Atasözleri ve deyimler belki de saatlerce anlatmanız gereken durumları birkaç kelime ile özetleyen kurtarıcıdır. Çocukluğunuzda büyüklerinizden öğrendiğiniz bu deyim ve atasözleri zaman içerisinde siz fark etmeniz de günlük konuşma içerisinde yerini alır. Hatta dil bilimciler tarafından yapılan bir araştırmaya göre yalnızca deyim ve atasözlerini kullanarak bir gün boyunca konuşmak bile mümkündür. Sonsuz bir kullanım rahatlığı sunan atasözleri ve deyimlerin ortaya çıkış hikayeleri de bir hayli ilginçtir. Sizler için ‘geyik muhabbeti’ deyimini mercek altına aldık. Geyik muhabbetinin aslında Osmanlı Dönemi’ne kadar uzanan bir hikayesi var.
Geyik muhabbeti dediğimizde çoğu kişinin aklına arkadaşlarla birlikte vakit geçirilen dünyanın sıkıntılarını attığımız dakikalar gelir. Peşi sıra gelen şakalarla konu derinleşir ve eğlence doruklara çıkar. Geyik denildiğinde Resneli Niyazı Bey’in kendisi hikayenin ana unsurunu oluşturur. Resneli Niyazi Bey ile birlikte olan birliği, 1908 yılının Temmuz ayında bir Manastır’a doğru giderken yanlarında da bir tane geyik bulunuyordu. Niyazi Bey için bir lakap takılır ve bundan sonra Geyikli Niyazi Bey olarak anılır. Birkaç zaman sonra geyik ve Niyazi Bey’in ünü alır başını gider ve Sultan Abdülhamit Bey’in kardeşi veliaht Mehmet Reşat Bey bile geyiği görmek için gider.
Geyik ile Niyazi Bey, dönemin oldukça ünlü gazetelerinden bir tanesinde haber olarak işlenir. Bunun yanı sıra geyik ile ilgili olarak marş bile yapılır. Bu yapılan marş Meclis-i Mebusan’da bile tartışma konusu halini alır. Muhabbetin en önemli konusu haline gelen geyik o kadar çok konuşulur ki artık bu durum deyim şekline dönüşür.
Bir diğer rivayetlerden bir tanesine göre 4. Murat zamanında Tophane çevresindeki kahvehaneler belalı kabadayıların bölgesi olmuştur. Tophane de bulunan Avcılar kahvehanesine 4 genç delikanlı girer. Bu delikanlılar bir gün önce vurmuş oldukları geyiği anlatmaya başlarlar. Bu geyik 2 metre boynuzları bulunan çok büyük bir geyiktir. Kahvehanedeki kişiler delikanlılar ile dalga geçmeye başlarlar. Fakat gençlerden bir tanesi geyiğin 2 metre değil 2,5 metreden daha fazla olduğunu ortaya atar. Aralarında aniden başlayan sert kavga tüm kahvehaneye ve kahvehane civarında bulunan yakın arkadaşlarına sıçrar.
Bu kavga da 9 kişi hayatını kaybeder ve üstüne bir sürü de yaralılar çıkar. Tüm İstanbul uzun günler boyunca bu geyiği konuşur. Haber 4.Murat’a kadar ilerleyince padişah hızlı bir şekilde emrini verir. Bu günden sonra kesinlikle kahvehanelerde ve toplum içerisinde geyik muhabbeti yapmak yasaklanmıştır.
