HABER

DHA İSTANBUL BÜLTENİ- 2

(ÖZEL) 1-  YATIRIM İÇİN TÜRKİYE'YE GELEN IRAKLI İŞADAMI KAYIPLARA KARIŞTI * Toplam 840 bin doları bulan 5 daire almak için anlaşan ve bu daireler için bir miktar kapora bırakan iş adamından yaklaşık 24 gündür haber alınamıyor.

(ÖZEL)
1- YATIRIM İÇİN TÜRKİYE'YE GELEN IRAKLI İŞADAMI KAYIPLARA KARIŞTI

* Toplam 840 bin doları bulan 5 daire almak için anlaşan ve bu daireler için bir miktar kapora bırakan iş adamından yaklaşık 24 gündür haber alınamıyor.

Haber- Kamera: Şahin BOZKURT- Mustafa BAKIRHAN, İSTANBUL,(DHA) YATIRIM yapmak için Irak'tan Türkiye'ye gelen işadamı Majid Kareem Tuama, 10 Eylül'de kayıplara karıştı. En son Esenyurt'ta bir kişi ile buluştuğu belirlenen Tuama'dan 10 Eylül'den bu yana haber alamayan yakınları, Türkiye'ye gelerek kayıp başvurusunda bulundu. Tuama'nın kaybolmadan önce bir kişi ile buluşması ve buluştuğu kafeden ayrılması güvenlik kameralarına yansıdı.
Irak'ın Necef Kenti'nde yaşayan Majid Kareem Tuama, yatırım için daire almak amacıyla yanına aldığı 80 Bin Dolar ile 7 Eylül'de İstanbul'a geldi. Bağcılar Mahmutbey'de bir otele yerleşen Tuama, Esenyurt ve Beylikdüzü'nde yapımı devam eden inşaat projelerinden değeri 840 bin doları bulan 5 tane daire almak için anlaştı ve bu daireler için bir miktar kapora bıraktı.

AĞABEYİNDEN HABER ALAMADI
Daire alım işlemleri sürerken 10 Eylül'de Esenyurt'ta bir kafede Suriyeli olduğu iddia edilen bir kişi ile buluşan Majid Kareem Tuama, o tarihten itibaren kayıplara karıştı. Kafeden, buluştuğu kişi ile çıkan Tuama, bir süre sonra yakınlarını arayarak para istedi. Tuama sonrasında ise parayı ileri bir tarihte göndermelerini istedi ve telefonu kapattı. Bu durum üzerine yakınları, Tuama'yı aradı ancak bir türlü ulaşamadı. Ağabeyinin başına bir şey geldiğini düşünen kardeşi Mohammed Kareem Tuama, 14 Eylül'de Türkiye'ye geldi.

KAÇIRILMA ŞÜPHESİ
Ağabeyinin kaldığı otele giden ancak ağabeyinin otelden ayrılıp bir daha geri dönmediğini öğrenen Mohammed Kareem Tuama, kaçırıldığını düşündüğü ağabeyi için polise ve savcılığa giderek kayıp başvurusunda bulundu. Çalışma başlatan polis, Majid Kareem Tuama'nın Esenyurt'ta kafede bir kişi ile buluştuğunu ve bir süre sonra kafeden buluştuğu kişi ile ayrıldığını tespit etti. Ancak ne Majid Kareem Tuama'ya ne de buluştuğu kişiye ulaşılabildi. Polis ekipleri çalışmalarını sürdürürken olayla ilgili Irak İstanbul Başkonsolosluğu da devreye girdi.

"YATIRIM YAPACAKTI"
Mohamed Kareem Tuama, ağabeyinin kayıplara karışması ile ilgili olarak arkadaşı Attila Gani aracılığıyla açıklama yaptı.
Gani yaşanan olayı şöyle anlattı:
"Arkadaşımız Irak vatandaşı ve Necef kentinden. Kendisi Irak'ta müteahhit, parasını burada değerlendirmek istiyor. Burada 5 ayrı projeden daire alıyor. Kardeşini arayarak 35 Bin Dolar para istiyor. Kardeşi, ağabeyinin sesinden şüpheleniyor. Ona, şuan para gönderemeyeceğini her yerin kapalı olduğunu söylüyor. Yarım saat sonra kardeşine mesaj atarak parayı göndermesine gerek kalmadığını bir hafta sonra gönderebileceğini söylüyor. Ondan sonra ağabeyinin telefonları kapanıyor. Bir daha kendisinden haber alınamıyor. Arkadaşımız, ağabeyinin kaldığı oteli arıyor ancak otelden ayrıldığını öğrenince Türkiye'ye geldi. Karakola başvurdu. Savcılığa bildirdik. Bir haber alamadık. Toplamda 840 Bin Dolarlık yatırım yapmak istiyor"

GÜVENLİK KAMERASINA YANSIDI
Öte yandan Majid Kareem Tuama'nın kaybolmadan önce bir kişi ile buluşması ve buluştuğu kafeden ayrılması güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Aracını park ederek kafeye giren Tuama'nın yanına bir süre sonra bir kişi geliyor. Kafede oturan ikili bir daha sonra yaya olarak bölgeden uzaklaşıyor.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Majid Kareem Tuama'ya ait güvenlik kamerası görüntüleri
-Kardeşi Mohammed Kareem Tuama Arapça rop
-Attila Gani Türkçe röp
-İkiliden görüntü
-Resmi kurumlara yaptıkları başvurular ile aldıkları daireler için ödedikleri kaporaların belgeleri
-Genel ve detaylar
-Kayıp Tuama'nın fotoğrafı

04.10.2019 -12.32 Haber Kodu : 191004093

=====================================

2- AVCILAR'DA 'AĞIR HASARLI' BİNAYA 20 YIL SONRA MÜHÜR VE TAHLİYE

İhsan DÖRTKARDEŞ - Ali ASKOYER /İSTANBUL, (DHA)- MARMARA Bölgesi'ni vuran 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi sırasında ağır hasarlı olduğu tespit edilen Avcılar'daki bina, 20 yıl sonra tahliye edilerek mühürlendi, yıkılmasına karar verildi. Bina sakinleri, güçlendirme yaptıkları yapının sağlam olduğunu öne sürerken, belediye ağır hasarlı binalarda güçlendirmenin teknik olarak mümkün olmadığını bildirdi.
Gümüşpala Mahallesi'nde, bodrum, zemin ile birlikte 7 katlı, 24 daireli Kübra Apartmanı, 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nden etkilendi. 24 Ağustos 1999'da Bayındırlık ve İskan Müdürlüğü tarafından hazırlanan tespit raporunda binanın bodrum katındaki 12 kolonda patlamalar olduğu, hasarın 'fazla tehlikeli' durumda bulunduğu, yapının bodrum, zemin ile birlikte 7 kat oluştuğu, son iki katın projeye aykırı yapıldığı, ayrıca bazı kirişlerde eğilme ve kesme çatlaklar gözlemlendiği belirtildi. Raporda ayrıca, bu apartmandaki betonun elenmemiş ve yıkanmamış deniz kumundan yapıldığı, ön ve arka aksta kolon ve perde betonların kalitesiz olduğu, hasara uğradığı, kolonlarda mukavemetin 100 kilogram/santimetre karenin altında olduğu belirlendi. Raporda, diğer kolon ve katlarda hazır beton kullanıldığı için buralarda kalitenin arttığı, bodrum katta ağır yapısal hasar, zemin katta orta duvar hasarları görüldüğü yer almıştı.

GÜÇLENDİRME YAPILDI
Ağır hasarlı olduğu için yıkılması gereken binanın sakinleri Yıldız Teknik Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ercüment Köksal, Prof. Dr. Turgut Kocatürk ve Araştırma Görevlisi Erol İnce'nin hazırladığı güçlendirme çalışmasını bir firma ile anlaşarak yaptı. Güçlendirme çalışmalarının ardından aynı üniversiteden Yardımcı Doç.Dr. Zafer Kütüğ, Araştırma Görevlisi Dr. Ayşe Koçak, Araştırma Görevlisi Yüksek Mühendis Gökhan Altındaş'ın imzasını taşıyan 30 Aralık 1999 tarihli raporda, 'Yapının iskan edilmesinde bir mahzur olmadığı' belirtildi. Bina sakinleri, binanın yıkılmasını önlemek amacıyla 1'nci Asliye Hukuk Mahkemesi'nde dava açarak hazırlanan raporları sunarak Kübra Apartmanı'nın 'Hafif hasarlı' olarak kabul edilmesi için başvurdu. Ancak, sonuç alamadı.

AFAD'IN YAZISI
Avcılar Belediyesi, 6 ay önce binanın tahliye edilmesine karar verirken, zabıta görevlileri yapıyı mühürledi. Ancak, ellerinde 'Sağlam raporu' bulunduğunu savunan bina sakinleri mührü açarak burada oturmayı sürdürdü. 1.5 ay önce AFAD tarafından belediyeye gönderilen yazıda 20 yıl önce 'Ağır hasarlı' olduğu gerekçesiyle yıkılması gereken binanın akıbeti soruldu. Kayıtlara bakılarak yapılan incelemede binanın halen kullanıldığı tespit edilince zabıta ve polis devreye girerek bina sakinlerine tebligat yapıldı ve burasının en kısa sürede tahliye edilmesi istendi. Bina sakinlerini evlerini terk etmeye zorlamak için ilgili kurumlara yazı gönderilerek elektrik ve doğalgazları da kesildi. Buna rağmen bazı aileler evlerini terk etmeyince zabıta, kalan ailelerden en kısa sürede binayı terk etmelerini istedi.

"PSİKOLOJİMİZ BOZULDU"
Bina sakinlerinden Ayşe Özkara, evlerinin tahliyesinin önüne geçmek için tüm çabalarını harcadıklarını yine de sonuç alamadıklarını söyledi. Özkara, "Psikolojimiz kalmadı. Nereye başvurduysak geri çevrildik. Tekim, çalışıyorum, 2 çocuk okutuyorum. Yıldız Teknik Üniversitesi'nden, güçlendirme ve 'Burası kullanılır halde, sağlam' diye raporlarımız var. Raporları kabul ettiremedik. 'Bu binayı yıkacağız' diyorlar. Zabıta her sabah- akşam geliyor. Bizi yıldırdılar. Tuttuğum evin boya badanasını tamamlayamadım. Bir aydır, elektriğimiz, doğalgazımız yok. Mülteci haldeyiz. Karotu da aldık, temiz kağıdını aldık, kabul etmiyorlar. Profesörlerin 'sağlamdır' diye raporları var. Kabul etmiyorlar" diye yakındı.
Diğer bina sakinlerinden asgari ücretle çalışan Hatun Karakaş zabıtanın kapılarını kırdığını iddia ederken, "Gelip boşaltacağım dedim, bir hafta süre istedim. 'Bir şey yapamayız' denildi. Güçlendirme yapıldı 'belediyeye bildirilmemiş' denildi. Kira yardımı da yapılmadı. İşime gittim, kapı, kilitler kırılmış. Eşyam eksik olsa kime dava açacağım" dedi.

AFAD SORDU
Avcılar Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürü Suat Ektiren, bu bina ile ilgili gelişmelerin Silivri açıklarında geçen hafta meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki depremle ilgisi olmadığını vurguladı. Ektiren, "1.5 ay öncesinde AFAD'tan yazı aldık. Bu bina 1999 depreminde ağır hasarlı binalar listesinde olduğundan bize yıkılıp-yıkılmadığı soruldu. Yapı stoku listemizde baktığımızda bu binanın yıkılmadığını tespit ettik. Kat maliklerine tahliye için tebligat yaptık. Aslında bina sakinlerine ilk tebligatımız 6 ay önceydi. Biz binayı o tarihte mühürledik. Kendileri mührü kırıp içeri girdiler. İkinci son mühürlememizde zabıta gücüyle tahliye ettik kendilerini" dedi. İmar ve Şehircilik Müdürü Suat Ektiren, şöyle devam etti:

"TEKNİK OLARAK MÜMKÜN DEĞİL"
"Söz konusu bina ağır hasarlı. Ağır hasarlı binalar teknik olarak güçlendirilemiyor. Fakat bunlar kendileri 'Güçlendirdik. Binamız sağlam' iddiasındaydı. Teknik olarak ağır hasar almış, kolon, kirişlerde kesik olan binalarda güçlendirmenin teknik olarak mümkün olmadığı biliniyor. Dolayısıyla o bina boşaltıldı. Şu anda söküm işlemi başladı. Münferit olay. O dönem yazışmalar olmuş, 'Burayı boşaltın' denilmiş. O zaman unutulmuş olabilir. AFAD tüm ilçelere 'Şu binalar hasarlıydı. Yıkıldı mı?' diye sorduğunda listelerimizin tetkikinde baktık o binanın unutulduğu, aslında yıkılmadığını tespit ettik. Dolayısıyla Silivri'deki son depremden önce orayı apar topar boşalttık. Yani o boşaltma şu andaki depremden değil, 1999 depreminden hasarlı olan bina. 6 ay önce ilk mühürlemeyi yapmıştık. Son 1.5 ay önce de ikinci mühürlemeyi yaparak nüfustan tahliye ettik. Şu an söküm işleri var, kapı, pencere, klima, kombi vs. sökülüyor. Onları almalarını müteakip kendileri yıkacaklar. Yıkmazlarsa kendimiz yıkacağız, biz yüzde 20 maliyet farkı ile kendilerine rücu edeceğiz. Ama kendileri yıkacaklar diye duyum alıyoruz."

Görüntü Dökümü:
-------------
-Binanın görüntüleri
-Bina sakinlerinden Ayşe Özkara (Gözlüklü) ve Hatun Karakaş ile röportaj
-Suat Ektiren'in açıklaması
-Binanın havadan görüntüsü

04.10.2019 -12.37 Haber Kodu : 191004096
04.10.2019 - 12.41 Haber Kodu : 191004100

3- AVCILAR'DA 2 OKULDA EĞİTİME RİSK ENGELİ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL'da meydana gelen 5.8 büyüklüğündeki deprem ardından şikayetler üzerine Alsancak İlkokulu ile bitişikteki Alsancak Ortaokulu kapatıldı. Öğrencilerin, yakındaki diğer okullarda geçici olarak eğitim göreceği öğrenildi.

ÇİFTE İNCELEME
Eğitim ve öğretim açısından kullanımı riskli bulunan iki okulda dün Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile Avcılar Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü uzmanlarının ortak denetim yaptığı belirtildi. Ortak olarak kullanılan bahçeleri çit ile ayrılan okul binasından karotlar alındığı, gözleme dayalı ve teknik denetim ardından yapının risk oluşturduğuna kanaat getirildiği belirtildi. 1995-96 eğitim- öğretim yılında açılan, 1999 depreminde hasar gören güçlendirme çalışması yapılan bina 2006 yılında tekrar eğitime açılmıştı. Aynı bina ve bahçe bölünerek 2012-13 eğitim öğretim yılında ilkokulu ve ortaokul olarak eğitime açılmıştı.
Ailesinden 15 öğrencinin eğitim gördüğü okul binasının durumunu değerlendiren, kendisinin de inşaatçı olduğunu belirten Yüksel Malkoç, denetim çalışmalarında kolonların durumunu tespit için vinçlerin de kullanıldığını ifade ederken, "Yapımının her aşamasına gelip baktım. 99 depremi ardından güçlendirme yapıldı. Son depremde sıvalar dökülmüş olabilir. Normlara uygun nevürlü demir kullanılmıştı. Okul aslında çok korkulacak bir durumda değil. Uzmanlar ince eleyip sık dokuyor. Sonuçta canlar burada eğitim görüyor. Belki geniş okul bahçesinde prefabrik binalar kullanılabilir" dedi.

NEREDE EĞİTİM GÖRECEKLER?
Eğitim ve öğretime bugün ara verilen Alsancak İlkokulu ve ortaokulu öğrencilerinin nerede eğitimlerine devam edeceklerine ilişkin açıklama henüz yapılmadı. Ancak, 478 öğrencili Alsancak İlkokulu öğrencilerinin yakındaki 800 öğrencili Ömer Seyfettin Ortaokulu, 477 öğrencili Alsancak Ortaokulu öğrencilerinin ise, 648 öğrencili Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'ne yönlendirilmesine yönelik çalışma yapıldığı öne sürüldü.

Görüntü dökümü:
-----------------
-İki binanın görüntüleri
-Deprem gerçeğini unutma pankartı okulun önünde
-Velilere duyurular okul binasının demir kapısında
-Velilerden Selçuk Malkoç bina ile ilgili konuşurken
-Bina kolonlarındaki çatlaklar
-Genel görüntüler

04.10.2019 -12.36 Haber Kodu : 191004095

========================================

4- YILDA 50 BİN HAYVANIN TEDAVİ EDİLDİĞİ HASTANE DE KAPATILDI

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- SİLİVRİ açıklarında geçen hafta meydana gelen Richter ölçeğine göre 5.8 büyüklüğündeki depremden etkilenen İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi de hizmete kapatıldı.
Hastane Başhekimi Prof. Dr. Oktay Düzgün, kısa süre önce DHA muhabirine alanında Türkiye'nin en büyük sağlık kuruluşlarından biri olan Veteriner Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi'nin doğum, cerrahi ve dahiliye gibi ana branşları bulunan Avcılar'daki üniversite kampüsündeki hastane polikliniğinde 7-24 hizmet verildiğini, günde 150-200 hasta hayvana müdahale edildiğini, yoğunluğa rağmen daha fazlasını da kabul edebileceklerini söylemişti. Aynı zamanda Veterinerlik Cerrahi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi olan Prof. Dr. Düzgün, muayene ve tedaviler için tam donanıma sahip olduklarını belirterek, şu bilgileri vermişti:

"Radyogiagnostik görüntüleme ünitemizde dijital röntgen, 1.5 Tesla MR ve yenilediğimiz ileri teknolojiye sahip 16 kesit multislice 3 boyutlu görüntü verebilen yeni bilgisayarlı tomografi cihazımız ile hafta içi hafta sonu fark etmeksizin 7 gün 24 saat hizmet vermeye devam ediyoruz. Dahiliye kliniğinde; kardiyoloji, dermatoloji, üroloji, ekdokronoloji, gastroenteroloji, cerrahi kliniğinde ortopedi ve travmatoloji, genel cerrahi, onkoloji, KBB, nöroşirurji, göz hastalıkları ve doğum kliniğinde jinekolojik ve meme hastalıkları gibi dallarda hizmet sunuluyor. Toplumumuzda, hayvan sevgisi her geçen gün arttığı için hasta potansiyeli de orantılı olarak artmaktadır. Hasta potansiyelimizin önemli bölümünü pet hayvanlar oluşturuyor. Bunların yanı sıra büyük ve egzotik hayvanlara da hizmet veriyoruz. Hastanemizdeki en büyük bölümümüz ise; radyodiagnostik görüntüleme ünitemizdir. Bu ünitemizde röntgen, ultrasonografi, endoskopi, bilgisayarlı tomografi ve MR yer alıyor. Eski tomografi cihazımızı yeniledik. 16 slice bilgisayarlı tomografimiz ile anestezi altında 1 dakika içerisinde hasta hayvanın tüm vücudunun 3 boyutlu tomografisini alabiliyoruz. 1.5 Tesla MR cihazımız ile de hastamızın görüntülerini yüksek kalitede kesitler alarak 3 planda değerlendirebiliyoruz. Bu görüntüleri CD ortamına kaydederek ve raporlayarak hasta sahibimize vermekteyiz. Arzu ederlerse kendi hekimlerine de konsültasyon hizmeti (Birkaç uzman hekimin birlikte hastalığa tanı koyması) vermekteyiz. Bu hizmetimizi 7/24 sağlamaktayız."

Prof. Dr. Oktay Düzgün, büyük bölümü kedi ve köpek olan hastaların yanı sıra kanatlı hayvanların da eksik olmadığı hastanedeki ameliyathanelerde birbirinden zorlu ameliyatların da yapıldığını vurgularken, 1 Eylül'ten itibaren randevulu sisteme geçmişlerdi.

Veteriner Fakültesi bünyesinde faaliyet gösteren kolon ve kirişlerindeki demirlerde korozyon ve burulma tespit edilen, kullanılması riskli değerlendirilen hastaneyi kapatma kararının '4 Ekim Dünya Hayvanları Koruma Günü'nden bir gün önce verilmesi tesadüf oldu.

Görüntü Dökümü (Arşiv):
-----------------------
-Hastanede tedavi gören hayvanlardan görüntüler (İğne, serum yapılan hayvanlar, MR çekilen köpek vs.)
-Başhekim hastane ve kliniklerle ilgili bilgi verirken
-Hastaneye gelen hasta yakınları ile röportajlar
-Bir görevli ileri teknoloji MR cihazının çalışması ile ilgili bilgi verirken
-Hastane binasının dıştan görüntüsü
-Bölümlerden görüntüler
-Ameliyathanede ameliyat edilen hayvanlardan görüntüler
-Genel ve detay görüntüler

04.10.2019 - 11.04 Haber Kodu : 191004043

=================================

5- (Geniş haber) BAĞCILAR'DA VİNÇ KAMYONU DEVRİLDİ

Haber-Kamera: Serdal ALTINTEPE - Alper KORKMAZ - Ersan San / İSTANBUL,(DHA)- BAĞCILAR'da bir site inşaatında vinç devrildi. Yük transferi sırasında devrilen vinç kamyonunun sürücüsü uzun uğraşlar sonucu sıkıştığı yerden yaralı olarak kurtarıldı. Tedavi altına alınan kişinin sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi.
Olay, Göztepe Mahallesi Bosna Caddesi'nde bulunan bir site inşaatında sabah saatlerinde meydana geldi. Vinç taşıyan bir kamyon şantiye alanında yük transferi yaparken devrildi. İddiaya göre vincin bir tarafında bulunan sabitleme ayaklarının açılmadığı ve dengesini kaybeden vincin yan yattığı öğrenildi. Yüküyle beraber yan yatan vincin kamyon sürücüsü araç içinde sıkıştı. Olay yerine hemen itfaiye ve ambulans ekipleri geldi. İtfaiye, sağlık ekipleri ve işçilerin ortak çalışmasıyla sürücü sıkıştığı yerden yaklaşık yarım saat sonra kurtarıldı. Sağlık ekipleri ve itfaiye erleri tarafından yaralı halde ambulansa götürülen sürücü hastaneye kaldırıldı. Sürücünün sağlık durumunun ağır olduğu öğrenildi.

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
-Sıkışan şoförün kurtarılma çalışması
-Şoförün ambulansa taşınması
-Kazanın drone görüntüsü
-Diğer görüntüler

04.10.2019 - 09.39 Haber Kodu : 191004020
04.10.2019 - 10.15 Haber Kodu : 191004034

============================

6- O GÖRÜNTÜLERE POLİS İNCELEMESİ

Emin YEŞİL - İstanbul DHA - SULTANGAZİ'de tartışma yaratan görüntülerle ilgili polis inceleme başlattı.
Sosyal medyada yayılan görüntülerde, İstanbul Büyükşehir Belediyesi yazısı bulunan temizlik aracından hafif ticari araca yakıt aktarımı yapıldığı görülüyor. Gelen tepkiler üzerine polis inceleme başlattı. Araçların sahibi olarak görünen taşeron firma sahibi ifade verdi. Bu kişinin verdiği ifadede, iki aracının da kendisine ait olduğunu araçlardan birinin yakıtı bittiği için temizlik aracından aktarım yapıldığını söylediği öğrenildi. Görüntülerdeki kişinin ise şirketinde çalışan personel olduğunu kaydettiği belirtildi. İfadesi alınan kişinin araç ruhsatlarını da gösterdiği kaydedildi. Ancak polis, ayaryakıt masrafının belediyeye mi yoksa taşeron firmaya mı ait olduğunu araştırıyor.

Görüntü Dökümü:
-----------
-Ayaryakıt aktarımı sırasında çekilen görüntüler

04.10.2019 - 11.15 Haber Kodu : 191004066

===============================

7- HİÇ TANIMADIĞI DONÖRÜ SAYESİNDE ONLARCA HAYATA DOKUNUYOR

Özlem YURTÇU KARABULUT- İdris TİFTİKÇİ/İSTANBUL, (DHA)- AVUSTURYA'nın başkenti Viyana'da 5 yıl önce gerçekleştirilen akciğer nakliyle sağlığına kavuşan İstanbul Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ender Kazazoğlu (59), geçen yıl kendisi gibi idiopatik fibrozis (nedeni bilinmeyen akciğer sertleşmesi) hastası olan ablası Sevin Tanrıöver'i kaybetti. Hiç tanımadığı donörü sayesinde sağlığına kavuştuktan sonra yetiştirdiği öğrencileri aracılığıyla hastaların hayatlarına dokunan Prof. Dr. Kazazoğlu, "Ben iyileştim ama ablam kurtulamadı. Çünkü organ yoktu. Viyana'da nakil sırasına sokamadık, Türkiye'de de donör çıkmadığı için kaybettik" dedi.

Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi'nin ilk hocalarından olan Prof. Dr. Ender Kazazoğlu, Protetik Diş Tedavisi Anabilim Dalı Başkanlığı görevini yürütürken 2011 yılında böbrek rahatsızlığı şikayetiyle doktor arkadaşına göründü. Prof. Dr. Kazazoğlu'nu muayene eden arkadaşı, akciğer rahatsızlığından şüphelenip, göğüs hastalıkları uzmanına yönlendirdi. Yapılan tetkiklerde Prof. Dr. Kazazoğlu'na idiopatik fibrozis hastalığı teşhisi kondu. Doktorların en fazla 5 yıl ömür biçtiği, tek çarenin akciğer nakli olması gerektiğini söylediği Prof. Dr. Ender Kazazoğlu, 2 yıl sonra oksijen tüpü kullanmaya başladı. Prof. Dr. Ender Kazazoğlu, arkadaşlarının tavsiyesi üzerine Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'ne başvurdu. 2014 yılının başında Viyana'ya gidip organ nakil sırasına giren Prof. Dr. Kazazoğlu, yaklaşık 3,5 ay sonra 13 Nisan gecesi gelen bir telefonla umutlandı. Hastanenin özel uçağıyla Viyana'ya giden Prof. Dr. Kazazoğlu, 9 saatlik nakil ameliyatıyla sağlığına kavuştu.

ABLASI AYNI HASTALIKTAN YAŞAMINI YİTİRDİ
Prof. Dr. Ender Kazazoğlu hastalığı atlattıktan bir süre sonra ablası Sevin Tanrıöver'e de aynı teşhis kondu. Ancak donör bulunamadığı için Tanrıöver, geçen yıl 66 yaşındayken yaşamını yitirdi.

'İLK ŞOKUM 5 YIL ÖMRÜM KALDIĞINI ÖĞRENİNCE YAŞADIM'
Geçen yıl Yeditepe Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Dekanlığı'na atanan Prof. Dr. Ender Kazazoğlu, yaşadığı zorlu yılları anlattı. Tanımadığı donörü sayesinde şimdilerde çok sayıda hastanın hayatına dokunduğunu belirten Prof. Dr. Kazazoğlu, ilk şokunu fibrozis hastalarının ömrünün sadece 5 sene olduğunu öğrendiğinde yaşadığını belirtti. Prof. Dr. Kazazoğlu, "Bir doktor babasını bu hastalıktan kaybettiğini ve fibrozis teşhisi alanların akılları başlarındayken hemen vasiyetlerini yazmasını tavsiye ediyordu. O gece benim için çok kötü geçti. Ailem var, eşim var, iki küçük çocuğum var. Birdenbire sınıfta kalmış bir öğrenci gibi hissetmeye başladım kendimi. Çünkü hayat sınıfında kalmıştım. Maksimum 2016'ya kadar zamanım vardı" dedi.

'BU SABAH ÖLMEZSEM YARIN SABAHA ÇIKMAM HERHALDE'
Hastalığa yakalandıktan 2 yıl sonra nefes darlığı şikayetinin arttığını, asansör dahi kullanamadığını belirten Prof. Dr. Ender Kazazoğlu, "O zamanki dekanımız Türker Sandallı evde oturmamamı, günde 2-3 saat de olsa, dayanabildiğim kadar işe gelmemi söyledi. Fakülteye oksijen tüpü ile geliyordum ama çok zorlanıyordum. O kadar büyük öksürük krizi tutuyordu ki, bu sabah ölmezsem herhalde yarın sabaha çıkmam diyordum. Akciğer nakli tek çare dendi. Viyana'nın bu konuda çok iyi olduğunu, Prof. Dr. Walter Klepteko'nun yaklaşık 30 yıldır bu işle uğraştığını söyledi arkadaşlarım. Oraya deneysel tedaviye gitmiştim daha önce. Orada sıraya alınmam kolay olmadı ama başardık. SGK'da işlemlerimi yaptırdım. Allah'a şükürler olsun, devletimiz sayesinde. Yaklaşık 3,5 ay bekledikten sonra 2014'ün 13 Nisan gecesi gelen bir telefonla hastanenin özel uçağı ile Viyana'ya gittim ve 9 saatlik bir ameliyat ile nakil oldum" diye konuştu.

'ONUN ORGANINA ASLA İHANET ETMEYECEĞİM'
Ameliyattan 2 gün sonra uyandırıldığını anlatan Prof. Dr. Kazazoğlu, o ilk uyanış ve nefesin muhteşem olduğunu söyledi. Prof. Dr. Ender Kazazoğlu, "Birden böyle sanki içime birisi hava basmıştı, ben yataktan diklemesine kalkacaktım neredeyse" diye konuştu.
Taburcu olurken doktorunun kendisine söylediği "Artık ameliyat oldun. Biz sana bu akciğeri taktık ki gidip işinin başında çalışasın diye. Bundan 5 sene evvel ne yapıyorsan git onu yap" sözlerini hiç unutmadığını belirten Prof. Dr. Kazazoğlu, "Birinin hayatının sonlanması, benim hayatımın başlangıcıydı. Bunu hiç unutmuyorum. Onun organına asla ihanet etmiyorum, etmeyeceğim ve her zaman onu da hatırlayacağım" diye konuştu.

'O DONÖR OLMASAYDI, BU ÖĞRENCİLERİ YETİŞTİREMEZDİM'
Ablasının kendisi kadar şanslı olmadığını belirten Prof. Dr. Kazazoğlu, "Maalesef bu hastalık genetikmiş. Ben akciğer nakli ile kurtuldum. Ama ablam benim kadar şanslı olamadı. Nedeni de donör yok. Halkımızın bilinçlenmesi gerekiyor. Ne organ veririm, ne alırım, ben böyle Allah'ın yarattığı gibi giderim diyor insanlar. Allah'ın önünde cana can vermek, en önemli şeydir. 2014'te ameliyat olmasaydım en fazla bir senem daha kalmıştı, Fakat benim o zamandan beri 15 kişiye, doktora ve master'da bu bilimde ilerlemeleri için katkıda bulundum. 300 kadar öğrenciye protez anlattım o zamandan bu yana. Emekli olsam da Türkiye Cumhuriyeti'nin en ücra köşesindeki diş hekimliği fakültesinde para pul almadan hizmet edeceğim ölene kadar. Çünkü benim boynumun borcu. Çünkü bu devlet bana paramı ödedi, ben gittim orada ameliyat oldum" ifadelerini kullandı.

Görüntü dökümü:
-----------------
-Prof. Dr. Ender Kazazoğlu röportajı
-Muhabir anonsu (Özlem YURTÇU KARABULUT)
-Genel ve detay görüntüler

04.10.2019 -12.40 Haber Kodu : 191004099

8- BAŞAKŞEHİR'DE AVM GİRİŞİNDE İLGİNÇ KAZA KAMERADA

İSTANBUL,(DHA)
Başakşehir'de otomobiliyle AVM'ye gelen sürücü, otopark gireceği sırada fren yerine gaza basınca beton bariyere vurarak takla attı. Yaşanan o anlar güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedildi.
Olay, Başakşehir'de bulunan bir alışveriş merkezinin otopark giriş noktasında meydana geldi. İddiaya göre otopark giriş noktasında durmak isterken fren yerine gaza basan kadın sürücü beton bariyere çarptı. Çarpmanın etkisiyle otomobil takla attı. Kadını aracın içinden çevredeki vatandaşlar çıkarttı. İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri kadına ilk müdahaleyi yaptı. .
Öte yandan yaşanan o anlar ise çevrede bulunan güvenlik kameraları tarafından da saniye saniye kaydedildi.

Görüntü dökümü:
------------------
-Güvenlik kamerası
-Aracın beton bariyere çarpması
-Aracın takla atması

04.10.2019 - 10.14 Haber Kodu : 191004033

==========================

(ÖZEL)
9- AVM'DE YÜRÜYEN MERDİVEN DEHŞETİNE 200 BİN LİRALIK TAZMİNAT DAVASI

Haber: Ümit UZUN Kamera: Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL (DHA) - BAŞAKŞEHİR'de bir alışveriş merkezindeki yürüyen merdivende ayak parmakları kopan 5 yaşındaki çocuğun ailesi, 200 bin liralık tazminat davası açtı. Yürüyen merdiven dehşetinin yaşandığı o anlar, güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilmişti.

AVM'DE DEHŞETİ YAŞADILAR
Olay, 14 Nisan'da Başakşehir'de bir AVM'de meydana gelmişti. Özel bir okulda öğretmen olan anne Eda Özcan, eşi ve iki çocuğuyla birlikte AVM'nin zemin katına inmek için bindikleri yürüyen merdivende dehşeti yaşamıştı. Yürüyen merdivenden inmek üzereyken 5 yaşındaki çocuğun ayağı, basamaklar arasındaki bölüme sıkışması sonucu sağ ayak iki parmağı kopmuştu. Hastaneye kaldırılan 5 yaşındaki çocuğun parmakları yerine dikilemezken, anne Eda Özcan, AVM'deki sorumlulardan şikayetçi olmuştu.

"BİLİRKİŞİ MERDİVEN FİRMASINI KUSURLU BULDU, İTİRAZ ETTİK"
Olayla ilgili savcılığın soruşturması sürerken, aile Avukat Erkan Kavak aracılığıyla AVM'ye 200 bin liralık tazminat davası açtı. Avukatı Erkan Kavak, soruşturma kapsamında alınan bilirkişi raporunda kusurun yalnızca merdiven firmasına bulunduğunu belirterek, "Müvekkilime ve bina sahiplerine kusur bulunmamıştır. Biz buna itiraz ettik. Sadece merdiven şirketi değil, bina sahibi de aynı zamanda kusurludur. Müvekkilimizin ise hiç kusuru yoktur. İtirazımızı ettik, yeni bir rapor alınacak" dedi.

200 BİN LİRALIK MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
Kavak, "Müvekkilimiz nezdinde doğan ve ilerde doğacak maddi ve manevi zararların tazminini temin maksadı ile yetkili mahkemeye tazminat davamızı açtık. Şimdilik 200 bin liralık manevi tazminat açtık. Dava sürecinde alınacak bilirkişi raporunda belirlenecek miktara göre maddi tazminat hakkımızı saklı tutarak davamızı açtık" diye konuştu.

"HİÇ BİR BEDEL İKİ PARMAĞIN KARŞILIĞI DEĞİLDİR"
AVM'lerin merdiven, asansör, elektrik tesisatı, havalandırma gibi ekipmanların sürekli olarak kontrol altında tutulması gerektiğini belirten Avukat Erkan Kavak, "Müvekkilimiz böyle vahim bir yaralanma nedeniyle ıstırap çekmiştir. Bundan sonraki hayatında da iki parmağı kopmuş biri olarak yaşayacak. Bu yaşam sevincini mutlaka olumsuz yönde etkileyecektir. Bu nedenle bir nebze olsun manevi olarak tatmin edilmesi gerekmektedir. Hiçbir bedel iki parmağın karşılığı değildir ama bir nebze olsun azaltmak için manevi tazminat talebimiz olmuştur" ifadelerini kullandı.

OLAY GÜVENLİK KAMERASINA YANSIMIŞTI
5 yaşındaki çocuğun ayağının yürüyen merdivene sıkışma anı güvenlik kameraları tarafından saniye saniye kaydedilmişti. Görüntülerde, yürüyen merdivenlerden babasının elini tutarak inen 5 yaşındaki çocuğun merdiven bitiminde ayağı mekanizmaya sıkışıyor. Çocuğu, babası ve annesi çekerek kurtarıyor. Daha sonra baba, çocuğunu kucağına alarak alışveriş merkezinin revirine götürüyor. Bu sırada panik olan anne, diğer büyük oğluna sarılarak ağlıyor. İlk müdahalesi revirde yapılan çocuk, daha sonra ambulansla hastaneye kaldırılıyor. Çocuğun kopan iki parmağına ise merdivenin sökülmesi sonucu ulaşılıyor. Parmakları alan baba, hastaneye götürmek için koşarak uzaklaşıyor.

Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Avukat röportaj
-Genel ve detaylar
-Arşiv (Güvenlik kamerası, Anne röportaj, çocuğun görüntüleri)

04.10.2019 - 11.57 Haber Kodu : 191004067
04.10.2019 - 12.01 Haber Kodu : 191004070

================================

10- ÜSKÜDAR'DA DURAKTAKİ ÜÇ KİŞİNİN ÖLÜMÜNE NEDEN OLAN OTOBÜS ŞOFÖRÜNE 8 YIL 4 AY HAPİS CEZASI

Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Üsküdar'da Dr. Eyüp Aksoy Caddesi üzerinde bulunan durağa girerek 3 kişinin ölümüne 2 kişinin de yaralanmasına neden olan otobüs şoförü Selim Karakaya, "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı.
İstanbul Anadolu 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın karar duruşmasına tutuklu sanık Selim Karakaya ve avukatları ile müştekilerin avukatları katıldı.

'FREN SİSTEMİ TUTMAYINCA KAZA MEYDANA GELDİ'
Duruşmada söz verilen sanık Selim Karakaya, olay günü hızının 30 km olduğunu belirterek, "Tam durağa gireceğim sırada aracın fren sistemi tutmayınca kaza meydana geldi. Hiç bir kusurum ve kastım yoktur. Bu araçlardan birçoğunda bu şekilde hatalar oldu ve ben cezaevindeyken birçok kaza oldu. Tahliyemi ve beraatimi istiyorum." dedi.
Araç üzerinde bilirkişi incelemesi yapıldığını hatırlatan müşteki avukatları, incelemelerde aracın motor beyninin sorunlu olmadığı yönünde rapor düzenlediklerini hatırlattılar. Müşteki avukatları sanıktan şikayetçi olduklarını beyan ettiler.
Selim Karakaya'nın Avukatı Nazlı Güler, kazanın oluşumunda aracın kusurlu olduğunu savundu. Güzel, "Müvekkilim görüntülerden de anlaşılacağı üzere aracın hızını kesen rötardarı çekmek için tüm gayretini sarf ediyor ve çekiyor. Ancak araç yavaşlamıyor. Müvekkilim kendi can güvenliğini de tehlikeye atarak en az zarar verecek şekilde aracı durdurmaya çalışıyor. Ancak elinde olmayan nedenlerle bu kaza meydana geliyor. Beraatine karar verilmesini istiyoruz" şeklinde konuştu.

8 YIL 4 AY CEZA ALDI
Son sözü sorulan Selim Karakaya, "Suçsuzum" dedi.
Kararını açıklayan mahkeme, "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan 8 yıl 4 ay hapis cezası ile cezalandırdı.

KARARLA BİRLİKTE TAHLİYE EDİLDİ
Mahkeme, kararla birlikte sanığın tahliyesine karar verdi.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Selim Karakaya yönetimindeki halk otobüsünün 1 Şubat 2018 tarihinde Üsküdar Dr. Eyüp Aksoy Caddesi üzerinde bulunan durağa kontrolsüz girerek 3 kişinin ölümüne 2 kişinin de yaralanmasına neden olduğu belirtiliyor.
İddianamede, Aygün Erdoğan, Mustafa Erdoğan ve Perihan Çelik'in olay yerinde öldükleri, Belgizar Erdoğan ve Hatice Yıldırım'ın da yaralandığı belirtilerek, şoför Selim Karakaya'nın, "Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak" suçundan 2 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılması isteniyor.

