HABER

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 3

(ek görüntülerle) 1- KARAKÖY'DE 5 KATLI BİNANIN ÇATISI ALEV ALEV YANDI Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Özgür EREN - Hakan KAYA - Zeki GÜNAL - İSTANBUL DHA Beyoğlu'nda 5 katlı binanın restoran olarak kullanılan çatı katı alev alev yandı.

(ek görüntülerle)

1- KARAKÖY'DE 5 KATLI BİNANIN ÇATISI ALEV ALEV YANDI

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM - Özgür EREN - Hakan KAYA - Zeki GÜNAL - İSTANBUL DHA
Beyoğlu'nda 5 katlı binanın restoran olarak kullanılan çatı katı alev alev yandı. Yangın itfaiye ekiplerinin bir saatlik çalışması sonucu kontrol altına alındı.
Yangın, Beyoğlu Emekyemez Mahallesi Yolcu Hamam Sokak'ta bulunan 5 katlı binanın restoran olarak kullanılan çatı katında henüz belirlenemeyen bir nedenle çıktı. Saat 14.00'da çıkan yangında alevlerin yükseldiğini görenler durumu hemen itfaiye ekiplerine haber verdi. Olay yerine Fatih, Beyoğlu ve Şişli itfaiye ekipleri sevk edildi. İtfaiye, yangına müdahale ederek kontrol altına aldı. Yangında ölen ya da yaralanan olmazken maddi hasar meydana geldi.

Görüntü Dökümü:
-------
-Yanan çatıdan görüntü
-İtfaiye ekiplerinin yangına müdahalesi
-Alev alev yanan çatı
-Yanan çatıdan görüntü(cep telefonu)
-Görgü tanığı ile röp.

02.03.2018 - 14.26 Haber Kodu : 180302101

2- GÜRPINAR'DA OTOMOBİL DENİZE BÖYLE UÇTU

Haber: Özgür Deniz KAYA-İSTANBUL DHA
Beylikdüzü'nde yolun bittiğini anlamayan sürücü otomobiliyle denize uçtu. Otomobilde bulunanlar sürücü ve eşi son anda kurtarılırken, aracın denize uçması güvenlik kamerasına yansıdı.
Olay Beylikdüzü Gürpınar'da 2 gün önce meydana geldi. Edinilen bilgiye göre Gürpınar Balık Hali'nde yasak olan yola aracıyla giren sürücü yolun bittiğini fark etmeyince denize uçtu. Araç bir anda suya batarken, hal çalışanları sürücü ve yanındaki eşinin yardımına koştu. Çift sonda kurtarılırken, olay anı güvenlik kamerasına yansıdı.

Görüntü Dökümü:
GÜVENLİK KAMERASI
-Otomobilin denize uçması
02.03.2018 - 13.50 Haber Kodu : 180302095

(aktüel görüntülerle geniş haber)
3- BAŞBAKAN YILDIRIM: BU HAREKATI AFRİN İLE SINIRLI OLARAK DÜŞÜNMEMİZ DE SÖZ KONUSU DEĞİLDİR

Başbakan Binali Yıldırım,
* (Zeytin Dalı operasyonu) "Burada herhangi bir gün, herhangi bir miat söz konusu değildir. Miat ve süre ancak ve ancak terör örgütünün tam anlamıyla yok edilmesi ve etkisiz hale getirilmesine bağlıdır. Bu harekatı Afrin ile sınırlı olarak düşünmemiz de söz konusu değildir. Sınırlarımıza vaki tehdit, tehlike, terör nerede varsa orası bizim için hedeftir ve orada gerekli mücadeleyi yapmaktan da asla tereddüt etmeyiz"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İSTANBUL DHA
Başbakan Binali Yıldırım, Milli Savunma Üniversitesi Harp Enstitüleri Karargah Subaylığı 1'inci Dönem Eğitimi Mezuniyet töreninde konuştu. Afrin'deki terör örgütlerine yönelik düzenlenen Zeytin Dalı Harekatına değinen Yıldırım, "Uluslar ararası hukuktan ve meşru haklarımızdan kaynaklanan bu harekat, sonuna kadar devam edecek. Burada herhangi bir gün herhangi bir miat söz konusu değildir. Miat ve süre ancak ve ancak terör örgütünün tam anlamıyla yok edilmesi ve etkisiz hale getirilmesine bağlıdır. Bu harekatı Afrin'le sınırlı olarak düşünmemiz de söz konusu değildir" dedi.
Törene, başbakan Yıldırım'ın yanı sıra Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Sağlık Bakanı Ahmet Demircan, Milli Savunma Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Erhan Afyoncu da katıldı.
Başbakan Yıldırım törende yaptığı konuşmasında, "Afrin'de güzel vatanımızın müdafaası için terörle amansız mücadele veren Mehmetçiğe buradan sevgilerimizi, selamlarımızı gönderiyorum. Allah onların yar ve yardımcısı olsun. 81 milyon vatan evladı duasıyla yanlarındadır, onların destekçileridir. Bu uğurda şehadet şerbetini içen bütün şehitlerimize Allah'tan rahmet, gazilerimize sıhhat ve afiyet diliyorum" dedi.

