YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dha İstanbul Bülteni - 2

  1- TERÖR ÖRGÜTÜ DEAŞ'E YÖNELİK OPERASYON * YAKALANAN 3 KİŞİNİN  16 NİSAN ÖNCESİ TERÖR SALDIRISI PLANLADIKLARI BELİRTİLİYOR. Haber: Çağatay KENARLI, İstanbulDHA İstanbul polisi

1- TERÖR ÖRGÜTÜ DEAŞ'E YÖNELİK OPERASYON

* YAKALANAN 3 KİŞİNİN 16 NİSAN ÖNCESİ TERÖR SALDIRISI PLANLADIKLARI BELİRTİLİYOR.

Haber: Çağatay KENARLI, İstanbulDHA
İstanbul polisi terör örgütü DEAŞ'e yönelik operasyonda 3 kişiyi gözaltına aldı.
Edinilen bilgiye göre Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü (TEM) ve İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, terör örgütü DEAŞ'ın sansasyonel bir eylem planladığı yönündeki istihbarat bilgisi üzerine harekete geçti.
Çatışma bölgeleriyle bağlantılı kişilerden başlayan çalışmada 3 kişinin kimliği belirledi. Kimliklerin ve adreslerin belirlenmesinin ardından Özel Tim ekiplerinin desteğiyle Beyoğlu, Bahçelievler ve Beykoz'da eş zamanlı operasyonlar düzenlendi. M.K.B., S.D. ve N.Ç. adlı şüpheliler gözaltına alındı, adreslerinde yapılan aralarda bazı belgelere el konuldu. İstanbul'da referandum öncesinde terör saldırısı planladıkları ileri sürülen 3 kişi sorgulanmak üzere Vatan Caddesi'nde bulunan Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirildi.

========================

(geniş haber)
2- KILIÇDAROĞLU'NDAN 17 MADDELİK "NEDEN" SORUSU

* CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

"Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ı defalarca televizyonlarda tartışmaya davet ettim. Ama hakikatin ortaya çıkmasından korktular gelmediler"

"Anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanı da seçilen bir partinin genel başkanı meclisi feshedebilecek. OHAL ilan edip, kararname ile ülkeyi yönetebilecek, bizlerin vergilerini keyfince harcayabilecek. Bu saydıklarımın tamamına tek bir adam sahip olmak istiyor ama tek bir sorudan korkuyor. Nedir bu soru? Neden"

"Asırlık cumhuriyet rejimi sayesinde benim gibi köy çocukları genel müdür, genel başkan oldu. Binali Bey gibi Başbakanlık, merhum Bayar, Özal, Demirel gibi Cumhurbaşkanlığı yaptı"

"Ak Partili, MHP'li, HDP'li, Saadet Partili yurttaşlarım gelin cumhuriyeti koruyalım. Bir maceraya atılıp cumhuriyetimizi yıkmayalım. Biricik evlatlarımızın istikbalini kumar masasına sürmeyelim"

"Bize, sizlere 'neden bu anayasa değişikliği' sorusunun yanıtı henüz verilmedi. Hakaretlerle, iftira ve yalanlarla bu soru geçiştirildi. O yüzden 16 Nisan referandumunda çok güçlü bir 'hayır' yanıtını hak ettiler. Sorularımıza cevap verilmediği için hep birlikte 'hayır' diyerek bir demokrasi destanı yazacağız. Buna inanıyorum"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da referandumla ilgili basın toplantısı düzenledi.
Kemal Kılıçdaoğlu, herkesin hep 'neden' sorusuna yanıt aradığını belirterek, "Ben de anayasa tartışmaları gündeme geldiği tarihten itibaren hep aynı soruyu yönelttim, 'neden değiştirmek istiyorsunuz' diye sordum. Anayasa değişikliğinin mimarı iki partiden beyhude yanıt bekledim. 'Neden' dedim. İzah yerine hakaret işittim. 'İşsizlik, terör gibi sorunlarımız dururken neden şimdi' diye sordum. Terörist, hain olmakla suçlandım. 'Darbeye karşı dimdik duran TBMM'yi neden büyük ölçüde işlevsiz bırakıyorsunuz' diye sordum. 'Sen de darbecisin' iftirasına başvurmalarını hayretle ve üzülerek izlerdim" dedi.

" 'NASIL'I ANLATTILAR, AMA 'NEDEN' SORUSUNA HİÇ AMA HİÇ CEVAP VERMEDİLER"
Kılıçdaroğlu, "Sizler de tanıksınız Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ı defalarca televizyonlarda tartışmaya davet ettim. Ama hakikatin ortaya çıkmasından korktular gelmediler. Adalet denen kavramı yerle yeksan ederek, her gün saatlerce ekran başına kilitlenip, kurulup kendi düşüncelerini topluma aktardılar. 'Nasıl'ı anlattılar, ama 'neden' sorusuna hiç ama hiç cevap vermediler. Oysa birlikte uygarca tartışma imkanı bulsaydık, örneğin; 'neden' diye soracaktım. 'Neden önerdiğiniz rejimde milletin vekili meclis kürsüsünden bakan soru soramıyor. Neden hiçbir bakanın meclise ayak basmasını istemiyorsunuz, neden hükümet meclisten güven oyu isteme tenezzülünde dahi bulunmuyor, neden meclisi bu kadar küçük görüyor, neden aşağılıyorsunuz, neden cumhurbaşkanının tarafsızlığını ortadan kaldırıyorsunuz? Bu gerçekler ortadayken, 'dağa taşa meclisin yetkisi artıyor' diye afiş asıp, televizyonlara reklam verip söyleyerek günaha giriyorsunuz?" diye konuştu.

"BAZILARINI KAYIRIP, DİĞERLERİNİ AYIRMAK ISRARI NEDEN?"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Anayasa değişikliği ile cumhurbaşkanı da seçilen bir partinin genel başkanı meclisi feshedebilecek. OHAL ilan edip, kararname ile ülkeyi yönetebilecek, bizlerin vergilerini keyfince harcayabilecek. Bu saydıklarımın tamamına tek bir adam sahip olmak istiyor ama tek bir sorudan korkuyor. Nedir bu soru? Neden. Sözde iki başlılıktan pek şikayetçiler, ya gerçekler… Partili cumhurbaşkanı, hem ilin valisini hem partisinin il başkanını atayacak. Partizanlıkta vali ile il başkanını yarıştıracak. Siyasi rakiplerini yargılayacak, hakim ve savcıları atayacak. Türk Silahlı Kuvvetlerine başkomutanlık yapacak, siyaset kışlaya girecek. Bu güzel ülkeyi, yüce milleti illaki 'biz ve onlar' diye bölmek. Bazılarını kayırıp, diğerlerini ayırmak ısrarı neden? Oysa unutmamız gerekir, asırlık cumhuriyet rejimi sayesinde benim gibi köy çocukları genel müdür, genel başkan oldu. Binali Bey gibi Başbakanlık, merhum Bayar, Özal, Demirel gibi Cumhurbaşkanlığı yaptı" diye konuştu.

"ADI, SANI OLMAYAN BİR MİLLET Mİ OLALIM? NEDEN?"
Kılıçdaroğlu, "Ak Partili, MHP'li, HDP'li, Saadet Partili yurttaşlarım gelin cumhuriyeti koruyalım. Bir maceraya atılıp cumhuriyetimizi yıkmayalım. Biricik evlatlarımızın istikbalini kumar masasına sürmeyelim. Fırsat eşitliğini, adalet önünde eşitliği, vergimizin hesabını sorma hakkını bir çırpıda tek bir oyla feda etmeyelim. Eğer bu ülkede yeni bir hanedan gerekiyorsa hep birlikte soralım 'neden'. Adı, sanı olmayan bir millet mi olalım? Neden? Bizim evlatlarımız Arap çöllerinde şehit olurken, Suriyeli'ye sınavsız üniversite hakkı veriliyor, Neden? Önce siz anayasa değişikliğini evet deyin sonra Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz' diyorlar, neden? Hanedana askerlik yapmadan vekillik hakkı tanınması hangi vicdana sığıyor, neden? Neden diye düştük yollara, maalesef yanıtını alamadan sandığa gidiyoruz" dedi.

17 SORU SORDU
Kemal Kılıçdaroğlu, "Şimdi anayasa değişikliğiyle 17 temel soruyu bir kez sormak ve hatırlatmak isterim. Siz de akıl süzgecinden geçirip vicdanınıza sorun. 'Evet' ya da 'hayır' oyunu ondan sonra kullanın" diyerek 17 soruyu şöyle sıraladı:
1) Anayasa Değişikliğinin 2. maddesiyle yetkileri büyük ölçüde elinden alınmış TBMM'nin üye sayısı 600'e çıkartılmak ve en az 187 trilyonluk bir yük vatandaşın sırtına yüklenmek isteniyor. Neden?
2) Anayasa Değişikliğinin 3. maddesiyle milletvekili seçilme yaşı 18'e indiriliyor. Ancak askerliğini yapmamış milletvekillerinin ömür boyu askerlikten muaf tutulacakları sözü veriliyor. Neden?
3) Anayasa Değişikliğinin 5, 6 ve 16. maddelerine göre TBMM'nin bakanları denetleme görev ve yetkisi kaldırılıyor. Milletvekillerinin, meclis kürsüsünden bakanlara sözlü soru sormaları dahi sona erdirilmek isteniyor. Neden?
4) Anayasa Değişikliğinin 7. maddesiyle cumhurbaşkanının tarafsızlığı ortadan kaldırılıyor. Tarafsız olması gereken cumhurbaşkanının, bir partinin genel başkanı da olması isteniyor. Neden?
5) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 8. maddelerine göre bir partinin genel başkanı siyaset dışı kalması gereken Türk Silahlı Kuvvetleri'nin de başkomutanı yapılmak isteniyor. Neden?
6) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 8. Maddelerinde yapılan değişiklikle, cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına tek başına "Milli Güvenlik Politikalarını Belirleme" yetkisi veriliyor. Neden?
7) Anayasa Değişikliğinin 8 ve 16. maddelerine göre başbakanlık ve bakanlar kurulu kaldırılıyor. Yetki tek adama veriliyor. Osmanlı da dahil olmak üzere Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana var olan Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu'ndan vazgeçilmek isteniyor. Neden?
8) Mevcut Anayasaya göre kamu atamaları kriterleri liyakat esasına göre TBMM tarafından belirleniyor. Anayasa Değişikliğinin 8. maddesine göre ise aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı da olan cumhurbaşkanının, atama kriterlerini tek başına belirlemesi hedefleniyor. Cumhurbaşkanının tek başına hem atama kriterlerini belirlemesi hem de Genel Müdürleri, müsteşarları büyükelçileri, valileri, kaymakamları, emniyet müdürlerini, rektörleri, müftüleri ataması isteniyor. Neden?
9) Anayasa Değişikliğinin 8. maddesine göre cumhurbaşkanın yokluğunda, seçimle gelmiş milli iradeyi temsil eden, aynı zamanda parti grupları arasında tarafsız olan TBMM Başkanının cumhurbaşkanında vekalet etmesi uygulamasından vazgeçilmek isteniyor. Neden?
10) Anayasa Değişikliğinin 8. maddesiyle ekonomik ve sosyal konuların tamamında Cumhurbaşkanına kararname çıkarma yetkisi verilmek isteniyor. Örneğin kıdem tazminatı bir gecede sıfırlanabileceği gibi asgari ücret de dondurabilecektir. Neden?
11) Mevcut anayasaya göre yolsuzluk yapan bakanların Yüce Divan'a sevki için 276 oy yeterliyken, anayasa değişikliğinin 9. maddesine göre tek adam rejiminde 400 oy şartı getirilmek isteniyor. Bu aşılmaz zırh neden?
12) Anayasa Değişikliğinin 10. maddesiyle cumhurbaşkanına, TBMM'ni devre dışı bırakarak istediği kadar başkan yardımcısı ve bakan atama yetkisi veriliyor. Neden? Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne güvensizlik adeta anayasaya giriyor. Neden?
13) Anayasa değişikliğinin 7, 10 ve 16. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına bakanlıkların merkez ve taşra teşkilatı dahil olmak üzere merkezi idareyi tek başına, istediği gibi şekillendirme yetkisi verilmek isteniyor. Neden?
14) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 11. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına hiçbir gerekçe göstermeksizin tek başına TBMM'yi fesih etme yetkisi verilmek isteniyor. Atatürk'e bile verilmeyen bu yetki, tek adama verilmek isteniyor. Neden?
15) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 12. maddeleriyle cumhurbaşkanı da olan bir partinin genel başkanına tek başına olağanüstü hal ilan ederek, yayınladığı kararnamelerle ülkeyi yönetme yetkisi verilmek isteniyor. Bu yetkiyle 80 milyonun can ve mal güvenliği tek bir adama emanet ediliyor. Neden?
16) Anayasa Değişikliğinin 7 ve 14. maddelerine göre bir partinin genel başkanına hakim tayin etme yetkisi ve yargıyı siyasetin kontrolüne alma fırsatı tanınmak isteniyor. Değişikliğe göre bir partinin genel başkanı 15 üyeli Anayasa Mahkemesi'nin 12 üyesini, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını ve başsavcı vekilini, Danıştay üyelerinin dörte birini, Hakimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin yarısını kendisi tayin edecek. Neden?
17) Anayasa Değişikliğinin 16. maddesiyle, cumhurbaşkanı kendi uygulamalarını denetleyecek Devlet Denetleme Kurulu'nun bütün üyelerini kendisi atayacak. Neden?

"16 NİSAN REFERANDUMUNDA ÇOK GÜÇLÜ BİR 'HAYIR' YANITINI HAK ETTİLER"
Kılıçdaroğlu, sıraladığı soruların ardından şunları kaydetti:
"İnsanın yaşamında 'neden' diye sorgulayanlar ilerler. Uygarlıklar keşifler sayede gerçekleşir. Bize, sizlere 'neden bu anayasa değişikliği' sorusunun yanıtı henüz verilmedi. Hakaretlerle, iftira ve yalanlarla bu soru geçiştirildi. O yüzden 16 Nisan referandumunda çok güçlü bir 'hayır' yanıtını hak ettiler. Sorularımıza cevap verilmediği için hep birlikte 'hayır' diyerek bir demokrasi destanı yazacağız. Buna inanıyorum. Türkiye'ye de yakışan budur"

Görüntü Dökümü:
-----------------
- Kılıçdaroğlu'nun konuşması
14.04.2017 - 10.37 Haber Kodu : 170414030
14.04.2017 - 10.39 Haber Kodu : 170414031

=========================

3- KILIÇDAROĞLU: İKİ GÜN VAR, OTURALIM KONUŞALIM MEDENİ İNSANLAR GİBİ

* CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,

"Üniversitesi konuşamaz, iş adamı konuşamaz, hukuk fakülteleri konuşamaz, işçi sendikaları, iş veren sendikaları konuşamaz, düşüncelerini açıklayamaz. Böyle anayasa değişikliği mi olur? 12 Eylül'den ne farkı var. Ne farkı var 12 Eylül darbe döneminde?"

"Doğruyu söylemiyorsak buyurun gelin sizin televizyon kanallarında oturalım tartışalım medeni insanlar gibi. O çağrıyı da yaptım. Yine yapıyorum iki gün var, oturalım konuşalım medeni insanlar gibi. Kim doğruyu söylüyor, kim söylemiyor. Gelmeyeceklerini ben de biliyorum, gelemezler zaten. Onlar da biliyorlar ki biz doğruları söylüyoruz."

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Yaşar KAÇMAZ / İstanbul DHA
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da STK temsilcileriyle biraraya geldi.
Burada bir konuşma yapan Kemal Kılıçdaroğlu, "Son iki günde yapacağımız bütün çalışmalarda anayasa değişikliği konusunda düşüncesi yeteri kadar olgunlaşmamış vatandaşlarımıza sabırla ama sabırla anayasa değişikliğinin Türkiye'ye neler getireceğini anlatmamız lazım" dedi.

"NASIL BİR RAZELETTİR BU, NASIL BİR REZALETTİR?"
Kemal Kılıçdaroğlu, "Milleti kendi meclisine sahip çıkmaya davet ediyorum. Bir daha söylüyorum, Türkiye'de milleti kendi meclisine sahip çıkmaya davet ediyorum, kendi oyuna sahip çıkmaya davet ediyorum. Nasıl bir rezalettir bu, nasıl bir rezalettir? Oy vereceğim, milletvekili göndereceğim bu milletvekili hiç bir şey yapamayacak. Niye gönderiyoruz biz?" diye konuştu.

"12 EYLÜL'DEN NE FARKI VAR?"
Kılıçdaroğlu, "Nasıl bir atmosfer içinde anayasa değişikliğini yapıyoruz? Nasıl bir atmosfer içinde? Valisi baskı yapar, kaymakamı baskı yapar, genel müdürü baskı yapar, müsteşarı baskı yapar, siyasileri baskı yapar, herkes baskı yapar. Üniversitesi konuşamaz, iş adamı konuşamaz, hukuk fakülteleri konuşamaz, işçi sendikaları, iş veren sendikaları konuşamaz, düşüncelerini açıklayamaz. Böyle anayasa değişikliği mi olur? 12 Eylül'den ne farkı var? Ne farkı var 12 Eylül darbe döneminden?" şeklinde konuştu.

"GELMEYECEKLERİNİ BENDE BİLİYORUM, GELEMEZLER ZATEN"
Kılıçdaroğlu, "Doğruyu söylemiyorsak buyurun gelin sizin televizyon kanallarında oturalım tartışalım medeni insanlar gibi. O çağrıyı da yaptım. Yine yapıyorum iki gün var, oturalım konuşalım medeni insanlar gibi. Kim doğruyu söylüyor, kim söylemiyor. Gelmeyeceklerini ben de biliyorum, gelemezler zaten. Onlar da biliyorlar ki biz doğruları söylüyoruz. Ama sadece benim söylemem yetmiyor. Hep beraber söylememiz lazım. Bu bayrak sadece benim değil, hepimizin bayrağı. Bu vatan sadece benim değil hepimizin vatanı" dedi.

Görüntü Dökümü:
--------------------
- Kılıçdaroğlu'nun açıklamaları

14.04.2017 - 11.55 Haber Kodu : 170414049
14.04.2017 - 11.56 Haber Kodu : 170414050
14.04.2017 - 11.57 Haber Kodu : 170414051

=============================

4- MÜZİSYEN, RUHSATSIZ SİLAH SATARKEN YAKALANDI

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri silah ticareti ve silah kaçakçılığının önlenmesine yönelik çalışma başlattı. Polis ekipleri, Silivri'de eğlence mekanlarında müzisyenlik yapan Günter B.'nin ruhsatsız tabanca satışı yaptığını belirledi. Geçtiğimiz çarşamba günü alıcı gibi davranan polis ekipleriyle silah satışı için anlaştığı belirtilen Günter B. yapılan operasyonla yakalandı. Polis ekipleri Günter B.'nin kullandığı otomobilde ve evinde yaptığı aramalarda 10 tabanca, 5 susturucu, 2 tabanca lazeri, 642 değişik çapta mermi ile polis frekansları yüklü el telsizi ele geçirildi. Gözaltına alınarak Vatan Caddesi'ndeki Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'ne getirilen Günter B.'nin emniyetteki işlemleri devam ediyor. Polis ekiplerinin Günter B.'nin evinde yaptığı aramalar ve silahları bulması polis kameraları tarafından görüntülendi. Ele geçirilen silahlar emniyette sergilendi.

Görüntü Dökümü
---------
(POLİS KAMERASI)
-Günter B.'nin evinde yapılan aramalar
-Ele geçirilen silahlar ve susturucular
-Güter B.'nin gözaltına alınması

(AKTÜEL GÖRÜNTÜ)
-Sergiden görüntü
-Silahlardan görüntüler
-Susturucu takılı tabancalar
-Genel ve detay görüntüler

===================================

5- FACEBOOK'TA PAYLAŞTIĞI "201 KM" FOTOĞRAFI GEREKÇE OLDU: SÜRÜCÜ 10 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI

* Trafik kazasında 1 kişinin ölümüne 1 kişinin de yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle yargılanan 25 yaşındaki muhasebeci Arzu Eğmen 10 yıl hapis cezazına çarptırıldı.

* Mahkeme, Eğmen'in facebook hesabında paylaştığı 201 kilometreyi hızı gösteren araç ibresi fotoğrafı ile vites kutusunun yanında viski ve bira şişeleri gösteren fotoğraf karesini kararda gerekçe olduğunu belirtti.

Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İstanbul DHA
Büyükçekmece'de geçen yıl alkollü olarak yaptığı trafik kazasında bir kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olduğu gerekçesiyle yargılanan 25 yaşındaki muhasebeci Arzu Eğmen 10 yıl hapis cezasına çarptırdı.
Mahkeme heyeti, Arzu Eğmen'in Facebook hesabından paylaştığı araç ibresi 201 km olarak gösteren fotoğrafı ve aracın vites kutusunun yanında viski ve bira şişelerinin bulunduğu fotoğrafı da kararına gerekçe yaptı.
Tutukluluğunun da devamına karar verilen Arzu Eğmen, kararın ardından gözyaşları içinde duruşma salonundan ayrıldı.

SANIKLAR DURUŞMADA HAZIR BULUNDU
Bakırköy 15. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu müşteki sanık Arzu Eğmen ve müşteki tutuksuz sanık Hüseyin Halid Salman hazır bulundu. Mahkeme Başkanı Mithat Çelikel, kusur oranına ilişkin Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi'nden rapor geldiğini ve sanık Arzu Eğmen'in tamamen kusurlu olduğu, sanık Hüseyin Halid Salman'a ise kusur izafe edilecek bir durumun bildirilmediğini açıkladı. Sanık Arzu Eğmen, " Raporu kabul etmiyorum. Karşı tarafından sinyal vermeden önüme geçtiği için kusuru vardır" dedi.

SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI: SANIK ARZU EĞMEN CEZALANDIRILSIN
Duruşma savcısı Hüseyin Parlakkılıç da duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıkladı. Mütalaaya göre olay şöyle oldu: 20 Mart 2016 günü saat 07.10'da 153 promil alkolü olan Arzu Eğmen sevk ve idaresinde bulunan araçla E-5 yolu üzerinde Ankara istikametine seyir halindeyken Güzelyurt Metrobüs Durağı mevkiinde şerit değiştirmek için manevra yaptığı sırada yine aynı yönde seyir halinde bulunan müşteki sanık Hüseyin Halid Salman'ın (22) kullandığı araca çarptı. Kazada sanık Arzu Eğmen ve müşteki sanık Hüseyin Halid Salman yaralandı. Müşteki sanık Hüseyin Halid Salman'ın kullandığı araçta bulunan Adnan Salman (52)hayatını kaybetti, yaralanan Arzu Eğmen ise soruşturma aşamasında şikayetini geri aldı. Hayati tehlike geçirmeksizin basit tıbbi müdahale ile tedavi olacak şekilde yaralanan müşteki sanık Hüseyin Halid Salman ise sanık Arzu Eğmen'den şikayetçi oldu.Kazaya ilişkin Adli Tıp Kurumu İstanbul Trafik İhtisas Dairesi'nce 16 Mart 2017 tarihinde alınan raporda Arzu Eğmen'in asli derecede tamamen kusurlu, müşteki sanık Hüseyin Halid Salman'ın ise kusursuz olduğu kanaatine varıldığı belirtildi. Salman'ın kusursuz olması sebebiyle beraat kararı verilmesi istenen mütalaada, sanık Arzu Eğmen hakkında da mahkumiyetin tesisi gerektiği kaydedildi.

"HER GÜN VİCDAN AZABI ÇEKİYORUM"
Son sözü sorulan sanık Eğmen, "Her gün vicdan azabı çekiyorum. Üzerimdeki yük çok ağırdır. İlaçlarla ayakta durmaktayım. Allah'ım ailemin ve benim yardımcım olsun. Beraatimi istiyorum" dedi.

MÜŞTEKİ SANIK BERAAT ETTİ
Davayı karara bağlayan mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu raporunda atfedilecek bir kusur oranı bulunmadığından sanık Hüseyin Halid Salman'ın beraatine karar verdi.

HIZ LİMİTİ FOTOĞRAFI GEREKÇE OLDU
Mahkeme Başkanı Mithat Çelikel, sanık Arzu Eğmen'in alkollü olması, facebook hesabından hız limiti ve viski ve bira şişelerini paylaştığını kaydetti. Çelikel, yaşam şeklinin de göz önüne alındığını belirterek kararı açıkladı.

SANIK ARZU EĞMEN 10 YIL HAPİS CEZASINA ÇARPTIRILDI
"Bir kişinin ölümüne bir kişinin yaralanmasına neden olan" sanık Arzu Eğmen'in yaşam şekline ilişkin dosyaya yansıyan bilgi ve belgeler, eylemin alkollü olarak işlenmesi, suçun işlendiği zaman, suçun işlenmesinde kullanılan araç ve mağdur taraflarda yarattığı harabiyette birlikte değerlendiren mahkeme heyeti, olaydaki asli kusurlu oluşu ve kusurunun yoğunluğu da gözönünde bulundurularak sanık Arzu Eğmen'e 8 yıl hapis cezası verdi.
Sanık Arzu Eğmen'in 153 promil alkolü olmasını da gözönünde bulunduran mahkeme heyeti, Arzu Eğmen'in "Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne bir kişinin yaralanmasına neden olma" suçundan cezasını 12 yıl hapis cezasına yükseltti. Sanığın daha önce mahkeme heyetine karşı saygısız ve hakaret içeren yaklaşımlarda bulunduğu ve suç duyurusunda bulunulduğu anımsatılan kararda, sanık Arzu Eğmen'in sonraki süreçte saygılı tutum ve davranışlar sergilediği gerekçesiyle cezayı 10 yıl hapis cezasına düşürdü. Mahkeme sanık Arzu Eğmen'in tutukluluk halinin de devamına hükmettti. Arzu Eğmen kararı öğrendikten sonra gözyaşları içinde duruşma salonunda ayrıldı.

BEDDUA ETMİŞTİ
Arzu Eğmen bir önceki duruşmada tutukluluğunun devamına karar verilmesi üzerine "Ben annemden ayrı kaldım, sen de evladından ayrı kal" diyerek mahkeme başkanına beddua etmiş, mahkeme heyeti de sanık Arzu Eğmen hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Sanık Arzu Eğmen, olay anında yüksek hız yapmadığını, sosyal medya hesaplarından çıkartılan ve araç ibresi 201 km olarak gösterilen sosyal medya paylaşımının olduğu hesabın kendisine ait olduğunu belirterek, " Hesap bana aittir, ama benim kullandığım aracın göstergesi değildir" diye cevap vermişti. Müşteki avukatı tarafından, Arzu Eğmen'e ait sosyal medya hesaplarından aracın vites kutusunun yanında viski ve bira şişelerinin bulunduğu ve profil resmi olarak güncellediği belirtilen sosyal medya hesapları da gösterilmiş, Sanık Eğmen de "Sadece paylaştım, görüntüler bana ait değildir" diye cevap vermişti.

Görüntü Dökümü: (FOTOĞRAF)
------------------------
-Sanık Arzu Eğmen'in sosyal medyada paylaştığı araç ibresinin 201 km gösteren fotoğraf
-İçki şişlerinin bulunduğu fotoğraf

===========================

6- İBRAHİM ERKAL'IN SAĞLIK DURUMU

İstanbul DHA
Ünlü Sanatçı İbrahim Erkal'ın sağlık durumuyla ilgili yapılan açıklamada hayati tehlikesinin sürdüğü belirtildi.
Erkal'ın tedavisinin sürdüğü hastaneden yapılan açıklamada, "Beyin kanaması ön tanısı ile salı gününden bu yana tedavisi devam eden ve yoğun bakımda uyutulan İbrahim Erkal'ın bugüne ait bulguları değerlendirildiğinde beyin ödeminin devam ettiği, hayati tehlikesinin sürdüğü izlenmiştir" denildi.

