HABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

DHA İSTANBUL BÜLTENİ-1

(Havadan görüntülerle)  1-İSTANBUL'DA SİS ETKİLİ OLUYOR (2) *Şehir hatlarının bazı seferleri iptal edildi.

(Havadan görüntülerle)
1-İSTANBUL'DA SİS ETKİLİ OLUYOR (2)

*Şehir hatlarının bazı seferleri iptal edildi.

Haber-Kamera: Alper KORKMAZ - Özgür EREN- Murat DELİKLİTAŞ- Soner HASIRCIOĞLU- Serdal ALTINTEPE-Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/ İSTANBUL,(DHA) - İSTANBUL'da sis etkili oluyor. Bazı noktalarda görüş mesafesi 10 metreye kadar düşerken, şehir hatlarında bazı seferler ise iptal edildi.
İstanbul'da, sabah saatlerinden itibaren sis etkili oldu. Sis nedeniyle bazı noktalarda görüş mesafesi 10 metreye kadar düştü. Büyükçekmece ve Esenyurt çevresinde görüş mesafesinin düşmesi nedeniyle araçlar trafikte ilerlemekte güçlük çekti.

ŞEHİR HATLARINDA BAZI SEFERLER İPTAL
İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Hatları A.Ş., Boğaz'daki yoğun sis nedeniyle Kadıköy-Karaköy, Kadıköy-Beşiktaş, Kadıköy-Eminönü ve Üsküdar-Eyüp seferlerinin iptal edildiğini duyurdu.

Görüntü Dökümü:
-----------------------------
(EMİNÖNÜ)
-Eminönü İskelesi'nde HAVADAN çekilen görüntüler
-İskele önünde bekleyenler
-Siste bekleyenler
-Sefer iptali yazısı
-Yolcularla röp

(BÜYÜKÇEKMECE)
-Araçlardan görüntü
-Vatandaşlardan görüntü
-Duraktaki yolculardan görüntü

(ŞİŞLİ)
-Trafikte ilerlemeye çalışan araçlar
-Sisten görüntü
-Detaylar

(BEŞİKTAŞ)
-Beşiktaş sahilindeki sis
-Boğazdan görüntüler
-Vatandaşlarla röp
-Detaylar

(ÜSKÜDAR)
-Üsküdar sahilden görüntü
-Kız kulesinden görüntü
-Balık tutanlar ve sahilde yürüyenler
-İptal plan vapur iskele görüntüsü
-Motor iskelesinde bekleyen Lee
-Vatandaş röp
-Genel ve detay görüntüler

19.10.2019 - 08.00 Haber Kodu : 191019006
19.10.2019 - 08.01 Haber Kodu : 191019007
19.10.2019 - 08.28 Haber Kodu : 191019008
19.10.2019 - 08.45 Haber Kodu : 191019009
19.10.2019 - 08.47 Haber Kodu : 191019010

====================================================

2- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ABD BAŞKANI TRUMP'LA TELEFONDA GÖRÜŞTÜ

İlkay DİKİCİ/İSTANBUL DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump ile telefonda görüştü. Erdoğan telefon görüşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, "Başta Suriye'nin kuzeyinde tesis edeceğimiz GÜVENLİ BÖLGE çalışmaları olmak üzere, bölgemizin huzur, refah ve istikrara kavuşması için ortak çabalarımızın sürmesini temenni ediyorum." dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Donald Trump'la telefonda görüştü. Erdoğan görüşmenin ardından sosyal medya hesabından görüşmeye ilişkin açıklama yaptı. Erdoğan'ın açıklamalarında şu ifadeler yer aldı:
"ABD Başkanı Sayın @RealDonaldTrump ile gerçekleştirdiğimiz telefon görüşmesinde ikili meselelerin yanı sıra Fırat'ın doğusunda kurulması planlanan güvenli bölge hakkında fikir alışverişinde bulunduk. Görüşmemizde köklü ve sağlam temellere dayanan Türk-Amerikan ilişkilerini güçlendirmek için attığımız karşılıklı adımlardan duyduğum memnuniyeti kendileriyle paylaştım. Başta Suriye'nin kuzeyinde tesis edeceğimiz GÜVENLİ BÖLGE çalışmaları olmak üzere, bölgemizin huzur, refah ve istikrara kavuşması için ortak çabalarımızın sürmesini temenni ediyorum."

==============================================

3- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN KATAR BAŞBAKAN YARDIMCISI VE DIŞİŞLERİ BAKANI SANİ'Yİ KABUL ETTİ

Haber: Gülseli KENARLI / İstanbul, DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya'da bulunan Cumhurbaşkanlığı Köşkü'nde Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim El Sani'yi kabul etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beşiktaş'ta bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma ofisindeki yabancı medya temsilcileri ile görüşmesinin ardından, Tarabya'daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü'ne geçti. Erdoğan burada Katar Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed bin Abdurrahman bin Casim El Sani'yi kabul etti. Basına kapalı olarak gerçekleşen kabul yaklaşık 1 saat sürdü.

Görüntü Dökümü:
------------------
- Kabulden fotoğraflar

18.10.2019 - 18.30 Haber Kodu : 191018205

========================================

4- GÜVENLİ BÖLGEDE KURULACAK 12 GÖZLEM NOKTASI İLE PLANLANAN İLÇE VE KÖYLERİN HARİTASI

Gülseli KENARLI - istanbul DHA - CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan yabancı medya temsilcileriyle buluşmasında önemli mesajlar verdi. Erdoğan buradaki konuşmasında YPG'nin çekilmesinin sorumluluğu ABD'de olduğunu belirtirken "12 gözlem noktası kurmayı planlıyoruz" açıklamasında bulundu. Erdoğan, güvenli bölgenin denetimi için kurulacak 12 gözlem noktası ile planlanan ilçe ve köyleri harita üzerinden gösterdi.

Görüntü Dökümü:
--------
-Erdoğan'ın anlattığı güvenli bölge haritası

18.10.2019 -17.43 Haber Kodu : 191018192

=======================================

5-CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN'IN YABANCI MEDYA TEMSİLCİLERİYLE TOPLANTISINA KATILAN GAZETECİLERDEN AÇIKLAMALAR

Haber-Kamera: Gülseli KENARLI-İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL (DHA)
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beşiktaş'ta bulunan Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde yabancı medya temsilcileri ile bir araya geldi. Yaklaşık 2 saat süren toplantı basına kapalı olarak gerçekleşti. Toplantı sonrası ANews Yayın Koordinatörü Orhan Sali ve TRT Uluslararası Kanallar Genel yayın Yönetmeni Serdar Karagöz açıklamalarda bulundu.
TRT Uluslararası Kanallar Genel yayın Yönetmeni Serdar Karagöz, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın uluslararası medyanın karşısına harekat başladıktan sonra ilk kez çıktığını belirterek, "Daha da önemlisi ABD ile anlaşma sağlandıktan sonra ilk kez çıkıyor. Reytingi yüksek bir toplantıydı. Uluslararası basın mensuplarının da ilgisi çoktu. Sayın Cumhurbaşkanı haritanın önünde elinde lazer aletiyle Türkiye'nin askeri operasyonun detaylarını verdi. Türkiye'nin tanımladığı güvenli bölgenin sınırlarını gösterdi ve burada bir kararlılık ortaya koydu, 'biz bu sınırları yani 32 kilometre derinliği koruyacağız, burada hiçbir şekilde YPG unsurlarına bir varlık imkanı tanımayacağız. Bu 5 gün içerisine eğer burada bir YPG unsuru varsa kesinlikle Barış Pınarı Harekatımız bitmemiştir, kaldığı yerden devam edecektir ve misliyle devam edecektir' şeklinde bir kararlılığı ortaya koydu. 5 günün sonunda Sayın Cumhurbaşkanı Rusya'ya gidecek, Sayın Putin ile de bir görüşme yapacak. O görüşmeye de büyük bir önem atfettiğini ifade etti. Çünkü Türkiye 32 kilometre güneye doğru Suriye içerisinde indiğinde iki tane sınır komşusu olacak. Bir YPG, iki rejim. YPG ile Türkiye görüşmüyor ve sayın Cumhurbaşkanının ifade ettiği kesinlikle görüşmeyecek. YPG ile görüşmeleri ABD üzerinde yapıyor. Yani YPG'ye gönderilecek mesajlar ABD'ye veriliyor. Rejimle de görüşmüyor Türkiye. Ona verilecek cevapları da Rusya'ya veriyor. Bu 32 kilometre Türkiye'nin güvenli bölgesinin hem kendi içerisindeki güvenliği hem de derinliğin sınırlarının da güvenliği önemli. Çünkü 33-34-35. kilometrelerde YPG unsurları olacak, kuzeyinde rejim unsurları olacak. Türkiye şu an güvenli bölgenin güvenliğini de tesis etmeye çalışıyor" dedi.

"BU ABD'YE KARŞI KAZANILMIŞ BİR ZAFER DEĞİL, BU TERÖRE KARŞI KAZANILMIŞ BİR ZAFERDİR"
Karagöz, şöyle devam etti:
"Ayrıca burada şehir planları, nasıl bir yerleşim kurmak istiyor, buraya mültecileri nasıl taşıyacak onların detaylarını da verdi. Türk askeri güvenli bölge içerisinde nerelerde bulunacak? Gözetim noktaları nereler olacak? Bunları detaylıca anlattı. O bölgenin kapasitesi kaç kişiyi alabiliyorsa şu an Türkiye'de yaşayan, Türkiye'nin kamplarında yaşayan, şehirlerine dağılmış olan insanlar yerleşecek, modern şehirler olacak burada. Türkiye bunun güvenliğini tesis etmeye çalışıyor ve Türkiye uluslararası kamuoyunun bu bölgeye destek vermesini istiyor. Şu anda bir başka faza geçtik. Türkiye 'operasyon yapacağım' diyordu, yaptı. Şimdi 32 kilometre derinliğe inildi. Şimdi dünyaya başka bir şey söylüyor, 'bu 32 kilometre derinliğe hemen bir şehir kurmamız lazım, ilçeler kurmamız lazım' diyor. Bu Türkiye'nin bu operasyon stratejisinin de ne kadar iyi tasarlandığının, güçlü tasarlandığının bir fotoğrafı. Şu an Cumhurbaşkanı çok fazla askeri detay vermedi. O şehirleri nasıl kuracağız, 32 kilometre içerisinde neler olacak, bu çok başarılı bir iletişim stratejisi. Zaten uluslararası kamuoyuna dikkat ederseniz şunu göreceğiz; yavaş yavaş bu güvenli bölgeyi kabul etmiş durumdalar. İlk başta Türk askeri sınırı geçtiği andan itibaren ayaklanan uluslararası medya başta olmak üzere bazı ülkelerin liderleri şu an güvenli bölge fikrini hazmetmiş durumdalar. Türkiye burada çok ciddi kazanımlar elde etmiştir. Bir şeyin altını çizdi Sayın Cumhurbaşkanı, bunu ABD'ye karşı elde edilmiş bir zafer olarak yansıtmak istiyorlar, Sayın Cumhurbaşkanı burada kelimelerini çok özenle seçiyor, 'Bu ABD'ye karşı kazanılmış bir zafer değil, bu teröre karşı kazanılmış bir zaferdir' diyor. 'ABD ile Türkiye'yi her fırsatta karşı karşıya getirmek isteyen, hem Türkiye içinde hem de ABD içinde bazı unsurlar var. O unsurların inşa ettiği o dile hiçbir şekilde teslim olmamalıyız' diyor. Bu Türkiye'nin ABD'ye değil, teröre karşı zaferidir. Ben de Sayın Cumhurbaşkanının bu yaklaşımını çok önemli buldum."