"SUBAYLARIN YÜZDE 72'Sİ BU ÖRGÜTÜN TUZAĞINA DÜŞMÜŞ"
Başbakan Yıldırım, "Şerefli Türk Silahlı Kuvvetleri üniforması altına gizlenmiş, FETÖ mensupları milletin silahlarını, tanklarını, toplarını, tüfeklerini gasp ederek, milletin üzerine ateş açmışlar ve demokrasiyi, ülkemizin istiklalini karartmak istemişlerdir. Baş komutanımız, cumhurbaşkanımız, onun güçlü liderliği, hükümetimizin kararlı duruşu ve aziz milletimizin meydanları doldurmasıyla beraber bu alçak teröristlerin hedefleri kursağında kalmış ve bu alçak darbe girişimi bastırılmıştır. Demokrasiye, seçilmiş siyasi iradeye sahip çıkan millet, darbe yapmak isteyen bu alçaklara hak ettiği dersi vermiştir. Milletin emanetine ihanet eden bu sefiller suçüstü yakalanmıştır. Şimdi Türk adaleti bunlara hak ettiği cezayı bir bir vermektedir. 15 Temmuz'un hemen sonrasında vesayet odaklarıyla mücadele etmek, demokrasiyi daha da güçlendirmek ve güvenceye almak için bir dizi tedbirler aldık. Hükümet olarak askeri alanda, sivil alanda ve kamu yönetimi alanında, güvenlik alanında bir çok reformu hayata geçirdik. Bu terör odaklarının ülkemize yaşattığı acıların bir daha olmaması için askeri eğitim alanında da bazı adımlar atmamız gerekiyordu. Düşünebiliyor musunuz Türk Silahlı Kuvvetleri, bu çatı altında kurmaylık eğitimi görmüş, ülkemizin güvenliğini, bekasını teslim ettiğimiz subayların yüzde 72'si bu örgütün tuzağına düşmüş ve bu örgütün eylemlerinin parçası haline gelmiştir. İşte bu vahim durumu dikkate alarak gereken adımları ivedilikle attık, gerekli kararları aldık. Bu adımlardan belki de en önemlisi bu Milli Savunma Üniversitesi'dir" şeklinde konuştu.

"MİLLETE SADAKAT, DEMOKRASİYE BAĞLILIK EN ÖNEMLİ ŞİARINIZ OLACAK"
Başbakan Yıldırım, "Bu güzide kurum, devletimizin bekası için çok önemli. Bu önemi nedeniyle de bu alçak FETÖ'nün öncelikli hedefi haline gelmiş. Örgüt, menfur emelini gerçekleştirmek için maalesef bu güzide kurumu bir basamak olarak kullanmış. Yaşadığımız hain darbe girişimi şüphesiz bütün milletin hafızalarında tazeliğini koruyor. Ülkemiz büyük bir badireden sağ selamet çıktı. Bir daha bu ve buna benzer olayları yaşamamak için sizlere önemli sorumluluklar düşüyor. İnsani değerleri, demokrasiyi, milli iradeyi özümsemiş nesillerin eğitimini bu üniversitemiz vermeye devam edecek. Millete sadakat, demokrasiye bağlılık en önemli şiarınız olacak" dedi.

"'YURTTA SULH CİHANDA SULH' İSTİYORUZ"
Başbakan Yıldırım, "Bugün ciddi sıkıntıların yaşandığı, Suriye, Filistin, İsrail, Lübnan, Irak, Yemen ve diğer bölgelerdeki olaylar Türkiye'nin tarihinden, Türkiye'nin geleceğinden bağımsız değerlendirilemez. Kafkasya, Balkanlar, Kuzey Afrika'da yaşanan olaylar Türkiye'nin dışında ele alınamaz. Burada şunu tekrar etmekte fayda görüyorum; Türkiye olarak bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da hiçbir ülkenin toprağında gözümüz olmadı, olmayacak. Hiçbir ülkeyi yönetmek gibi bir hevese de sahip değiliz. Bölgesel, küresel barışa Türkiye kadar önem veren başka bir ülke yoktur. Biz Gazi Mustafa Kemal'in de en güzel şekilde ifade ettiği gibi 'yurtta sulh cihanda sulh' istiyoruz. Bunu tesis etmek için de çalışıyoruz. Ancak yurtta ve cihan istemek sınırlarınızı dahili ve harici düşmanlara karşı korumalıyız. Yurtta ve cihanda sulhu istemek sınırlarımızı dahili ve harici düşmanlara karşı korumakla mümkündür" şeklinde konuştu.

"HERHANGİ BİR GÜN HERHANGİ BİR MİAT SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Başbakan Yıldırım, "Var olan iç savaş yüzünden milyonlarca insan evinden, barkından oldu. Bir milyona yakın insan hayatını kaybetti. Türkiye olarak bu sorunun, bu iç savaşın, bu otorite boşluğunun en büyük bedelini ödeyen ülkeyiz. Bugün Fırat Kalkanı bölgesinde, Afrin bölgesinde bizim mücadelemiz, sadece ülkemizin sınırlarını güvence altına almak değil, aynı zamanda vatandaşımızın can ve mal güvenliğini korumak, bunun ötesinde de o bölgede Suriye'de, Irak'ta yaşayan mazlum, mağdur insanları terör örgütünün zulmünden kurtarmaktır. Uluslararası hukuktan ve meşru haklardan kaynaklanan bu harekat, sonuna kadar devam edecek. Burada herhangi bir gün, herhangi bir miat söz konusu değildir. Miat ve süre ancak ve ancak terör örgütünün tam anlamıyla yok edilmesi ve etkisiz hale getirilmesine bağlıdır. Bu harekatı Afrin ile sınırlı olarak düşünmemiz de söz konusu değildir. Sınırlarımıza vaki tehdit, tehlike, terör nerede varsa orası bizim için hedeftir ve orada gerekli mücadeleyi yapmaktan da asla tereddüt etmeyiz" diye konuştu.
Yıldırım konuşmasının sonunda, "Milli Savunma Üniversitesinin emsalleri içinde dünyanın en güçlü, en saygın üniversiteleri arasına katılacağına yürekten inanıyorum. Görüyorsunuz, 12 değişik ülkeden subaylar var, burada kurmaylık eğitimi alıyorlar. Önümüzdeki sene bu sayı daha da artacak, başka ülkeler de buraya katılacak" dedi.
Konuşmaların ardından birincilikle mezun olanlara Başbakan Yıldırım diplomalarını verdi. Törenin sonunda dönem birincileri yaş kütüğüne plaket çaktı.

Görüntü Dökümü:
-----------------------
-Başbakan Yıldırım'ın konuşması
-Yıldırım'ın birincilere diplama vermesi
-Yaş kütüğüne plaket çakılması
-Detaylar

02.03.2018 - 12.11 Haber Kodu : 180302072
02.03.2018 - 12.15 Haber Kodu : 180302074
02.03.2018 - 12.20 Haber Kodu : 180302075

===============

4- AKDAĞ: VATANDAŞLARIMIZ VE SURİYE'DEKİ KARDEŞLERİMİZİN HUZURU İÇİN CİDDİ BİR MÜCADELE VERİYORUZ

* Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ,

"Türkiye Cumhuriyeti olarak, hem 81 milyon vatandaşımızın hem de Suriye'deki kardeşlerimizin huzuru ve güvenliği için ciddi bir mücadele veriyoruz. Bunun için hayatının baharında rablerine yürüyen şehitlerimiz var. Ama bunun bir mecburiyet olduğunu, tarihin bizim milletimizin omuzuna bir vazife olarak koyduğunu da biliyoruz"

Haber-Kamera: Enver ALAS / İSTANBUL DHA
Başbakan Yardımcısı Recep Akdağ, "Türkiye Cumhuriyeti olarak, hem 81 milyon vatandaşımızın hem de Suriye'deki kardeşlerimizin huzuru ve güvenliği için ciddi bir mücadele veriyoruz. Bunun için hayatının baharında rablerine yürüyen şehitlerimiz var. Ama bunun bir mecburiyet olduğunu, tarihin bizim milletimizin omuzuna bir vazife olarak koyduğunu da biliyoruz" dedi.
Recep Akdağ, Üsküdar Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde Türkiye Yazarlar Birliği İstanbul Şubesi, Halidi Maarif İlim ve Kültür Derneği ile Haşimi Yayınevi'nin düzenlediği '3. Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri'nin açılışına katıldı. 22 ülkeden 59 yayınevi ve 300 yazarın yer aldığı etkinliğin açılış konuşmasını Recep Akdağ yaptı. Akdağ, Afrin operasyonu sırasında, dün teröristlerle girdikleri çatışmada şehit düşen güvenlik güçleri için başsağlığı dileyerek, "Çok yakın bir zamanda Afrin'de şehit olan kardeşlerimiz, yavrularımız ve onlarla birlikte zulme karşı, teröre karşı mücadele ederken şehit olan bütün şehitlerimize cenab-ı Hak'tan rahmet diliyorum. Cenab-ı Hak'tan onların şefaatine bizleri de nail eylemesini temenni ediyorum" diye konuştu.

"BİNLERCE ESER, İLİM ERBABINA VE OKURA SUNULDU"
'3. Türkiye Arapça Kitap ve Kültür Günleri'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın himayelerinde yapıldığını anımsatan Recep Akdağ, etkinliğin ortak kültür ve tarihi mirasa büyük katkılar sağladığını söyledi. Akdağ, "Burada kendi tarihimize, kendi kültürümüze, medeniyetimize ait binlerce eser, ilim erbabına ve okura sunulmuş oluyor" dedi.

GENÇLERE 'KİTAP OKUYUN' TAVSİYESİ
İlim ve kitabın medeniyet için önemine vurgu yapan Akdağ, gençlerden daha fazla kitap okumaları tavsiyesinde bulundu. Akdağ, "Gerçekten kitap az okunur, nadiren okunur bir hale geldi. Bütün gençlerimize buradan ifade ediyorum, mutlaka daha çok okumamız lazım. Medeniyetimizi bize kadar ulaştıran kitaplara öncelik vererek daha çok okumalıyız. Günümüz dünyasında insanların refahı, huzuru rahatı için geliştirilen teknoloji ile sosyal medya ile ya da buna benzer başka faaliyetler ile bütün gün boyunca ilgileniyor, kitap sayfasını çevirmek aklımıza gelemeyebiliyor. Eğer gerçekten büyük bir medeniyetin varisleri olarak, yeniden ayağa kalkmak, koşar adımlarla geleceğe yürümek istiyorsak lütfen daha fazla okuyun, okumaya daha fazla zaman ayırın" şeklinde konuştu.

"GÖNÜL COĞRAFYAMIZDAKİ ÜLKELERDE ÇİLE ÇEKEN, ŞEHİT OLAN KARDEŞLERİMİZ VAR"
Başbakan Yardımcısı Akdağ, İslam coğrafyasında yaşanan olumsuzluklardan da bahsederek şunları söyledi:
"İnanıyorum ki krizlerle, savaşlarla fitnelerle uğraşan İslam dünyası bu tür faaliyetlerle tarih boyu var olan birlik ve dirliğe yeniden kavuşacaktır. Coğrafyalar arasındaki suni sınırlar bize engel olamayacak, biz kendi insanlarımızı, eserlerimizi tanıdıkça daha güçlü olacağız inşallah. İslam coğrafyasında maalesef kan ve gözyaşı var. Gönül coğrafyamızdaki ülkelerde çile çeken, şehit olan kardeşlerimiz var. Türkiye Cumhuriyeti olarak, hem 81 milyon vatandaşımızın hem de Suriye'deki kardeşlerimizin huzuru ve güvenliği için ciddi bir mücadele veriyoruz. Bunun için hayatının baharında rablerine yürüyen şehitlerimiz var. Ama bunun bir mecburiyet olduğunu, tarihin bizim milletimizin omuzuna bir vazife olarak koyduğunu da biliyoruz."

"YERİ GELMİŞ ALLAH'IN ADINI ANMAKTA ZORLUKLAR ÇEKTİK"
"1940'lı 50'li yıllara kadar Türkiye'de İslamın eserlerini okumakta, öğrenmekte, Arapça tedrisat yapmakta; hatta yeri gelmiş Allah'ın adını anmakta zorluklar çektik" diyen Recep Akdağ, "Biz o günleri yaşamadık; babalarımız, dedelerimiz yaşadı. Şükürler olsun ki Türkiye'de o günler geride kaldı. Ancak bir zaman sonra benzerlerini bizler de yaşadık. Daha iki, üç gün önce sene-i devriyesini yaşadığımız 28 Şubat... Yine hatırlıyorum; Erzurum'da kurulmuş İslami İlimler Eğitim ve Öğretim Vakfı diye bir vakfın küçük dairesinde babasının yanında elif cüzü dediğimiz küçük bir kitaptan Kur'an öğrenmeye çalışırken oraya baskın yapanlar tarafından görüldüğü için vakfı neredeyse kapatacaklardı. Ama şükürler olsun Türkiye bunların hepsini aştı. Bugün bu ülkede insanlar inançlarını rahatça yaşayabiliyor, arzu ettiklerini de rahatça öğrenebiliyorlar" ifadelerini kullandı.

AKDAĞ'A ÖZEL BASIM KUR'AN-I KERİM HEDİYE EDİLDİ
Konuşmaların ardından günün anısına Recep Akdağ'a özel basım Kur'an-ı Kerim hediye edildi. Kurdele kesiminin ardından Başbakan Yardımcısı Akdağ ve beraberindekiler, standları dolaşarak kitapları inceledi.

11 MART'A KADAR SÜRECEK
Öte yandan 11 Mart'a kadar sürecek etkinlikte, Türkiye, Suriye, Suudi Arabistan, Irak, Lübnan, Ürdün, Mısır, Cezayir, Tunus, Fas, Sudan, Katar ve Kuveyt başta olmak üzere 22 ülkeden 59 yayınevi ile 300 ilim adamı ve yazarın katılacağı organizasyonda, çeşitli seminer, konferans ve etkinlikler yapılacak.

Görüntü Dökümü
------------------------
-Programa katılanlar
-Recep Akdağ ve protokolden görüntüler
-Yurt dışından gelenler
-Kuran-ı Kerim okunması
-Akdağ'ın konuşması
-Hediye takdimi ve kurdele kesimi
-Standların gezilmesi
-Genel ve detaylar

=============================

5- ADALAR'IN KORUMA AMAÇLI NAZIM İMAR PLANI, ŞEHİRCİLİK İLKELERİNE UYGUN OLMADIĞI GEREKÇESİYLE İPTAL EDİLDİ

Haber-Kamera: Özgür Deniz KAYA / İSTANBUL DHA
İstanbul'un tarihi ve kültürel sit alanlarından Adalar ilçesi için hazırlanan Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı'na karşı Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi'nin açtığı dava, 7 yıl sonra sonuçlandı. İstanbul 8. İdare Mahkemesi, nüfus ve yapı yoğunluğunu artıracağı. koruma mevzuatına, şehircilik ilkelerine uygun olmadığı gerekçesiyle planı iptal etti. Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay, Sivriada ve Yassıda açısından da yeni bir hukuki durum ortaya çıktığına işaret etti.
Adalar için 2011'de İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Meclisi'nde kabul edilen 1/5000 ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı'nın iptali için Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi tarafından İBB, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı'na 7 yıl önce dava açıldı. Plan, İstanbul 8'inci İdare Mahkemesi tarafından iptal edildi. Mahkemenin 30 Kasım 2017 tarihli kararında, planın nüfus ve yapı yoğunluğunu artıracağı belirtilerek, hukuka uygun olmadığı ifade edildi.

ATALAY: KARAR ADALAR'IN KORUNMASI GEREKTİĞİNE İŞARET EDİYOR
Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay, DHA'ya yaptığı açıklamada, "Eylül 2011 tarihli Adalar 1/5 bin ölçekli plan, İstanbul 8. İdare Mahkemesi'nin kararıyla yaklaşık 7 yıl sonra iptal edildi. İptalin iki gerekçesi var. Birincisi, nüfus ve yapı yoğunluğunu artıracak özellikler içermesi. İkincisi, doğal sit özelliğinin üzerinde baskı oluşturacak koruma kullanma dengesini bozacak nitelikte hükümler içermesi. Bu karar, Adalar'ın korunmasına işaret eder. İç hukukumuza yeni bir ölçüt kazandırmaktadır" dedi.

SİVRİADA VE YASSIDA AÇISINDAN YENİ BİR HUKUKİ DURUM ORTAYA ÇIKTI
Avukat Atalay, "Bu karar, hazırlığı yapılan 1/1000 ölçekli planların öncelikle iptal edilen 1/5000'lik plan yapıldıktan sonra uygulanması zorunluluğunu ortaya koydu. İptal kararına uygun yeni bir 1/5000'lik plan yapılmalı. Sivriada ve Yassıda gibi küçük adalar açısından da yeni bir hukuki durum ortaya çıktı. Bu adalardaki yoğun yapılaşmanın hukuka aykırılığı da bu iptal kararıyla kayıt altına alınmış durumda" diye konuştu.

BİLİRKİŞİ RAPORU BAZ ALINDI
İBB Meclisi tarafından 21 Eylül 2011 tarihinde onaylanan 1/5000 ölçekli Adalar Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı'na karşı dava açan Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent Şubesi, planın iptal edilmesine gerekçe olarak "1. derece doğal sit alanlarının derecelerinin 2. ve 3. derece olarak belirlenmesi nedeniyle doğal sit alanlarının yapılaşmaya açılacağı, doğal sit alanının 3. derece belirlenmesi hâlinde Adalar'da trafik yükünün ciddi bir şekilde artacağı, dolgu alanlarının kamusal alanda bulunması zorunluluğuna uyulmadığı, kıyı kenar çizgisinin Kıyı Kanunu'na aykırı olduğuö şeklindeki iddiaları mahkemeye sunmuştu.

MAHKEME: ŞEHİRCİLİK İLKELERİNE VE HUKUKA UYGUN DEĞİL
Davayı 7 yıl sonra karara bağlayan İstanbul 8. İdare Mahkemesi, 30 Kasım 2017 tarihinde oy birliğiyle, bilirkişi raporunu baz alan kararı verdi. Mahkeme, bilirkişi raporunda plan notlarıyla ilgili şu tespitlerde bulundu:
* Dava konusu plan hükümlerinde "20. eğimden dolayı birden fazla bodrum kat kazanılamaz. Ancak, kot tespiti ilçe belediyesi tarafından yapılan ve 2. bodrum katı gerektiren alanlarda 2. bodrum kat iskan edilemez ve ortak alan olarak kullanılabilir. Bina kotu, arazi köşe noktaları kesişiminin ortak noktasından alınır. Su basman kot alınan noktaya göre maksimum bir metredir. Eğimden dolayı kazanılan bir bodrum kat, emsal değerine dahil değildirö şeklindeki plan kararının plan bütününde nüfus ve yapı yoğunluğunu artıracağı,
* Büyükada'nın batı yönünde 3. derece kısmen de 2. derece ve 1. derece doğal sit alanlarında planlanan "rekreasyon ve eğlence parkıö fonksiyonu ile getirilen "F.1. rekreasyon ve eğlence parkı başlıklı plan hükmünde: rekreasyon ve eğlence parkı alanı kentsel tasarım projesine göre bir bütün olarak planlandığında; E: 0.01 geçmemek üzere "1 (bir)" katlı birden fazla yapı yapılabilir. Bu alanda yer alan mevcut turizm amaçlı kullanılan binalar ve tescilli yapılar toplan inşaat alanına dahil değildirö şeklindeki plan hükmünün de doğal sitler üzerinde yapılaşma baskısını ve bölgenin rekreasyon kapasitesindeki ki artışında koruma-kullanma dengesi üzerinde olumsuz etkileri olacağı, bu bağlamda Adalar ilçesi plan bütününde koruma-kullanma ve karbon ayak izine ilişkin verilere dayalı olarak rekreasyon ve eğlence mekanlarının belirlenmesi gerektiği,
* Bu hususlar doğrultusunda yukarıda anılan plan hükümleri yönünden 21 Eylül 2011 onanlı Adalar ilçesi Koruma Amaçlı Nazım İmar Planı'nın kültürel doğal çevrenin korunması konusundaki koruma mevzuatına, şehircilik ilkelerine uygun olmadığı yönündeki kanaatinin vurgulandığı görülmektedir.
Mahkeme bilirkişi raporundaki yapılan tespitlere itirazları da reddederek, Adalar'a ait 1/5000 Ölçekli Koruma Planı'nın hukuka uygun olmadığını belirterek iptal etti.

