Mustafa Çulcu'nun 'Hakem de eyyam da profesyonelleşti' başlıklı yazısı şöyle;
Profesyonel kadro hakemleri haftanın üç günü Riva’da. Otel, gediş-geliş uçak biletleri, sağlık sigortası, sosyal güvenceleri var, aylık 20 bin TL maaş (Cüneyt Çakır 32 bin TL) maç başı da 6 bin TL alıyorlar, profesyonel gelişim elemanları nezaretinde antrenman ve profesyonel eğitim koordinatörü nezaretinde de maç analizi yapıyorlar... Duyduklarımız bunlar, dahası var mı, bilemiyorum? Geçen sene Süleyman Seba Sezonu ile başlayan, bu sezon da Hasan Doğan Sezonu ile devam eden hoşgörü ise tavan! Peki, TFF daha size ne versin?
Tüm bu imkânların karşılığında TFF, MHK ve kamuoyu sizden sadece maçları adam gibi yönetmenizi istiyor. Ama ligin ilk üç haftasına baktığımızda, gördük ki elde ettikleri olanakları kaybetmeme adına hakemlerimizde eyyam profesyonelleşmiş.
DEĞİŞEN BİR ŞEY YOK
Fenerbahçe’nin maçlarını Fırat Aydınus, Cüneyt Çakır, Bülent Yıldırım, Galatasaray’ın maçlarını Barış Şimşek, Hüseyin Göçek, Fırat Aydınus ve Beşiktaş’ın maçlarını da Bülent Yıldırım, Ali Palabıyık, Cüneyt Çakır yönetmiş. Değişen bir şey var mı, yok!
'ŞERBETLEME' YAPIYORLAR
Son zamanlarda hakemler maç yönetimlerinde yeni bir moda başlattı. Maçın skoruna göre verilen verilmeyen faullerde, çıkan veya çıkmayan kartlarda ‘şerbetleme’ yapıyorlar. Skor değiştikçe şerbetleme tarafı ve oranı da değişiyor.
1- Eğer bir kırmızı kart çıktı ise, ikinci kırmızı çıkmıyor.
2- Kırmızıya giden ikinci sarıları pas geçiliyor.
3- İkinci sarılık hareketlerde “Kırmızı çıkmasın tartışılmayalım” diye faulleri bile verilmiyor.
Herhalde kendilerini kurnaz, milleti de aptal yerine koyuyorlar ve bunu yedirdiklerini sanıyorlar. Oysa bilmiyorlar ki bu yaptıklarını herkes görüyor; kimse yemiyor ve yutmuyor. Sadece kendileri yutuyor!
İÇERİDEKİ MAÇLARDA SEVİYE YERLERDE!
Ligimize gelen oyuncu kalitesi artmış ve beklentiler yükselmişken hakemlerdeki bu kötü değişimin yarınlarda futbolumuzda ciddi sıkıntı yaratacağı kesin. Cüneyt Çakır ile markamız UEFA ve FIFA da tavan yaparken içerideki maçlarda marka ve seviye ise yerlerde.
HALİS ÖZKAHYA DA UEFA KOŞULARINDA BAŞARILI OLAMADI
Geçen hafta Lyon’da yapılan UEFA seminerine Cüneyt Çakır, Hüseyin Göçek ve Halis Özkahya katıldı. Koşularda Halis Özkahya başarılı olamayınca, Bordeaux-Kairat UEFA play-off maçı geri alındı. Son yıllara baktığımızda, UEFA koşularını Fırat Aydınus, Bülent Yıldırım, Tolga Özkalfa, Mete Kalkavan ve şimdi de Halis Özkahya koşamadılar.
Başakşehirli Edin Visca, en yakın Bursalı rakibinden 52 cm önde olmasına rağmen hakemler oyunu devam ettirmiş ve sonrasında ev sahibi takımın galibiyet golü gelmişti.
BU LİGİN MAÇLARINI NASIL YÖNETECEKSİNİZ?
Demek ki profesyonellik sadece sözleşme imzalamakla olmuyormuş. Önce kafaların ve yaşam şeklinin profesyonelleşmesi lazım. Sizin profesyonellik anlayışınız bu mu? Siz mi bu ligin maçlarını yöneteceksiniz?
MHK talimatı, hakemler maçlardan 2 saat önce ve maç mahallini terk edene kadar, cep telefonlarını kapalı tutmak zorundalar. Bu hafta Başakşehir-Bursaspor maçının ilk yarısında Advincula-Doka pozisyonunda hatalı faul kararı sonrası gelen Bursaspor’un beraberlik golüyle hakemler soyunma odasına girdi. Maçın ikinci yarısında 137 cm içeriden çıkan Stoch’a kalkan ofsayt ve 52 cm net ofsaytta olup Başakşehir’in galibiyet golünü atan Edin Visca’ya kalkmayan bayrak ile biten maç... Şimdi TFF’ye düşen görev, bu maçın devre arasında hakemler cep telefonlarını açtılar mı, açmadılar mı? Hele bir üstüne gidilsin bakalım neler çıkacak? (hürriyet)