YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dha İstanbul Bülteni - 2

  1- MİLLİ EĞİTİM BAKANI YILMAZ: (EL YAZISININ KALDIRILMASI) BİZ BURADA DA BİR DEMOKRATİKLEŞMEYİ SAĞLADIK * Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, "(El

1- MİLLİ EĞİTİM BAKANI YILMAZ: (EL YAZISININ KALDIRILMASI) BİZ BURADA DA BİR DEMOKRATİKLEŞMEYİ SAĞLADIK

* Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz,

"(El yazısının okullarda kaldırılması) 2005 yılında başladık, bu geçen süre içerisinde öğretmenlerimize sorduk, 'eğik yazıdan memnun musunuz' diye. 'Ben memnunum' diyeni görmedim. Öğrenciye bunu kim öğretecek? Öğretmen öğretecek öğretmen öğrettiği şeyden memnun değil, şikayetçi. Nasıl mesafe alınsın?"

"Biz burada da bir demokratikleşmeyi sağladık. Bu yapılanın doğru olduğunu düşünüyorum"

" (Okullarda temizlik ve güvenlik çalışanları) Okulların ihtiyacı olan güvenlik veya temizlik personelinin, toplum yararına çalışma kapsamında karşılanması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza konuyu ilettik. Eylül ayından itibaren bize kontenjan verecekler"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ İstanbul DHA
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Esenler Kültür Merkezi'nde, Esenler okul aile birliği temsilcileriyle bir araya geldi.
Bakan İsmet Yılmaz, toplantıda yaptığı konuşmasında, başkanlık sistemi konusunda, 7 Haziran 2015 seçimlerini hatırlatarak, "Deniyor ki 'parlamentoyu feshedecek, bütün güçler bir yerde toplanıyor'. Haziran ayında seçime girdik değil mi? '400 milletvekilini verin başkanlık sistemine geçeriz' dedik. Bu millet verdi mi? Vermedi. Bu milletin terazisi şaşmaz. Millete güvenirsen hiçbir yanlışlık olmaz. Sanıyorlar ki, cumhurbaşkanı parti başkanı olarak, bütün milletvekillerini listeye yazdı. Bir kimseyi milletvekilliği listesine kimin yazdığı önemli değil, kimin seçtiği önemlidir. Bu millet seçer mi, seçmez mi? Yanlış kimseyi koy da… Bak Haziran'da ne olduğu görüldü değil mi? 15 yıla yakın iktidarda olmuş bir parti artık iktidarını kaybetti. Niçin? Tercihleriniz yanlış olursa, yanlış tercihe millet gözü kapalı gitmez. Millete güvenirseniz irfanı, basireti, feraseti vardır ve oylamada da mükemmel bir tercihi vardır diye güvenirseniz korkmaya gerek yoktur" diye konuştu.

OKULLARDA TEMİZLİK
Bakan Yılmaz, açıklamalarının artından salonda bulunanların sorularını yanıtladı. Bakan Yılmaz, okullardaki temizlik konusunun sorulması üzerine, "Okulların ihtiyacı olan güvenlik veya temizlik personelinin, toplum yararına çalışma kapsamında karşılanması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığımıza konuyu ilettik. Eylül ayından itibaren bize kontenjan verecekler. Bakan Beye 'İnşallah o kontenjanı alırsak, burada da mesafe alarak bu ihtiyacımızı gidermiş oluruz' diye ilettim. Eylül ayından itibaren verecek" diye konuştu.