Görüntü Dökümü:
-Mimarlar Odası Avukatı Can Atalay ile röportaj

===============

5- BİRİ KURŞUNLADI DİĞERİ SELFİE ÇEKTİ

* Beylikdüzü'nde eğlence merkezine düzenlenen silahlı saldırı güvenlik kamerası tarafından görüntülendi.
* Saldırı sırasında saldırganlardan birinin kendisini cep telefonuyla görüntülediği ve bu görüntüyü de babasına gönderdiği tespit edildi.

Haber: Ersan SAN-İSTANBUL DHA
Beylikdüzü'nde bir eğlence mekanına silahlı saldırı düzenleyen 2 kişi yakalandı. Olay anı güvenlik kameraları tarafından görüntülendi.
Beylikdüzü Büyükşehir Mahallesi Atatürk Bulvarı'nda15 Şubat'ta meydana gelen olayda 2 kişi motosikletle bir iş yerinin önüne geldi. Aralarında bir süre konuşan şüphelilerden biri silahını çekerek iş yerine ateş etmeye başladı. Bu sırada motosiklet üzerinde bekleyen saldırgan ise selfie çekti. Olay sırasında iş yerinin camları kırılırken ölen ya da yaralanan olmadı. 2 saldırgan geldikleri motosikletle kaçtı.
Olay sonrası başlatılan soruşturma kapsamında Beylikdüzü İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, zanlılar Selçuk A. ve Emre A'yi gözaltına aldı. Olayda kullanılan silaha da el konuldu.

SELFİE ÇEKMİŞ
Şüphelilerin cep telefonlarında yapılan incelemede, saldırı sırasında bir zanlının kendisini cep telefonuyla görüntülediği ve bu görüntüyü de babasına gönderdiği tespit edildi. Adliyeye sevk edilen 2 kişi adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

SİLAHLI SALDIRI GÜVENLİK KAMERASINDA
Saldırı anı eğlence mekanının güvenlik kamerası tarafından görüntülendi. Görüntülerde motosikletle olay yerine gelen saldırganlardan biri eğlence yerine ateş ediyor. Eğlence yerinin camları kırılırken motosiklet üzerindeki saldırgan kendisini görüntülüyor. Bir süre sonra saldırganlar kaçarken çalışanlar dışarı çıkıyor.

Görüntü Dökümü:
-Selfie video
GÜVENLİK KAMERASI
-Saldırı anı
-Ateş açılması
-Motosiklete binip kaçmaları
-Çalışanların dışarı çıkması
-Detaylar

================================

6- EMNİYET ŞERİDİNDE DURAN OTOMOBİLE MOTOSİKLET ÇARPTI: 1 YARALI

Haber:Hakan KAYA Kamera: Hasan YILDIRIM-İSTANBUL DHA
Etiler'de emniyet şeridinde duran otomobile motosiklet arkadan çarptı. Kazada motosiklet sürücüsü yaralandı.
Kaza TEM Otoyolu Etiler yol ayrımında saat 11.30 sıralarında meydana geldi. Edinilen bilgiye göre 34 NE 2298 plakalı otomobil sürücüsü Neşe Ataş, aracından ses geldiğini fark ederek otomobilini emniyet şeridine park etti. Bu sırada Samet Taş yönetimindeki 34 KV 7154 plakalı motosiklet de otomobile arkadan çarptı. Kazada motosiklet sürücüsü yaranırken ihbar üzerine olay yerine polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Kaza yerinde sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan motosiklet sürücüsü Samet Taş ambulansla hastaneye kaldırıldı.

"EMNİYET KEMERİMİ ÇIKARMADAN 'GÜM' DİYE SES GELDİ"
Otomobil sürücüsü Neşe Ataş "Aracımdan ses geliyordu. Olayın ne olduğunu anlamak için otomobilimi emniyet şeridine çektim. Daha emniyet kemerimi çıkarmadan güm diye bir ses duydum. Motosiklet sürücüsü aracıma vurmuş. Yere düşmüştü. Ben de hemen sağlık ve emniyet ekiplerine haber vermiştim" dedi.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Yerde yatan motosiklet sürücüsünden görüntü
-Yaralıya sağlık ekiplerinin müdahalesi
-Kazaya karışan motosiklet ve otomobilden görüntü
-Yaralının sedyeye konularak ambulansa götürülmesi
-Otomobil sürücüsü Neşe Ataş ile röp.
-Genel ve detaylar

02.03.2018 - 12.45 Haber Kodu : 180302084_

En Çok Aranan Haberler