YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Devrek’te Sivil Toplum Kuruluşlarından Mısır Olaylarına Kınama Mitingi

Devrek’te Sivil Toplum kuruluşları( STK)tarafından organize edilen toplantıda Mısır’ da meydana gelen olayları protesto etmek...

Devrek’te Sivil Toplum Kuruluşlarından Mısır Olaylarına Kınama Mitingi

Devrek’te Sivil Toplum kuruluşları( STK)tarafından organize edilen toplantıda Mısır’ da meydana gelen olayları protesto etmek için kınama mitingi düzenlendi.Zonguldak’ın Devrek İlçesinde faaliyet gösteren çeşitli Sivil Toplum kuruluş temsilcilikleri tarafından Mısır’da meydana gelen olayları protesto etmek için kınama mitingi düzenlendi. Devrek Cumhuriyet Alanında öğle namazının ardından Kur’an-ı kerim Tilaveti’nin ardından düzenlenen mitinge yüzlerce vatandaş destek verirken, zaman zaman darbecilere karşı çeşitli sloganlar atılarak masum Mısır’da masum insanlara karşı düzenlenen katliamlar kınandı. Devrek Memur-Sen Temsilciliğinin öncülüğünü yaptığı ve Memur-Sen, deimder, Diyanet-Sen, Eğitim Birsen Temsilcilikleri ile çok sayıda sivil toplum kuruluşun katıldığı mitingde konuşan Deimder Başkanı Aydın Çolpa,” Mısır’ da darbecilerin, silahların namlularını milletine doğrultup kendi masum vatandaşlarının kanlarını akıtarak işledikleri kıyım ve katliamları şiddetle lanetliyoruz. Firavun ruhuyla işlenen bu mezalim, kalbinde kardeşlik ve acıma hissini kaybetmemiş hiçbir Müslüman hatta hiçbir insan tarafından asla kabul edilemez. Mısır’daki askeri darbe, sadece demokratik haklara değil, İslam’a, Müslümanlara, memleketini ve milletini seven herkese, nihayetinde Müslümanların tüm zincirleri kırarak yönetime gelip ilerlemelerinin ve kardeşlik ruhunu yeniden tesis etmelerinin önüne geçmek için yapılmış haince ve alçakça bir darbedir. Mısır halkına ihanet edilerek yapılan bu darbe, sömürgeci Yahudi ve Hıristiyan dünyası ile bütün uğraşı fitne ve fesat tohumları ekmek olan tüm İslam düşmanlarının, tahtlarının gitmesinden korkan Karunlar gibi lüks yaşam süren kukla sözde Müslüman Arap krallarının desteği ile yapılmıştır. İslam âlemini kana ve gözyaşlarına boğanlar, zulüm ve katliamlarını sadece Mısır’ da değil Suriye’de, Filistin’de, Arakan’da, Irakta, Afganistan’da velhasıl her yerde devam ettirmekteler.Sömürülen, ezilen, kanı akıtılıp yaşam hakkı gasp edilenler hep Müslümanlar olmuştur. Âlem-i İslam’ın bu perişan hali, birlik olamamalarından, iç dinamiklerini birbirleriyle ihtilafa düşerek harcamalarından kaynaklanmaktadır. Yoksa düşmanların güçlü olmasından değil. İslam coğrafyasındaki tüm Müslümanlar, İslami hareketler, aralarındaki ihtilafları derhal bir kenara bırakmalı, dâhili ve harici tüm İslam düşmanlarına karşı bir ve bütün olmalı; sempatiyi onlara değil, Müslüman kardeşlerine göstermeli ve din kardeşliğini pekiştirmek için diyalog kanallarını iyi kullanmalıdırlar.Hiç ama hiç kimse, şahsi ve örgütsel ihtiras ve çıkarlarını halkının çıkarlarının önüne geçirmemeli. Milletine baskı ve zulüm çektirenler, silahlarını düşmana değil de halkına doğrultanlar büyük bir dalalet içindedir. Onlar dünyada hiçbir zaman huzur yüzü göremeyeceklerinden olacak ki içlerindeki buhranla şeytanlaştıkça azacaklar, sonları Firavunlar ve Karunlar gibi olacak tarihin çöplüklerinde yerlerini bulacaklar. Masum kadın-erkek ve çocukların kanlarında boğularak Allah katında hak ettikleri cezaya müstahak olacaklarından şüphemiz yoktur.Mısır ve Suriye Meydanlarında toplanan darbe karşıtı göstericilere askeri cunta tarafınca yapılan katliam sonucu-u,3533 sivil insan şehit olmuş,11520 kişi de yaralanmıştır. Suriye’ de güya milletini savunan rejimin ordusu kimyasal silahlar kullanarak nefes alamayarak can çekişerek boğularak, gözlerimiz önünde rahmanı rahime kavuşan bebeklerden, çocuklardan, kadın ve erkeklerden firavun gibi intikamlar almaktadır. Hıristiyan batı âlemi ve medyası, kendinden bekleneni yapmış, Müslümanların uğradığı bu katliamlara her zaman olduğu gibi kör ve sağır kalmıştır.Son iki yıldır Ortadoğu ve Kuzey Afrika ‘da yaşanan zulüm ve baskılar sonucu, yaşanan ayaklanmalarla uyanmaya çalışan Müslümanların, özgür ortamda yapılan seçimlerde işbaşına gelmesiyle itibar kazanmaları, egemen ve sömürgeci güçleri, onlara çanak tutan hain yerli işbirlikçileri rahatsız etmektedir. Suriye’ de aylardır adeta vicdanını kaybetmiş dünyanın gözü önünde zalim Esed Rejimi ile Şii ve Hizbullah destekçilerinin yaptığı kıyım ve katliamlara vahşi batının sessiz kalmasının tek sebebi, yıllardır balyoz zoruyla uyutulmaya çalışılan Müslümanların iktidara gelebilme ve zalimlerden hesap sorabilme ihtimalinin olmasıdır.Birbirine paralel olarak gelişen Türkiye ve Mısır’daki olaylar gösteriyor ki batının en büyük yalanı demokrasidir. Onlara göre demokrasi, halkın onlar gibi düşünenleri seçtiği zaman demokrasidir. Mısır’ da % 52 oy alarak iş başına gelmiş bir Cumhurbaşkanına içten ve dıştan bir abluka uygulanmış, sosyal, siyasal ve ekonomik şartlar açısından kıskaca alınarak kaos ortamı oluşturup darbeyle görevden uzaklaştırılmış ve ne yazık ki demokrasi havarisi olduğunu söyleyen Batı tarafından bu darbe ve katliamlar takdirle karşılanmıştır.Son Mısır ve Suriye olaylarında da görüldü ki, zorba güçler artık demokrasi masalını yeniden tarif etmek zorundadırlar. Haçlı zihniyetindeki Hıristiyan Batı, onlara heves bağlayan yerli işbirlikçiler, halkın iradesi olan seçimleri yeterli görmüyor, demokrasi uzlaşma rejimidir diyerek herkes önce bizimle uzlaşsın demek istiyorlar. Onlar hiçbir zaman haktan, adaletten ve Müslümanların iktidar olmasından hoşlanmamışlardır. Onlar baskı ve zulüm, kan ve gözyaşı ile ayakta dururlar. Onlara göre iktidar ele geçirebilmek veya iktidarda kalabilmek için her yol mubahtır.Mısır’daki darbenin mimarı Sisi’nin, bu kanlı darbeyi İsrail ve Amerika ile planladığı ortaya çıktı. Batı ve onların Ortadoğu uzantıları bu darbeye maddi ve manevi desteklerini esirgemiyor. Darbenin mimari Sisi de başta İsrail ve efendilerini memnun edebilme telaşına kapılmış, ilk icraatı ise mazlum Filistin halkının dünyaya açılan tek kapıları Refah sınır kapısını kapatmak ve tünelleri bombalamak olmuştur.Bu olaylar küresel emperyalist güçlerin Müslümanlara, İslami hassasiyeti olan hükümetlere karşı yürüttükleri oyunun birer parçasıdır. Türkiye, Suriye ve Mısır’daki hesaplaşma hep aynı hesaplaşmadır. Bizler Mısır’ da yapılan bu darbeyi, Türkiye’ ye, Suriye’ ye, Tunus’a, Libya’ya ve Orta doğudaki tüm Müslümanlara yapılmış sayıyoruz. Mısır ve Suriye meydanlarında askeri cuntaya direnen milyonlarca kardeşlerimiz sadece Mısır için değil, Filistin, Suriye, Türkiye için, tüm Müslümanlar adına direniyor. Bu uğurda bir kısmı şahadet şerbetini içiyor. Bizler bu kardeşlerimizin yanındayız, bütün dualarımız onlarla beraber, Firavun gibi katliama girişen şeytanlaşmış zalimlere karşı duran kardeşlerimize selam olsun. Darbe destekçilerini, darbeye İslami kimlik kazandırmaya çalışanları da, bu katliamlardaki paylarından dolayı, Allah’ın camilerinin bile yakılıp-yıkılmasına neden olanları da en iyi hesap sorucu olan Yüceler yücesi Allah’a havale ediyoruz.Mısır halkı, bu işin peşini inşallah bırakmayacak ve 30 yıl ülkesini demir yumrukla yöneten Mübarek’i serbest bırakan, Mursi’yi hapse atan cuntaya, bu hain hile ve tuzaklara dik duracak, şer odaklarını bertaraf edecektir. Muhammed Mursi, tüm Müslümanların, şahsiyetine sahip çıkan insanlığın onurudur.Müslümanların önünü tıkamaya çalışan hiçbir güç ve kuvvet Allah’ın izniyle başarılı olamayacak; hak ettikleri cezayı Allah’ın yardımıyla Müslümanların eliyle bulacaklardır; yeter ki bizler ihtilafları bir kenara bırakalım, bir olalım Müslüman kardeşlerimizin derdini dert edinelim. Devrek halkı olarak bizler de Mısır’daki askeri darbe sonucu binlerce masumun şahadeti ile sonuçlanan katliama karşı Mısır halkının yanında ve Suriye’de zehirli gazların kullanımı sonucu saniyeler ve dakikalar içinde can çekişerek hayata veda edip şehit düşen masum kadın - erkek ve çocuklara karşı işlenen vahşet ve katliama karşı da kardeş Suriye halkının yanında olduğumuzu bir kez daha ilan ediyoruz.Mısır’ da yapılan darbe ve vesayet özlemlerinin Tunus, Yemen, Libya ve Türkiye’yi de sarmasına izin verilmemeli, duyarlı kesimlerin uyanık ve aktif tavır takınması gerekmektedir. Özet olarak İlçemizde Faaliyet gösteren, Bu konuda hassasiyeti olan STK’lar ve Devrek halkı olarak bir kez daha katliamı yapanları lanetliyor, zalimin karşısında, mazlumun yanında olduğumuzu tüm dünyaya haykırıyoruz” dedi. Devrek’te Sivil Toplum Kuruluşlarından Mısır Olaylarına Kınama Mitingi

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler