HABER

DHA İSTANBUL BÜLTENİ 3

1- FATİH CAMİİ'NDE "KUDÜS" PROTESTOSU (1)

Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK - Murat SOLAK - Harun UYANIK / İstanbul DHA

ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdıklarını açıklaması, Fatih Camii'nde onlarca kişi tarafından protesto ediliyor.

Görüntü Dökümü:

----------------------

-Fatih Camii

-Toplanan eylemciler

-Açılan pankartlar

-Detaylar

==================================

2- ŞEHİTLER MAKAMI'NDA "KUDÜS" PROTESTOSU

Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN / İstanbul DHA

Şehitler Makamı'nda toplanan bir grup ABD Başkanı Donald Trump'un Kudüs'ü İsrail'in başkenti olarak tanıdıklarını açıklamasını protesto etti.

15 Temmuz Derneği üyesi yaklaşık 200 kişilik grup, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nün Anadolu Yakası çıkışındaki Şehitler Makamı önünde toplandı. Kalabalık ellerinde Türk ve Filistin bayrakları ile "Vatana nasıl sahip çıktıysak, Kudüs'e de öyle sahip çıkarız" ," Kudüs bitmeyen duamızdır", "Kudüs Direnişine Selam" yazılı dövizler taşıdı.

Grup adına basın açıklamasını okuyan 15 Temmuz Derneği Başkanı Tarık Şebik, "İslam beldeleri ya doğrudan işgal yahut darbeler, çalkantılar, rejim değişiklikleri gibi yerli maşalar kullanmak suretiyle tarumar ediliyor. İslami terörle aynileştirilmeye çalışılarak tüm dünyada Müslümanlara karşı bir nefret kampanyası körükleniyor. İslam ülkelerini tek tek düşüren küresel şeytan, son kale olarak gördüğü Türkiye 'ye yönelik hayallerini bir türlü gerçekleştirememiş ve 15 Temmuz gecesi unutamayacağı bir hezimete uğramıştır. Bunun kuyruk acısıyla, DAEŞ, PYD, FETÖ gibi terör örgütleriyle kirli ilişkisi deşifre olan ABD, şimdi de İslam'ın ilk kıblesine yönelik bir tecavüze yeltenmektedir. Mekke ve Medine ne ise Kudüs'te odur. Tüm İslam dünyasında ve mazlum coğrafyalarda heyecana sebep olan ve yeni bir umudun kıvılcımı olan 15 Temmuz zaferi inanıyoruz ki dalga dalga büyüyecek ve Kudüs'ü işgalden kurtarma azmiyle yeni bir dirilişin işaret fişeği olacaktır" diye konuştu. Kuran-ı Kerim okunup dua edilmesinin ardından olaysız dağıldı.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Şehitler Makamı'ndan görüntü

-Toplanan grubun görüntüsü

-Açılan bayraklar

-Açılan döviz ve pankartlar

-Slogan atılması

-Basın açıklaması

-Kuran okunması

-Dua edilmesi

-Genel ve detay görüntüler

08.12.2017 - 14.12 - Haber Kodu : 171208097

==================================

3- EŞİ DE 1 GÜN SONRA ÖLDÜ, 65 YILLIK ÇİFT BİRLİKTE SON YOLCULUKLARINA UĞURLANACAK

* Hikayesi Ayla filmine konu olan ve dün hayatını kaybeden Kore Gazisi Emekli Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin eşi Nimet Dilbirliği, eşinin acısına dayanamayarak bu sabah saatlerinde hayatını kaybetti.

* Süleyman Dilbirliği'nin cenazesi ertelendi, 65 yıllık evli çift birlikte son yolculuklarına uğurlanacak.

Haber-Kamera: Enver ALAS / İstanbul DHA

Tedavi gördüğü hastanede dün hayatını kaybeden 91 yaşındaki Kore Gazisi Astsubay Süleyman Dilbirliği 65 yıllık eşi Nimet Dilbirliği de yaklaşık 12 saat sonra hayatını kaybetti. Süleyman Dilbirliği için bugün Selimiye Camii'nde cuma namazına vakti düzenleneceği açıklanan cenaze töreni, ikindi vaktine ertelendi. Süleyman Dilbirliği ve eşi Nimet Dilbirliği'nin cenaze töreni aynı anda gerçekleşecek. Cenaze namazı için camiye gelenler de aldıkları bu haber üzerine büyük üzüntü yaşadı.

Koreli Eunja Kim'in manevi babası Kore Gazisi Süleyman Dilbirliği tedavi gördüğü hastanede dün vefat etti. Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin uzun süredir Alzeimer hastası olan 65 yıllık eşi Nimet Dilbirliği de gece saatlerinde hayatını kaybetti. Bugün cuma namazı sonrası Üsküdar Selimiye Camii'nde askeri tören düzenleneceği açıklanan Dilbirliği'nin cenazesi bu acı haber üzerine ertelendi. Süleyman-Nimet Dilbirliği çifti, ailenin talebi üzerine ikindi namazı sonrası düzenlenecek tören ile son yolculuğuna uğurlanacaklar.

"ALLAH SENDEN SONRAYA BIRAKMASIN"

Süleyman Dilbirliği 91, Nimet Dilbirliği ise 85 yaşındaydı. 1952'de evlenen çiftin biri kız biri erkek iki çocuğu var. Nimet Dilbirliği'nin iki yıldır mücadele ettiği Alzeimer hastalığı nedeniyle Kore Gazisi eşinin dün vefat ettiğinden haberi olmadığı öğrenildi. Yakınları, Nimet Dilbirliği'nin sağlıklı olduğu yıllarda eşine "Allah senden sonraya bırakmasın" sözlerini sıklıkla söylediğini aktardı.

"ALLAH'IN SEVDİĞİ KULLARIYMIŞ"

Öte yandan Astsubay Süleyman Dilbirliği'nin akrabası Muammer Şehri ise basın mensuplarına yaptığı açıklamada Nimet Dilbirliği'nin vefat ettiğini sabaha karşı öğrendiklerini belirterek, "İkisini ikindi namazında defnedeceğiz. Çok enteresan bir olay. Allah'ın sevdikleri kuluymuş, ikisi de beraber Hakkın rahmetine kavuştular" şeklinde konuştu.

"İYİ Kİ BERABER YAŞAYIP BERABER GİDİYORLAR"

Süleyman Dilbirliği'nin cenaze törenine katılmak üzere camiye gelen Kore'den silah arkadaşları da aldıkları bu haber karşısında şaşkınlık yaşadı. Camiye gelen Kore Gazisi Ahmet Dayı, "Böyle şeyler için 'oh' denilmez. Ancak iyi ki beraber yaşayıp beraber gidiyorlar" ifadelerini kullandı.

KORE GAZİSİ SÜLEYMAN'IN HİKAYESİ BEYAZ PERDEYE AKTARILDI

Astsubay Süleyman Dilbirliği, Kore Savaşı sırasında ailesini yitiren 5 yaşındaki bir kız çocuğunu sahiplenerek, adını 'Ayla' koymuş ve ona babalık yapmıştı. Kore Gazisi Süleyman'ın bu öyküsü, Can Ulkay'ın yönettiği 'Ayla' filmine konu olmuş, film Türkiye'nin 90. Oscar Ödülleri' için 'Yabancı Dilde En iyi Film' kategorisinde aday adayı gösterilmişti.

Görüntü Dökümü:

-------------------------

-Dilbirliği ailesinin yakını Muammer Şehri ile röp

-Kore Gazisi

-Dilbirliği çiftinden geriye kalan fotoğraf

-Süleyman Dilbirliği'nin arşiv görüntüsü

08.12.2017 - 12.54 - Haber Kodu : 171208074

08.12.2017 - 14.11 - Haber Kodu : 171208096

==================================

(geniş haber)

4- DİNK CİNAYETİNDE KAMU GÖREVLİLERİNİN İHMALİ DAVASINDA 5 SANIĞA TAHLİYE

Haber: Özden ATİK /İstanbul, DHA

Hrant Dink cinayetinde "kamu görevlilerinin ihmali" davasında 5 sanığın tahliyesine karar verildi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 85 sanıklı davada, dönemin İstanbul Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri Bekir Yokuş, Emre Cingöz, Ecevit Emir, Hacı Şefik Şimşek ve Şeref Ateş'in tahliyesine karar verildi. Sanıklar hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu. Böylece davada tutuklu sanık sayısı 11'e düştü.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek, eski Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ile eski jandarma-emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar ile tutuksuz sanıklar, avukatları ve Dink ailesinin avukatları hazır bulundu. Haftabaşından beri süren davanın son oturumunda, tarafların talepleri alındı.

5 SANIĞA TAHLİYE

Taleplerin tamamlanmasının ardından mahkeme heyeti kısa ara kararını açıkladı. Heyet, dönemin İstanbul Jandarma İstihbarat Şube Müdürlüğü görevlileri Bekir Yokuş, Emre Cingöz, Ecevit Emir, Hacı Şefik Şimşek ve Şeref Ateş'in "HTS kayıtlarındaki baz bilgilerinin cinayet an ve yeri ile örtüşmemesi, olay mahallinde olduğu iddia edilen kişilere ait görüntülerin sanıklarla uyuşmadığına dair 10 Ekim 2017 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu ve tutuklu kaldıkları süreyi" dikkate alarak tahliyelerine karar verdi. Sanıklar hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyan heyet, İstanbul İl Emniyet Müdürlüğü ve İstanbul Jandarma Komutanlığı'ndan Dink'le ilgili tüm işlem kayıtlarının istenmesine karar verdi. Hrant Dink ile ilgili geçmiş dönemde telefon dinlemesi olup olmadığının Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu'ndan (BTK) sorulmasını karara bağlayan heyet, duruşmayı 29-30 Ocak ve 1-2 Şubat tarihlerine erteledi.

Görüntü Dökümü:

-------------

-Davayla ilgili arşiv görüntüler

08.12.2017 - 13.09 - Haber Kodu : 171208082

======================================

5- FETÖ DAVASINDA CEZA ALAN 6 SANIK HAKKINDA GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA

15 Temmuz darbe girişimi sırasında, Gayrettepe'deki Türk Telekom binasını ele geçirmeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle, "Anayasal düzeni ortandan kaldırmaya teşebbüs" suçundan 2'si ağırlaştırılmış müebbet, 4'ü ise müebbet hapis cezasına çarptırılan 6 sanık hakkında gerekçeli kararını açıkladı. 2 sanığın Fetullahçı Terör Örgütü üyesi oldukları, diğer 4 sanığın ise örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri belirtildi.

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi, FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Gayrettepe'deki Türk Telekom binasını ele geçirmeye teşebbüs ettikleri gerekçesiyle 13 sanık hakkında verdiği kararın gerekçesini açıkladı.

ÖRGÜTÜN STRATEJİSİ ANLATILDI

Gerekçeli kararda, Fetullahçı Terör Örgütü'nün 1970'li yıllardan başlayarak yapılaştığı ve toplumun inanç ve dini duygularını kullanarak istismar ettiği, toplumun bu yöndeki zaaf noktalarını stratejik ve metot olarak iyi tespit ettiği belirtildi. Örgütün, insan kaynağı olarak fakir aile çocuklarına yöneldiği, kalacak yer temin ederek, eğitim ve öğretim alanında kurum ve kuruluşlar oluşturarak bu kesimleri ele geçirdiği anlatıldı. Örgütün bu şekilde yetiştirdiği gençleri de mülkiye, askeriye, emniyet, milli eğitim, maliye, hukuk ve tıp alanlarında eğitim gören kurumlara yönlendirdiği kaydedildi.

"BEYİN YIKAMA YÖNTEMİYLE, SORGULAMAYAN, DÜŞÜNMEYEN FERTLER YETİŞTİRİLDİ..."

Gerekçeli kararda şu ifadelere yer verildi; "Yetiştirilen kişileri ilk başta cemaat üyelerinin bu kurumlara masumane görünüm adı altında yerleştirdiği, toplum içerisinde tedbir ve gizlenmenin ön planda tutulduğu, bu sebeple söz konusu yapı içerisindeki kişilerin birbirlerini dahi tanımadıkları ve bu haliyle hücre yapılanması şeklinde devlet yapılanması içerisine yerleştikleri, daha sonra aynı taktikle toplumun gerek resmi, gerekse sivil birimlerinden alt birime kadar yapılandıkları, bu yapılanma neticesinde siyaset, askeriye, mülkiye, emniyet ve yargı başta olmak üzere devletin tüm kademelerine yerleştirdiği yurt, okul, dershane ve ışık evlerinde beyin yıkama metotlarıyla sorgulamayan, düşünmeyen, mutlak itaati esas alan yapıya bağlı fertler yetişmiştir."

"KENDİLERİNDEN OLMAYAN HERKESİ DÜŞMAN OLARAK GÖRDÜLER"

Kararda, bu yapının yetiştirdiği kişilerin Ergenekon ve Balyoz gibi birçok kumpas davasında da görev aldığı vurgulandı. Kararda, bu kişilerin kendilerinden olmayan herkesi, düşman olarak gördükleri, bu yapıya boyun eğmeyen veya farklı düşünen kişileri ise hedef gösterdikleri vurgulandı.

DARBE GİRİŞİMLERİ

Kararda, kendi emelleri doğrultusunda devleti yıkmak için Ergenekon, Balyoz ve benzeri soruşturma ve davalarda sağladıkları özgüvenle 7 Şubat 2012'de MİT'e operasyon yapmaya çalıştıkları ardından da, 17/25 Aralık sürecindeki yolsuzluk iddialarıyla ülkede kaos oluşturmaya çalıştıkları anlatıldı. Bunlarla da başarılı olamayan örgütün MİT TIR'larını durdurarak devlet otoritesini zaafa uğratmaya çalıştıkları, uluslar arası toplum ve devletler nezdinde Türkiye'ye yönelik terörü destekleyen ülke algısını oluşturmaya çalıştıkları ifade edildi. Örgütün son olarak ise TSK içine gizlenmiş militanlarıyla 15 Temmuz 2016'da harekete geçerek devlet otoritesini zaafa uğratmak ve ele geçirmeye çalıştıkları vurgulandı. Şu ifadelere yer verildi; "Bu bağlamda stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları askeri unsurlarla hedef aldıkları, Cumhurbaşkanı'na Marmaris'te aile ve yakınlarıyla tatil yaptığı sırada suikast girişiminde bulundukları, devlete ait kuruluşları bombaladıkları, sivil halkın üzerine bomba yağdırdıkları, kimisini şehit, kimisini gazi, kimisini de gazi veya şehit yakını olarak mağdur ettikleri"

VERİLEN CEZALAR...

Darbe girişimde yaşananlara da değinen gerekçeli kararda, 1. Ordu MEBS Alay Komutanlığından çıkış yapıp Gayrettepe'deki Türk Telekom binasını işgal etmek için hareket ettiği iddiasıyla dava konusu 13 sanığın hukuki durumlarının değerlendirmesi yapıldı. Bir astsubay ve 6 er hakkında dava açıldığı ancak bu sanıklar hakkında yeterli delilin elde edilemediği ve bu nedenle tüm suçlardan beraati şeklinde hüküm kurulduğu kaydedildi.

Kararda 2'si ağırlaştırılmış müebbet, 4'ü müebbet olmak üzere ceza verilen 6 sanık hakkında ise yapılan değerlendirmede, eski albay Zafer Atmaca ile eski yarbay Birol Keskinkılıç'ın FETÖ silahlı terör örgütüne üye oldukları, diğer 4 sanığın ise silahlı terör örgütü adına suç işledikleri, bu nedenle "örgüt üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçundan dava açıldığı, bu sanıklar hakkında aynı zamanda "Anayasayı ihlal" suçundan hüküm kurulduğu için söz konusu "örgüt" suçundan ayrıca bir ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği belirtildi.

ESKİ ALBAY SIKIYÖNETİM LİSTESİNDE

Ceza verilen sanıkların, "işgale gitmedikleri kontrol altına almak için hareket ettikleri", "darbe girişimini bilmedikleri" gibi savunmalarına da itibar edilmediği belirtilen gerekçeli kararda, sanıkların 03.55'te nizamiyeden çıkış yaptıkları, bu nedenle darbe girişimini bilmediklerine dair savunmalarının doğru olmadığı, sanıklardan Atmaca'nın sözde sıkıyönetim listesinde, "Genelkurmay İstihbarat Başkan Yardımcısı" olarak görevlendirildiği, yine diğer sanık Keskinkılıç'ın söz konusu listede parmak izinin bulunduğu, diğer 4 sanığın da söz konusu bu iki sanıkla birlikte hareket ettiği vurgulandı.

6 SANIĞA CEZA, 7 SANIĞA BERAAT VERİLMİŞTİ

İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi'nde 2 Ekim 2017'de yapılan karar duruşmasında, darbecilerden sıkıyönetim listesinde, "Genelkurmay İstihbarat Başkan Yardımcısı" olarak görevlendirilen tutuklu sanık eski albay Nurullah Zeki Atmaca ile eski yarbay Birol Keskinkılıç, "Anayasal düzeni ortandan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken, eski yarbay Cem Doygun, eski astsubaylar Muhammet Mustafa Çelik, Serdar Uzel ve uzman erbaş Murat Karataş hakkında ise, duruşmalardaki tavır ve davranışlarını göz önünde bulundurarak ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasını müebbet hapse indirmişti.

Mahkeme heyeti, tutuksuz sanıklar astsubay Uğur Alpay ile sanık erler İzzet Uğur Alp, Emre Aslan, Sinan Aslan, Fatih Özbek, Cengiz Taşhan ve Kadir Kars'ın, suç işleme kasıtlarının bulunmaması nedeniyle tüm suçlardan beraatlerine karar vermişti.

========================================

6- DİSK: ASGARİ ÜCRETİN NET 2 BİN 300 LİRA OLMASI GEREKİR

* DİSK Başkanı Kani Beko,

(Kamuda taşeronlara kadro verilmesi) "DİSK'in ilkeleri doğrultusunda söylediğimiz tek şey; kamuda ve özel sektörde çalışanlara ayrımsız kadro verilmesini talep ediyoruz."

"2018 büyüme hedefinin yüzde 5,5 olduğu dikkate alınarak, enflasyon ve büyüme oranında bir artışla asgari ücretin net 2 bin 300 Lira olması gerekir"

Haber-Kamera: Enver ALAS / İstanbul DHA

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Genel Başkanı Kani Beko, düzenlediği basın toplantısıyla 2018 yılı asgari ücretiyle ilgili DİSK'in taleplerini net 2 bin 300 lira olarak açıkladı. Beko, "2017 yılında enflasyonun yüzde 12-13 olacağı, büyüme hedefinin yüzde 5, 2018 büyüme hedefinin yüzde 5,5 olduğu dikkate alınarak, enflasyon ve büyüme oranında bir artışla asgari ücretin net 2 bin 300 Lira olması gerekir" dedi.

Kani Beko, DİSK Yönetim Kurulu Üyeleri ve işçilerle birlikte DİSK'in Beşiktaş'taki Genel Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi. Asgari ücretin belirlenmesi sürecinde geçen günlerde komisyonun düzenlediği ilk toplantısında Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu'nun işçilerden fedakarlık istediğini dile getiren Beko, "Asgari ücret, fedakarlık ücreti değildir" diye konuştu.

Sermaye çevrelerinin asgari ücretin düşük tutulmasını istediğini savunan Beko, "Asgari ücret tartışması bir fedakârlık konusu değildir. Asgari ücretin belirlenmesinde sermaye ve hükümet çevrelerinin 'lütuf' ve 'minnet' beklentisi asgari ücretin konusu değildir. Çünkü asgari ücret Anayasa'nın devlete yüklediği bir yükümlülük ve sosyal hukuk devletinin bir gereğidir" şeklinde konuştu.

"ASGARİ ÜCRET DOLAR KARŞISINDA ERİDİ"

Kani Beko, asgari ücretin hala geçim ücreti olmaktan uzak olduğunu ifade etti. Başkan Beko, DİSK tarafından hazırlanan 'Asgari Ücret Raporu'ndan bazı bilgiler aktararak, şunları söyledi:

"Çalışanların yüzde 30'u sosyal güvenceden yoksun. Ülkemizde işçiler Avrupa ortalamasının üzerinde sürelerle çalışıyor. Asgari ücret, milli gelir artışının, ülke ekonomisinin büyümesinin gerisinde kaldı. Milli gelir artışının altında kalan asgari ücretli ciddi kayba uğramıştır. Asgari ücretli göreli olarak yoksullaşmıştır. 2004 yılı baz alındığında asgari ücret 2017'ye kadar enflasyon karşısında yüzde 36 artarken reel Gayri Safi Yurtiçi Hasıla yani milli gelir reel olarak 95 oranında artmıştır. Bu durum karşısında reel asgari ücretin reel milli gelire oranı yüzde 30,5 oranında gerilemiştir. Asgari ücret dolar karşısında ciddi bir erimeyle yüz yüze. 2008 yılının başında aylık 414 ABD doları olan asgari ücret 2017 Aralık ayı itibariyle 358 dolara geriledi. Asgari ücretin alım gücü açısından karşılaştırması, Türkiye'nin Avrupa ülkeleri arasında asgari ücretin düşük ülkeler arasında yer aldığını ortaya koyuyor."

'ASGARİ ÜCRET VERGİ DIŞI BIRAKILSIN' TALEBİ

Kani Beko, konuşmasında 2018 yılı için asgari ücretle ilgili taleplerini de açıkladı. Asgari ücret tespitinde uluslararası ilkelere, yönetmeliğe ve TÜİK hesabına uyulması gerektiğini vurgulayan Beko, "Türkiye'de asgari ücretin belirlenmesi aşamasında asgari ücreti işçinin kendi asgari ihtiyaçları ile ölçülmektedir. Bu tespit yöntemi değişmeli, işçinin ailesini de alan bir tespit yöntemi kabul edilmelidir.

Tüm çalışanlar için, işçi-memur ayrımı yapılmadan tek asgari ücret saptanmalıdır. Net asgari ücret, AGİ(Asgari Geçim İndirimi)'nin dahil edilmesiyle olduğundan yüksek gösterilmektedir. Oysa AGİ işveren tarafından ödenmiyor ve ücret değildir. Asgari ücret tümüyle vergi dışı bırakılmalıdır" ifadelerini kullandı.

"ASGARİ ÜCRET GEÇİM ÜCRETİ OLMASI GEREKİR"

"Asgari ücret geçim ücreti olması gerekir" diyen DİSK Başkanı Beko, 2018 yılı asgari ücret talepleri için "2017 yılında enflasyonun yüzde 12-13 olacağı ve büyüme hedefinin yüzde 5, 2018 büyüme hedefinin yüzde 5,5 olduğu dikkate alınarak enflasyon ve büyüme oranında bir artışla, asgari ücretin net 2 bin 300 Lira olması gerekir" şeklinde konuştu.

KAMUDA TAŞERONA KADRO

Kani Beko, toplantıda basın mensuplarının da sorularını yanıtladı. Kamuda çalışan taşeron işçilere kadro verilmesine ilişkin düşüncelerinin sorulması üzerine Beko, taslak metnin görmeden bir şey söylemenin doğru olmayacağını ifade etti. Kani Beko, "DİSK'in ilkeleri doğrultusunda söylediğimiz tek şey; kamuda ve özel sektörde çalışanlara ayrımsız kadro verilmesini talep ediyoruz" dedi.

Görüntü Dökümü

-----------------------

-Basın toplantısından görüntüler

-Kani Beko'nun konuşması

-Genel ve detaylar

08.12.2017 - 12.39 - Haber Kodu : 171208068

==========================

7- SERKAN İNCİ SERBEST BIRAKILDI

Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA

İnci Sözlük'ün kurucusu Serkan İnci, ifadesinin ardından serbest bırakıldı.

İstanbul'da bu sabah evinde gözaltına alınan İnci, twitter hesabından "Evden göz altına alındım, ifadeye gidiyoruz. Sabah 6, hayırdır inşallah bakalım" yazdı. İnci'nin Galatasaray-Fenerbahçe arasında oynanan derbi maçta sarı-kırmızı taraftarların 'Ayağa kalk' temalı koreografisiyle ilgili twitter hesabından hakarette bulunduğu gerekçesiyle Galatasaray Spor Kulübü'nün şikayeti üzerine İstanbul Spor Güvenliği Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındığı öğrenildi.

Serkan İnci emniyetteki ifadesinin ardından serbest bırakıldı. İnci'nin emniyetteki ifadesinde "Öylesine yazılmış, bir anlamı olmayan bir tweet" dediği öğrenildi.

En Çok Aranan Haberler