Görüntü Dökümü:
-ARŞİV

04.10.2019 - 11.12 Haber Kodu : 191004049

=======================================

11- OTOMOBİL HIRSIZLARINA OPERASYON KAMERADA

Buse PEHLİVAN/İSTANBUL,(DHA)
İstanbul'da aynı model ve marka otomobilleri çalan 3 şüpheli Kocaeli'nde düzenlenen operasyonla yakalandı. Operasyon anları kameralara yansıdı.
Edinilen bilgiye göre, 29 Haziran'da Pendik Esenyalı Mahallesi'nde park halindeki otomobilin çalınmasının ardından, 4 ay boyunca İstanbul Anadolu Yakasındaki farklı ilçelerde 5 hırsızlık olayı aynı yöntemle gerçekleştirildi. Polis ekipleri yaptıkları çalışmalarda aynı marka ve model otomobillerin anahtar kullanarak çalınması üzerine çalışmalarını derinleştirdi. Yapılan incelemelerde aynı model ve marka otomobillerin özel bilgilerine erişen ve anahtarlarını kopyalattıktan sonra, araçları çalan bir çetenin izine ulaşıldı. Liderliğini Şahin T.'nin yaptığı çetenin üyeleri aynı model ve marka otomobillerin özel bilgilerini ele geçirerek otomobillerin anahtarlarını kopyalatıyordu. Şüphelilerin 5 farklı hırsızlık olayında şüphe çekmemek için farklı çilingircilere anahtarları kopyalattığı ortaya çıktı.

DÖRT AYLIK TAKİBİN ARDINDAN YAKALANDILAR
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü, Oto Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri çilingircilerden aldığı bilgiler ve güvenlik kamerası görüntülerinden şüphelilerin kimliklerini tespit etti. Ekipler, 4 ay süren fiziki takibinin ardından şüphelilerin Kocaeli'nden İstanbul'a otomobil çalmak için geldiğini ortaya çıkardı. Polis, Kocaeli'nde belirlediği adreslere çarşamba günü sabah saatlerinde operasyon düzenledi. Yapılan baskında Barış D. (29), Şahin T. (40), Ümit Y.(24) yakalandı. Kocaeli'nde yakalanan şüpheliler İstanbul'a getirildi. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada silah, mermi, bıçak, sinyal kesici cihazlar ve araba anahtarı ele geçirildi.
Gözaltına alınarak emniyete getirilen şüphelilerden Şahin T.'nin Kocaeli'nde bir araç kiralama iş yerinin olduğu öğrenildi. Şüphelilerin çaldıkları otomobilleri parçalara ayırarak piyasada yedek parça olarak sattıkları belirlendi.

Gözaltındaki şüphelilerden Şahin T.'nin 16 adet suç kaydı, Barış D.'nin (29) 7 adet suç kaydı, Ümit Y.'nin (24) 4 adet suç kaydı olduğu ortaya çıktı. Şüpheliler şubedeki işlemlerinin ardından Anadolu Adliyesine sevk edildi. Şüpheliler çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı.

OPERASYON ANI KAMERALARA YANSIDI
Kocaeli'nde tespit edilen adreslere operasyon düzenleyen ekiplerin 3 şüphelinin evine yaptığı operasyon anları kameralara yansıdı. Şüphelilerin araçları çalma anları da güvenlik kameralarına yansıdı.

Görüntü Dökümü:
---------------
-Polis kamerası
-Operasyon anları
-Polisin kapıları çalması
-Evlerde yapılan aramalar
-Güvenlik kameraları
-Şüphelilerin araçları çalmaları
-Aktüel görüntüler
-Şüphelilerin emniyetten çıkışı
-Ele geçirilen malzemeler

=============================

(ÖZEL)
12-BEYOĞLU'NDA TRAFİKTE TEHLİKELİ YOLCULUK

Haber-Kamera: Ersan SAN/İSTANBUL,(DHA)
Beyoğlu'nda 4 patenci genç, önünde köpek bulunan bir motosiklete arkadan tutunarak kilometrelerce seyahat etti. Trafikte adeta konvoy oluşturan gençler polis kontrol noktasına gelmeden motosikleti bırakarak gözden kayboldu.
Beyoğlu Tarlabaşı Bulvarı'nda akıllara durgunluk veren olay geçen cumartesi günü yaşandı. 4 patenli genç, seyir halindeki bir motosiklete arkadan tutunarak onlarca aracın arasında kilometrelerce ilerledi. Sıralı halde bir birlerine tutunan patenli gençlere diğer şoförler ve vatandaşlar tepki gösterdi. Uyarıları dikkate almayan gençlerin tutunduğu motosikletin önündeki köpek de dikkat çekti. Görüntülendiklerine kızan kasksız motosiklet sürücüsü polis kontrol noktasına yaklaştığını fark edince yavaşladı. Motosikletli daha sonra patencilerin motosikleti bırakmalarını istedi. Patenci gençler ise akan trafikte kendi başlarına ilerledi. Önünde köpek bulunan motosiklet sürücü ise gözden kayboldu.

Görüntü Dökümü
-------------------------
-Patenci gençlerin motosikletin arkasına takılmaları
-Motosiklet sürücüsünün önündeki köpek
-Görüntülendiğini anlayan sürücünün tepki göstermesi
-Genel ve detay görüntüler

04.10.2019 - 11.12 Haber Kodu : 191004048

(Geniş haber)
13-CAMİLERDEN ÇALINAN ESERLERİ SATMAK İSTEYEN 7 KİŞİ YAKALANDI

Çağatay KENARLI, İSTANBUL DHA
İstanbul'da 6 camiden farklı tarihlerde çalınan 6 levha, 1 tablo ve 2 şamdanı müzayedelerde satmak isteyen 7 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Şüpheliler savcılık sorgularının ardından serbest bırakılırken, ele geçirilen tarihi tablolar, incelenmek üzere Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi'ne gönderildi.
İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, farklı tarihlerde camilerden çalınan tarihi eserlerin yakalanmasına yönelik çalışma başlattı. Polis ekipleri yaklaşık 4 ay boyunca yaptığı teknik ve fiziki takiple tarihi eserlerin müzayedelerde değerlerinin altında cüzi fiyatlara satıldığını belirledi.

6 HAT LEVHA, 1 TABLO İLE 2 ŞAMDAN ELE GEÇİRİLDİ
Polis ekipleri Şişli, Beyoğlu ve Beykoz'da tespit ettiği adreslere baskın düzenleyerek S.K., H.G., T.U.G., Ö.G., M.Ö., M.G. ve A.K. adlı 7 şüpheliyi gözaltına aldı. Yapılan baskınlarda 2010 yılında Fatih Muhtesip İskender Camii'nden çalınan hat levha, 2011 yılında Fatih Hacı Hasan Camii'nden çalınan hat levha, 2015 yılında Fatih Soğan Ağa Camii'nden çalınan hat levhalar, 2008 yılında Beşiktaş Defterdar İbrahim Paşa Camii'nden çalınan hat levha ve 2004 yılında Beşiktaş Ekmekçibaşı Ali Ağa Camii'nden çalıntı hat levha ve bir tablo ile Fatih Zehkeri Kemal Camii'nden 2005 yılında çalınan 2 şamdanı ele geçirdi.

18-19 YÜZYILLARDA YAPILAN ESERLER
Ele geçirilen hat levhaların farklı ebatlarda olduğu bazılarının ise altın iplikle hazırlandığı, 18. ve 19. yüzyıllarda yapılan üzerlerinde 'Allah' ve 'Muhammed' lafzları ile 'Kelime-i Tevhid' işlenmiş olduğu eserler olduğu ortaya çıktı.

SAVCILIK TALİMATIYLA SERBEST BIRAKILDILAR
Vatan Caddesi'nde bulunan Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü'ndeki işlemleri tamamlanan 7 şüpheli adliyeye sevk edildi. 2863 sayılı 'Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu'na Muhalefet' suçundan haklarında adli işlem başlatılan şüpheliler savcılık talimatıyla serbest bırakıldı. Ele geçirilen tarihi tablolar, incelenmek üzere Türk Vakıf Hat Sanatları Müzesi'ne gönderildi.

Görüntü Dökümü
----------
-Sergiden görüntü
-Hat tablolardan görüntü
-Genel ve detay görüntüler

04.10.2019 - 11.35 Haber Kodu : 191004060

======================================

14- HÜKÜMLÜLER, 8 İLÇEDEKİ CAMİLERİ TEMİZLEDİ

İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, (DHA)- DENETİMLİ Serbestlik Yasası'ndan yararlandırılarak kamuya yararlı işlerde ücretsiz çalıştırılarak cezalarının bir bölümünü çeken hükümlüler, 'Camiler ve Din Görevlileri Haftası' nedeniyle İstanbul'daki 8 ilçede camileri temizledi.
Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü ile İstanbul İl Müftülüğü arasında yapılan görüşmeler sonucu cezalarının son bölümünü kamuya yararlı işlerde çalıştırılarak çeken hükümlülerin camileri temizlemesi kararlaştırıldı. Bakırköy Denetimli Serbestlik Müdürlüğü yargı alanına giren 12 ilçeden Avcılar, Bağcılar, Bahçelievler, Bakırköy, Esenler, Esenyurt, Güngören, Küçükçekmece'de belirlenen camilerde hükümlüler sabah ve öğleden sonra 4'er saat temizlik yaptı. Kurum müdürü Leyla Karaküllah, "Bu çalışmaların sonunda hükümlülere 'Camii ve Hayat, Sabır ve Hoşgörü' seminerleri verilecek. Hükümlülere ayrıca Büyük Çamlıca Camii ziyareti düzenlenecek" dedi.

HÜKÜMLÜLER DE, CEMAAT VE İMAMLAR DA MEMNUN
Avcılar'daki Cihangir Mahallesi'nde bulunan İGS Süleyman Çelebi Camii'nin içi ve dışında her yeri temizleyen 1'i Nijeryalı 6 hükümlü ve bunları gören cemaat uygulamadan memnun olduklarını söyledi. Cemaat hükümlülerin temizlik çalışmasını beğenerek, ilgi ile izlerken Cami İmamı Sezgin Soysal, uygulamanın çok güzel ve yerinde olduğunu söyledi. İmam Soysal, "İnsanımızı kazanmak bizim için çok önemli. Bir insanı kazanmak çok önemli. Böyle topluma kamuya yararlı hizmetle cezayı ödemelerini yerinde buluyoruz" dedi.

Temizlik yapan hükümlülerden Özgür Aydemir, "Temizlik insanın gereğidir. Gereğini yerine getiriyoruz. Her gün bir camiye gidiyoruz, temizliyoruz. Benim 100 gün sonra cezam bitecek. Buranın şartları cezaevinden çok daha iyi. Temizlik yapıyoruz, yerleri dolapları, camları siliyoruz. Günün 4 saati burada çalışıyoruz. Allah temizliği her zaman daim kılsınö dedi.

Hükümlülerden Caner Kesik ise, "Burada devletimize hizmet ediyoruz. Cezaevinden şartlı salıverildik. Bu şekilde cezamızı çekiyoruz. Uygulamadan memnunuz. Yargı paketinden biz de yararlanmayı, ayrıca cezaevindeki kardeşlerimizin de en yakın sürede ailelerine kavuşmalarını devletimizden bekliyoruz" diye konuştu.

Hükümlülerden Ahmet Kaçar, geçmişte bir hata sonucu suç işlediklerini kabul ederken, "Çoluk-çocuğumuz var. İş için nereye gidiyorsak hükümlüyüz diye kapılar yüzümüze kapatılıyor. Biz de insanız, vatanımızı milletimizi seviyoruz. İş istiyoruz. Geçmişte yaptığımız hatalar yüzünden bizi mimlemesinler. Alsınlar, baksınlar, denesinler eğer yapmazsak kapının önüne koysunlar. Evimiz, barkımız, çocuğumuz var. Çok büyük sıkıntı çekiyoruz. Devletimiz olarak da bize yardım etsinler. Buraya gelip giderken de yol parasını borç alıyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü:
----------------
-Temizlik yapılan caminin dış görüntüleri
-Hükümlüler temizlik yaparken
-Hükümlüler ile röportaj sırasıyla Özgür Aydemir, Caner Kesik ve Ahmet Kaçar ile röportaj
-Cami İmamı Sezgin Soysal ile röportaj
-Camiye gelenlerden biri ile röportaj

04.10.2019 - 11.04 Haber Kodu : 191004045

=================================

15-ZEYTİNBURNU'NDA YOLDAN GEÇEN 2 KİŞİNİN YARALANDIĞI SİLAHLI KAVGA KAMERADA

Çağatay KENARLI İSTANBUL, (DHA)
Zeytinburnu'nda çıkan silahlı kavgada, yoldan geçen biri kadın 2 kişiyi yaraladı. Şüpheliler yakalanırken, silahlı kavga anları güvenlik kameralarına yansıdı.
Olay, Zeytinburnu Veliefendi Mahallesi'nde 11 Eylül'de meydana geldi. İddiaya göre, iki grup arasında yaşanan silahlı kavgada, yoldan geçen birisi kadın 2 kişi, vurularak yaralandı. Silahlı saldırıda yaralanan 2 kişi hastaneye kaldırıldı.
Zeytinburnu İlçe Emniyet Müdürlüğü ekipleri yaptığı çalışmalarda şüpheliler Ertan K.(23) ve Veysi T.(21)'yi yakalayarak gözaltına aldı. Emniyetteki işlemleri tamamlanan 2 şüpheli, 25 Eylül'de adliyeye sevk edildi. Şüphelilerden Ertan K. 'Kasten yaralama' suçundan tutuklanırken, Veysi T. ise savcılık talimatıyla serbest bırakıldı.
Kavga ve yoldan geçen kişilerin yaralanması güvenlik kameraları tarafından kaydedildi.

Görüntü Dökümü
-----------
-Şüphelilerin kavga etmesi
-Yoldan geçen kişilerin görüntüsü
-Şüphelilerin bir otomobile binerek kaçması
-Genel ve detaylar

04.10.2019 -11.07 Haber Kodu : 191004046

En Çok Aranan Haberler