================================

7- SABİHA GÖKÇEN HAVALİMANI İŞGALİ DAVASI;ÜSTEĞMENİN DİGİTAL DOSYASINDA "KÖSTEBEK FETULLAHÇI İSTİHBARATÇILAR" DOSYASI BULUNDU

Haber: Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)
Darbe girişimi gecesi Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgale gittikleri gerekçesi ile rütbeli olan 28 askerin tutuklu, 34 erin ise tutuksuz yargılandığı 62 sanıklı davanın 10. duruşması başladı
Dosyaya gelen yazılarda sanıkların cep telefonunda ByLock uygulaması bulunmadığı, bir sanığın cep telefonunda "Köstebek Fetullahçı İstibharatçılar" dosyası bulunduğu, bir sanığın cep telefonunda da Asphalt 8 Airborne isimli oyun dosyasında haberleşme sağlandığı kaydedildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesinin karşısında bulunan duruşma salonlarında görülen davanın 10. duruşmasına tutuklu yargılanan 27 rütbeli asker katılırken 34 tutuksuz erden gelen olmadı.

SANIKLARIN HİÇBİRİNDE BYLOCK BULUNMADI
Mahkeme Başkanı Ali Öztürk, duruşmanın başında dosyaya gelen yazıları okudu. Dosyaya gelen yazılara göre sanıkların cep telefonunda ByLock uygulamasına rastlanmadığını söyleyen Başkan Öztürk, sanıkların darbe gecesi Whatsapp ve mesajlarının ayrıntılı dökümünün geldiğini belirtti.

'ASKER YÖNETİME EL KOYDU' MESAJI ATMIŞLAR
Sanıkların Whatsapp ve mesajlarının ayrıntılı dökümüne göre bazı sanıkların darbe gecesi 22.38'den sonra yakınları ve bazı kişilere yolladıkları mesajlarda, "Sıkıyönetim ilan edildi", "Asker yönetime el koydu", "Sabiha Gökçen'i kapatmaya gidiyoruz" yazdıklarının, bazı sanıkların da, "Ne olduğunu anlayabilmiş değiliz" şeklinde mesaj attıklarının tespit edildiğini belirtti.

'KÖSTEBEK FETULLAHÇI İSTİHBARATÇILAR' DOSYASI
Bazı sanıkların cep telefonlarında şüpheli materyallere rastlandığını kaydeden Başkan Öztürk, tutuklu sanık Üstteğmen Uğur Can Bekhan'ın cep telefonu ve diğer digital materyallerinde, "Köstebek Fetullahçı İstihbaratçılar" dosyası bulunduğunu, şüpheli bir Excel dosyası bulunduğunu, şifreli olduğu için bu dosyanın açılamadığını söyledi. Başkan Öztürk, Behkan'ın digital materyallerinde ayrıca Tevhid isimli bir dosyaya da rastlandığını kaydetti.
Tututlu sanık Uzman Çavuş Ferdi Erdoğdu'nun cep telefonunda Fetulahçı Terör Örgütü mensubu darbecilerin, cemaat hiyerarşisine tabi olan kişilerin kişisel haberleşme aracı olarak kullandıkları Asphalt 8 Airborne isimli oyunun yüklü bulunduğunu, bu oyun içerisinde de haberleşme sağlandığına dair bir takım verilerin tespit edildiğini söyledi.
Başkan Öztürk, gelen yazılarda tutuklu sanık Uzman Çavuş İbrahim Donat'ın Bank Asya'da düşük miktarlarda para transferleri yaptığına ilişkin bilgi bulunduğunu kaydetti.
Ayrıca Genelkurmay Başkanlığı tarafından darbeye ilişkin hazırlanan bilirkişi raporunu özetlenerek okundu.
Duruşmada, tutuklu sanıkların avukatlarının tahliye taleplerinin alınmasına başlandı.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Maltepe Nurettin Baransel Kışlaşı 2. Zırhlı Tugayı'nda görevli bir yüzbaşı, 7 subay ve 20 uzman çavuş ile 34 er hakkında 15 Temmuz gecesi devlet büyüklerinin kullanma ihtimaline karşı Sabiha Gökçen Havalimanı'nı işgale gittikleri belirtiliyor.

Rütbeli 28 askerin tutuklu, 34 erin tutuksuz yargılandığı iddianamede sanıkların tümü için 4 ayrı suçtan ceza isteniyor. Tüm sanıkların, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" üç kez ağırlaştırılmış müebbet ve "Silahlı terör örgütüne üye oylak", "Üye olmamakla birlikte silahlı terör örgütüne yardım etmek" suçlarından 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanıyor.

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler