1- EREN ERDEM GÖZALTINA ALINDI

* Erdem'in, yargılandığı Karşı Gazetesi davası nedeniyle "kaçma şüphesi" gerekçesiyle gözaltına alındığı öğrenildi

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
CHP Milletvekili Eren Erdem Ankara'da gözaltına alındı. Erdem'in, hakkında açılan Karşı Gazetesi davası nedeniyle savcılığın "kaçma şüphesi" gerekçesiyle yakalama talebinde bulunması üzerine İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nin çıkardığı yakalama kararıyla gözaltına alındığı belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı, Eren Erdem hakkında "kaçma şüphesi" bulunması nedeniyle yakalama kararı çıkarılması talebinde bulundu. Bunun üzerine Karşı Gazetesi davasına bakan İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi de Erdem hakkında dün mahkeme huzuruna getirilmesi için yakalama kararı çıkardı. Eren Erdem de bu karar üzerine Ankara'da gözaltına alındı. Erdem'in İstanbul'a getirilmesi bekleniyor.
Eren Erdem hakkında, İstanbul 35. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bir dönem genel yayın yönetmenliğini yaptığı Karşı Gazetesi'ndeki çalışmaları nedeniyle dava açılmıştı. Erdem hakkında "Silahlı terör örgütü içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek", "Gizli tanığı deşifre etmek" ve "Soruşturmanın gizliliğini ihlal" suçlarından 9,5 yıldan 22 yıla kadar hapis isteniyor. Erdem hakkında açılan davanın ilk duruşmasının 19 Eylül'de saat 10.00'da yapılmasına karar verilmişti. Eren Erdem, iddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesinin ardından 21 Mayıs günü Atatürk Havalimanı'na gitmiş, ancak hakkındaki yurtdışı çıkış yasağı nedeniyle çıkış yapamamıştı.

=================

(ÖZEL)

2- POLİSTEN KAÇAN SURİYELİ ÇOCUKLAR DEHLİZE SAKLANDI

* Çocuklardan biri yarım metre yüksekliğindeki dehlizden itfaiye ekiplerince çıkarılırken, 2 çocuk ise 100 metre uzaklıktaki rögardan çıkarak kaçtı.

Haber-Kamera: Özgür EREN -Murat DELİKLİTAŞ İSTANBUL (DHA)
Kağıthane'de, trafik ışıklarında mendil satan Suriyeli çocuklar, polisten kaçarak dehlize girdi. Çocuklardan biri yarım metre yüksekliğindeki dehlizden itfaiye ekiplerince çıkarılırken, 2 çocuk ise 100 metre uzaklıktaki rögardan çıkarak kaçtı.
Sokakta çalıştırılan ve dilendirilen çocukları, sokağın risklerinden uzak tutmak ve mağdur olmalarını önlemek için hayata geçirilen Mobil Huzur Projesi kapmasında çalışan polisler, İmrahor Caddesi trafik ışıklarından mendil satan Suriyeli 4 çocuğu koruma altına almak istedi. Polisin geldiğini gören çocuklar, Sünnet Köprüsü yanındaki dehlize doğru kaçmaya başladı. Çocuklardan biri polis tarafından yakalanırken, 3 çocuk yarım metre yüksekliğindeki dehlizden içeri girdi. Polis ekipleri çocukların kurtarılması için itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri dehlize girerek çocukları aramaya başladı. Bir süre sonra isminin Muhammed olduğu öğrenilen çocuk itfaiye ekipleri tarafından bulunduğu yerden çıkartıldı. Diğer 2 çocuğu arama çalışmalarına devam eden itfaiye ekipleri yaklaşık 1,5 saat emekleyerek dehlizde arama yaptı. 2 çocuğun yüz metre ileride kapağı açık olan rögardan çıkarak kaçtığı öğrenildi.
Mobil Huzur Timleri 2 çocuğu Pendik'te bulunan mülteci kampına götürdü.

Görüntü Dökümü
------------------------
-İtfaiye ekiplerinin dehlize girişi
-İtfaiye araçlarından detay görüntü
-Mobil Huzur polislerinden detay görüntü
-Dehlizden çıkartılan çocuktan detay görüntü
-İtfaiye ekiplerinin kuyuya merdiven dayaması
-İtfaiye ekiplerinin emekleyerek dehlizde arama yapması
- Çocuğun polis tarafından polis aracına götürülmesi
-Vatandaşlardan detay görüntü
-Genel ve yakın detaylar

=====================

(ÖZEL)
3- PARK HALİNDEKİ OTOBÜS ALEV ALEV YANDI

* Yangın ve panik anları bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.

Haber-Kamera:Ali Kerem BENGİ / İSTANBUL DHA
Maltepe'de park halindeki yolcu otobüs alev alev yandı.Yangın nedeniyle yanındaki iki araçta maddi hasar meydana gelirken, yangın ve panik anları bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Yangın Esenkent Mahallesi Temiz Sokak'ta meydana geldi. İddiaya göre uzun sürede park halinde bulunan yolcu otobüsünün içinde henüz bilinmeyen bir nedenle yangın çıktı. Kısa sürede büyüyen yangın otobüsünün tamamını sardı. Alevler park halindeki iki araca da sıçradı. Çevredeki vatandaşlar durumu polis ve itfaiyeye bildirdi.

ALEVLER PANİĞE NEDEN OLDU
Olay yerine gelen İtfaiye ekipleri yanan otobüsü kısa sürede kontrol altına alırken yanında bulunan iki araçta ise maddi hasar oluştu. Yangın sırasında yaşanan panik bir vatandaş tarafından cep telefonu kamerasıyla saniye saniye kaydedildi.
Bir görgü tanığı "Pencereden baktığımda çocukları gördüğüm otobüsün yanıda. Kibritle yakmış olabilirler. Uzun süredir park halindeki zaten" diye konuştu.

KUNDAKLAMA İDDİASI
Olay yerine gelen polis ekipleri otobüs çevresine güvenlik şeridi çekerek uzman ekiplere haber verdi. Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler olay yerine gelerek kundaklama iddiasıyla ilgili incelemelerde bulundu. Olayla ilgili soruşturma başlatıldı.

Görüntü Dökümü
-------------
CEP TELEFON KAMERASI
-Alev alev yanan otobüs
-Görüntüyü çeken vatandaşın paniği
-Genel ve detaylar
AKTUEL GÖRÜNTÜ
-Olay yeri
-İtfaiye ve polis ekipleri
-Yanan yolcu otobüs detay
-Zarar gören araçlardan detay
-Çevredeki vatandaşları
-Polis ekipleri incelemesi
-Zırhlı polis aracı
-Görgü tanığıyla röp.
-Genel ve detaylar

29.06.2018 - 10.11 Haber Kodu : 180629013

4- İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNAN ABD'Lİ TURİST BÖYLE KURTARILDI

Haber: Ali AKSOYER-İSTANBUL DHA
Beyoğlu'nda aldığı uyuşturucunun etkisiyle kaldığı otelin 4'üncü kat penceresinden sarkan ABD'li turist Peter James Hofman Güven Timleri tarafından son anda kurtarıldı. O anlar cep telefonu kamerasıyla görüntülendi.
Olay Sadri Alışık Sokak'ta bulunan bir otelde 15 Haziran 2018 günü sabah saat 04.30 sıralarında meydana geldi. İddiaya göre aldığı uyuşturucunun etkisiyle ABD'li turist Peter James Hofman kaldığı otel odasının 4'üncü kat penceresinden sarkarak intihar teşebbüsünde bulundu. Olayı fark eden Güven Timleri Şube Müdürlüğü ekipleri olaya müdahale etti. Turistin odasına giren güven timleri, kendisini pencereden aşağı atan turisti son anda yakalamayı başardı. Sivil 2 polis memuru ABD'li turisti kollarından yakalayarak odaya çekmeyi başardı. Ölümün kenarından dönen Hofman hastaneye sevk edildi. Olay sırasında bir polis memurunun kolu çıktı. Hofman'ın odasında yapılan aramalarda 0.5 gram metanfetamin ele geçirildi.

Görüntü Dökümü:
CEP TELEFONU
-Pencereden sarkan turist
-Polisin kurtarma çabası
-Detaylar

29.06.2018 - 10.44 Haber Kodu : 180629023

5- PAKSOY KARDEŞLERİN YARGILANDIĞI DAVA SİL BAŞTAN...

* DAVA 8 YIL SONRA YENİDEN GÖRÜLECEK...

Haber:Serpil KIRKESER / İstanbul DHA
Beyoğlu'nda 8 yıl önce Boston Üniversitesi mezunu 24 yaşındaki Nazlı Sinem Erköseoğlu'nun apartman boşluğuna düşerek yaşamını kaybetmesine ilişkin yargılanan Paksoy kardeşlerin beraat kararı Yargıtay'dan döndü. Yargıtay 1. Ceza Dairesi, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'na dava ve duruşmaların bildirilmediğini belirterek, davanın oybirliğiyle bozulmasına karar verdi. 8 yıl sonra
dava yeninden görülecek.

BERAAT KARARI VERİLDİ
Nazlı Sinem Erköseoğlu, 26 Eylül 2010 tarihinde Paksoy Holding'in veliahtları Mahmut Emre ile kardeşi Can Paksoy'un oturduğu Beyoğlu'ndaki 10 katlı apartmanın havalandırma boşluğunda ölü bulundu. Soruşturma başlatan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Mahmut Emre ve Can Paksoy kardeşler hakkında "Kasten adam öldürmek" suçundan müebbet hapis cezası talebiyle dava açtı. Yargılama sürecinde Paksoy Kardeşler suçsuz olduklarını savunarak, beraatlerini istedi. Erköseoğlu'nun annesi ve babası ise
kızları cinayete kurban gittiğini söyledi.Davayı 2014 yılında karara bağlayan İstanbul 19. Ceza Mahkemesi de "Şüpheden uzak yeterli delil elde edilemediği" gerekçesiyle sanıkların ayrı ayrı beraatine karar verdi. Berat kararına Erköseoğlu'nun Avukatları Rezan Epözdemir ise itiraz ederek, ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasını talep etti.

YARGITAY CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI: DAVANIN BOZULMASINI TALEP ETTİ
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da hazırladığı tebliğnamede Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın suçtan zarar gördüğünü, bu nedenle kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma, duruşmadan haberdar edilmesi gerektiği halde, bu bildirimler yapılmadan davada karar verildiğini belirtti. Sanıkların gece uyuduklarını ve maktül Sinem'in 8. kattan apartman boşluğuna düşerken haberlerinin olmadığı yönünde savunmaları karşısında evdeki sabit telefondan olay gecesi konuşma yapılıp yapılmadığının araştırılmadığı kaydedilen tebliğnamede, Sinem'in yüzüstü düşmesine rağmen, başındaki şişliğin, vücudundaki diğer yaraların ne zaman oluştuğu konusunda Adli Tıp Kurumu'ndan rapor alınmadığı ifade edildi. Tebliğnamede Sinem'in iç çamaşırlarının ters giydirildiğinin öne sürüldüğünü, vücudunda ve sutyeninde sanıkların DNA'sının bulunduğu belirtilmesine rağmen elbisesinin fermuar uzunluğu dikkate alınarak, bu elbiseyi giyen kişinin arkasındaki fermuarı tek başına kapatıp kapatamayacağının araştırılmaması gerektiğinin düşünülmediğini ifade etti. Bütün bu gerekçelerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, beraat kararının bozulması talep etti.

YARGITAY BERAAT KARARINI BOZDU: DAVA AİLE BAKANLIĞINA BİLDİRİLMEDİ
Yargıtay 1. Ceza Dairesi de sanıklar Can ve Mahmut Emre hakkında, maktül Nazlı Sinem'e yönelik "Kasten öldürme" suçundan açılan davada, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın bu suçtan zarar göreni olduğunu, bu sıfatının gereği olarak Ceze Muhakemesi Kanunun (CMK) 233. ve 234. maddeleri gereğince kovuşturma evresinde sahip olduğu davaya katılma ve öteki haklarını kullanabilmesi için duruşmalardan haberdar edilmesi gerektiğini belirtti. Daire, bakanlığa usulen dava ve duruşmaların bildirilmeden davaya katılma ve CMK'nın mağdur ve katılanlar için öngördüğü haklardan yararlanma olanağı sağlanmadan yargılamayı devam edilerek yazılı biçimde hüküm kurulduğuna dikkat çekti. DAire, zarar gören Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı vekili ile şikayetçilerin avukatı Rezan Epözdemir'in temyiz itirazlarını yerinde gördüğünü kaydederek, davanın bozulmasına oy birliğiyle karar verdi. Dava yeniden görülecek.

Görüntü Dökümü:
---------------
-Arşiv görüntüler

29.06.2018 - 09.20 Haber Kodu : 180629007_

6- OLAYDAN SONRA MAHKEMEDE KARŞI KARŞIYA GELDİ...

- SÜREKLİ "SENİ ÖLDÜRECEĞİM" DİYE BAĞIRIYORDU

Haber:Serpil KIRKESER / İstanbul DHA
Zeytinburnu'nda 10 yıllık eşi Sedef V.'yi sokak ortasında defalarca bıçaklayarak yaraladığı gerekçesiyle "Eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 20 yıla kadar hapis istemiyle tutuklu yargılanan Tuncer V. olay günü eşinin kendisine hakaret ettiğini ve yüzüne tükürdüğünü iddia ederek "Meyve bıçaklarıyla eşime vurdum. Çünkü kendimi kaybetmiştim, cinnet geçirdim" dedi.
Şikayetçi Sedef V. de "Sanığın elinde beş tane bıçak vardı. İlk darbeyi yüzüme vurdu. Bıçak yüzümde kırıldı. İkinci bıçak alnımda saçlı derime doğru vurdu, Bıçak kafamda kırıldı. 'Seni öldüreceğim' diye sürekli bağırıyordu. Ben de kendimi yere attım, çok kan akıyordu. Artık ayakta duramadım, yerdeyken üzerime çıktı. Sırtımda 19 tane bıçak yarası var. İki bıçak böbreğimde kırıldı ve kaldı, karnımdan ameliyat oldum bıçaklar karnımdan çıkarıldı. Sanık 'Sen zaten öldün' diyerek olay yerinden kaçtı" ifadelerini kullandı. Sanığın tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay 21 Şubat 2018 tarihinde meydana gelen olay şöyle oldu: Tuncer V.'nin (39) alkol kullanması sebebiyle 10 yıllık resmi nikahlı eşi Sedef V. (27) ile bir çok kez tartıştı. Çift 2017 yılında 5 ay ayrı kaldı. Sedef V. eşinden de
şiddet gördüğü gerekçesiyle şikayette bulundu. Olay günü Sedef V. iş çıkışı hastalandığı için Tuncer V.'nin annesine bıraktığı kızını görmek için Arnavutköy'e gitti. Sedef V. dönüşte Cevizlibağ'da yaya olarak yalnız başına yürüdüğü sırada arkasında giden Tuncer V. 'Seni öldüreceğim' dedi ve Sedef'e saldırdı. Olay sırasında yanında taşıdığı bıçaklarla eşini birçok bıçak darbesiyle yaralayan Tuncer V., olayın ardından kaçtı. Hastaneye kaldırılan Sedef V. tedaviye cevap verdi ve eylem teşebbüs aşamasında kaldı. Tuncer V. hakkında "Eşi kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan 13 yıldan 20 yıla kadar
hapis istemiyle dava açıldı.

İLK DURUŞMA YAPILDI
Bakırköy 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada savunmasını yapan tutuklu sanık Tuncer V. eşiyle 5 ay ayrı kaldığı, eşinin bu süreçte Bursa'da yaşadığını belirterek, "Eşim Bursa'da tanıştığı ve iş yaptığı insanlar dolandırıcıydı. Eşim 4 bin-5 bin TL kadar parasını dolandırıcılara kaptırdı. Bu dolandırıcılardan bir tanesi ile de eşim ile birliktelik yaşamış. Eşim beni aradı; 'Yaptıklarıma pişmanım, Beni affedebilir misin' dedi.
'Ailem yıkılmasın, çocuğumun psikolojisi bozulmasın' diyerek eşimi affettim ve birlikte yaşamamıza devam ettik. Ancak eşimin benim yanıma gelmesinin sebebi benim evime göz koymasıymış. Bursa'da kendisini dolandıran arkadaşlarının mensubu oldukları şirketler üzerinden benim evime 200 bin TL'lik ipotek koydurduk. Bunu eşim istediği için ipotek koydurduk. Şu an belki de evim satılmıştır. Hatta tekel bayimi eşimin arkadaşlarına 20 bin TL devrettim. Paranın 14 bin TL'sini alamadım. Bu şekilde sürekli eşim ile tartıştık. Olay günü tramvaya bindik. 'Evin üstüne konulan ipoteğin parası ne zaman ödenecek?' diye eşime
sordum. 3 gün önce tuttuğumuz evde mutfak eşyaları olmadığı için 3 tane kaşık, 3 tane çatal ,3 tane meyve bıçağı, 3 tane toz bezi almıştık ve eşimin çantasındaydı. Tramvaydan inip eve doğru giderken tartışmamız sırasında eşim 'Ben eve gelmeyeceğim, burcumu ister öderim ister ödemem, senden ayrılacağım' diyerek insanların içinde bana hakaret etti. Yüzüme tükürdü. İnsanlar içinde küçük düşürünce kendimi kaybettim. Poşetteki meyve bıçakları ile müşteki eşime vurdum. O an için elime bıçaklar geldi. Çatallar veya kaşıklar gelseydi onları vururdum. Çünkü kendimi kaybetmiştim, cinnet geçirdim.
Dayanamadım. Bu eylemi yapmak zorunda kaldım. Müşteki eşime bıçakları vurduktan sonra insanların beni linç etmesinden korkarak
olay yerinden kaçtım. Sonra 155 aradım ve teslim oldum" dedi.

"BIÇAK YÜZÜMDE KIRILDI"
Müşteki Sedef V., 17 yaşındayken sanık tarafından kaçırıldığını, ailesinden, eşinden korktuğu ve 18 yaşında zorla anne olduğu için boşanamadığını söyledi. Sedef V., eşinin kendisini defalarca dövdüğünü, insanların içerisinde mor gözle, kırık kolla çok defa gezmek zorunda kaldığını belirterek şunları söyledi:
Kızım da babasından şiddet görmüştür. Anlaşmalı olarak boşanmak için sanığa para teklif ettim, sanık kabul etti. Evliliğimiz boyunca sanık hiçbir şekilde çalışmamıştır. Etraftan para bulmam için sürekli baskı yapmış ve bu baskı üzerine etraftan para bulmuşumdur. Bunun sonucunda ailem, dedemden kalma birkaç tane daireyi bana verdi, bu dairelerimi sattım. Buraya yerleştim. Sanık aileme de bıçaklı saldırılarda bulunmuştur. Sanık benden sürekli para isteyip boşanmayı her defasında ertelemiştir. Boşanma davamız sürmektedir. 2 yıl önce Bursa'ya taşındım kendisi orada da beni rahatsız etmiştir.Ben Bursa'dayken ailemi ve beni rahatsız etmiştir. En sonunda annesi ile birlikte çocuğumu benden kaçırmışlardır. Ben olayın olduğu gün Bursa'dan çocuğumu görmek için gelmiştim. Sanığın annesinin evinde çocuğumu gördüm. Tuncer V.'de de oradaydı. Orada tehditlere başladı, ben önden çıktım ve otobüse bindim. Kendisi de yanımdaydı. Kaçmayı denedim ancak arkamdan geldi, beni çocuğumla tehdit etti" ifadelerini kullandı. Tramvaydan indiklerini, indikleri durakta hiç kimsenin olmadığını anlatan müşteki Sedef V. "Sadece orada tramvaydaki güvenlik görevlisi vardı. Kaçtım. Sanığın elinde 5 tane bıçak vardı, poşetten çıkardı ilk darbeyi yüzüme vurdu. Bıçak yüzümde kırıldı. Halen izi yüzümde mevcuttur ve görülmektedir. Ağzımı açamamaktayım, ikinci bıçak alnımda saçlı derime doğru vuruldu ve kafamda kırıldı. Bu arada sürekli olarak 'Seni öldüreceğim' diye bağırıyordu. Bunun üzerine kendimi yere attım, çok kan akıyordu. Artık
ayakta duramadım, yerdeyken üzerime çıktı. Sırtımda 19 tane bıçak yarası var. İki bıçak böbreğimde kırıldı ve kaldı, karnımdan ameliyat oldum bıçaklar karnımdan çıkarıldı. İkinci ameliyatım da Cerrahpaşa Tıp Fakültesi'nde olacak. Sanık bana vurduğu sırada karşıdan müdahale etmek için iki kişi geliyordu. Onların geldiğini görünce sanık 'Sen zaten öldün' diyerek olay yerinden kaçtı. Gelen kişiler ambulansı çağırdı" diye konuştu.

SANIĞIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ
Boşanma davası açtıktan sonra hayatına birinin girdiğini, boşandığında bu kişiyle evleneceğini anlatan Sedef V., eve konulan ipotek ve tekel bayisinin satılmasıyla kendisinin bir ilgisi olmadığını da sözlerine ekledi. Sedef V.'nin tedavisine ilişkin sağlık raporlarının istenmesine karar veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
Sanık ile şikayetçinin fotoğrafı

29.06.2018 - 09.59 Haber Kodu : 180629010