YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dha İstanbul Bülteni - 1

  - DİNK CİNAYETİNDE KAMU GÖREVLİLERİNİN İHMALİ DAVASI... MAHKEME BAŞKANI'NDAN SANIK ASTSUBAYA: "BU KEPAZE VE REZİL GÖRÜNTÜLERİN ÇIKMASINA NEDEN YOL AÇTINIZ?" Haber: Özden

- DİNK CİNAYETİNDE KAMU GÖREVLİLERİNİN İHMALİ DAVASI...
MAHKEME BAŞKANI'NDAN SANIK ASTSUBAYA: "BU KEPAZE VE REZİL GÖRÜNTÜLERİN ÇIKMASINA NEDEN YOL AÇTINIZ?"

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma görevlileri ve eski emniyet görevlilerinin yargılandığı 85 sanıklı davada, dönemin Samsun jandarma istihbarat görevlisi tutuklu astsubay Birol Ustaoğlu savunmasını yaptı. Ustaoğlu, Samsun'da yakalanan Ogün Samast ile Samsun TEM Şube Müdürlüğü'nde çekilen bayraklı görüntüleri anlattı. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, "Ogün Samast'la yapılan mülakat, muamele ve ifade işlemlerinin mevzuatta yeri var mıdır? Suçun işlendiği yer İstanbul. Yetkiniz olmamasına rağmen ortaya bu kepaze ve rezil görüntülerin çıkmasına neden yol açtınız?" diye sordu. Sanık Ustaoğlu da "Başsavcının talimatı olmasa, 'Bu bayrak çocuğun üzerinde kalmasın' dense kalmazdı" diye cevap verdi.
İstanbul 14.Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, eski Emniyet İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ve gazeteci Ercan Gün'ün de aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar ile bazı tutuksuz sanıklar katıldı.

"SAMAST ÜZERİNDEN TÜRK BAYRAĞI ÇIKINCA TEPKİ GÖSTERDİ"
Duruşmada, o dönem Samsun İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü'nde astsubay olan sanık Birol Ustaoğlu savunmasını yaptı. Ustaoğlu, Samsun terminalinden alıp önce jandarma karakoluna götürdüklerini belirterek "Ogün Samast'ın yanına geçtim. Korkmamasını, sakin olmasını, kendisine kimsenin bir şey yapamayacağını söyledim. Aç olduğunu söyleyince tost yaptırdım ve çay ısmarladım. Üstünden Türk bayrağı çıkınca 'Bayrağımı alırsanız hiçbir şey söylemem' diye tepki gösterdi. Hepimiz şaşırdık. Başsavcıya söyledik. Başsavcı da olayın aydınlatılması için iyi niyetle bayrağın üzerinde kalmasını söyleyerek 'Size her şeyi anlatsın' deyince bayrağı kendisine verdik" dedi. Daha sonra Samast'ı TEM Şube Müdürlüğü'ne götürdüklerini anlatan Ustaoğlu, "Mülakat teknikleri üzerine eğitimim olduğu için başsavcının talimatıyla Samast'a sorular sordum. Samast, 'İstanbul'daki gazeteciyi ben öldürdüm' dedi. Trabzon'daki samimi olduğu arkadaşları, Erhan Tuncel, Yasin Hayal'i de sordum. Samast, 'Onlarla ilgisi yok. Ben tek başıma yaptım' dedi. İfadesi ezbere gibiydi" dedi.

"SANIĞIN KAHRAMANCA GÖSTERİLMESİ ŞEKLİNDE ART NİYETİMİZ YOKTU"
Samast konuşmaya başladıktan sonra odaya kamera geldiğini söyleyen "Ogün Samast, kamera gelince rahatsız oldu. 'Bayrağı çıkartabilir miyim' diye sordu. Ben dışarı çıktım. Müdürüm ve diğer şube müdürleri vardı. Onlar da başsavcının hassasiyetini biliyordu. Bu nedenle bayrağı çıkartmasına karar verildi. Jandarmanın da kamerası geldi. Kayıt altına alındı. 'Ogün'e bayrağı çıkartabilirsin ama ne sorarsak cevap vereceksin' dedim. Olay yeri incelemenin kamerası da geldi. Odada birkaç kişi daha vardı. Yüzbaşı Murat Bayrak da cep telefonuyla görüntü çekti. Fotoğraf çekilirken bir ses çıktı. Ogün rahatsız oldu ve bir daha bayrak çıkarttırmak zorunda kaldık" diye konuştu. Odanın fiziki koşulları yüzünden TEMA Vakfı'na ait Atatürk'ün veciz sözü altında zanlının fotoğraflarının çekildiğini belirten Birol Ustaoğlu, "O takvim özel olarak yerleştirilmiş değildir. Yılbaşında emniyet müdürlüğüne bolca gelmiştir. Sanığın kahramanca gösterilmesi şeklinde art niyetimiz yoktu. Maalesef bu olay mevcut başarımızın önüne geçti" diyerek suçlamalar reddetti. Sanık Ustaoğlu, kendisinin soruları üzerine Ogün Samast'ın "Dink'le gözgöze geldiğim için ilk başta cesaret edemedim. Bankadan çıktıktan sonra silahla ateş edip kaçtım" şeklinde olayı anlattığını da belirtti.

MAHKEME BAŞKANI:"BU KEPAZE VE REZİL GÖRÜNTÜLERİN ÇIKMASINA NEDEN YOL AÇTINIZ"
Daha sonra Mahkeme Başkanı Ali İhsan Horasan, sanık Birol Ustaoğlu'na sorular yöneltti. Başkan Horasan, jandarmanın mülakat görevi olup olmadığını sorunca sanık Ustaoğlu, yaptıklarının sorgu değil, mülakat olduğunu söyledi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Horasan, "Kadastro Hakimliği'nden gelmedim. Ogün Samast'la yapılan mülakat, muamele ve ifade işlemlerinin mevzuatta yeri var mıdır? Suçun işlendiği yer İstanbul. Yetkiniz olmamasına rağmen ortaya bu kepaze ve rezil görüntülerin çıkmasına neden yol açtınız?" şeklinde sorular sordu. Sanık Ustaoğlu da "Başsavcının talimatı olmasa, 'Bu bayrak çocuğun üzerinde kalmasın' dense kalmazdı" diye cevap verdi. Başkan Horasan, "Kafanıza göre soruşturma yapıyorsunuz. Mülakat adı altında adamı sorguya çekiyorsunuz" şeklinde tepki gösterdi.

OGÜN SAMAST'IN SAMSUN EMNİYETİNDEKİ GÖRÜNTÜLERİ DURUŞMADA İZLENDİ
Daha sonra duruşma salonunda Ogün Samast'ın Samsun TEM Şube Müdürlüğü'nde kameraya alındığı sıradaki görüntüler izlendi. Sanık Birol Ustaoğlu, görüntüleri izledikten sonra odada MİT'ten adını Recep olarak bildiği bir şahsın da olduğunu ifade etti. Başkan Ali İhsan Horasan, görüntülerde sanık Ogün Samast'a, cep telefonunu gösteren sanık Murat Bayrak'ın ne gösterdiğini sordu. Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile duruşmaya katılan sanık Ogün Samast ise "Şişli'de olayı yapmadan önceki görüntülerimi seyrettirdiler. Ben ankesörlü telefon için sıra bekliyordum. Bir mağazanın görüntüsü değildi" dedi.

SAMAST: "YALAN SÖYLÜYOR"
Sanık Birol Ustaoğlu ise "Onlar Murat yüzbaşının, o sırada odada çektiği görüntülerdi" deyince sanık Ogün Samast, "Yalan söylüyor. Samsun'daki emniyet görüntülerim değil. 2,5 dakikalık video izlettiler, olay yerindeki görüntüler onlar" dedi.

"ZANLIYI RAHATLATMAKTI AMACIM"
Ustaoğlu'nun savunmasının ardından o dönem Samsun İl Jandarma Komutanlığı Şube Müdürü sanık Murat Bayrak'ın savunmasına geçildi. Sanık Bayrak, "Zanlıyı rahatlatmak için ve bir an önce bilgi alma amaçlı davrandık. Cep telefonu ile çekerken tepki gösterdi. Ürkerek hareket eden zanlıyı biraz da rahatlatmaktı amacım. Tepki gösterince 2 dakika boyunca o görüntüyü izlettim. Başka bir şey yok bende. Akabinde sildim" dedi. Mahkeme Başkanı Horasan, "Zanlıdan ısrarla ifade alma çabanıza girmenizi anlamadım" deyince sanık Bayrak, "Zanlıdan alacağımız bilgileri üst birimlere bildirmek amacındaydım. O anda düşündüğüm bir şeydi" diye cevap verdi. Duruşma, Çarşamba gününe bırakıldı.

==================

- VALİZİ VE MİDESİNDE 111 PREZERVATİF İÇİNDE 480 GRAM ESRAR BULUNDU

Haber:Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
İstanbul Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, dün Fas Kazablanca'dan Sabiha Gökçen Havalimanı'na gelen bir yolcunun davranışlarından şüphelenerek takip etmeye başladı. Polis ekipleri, M.M.'yi pasaport kontuarlarından geçtikten sonra durdurarak üstünde ve valizinde arama yaptı. Ekipler, şüphelinin eşyaların arasında içinde esrar bulunan 9 kapsül buldu. Polis ekipleri, M.M.'nin uyuşturucu maddeleri kapsül halinde yutmuş olabileceğini de değerlendirerek Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesine sevk etti. Hastanede sindirim sistemi röntgen filmiyle kontrol edilen M.M.'nin 102 kapsülü yuttuğu belirlendi.
Ekipler, M.M.'nin valizinde ve midesinde toplam 111 kapsül halinde 480 gram esrar ele geçirdi. Vatan Caddesi'nde bulunan Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilen M.M. emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından sevk edildiği adliyede çıkartıldığı mahkeme tarafından tutuklandı.

Görüntü Dökümü:
---------
(Polis Kamerası)
-Şüpheli M.M.'nin görüntüsü
-Polis ekiplerinin M.M'nin valizini incelemesi
-Şüpheli M.M.'nin eşyaları arasında çıkan kapsüller
-Genel ve detaylar

31.07.2017 - 18.08 Haber Kodu : 170731161

==================

- SİLİVRİ BAŞSAVCILIĞI'NDAN EMNİYET MÜDÜRÜNÜN İNTİHARINA İLİŞKİN AÇIKLAMA...

Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı : (Emniyet müdürü Çalışkan'ın intiharı) adli yönden önem arz eden şüpheli bir duruma rastlanmamıştır.

İSTANBUL DHA
Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı, Silivri İlçe Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan'ın makam odasında beylik tabancasıyla intihar etmesiyle ilgili yazılı açıklama yaptı.
Silivri İlçe Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan'ın 31 Temmuz 2017 tarihinde İlçe Emniyet Müdürlüğü Hizmet Binasındaki makam odasında saat 10.40'da ölü vaziyette bulunduğunun hatırlatıldığı açıklamada; "Cumhuriyet Başsavcılığımıza olayın saat 10.57'de ihbar edilmesi üzerine derhal Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı ile olay mahaline gidilmiş, olay yerinin güvenliği sağlanmış, olayın tahkiki için acil ve gerekli önlemler alınmıştır." denildi.
Açıklamanın devamında şöyle denildi:
Olay yerinde yapılan ilk incelemelerde; Emniyet Müdürü Hakan Çalışkan'ın, makam odasındaki koltuğunda oturur vaziyette olduğu, başında ateşli silah yarası ve koltuğunun yanında zeminde beylik tabancası olduğu görülmüştür. Müdür Hakan Çalışkan'ın 31 Temmuz 2017 saat 01.10 civarında istirahat etmek üzere makam odasına geçtiği, saat 10:30 civarlarında özel kalem personeli tarafından önce telefon ile arandığı, telefonlara cevap vermemesi üzerine makam odasına girildiği, hareketsiz ve başından yaralı olduğunun görülmesi üzerine sağlık ekiplerine haber verildiği ex olduğu anlaşılınca sıralı Amirlere ve Başsavcılığımıza haber verildiği tespit ve müşahede edilmiştir.

"ADLİ YÖNDEN ÖNEM ARZ EDEN HERHANGİ BİR ŞÜPHELİ DURUMA RASTLANMADI"
Açıklamada, "Başsavcılığımızca, olay yeri inceleme ekipleri ile birlikte olay mahallinde gerekli delil tespitleri ve incelemeler yapılmış, adli yönden önem arz eden herhangi bir şüpheli duruma rastlanmamış, Nöbetçi Cumhuriyet Savcısı ve Adli Tıp Doktoru ile Adli Muayene işlemleri icra edilmiş ve cenazesi sistematik otopsi yapılmak üzere İstanbul Adli Tıp Kurumuna sevk Olayla ilgili olarak başlatılan Adli Soruşturma titizlikle ve çok yönlü olarak sürdürülmektedir." ifadeleri kullanıldı

==================

- OKMEYDANI'NDA TERÖR OPERASYONU: 11 GÖZALTI

Haber: Çağatay KENARLI / İstanbul DHA
İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Okmeydanı'nda terör örgütü DHKP-C'ye yönelik operasyon düzenledi.
Polis helikopteri, Özel harekat, Çevik kuvvet ve itfaiye ekiplerinin desteğiyle gece saatlerinde başlatılan öğlen saatlerine kadar devam eden operasyonda Okmeydanı Piyalepaşa Caddesi'nde bulunan Gençlik Federasyonu Derneği'ne ve Berkan Abatay Spor salonuna eş zamanlı baskın yapıldı. Yapılan operasyonda 11 kişiyi gözaltına aldı. Adreslerde yapılan aramalarda çok sayıda iletişim ve bilişim malzemesiyle örgütsel dokümanlar ele geçirildi. Operasyon polis kameraları tarafından görüntülendi.

Görüntü Dökümü
----------
(Polis Kamerası)
-Polis helikopterinin görüntüsü
-Operasyon yapan ekiplerin görüntüsü
-Ekiplerin adreslerde yaptığı aramalar
-Şüphelilerin gözaltına alınması
-Genel ve detaylar

31.07.2017 - 17.42 Haber Kodu : 170731155

==================

- MAÇKA'DAKİ GÜVENLİK GÖREVLİSİ AÇIĞA ALINDI

Ezgi ÇAPA / İstanbul, DHA
Maçka Parkı'ndan bir kadının kıyafeti gerekçe gösterilerek parktan çıkartılmaya çalışılması üzerine yaşanan tartışmaya karışan güvenlik görevlisi hakkında işlem yapıldığı öğrenildi. İBB kaynaklarından alınan bilgiye göre İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin taşeronu olarak hizmet veren Akdeniz Güvenlik çalışanı olan ve olaya karışan güvenlik görevlisi soruşturma tamamlanınca açığa alındı.

======================

- YÜZLERCE MOTOSİKLETLİ BURSA'DA BULUŞTU

İstanbul DHA
Motosikletlerin trafikteki farkındalığı için çeşitli illerden yola çıkan 700'e yakın motosiklet sürücüsü Bursa'da buluştu.
Başta İstanbul olmak üzere, Manisa, İzmir, Ankara, Balıkesir ve Bursa gibi çeşitli illerden yola çıkan 700'e yakın motosiklet sürücüsünün farkındalık yolculuğu, Bursa Karacabey'deki bir mekanda bir araya gelmeleriyle noktalandı. Sürücüler yolculuk esnasında "motosikletleri fark edin" yazılı bir pankart açtı.

"AMAÇ MOTOSİKLETLERİN FARKEDİLMESİ"
Yolculuğun İstanbul grubu temsilcilerinden olan motosiklet sürücüsü Ali Kocabal, etkinlikle ilgili şunları söyledi: "Buradaki amaç motosikletlerin fark edilmesi, hep beraber toplanıp güzel bir etkinlikle motosikletlerin trafikteki fark edilirliğini ön plana almak."

"ARABALARIN BİZİ FARK ETMELERİNİ İSTİYORUZ"
Yirmi yıldır motosiklet kullandığını belirten Kocabal, "Nedense bilmiyorum, trafikte motosikletler fark edilmiyor. Biz, arabaların bizi fark etmelerini istiyoruz, sinyal vermelerini istiyoruz, aynaya bakmalarını istiyoruz. Asıl amacımız budur. Yıllardır hiçbir şey değişmedi. Verilen eğitimler, alınan kanunlar ve devletimiz de çok destek oldu bu konuda bizim için ama, ne yazık ki hiçbir şekilde değişmedi." diye konuştu.

"MOTOSİKLETLERE NE SAYGI VAR NE SEVGİ"
Cezaların çok yetersiz olduğundan da bahseden Kocabal, sözlerini şöyle noktaladı.
"Ne yazık ki cezalar çok yetersiz bu konuda. O yüzden de motosikletlere ne saygı ne de sevgi var. Öyle kara düzen gidiyoruz. Ben Bodrum'a da gidiyorum, motosikletle uzun yolculuklar da yapıyorum, Alanya'ya da gidiyorum, oralardaki motosiklet dikkatliliği çok fazla. İstanbul'daki sürücülerde ne yazık ki bu dikkatlilik yok. Motosikletleri fark edelim diyoruz, başka da hiçbir isteğimiz yok kimseden."

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Yola çıkan motosikletçiler
-Seyir halindeyken pankart açmaları
-Ali Kocabal ile röp.
detaylar

31.07.2017 - 17.12 Haber Kodu : 170731150

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler