DHA İSTANBUL BÜLTENİ-3
1-BAKAN ALBAYRAK YENİ EKONOMİ PROGRAMI YAPISAL DÖNÜŞÜM ADIMLARI 2019"U AÇIKLADI
*Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak,
"Reform alanlarımızın başında finansal sektör geliyor. Finansal sektör altındaki ilk alanımız bankacılık sektörü olacak. Konkordato ve kredi yapılandırma meselesini, çok daha iyi, herkesin çıkarına olan yeni bir yasal çerçeve ile ele alacağız. Yeni yasal çerçeve, yeniden yapılandırma ve alacak tahsil süreçlerini hızlandıracak, borç ödeme kabiliyetini yitirmiş şirketlerin hızlı şekilde tasfiyesini sağlayacak"
"Vatandaşlarımızın kazançlarına göre kesinti oranlarının belirleneceği zorunlu bir bireysel emeklilik sistemini yeniden ele alacağız. Bu sistemle birlikte Kıdem Tazminatı Reformunu da hayata geçireceğiz. Yeni yapıyla birlikte 5 yılda, sistemde biriken fonların milli gelirin yüzde 10'unun üstüne çıkacağını öngörüyoruz. Finansal sektörün daha sağlıklı işleyişini sağlamak için reel sektör alanında bazı adımlar atacağız"
"Gıda enflasyonu ile mücadele için en önemli yapısal reformumuz "Tarımda Milli Birlik Projesi" olacak. Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından çalışılan bu kapsamlı strateji mayıs ayında kamuoyuna açıklanacak. Özellikle mevsimsel dalgalanmalarla enflasyonla mücadelede önemli yer tutan taze meyve sebze pazarında dengeleyici unsur olması amacıyla Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığıyla Sera A.Ş kurulacak. Verilecek desteklerle 47 milyon olan küçükbaş hayvan varlığımız 4 yıl içinde 100 milyona yükseltilecektir"
"Yeni vergi mimarimizde istisna ve muafiyetleri artık azaltacağız. Kurumlar vergisinin kademeli olarak düşürüp daha rekabetçi bir noktaya taşıyacağız. Daha adaletli bir vergi sistemi için, gelire göre artan oranlarda vergilendirmeyi daha etkin hale getireceğiz"
"Turizm Master Planı ile 4 yıl içerisinde 70 milyon turist, 70 milyar dolar turizm gelirine ulaşma hedefi gerçekleştirilecek"
"Türkiye'nin stratejik konumundan kaynaklanan lojistik avantajının ve rekabet gücünün artırılarak, iktisadi ve sosyal gelişmeyi hızlandırmak ve ülkemizi uluslararası ticarette bölgesel lojistik üs haline getirme bakış açışıyla Lojistik Master Planı, ilişkili bakanlığımız ve Varlık Fonumuzca hazırlanıyor"
Haber-Kamera: İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL DHA
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019"u Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde düzenlenen basın toplantısıyla açıkladı.
Tüm ekonomi politikalarındaki prensiplerin, yapısal reformların önceliklendirilmesi, serbest piyasa ilkeleri ile uyumluluk, ihracat ve istihdamın odaklı olmak, sürdürülebilir büyüme, sıkı maliye politikası, daha adaletli vergi sistemi, para ve mali politikalar arasında koordinasyon olduğunu anımsatan Albayrak, ekonomik dengelenme, istikrarlı büyüme, daha adaletli paylaşım ve nitelikli insan gücü ve güçlü toplum başlıklarında ekonomide dönüşüm hedeflerini belirtip, uygulamaya başladıklarını hatırlattı. Berat Albayrak, bu yaklaşım doğrultusunda eylül ayında orta vadeli programı, "Yeni Ekonomi Programı" adı ile kamuoyu ile paylaştıklarını belirterek, "Dengelenme, Disiplin, Değişim başlıklarında, Yeni Ekonomi Yaklaşımımızın tüm hedef, ilke ve prensiplerini 3 yıllık bir program haline getirdik. Program süresi boyunca hedeflediğimiz makroekonomik göstergeleri ve bunlara nasıl ulaşacağımızı ortaya koyduk. Gerek Yeni Ekonomi yaklaşımımızda, gerek Yeni Ekonomi Programında ortaya koyduğumuz dönüşüm ve hedeflere ulaşmak için hayata geçireceğimiz politika ve stratejilerin yanında bir Reform Programını da hayata geçireceğimizi ilan etmiştik." dedi.
Bakan Albayrak, "Bugün birçok ekonomistin, akademisyenin, birçok uzmanın farklı farklı önermeler ortaya koyduğuna şahit oluyoruz. Binlerce maddelik eylem planlarından başlayarak geniş yelpazede öneri ve tavsiyelere şahit oluyoruz. Kısa ve orta vadeli temel reformlar mı? Yoksa adım adım hedefe ulaşmak için atmamız gereken adımlar mı? Biz bu paket ile bugün ekonomimizin karşılaştığı en temel sorunlara yeterli çözüm sağlayacağını düşündüğümüz düzenleme ve adımların ilk aşamasını ele aldık. 2020 yılında, yani Yeni Ekonomik Programın ikinci yılında yine o yılı ilgilendiren, önümüzdeki yıl gerçekleştirmeyi planladığımız reformlarımızı seneye buluşup o adımları atacağımız programın tanıtımını yapacağız. Ayrıca, 2018 yılında ortaya koyduğumuz bütçe disiplinimiz, türbülans döneminde tüm şartlara rağmen sağladığımız başarılı dengelenme süreci ve AK Parti iktidarlarının 17 yıllık başarılı ekonomi performansı bu adımları hayata geçireceğimizin teminatı durumundadır. Türkiye bir kez daha bir seçim dönemini geride bıraktı. Adeta bir demokrasi şöleni olarak bu süreçten çok başarılı çıktı. Seçimlere katılım oranı, Türkiye'nin, Türk toplumunun ne kadar demokrasiyi özümsemiş bir millet olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Sandıktan çıkan sonucun mesajını her parti, her siyasi hareket kendisine göre değerlendirecek ve ona göre yol haritasını çizecektir. Süreçler hukuk temelinde devam etmektedir."
Bakan Albayrak, Türkiye'nin gündeminin ekonomide reform olduğuna dikkat çekerek, "Büyük ve güçlü Türkiye idealine kavuşmak için ekonomide gerekli yapısal dönüşümleri hayata geçirmektir. Bugün başlatacağımız süreç, yalnızca bir paketin hayata geçirilmesinden ibaret olmayacak. Bugün sadece, 2019 yılında tamamlayacağımız bir dizi reformu sizlerle paylaşacağız. Ama bu değişim ve reform süreci önümüzdeki 4,5 yıl boyunca, yılmadan kararlılıkla devam edecektir. Geldiğimiz noktada, bankacılık sektörümüzün kredi hacmi, tahsili geçmiş alacaklar hariç 2 trilyon 513 milyar TL'dir. Geri ödemelerinde sorun beklenmeyen 1. gruptaki kredilerin toplam krediler içindeki oranı yüzde 89 seviyesindedir. 2. gruptaki yakın izlemedeki kredilerin payı ise 276 milyar TL, yani toplamda yüzde 11 seviyesindedir. Bu rakamın da 107 milyar TL'lik kısmı bugüne kadar yapılandırıldı. 3. grup, yani tahsili gecikmiş ya da takip hesabında izlenen alacakların miktarı Mart 2019 itibarıyla 106 milyar TL'dir. Tahsili gecikmiş alacakların kredilere oranı yüzde 4,2'dir. 106 milyar TL tutarındaki tahsili gecikmiş alacaklar için 72 milyar TL seviyesinde özel karşılık ayrılmıştır. Gerçekleştirdiğimiz mali bünye analizi sonucunda BDDK da NPL olarak adlandırılan bu kredilerin oranının en yüksek yüzde 6 seviyesine ulaşabileceğini ortaya koymuştu." ifadelerini kullandı.
Albayrak, "Tahsili gecikmiş alacaklar için yüksek oranda karşılık ayrılması, birçoğunun teminatının bulunması, tahsilat oranlarının yüksek olması ve tahsili gecikmiş borcu bulunan işletmelerin büyük çoğunluğunun faaliyetlerine devam ediyor olması dikkate alındığında tahsili gecikmiş alacakların, bankacılık sektörümüz için bir risk oluşturmayacağını öngörüyoruz. Ancak, sektörümüzün daha dirençli hale getirilmesini ve sermaye yeterlilik oranlarının güçlendirmesini önemsiyoruz." diye konuştu. Bu kapsamda bir dizi önemli adımı devreye aldıklarını belirten Albayrak, "İlk adımımız kamu bankalarımızın sermayelerini güçlendirmek için olacak. Hazine ve Maliye Bakanlığı ihraç edeceği 28 milyar TL'lik İkrazen Özel Tertip Devlet İç Borçlanma Senetlerini kamu bankalarına verecektir." dedi.
Albayrak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Özel bankalarımız yeniden sermayelendirme planlarını hali hazırda yürütüyorlar. İhtiyaç halinde bu planlamalar doğrultusunda sermayelendirmelerini yapacaklar ve yapmaya da başladılar. Ayrıca, mali sistemin gözetim ve denetiminin güçlendirilmesi ve veriye dayalı iktisadi politikalar geliştirilmesi amacıyla, Ulusal Veri Merkezi'ni kuracağız. Dünyadaki en iyi örneklerin uygulaması olacak bu merkez ile risk ve potansiyellerin çok daha erken ve etkili analiz edilmesi sağlanacak. Bildiğiniz gibi bankacılık alanında, yeniden yapılandırma süreçlerine büyük önem veriyoruz. 2018 yılının son çeyreğinde 7 büyük banka, konkordatolu firmaların kredi borçlarının yapılandırılması konusunda çalışma başlatmış, 2019 yılı başında banka temsilcilerinden oluşan 'konkordato heyeti' kurulmuş ve heyet tarafından konkordatolu firmalarla görüşmelere başlanmıştı. Arkadaşlarımız bu konuda, dünyadaki en iyi ülke örnekleri taradı. Dünyada bugün en başarılı modeli ülkemize uyarlayacağız. Bu sayede, icra-iflas ve ipoteklerin nakde çevrilmesinin de daha kolay olacağı bir yapıyı oluşturmuş olacağız. Bu başlıkta önem verdiğimiz bir diğer adımımız sorunlu krediler ile ilgili olacak. Bankalarımızın NPL'leri ile ilgili tabloyu ortaya koyduk. Yüzde 4,2'lik bir oran var ve bu oranın oldukça iyi bir seviye olduğunu tüm paydaşlarımız ve sektörümüz kabul ediyor. Sektörümüzün aktif kalitesini daha da iyileştirecek bir adım atıyoruz. Bankalar Birliği öncülüğünde, kamunun olmadığı bir yapıda, buranın altını çiziyorum, kamu yok, Enerji ve inşaat gibi NPL'ler noktasında önem teşkil eden iki sektörde, sorunlu varlıkların borç-hisse takası ile dışarı çıkaracak ve bankalarımızın bilançolarını daha iyi bir hale getireceğiz. Bunun için Enerji Girişim Sermaye Fonu ve Gayrimenkul Fonu kurulmasını gündeme aldık. Bu yeni finansal model ile sorunlu varlıkların ayrılıp, bankaların, yerli ve yabancı yatırımcıların iştirak edebileceği fonlarla yönetilmesini sağlayacağız."
Berat Albayrak, "Bu dönem etkin ve sağlıklı bir tasarruf sistemi oluşturmayı çok ama çok önemli görüyoruz. Devletten başlayarak, bireye kadar her alanda tasarrufları önceliklendirmemiz gerektiğine inanıyoruz. Tasarruflarımızın, ekonomimizin kırılganlıklarını gidermedeki en önemli araç olduğuna inanıyoruz. YEP kapsamında, emeklilik sistemini daha sürdürebilir hale getirmek önümüzdeki dönemde en öncelikli konularımızdan birini oluşturacak. Tamamlayıcı emeklilik sistemi vatandaşlarımıza emekliliklerinde ek gelir oluşturarak çalışma dönemlerindeki hayat standartlarını korumalarını sağlayacak. Artık vatandaşlarımız, emekli olunca nasıl geçinirim kaygısı taşımayacaklar. Tamamlayıcı emeklilik sistemiyle birlikte ülkemizde tasarrufları artırarak dış finansman bağımlılığını azaltacağız. Bu da ekonomimizi dış müdahalelere karşı çok daha güçlü hale getirecek. Sistemde biriken fonların sermaye piyasaları üzerinden reel sektöre ve ülkemizin sürdürülebilir büyümesine kanalize edilmesini sağlayacağız. Artık şirketlerimiz çok daha kolay, ucuz ve uzun vadeli bir biçimde yeni yatırımlarını finanse edebilecekler. Aynı zamanda, ülkemizi ileriye götürecek stratejik sektörlerdeki projeleri için ek kaynak oluşturmuş olacağız." dedi.
Bakan Albayrak, "Vatandaşlarımızın kazançlarına göre, azdan az çoktan çok, belirleneceği zorunlu bir bireysel emeklilik sistemini yani tamamlayıcı emeklilik sistemini yeniden ele alacağız. Bu sistemle birlikte Kıdem Tazminatı Reformunu da hayata geçireceğiz. Tüm paydaşlarımızın katılımı ile tıpkı çalışanlardan olduğu gibi iş verenden de yapılacak kesintiler BES ile entegre Kıdem Tazminatı Fonu'nda toplanacak." diye konuştu. Hedeflerinin; her iki reformu da bu yıl hayata geçirmek ve 2020 yılından itibaren fiilen bu fonları hayata geçirmek olduğunu vurgulayan Albayrak, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu yeni yapıyla birlikte 5 yılda, burada sistemde biriken fonların milli gelirin yüzde 10'unun üstüne çıkacağını öngörüyoruz. Oluşturacağımız sistem tüm ana paydaşlara, yani çalışanlara, işverenlere ve devletimize katma değeri en yüksek olacak şekilde oluşturulacaktır. Finansal sektördeki bir diğer değişim alanımız sigortacılık sektörü olacak. Sigortacılık, BES ve Kıdem Tazminatı sonrasında hepimiz için çok önemli bir yeni finansman kaynağı olacak. Sigortacılık Denetleme ve Düzenleme Kurumu kurarak sektörü izlenmesi ve denetlenmesini daha yakından takip edeceğiz. Sektörün çok daha hızlı bir şekilde güçlenmesine destek olacağız. Ayrıca Milli Reasurans şirketi ile birlikte sigorta şirketlerimizi destekleyecek, sigortalanmayan sektörlerin sigortalanmasına imkan sağlayacağız. Finansal sektördeki atacağımız adımların son başlığı reel sektör olacak. Ağustos ayında yaşadığımız türbülans reel sektörümüzü, dolaylı olarak da bankacılık sektörümüzü etkiledi. Finansal sektörün daha sağlıklı işleyişini sağlamak için reel sektör alanında da bazı adımlar atacağız. BDDK 2019 başında 500 milyon ve üzeri riski bulunan gruplar için bir düzenleme hayata geçirmişti. Bunu bir adım ileriye taşıyoruz. Bankacılık sektöründe toplam 100 milyon TL ve üzeri riski olan şirketlerin, mali yılın kapanmasının ardından 120 gün içerisinde bankalarına bağımsız denetimden geçmiş finansal tablolarını ve borç ödeme kapasitesi, likidite riski, kur riski, ve karlılık gibi unsurları da içeren bir mali denetim raporu sunmak zorunda olacak. Aksi halde sektörden ek kredi alamayacak." Ayrıca, BDDK koordinasyonunda, mali şeffaflığın artırılması, kurumsal yönetim standartlarının yükseltilmesi, finansal yönetim kalitesinin artırılması için gerekli tedbirleri de hayata geçireceklerini belirterek, "Daha önce duyurmuş olduğumuz ulusal kredi derecelendirme kuruluşu işlemlerini bu yıl içinde tamamlayacağız. Bu şekilde reel sektörün kredi taleplerinde çok daha gerçekçi ve sağlıklı değerlendirme imkanı sağlanmış olacak."
Albayrak, yapısal adımların çerçevesini geliştirecek bir diğer ana alanı da enflasyon olarak belirlediklerini söyledi. Enflasyonda en önemli sorunun gıda alanında yaşanmasından dolayı yapısal reformların da en önemli ayağını gıda alanında hazırladıklarını belirten Albayrak, "Bu alandaki adımları Tarım Bakanlığımız ile Gıda Komitesi koordinasyonunda takip edeceğiz. Gıda enflasyonu ile mücadele için en önemli yapısal reformumuz "Tarımda Milli Birlik Projesi" olacak. Tarım ve Orman Bakanlığımız tarafından çalışılan bu kapsamlı strateji mayıs ayında tüm kamuoyumuzla paylaşılacak." diye konuştu.
Albayrak, "Buna bağlı olarak da bölge ve ürün bazında bir makro arz, talep ve ticari planlama sürecinin kurumsal alt yapıları tesis edilecek. Tohumdan sofraya daha hakkaniyetli bir değer zinciri dizayn edilecek. Sahada operasyonel yetkinliğimizi kooperatif yapısının merkezde olduğu güçlü kurumsal alt yapılarla sağlayacağız. Bu kurumsal altyapı ürün ve bölge bazında sözleşmeli tarımın daha da yaygınlaştırılmasını sağlayacak. Tarımda Milli Birlik projesinin detaylarını da hep birlikte projenin lansmanında Tarım Bakanlığımızdan dinleyeceğiz. Özellikle mevsimsel dalgalanmalarla enflasyonla mücadelede önemli yer tutan taze meyve sebze pazarında dengeleyici unsur olması amacıyla Tarım Kredi Kooperatifi ortaklığıyla Sera AŞ kurulacak. Sera AŞ bünyesinde 2019 yılında ilk etapta 2 bin hektar teknolojik sera inşa edilecek. Orta vadede 5 bin hektar üretim alanına ulaşılırken uzun vadede örtü altı sebze üretiminin yüzde 25'inin karşılanması hedeflenecek." dedi.
Bir diğer önemli adımında da küçükbaş hayvancılık ve hal yasası alanlarında atılacağını açıklayan Bakan Albayrak, "Ülkemiz coğrafi gerçeklerine uygun şekilde kırmızı et fiyat istikrarını Küçükbaş Hayvancılık Hamlesi ile destekleyeceğiz. İhracat kapasitesi, yerli yem ve coğrafi şartlara uygunluk gibi özellikleri dikkate aldığımızda, küçükbaş hayvancılıkta potansiyelimizin gerisindeyiz. Bu kasamda verilecek desteklerle 47 milyon olan küçükbaş hayvan varlığımız 4 yıl içinde 100 milyona yükseltilecektir. Son olarak, hal yasası kapsamında üretici kooperatiflerinin haller içerisindeki payının artırılması hedeflenerek toptan, perakende ve lojistik alanlarında daha rekabetçi bir yapının oluşturulmasını sağlayacağız. Bu kapsamda tarladan sofraya daha kısa, daha etkin, daha rekabetçi ve daha denetlenebilir bir değer zinciri oluşturacağız. Ayrıca, üretimde rekabeti, toptan, perakende ve lojistikte denetim ve gözetimi sağlayacak bir regülasyon çerçevesi de devreye alacağız." şeklinde konuştu.
Berat Albayrak, şöyle devam etti:
"Bildiğiniz gibi, Yeni Ekonomi Programında 76 milyar TL'lik tasarrufu ve gelir artırıcı önlemleri devreye alacağımızı ifade etmiştik. Şu ana kadar, 2019 bütçesinde bu rakamın 44 milyar TL'lik kısmını uygulamaya aldık. Bütçe ile ilgili spekülasyonlara karşı tüm vatandaşlarımızın bu güçlü tablonun farkında olmalarını arzu ediyoruz. Bundan sonra da bu adımlarımız devam edecek. Bütçe hedeflerini tutturacak tasarruf adımlarımız devam edecek. Mali tarafta da güçlü, uyumlu ve koordineli bir süreç devam edecek. Seçimden önce nasıl bu mali disiplinden vazgeçmediysek, seçimden sonra da vazgeçmeyeceğiz. Büyümeyi ve istihdamı desteklemek amacıyla sorun yaşayan bazı sektörlere bir kısım vergi teşvikleri sağladık. Çok dengeli yönetmemiz lazım. Hem bütçe hem büyüme ve istihdam. Birinden vazgeçmemizi hiçbir zaman kimse bizden beklemesin dedik. Bunu yaparken yılsonu bütçe hedeflerimizi de bu manada koordineli bir şekilde hep yürüttük, yürütmeye de devam edeceğiz. Bundan sonra da gelirlerimizi daha da arttırmak için, toplumun genelini etkilemeyen ve yüksek vergi noktasında bakıldığında yüksek gelir gruplarının daha adil vergilendirilmesini sağlayacak ve enflasyona etkisi minimumda olacak bazı adımları atmakta projeksiyonlarımız arasında önümüzdeki süreçte hayat geçirilecek. Yeni vergi mimarimizde istisna ve muafiyetleri artık azaltacağız. Kurumlar vergisinin kademeli olarak düşürüp daha rekabetçi bir noktaya taşıyacağız. Daha adaletli bir vergi sistemi için, gelire göre artan oranlarda vergilendirmeyi daha etkin hale getireceğiz. Özellikle beyannameyi yaygınlaştırarak gelir artışlarının sağlayacağı potansiyelle dolaylı vergileri azaltıp, dolaysız vergileri artırarak verginin daha da fazla tabana yayılmasını sağlayacağız."
Yeni Vergi Mimarisinin dünyada çağdaş vergi reformlarının önceliklerinden olan "istihdam oluşturma" hedefine oturacağını belirten Albayrak, ayrıca iş yapma kolaylığı endeksinde bulundukları seviyeyi, atacakları adımlarla daha da yukarıya çıkacaklarını, girişimciliğin ve yeni iş kurmanın kolaylaştırılmasını sağlayacaklarını anlattı. Albayrak, vergi dönüşümündeki ikinci başlıklarının "Kayıt dışılık ile Mücadele" olacağını belirterek, gönüllü uyum adı verilen yeni bir sistemle mükelleflerin beyanlarının esas olduğu ve ilk inceleme sonrasında sorun görülmediği takdirde süreçlerin tamamlandığı sadeleştirilmiş bir süreci hayata geçireceklerini söyledi. Bakan Albayrak, "Ayrıca sahte ve yanıltıcı belge ile mücadele için, etkin yaptırım, teknik çözüm, e-fatura ve e-faturanın eş zamanlı takibi, benzersiz kodlu mal hareketi takip sistemi ile kayıt dışılığa karşı etkin bir yapıyı devreye almış olacağız." şeklinde konuştu.
Albayrak, vergi dönüşümünde önemli gördükleri bir diğer alanın da "mükellef hakları" olacağını belirterek, mükellef dostu bir vergi sistemiyle, süreçlerin başarısını daha da artıracaklarını, bu kapsamda Mükellef Hakları İcra Kurulu kuracaklarını söyledi. Bu kapsamda mükelleflerin, vergi süreçlerindeki beyanları ile ilgili yazılı destekleri devreye alacaklarını dile getiren Albayrak, mükellef memnuniyetini düzenli ve sürekli olarak ölçeceklerini, süreçlerdeki eksikleri anında tespit edeceklerini bildirdi. Albayrak, ayrıca mükellef hakları bildirgesinin bağlayıcı hale gelmesini sağlayacaklarını ifade etti. Açıkladığı tüm reformlarla aslında bir hedefin de alt yapısını çok sağlam adımlarla hayata geçirmiş olacaklarını vurgulayan Albayrak, ulaşmak istedikleri noktanın sürdürülebilir bir büyüme ve istihdam olacağını, ihracata dayalı, yüksek katma değer ve teknolojik üretimi önceleyen bir ekonomiyi tesis edeceklerini söyledi.
