bir kimliğin parçası haline getirirsek işte o zaman en büyük ayrımcılığı, en büyük dışlayıcılığı, en büyük bölücülüğü devlet eliyle yapmış oluruz. Yani bugüne kadar devletin üniforması yok diye bir sıkıntı mı ortaya çıktı? Hak ve özgürlüklerde kısıtlama mı vardı? Gelmiş geçmiş bütün devlet adamları farketmedi de şimdi birileri mi fark ediyor?"

"AĞZIMIZIN TADINI, HUZURUMUZU BOZMAYIN"

Kimsenin anayasa ve hukuk ile sorunu bulunmadığını ancak birdenbire ortaya çıkarılan bir sorun ile devletin belli bir kimliğin parçası haline getirilmeye çalışıldığını belirten Baykal, "Devlet inançlar üstüdür. Devlet hepimizin devletidir. Eğer öyle olmaktan çıkarırsanız nereye gider çevremize, dünyaya baktığımızda görüyoruz. Oraya gitmeyelim. Ağzımızın tadını, huzurumuzu bozmayın. Biz milletin başına ne gelir onu engellemeye çalışıyoruz. Bir daha Sivaslar, Gaziosmanpaşalar, Kahramanmaraşlar yaşanmasın. Bunun güvencesini yapmaya çalışıyoruz. Tedbirini almaya çalışıyoruz" diye konuştu.

BİRLİKTE YAŞAMAYA "AŞURE" ÖRNEĞİ

Alevilerin sorunlarını bildiklerini ve bu konuda üzerlerine düşeni yapmaya hazır olduklarını dile getiren Baykal, birlikte yaşama formülünü ise "aşure" örneği ile açıkladı. Baykal, "Aşurede birbirinden çok farklı malzemeler uyum ve barışıklık içinde. Aşure, birbiriyle dayanışma içinde olma zorunluluğunun bir simgesi. Simge diyorsan, işte al sana en güzel simge, aşure simgesi. Dostluk ve kardeşlik simgesi, barış simgesi, yaşadığımız acıyı tada dönüştürme simgesi" dedi.

"İSTEKLERİMİZİN AB DAYATMASI İLE OLMASINI İSTEMİYORUZ"

Karacaahmet Sultan Dergahı Cemevi Genel Başkanı Muharrem Ercan da, Kahramanmaraş'ta, Sivas'ta ve Çorum'da yıllar boyu dışlanmalarına, horlanmalarına rağmen hiçbir zaman kin gütmediklerini, hep barış ve kardeşlikten yana olduklarını vurguladı. Alevi toplumunun istek ve dileklerinin "AB dayatması" ile hayata geçirilmesini istemediklerini ifade eden Ercan, Türkiye Cumhuriyeti'nin laik yapısının korunmasını, Atatürk'ün devrimlerinin uygulanmasını, cemevlerinin yasalaşmasını, zorunlu din derslerinin kaldırılmasını, Diyanetin bir mezhebe değil, tüm inançlara aynı hizmeti vermesi ve bütçeden eşit oranda pay ayrılmasını istediklerini kaydetti.

En Çok Aranan Haberler