"GÜVENLİ BÖLGE IRAK SINIRINDAN BAŞLAMAK ÜZERE, TÜRKİYE-SURİYE SINIRI, MÜMBİÇ'E KADAR OLAN BÖLGE"
ANews Yayın Koordinatörü Orhan Sali ise toplantı hakkında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yabancı basın mensuplarının kafasındaki soru işaretlerine cevap verdiğini söyledi. Sali şunları söyledi:
"Dün ABD ile varılan anlaşma çerçevesinde acaba güvenli bölge neresi olacak? Acaba sadece kısıtlı bir alan mı güvenli bölge sayılacak, yoksa daha farklı bölgeler var mı? Cumhurbaşkanı çok net bir şekilde bunun yanıtını verdi. 'Güvenli bölge Irak sınırından başlamak üzere, Türkiye-Suriye sınırı, Mümbiç'e kadar olan bölge yani 444 kilometrelik bölgenin tamamı güvenli bölge olacak. Peki bu nasıl olacak? Onun da yanıtını verdi Cumhurbaşkanı. Önce bazı bölgelerin özellikle Ayn El Arab ve Kamışlı bölgesinde rejim ve Rus askerlerinin birlikte kontrol ettiği noktaların olduğunu biliyoruz. O bölgelerin güvenli hale gelmesi için de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önemli bir ziyaret gerçekleştirecek Soçi'ye. Soçi'de bu konuları masaya yatıracak. Bir nokta daha var. 'Rejimin Türkiye sınırına yakın, konuşlu olması Türkiye için bir rahatsızlık verici bir unsur mudur?' diye soruldu. Sayın Cumhurbaşkanı 'hayır' dedi, 'Türkiye sınırına eğer Türkiye'nin 30 kilometrelik, bazı noktalarda 35 kilometrelik hattın güneye çekilmesi durumunda o zaman orada rejim olmuş, Rusya olmuş bizim için fark etmez. Türkiye'yi tehdit unsurları zaten ortadan kalktığı vakit zaten güvenli bölge doğal olarak, otomatikman oluşmuş oluyor' dedi"

"5 BİN NÜFUSLU, 140 ADET KÖY, 30 BİN NÜFUSLU 10 ADET İLÇE MERKEZİ"
Sali, şöyle devam etti:
"İkinci etap yani güvenli bölgenin oluşması sonrası ne olacak? Güvenli bölgede neler olacak? Buna ilişkin çok önemli detaylar paylaştı basın mensuplarıyla. O bölgede kurulacak köylerin ve ilçelerin bilgilerini verdi. 5 bin nüfuslu, 140 adet köy yerleşimi yapılacak. 30 bin nüfuslu 10 adet ilçe merkezi kurulacak. Bu ilçe merkezlerinde üniversiteler, hastaneler, okullar, siteler, yerleşim alanları, hayat alanları birçok yerler olacak. Bu projeleri Cumhurbaşkanı Erdoğan, Eylül ayında Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda dünya liderlerine iletti. Türkiye bu operasyona hemen başlamış, her hangi bir gelecekte planı olmadan başlamış bir ülke değil. Önemli bir çalışma var, etüt çalışması var Türkiye bu noktada, bu çerçevede oranın 3., 4. planlarını hazırlamış durumda. Yani askeri operasyon sona erdikten sonra ne olacak bütün planları dünya liderlerine iletti. Ondan sonrası artık 3. planlar, dönemler başlayacak. Şu anda 120 saatin dolmasını bekliyoruz. Türk Silahlı Kuvvetleri bu süre içerisinde çekilmeyecek bu bölgeden. Barış Pınarı şu anda durmuş olabilir, Türk Silahlı Kuvvetleri oradaki gözleme faaliyetleri, kendisine yönelik tehdit unsurlarını; bir anda o terör örgütleri oradan çekilmiyor. Belli bir zaman gerekiyor. Bunları gözlemleyebilmek için hem de 120 saatin sonunda 'YPG buradan çekildi' diyebilmek için Türk Silahlı Kuvvetleri orada kalmaya devam edecek."

Görüntü Dökümü:
---------------
- Karagöz'ün açıklamaları
- Erdoğan'ın çıkışı
- Sali'nin açıklamaları
- Haritanın görüntüsü

18.10.2019 - 18.10 Haber Kodu : 191018219

===============================================================

6-KADIKÖY'DE YANGIN PANİĞİ; DUMANDAN ETKİLENENLER TAHLİYE EDİLDİ

Ali Kerem BENGİ/İSTANBUL DHA KADIKÖY'de 11 katlı binanın 7'inci katında yangın çıktı. Yangın nedeniyle dairede kalan 5 kişi dumandan etkilenirken, apartman sakinleri tahliye edildi.
Kadıköy, Caddebostan Mahallesi Prof. Dr. Hulusi Behçet Caddesi'nde bulunan 11 katlı apartmanın 7'inci katında dün saat 20.30 sıralarında henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Alevler kısa sürede daireyi sardı. İhbar üzerine olay yerine çok sayıda itfaiye, sağlık ve polis ekibi sevk edildi. İtfaiye ekipleri dumandan etkilenen 5 kişiyi tahliye ederek, sağlık ekiplerine teslim etti. Apartman sakinleri de tahliye edildi.
Dumandan etkilenenlere ilk müdahale olay yerinde yapılırken, bir kişi ambulansla Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Hastaneye kaldırılan kişinin sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Ekipler alevlere müdahale ederek, söndürdü. Dairede hasar oluştu.

"İNSANLAR BAĞIRMAYA BAŞLADI"
Bir görgü tanığı, "Kısa süre içerisinde yangın çıktı. Biz de burada çalışıyorduk ve bekliyorduk. Binadan dumanlar yükseldi. İnsanlar bağırmaya başladı. İtfaiye ve sağlık ekipleri geldi. İçeride yaralı olup olmadığı bilmiyorum ama üst katlardaki vatandaşları aşağı indirdiler. Aşırı derece dumanlar vardı." diye konuştu
Yangının çıkış nedeni araştırılıyor.

Görüntü Dökümü.
---------------------------
-Binadan detaylar
-İtfaiye ekipleri çalışması
-Polis ekiplerin güvenlik önlemi
-Dumandan etkilen vatandaşlar
-Sağlık ekipleri vatandaşlara müdahalesi
-Ambulansa götürülen vatandaşlar
-Vatandaşla ile röp.
-Apartman sakinlerinden detaylar
-Genel ve detaylar

18.10.2019 -21.52 Haber Kodu : 19101822

==========================================

7-KARTAL'DA KARŞI ŞERİTTEKİ KAZAYA BAKAN SÜRÜCÜ KAZAYA NEDEN OLDU

Haber-Kamera: Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL DHA
Kartal'da karşı şeritte olan trafik kazasına bakmak için frene basan otomobile arkasından gelen motosikletli çarptı. Kazada motosiklet sürücüsü yaralandı.
Kaza, dün saat 19.30 sıralarında D-100 Karayolu Samandıra mevkiinde meydana geldi. İddiaya göre Kartal istikametinde seyreden 34 ZK 4117 plakalı otomobilin sürücüsü karşı yönde meydana gelen kazayı görünce birden yavaşladı. Aracın arkasından gelen 34 BZH 939 plakalı motosiklet sürücüsü Koray Özdemir önündeki araç ani fren yapınca duramayarak, araca çarptı. Özdemir çarpmanın etkisiyle yerde sürüklendi. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Sağlık ekipleri yaralı motosiklet sürücüsüne ilk müdahaleyi olay yerinde yaptı. Özdemir, ambulansla Kartal Dr. Lütfü Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılırken, sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi. Öte yandan ismi öğrenilemeyen otomobil sürücüsü ifadesi alınmak üzere polis merkezine götürüldü. Kaza nedeniyle bir süre trafik yoğunluğu oluştu. Polis kaza ilgili soruşturma başlattı.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Kaza yeri
-Sağlık ekiplerin müdahalesi
-Yaralı Ambulansla götürülmesi
-Araçtan ve Motosikletten detaylar
-Trafikten detaylar
-Karşı şeritteki kaza
-Genel ve detaylar

18.10.2019 - 23.35 Haber Kodu : 191018243

=====================================

8- ÜSKÜDAR'DA POLİS MEMURU KENDİNİ VURDU

Haber-Kamera: Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL DHA - ÜSKÜDAR'DA bulunan Şehit Polis Memuru Mehmet Şevket Uzun Çevik Kuvvet yerleşkesinde, Polis Memuru Mustafa Gökkaya (22) iddiaya göre, silahıyla intihar girişiminde bulundu. Sol göğüs kısmından vurulmuş halde ağır yaralı olarak bulunan Gökkaya, hastaneye kaldırılarak tedaviye alındı.
Olay, Üsküdar'daki Şehit Polis Memuru Mehmet Şevket Uzun Çevik Kuvvet yerleşkesinde gece saat 01.00 sıralarında yaşandı. Yerleşkenin içerisinden silah sesi duyulması üzerine, görevli polis memurları içeride arama yaptı. Yemekhaneye giren polis ekipleri Mustafa Gökkaya'yı yerde sol göğüs kısmından vurulmuş halde buldu. İhbar üzerine olay yerine sağlık ekibi sevk edildi. Mustafa Gökkaya, ilk müdahalenin ardından Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Gökkaya'nın sağlık durumunun ciddiyetini koruduğu öğrenilirken meslektaşları ise hastaneye akın etti. Daha sonra olayı öğrenerek hastaneye gelen Gökkaya'nın annesi de gözyaşlarına hakim olamadı. Acılı anneyi Gökkaya'nın meslektaşları teselli etti.
Öte yandan, Olay Yeri ve Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler, yerleşkede bir süre inceleme yaptı. İlk inceleme sonucu olay yerinde tabanca, bir adet boş kovan ve Gökkaya'ya ait cep telefonu bulundu. Gökkaya'nın özel hayatında problemleri olduğu iddia edildi. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Hastaneden detaylar
-Polis ekiplerin hastanede beklemesi
-Acılı annenin polislerden bilgi alması ve sinir krizi
-Yerleşkeden detaylar

19.10.2019 - 14.01 Haber Kodu : 191019005

============================================

9- İBB TARİHİ GARLAR İHALESİNDEN ELENDİ

Mehmet DEMİRKAYA/İSTANBUL,(DHA)
Tarihi Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının bazı bölümlerinin, kültür ve sanat etkinlikleri için kullanılmak üzere kiralanması ihalesi sonuçlandı. TCDD'nin yaptığı ihaleyi Hezarfen Danışmanlık Limited Şirketi aldı. İkinci teklif sahibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin(İBB) şirketlerinin oluşturduğu konsorsiyum, teknik hatalar nedeniyle ihaleden elendi. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, ihaleye itiraz edeceklerini söyledi.
İBB Başkanı İmamoğlu, ihalenin sonuçlanması üzerine hazırladığı ve videoya aldırdığı açıklamayı kendi sosyal medya hesaplarından yayımladı. İhale sonucunun açıklanması için verilen 15 günlük sürenin dolduğu bugün, saat 17.00 sıralarında TCDD'de ihale ilgili bir toplantı yapıldığını, bu toplantının kendilerine haber verilmediğini belirten İmamoğlu şunları söyledi:
"Toplantıda kim olduğu belli olmayan, daha düne kadar İBB'nin bir çalışanı olan 3 bin TL maaş alan, bir vakfın da geçmişte genel müdürlüğünü yapmış bir şahsa ait şirkete, İstanbul'un en kıymetli Haydarpaşa ve Sirkeci garlarının arka planındaki kullanım alanların ticari faaliyet yapılmamak üzere 350 bin bedelle, bizden habersiz, sözüm ona bir bahaneyle, bizim ihaleye girmemizi engelleyerek verdiler."

"BİZİM KOCA KÜLTÜR A.Ş'NİN DENEYİMİNİ HAFİFE ALIP BAHANE ÜRETİYORLAR"
Gereğinin yapacağını, bunun için bütün vatandaşlara söz verdiğini vurgulayan İmamoğlu, İBB adına ihaleye giren konsorsiyumdaki şirketlerin hepsinin iş deneyim belgesi olmadığı gerekçesinin yasal olmadığını savundu. Konsorsiyumu oluşturan şirketlerden birinin iş deneyim belgesi olmasının ihale için yeterli olduğunu iddia eden İmamoğlu, "Bizim koca Kültür A.Ş'nin deneyimini hafife alıp bahane üretiyorlar" dedi.

"PAZARTESİ GÜNÜ İBB'NİN BÜTÜN AVUKATLARIYLA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNUYORUZ"
İmamoğlu daha sonra şunları söyledi:
"Pazartesi günü İBB'nin bütün avukatlarıyla suç duyurusunda bulunuyoruz. İstanbul'da ne kadar katılmak istiyoruz diyen ne kadar avukat varsa suç duyurunda bulunuyoruz. Saatini bildireceğim. Bütün hukukçularımız gidecekler 16 milyon insanın hakkını arayacaklar. Bu çok büyük bir mesele. Hakkımı arayacağım, beni 16 milyon insan bunun için seçti. 16 milyon insanın malını tek faaliyeti kültür sanat olan alanın tek verileceği yer İBB iken, sermayesi 10 bin lira olup daha düne kadar 3 bin lira İBB'den maaş alan düne kadar bir ailenin fertlerine ait vakfın yöneticisi olan bir şahsa verilmesinin altındaki motivasyon nedir? Bu motivasyon neyse başka yerlere de sirayet eder. Onun için hakkımızı arayacağız. Haydarpaşa'nın Sirkeci'nin o alanını bu halk müsaade etmediği sürece hiç kimse giremez."

İBB İHALEYE 4 ŞİRKETİYLE KATILMIŞTI
İBB, ihaleye Medya A.Ş, Kültür A.Ş, İstanbul Bilişim ve Akıllı Kent Teknolojileri (İSBAK) A.Ş ve Metro A.Ş şirketleriyle katıldı. Hezarfen Danışmanlık şirketi ihalede aylık 300 bin TL teklif sunarken, İBB aylık 100 bin TL teklif sundu.

Görüntü Dökümü:
--------------------
İmamoğlu'nun açıklamaları

18.10.2019 -20.11 Haber Kodu : 191018223

=========================================

(geniş haber)
10- 15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜNÜ KAPATAN KİŞİ TUTUKLANDI

Yüksel KOÇ - İstanbul DHA - 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ne kapatan kişi tutuklandı.
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde otomobilini durduran Bülent A. (45) araçtan inerek silahını başına dayadı. Bülent A.'nın eylemi nedeniyle köprü çift yönlü olarak yaklaşık 1,5 saat ulaşıma kapandı. Alkollü olduğu belirlenen Bülent A.'nın poliste verdiği ifadede ABD Başkanı Trump ve terör örgütlerine kızdığı için eylem yaptığını söylediği öğrenildi. Daha önce kasten yaralama, uyuşturucu ve uyarıca madde kullanma, genel güvenliğin tehlikeye sokulması, tehdit, basit yaralama gibi suçladan kaydı bulunan Bülent A. Çengelköy Polis Merkezi'nden adliyeye gönderildi.

TRUMP'I PROTESTO ETMEK İÇİN YAPMIŞ
Anadolu Adalet Sarayı'nda sevkedilen Bülent A.'nın, savcılık sorgusunda, alkollü olmasının da etkisi ile aracını köprünün ortasında durdurduğunu belirterek, "17 Ekim 2019 tarihinde ABD Başkanı Donald Turmh'un Barış Planı Harekatı ile ilgili açıklamalarını protesto etmek için aracımdan indim. Aracımın bagajında bulunan küçük oğluma ait oyuncak tabancayı aldım ve köprünün üzerinde bir süre sağa sola doğru yürüdüm. Trump aleyhine bazı sloganlar attım. Sloganların içeriğini tam olarak hatırlamıyorum ancak herhangi bir kişiyi küçük düşürücü ifadeler kullanmadım" dediği öğrenildi.

'SİLAH OYUNCAKTI'
Araçları durdurmaya çalışmadığını söyleyen Bülent A.'nın, "Beni gören araçlar kendiliğinden durdu. Trafik akışı ise devam etti. Sonrasında polisler geldi. Özel harekat polislerini gördükten sonra silahı denize attım. Amacım, silahın polisler tarafından gerçek zannedilerek panik olunmasının önüne geçmekti. Yaptığım eylem nedeniyle pişmanım" ifadelerini kullandığı kaydedildi.
Bülent A., savcılık sorgusunun ardından, "Korku, panik yaratmak amacıyla tehdit" suçundan tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi. Bülent A.'nın, mahkemedeki sorgusunda, "Psikolojim bu aralar ailevi nedenler ile bozuktur. ABD Başkanı Trump'ın son beyanı beni iyice çileden çıkardı. Ona tepki olsun diye köprüde aracımı durdurdum. Oğluma ait oyuncak tabanca ile dikkat çekmek için kafama dayadım. Amacım gazetecileri oraya çağırarak dikkat çekmekti. Herhangi bir şekilde vatandaşı rahatsız etmek gibi bir kastım yoktu. Suçsuzum, tutuksuz yargılanmak için serbest bırakılmayı talep ederim" dediği kaydedildi..

TUTUKLANDI
Bülent A.., mahkemedeki sorgusunun ardından, "Korku, panik yaratmak amacıyla tehdit" suçundan tutuklandı.

==============================================================

11- KADIKÖY'DEKİ VAHŞİ CİNAYET: 2 SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ

- DEHŞETİ AYRINTILARIYLA ANLATTI

Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İstanbul DHA
Kadıköy'de çöp konteynerinde bulunan iki bacakla ortaya çıkan vahşi cinayete ilişkin hakkında dava açılan 4 tutuklu sanık ikinci kez hakim karşısına çıktı. Öz amcasını silahla ateş ederek öldüren, bıçakla parçalara ayıran ve ceset parçalarını farklı yerlere atan sanık Fahrettin Öztürk, amcasını nasıl öldürdüğünü ayrıntılı olarak anlattı. Diğer sanıkların olaya bir iştirakinin söz konusu olmadığını savundu. Sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı'nın tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi. Öldürülen Rıfat Rıza Öztürk'ün eşi Meryem Öztürk davanın ardından yaptığı açıklamada 2 sanığın tahliye edilmesine tepki göstererek, "Dışarıya çıkarsa bunlar önüne gelen herkesi kesebilirler. Para içinde her şey içinde yapabilirler. İstanbul'un her yerine dağıttılar benim eşimin parçalarını çöp gibi. Bu kadar vahşice bir cinayette kolayca bırakılmaması lazım sanıkların tekrar tutuklansınlar" dedi.

SANIK İLK KEZ KONUŞTU
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Fatih Demir, Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ve Turgut Kundakçı hazır bulundu. Sanık Fahrettin Öztürk ilk kez yaptığı savunmasında olay günü amcası ile iş yerinde yalnız kaldığını belirterek "Şahıs (amca) ile ikimiz kalmıştık. Şahsa ne zaman çıkacağımızı sordum. 'İşlerim var halledeyim çıkarız' dedi. Bir süre sonra bilgisayar başında olduğunu görünce 'Ezan okundu namazını kıl çıkalım' dedim. 'Tamam' hallederiz diye cevap verdi. Ben üst kata çıktım şahıs hala oyalanıyordu. Bilgisayarda 2-3 yıldır başka kadınlar ile mesajlaşıyordu. Ben 'Senin işin bu mu?' diye sordum. 'Sana ne ağzını kapat bu konuda' dedi. Ben o oyalanırken çıkarım en fazla yarın bağırır çağırır diye düşündüm ve üst kattan anahtarım ile telefonumu almaya gittim. Ayrıca silah çekmecedeydi. O herkes iş yerinden ayrıldıktan sonra çalışanların çekmecelerini, bilgisayarlarını kurcalıyordu. Ben de 'Çekmeceye bakıp silahı görür' diye yanıma aldım. Aşağıya indim kapıya yönelecekken 'Nereye gidiyorsun beklesene' dedi. Ben de Nelerle uğraşıyorsun! diye sitem ettim. Bana 'Bunları kimseden duymayacağım, canını yakarım' dedi. Despot tavırlarına alıştık artık. Olay günü 'Bana vururum, kırarım' dedi. Aldırış etmedim. Dışarıya yöneldiğim sırada demir parçalarından bir tanesi alıp üzerime yürüdü. Tepki vermedim. Dışarıya çıkacağım sırada hışımla üzerime doğru tekrar demirle geldi. Bu sırada ben silahı çıkardım. Ben silahı kurusıkı silah sanıyordum. Silahı çıkarınca maktul tuvalete doğru döndü, anneme küfür etti. Kaçmaya devam etti. Bu arada bir ses duydum ve maktulün düştüğünü tahmin ettim. Ardından gittiğimde ayaktaydı ve bana doğru sırtı dönük duruyordu, ben silahı havaya doğru tutarak 2 el ateş ettim" dedi.

"CESEDİ PARÇALAMANIN DAHA KOLAY OLACAĞI AKLIMA GELDİ"
Öztürk savunmasına şöyle devam etti:
"Başına hedef almamıştım, herhalde eğildi. Bir an duraksadım. Kafasındaki izleri görünce ne yapacağımı şaşırdım. Nabzını kontrol ettim. Öldüğünü fark edince yanına çöktüm. O an konuşmak istedim. Araca bindim. 1-2 tur attım. Konuştuğumda tepki vermeyecek biri olarak Ferhat aklıma geldi. Ferhat'ı aradım, 'Yanıma gelir misin?' dedim, 'Geliyorum' dedi. 'Ne yapayım' diye düşündüm. Artık olan olmuş maktulü oynatmaya çalıştım ancak vücudu ağır geldi. Korkuyla cesedi kaybetmek istedim. Parçalamanın daha kolay olacağı gibi bir düşünce aklıma geldi" diye konuştu.

AMCASINI NASIL PARÇALADIĞINI AYRINTILI OLARAK ANLATTI
Mutfaktan bıçak aldığını anlatan Öztürk amcasını nasıl parçaladığını duruşma salonunda ayrıntılı olarak anlatarak şunları söyledi:
"Ferhat geldi. Onu arabayla aldım. 'Ferhat ne oldu?' diye sordu ben de beni takip etmesini söyledim. Bu sırada ben cesedin başını henüz tamamen kesmemiştim yarım kesili vaziyetteydi. Bavulu daha sonra da cesedi gösterdim. İlk başta dondu kaldı. Ben bunu görünce kaldığım yerden devam etmeye başladım. Başını gövdeden ayırdım. Vücudu çekçekli bavula koydum. Elbiseleri, kimliği, anahtarı bir çuvala onu da başka bir poşete koydum. Ferhat'tan kapıyı açması istedim. Poşetleri araca koydum. Ferhat bu sırada hiçbir şeye yardımcı olmadı. Valizi kapattıktan sonra arabaya koydum. Daha sonra bir fırça alıp olay yerinin olduğu fayansları sildim. Ferhat yanıma geldi 'Hadi yanıma bin gidiyoruz' dedim. Yola çıktık. Ferhat bana sadece neden yaptığımı sordu. Ben de 'Bana vurmaya çalıştı, kendimi korumak amacıyla yaptım' dedim. Ferhat bana tepkiliydi, onu evine götürmemi istedi. Bir süre sonra arabayı sağa çektim, bavulu viyadükten aşağıya attım. Sonra dernek lokaline gittik. Ben poşetleri içeriye taşımaya başladım. Fatih ve Turgut'a içeriden birkaç çöp poşeti getirmelerini söyledim, poşetleri getirdiler ancak yardım etmediler. Bana bir şey sormadılar. Poşetlerin ağzını bantladım. Turgut bana yardım ederek, bir poşeti o arabaya koydu, iki poşeti de ben koydum. Yola çıktık. İlk poşeti Fatih konteynıra attı, ikinci poşeti de Turgut attı. Turgut bana 'hayırdır neden atıyoruz' dedi, bende 'Önemli bir şey değil, seni alakadar etmez' dedim. Poşetleri attık, lokale döndük. Araçtaki kanı temizledim. Olayda keser kullandım. Diğer sanıkların olayla ilgili bir iştiraki söz konusu değildir."

2 SANIĞIN TAHLİYESİNE KARAR VERİLDİ
Mahkeme heyeti, maktule ilişkin detaylı otopsi raporunun beklenmesine ve tüm sanıkların olay günü ve öncesinde aralarındaki iletişime dair rapor aldırılmasına hükmetti. Sanıklar Fatih Demir ve Turgut Kundakçı'nın tahliyesine karar veren mahkeme heyeti, diğer tutuklu sanıklar Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz'ın tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.

DAVANIN ARDINDAN AÇIKLAMA
Şikayetçi Avukatı Seyfettin Dayan, davanın ardından açıklama yaptı. Dayan, "İçerde para için bir insanı çok vahşi bir biçimde katletmiş 4 kişi var. Sanık Fahrettin yani maktülün yeğeni olayı, maktülü nasıl katlettiğini, nasıl parçalara ayırdığını, bu parçaları nasıl götürdüğünü, nasıl taşıdığını çok soğukkanlı bir şekilde, bir pişmanlık göstergesi olmadan anlattı. Ama buna rağmen bugün mahkeme suç ortaklarından 2 kişiyi tahliye etmiş bulunmakta. Mahkemenin bunları ne için tahliye ettiğini biz hala anlamış değiliz" dedi. Avukat Dayan delillerin henüz toplanmadığını belirterek, "Sanıkların konumu daha bilinmeden mahkemelerin bunları tahliye etmiş olması kesinlikle hukuk vicdanına da aykırı, insan vicdanına da aykırı. Bugün tahliye edilen bu 2 kişinin yarın sokakta başka bir kişiyi öldürüp parçalamayacağı ne malum ? Avukat olarak bunun sonuna kadar takipçisi olacağız" diyerek tahliye kararına tepki gösterdi. Rıfat Rıza Öztürk'ün kızı Gamze Vasfiye Öztürk, "4 insan bir araya gelip para için adam öldürüyorlar ve bunun arkası bile araştırılmıyor. İnsan bedeninin maddi olarak manevi olarak hiçbir değeri yok" diye konuştu.

"İSTANBUL'UN HER YERİNE EŞİMİN PARÇALARINI ÇÖP GİBİ DAĞITTILAR"
Öldürülen Rıfat Rıza Öztürk'ün eşi Meryem Öztürk de, "Bu kadar vahşi bir cinayete karışmış 2 kişinin tahliyesini kabul edemiyorum. Bu olabildiğine yanlış bir şey ve kesinlikle bu cinayet planlanarak işlendi. Kamera kayıtları tamamen çıkmadan tahliye edilmelerini kabul edemiyorum. Ben tekrar cezaevine girmesini istiyorum bunların. Sanık olabildiğince soğukkanlıydı hiç pişman değildi. Dışarıya çıkarsa bunlar önüne gelen herkesi kesebilirler. Para içinde her şey içinde yapabilirler. İstanbul'un her yerine dağıttılar benim eşimin parçalarını çöp gibi. Bu kadar vahşice bir cinayette kolayca bırakılmaması lazım sanıkların tekrar tutuklansınlar" dedi.

İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre olay 26 Şubat 2019 tarihinde Başakşehir'de işlendi. Fahrettin Öztürk, Ferhat Yılmaz'dan temin ettiği silah ile iş yerinin banyo kısmında abdest alan amcası Rıfat Rıza Öztürk'e silahla ateş etti. Amca Rıfat Rıza Öztürk yere düştü. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, ölümünden emin olamadıkları Rıfat Rıza Öztürk'ün bıçakla boğazını kesti. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, gerçekleştirdikleri öldürme eyleminin delillerini gizlemek amacıyla Rıfat Rıza Öztürk'ün kafasını bedeninden, kollarını dirseklerinden, bacaklarını da diz kapağından olmak üzere vücudundan ayırdı. Rıfat Rıza Öztürk'e ait ait cesedi parçalara ayıran Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz, ceset parçalarını valize ve poşete koydu, araca yükledi. Fahrettin Öztürk ve Ferhat Yılmaz ile Yavuz Selim Köprüsü'nü geçerek, viyadük üzerinde durdu, maktulün vücut parçalarını valizden çıkartarak viyadükten aşağıya attı. Ferhat Yılmaz, Fahrettin Öztürk ile lokale gitti. Lokalde bulunan Fatih Demir ve Turgut Kundakçı yaşanan olayı Ferhat Yılmaz ve Fahrettin Öztürk'ten öğrendi. Suç delillerini gizleme eylemine Fatih Demir ve Turgut Kundakçı'nın iştirak etti. 4 sanık maktulün cesedine ait kollar, bacak ve kafa kısmı ile kıyafetlerini ayrı ayrı poşetledi ve araca yükledi. Araca binen 4 sanık buradan ayrılarak ayak parçalarının bulunduğu poşeti Kadıköy'de, diğer parçaları da farklı bir çöp konteynırına attı. İddianamede Fahrettin Öztürk (32) ile Ferhat Yılmaz'ın (37) "Canavarca hisle veya eziyet çektirerek kasten öldürme", "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" ve ""Ateşli silahlar ve bıçaklar ile diğer aletler hakkında kanuna muhalefet" suçlarından birer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 1.5 yıldan 8'er yıla kadar hapislerini talep edilirken, sanık Fatih Demir (29) ve Turgut Kundakçı'nın (26) "Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5'er yıla kadar hapisleri isteniyor.

Görüntü Dökümü:
---------------
-Öldürülen Öztürk'ün eşi ve kızının konuşması
-Adliyeden görüntü
-Genel ve detaylar
-Arşiv

18.10.2019 - 18.27 Haber Kodu : 191018203

===============================================

12- ŞİLE'DE 9 KİŞİNİN ÖLDÜĞÜ GEMİNİN BATMASIYLA İLGİLİ DAVADA MAHKEME BİLİRKİŞİ RAPORU İSTEDİ

Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Şile'de açıklarında batan ve 7 kişinin yaşamını yitirmesine 2 kişinin de kaybolmasına neden olan "Bilal Bal" isimli kuru yük gemisine ilişkin 8 kişinin, "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne neden olmak" suçundan yargılandığı davaya devam edildi. Mahkeme, sanıkların kazaya ilişkin kusur oranlarının tespiti için dava dosyasını bilirkişiye yollamaya karar verdi. Duruşmada, geminin kaptanı olduğu iddia edilen ancak olay günü gemide olmayan Refik Telci'nin savunması alındı. Telci, sertifikasını kiraladığı iddiasını reddetti.

İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davaya sanık Refik Telci katıldı. Diğer sanıkların avukatları tarafından temsil edildiği davada bazı müştekiler de hazır bulundu. Davanın üzerinden 2 yıl geçtiğini söyleyen bazı müşteki avukatı Ömer Faruk Bostancı, sanıkların "Kasten öldürme" suçundan yargılanmaları gerektiğini belirterek tutuklanmalarını istedi.

GEMİNİN SAHİBİNE SERTİFİKASINI KİRALADIĞI İDDİASINI KABUL ETMEDİ
Davada ilk defa ifade veren tutuksuz sanık Refik Telci, olaydan önce tanımadığı Nihat isimli bir kişinin kendisini aradığını belirterek, "Ona, sertifikamın süresi bittiği için çalışamayacağımı söyledim. Beni tekrar aradı. Bana, 'sen hemen kursa başla. Sen başka yerde çalışma, bizimle çalış, senin hesabına para yatıracağım' dedi. 2 bin TL para yatırdı. Ben o zaman Nihat isimli kişinin gemi sahibi olduğunu bilmiyordum. Bu şahıs gemide kaza sırasında vefat etti. Bir kere para yatırılmıştır, bu da avans olarak yatırılmıştır" dedi. Sanık Telci'nin Avukatı Mücahit Erdal, müvekkilinin süresi dolduğu için belgesini başkasına kiralamadığını, buna karşılık para da almadığını söyledi.

DOSYA BİLİRKİŞİYE YOLLANDI
Sanıkların kazanın oluşumundaki kusur oranlarının tespiti için dava dosyasını gemi hukukundan anlayan 3 kişilik bilirkişi heyetine yollamaya karar veren mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 27 Ekim 2017 tarihinde Gemlik Limanı'ndan hareket eden Bilal Bal isimli kuru yük gemisinin 1 Kasım 2017 tarihinde 03.53'te Şile açıklarında battığı, geminin kaptan Refik Telci ile baş makinist Ali Doğan'ın yokluğunda kalkış yaptığı belirtiliyor.
Kaza nedeni ile gemi mürettebatından Nihat Küçük, Onur Aşkın Küçük, Cüneyd Yedican, Mahir Sanayır, Nedim Ali Cem, Hüsamettin Yazıcı ve Mert İlkmen'in cesetlerine ulaşıldığı, Engin Selçuk ve Vedat Odaaşı'nın cesetlerine ulaşılamadığı belirtilen iddianamede, aralarında gemi kaptanı Refik Telci ve baş makinist Ali Doğan'ın da bulunduğu 8 kişi için, "Taksirle birden çok kişinin ölümüne neden olmak" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.

Görüntü Dökümü:
-------------------
-ARŞİV

18.10.2019 - 18.57 Haber Kodu : 191018214

============================================

13- CHP BİNASINI İŞGAL EDEN 3 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
CHP Şişli İlçe Başkanlığı binasını işgal ederek pankart astıkları iddiasıyla tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edilen 5 kişiden 3'ü çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.
Barış Harekatı'na verdikleri destek dolayısıyla CHP Şişli İlçe Başkanlığı binasını, 16 Ekim günü işgal ederek yasadışı pankart açtıkları iddiasıyla gözaltına alınan 5 şüpheli bugün Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'na getirildi. Savcılıkça sorgulanan şüpheliler, tutuklanmaları talebiyle mahkemeye sevk edildi. İstanbul Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği'nce sorgulanan şüphelilerden 3'ü "Parti faaliyetini engellemek" suçundan tutuklanırken iki şüpheli adli kontrol kararıyla serbest bırakıldı.
Görüntü Dökümü:
-ARŞİV

18.10.2019 - 18.29 Haber Kodu : 191018204

En Çok Aranan Haberler