EL YAZISI AÇIKLAMASI
Bakan İsmet Yılmaz, okullarda el yazısının kaldırılmasının hatırlatılması üzerine ise şunları kaydetti:
"Eğik yazıya geçersek evlatlarımız daha iyi düşünür, daha güzel yazar. Güzel yazı kişinin karakterini gösterir, çocuk üzerinde ayrı bir pozitif imaj bırakır. İyi bir şey güzel yazmak. Herkes hat yazamaz ama güzel hat yazıları var. 2005 yılında başladık, bu geçen süre içerisinde öğretmenlerimize sorduk, 'eğik yazıdan memnun musunuz' diye. 'Ben memnunum' diyeni görmedim. Öğrenciye bunu kim öğretecek? Öğretmen öğretecek. Öğretmen öğrettiği şeyden memnun değil, şikayetçi. Nasıl mesafe alınsın? Öğrencilere soruyoruz, istemiyorlar, işkence gibi görenler var. Ama bir hususu daha yapmışız. Bu eğitim öğretim yılının başında, öğrencilere eğitim öğretimden beklentilerini sormuşuz. Her 100 öğrenciden 70'i beklentilerini yazarken dik yazı kullanmış. Ama sorduğumuz öğrenciler 2005 yılında bizim eğitimimizden geçmiş. Önünüze gelen ürüne bakıyorsunuz, öğrettiğinizle, önünüze gelen aynı değil. Anladık ki suyu tersine akıtabilmek doğru değil. Dünyada da böyle. Şimdi diyoruz ki 1 ve 2'inci sınıftan kaldırdık, 3 ve 4'ünücü sınıfta Türkçe'nin içerisine 2 saat olarak bunu vereceğiz, bir güzellik, bir farklılık olarak. Biz burada da bir demokratikleşmeyi sağladık. Bu yapılanın doğru olduğunu düşünüyorum"

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Yılmaz'ın açıklamaları
- Detaylar

================================

2-- KÜLTÜR VE TURİZM BAKANI NABİ AVCI TURİZMCİLERLE BİRARAYA GELDİ

* Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı,

"(Tarihi yarımada) Buraların ziyaret edilmesinin insanlara neler kazandıracağını yeterince anlatamıyoruz. Bizim de sıkıntılarımız var. Hanutçulukla ilgili, ulaşımla ilgili sıkıntılarımız var. Biz İstanbul'u kapasitenin çok altında değerlendiriyoruz. Kapalıçarşı'yı gerçek potansiyeline ulaştıramıyoruz, kendi hatalarımızla"

Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İstanbul DHA
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, İstanbul'da "Kültür ve Turizmin Geleceği ve Tarihi Yarımada'nın Yeri" konulu toplantıda konuştu.
Turizm sektörünün 2016 yılında dar boğazdan geçtiğini söyleyen Avcı, "Biz 2016 da yaşadığımız sıkıntılardan da ders çıkararak, zaten 2-3 yıldır yürürlüğe koymakta olduğumuz yeni tanıtım stratejimize önem verdik" dedi.

SİZ İYİ OLURSANIZ TÜRKİYE İYİ OLUR
Kendisini dinleyen turizmcilere "Siz iyi olursanız Türkiye turizmi iyidir. Siz sıkıntıya girerseniz Türkiye sıkıntıda demektir" diyen Avcı, "Turizm sektörü benden daha iyi bildiğiniz gibi aynı zamanda bir algı yönetimi sektörü. Meşhur Murphy Kanunları tersine çevrilmiş şekli turizmde işliyor. İyi dedikçe iyi oluyor. Kötü dedikçe, kötüymüş gibi yaptıkça kötü oluyor. İnsanlar güvenlikli yerlere giderler. Bizzat ev sahiplerinin olumsuz mesajlar yaydığı yerlere biz de gitmek istemeyiz. Biz 2016' da yaşadığımız sıkıntılardan da ders çıkararak, zaten 2-3 yıldır yürürlüğe koymakta olduğumuz yeni tanıtım stratejimize önem verdik. Türkiye uzun yıllar, rahmetli Özal döneminden başlayarak, Türkiye'yi deniz, kum, güneş cenneti olarak takdim ettik. Tamam. Buna uygun olarak da deniz, kum, güneş müşterisi de Rusya, Almanya, İngiltere'den geldi. Başlangıçta buna ihtiyacımız vardı. Sadece 'deniz, güneş, kum' diyerek Türkiye dünyanın 6. destinasyonu haline geldi. Ama Türkiye bundan ibaret değil. Türkiye bütün turizm alanlarında potansiyeli var .Eğitim, spor, dini vs. aklınıza gelebilecek bütün turizm Türlerinde olağanüstü bir potansiyele sahip" diye konuştu.

KIŞ TURİZMİ
Kayak federasyonuyla çok kapsamlı araştırma yaptıklarını açıklayan Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, "Türkiye dağları, Avrupa dağlarının toplamından daha fazla kayak turizm potansiyeline sahip. Bu aynı zamanda turizm mevsiminin bütün bir yıla yayılması demektir. Deniz turizminde 420 bayrakla ön sıralardayız. Ama yazla sınırlı. Aynı zamanda pazarımızı genişleteceğiz. Japonların denizle ilgili bir talepleri yok. Kültür turizmine ilgililer. Bugüne kadar bunları pek değerlendirmemişiz. Gerisine fazlaca yüklenmemişiz" dedi.

TÜRKİYE RAKİPSİZ
2017 ve sonraki yıllar için ümitli olduğunu söyleyen Bakan Avcı, Batı'da yapılan bir araştırmayı buna örnek olarak gösterdi.
Avcı, "Bizim değil, Thomas Cook'un yaptığı bir araştırma, 2016'dan önce Türkiye'ye gelmiş ama 2016'daki sebepler nedeniyle Türkiye'ye değil de başka yerlere gitmiş turistler arasında bir araştırma yaptılar. Sordukları soru şu; Türkiye gittiniz daha önce, bu yıl gittiğiniz yerlerle karşılaştırır mısınız? Yanıt, 'Evet bu vesileyle Türkiye'yi diğer ülkelerle karşılaştırma fırsatımız oldu' .'Gördük ki Türkiye rakipsizdir'. 'Önümüzdeki yıllarda Türkiye'ye gideceğiz'. Bu bizim yaptırdığımız bir araştırma değil. Yaptırsak ancak bunu söyletirdik" şeklinde konuştu.

GERÇEK POTANSİYELİNE ULAŞTIRAMIYORUZ
Tarihi yarımadayı yeterince tanıtamadıklarını eleştirisinde bulunan Bakan Avcı, "Buraların ziyaret edilmesinin insanlara neler kazandıracağını yeterince anlatamıyoruz. Bizim de sıkıntılarımız var. Hanutçulukla ilgili, ulaşımla ilgili sıkıntılarımız var. Biz İstanbul'u kapasitenin çok altında değerlendiriyoruz. Kapalıçarşı'yı gerçek potansiyeline ulaştıramıyoruz, kendi hatalarımızla. Bunlar çözülemeyecek sorunlar değil" dedi.

TÜRKİYE AÇIK HAVA MÜZESİ
İlk yurtdışı görevini Danimarka'da yaptığını, Kopenhag'ın Türkiye'nin herhangi bir beldesi kadar Turizm potansiyeline sahip olmadığı halde elindeki 3 küçük eseri paketleyip satabildiğini örnek olarak anlatan Avcı, " Türkiye baştan başa açık hava müzesi. İnşallah önümüzdeki dönem, bütün bunların farkına varmış olarak el birliği ile ilk ilk üçe hızlı bir şekilde gireceğimizden şüphem yok" diye konuştu.

"TEK ŞART İSTİKRAR"
Türkiye'nin turizm destinasyonları arasında ilk 3'e girmesinin tek şartının istikrar olduğunu söyleyen Avcı," Bunun tek şartı var istikrar. İnsanlar birbiriyle didişen toplumlara gitmek istemiyorlar. Biz önümüzdeki dönemi istikrar haline alacak bir birliktelik içinde olmalıyız" dedi.

15 TEMMUZ'DA YAŞANANLAR...
Geçtiğimiz 12 Temmuz'da uzun çabaları sonucunda UNESCO Dünya Mirası Komitesi'nin toplantısını Türkiye'de toplamayı başardıklarını anlatan Bakan Avcı, "1500 katılımcı, 120 farklı ülkeden. Nefis bir birliktelik. İstanbul'a da hayran kaldılar. Bizim derdimiz ne ? Onlara İstanbul'u tanıtmak. Ayın 17'sinde bildiri okunacak. İstanbul bildirisi adıyla literatüre girecek. Toplantı bittikten sonra 'sizi istediğiniz yerde misafir edelim 'dedik. Derdimiz Türkiye'yi de tanıtmak. Herkes çok memnun. Üç gün sonra 15 Temmuz'da ortalık toz duman oldu. 16 Temmuz sabahı gitmek istediler. O gece gerekenleri söyledik. 'Endişe etmeyin' dedi.16 Temmuz sabahı dediler ki, 'biz gitmek zorundayız. Yönetmelik bunu gerektiriyor'. 'Evet anlıyoruz siz duruma hakimsiniz ama gitmek zorundayız'. Paris'te açıklayacağız dediler. Bizim aylarca uğraştığımız bildiri, Paris bildirisi olarak okundu. Buna rağmen çok şükür hala o dünya miras komitesine gelen bakanlardan çok olumlu dönüşler alıyoruz. Türkiye bütün bunları geçti, geçiyor. Bundan sonrası çok daha iyi olacak" şeklinde konuştu.

BAKAN KAPIDA TEK TEK UĞURLADI
Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı toplantının sonunda salon kapısına geçerek katılımcı turizm işletmecilerini kapıda tek tek uğurladı.

Görüntü Dökümü:
-------------
- Bakandan Detaylar
- Bakan Avcı'nın açıklamaları
- Bakanın kapıdaki uğurlamasından detaylar
04.04.2017 - 12.39 Haber Kodu : 170404055_

3- BAYRAMPAŞA ÇEVİK KUVVET ŞUBE MÜDÜRLÜĞÜ'NÜ İŞGAL GİRİŞİMİ DAVASI BAŞLADI

Haber-Kamera: Hayati KILIÇ, İstanbul DHA
FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde, Ümit Yolcu'nun şehit olduğu ve 16 kişinin de yaralandığı Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nü işgal girişimiyle ilgili 18'si rütbeli 58 askerin 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle yargılandığı dava Silivri'de başladı. Duruşma öncesi çevrede geniş güvenlik önlemi alındı. Jandarma ekipleri duruşma salonuna giden yolda araçlarda arama yaptı.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nin gördüğü dava Silivri Ceza İnfaz Kurumu karşısındaki duruşma salonunda başladı. Duruşmaya 18 tutuklu, 15 tutuksuz sanık katıldı. İşgal girişimi gecesi yaralanan Mehmet Ayar ile Başbakanlık adına 1 avukat da duruşmada hazır bulundu. Sanık yakınlarının izlediği duruşma kimlik tespitiyle başladı.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz darbe girişimi sırasında FETÖ mensuplarının stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldıkları, bunlardan birinin de Bayrampaşa Çevik Kuvvet Müdürlüğü olduğu belirtiliyor. İddianamede, 18'si tutuklu 58 asker hakkında, "Türkiye Büyük Millet Meclisini ve hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme" ve "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor. Yine tüm şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütü üyeliği" suçundan da 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Şehit Ümit Yolcu'nun öldürülmesi ve 16 kişinin de yaralanması olaylarına ilişkin ise bazı askerler hakkında, "Kasten öldürme, yaralama ve tehdit" suçlarından da değişik oranlarda hapis cezaları isteniyor.

Görüntü Dökümü
--------------
Güvenlik önlemi
-Araçların jandarma tarafından aranması
-Duruşma salonunun görüntüsü
-Genel detay görüntüler
04.04.2017 - 10.49 Haber Kodu : 170404033

4- OTOMOBİLİNİZİN CAMINA BIRAKILAN "BEN ÇARPTIM" KARTLARINA DİKKAT!

Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL, İstanbul'da polisin 6 aylık takibi sonucu polisi bile şaşırtan bir yöntemle çaldıkları otomobillerin, motor ve şase numaralarını değiştirerek satan 10 kişilik bir şebeke yakalandı.
Şüphelilerin gece sokak aralarında dolaşarak çalacakları araçlara çarpıp maddi hasar verdikleri, daha sonra camlarına "Çok özür dilerim Tanıdığım bir tamirci var. Ben yaptırırım" yazan kart bıraktıkları öğrenildi. Araç sahibinin kendilerini aramasının ardından şüpheliler, tamir için anlaştıkları kaportacıda aracın yedek kontak anahtarını yaptırdıkları, birkaç gün sonra da otomobili çaldıkları öğrenildi.

POLİS 6 AY TAKİP ETTİ 6 İLDE OPERASYON YAPTI
İstanbul, Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından başlatılan operasyonda çaldıkları araçların motor ve şase numaralarını değiştirerek sattıkları öğrenilen bir şebekeye karşı operasyon başlatıldı. Yaklaşık 6 ay süren teknik ve fiziki takibin ardından, İstanbul, Kocaeli, Sinop, Çanakkale, Ağrı ve Konya illerinde daha önceden tespit edilen 28 adrese eş zamanlı baskın yapıldı. Operasyonlarda liderliğini Erdal E.'nin yaptığı 10 kişi gözaltına alındı.

OTO ÇALARKEN İZLEDİKLERİ YÖNTEM POLİSİ BİLE ŞAŞIRTTI
Oto hırsızlık Büro Amirliğinde sorgulanan şüphelilerin hırsızlıklar sırasında izledikleri yöntem deneyimli dedektifleri bile şaşırttı. Şüphelilerin hırsızlık için sokaklarda dolaşarak çalacakları araçları tespit ettikleri öğrenildi. Daha sonra bu araçlara hafif şekilde çarparak hasar veren şüphelilerin, çarptıkları otomobilin camına "Çok özür dilerim. Aracınıza ben çarptım. Tanıdığım bir tamirci var. Eğer beni ararsanız.Birlikte gidip yaptırabiliriz" yazan kartlar bıraktıkları öğrenildi.

MAĞDURLAR CAMDAKİ TELEFONU ARAYINCA TUZAĞA DÜŞÜYORLARMIŞ
Sabah kazayı fark edip camdaki kartı okuyan mağdurların hiçbir şeyden şüphelenmeden, şüphelileri aradıkları tespit edildi. Sözde yardımcı olmak için araç sahibi ile birlikte anlaştıkları Ataşehir'de bulunan bir tamirhaneye giden şüphelilerin tamirat sırasında aracın kontak anahtarının bir kopyasını çıkarttıkları tespit edildi.

DAHA SONRA ARACI ÇALIŞYORLARMIŞ
Otomobilin sahibinin aracının tamiratının tamamlanmasının ardından tamirhaneden ayrıldığı, aradan birkaç gün geçtikten sonra ise şüphelilerin kontak anahtarı ile aracı çaldıkları öğrenildi.

40 OTOMOBİL ÇALMIŞLAR
Şüphelilerin yeniden tamirhanelere götürdükleri otomobillerin motor ve şase numaralarını değiştirerek sattıkları öğrenildi. Şüphelilerin bu yöntemi kullanarak yaklaşık bir yılda farklı marka ve modelde 40 farklı aracı çaldıkları tespit edildi. Şüphelilerin çaldıkları otomobiller bulunarak gerçek sahiplerine teslim edildi.

ORGANİZE BİR ŞEKİLDE ÇALIŞIYORLARMIŞ
Organize bir şekilde çalışan oto hırsızlık şebekesinin kendi aralarında iş bölümü yaptıkları tespit edildi. Hepsi birbirine uzaktan akraba olan şüphelilerin bir kısmının otolara arkadan çarparak kart bıraktıkları, bir kısmının gelen oto sahiplerini karşıladığı ve kandırdığı, bir kısmının ise internet üzerinden motor ve şaşe numaralarını kullanmak üzere hurda araç buldukları öğrenildi. Poliste işlemleri yapılan şüpheliler adliyeye sevk edildi.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Olayla ilgili güvenlik kamerası görüntüsü
-Şüphelinin adliyeye sevki

==============================

5- 'EVET'Lİ VE 'HAYIR'LI RENKLİ KLİPLER

Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ/İSTANBUL, Anayasa referandumu için geri sayım sürerken, liderlerin birbirinden sert çıkışlarına karşılık, sosyal medyada yayınlanan birbirinden renkli ve ilgi çekici çok sayıda klip büyük ilgi görüyor.
16 Nisan'da yapılacak 18 maddeden oluşan referandumda 'Evet' taraftarlarının hazırladıkları kliplerde genellikle güçlü Türkiye'nin bütünlüğü, birliği ve 15 Temmuz'daki başarısız darbe girişimine karşı milletin karşı duruşu ön plana çıkarıldı. Parti veya kurumların dışında sosyal medyada en fazla ilgi gören klipler Denizli ve Uşak'ta yapılan çekimlerin ardından paylaşıldı. Denizli yöresine ait 'Asmam Çardaktan' türküsünün sözleri 'Aşkım Vatandan' olarak uyarlanırken klipte sevilen halk türküsünde Pamukkale, Laodikya ve Denizli horozu gibi Denizli yöresine ait figürler yansıtıldı.

Uşak Belediye Başkanı Nurullah Cahan'ın da yer aldığı çok sayıda cirit atı ve ciritçinin katıldığı 'Evet' klibinde yaklaşık 100 kişi görev alırken, Türkiye'nin ileriye gitmesi için önüne çıkan engellerin aşılma mücadelesi yansıtılmaya çalışıldı. Belediye Başkanı Cahan, klipte Türk milletinin ecdadının at üzerinde nice fetihler yaparak savaşlar kazandığı için bu tercihte bulunduklarını anlattı. İlgi gören diğer klipte ise "Al bayrak inmesin, bu vatan dinmesin, 16 Nisan'da bu yüzden evet" vurgusu yapılırken düzenlenen 'Evet' mitingindeki kalabalıklardan kesitler seçildi. Rıfat Ablay'ın Türkçe, Kürtçe ve Arapça söylediği 'Evet' şarkısı da sosyal medyada büyük ilgi gördü.

"HAYIR" KLİPLERİNDE KADINLAR VE POPÜLER ŞARKILAR

Referandumda 'Hayır' denilmesini isteyen kliplerde kadın grupları ön plana çıktı. Özellikle 'Nar kadın hareketi' isimli grupta sevilen ve her yaştakilerin severek dinlediği şarkıların yeniden düzenlendiği görüldü. Bunlar arasında Ajda Pekkan'ın 1975 yılında üne kavuşturduğu 'Sana Neler Edeceğim, Nuri Sesigüzel'in 'Dolana Ay Dolana', Gökçe'nin 'Tuttu Fırlattı', Barış Manço'nun 'Nane Limon Kabuğu"nın yanı sıra, Trakya'ya özgü şive ile söylenen 'Ayır Bea' adlı 'Hayır' şarkısının klibi ilgi gördü. Edirne sokaklarında çalan şarkı eşliğinde Roman havası oynayan Nar Kadın Dayanışması'ndan kadınların hazırladıkları kliple de renkli görüntüler yer aldı.

Görüntü Dökümü:
------------------
-Evet ve Hayır temalı kliplerden görüntüler
04.04.2017 - 09.33 Haber Kodu : 170404011

================================

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler