Dha İstanbul Bülteni - 2

1- İETT OTOBÜSÜNÜN LASTİĞİNDEN DUMAN YÜKSELDİ, YOLCULAR KORKU DOLU ANLAR YAŞADI

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN / İstanbul DHA
Kadıköy'de seyir halindeki içi yolcu dolu İETT otobüsünün lastiğinden duman yükseldi. Şoför, otobüsü emniyet şeridine çektikten sonra kapılara açarak yolcuları indirdi. Yaşanan korku ve panik DHA kamerası tarafından görüntülendi.
TEM bağlantı yolu Kozyatağı mevki Kadıköy istikametinde ilerleyen Sezgin Ersu'nun kullandığı 34 TP 7809 plakalı İETT otobüsünün sağ ön lastiğinden duman yükselmeye başladı.

EMNİYET ŞERİDİNE ÇEKTİ
Otobüs şoförü Ersu durumu fark ederek otobüsü emniyet şeridine çekti. Şoför hemen kapıları açarak aralarında bebeklerin de olduğu yolcuların aşağıya inmesini sağladı. Yolcular hızlı bir şekilde otobüsten uzaklaştı.

YANGIN SÖNDÜRME TÜPÜYLE MÜDAHA ETTİ
Otobüs şöförü Sezgin Ersu yolcuları tahliye ettikten sonra yangın söndürme tüpüyle dumanların yükseldiği ön sağ lastiği müdahale etti.
Tahliye ve müdahale anı DHA kamerası tarafından görüntülendi.

"KORKTUM HEMEN AŞAĞI İNDİK"
Sürücü, "Yangın sönüdürme tüpüyle müdahale ettim, sanırım balatalardan duman yükseldi" şeklinde konuştu. Bebeğiyle yolculuk yapan bir yolcu "Bir anda duman kapladı. Korktum hemen aşağıya indik" diye konuştu.
Başka bir yolcu ise "İçerde bir koku oldu camlarını açmasını istedik. Daha sonra durduk kapıları açınca aşağı indik" dedi. Yolcular daha sonra gelen başka bir otobüse binerek olay yerinden ayrıldı.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Yolcuların otobüsten inerken görüntüsü
-Sürücünün yangın söndürme tüpüyle müdahalesi
-Yükselen duman
-Otobüsün içindeki dumandan görüntü
-Yolculardan görüntü
-Yolcular ile röp
-Sürücü ile röp
-Yangınının söndürülmesi
-Yolcuların başka bir otobüse binmesi
-Genel ve detay görüntüler

====================================

2- SAFFET SANCAKLI'NIN EŞİ HAYATINI KAYBETTİ

Haber: Özgür ALTUNCU / İstanbul DHA
MHP Kocaeli milletvekili Saffet Sancaklı'nın eşi Hülya Sancaklı, tedavi gördüğü hastanede saat 07.30 sıralarında hayatını kaybetti.
Sancaklı'nın ölüm haberiyle ilgili hastane yazılı bir açıklama yaptı.
Açıklamada, "14 Ocak 2017 tarihinde ateşli silah yaralanması nedeniyle hastanemizde ameliyata alınan Sayın Hülya Sancaklı'nın tedavisi, genel cerrahi yoğun bakım ünitesinde devam etmiştir. Ameliyat sonrası devam eden kritik süreç, hastanemiz Nöroşirurji Kliniği Başkanı, Beyin Sinir Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Hidayet Akdemir ve ekibi tarafından titizlikle takip edilmiştir. 19 gündür yoğun bakımda yaşama tutunma mücadelesi veren Sayın Hülya Sancaklı, tüm tıbbi müdahalelere rağmen yaşamsal fonksiyonlarının geri döndürülememesi nedeniyle 01.02.2017 tarihi saat 07.35'te hayatını kaybetmiştir. Merhumeye Allah'tan rahmet, ailesine ve tüm sevenlerine başsağlığı dileriz" denildi.

Görüntü Dökümü: -------------------------
-Sancaklı'nın havalimannında görüntüsü
-Sancaklı'nın aracının havalimanından ayrılması
-Hastaneden görüntü
-Hastane önünde polisin önlem alması
-Genel ve detaylar

===================================

3- SANCAKLI İÇİN HASTANE ÖNÜNE TAZİYE ÇADIRI KURULDU

* Hülya Sancaklı'nın cenazesi yarın Fatih Camii'nden kaldırılacak.

Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Yaşar KAÇMAZ / İstanbul DHA
Tedavi gördüğü hastanede bu sabah hayatını kaybeden Hülya Sancaklı için Beylikdüzü Belediyesi hastane önüne taziye çadırı kurdu. 19 gündür yoğun bakımda yaşama tutunma mücadelesi veren Hülya Sancaklı'nın ölümünün ardından savcı hastaneye gelerek inceleme yaptı. Bu nedenle cenazenin Adli Tıp Kurumu'na gönderilmeyeceği öğrenildi. Saffet Sancaklı ve yakınları da hastaneye gelerek beklemeye başladı. Bu arada Beylikdüzü Belediyesi de hastane önüne taziye çadırı kurdu.

CENAZE YARIN FATİH CAMİİ'NDE
Hülya Sancaklı'nın cenazesinin yarın öğle namazının ardından Fatih Camii'nden kaldırılacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Hastane dışından genel ve detay görüntüler
-Polis ekiplerinden detay

dhafeed

===================================

4- ASİTÇİ ENİŞTE DAVASI; İSTİNAF MAHKEMESİ 9 YIL 36 AYLIK CEZAYI YASAYA UYGUN BULDU

Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
İstinaf Mahkemesi, eşinin üç yaşındaki yeğeni Y.K.'nın yüzüne asit içerikli madde attığı gerekçesiyle 9 yıl 36 ay hapis cezasına çarptırılan Cihan Araçman'ın aldığı cezaya ilişkin kararını verdi.
Yerel mahkemenin 9 yıl 36 aylık hapis cezasına ilişkin kararını yasaya uygun bulan İstinaf Mahkemesi, duruşma savcısı, bakanlık ve müşteki tarafın cezanın arttırılması, sanığın da cezanın düşürülmesi yönündeki istinaf taleplerini esastan reddetti.
Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Aralık 2016 tarihinde eşinin üç yaşındaki yeğeni Y.K.'nın yüzüne asit içerikli madde attığı gerekçesi ile Cihan Araçman'ı "Kasten yaralama" suçundan 9 yıl 36 ay hapis cezasına çarptırdı. Cihan Araçman'ın dosyası, cezayı az bulan duruşma savcısı, Ail ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Y.K.'nın ailesi ile cezayı çok bulan sanığın avukatları tarafından İstinaf Mahkemesi'ne taşındı.

TARAFLAR DOSYAYI İSTİNAF ETTİ
Duruşma savcısı Harun Veli Koçali istinaf talepli başvurusunda, sanığın, mağdur çocuğun yüzüne sülfirik asit attığını hatırlatarak, "Sanık, sülfirik asidin çocuk tarafından yutulabilir ve solunabilirdi. Sanık, sülfirik asidin yutulması ve soluması durumunda da mağdur çocuğun ölümüne neden olacağını öngörmeliydi. Bunu öngörecek eğitimde ve yaştadır" gerekçesi ile sanığa "Kasten yaralama" suçundan verilen 9 yıl 36 aylık hapis cezasının kaldırılarak, "Kasten adam öldürme teşebbüs" suçundan ceza verilmesini istedi.
Mağdur Y.K.'nın ailesi ve dosyaya müdahil olan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı da benzer gerekçeler öne sürerek sanığa "Kasten yaralama" suçundan verilen 9 yıl 36 aylık hapis cezasının kardırılarak "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan cezalandırılmasını istedi.
Sanığın avukatları da müvekkilleri Cihan Araçman'ın mağdur Y.K.'ya attığı maddenin boya olduğunu sanarak attığını, asit içerikli olduğunu bilmediğini, müvekkillerinin suç kastının ve ceza ehliyetinin bulunmadığını,müvekkillerine verilen cezada alt sınırdan uzaklaşıldığını öne sürerek, "Kasten yaralama" suçundan verilen 9 yıl 36 aylık hapis cezanın kaldırılarak, "Yaralama" suçundan ceza verilmesini istediler. Sanığın avukatları, istinaf başvurularında tutuklu yargılanan müvekkilleri Cihan Araçman'ın tahliye edilmesini de istedi.

İSTİNAF YEREL MAHKEMENİN KARARINI YASAYA UYGUN BULDU
Dosyanın göndrildiği, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi bünyesinde "Kasten yaralama" suçlarına bakan 11. Ceza Dairesi, tarafların istinaf taleplerini dosya üzerinden karara bağladı.
Oy birliği ile alınan kararda, yerel mahkemenin "Kasten yaralama" suçundan Cihan Araçman'a verdiği 9 yıl 36 aylık hapis cezası yasaya uygun bulunarak tüm tarafların istinaf talepleri esastan reddedildi. Daire, Cihan Araçman'ın avukatlarının tahliye talebini de oybirliği ile reddederek sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

YARGITAY YOLU AÇIK
Yasaya göre İstinaf Mahkemeleri'nin 5 yıldan fazla olan cezalara ilişkin kararlarında Yargıtay yolu açık. Dosya, taraflardan birinin başvurusu ile Yargıtay'a taşınabilir.

DAVANIN GEÇMİŞİ
Cihan Araçman, 17 Ekim 2015 tarihinde Ataşehir'de ailece gittikleri restoranın oyun alanında oynayan eşinin kızkardeşinin üç yaşındaki oğlu Y.K.'nın suratına asit içerikli madde attığı gerekçesi ile gözaltına alındı. Ardından tutuklanan Cihan Araçman için Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, "Tasarlayarak öldürmeye teşebbüs" ve "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmak" suçlarından 24 yıl 6 aya kadar hapis cezası istendi.
Anadolu 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 1 Aralık 2016 tarihinde Cihan Araçman'ı, "Kasten yaralama" suçundan 9 yıl 36 ay hapis cezasına çarptırdı. Cihan Araçman cezayı çok bulduğu için, Y.K.'nın ailesi ve duruşma savcısı da cezayı az bulduğu için İstinaf talebinde bulunmuştu.

Görüntü Dökümü: ------------------------
-Şüphelinin adliyeye sevki

-Şüpheli benzincinen sprey alması
-Hastane önündeki görüntüleri

===================================

5- EMLAK ŞEBEKESİNE POLİS OPERASYONU: 16 GÖZALTI

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI - İdris TİFTİKÇİ / İstanbul DHA
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, gazetelere 'Gayrimenkulleriniz karşılığında nakit verilir' şeklinde ilan vererek, kendilerine başvuran çok sayıda gayrimenkul sahibini dolandıkları belirlenen 16 kişilik bir şebekeyi belirledi. Polis ekipleri şebekeyi 6 ay fiziki ve teknik olarak takip etti. İstanbul'da Bağcılar, Başakşehir, Küçükçekmece, Bayrampaşa ilçeleri ile Batman'da bulunan 17 adrese 13 Ocak Cuma günü eş zamanlı operasyon düzenledi. Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, 2'si polis memuru, 2'si tapu memuru toplam 16 şüpheliyi yakalayarak gözaltına aldı.

ŞEBEKENİN ÇALIŞMA YÖNTEMİ
Polis ekipleri yaptığı çalışmada şebekenin çalışma yöntemini de belirledi. Şebekenin gazetelere 'Gayrimenkulleriniz karşılığında nakit verilir' ilanı verdiği, bunun üzerine kendilerini arayarak nakit paraya ihtiyaçlarını olduğunu söyleyen kişileri seçtikleri belirlendi. Çete elemanları bunun üzerine 'Notere gidelim, gayrimenkulünüzü ipotek ettirelim, sonra istediğiniz parayı alın' diye mülk sahiplerini kandırarak zaman kazanarak paralarını ödemedikleri ve ilerleyen günlerde mallarını geri almak istedikleri zaman ölümle tehdit ettikleri iddia edildi.

YÜZLERCE KİŞİNİN GAYRİMENKULLERİNİ ALMIŞLAR
Ölümle tehdit edilen 31 kişi Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne gelerek konuyla ilgili şikayetçi oldu. Şebekenin 31 kişiye ait 10 milyon lira değerinde gayrimenkulünü aynı yöntemle elde ettiği tespit edildi. Polis ekipleri, şebekenin mağdur ettiği yüzlerce kişiye ulaşmaya çalışıyor.

4 ŞİRKETİN VE 16 ŞÜPHELİNİN TÜM MAL VARLIKLARINA EL KONULDU
Soruşturma sürecinde, gözaltına alınan 16 kişinin tüm mal varlıkları da incelendi. Polis ekipleri yaptığı incelemede şebeke lideri olduğu iddia edilen İsmet K.'nın 4 farklı şirket kurduğu belirlendi. Ekipler, şebekenin vurgun yaptıktan sonra gayri menkullerin kısa sürede şirketler arasında aktardığını ve izlerini kaybettirmek amacıyla paravan olarak kullanıldığını ortaya çıkarttı. Şebekenin kullandığı 4 ayrı şirkete ait 148 gayrimenkul tapusu, 20 otomobil, 57 bin 500 lira nakit para ve tüm varlıklarına, savcılık kararıyla el konuldu.

12 KİŞİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Emniyet'teki işlemleri tamamlanan şüphelilerden 2'si polis toplam 4 kişi savcılık talimatıyla serbest bırakılırken, şebeke lideri olduğu iddia edilen İsmet K. ile 2'si tapu memuru toplam 12 kişi Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde sağlık kontrolünden geçirildikten sonra Bakırköy Adalet Sarayı'na sevk edildi.

Görüntü Dökümü
-----------
-Polis ekiplerinin yaptığı aramalar
-Aramalarda bulunan silahlar
-Bir çanta içinde bulunan tapular
-Şebekenin el konulan otomobillerinin görüntüsü

-Sergiden görüntü
-Ele geçirilen silahlar
-Ele geçirilen tapuların görüntüsü
-Araç ruhsatları
-Şüphelilerin sağlık kontrolünden geçirilmesi
-Genel ve detaylar

===================================

6- HALİÇ-KEMERBURGAZ DEKOVİLİ İÇİN İÇERİDE İHALE, DIŞARIDA PROTESTO

Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA - Enver ALAS / İstanbul DHA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından Haliç-Kemerburgaz arasında yapılması planlanan demiryolu Haliç kıyısından başlayarak Belgrad Ormanları'nda uzanan ve yaklaşık 100 yıl önce Haliç'in kıyısındaki Silahtarağa elektrik santaline kömür taşımak üzere kurulan demiryolu (dekovil) hattının yeniden hayata geçirilmesi için düzenlenen ihaleye 9 teklif verildi.

EN DÜŞÜK TEKLİFİ YZ ALTYAPI VERDİ
Büyükşehir Belediyesi'nin Güngören'deki ek hizmet binasında gerçekleşen ihalede projenin yaklaşık maliyeti 463 milyon 207 bin TL olarak açıklandı. İhalede en düşük teklifi 321 milyon TL ile Yz Altyapı İnşaat verirken; Neoray+Nuhoğlu ortaklığı 369 milyon TL; Akçadağ+Kmb+Nas ortaklığı 377 milyon 888 bin TL teklif sundu.
Diğer teklifler sırasıyla şöyle: "Cengiz+Kolin+ Kalyon ortaklığı 398 milyon 400 bin TL; Özka+Adfa ortaklığı 427 milyon 687 bin TL; Gülermak+Nurol ortaklığı 439 milyon 984 bin TL; Doğuş İnşaat 490 milyon 885 bin TL; Yapı Merkezi 529 milyon 942 bin TL; Alsim Alarko 569 milyon TL."
İhaleyi hangi firma ya da iş ortaklığının kazandığı, ihale komisyonunun teklifleri değerlendirmesinin ardından belli olacak.

İHALEYE PANKARTLI PROTESTO
İhale salonunda teklifler görüşülürken saat 10.30 sıralarında bina önüne gelen 10 kişilik grup, "Belgrad Ormanı ihale edilemez. İBB elini Kuzey Ormanlarından çek" yazılı pankart açtı. "Toprağıma, suyuma Belgrad'a dokunma", "Ormana tren yapılmaz", "Belgrad yoksa İstanbul da yok" şeklinde slogan atan grup daha sonra basın açıklaması yaptı.

"BELGRAD ORMANI'NIN SONUNU GETİRECEK"
Dekovil hattı projesi ihalesinin adım adım takip edildiğinin belirtildiği açıklamada "2012'de 'muhafız ormanı' statüsünün 3 bin hektarlık alandan kaldırılması sonucu korunduğu söylenen son 2 bin hektarlık ormanlık alanın tam ortasından geçen 'dekovil hattı' ve eşliğindeki 'bisiklet yolu' projesinin Belgrad Ormanı'nın sonunu getireceği net ve açıktır. Son 5 yıldaki katil projelerle dört koldan kuşatılan Belgrad Ormanı etrafındaki aç gözlülük bize şunu gösteriyor ki dekovil projesi yeni 2B süreçlerini beraberinde getirecek bir tehdittir. Belgrad Ormanı'nın bütünlüğünü bozan orman içindeki her türlü taşımacılık, yol, eğlence, dinlence tesisi beton gürültü çöp ve hoyrat kullanım İstanbullunun sorumluluğundadır" denildi.

HALİÇ'TEN BAŞLAYIP CENDERE BOYUNCA KEMERBURGAZ'A KADAR UZANACAK"
Ayrıca açıklamada, "Haliç'ten başlayarak Cendere deresi boyunca ilerleyerek Kemerburgaz'a kadar uzanacak, buradan da ormana hançer gibi saplanacak dekovil tren hattının Kemerburgaz'a kadar olan alanı rant cennet haline getirilmesine ve Kuzey Ormanları'nın tertemiz nefesini şehre ulaştıran en büyük soluk borusunun inşaat sermayesi tarafından kesilmesine izin verilemez" ifadelerine yer verildi.
Grup basın açıklamasının ardından olaysız bir şekilde dağıldı.

Görüntü Dökümü:
------------------------
-Basın açıklaması için toplanan grup
-İBB binasından görüntüler
-Açılan pankart ve dövizler
-Slogan atılması
-Basın açıklaması
-Genel ve detaylar