1- ÇEVİK KUVVET MİNİBÜSÜ KAZA YAPTI : 6 POLİS YARALI (2)
Haber-Kamera: Murat SOLAK-İSTANBUL DHA
TEM otoyolunda çevik kuvvet minibüsü kaza yaptı. Yan yatan minibüsteki 6 polis yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis,sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. TEM otoyolu Edirne istikametine trafik bir süre durdu. Olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralıları ilk müdahalenin ardından çevredeki hastanelere kaldırdı. Yaralıların götürülmesinden sonra trafik yan yoldan kontrollü sağlanmaya başlandı.
Görüntü Dökümü:
-Olay yeri
-Yaralı polis
-Sağlık ekiplerinin müdahalesi
-Kaza yapan araç
-Polis,itfaiye ve sağlık ekipleri
-Detaylar
2- BEYOĞLU'NDA KAHVEHANEYE ATEŞ AÇILDI: 6 YARALI
Haber-Kamera: Ali Kerem BENGİ - Cemil ÖZDEMİR - Soner HASIRCIOĞLU / İSTANBUL DHA
Beyoğlu'nda bir kahveneye uzun namlılı silahlarla ateş açıldı. 2'si çocuk 6 kişi yaralandı.
Olay, Fetihtepe Mahallesi, Tepeüstü Sokak'ta bulunan bir kahvehanede saat 22.00 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre yüzleri maskeli kişi yada kişiler tarafında kahvehaneye uzun namlulu silahlarla ateş açıldı. Açılan ateş sonucu 6 kişi çeşitli yerlerinden yaralandı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Yaralılardan Ahmet K.(58) ve Mehmet D. (36) durumun ağır olduğunu öğrenilirken Ramazan K.(13), Emre K.(16), Erkan E.(33) Faik O. çeşitleri yerlerinden yaralanarak Okmeydanı Eğitimi ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı.
HASTANEDE GENİŞ ÇAPLI GÜVENLİK ÖNLEMİ ALINDI
Çevik Kuvvet ekipleri ve Özel Harekat Timleri olay yerinde ve hastanede geniş çaplı güvenlik önemi aldı. Olayın yaşandığı sokakta alınan güvenlik önleminin ardından olay yeri İnceleme ekipleri çok sayıda boş kovan buldu.
ÇEVREDEKİ GÜVENLİK KAMERA KAYITLARI İNCELENDİ
Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipleri çevrede bulunan vatandaşlardan bilgi alırken kahvehanenin çevresindeki güvenlik kameraları da incelendi. Şüphelilerin yakalanması için çalışmalar sürerken geniş çaplı soruşturma başlatıldı.
Görüntü dökümü:
--------------
-Olay yerinden görüntü
-Olay yeri ekiplerinin incelemesi
-Özel harekat polisleri
-Yerdeki boş mermi kovanları
-Hastanede alınan güvenlik önlemi
-Zırhlı polis araçları ve TOMA aracı
-Genel ve detaylar
3- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN: İSRAİL YÖNETİMİNİ BU İNSANLIK DIŞI SALDIRISINDAN DOLAYI ŞİDDETLE KINIYORUM (geniş haber)
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan;
"Bu Fransa değil mi Libya'daişgal hareketini yapan? Cezayir'de 5 milyon insanı öldüren bu Fransa değil mi? Bize kalkıp da medeniyet dersini hangi yüzle veriyorsun? Önce bir dön, tarihine bak, geçmişine bak. Bizim tarihimizde bu tür kara lekeler yok. İşgal ise asla yok"
"Siz NATO'da beraber olan ortağınızla değil de terör örgütleriyle beraber hareket ediyorsanız buyurun devam edin. Siz Elysee Sarayı'nda teröristleri ağırlayabilirsiniz. Bir başkası da zaten Almanya'da, o da bakıyorsun sarayda ağırlama yapıyor. Mahkumiyeti olduğu halde bunu yapıyor. Ne yaparsanız yapın"
"Ben dün akşam Sayın Trump'a da söyledim. 'Bunlara müdahaleetmeyecek misiniz?' dedim. Kimse bunları görmüyor. Biz ise bu tür katliamlarıniçinde değiliz. Gazze'de kendi topraklarında gösteri yapan insanların üzerineağır silahlarla saldıran İsrail'e, söz söyleyemeyenlerin, gözlerini bizedikmeleri, samimiyetsizliklerinin en büyük delilidir. Bu vesileyle dün Gazze'deşehit edilen Filistinli kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. İsrailyönetimini bu insanlık dışı saldırısından dolayı da şiddetle kınıyorum"
Haber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER / İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin Ümraniye İlçe Teşkilatı 6. Olağan Kongresi'nde konuştu. Türkiye'nin kritik günlerden geçtiğini belirten Erdoğa, bir taraftan Türkiye'yi ekonomide, sanayide, diplomaside büyütmenin çabasını verirken aynı zamanda vatana kast eden terör örgütleriyle, sınırların içinde vedışında çok yoğun bir mücadele yürüttüklerini ifade etti.
"3 BİN 821 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ"
Erdoğan, şöyle devam etti: "İki yıl önce hendek ve çukur eylemleri üzerinden ülkemize kurulan tezgahı darmadağın etmiştik. Şimdi de DEAŞ bahanesiyle güney sınırımız boyunca kurulmaya çalışılan terör devleti projelerini paramparça ediyoruz. 15 Temmuz'dan hemen sonra gerçekleştirdiğimiz Fırat Kalkanı Harekatı'yla bu terör koridoruna ilk ve ağır darbeyi indirdik. Akabinde nokta operasyonlarla bölücü terör örgütüne ciddi zayiatlar verdik. 2 ay önce de şimdiye kadarki en önemli operasyonlarımızdan olan Afrin'e yönelik Zeytin Dalı Harekatı'nı başlattık. Şimdi buraya girerken dedim ki; son durum nedir? Aldığım netice şu; 3 bin 821 terörist etkisiz hale getirildi. Askerimiz ister içeride ister dışarıda teröristi gördüğü anda beynine iniyor. Artık SİHA'larımız var mı? İHA'larımız var mı? Var.Koordinatlar bildiriliyor, bakıyorsunuz F-16'lar da oraya iniyor. Hazırlıklarımızı yaptıktan sonra bir gece ansızın F-16'larımızla havadan,tanklarımız da karadan Afrin'e girdik. İçimizdeki ve dışımızdaki bölücü örgüt yandaşlarının propagandalarına aldırmadan operasyonu sonuna kadar da başarıyla yürüttük"
"SİZ ELYSEE SARAYI'NDA TERÖRİSTLERİ AĞIRLAYABİLİRSİNİZ"
58 gün gibi çok kısa bir süre içinde Afrin'i teröristlerden temizlediklerini belirten Erdoğan, Afrin'deki tünellere dikkat çekerek şunları söyledi: "O tünelleri gördünüz değil mi? O tünellerin içinde neler var gördünüz değil mi? Hastaneye varıncaya kadar her şeyi yapmışlar. Silah depolarına varıncaya kadar her şeyi yapmışlar ama F-16'larımızla beraber oraları darmadağın ettik. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Özgür Suriye Ordusu'yla beraber icra ettiği bu operasyon elbette birilerinin konforunu bozdu. Türkiye'nin bu kadar kısa sürede sivillere ve sivil yerleşim yerlerine zarar vermeden, böyle zor bir operasyonu gerçekleştirebileceğine kimse ihtimal vermiyordu. Rakka'daki yıkımın Afrin'de yaşanmaması, Musul'da olanın Afrin'de yaşanmaması bunların aklının erdiği bir şey değildi. En başta bölücü terör örgütü olmak üzere belli ülkeleri, belli çevreleriçok ciddi rahatsız etti. Batı'dan arayan bir iki tane lider var. Aramızda bunlarla çok renkli görüşmeler geçti. Baktılar ki beklediğimiz neticeyi alamıyoruz onlara bir şey söyledik, 'Siz yolunuza biz yolumuza. Siz NATO'da beraber olan ortağınızla değil de terör örgütleriyle beraber hareket ediyorsanız buyurun devam edin. Siz Elysee Sarayı'nda teröristleri ağırlayabilirsiniz. Bir başkası da zaten Almanya'da, o da bakıyorsun sarayda ağırlama yapıyor. Mahkumiyeti olduğu halde bunu yapıyor. Ne yaparsanız yapın"
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Hemen her gün dünya liderleriyle telefon görüşmeleri yaparak operasyonlarla ilgili bilgi verdik. Niyetimizi, hedefimizi, gayemizi açıkça muhataplarımıza izah ettik. Anlamak isteyen, niyeti gerçekten sahih olan herkesiçin yaptığımız açıklamalar fazlasıyla yeterliydi. Meseleyi objektif bir şekildedeğerlendiren bütün taraflar için Türkiye'nin niçin Afrin'de olduğu, bu harekatıniçin icra ettiği gayet açıktı ama hiç kimse görmek istemeyen kadar kör değildir. Algılarını hakikatlere kapatanlara yapılacak pek bir şey yok. Daha öncesöylediğim bir hususu burada tekrarlamakta fayda görüyorum. Türkiye'nin bu türoperasyonlardaki gayesi -Fransa, burayı iyi dinle-, işgal değil, bölgeyi elikanlı çetelerden kurtarmaktır. Afrin'de şahit olduğumuz manzara, açılan tüneller,sığınaklara yığılan mühimmatlar ve buradan Fransa'ya sesleniyorum, bütün butüneller Fransız firması Lafarge'nin özellikle mikserleriyle yapılmıştır. Bunlarıda bil ve tünellerin açıldığı bölgede Lafarge, şantiye orada kuruldu. Sen kimeneyi anlatıyorsun? Buraları biz bunlara sorsak nerede bunlar, bilmezler. Bizesor, danış, Allah'a hamdolsun Zeytin Dalı Harekatı ile yılanın başı ezilmiştehlike daha fazla büyümeden bertaraf edilmiştir. Diğer bölgelerde de aynısınıyapacağız. Bu haklı mücadelemizde yanımızda olanlara teşekkür ediyoruz.Hakikatler ortada olmasına rağmen ısrarla ve inatla bize düşmanlık gösterenlerinne yaptıklarını bilmeyenler de şunu bilsinler ülke olarak da hafızamızanakşediyoruz. Günü geldiğinde bunların hepsini onların önüne koyacağız" Eleştirilerin, geçmişleri sömürge ayıbıyla dolu olanlardan gelmesiniayrıca manidar bulduklarını ifade eden Erdoğan, "Bu Fransa değil mi Libya'daişgal hareketini yapan? Cezayir'de 5 milyon insanı öldüren bu Fransa değil mi? Bize kalkıp da medeniyet dersini hangi yüzle veriyorsun? Önce bir dön, tarihine bak, geçmişine bak. Bizim tarihimizde bu tür kara lekeler yok. İşgal ise aslayok. Gençler; ecdadımızla övünün, tarihinizle övünün. Böyle asil bir ecdadımızvar. Böyle onurlu bir ecdadımız var. Bizim ecdadımız esarete tabi tutulmuş taHint Yarımadası'ndaki zulme uğrayan bir insanın, bir kavmin kurtuluşu için orayadonanma gönderecek kadar asil. Biz böyle bir ecdada sahibiz ama bunlar bizitanımıyorlar. Tanımazlar. İşlerine de gelmez. Varsın gelmesin. Biz işimizebakacağız" diye konuştu.
"SAYIN TRUMP'A DA SÖYLEDİM. 'BUNLARA MÜDAHALEETMEYECEK MİSİNİZ?' DEDİM. KİMSE BUNLARI GÖRMÜYOR"
Salonda, çocuğum hasta diyen bir kişiyle ilgilenilmesini isteyen Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'yi son yıllardaki en temiz, en ahlaki askeri operasyonu olanAfrin Harekatı sebebiyle eleştirenlerin mesela İsrail'in şu anda Gazze'de dünyaptığı katliam için kayda değer bir itiraz dile getirdiklerini duydunuz mu?Bakın, neredeyse 20'ye yaklaştı ölenlerin sayısı. Bine yaklaştı yaralananlarınsayısı. Neredeler? Ben dün akşam Sayın Trump'a da söyledim. 'Bunlara müdahaleetmeyecek misiniz?' dedim. Kimse bunları görmüyor. Biz ise bu tür katliamlarıniçinde değiliz. Gazze'de kendi topraklarında gösteri yapan insanların üzerineağır silahlarla saldıran İsrail'e, söz söyleyemeyenlerin, gözlerini bizedikmeleri, samimiyetsizliklerinin en büyük delilidir. Bu vesileyle dün Gazze'deşehit edilen Filistinli kardeşlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. İsrailyönetimini bu insanlık dışı saldırısından dolayı da şiddetle kınıyorum. İsrail,Filistin'de uğradığı zulmün altında kalacaktır. Arkasına saklandığı güçler bugünİsrail'i koruyabilir ama yarın ne olacağını Allah bilir, onu da söyleyeyim. Biz,haklı davalarında sonuna kadar Filistinli kardeşlerimizin yanında yer almayısürdüreceğiz. İsrail terörünü her fırsatta ve her zeminde ifşa etmeye devamedeceğiz."
Görüntü dökümü:
--------------
-Erdoğan'ın konuşması
-Genel ve detay görüntüler
31.03.2018 - 19.12 Haber Kodu : 180331201
31.03.2018 - 19.14 Haber Kodu : 180331202
31.03.2018 - 19.43 Haber Kodu : 180331205
31.03.2018 - 19.45 Haber Kodu : 180331206
31.03.2018 - 19.46 Haber Kodu : 180331207
31.03.2018 - 19.47 Haber Kodu : 180331208
==================
4- İSRAİL KONSOLOSLUĞU ÖNÜNDE "GAZZE" PROTESTOSU
Haber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER, Akın ÇELİKTAŞ / İstanbul DHA
Anadolu Gençlik Derneği üyesi bir grup, Gazze'de yaşanan olayları Levent'te bulunan İsrail Başkonsolosluğu önünde protesto etti.
Anadolu Gençlik Derneği İstanbul şubesi Gazze'de yaşanan olayları protesto etmek ve Filistinlilere destek vermek amacıyla bir protesto eylemi düzenledi. Levent'te bulunan İsrail Başkonsolosluğu önünde akşam 22.00'de toplanan kalabalık "Mazlumlar ayağa kalkmadıkça zalimler diz çökmez" pankartı açtı. Eyleme, Anadolu Gençlik Derneği İstanbul İl Başkanı Ali Uğurbulut, Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim ile çok sayıda Saadet Partili ve AGD üyesi katıldı.
"FİLİSTİNLİ KARDEŞLERİMİZE DESTEK OLMAK İÇİN BURADA TOPLANDIK"
Sık sık 'Katil İsrail' sloganı atan grup adına Anadolu Gençlik Derneği İstanbul İl Başkanı Ali Uğurbulut bir açıklama yaptı. Uğurbulut, "Her yıl düzenlenen 'Geri dönüş, toprağa dönüş' olarak icra edilen Gazze'deki program münasebetiyle İsrail, Gazze'deki kardeşlerimizin üzerine hunharca ateş etmek suretiyle 16 kardeşimizi şehit etmiş, yüzlerce kardeşimiz yaralı durumdadır. Bu olayı protesto etmek ve Filistinli kardeşlerimize destek olmak maksadıyla burada toplandık" dedi.
SAADET PARTİSİ İL BAŞKANI SEVİM DE EYLEME DESTEK VERDİ
Saadet Partisi İstanbul İl Başkanı Abdullah Sevim ise, "Bu akşam burada maalesef acı bir gerçeği bir kere daha idrak etmek için bir araya gelmiş, bulunuyoruz. Ne acıdır ki 61 yıldır 'Kahrolsun İsrail' diye slogan atıyoruz. Ama her geçen gün İsrail büyüyor, güçleniyor. Bunun bir tek sebebi var. Bizim İslam dünyası olarak İsrail'i güçlü görmemiz. İsrail'in arkasındaki ABD'yi güçlü görmemiz. İsrail'in güçlü görünmesine vesile oluyor" dedi.
İSRAİL BAYRAĞI YAKTILAR
Yapılan açıklamaların ardından dua edildi. Öte yandan gruptakilerden bazıları yanlarında getirdikleri İsrail bayrağını ateşe verdi.
Görüntü Dökümü:
-----------------
-Toplanan grup
-Atılan sloganlar
-Basın açıklaması
-Abdullah Sevim'in açıklamaları
-Dua edilmesi
-İsrail bayrağının yakılması
-Genel ve detaylar
31.03.2018 - 23.39 Haber Kodu : 180331240
======================
5- VATAN CADDESİ'NDE HERKESİ ŞAŞKINA ÇEVİREN OLAY...
* SİYAHİ KADIN İKİ ÇOCUĞU ANİDEN YOLA BIRAKTI VE GÖZYAŞLARI İÇİNDE KAÇTI... O ANLAR İSE OTOBÜS KAMERASINA SANİYE SANİYE YANSIDI
Haber-Kamera: Enver ALAS-Cansel KİRAZ / İSTANBUL,DHA
İstanbul'da Vatan Caddesi'nde bugün yaşanan bir olay, hem yürekleri ağızlara getirdi hem de trafiktekilere büyük şaşkınlık yaşattı. Trafiğin aktığı bir anda yolun ortasına gelen siyahi bir kadın, birkaç aylık bir bebek ile 3 yaşlarında bir kız çocuğunu aniden yolun ortasına bırakıp kaçtı. O sırada seyir halindeki bir özel halk otobüsünün şoförü de yola bırakılan çocukları son anda fark ederek aracı durdurdu. Şoför ve yolcular, aşağıya inip çocukları kucaklarına alırken, o anlar otobüs kamerasından saniye saniye yansıdı.
Edinilen bilgilere göre olay saat 10.40 sıralarında meydana geldi. Yabancı uyruklu siyahi bir kadın, biri dört aylık erkek bir bebek ile diğeri 3 ila 4 yaşları arasındaki bir kız çocuğunu trafiğin yoğun olduğu bir sırada yolun ortasına bıraktı. Ardından siyahi kadın hızlıca olay yerinden kaçarak uzaklaştı. Bu sırada Bahçeşehir - Aksaray seferini yapan özel halk otobüsü şoförü Tuncay Acar yola bırakılan çocukları fark etti, el frenini çekerek otobüsü durdurdu. Hem Acar, hem yolcular hem de trafikte yaşanan olayı gören sürücüler ilk başta ne olduğunu anlayamadı.
ŞOFÖR VE YOLCU ÇOCUKLARI KUCAĞA ALIP ANNENİN PEŞİNE DÜŞTÜ
Otobüs şoförü, bazı yolcular şaşkınlık içinde aşağıya inerek yolun ortasındaki çocukları kucaklarına aldılar. Ardından da kaçan annelerini yakalamak için peşlerinden koştular. Trafiğin durduğu o anlarda diğer yolcular ise durumu polise bildirdi. Kısa bir süre sonra yakaladıkları kadının çaresizlik içinde gözyaşı döktüğü belirtilirken, olay yerine gelen polisler eşliğinde çocukların kadına teslim edildiği öğrenildi.
10 YILLIK ŞOFÖR YAŞADIĞI O ANLARI ANLATTI
10 yıldır otobüs şoförlüğü yapan Tuncay Acar ise olay anını DHA'ya anlattı. Acar, "Bahçeşehir-Yenikapı seferi için çıktığım yolculukta Vatan Caddesi üzerinde Aksaray durağında yolcu indirdim. Sonra 100 metre kadar ilerledim. O sırada yabancı uyruklu siyahi bir kadın kucağında bir bebek ve diğer elinden tuttuğu bir kız çocuğu ile yolun ortasına gelip birden otobüsün önüne çocukları bıraktı. Kadın, daha sonra kaçmaya başladı. El frenini çekip otobüsü yolun ortasında durdurdum. Biz de ne olduğunu anlayamadık. Hemen aşağıya indim ve bebeği kucağıma aldım otobüsten inen başka bir yolcu da kız çocuğunu aldı. Biz de kaçan kadının peşinden koşmaya başladık. Annesini yakaladığımızda ağlıyordu. Kadına çocukları vermek istedik ama ilk başta 'no, no' diyerek almak istemedi. Bir yandan da polis aranarak olay bildirildi. Yabancı dilde bir şeyler söylüyordu. Sıkıntısı olduğu belliydi, çaresizlik içindeydi. Bir miktar para verdim kendisine. O sırada polisler geldi. Kadın,daha sonra çocuğu kucağına aldı. Otobüsü yolun ortasında bırakmıştım ve epey trafik olmuştu. Ben de polis gelince otobüse binip yola devam ettim" dedi.
"ÇOK DUYGULANDIM"
İlk defa böyle bir olayla karşılaştığını söyleyen Acar, olay karşısında otobüsteki yolcuların da büyük şaşkınlık yaşadığını belirtti.
Kendisinin de 11 aylık oğlu olduğunu aktaran Tuncay Acar, "Olay anında çok duygulandım. Bebeği kucağıma aldığımda sanki kendi oğlumu kucağıma almış gibi hissettim. Annesinin gözyaşları da üzdü bizi. Çocuğu, gözyaşı döken annesine verirken de duygulu anlar yaşadım" ifadelerini kullandı.
Görüntü Dökümü
-------------------
-Otobüsün kamerasına yansıyan görüntüler
-Otobüs şoförü ile röp
-Genel ve detay
31.03.2018 - 20.53 Haber Kodu : 180331219
=========================
6- OTOMOBİL TAKLA ATTI, EHLİYETSİZ SÜRÜCÜSÜ YARA ALMADAN KURTULDU
Haber- Kamera: Cemil ÖZDEMİR-Soner HASIRCIOĞLU / İSTANBUL DHA
Fatih'te ehliyetsiz sürücünün kullandığı araç kontrolden çıkıp taklat attı. Sürücü kazayı yara almadan atalttı. Kaza, Fatih Millet caddesi üzerinde unkapanı istikametinde, saat 03:30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 26 yaşındaki ehliyetsiz sürücü Ömür Çelik S. yönetimindeki 34 HJ 2623 plakalı araç, Unkapanı istikametine seyir halinde ilerlerken, henüz bilinmeyen bir nedenle sürücüsünün kontrolünden çıktı. Kontrolden çıkan otomobil, kırmızı ışıkta bekleyen Mehmet Ali A. yönetimindeki 34 TKB 73 plakalı ticari taksiye arkadan çarparak savruldu.
TRAFİK LAMBALARINA ÇARPARAK TAKLA ATTI
Ticari taksiye çarpan otomobil savrularak trafik lambalarının bulunduğu direğe çarparak takla attı. Yoldan geçen diğer sürücüler kazayı polis ve sağlık ekiplerine bildirdi. Sağlık ekipleri iki sürücünün kazadan yara almadıklarını belirlerken ehliyetsiz sürücü Ömer Çelik S. olay yerine gelen ambulans ile tedbir amaçlı hastaneye kaldırıldı. Kaza nedeniyle oluşan trafiği polis ekipleri tek şeritten sağladı. Kazaya karışan araçlar çekici ile olay yerinen kaldırıldı. Polis ekipleri kaza ile ilgili soruşturma başlattı.
Görüntü Dökümü:
-------------
-Kaza yapan araçlardan görüntü
-Trafikten görüntü
-Takla atan araçların kaldırılması
-Genel ve Detaylar
(ÖZEL)
7- 'PARÇALARA AYRILACAĞIM' DİYE DÜŞÜNDÜM... ÇALIŞMAYAN YÜRÜYEN MERDİVENLERİ "KULLANMAYIN" UYARISI...
* Metro, alışveriş merkezi, metrobüs durağı, havalimanı... Yürüyen merdivenler artık her yerde.
* Zaman zaman arızalı olduğu için çalışmayan yürüyen merdivenler yine de kullanılıyor.
* Uzmanlar, "Duran merdivene şüpheyle yaklaşılmalı. Kullanılmamalı" uyarısında bulunuyor.
* Maslak İTÜ Ayazağa Metro İstasyonu'nda meydana gelen yürüyen merdiven kazasında yaralanan Mehmet Ali Erik, yaşadıklarını anlattı. Erik, "Yürüyen merdiven kullanamıyorum. Metroya binemiyorum. Herhangi bir siren sesinde bile kendimi çok kötü hissediyorum" dedi.
Haber-Kamera: Özgür Deniz KAYA - İdris TİFTİKCİ - / İSTANBUL (DHA)
Uzmanlar, çalışmayan yürüyen merdivenlerin kullanılmaması uyarısında bulunuyor. Ayazağa'daki yürüyen merdiven kazasında yaralanan genç ise o anları anlatırken hala yaşadığı şokun etkisindeydi.
"TEK HATIRLADIĞIM ŞEY İLK ADIMIMLA BERABER BİR BOŞLUĞUN OLUŞTUĞU"
İTÜ Ayazağa Metro İstasyonu'nda 27 Şubat'ta yürüyen merdivenlerin çökmesi sonucu boşluğa düşerek yaralanan ve itfaiye ekiplerinin bir saat süren çalışmaları sonucu kurtarılan Mehmet Ali Erik, o anları anlattı. Erik, "Eve dönüş için metroyu kullanmaya yöneldim. Hatta o sırada bir arkadaşımız minibüse binelim dedi ama trafik yoğunluğuna takılmayalım diye metroyu tercih ettik. Telefon görüşmesi yapıyordum. Hatırladığım şey, yürüyen merdivene ilk adımımla birlikte aşağıya düşmüş olduğum. Ama sonrasında çıkan görüntülerde orada bir mücadele verdiğim gözüküyor. Ama ben o anı hiç hatırlamıyorum. Tek hatırladığım şey ilk adımımla beraber bir boşluğun oluştuğu" dedi.
" 'HERHALDE BURADAN KURTULAMAYACAĞIZ' DEDİM"
Yürüyen merdivenin içine düştükten sonra sürüklendiğini ifade eden Erik, "Sonrasında sol kolumun bir yere sıkışmasıyla durdum. Etrafta bağırış, çağırışlar, çığlıklar duyuyorum. Olayın şokuyla neye uğradığımı anlamadım. Merdivenlerin darbeleriyle birlikte hayatım sanki film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Dedim 'herhalde buradan kurtulamayacağız.' Parçalara ayrılacağım diye düşündüm" dedi
Mehmet Ali Erik, "Kolumun sıkışmasıyla durdum, 30 saniye geçti. Sonrasında etrafa bağırmaya başladım. Telefon elimdeydi, civarda arkadaşlarım vardı. Onları arayıp irtibata geçtim. Belki de en büyük avantajım bilincimin yerinde olması ve telefonumun elimde kalmasıydı. Arkadaşlarımı arayıp durumu anlattım. Sonrasında hastanede konuştuğumuzda arkadaşlarım 'Biz seninle telefonla konuşmasaydık, yürüyen merdiveni hareket ettirip seni almayı düşünüyorlardı' dedi. Öyle bir şey olsaydı, şu an muhtemelen karşınızda olamazdım. Biliyorsunuz, o metronun yürüyen merdiveni uzun. Ben bir plakanın üzerinde kaldım yüz üstü, aşağı doğru. Çok bir derinlik yoktu ama kolum ve sağ bacağım sıkışık pozisyonda kaldı" şeklinde konuştu.
BİR PARMAĞIMI HİSSETMİYORUM
Vücudundaki yaraların durumuna dair de bilgi veren Erik, "Vücudumda çok iz var. Kolumda da eziğe bağlı ödem oluşmuştu. Ölü doku sonrasında dikildi. Ellerimdeki yaralar yeni yeni geçmeye başladı. Parmağımda sinirin ezilmesine bağlı hissizlik var. Bir parmağım kalkmıyor. Sağ bacağımda ödem hâlâ duruyor. Şişliği ve yaralar belli oluyor zaten. Sol bacağımda da hafif bir şekilde ödem var. Ayaklarım üzerinde de ufak tefek yaralar var" dedi.
TEK BEKLENTİM BELEDİYENİN AÇIKLAMASINI DÜZELTMESİYDİ
Olayla ilgili hukuki süreci başlatacağını söyleyen Erik, "Olayın maddi boyutunda değilim. Benim isteğim, insan hayatı bu kadar basit olmamalı. Saat 17.20'de oraya düştüm. Saat 17.30'da 'uyarıcı levhayı dikkate almayan vatandaş yürüyen merdivene girdi ve olay yaşandı' gibisinden belediyenin bir açıklaması var. Benim üzüldüğüm asıl konu bu. Böyle bir durum yok. Tek beklentim bu açıklamanın belediye tarafından düzeltilmesiydi. Ama böyle bir açıklama olmadı. Tamamen kendilerini savunma taraftarılar" diye konuştu.
Erik, "Tek istediğim, insan hayatının bu kadar basit olmaması ve uyarıcı tabelaların herhangi bir insanın gelip de kenara çekemeyeceği boyutlarda olması. Bu tadilatların sıklıkla yapılması" dedi.
HERHANGİ BİR SİREN SESİNDE BİLE KÖTÜ HİSSEDİYORUM
Psikolojik durumuyla ilgili konuşan Erik, "Fiziksel sıkıntılarımdan dolayı bir ruhsal sıkıntı var. Sonuçta ben orada 1,5 saat kaldım. İnsanın aklına her şey geliyor. Kolumun sıkışmasıyla belli bir süreden onra şişlik, uyuşukluk, hissizlik oldu. O an kolumu kaybettim demiştim. Civardaki insanlar benim bilincimi açık tutmaya çalışıyorlar ama sanki oradan çıkamayacakmışım hissi oluşmaya başladı. Yürüyen merdiven kullanamıyorum. Metroya binemiyorum. Herhangi bir siren sesinde bile kendimi çok kötü hissediyorum. Görüntüleri tekrar izlediğimde, o anı tekrar yaşamış gibi bir psikolojiye büründüm" dedi.
AVUKAT BOSTANCI: HUKUKİ SÜRECİ BAŞLATACAĞIZ
Erik'in avukatlığını Gizem Bostancı, Rahriva Partokyan ve Burçe Avcı üstlendi. Avukatlardan Gizem Bostancı, "Müvekkilin yaşadığı çok ağır bir travmatik bir olay. Yürüyen merdivenin mekanizmasının içinde yaklaşık 1,5 saat boyunca sıkışıp kalıyor. Her dakika 'şu an yürüyen merdiven çalışırsa ben paramparça olacağım' korkusu yaşıyor. Ortada tipik bir ihmalkarlık örneği var. Yürüyen merdivenin dişlilerinin birbirinden ayrılması, bakım ve onarımın eksik yapıldığını gösteren bir şey. Orada ne bir uyarı levhası, ne bir barikat, ne de sözlü uyarı yapan bir çalışan var. Hiçbir şey yok. Onlarca insan o esnada binip iniyor. Ama ne yazık ki feci olay müvekkilimin başına geliyor. Bu olayla ilgili kim ihmalkarlık yaptıysa hukuki süreci başlatacağız" dedi.
'DURAN YÜRÜYEN MERDİVEN VE BANTLARI KULLANMAYIN' UYARISI
Makina Mühendisleri Odası'nda asansör ve yürüyen merdiven birimi teknik sorumlusu olan Aydın Arat, "Duran merdivene şüpheyle yaklaşılmalı. Duran merdiven varsa burada bir arıza y da bakım olabilir. Bu merdiven ve bantların kullanmaması gerekmektedir" dedi.
Arat, 2013 yılında iş ekipmanlarının kullanımında sağlık ve güvenlik şartları güvenliği yönetmeliğinin yayınlandığını hatırlatan Arat, "Burada yürüyen merdivenlerin periyodik kontrollerinin yılda bir kez kontrollerinin yapılması ve 1315 A1 standardına göre bakımının yapılması söyleniyor" dedi ve sözlerini şöyle sürdürdü:
"Yetkili firmalar tarafından bu merdivenlerin her ay, 6 ay ve 1 yıllık bakımlarının yapılmak zorunda. Fakat maalesef ülkemizde bu bilinç oluşmadığından dolayı periyodik kontroller çok az sayıda yapılıyor. Hafif bakımlar yapılırken bu bariyerler kullanılabilir ama büyük bakım ve revizyonlarda motor değişimi söz konusu. Direkt motorlar basamak arasındaki bağlantının koptuğu bir revizyon çalışması yapılıyor. Mesai bitimi saatine yakın bir zamanda böyle bir halde bırakılması ve plastik bir bariyer ile önlem alınması yeterli değil. Böyle büyük revizyonlar mesai saatinde yapılmamalı."
Görüntü Dökümü:
----------------
-Duran yürüyen merdivenler
-Kazazede Mehmet Ali Erik ile röportaj
-Avukat Gizem Bostancı ile röportaj
-Makina Mühendisleri Odası adına Aydın Arat röportaj
-Ayazağa'daki kazanın görüntüsü
-Genel ve detay
31.03.2018 - 16.15 Haber Kodu : 180331134
31.03.2018 - 16.16 Haber Kodu : 180331135
=======================
8- AKM'NİN YIKIMINDAKİ SON DURUM HAVADAN GÖRÜNTÜLENDİ
Haber-Kamera: Ali AKSOYER - Zeki GÜNAL - İstanbul DHA
Taksim'de bulunan Atatürk Kültür Merkezi (AKM) 'nde geçtiğimiz Şubat ayında başlayan yıkım çalışmaları hızla sürüyor. Binanın Taksim Meydanı'na bakan bölümüne yerleştirilen paravanlara yeni AKM'yle ilgili görseller asıldı.
ÖN BÖLÜM YIKILDI
Yıkım çalışmalarına start verilmesinin ardından binanın önce cam ve çerçeveleri sökülen AKM, daha sonra üzerine çıkarılan iş makineleri ile yıkılmaya başlamıştı. Bina önden arkaya doğru kolonlar kesilerek yıkılmaya devam ediyor. Binanın ön bölümü yıkıldı.
YENİ AKM'NİN RESİMLERİ ASILDI
Yeni Atatürk Kültür Merkezi binasında, 2 bin 500 kişilik bir opera salonu, 800 kişilik tiyatro salonu, bin kişilik konferans salonu, 285 kişilik sinema salonu, 250 kişilik oda tiyatrosu, bir sergi salonu, bir kütüphane, 885 araçlık otopark bulunacak. Yeni binanın en üst katında ise bir restoran yapılacağı öğrenildi. Yeni AKM'nin 2019'un ilk çeyreğinde tamamlanması planlanıyor. AKM'nin yeni binasının mimarlığını ise AKM'nin ilk binasının mimarı Hayati Tabanlıoğlu'nun oğlu Murat Tabanlıoğlu yapıyor.
Görüntü Dökümü:
---------
-Havadan görüntülerle binanın görüntüleri
-Aktüel görüntüler
31.03.2018 - 16.44 Haber Kodu : 180331152
======================