1- YALOVA MERKEZLİ DEPREM, İSTANBUL'DA DA HİSSEDİLDİ
Haber-Kamera: Soner HASIRCIOĞLU - Ozan URAL - Ali Kerem BENGİ - Hüseyin COŞKUN / İSTANBUL DHA - Yalova'da sabah saatlerinde meydana gelen 4,1 büyüklüğündeki deprem, İstanbul ve çevresinde de hissedildi.
Yalova'nın Çınarcık ilçesinde sabah saat 05.36'da Richter ölçeğine 4,1 büyüklüğünde meydana geldi. Deprem Yalova ve ilçelerinin yanı sıra İstanbul ve ilçelerinde de hissedildi. Deprem olduğunu hisseden vatandaşlar, yataklarından uyanarak sokağa fırladı. Bazı vatandaşlar depremi hissettiklerini dile getirirken, bazı kişiler de depremi hissetmediklerini söyledi.
2- İSTANBUL'DA YAĞMUR VE FIRTINA ETKİLİ OLUYOR
Haber-Kamera: Hüseyin COŞKUN - Ozan URAL - Soner HASIRCIOĞLU - Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL DHA - Ardı ardına gelen fırtına uyarılarının ardından İstanbul'da gece saatlerinde yoğun yağış ve fırtına etkili olmaya başladı. Fırtınanın etkisiyle Boğaz'da şiddetli dalgalar oluştu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ve Afet Koordinasyon Merkezi (AKOM)'un ardı ardına yaptığı fırtına ve yoğun yağış uyarılarının ardından, İstanbul'da iki gündür aralıklarla süren sağanak yağmur ve rüzgâr gece saatlerinde etkisini arttırdı.
Özellikle Boğaz çevresinde etkisini arttırarak fırtınaya dönüştü. Eminönü, Üsküdar ve Sarıyer'de, fırtınanın etkisiyle dalgalar yükselirken, Boğaziçi adeta kahverengiye boyandı. Sahilde yürüyüş yapan vatandaşlar rüzgâr nedeniyle yürümekte zorluk çekti. Bazı vatandaşlar, soğuk hava ve fırtınaya aldırış etmeden Galata Köprüsü'nde balık tutarken, Üsküdar Sahili'nde Kız Kulesi manzarasını seyreden vatandaşlar ise ateş yakarak ısınmaya çalıştı.
"SU BULANIK OLDUĞU İÇİN BALIK AZ"
Galata Köprüsü'nde balık tutan vatandaşlardan Murat Kaya, fırtınanın suyu bulandırması nedeniyle bekledikleri kadar balık tutamadıklarını belirterek, "Balık biraz az, ufak tefek geliyor. Su bulanık olduğu için balık az. Hava da yağışlı ama bakalım, kısmetimizi bekliyoruz. Birkaç tane çinekop tuttuk" dedi.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
- Şiddetli dalgalar
-Fırtınanın salladığı ağaçlar
-Balık tutanlar
-Ateş yakarak ısınmaya çalışanlar
-İstanbul Boğazı'ndan görüntü
-Karayollarından görüntü
-Yağmurda yürüyen vatandaşlar
-Genel ve detay görüntüler
==============================
AĞAÇ, FIRTINADA MİNİBÜSÜN ÜZERİNE DEVRİLDİ
Haber-Kamera: Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL DHA - MARMARA Bölgesi'nde etkili olan fırtına nedeniyle Kadıköy'de bir ağaç park halindeki minibüsün üzerine devrildi.
Bostancı Mahallesi Emanet Sokak'ta saat 23.30 sıralarında etkili olan fırtına nedeniyle, 12 katlı binanın otoparkında bulanan bir ağaç, park halindeki servis minibüsünün üzerine devrildi. Devrilen ağacının sesini duyan bina sakinleri durumu polis ve itfaiye ekiplerine haber verdi. İtfaiye ekipleri minibüsünün üzerine düşen ağacı motorlu testere ile parçalara böldü. Devrilen ağaç, yaklaşık 1 saatlik çalışmalarının ardından minibüsün üzerinden kaldırıldı. Devrilen ağaç nedeniyle minibüste maddi hasar oluştu.
- GEMİ TRAFİĞİNE FIRTINA ENGELİ
Haber-Kamera: Özgür EREN İSTANBUL (DHA)
Olumsuz hava koşulları nedeniyle İstanbul Boğazında gemi trafiğinde aksamalar yaşanıyor. Karadeniz'e geçmek isteyen çok sayıda gemi, Boğaz'daki güçlü akıntı ve fırtına nedeniyle Marmara Denizi'nde bekletiliyor.
Kuzeyden esen rüzgarın etkisi ile Boğaz akıntısının gücü daha da artıyor. Karadeniz'e geçmek isteyen gemiler, boğazdaki güçlü akıntı ve Karadeniz'deki olumsuz hava koşulları nedeniyle Marmara Denizi'nde bekletiliyor.
Çok sayıda geminin Ahırkapı ve Yenikapı açıklarında demirlediği öğrenildi. Karadeniz'den gelip İstanbul Boğazı'ndan Marmara Denizi'ne geçmek isteyen gemilerin ise kontrollü olarak geçişlerine izin veriliyor.
Görüntü Dökümü:
-----------------
-Şile ve Karaburun'dan görüntüler
- FATİH'TEKİ ÖLÜMDE SAHTE İÇKİ İDDİASI
Haber-Kamera: Cemil ÖZDEMİR - Soner HASIRCIOĞLU / İSTANBUL DHA - FATİH'te Taner Gültekin (38), yaşadığı evde ölü bulundu. Sahte içki nedeniyle hayatını kaybettiği iddia edilen Gültekin'in kesin ölüm sebebinin yapılacak otopsinin ardından belirleneceği öğrenildi.
Olay, akşam saatlerinde Derviş Ali Mahallesi Hoca Çakır Çıkmazı'nda bulunan evde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre oğlu, babası Taner Gültekin'in evde hareketsiz yattığını görünce uyandırmak istedi. Babasının uyanmadığını gören çocuk, durumu sağlık ekiplerine bildirdi. Olay yerine gelen sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde Taner Gültekin'in yaşamını yitirdiği tespit edildi. İhbar üzerine olay yerine polis ekipleri sevk edildi. Gültekin'in cesedi gece saatlerinde olay yeri inceleme ve Cumhuriyet Savcı'nın incelemesinin ardından otopsi için Adli Tıp Morgu'na kaldırıldı.
EVDE SAHTE İÇKİ BULUNDU
Polisin evde yaptığı incelemeler sırasında pet şişeler içerisinde sahte içki bulundu. Sahte içkilere incelenmek üzere el konuldu. Sahte içki nedeniyle hayatını kaybettiği iddia edilen Gültekin'in kesin ölüm sebebinin yapılacak otopsinin ardından belirleneceği öğrenildi.
"3 YILDIR SAHTE İÇKİ İÇİYORDU"
14 yaşındaki Efe Ege Gültekin, basın mensuplarının sorularına cevap verdi. Babasının uzun süredir sahte içki içtiğini söylene Efe, "İki haftadır sahte alkol kullanıyor. Hiçbir şey yemeden sırf içkiye vurdu kendini. Bugün saat 16.30 - 17.00 sıralarında yemek götürdüm. Seslendim seslendim uyanmadı. 3-4 saat sonra yine götürdüm, dürttüm hiç kıpırdama yok. Kalbine dokundum atmıyor. Elimi ağzına götürdüm nefes almıyor. Sonra ambulansı aradım, polisler geldi. Panik atağı vardı. 3 yıldır sahte içki içiyordu. İçip içip bana saldırıyordu. Panik atağı olduğu için evden hiç çıkmıyordu. Nereden aldığını bilmiyoruz (sahte içkileri). Öğrendiğimizde biz şikâyet edecektik. Biz de memnun değildik bu durumdan. Nereden aldığını söylemedi" dedi.Olayla ilgili soruşturma sürdürülüyor.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-------------------------------
-Sokak ve evden görüntü
-Polis ve sağlık ekiplerinden görüntü
-Efe Ege Gültekin ile röp.
-Pet şişeler içerisindeki sahte alkolden görüntü
-Cenazenin evden çıkarılarak araca konulması
-Genel ve detaylar
================================
- TAKSİCİNİN YOLCUSUYLA ZOR ANLARI KAMERADA
Haber-Kamera: Cemil ÖZDEMİR/İSTANBUL (DHA)
Aracına binen yolcu tarafından yolu uzattığı iddiasıyla tehdit edilen taksi sürücüsü o anları kaydedip aracı en yakın karakola götürerek şikayetçi oldu.
Taksi sürücüsü Aykut Avcı, Okmeydanı'ndan taksisine 3 yolcu aldı. Aykut Avcı'ya Beylikdüzü'ne gideceğini söyleyen yolcu, TEM Otoyolu'ndan gitmek istediğini söyledi. Bir süre ilerledikten sonra "sen ne biçim taksicisin beni buraya neden soktun yolu uzatıyorsun" diyerek taksiciye tepki gösterdi.
Arka koltukta oturan ailesine "Bu adam beni Beylikdüzü'ne kadar götürecek ve ben de buna para vermeyeceğim" dedi. Aykut Avcı ise yaşananları kaydetmek için cep telefonu kamerasını açtı. Cep telefonu kamerasının kayıtta olduğunu gören yolcu, polisi arayarak taksi sürücüsünün yolu uzattığını gideceği yere dolaştırarak getirmek istediğini söyledi.
Taksi sürücüsünün "sarhoşsun" demesi üzerine yolcu "bu telefonu kafana kırarım" diyerek tehdit etti. Bu yaşananlardan sonra taksi sürücüsü Aykut Avcı, yolcularla birlikte Kağıthane polis merkezine gitti. Müşterisinin sarhoş olduğunu ve kendisini tehdit edip telefonuna saldırdığını ileri sürerek şikayetçi oldu.
Görüntü Dökümü
--------------------------
(cep telefonu kamerası)
-Taksi sürücüsü ile yolcular
-Yolcunun tehdit etmesi
-Karakolunun önü gitmeleri
-Genel ve detaylar
29.11.2018 - 19.34 Haber Kodu : 181129234
================================
BAYRAMPAŞA'DA YANGIN: 5 KİŞİ DUMANDAN ETKİLENDİ
Haber-Kamera: Soner HASIRCIOĞLU / İSTANBUL DHA - Bayrampaşa'da gece saatlerinde 4 katlı bir binanın giriş katında yangın çıktı. Çevrede panik yaratan yangında, binanın üst katlarında mahsur kalan 3'ü çocuk 5 kişi itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı.
Ordu Caddesi üzerinde bulunan 4 katlı bir binanın giriş katında henüz bilinmeyen bir nedenle saat 03.30 sıralarında yangın çıktı. Komşularının dairesinde yangın çıktığını gören vatandaşlar durumu polis, itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ederken, üst katlarda mahsur kalan ve dumandan etkilenen 3'ü çocuk 5 kişiyi de tahliye etti. Dumandan etkilenen vatandaşlara olay yerinde bekleyen ambulans içerisinde müdahale edildi. İlk yardım yapılan 5 kişinin durumlarının iyi olduğu öğrenildi. Yangın, itfaiye ekiplerince söndürülerek ardından soğutma çalışması yapıldı. Daire yangında kullanılamaz hale geldi. Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.
AĞVA'DA İKİ KATLI BİNA ALEV ALEV YANDI
Nurcan KIRCALI / İSTANBUL DHA
Şile'nin Ağva Mahallesi'nde, sobadan çıktığı belirlenen yangında alevler iki katlı binayı sardı. Korku ve paniğe yol açan yangın, itfaiye ekiplerince söndürüldü.
Ağva Mahallesi Umutlu Sokak üzerinde bulunan Merhum Gezer'e ait iki katlı binada akşam saatlerinde yangın çıktı. Sobadan çıktığı öğrenilen yangında rüzgarın etkisiyle alevler binayı sardı. Bildirilmesi üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri, mahallede korku ve paniğe yol açan yangının başka binalara sıçramaması için yoğun çaba sarf etti. Herhangi bir yaralanma ve can kaybının olmadığı yangın, itfaiye ekiplerince kontrol altına alındı.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Yangından görüntüler
-Alevlerin binayı sarması
-İtfaiye ekiplerinin müdahalesi
-Yaşanan hareketlilik
==========================
- KADIN TUZAĞI KURDUKLARI ERKEKLERİ POLİS KILIĞINDA SOYMUŞLAR
-ÖZBEK KADIN VE SUÇORTAĞI TUTUKLANDI
Ali AKSOYER/İSTANBUL(DHA)İSTANBUL'da internet üzerinden tanıştığı yabancı uyruklu erkeleri tuzağa düşürerek erkek suç ortaklarıyla birlikte soyduğu ileri sürülen Özbekistan uyruklu Mustrarry S.(25) gözaltına alındı. 4 dil bilen ve Üniversite mezunu olduğu öğrenilen kadının suç ortaklarının birinin de yakalandığı belirtildi. Onlarca yabancı uyruklu erkeği soyduğu iddia edilen Özbek kadın ile suç ortağı tutuklandı. Şüphelilerin soygun yaptıkları evlere giriş ve çıkışları ile bina içerisinde birbirlerine telsiz vermeleri güvenlik kameralarına yansıdı.
MAĞDUR POLİSE BAŞVURDU
İstanbul'da polise başvuran Libya vatandaşı S.A. Karagümrük, Sulukule evlerinde bulunan dairesine gelen ve polis olduklarını söyleyen kişiler tarafından soyulduğunu söyledi. S.A. poliste verdiği ifadesinde "İnternet üzerinden tanıştığım bir kadınla evde otururken kapı çaldı. Açtığımda polis olduklarını söyleyen 4 erkek içeri girdi. Bana yanımdaki kadını aradıklarını evimde arama yapacaklarını söylediler. Aramanın ardından kadını da alarak evden ayrıldılar. Kontrol ettiğimde paramın hepsinin çalındığını anladım." dedi.
GÜVENLİK KAMERALARINA YAKALANDI
Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis güvenlik kameralarını inceledi. İnceleme sonucu, mağdurun yanında bulunan kadının da polis süsü veren kişilerin suç ortağı olduğunu tespit etti. Görüntülerde, olay sırasında önce kadının eve geldiği, ardından diğer suç ortaklarının bina önünde görüldüğü tespit edildi. Apartman boşluğunda yanlarında getirdikleri telsizleri paylaşan şüphelilerin daha sonra kapıyı çalıp polis olduklarını söyleyerek içeri girdikleri, bir süre sonra da kadınla birlikte dışarı çıktıkları görüldü.
KADIN VE BİR SUÇ ORTAGI YAKALANDI
Bu gelişme üzerine yapılan çalışmayla kimlikleri tespit edilen şüphelilerden Özbekistan uyruklu kadın Mustrarry S. ile suç ortaklarından biri olduğu tespit edilen Murat A.(30) Kadıköy, Şemsettin Günaltay Caddesi'ndeki evlerinde gözaltına alındı. Şüpheliler, Asayiş Şube Müdürlüğünde sorguya alındı.
4 DİL BİLİYORMUŞ
Yapılan soruşturma sonucu şüphelilerden Mustarry S.'nin 4 dil bildiği ve üniversite mezunu olduğu tespit edildi. Özbek kadının internet üzerinde sosyal medya aracılığı ile tanıştığı kişilerle evlerine giderek ilişkiye girdiği bu sırada evde para olup olmadığını araştırdığı öğrenildi. Evde para olması durumunda dışarda bekleyen arkadaşlarına haber veren şüphelinin onların polis olduklarını söyleyerek içeri girmesinin ardından sözde suçluymuş gibi teslim olduğu, daha sonra onlarla birlikte evden ayrıldığı belirtildi.
Yapılan soruşturmada şüphelilerin hepsi yabancı uyruklu 6 kişiyi aynı yöntemi kullanarak gasp ettikleri tespit edildi. Ancak kaçak olduğu için müracaat etmeyen şüphelilerle birlikte sayının onlarca olabileceği belirtildi.
TUTUKLANDILAR
Poliste işlemleri tamamlanan şüpheliler adliyeye çıkarılıp tutuklandı. Polis olaya karışan iki kişiyi daha yakalamak için operasyonları sürdürüyor.
Görüntü Dökümü:
-------------
-Şüphelilerin emniyetten çıkışları
GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜLERİ
-Özbek kadının evlere giriş ve çıkışları
-Soygun yapmaya gelenlerin binalara giriş ve çıkışları
-Bina içinde telsiz dağıtımı
- ŞİŞLİ'DE HAREKETLİLİK: ÖZEL HAREKAT POLİSİ, ŞÜPHELİ KİŞİYİ GÖZALTINA ALDI
Murat DELİKLİTAŞ-Özgür EREN-Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA)
Şişli'de, sokak sakinlerine silah gösterip korkutan bir kişi, ihbar üzerine evine gelen polislere kapıyı açmayınca operasyon düzenlendi. Çevrede güvenlik önlemi alan polis sokağı kapattı. Kapıyı kırarak içeri giren özel harekat polislerince gözaltına alınan kişinin tabancasının plastik olduğu ortaya çıktı.
Olay, Eskişehir Mahallesi Tuzcu Murat Sokak 29A numarada saat 16.00 sıralarında meydana geldi. Akli dengesi bozuk olduğu iddia edilen Sefiran D.(52), sokaktan geçenlere belindeki tabancayı göstererek korkuttu.
İhbar üzerine Sefiran D.'nin ağabeyiyle birlikte oturduğu eve gelen polisin zile basmasına rağmen kapıyı açan olmadı. Polis, evde olduğu tespit edilen Sefiran D.'nin tüm çağrılara rağmen kapıyı açmaması üzerine operasyon yapmaya karar verdi.
Sefiran D.'nin ateş edebileceği ihtimalini değerlendiren polis, çevrede geniş güvenlik önlemi alarak sokağı iki yönden de araç ve yaya trafiğine kapadı. Tedbir amacıyla sağlık ekipleri ve itfaiye de olay yerine sevk edildi.
Çelik yeleklerini giyerek evin önüne giden polisler, konuşarak Sefiran D.'yi iknaya çalıştılar. Tüm çabalara rağmen Sefiran D., ikna olmayınca, özel harekat polislerine haber verildi.
Evin demir kapısını kırarak içeri giren özel harekat polisleri Sefiran D. ile ağabeyi Avadis D.'yi gözaltın aldı. Yapılan incelemede tabancanın plastik olduğu tespit edildi.
Polisin yaptığı inceleme sonunda, evde bulunan kitap ve sahte içki şişelerine el konuldu.
Görüntü Dökümü:
------------
-Polisin önlemi
-Sağlık ekipleri
-Özel harekat polislerinin gelişi
-Kapıyı kırmaları
-İçeri girmeleri
-Bağrışmalar
-Evden çıkarılıp polis aracına konulan koliler
-Zırhlı araçlar
-Yaşanan hareketlilik
-Detaylar
- BİNALİ YILDIRIM'DAN KIBRIS AÇIKLAMASI
*TBBM Başkanı Binali Yıldırım,
"Güney Kıbrıs tarafı dünyada her türlü imkandan yararlanırken, KKTC'ye kısıtlar, izolasyonlar hala devam etmektedir. Bu iki toplum arasında barışı tesis etmek, Akdeniz'in güvenliğini sağlamak bakımından vazgeçilmezdir."
"Kıbrıs adasında Rum tarafının uzlaşmaz tutumu, çözümü maalesef zora sokmaktadır. KKTC barış için iki görüşmelerde her türlü fedakarlığı, iyi niyetli yaklaşımı sergilemekte, ancak muhatabı Rum yönetimi aynı iradeyi ortaya koymamaktadır."
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
TBBM Başkanı Binali Yıldırım, Asya Parlamenter Asamblesi (APA) 11. Genel Kurul "Asya'da Ekonomik Refahın Desteklenmesi" başlıklı Toplantısı'na katıldı. Toplantıya Yıldırım'ın yanı sıra, KKTC Meclis Başkanı Teberrüken Uluçay, APA Genel Sekreteri Dr. Mohammad Reza Majıdı, Pakistan Milletvekili Muhammad Ali Khan Saif, Afganistan Meclis Başkan Yardımcısı Mohd Faisal Samay, Endonezya Meclis Başkan Yardımcısı Utut Aditano, İran İslam Cumhuriyeti Parlamento Başkanı Dr. Ali Ardeshir Larijani de katıldı.
Binali Yıldırım toplantıda yaptığı konuşmasında, "Dünyamız çelişkilerle dolu bir süreci yaşıyor. Gelir dağılımının gittikçe bozulduğu dünyada insanlığın en büyük sorunlarının başında, terör, şiddet, savaş, göç, yoksulluk, bulaşıcı hastalıklar gelmektedir. Ayrıca çevre kirliliğine bağlı olarak küresel ısınma ve iklim değişikliği de ayrı bir tehdit olarak önümüzdedir. Bütün bunlara bağlı olarak meydana gelen doğal afetler hayatımızı tehdit etmeye devem ediyor. Dünyadaki bütün ülkelerin gayrisafi hasılası yıllık 80 trilyon doların üstündedir. Dünyada üretilen bu servet adil bir şekilde dağıtılabilseydi, dünyada yoksulluk, açlık çeken hiç kimse kalmayacaktı. Dünya nüfusunun 7.5 milyar olduğunu düşünürsek çarpıcı bir çelişkiyle karşı karşıyayız. Bu nüfusun yüzde 10 yani 750 milyonu aşırı beslenme sorunu, obeziteyle karşı karşıya. Aynı şekilde inancımıza göre komşuları aç yatarken, tok olma anlayışında uzaklaştıkları için 800 milyon aşan insan dünyada açılıkla karşı karşıya. 80 trilyon dolarlık gayrisafi hasıla eğer yerküremizde yaşayan toplam nüfusa dengeli bir şekilde dağıtılmış olsaydı kişi başına 11 bin dolar düşecekti" dedi.
"4 MİLYONA YAKIN KARDEŞİMİZE BİZ EV SAHİPLİĞİ YAPIYORUZ"
Binali Yıldırım, dünyada 258 milyon kişinin göçmen olduğunu dikkat çekerek, "Bu işte en fazla zarar gören ülkelerin başında Türkiye geliyor. Suriye'de başlayan ve 8 yılı aşkın süren savaştan dolayı 4 milyona yakın kardeşimize biz ev sahipliği yapıyoruz, aşımızı, soframızı paylaşıyoruz. Bu kardeşlerimize hak ettikleri konforu sağlamak, onların hayata tutunmaları sağlamak için ülke ve toplum olarak hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz" diye konuştu.
"BÖLGE İÇİN EN BÜYÜK TEHDİT EMPARYAL GÜÇLERİN İŞTAHINI KABARTAN YER ALTI KAYNAKLARIDIR"
Binali Yıldırım, "Biz barış, huzur, refah içinde bir dünya meydana getirmenin mümkün olduğunu düşünüyoruz. Ortadoğu'nun bugünkü hali bundan 300 yıl önceki haliyle karşılaştırıldığında, o dönemde ne kadar huzurlu olduğunu hepinizi tarih kitaplarında görürüsünüz. Osmanlı'nın tarih sahnesinden silinmesiyle beraber maalesef bölgede emperyal hedefler sebebiyle huzur kaçmıştır, barış kaçmıştır, kardeşlik maalesef yok olmuştur. Bölge için en büyük tehdit emperyal güçlerin iştahını kabartan yer altı kaynaklarıdır. Asya'nın kaynaklarına sahip olmak isteyenler bazen doğrudan işgal, bazen iç savaş, bazen şiddet, bazen de terör gibi araçları kullanmak suretiyle coğrafyanın insanının refaha ulaşmasını geciktirmektedir, kaynaklarını, enerjilerini azaltmaktadır. Asya ve dolayısıyla bütün dünyayı barışa, huzura ulaştırmak için Afganistan'da, Yemen'de, Suriye'de, Irak'ta, Filistin'de, Kuzey Kıbrıs'ta, Karabağ'da yaşanan itilafların mutlaka çözüme ulaştırılması gerekir" şeklinde konuştu.
"SINIRLARINA YÜKSEK DUVARLAR ÖREREK SORUNLARDAN KURTULACAĞINI ZANNETMESİN"
Yıldırım, "Hiçbir devlet bugün sınırlarına yüksek duvarlar örerek sorunlardan kurtulacağını zannetmesin. Sorunların çözümü dünyayı bir bütün olarak ele almaktan geçiyor. Gelişmiş bazı ülkelerin serbest ticareti ve yatırımı engelleyici bir şekilde kısıtlama, korumacılık, izolasyon gibi yollara başvurmaları insanlığın ortak değerlerine zarar vermektedir. Bölgemizde uygulanan kısıtlama ve ambargoların küresel ve bölgesel barışa katkı sağlamayacağı, durumu daha da olumsuz hale getirmekten başka bir işe yaramayacağının aşikardır. Ekonomik üstünlüklerin baskı aracı olarak kullanılması insanlığın refahını sağlama gayretlerine ciddi engel teşkil etmektedir. Uluslararası ticari ilişkilerin korumacılık anlayışından mutlaka uzak tutulmalıdır. Sınırları kapatıp gümrük duvarlarıyla kendilerini korumaya aldıklarını zannedenler ülkelerini büyük bir açlık ve açık hava hapishanesine çevrildiklerini unutmamalıdır" dedi.
"KKTC'YE KISITLAR, İZOLASYONLAR HALA DEVAM ETMEKTEDİR"
Binali Yıldırım, "Birleşmiş Milletler üyesi ülkelerin Filistin Devleti'ni tanımak konusunda çok daha büyük gayret göstermesi gerektiğini vurgulayarak, benzer sorunların Kafkaslar'da da yaşandığını anlattı. Yıldırım, "Ermenistan'ın 30 yıldır işgal ettiği Yukarı Karabağ topraklarının bir an önce hak sahiplerine döndürülmesi kaçınılmazdır. Kafkaslar'da işgalden dolayı 1 milyon civarında mülteci yerinden, yurdundan oldu. Kıbrıs adasında da benzer durum vardır. Kıbrıs adasında 2 devletli bir yapı mevcuttur, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi. Hal böyleyken Güney Kıbrıs tarafı dünyada her türlü imkandan yararlanırken, KKTC'ye kısıtlar, izolasyonlar hala devam etmektedir. Bu iki toplum arasında barışı tesis etmek, Akdeniz'in güvenliğini sağlamak bakımından vazgeçilmezdir. Kıbrıs adasında Rum tarafının uzlaşmaz tutumu, çözümü maalesef zora sokmaktadır. KKTC barış için iki görüşmelerde her türlü fedakarlığı, iyi niyetli yaklaşımı sergilemekte, ancak muhatabı Rum yönetimi aynı iradeyi ortaya koymamaktadır. Samimi ve yapıcı bir irade ortaya konulduğunda mutlaka nihai, adil bir çözüm gelmiş olacaktır" diye konuştu.
"EKONOMİK BİR ZORBALIK YOLUYLA BU ÇABALARINI GERÇEKLEŞTİRMEYE ÇALIŞTILAR"
İran İslam Cumhuriyeti Parlamento Başkanı Dr. Ali Ardeshir Larijani toplantıda yaptığı konuşmasında, ekonomik krizlerin bölgedeki terörü beslediğini ifade ederek, "Biz, birçok Asya ülkesinde önemli zorluklarla karşı karşıya kalıyoruz. Bu noktada büyük ekonomik güçlerin, krizi beslediğini, teröristleri beslediğine zaman zaman şahit oluyoruz. Soğuk savaşın ardından ABD İran'a yaptırımlar uyguladı. İran'ı kontrol altına almaya çalıştı. Irak, Afganistan, Yemen'de faaliyetler yürüttü, hedef aldı. Ekonomik bir zorbalık yoluyla bu çabalarını gerçekleştirmeye çalıştılar. Birçok Asya ülkesi yanlış politikalar uygulamak zorunda kaldı. ABD'yi ikna edebilmek için bu agresif tutumundan uzaklaştırmak için bunu yapmak zorunda kaldı. Asya'nın ekonomik kalkınması birdenbire bağımsız şekilde ilerleyemeyecek olsa da ancak bağımsızlık hedefleri adım adım aşama aşama gerçekleştirilebilir" dedi.
Görüntü Dökümü:
--------------------
- Larijani'nin konuşması
- Yıldırım'ın konuşması
- Detaylar
- BAKAN ZİYA SELÇUK: ÇOCUĞUN O YETİŞKİN BİLGİSİYLE KARŞILAŞMASI ONUN ZEHİRLENMESİNE YOL AÇAR
Bakan Ziya Selçuk, "Yetişkinler kendi kültürlerini, inançlarını bazı basit kelimelerle çocuklara aktardıklarında olumlu bir şey yaptıklarını düşünebiliyorlar. Halbuki çocuğun o yetişkin bilgisiyle karşılaşması onun zehirlenmesine yol açar."
Haber-Kamera:İlkay Dikici/İSTANBUL(DHA)
Milli Eğitim Bakanı Prof. Dr. Ziya Selçuk, Beşiktaş'ta özel bir otelde düzenlenen "Uluslararası Çocuk Medyası" konulu konferansa katıldı
Bakan Ziya Selçuk, konferanstaki konuşmasında, çocuklarda akıl ve elin ilişkisi bozulduğunu aktararak, "Çocuklar tuşlara basmak ya da a,b,c,d işaretlemek dışında ellerini çok fazla kullanmadıkları için eylem, düşünce ve duygu birlikteliğinde parçalanma oldu. Yetişkinler kendi kültürlerini, inançlarını bazı basit kelimelerle çocuklara aktardıklarında olumlu bir şey yaptıklarını düşünebiliyorlar. Halbuki çocuğun o yetişkin bilgisiyle karşılaşması onun zehirlenmesine yol açar. Çocuğun ihtiyacı olan şey dışarıdan içeriye olan değil içindekini dışarı çıkarmakla ilgilidir." dedi.
"ÇOCUK İÇİN TAKLİTTEN ÇOK ARAŞTIRMAK ÖNEMLİDİR"
Çocukların özgürlüklerinin kısıtlanmasının yanlış olduğunun üstünü çizen Milli Eğitim Bakanı Selçuk, "Özgürlük dediğimiz şey, çocuk ve insan için en temel kavram. Eğer çocuğun özgürlüğünü kısıtlarsak zaten çocuğun fıtratını bozmaya başlamışızdır. Bizim çocuğun hürriyet kavramı ile alakasını korumamızda çok ciddi bir fayda var. Biz çocuklar ile aynı tarihte yaşarız ama aynı zamanda yaşamayız. Onlar kendi zamanlarıyla yaşar. Biz çocuklara saygı göstermezsek onlar sadece bizim yanlış bir kopyamız olurlar. Yapılması gereken şey çocukların bizim yapamadıklarımızı yapmaları, eksik hayallerimizi tamamlamaları değildir, kendi zamanları için hazırlanmalarıdır." diye konuştu.
"ÖNEMLİ OLAN ANNE-BABA-ÇOCUK İLİŞKİSİNDE NASIL YETİŞTİRİLDİĞİ"
Çocuğun muhakkak hata yapma ihtiyacının karşılanması gerektiğinden bahseden Selçuk, "Bu çağda çocukların hata yapmalarına izin verilmiyor hatta hata yapmamaları için, önlerine engel çıkmaması için her türlü tedbir alınıyor. Çocuğa her şey hazır sunuluyor. Çocuğun hiçbir şekilde mücadele etme fırsatı olmuyor. Bütün problemler yetişkinler tarafından onun adına çözülüyor. Çocuğun psikolojik bağışıklığı gelişmiyor, zayıf kalıyor. Çocuk eğer mücadele etmezse, az da olsa yokluk görmezse kişiliğinin oluşumu tehlikeye girer. Siz ona istediğiniz kadar iyi eğitim verin, ailede çocuk yetiştirme biçiminde bir sorun varsa yani çocuk her şeyi hazır bularak hiçbir mücadele etmeden büyürse iş dünyasında da başarısız olur, evlilikte de başarısız olur, sosyal hayatta da başarısız olur. Önemli olan onun nasıl bir eğitim aldığı değil onun anne-baba-çocuk ilişkisinde nasıl yetiştirildiğidir." ifadelerini kullandı.
"AİLELER ÇOCUKLARINI SEVİYORLAR AMA TOPLUM ÇOCUK SEVMİYOR"
Toplumda gördüğü eksikliği dile getiren Bakan Ziya Selçuk, "Aileler çocuklarını seviyorlar ama Türkiye'de toplum çocuk sevmiyor. 'çocuklar giremez, çocukları dışarı çıkartın...' gibi ifadeler çocuğumuzu sevdiğimizi, çocuk sevmediğimizi gösteriyor. Bizim çocuk kavramını sevmemiz kendi olgunlaşmamız açısından da çok önemli. Benim toplumda gördüğüm şey aileler çocuklarını kendilerinden korusalar daha iyi olur. Aile çocuğuyla ilişkisinde çocuğu merkeze oturtup etrafında dönerlerse siz istediğiniz kadar medyadan, sokaktan koruyun yapmamız gereken çocuğun tabiatına dikkat etmektir." uyarısında bulundu.
"CANI SIKILMAYAN BİR ÇOCUĞUN KİŞİLİĞİ DOĞRU DÜZGÜN GELİŞMEZ"
Ziya Selçuk, "Çocuğa gün içerisinde eğer 1 çocukluk ilgi gösterirseniz, çocuk daha sağlıklı olur. Eğer dört-beş çocukluk zamanı 1 çocuğa ayırırsanız çocuğun canının sıkılmasına zamanı olmayacaktır. Canı sıkılmayan bir çocuğun kişiliği doğru düzgün gelişmez. Bir çocuğun canı sıkılacak, üzülecek, ağlayacak bunlar güzel şeyler. Ama 'ağlamasın, üzülmesin, her şeyi hazır olsun' dediğinizde ailenin verdiği zarar medyanın verdiği zarardan daha fazla. Eğer biz çocuğun tabiatına hürmet edersek o zaman insan kendi hizasını da bulur. O zaman insanlık da daha doğru yola seyretmiş olur. "dedi.
Bakan Ziya Selçuk, "Milli Eğitim Bakanlığı açısından meseleye bakışımız tümüyle çocuğun eğitimini bir hayat sahnesi üzerinden değerlendirmeye bağlıdır. Çocuğu ailesiyle, sokağıyla, medyasıyla, akran grubuyla her şeyiyle bir bütünsel hayat alanının içerisinde görüyoruz." şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
-------------------------------
-Bakan Selçuk'un gelişi
-Bakan Selçuk'un konuşması
-Genel ve detaylar
BİSİKLETLİNİN KÖPRÜDEN GEÇMEK İÇİN YAPTIĞI KURNAZLIK KAMERADA
Haber: Selin GÜRSEL - Hilal ÖZBAĞ - İSTANBUL DHA
Motorsuz taşıt kullanımının yasak olduğu 15 Temmuz Köprüsü'nden bir minibüsün yanına gizlenerek geçen bisikletli kameraya yansıdı.
Boğaz köprülerinden motorsuz taşıtla geçmek yasak. Ancak yasağı bir bisikletli ilginç bir yöntemle aştı. Trafiğin yoğun olmasını fırsat bilen bisiklet sürücüsü, bir minibüsün sol tarafına gizlenerek Anadolu yakasına geçti. Polise yakalanmamak için büyük çaba sarf eden bisikletli hemen arkasında bulunan araçtakilerin cep telefonu kamerasına yakalanmaktan kurtulamadı.
Görüntü Dökümü:
----------
-Bisikletlinin görüntüsü
-Minibüsün arkasında saklanması
-İlerleyişinden görüntü