Albayrak, geçen yıl iş yapma kolaylığı endeksinde 17 basamak atlayarak 43. sıraya yükseldiklerini anımsatarak, bu yıl işe başlama, vergi ödemesi, kredi temini, sözleşmelerin icrası, tapu ve şirket tasfiyesi alanlarında gündemlerine aldıkları reformlarla daha fazla sıçramayı hedeflediklerini söyledi. Gelecek dönem için geçici beyanname sayısının 4'ten 3'e düşürülmesi ve elektronik çeklerin ücretten muafiyet konusu üzerinde çalıştıklarını dile getiren Albayrak, inşaat izinlerinde, elektrik bağlamada, işe başlamada belediyeler ile SGK, belediyeler, ticaret sicil müdürlükleri gibi ilgili kamu kuruluşları arasındaki elektronik imzanın sürece dahil edilmesi için mevcut sistemlerin entegre edilmesini gerçekleştireceklerini anlattı. Albayrak, "Vergi dönüşümü ile süreçleri kolaylaştıracak, kayıt dışılık ile mücadele ile gelirleri daha da artıracağız. 7 stratejik sektör olarak ifade ettiğimiz enerji, maden, petrokimya, turizm, bilişim, otomotiv ve ilaç sanayilerine yönlendirilmesini daha etkin kılacağız. Biz bunları yaparken diğer bakanlıklarımız ve kurumlarımızla farklı stratejik dönüşümleri de eş zamanlı gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, "Turizm Master Planı ile 4 yıl içerisinde 70 milyon turist, 70 milyar dolar turizm gelirine ulaşma hedefi gerçekleştirilecek." dedi. "Yeni Ekonomi Programı Yapısal Dönüşüm Adımları 2019"u düzenlenen basın toplantısıyla açıklayan Albayrak, Hazine ve Maliye Bakanlığı'nın reformları gerçekleştirirken diğer bakanlıklar ve kurumlarla farklı stratejik dönüşümleri de eş zamanlı gerçekleştireceklerini söyledi. BES ve Kıdem Tazminatı Reformu'nun yanı sıra Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı'nın sosyal güvenlik sisteminin sürdürülebilirliği sağlamak amacıyla yeni Sosyal Güvenlik Reformu paketini bu yıl içerisinde açıklayacağını ve uygulamaya alacağını bildirdi. Albayrak, "Bu reform paketiyle aktif-pasif oranının daha üst seviyelere çıkmasını sağlamayı, prim gelirlerini artırmayı ve SGK'nin aktüeryal dengesini daha da güçlendirmeyi hedeflemektedir." dedi. "Kayıtlı istihdamı teşvik ve kayıt dışılıkla mücadele yeni yöntemler ve veri analitiği süreçleri ile reform sürecine önemli katkı sağlayacaktır." diyen Albayrak, kurumun aktüeryal dengesini daha da iyi seviyelere çekmek için prim tahakkuk-tahsilat oranlarını artırmaya ve kurum alacaklarının etkin tahsiline ağırlık verileceğini anlattı.
Bakan Albayrak, bir diğer reform alanının "Yargı Reformu" olduğunu, kapsamlı bir katılımla hazırlanan bu reform paketinin "Yargı Reformu Strateji Belgesi" ile Adalet Bakanlığı tarafından yakın bir süreçte kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi. Yargı Reformu'nun vizyonunun, "güven veren ve erişilebilir bir adalet sistemi" olacağına dikkati çeken Albayrak, ekonomik refahın sağlanması ve toplumsal tabana yayılmasında hukuk ve ekonominin birbirini tamamlayan iki önemli çalışma alanı olduğunu vurguladı.
Albayrak, şöyle devam etti:
"Güçlü ve sürdürülebilir bir ekonomik kalkınmayla, adil ve etkin işleyen bir hukuk sistemi arasındaki ilişki açıktır. Uzun vadeli yatırımlar, öngörülebilir, sonuçları kestirilebilir bir hukuk pratiğine yakından bağlıdır. Yargı sisteminin kalitesi, hızı, ihtiyaçlara cevap verme kapasitesi yatırım ortamını geliştirmenin temel şartları arasındadır. Bugüne kadar, ülkemize üretim ve istihdam katkısı sunan, piyasa kural ve koşullarında faaliyet yürüten her yatırımcıya desteğimizi sunmaktan geri durmadık. Yatırımcının, hukuki güvence ve istikrar beklentisini, mümkün olan en yüksek seviyede karşıladık. Hukukun kolaylaştırıcı, teşvik edici ve güvence verici imkânlarını geliştirme irademizi koruduk. Bu iradenin bir tezahürü olarak Adalet Bakanlığımız da yargı alanında önemli reformlara imza attı. Yargı Reformu Strateji Belgesi'nin güncellenmesi çalışmaları devam ediyor. Yakın zamanda Adalet Bakanımız tarafından bu yıl içerisinde paylaşılacak."
Bakan Albayrak, diğer bir reform alanının "Lojistik Master Planı" olduğunu belirtti. Türkiye'nin stratejik konumundan kaynaklanan lojistik avantajının ve rekabet gücünün artırılarak, iktisadi ve sosyal gelişmeyi hızlandırmak ve Türkiye'nin uluslararası ticarette bölgesel lojistik üs haline getirme bakış açışıyla Lojistik Master Planı'nın, ilişkili bakanlık ve Türkiye Varlık Fonu tarafından hazırlandığı bilgisini veren Albayrak, şunları kaydetti: "Taşımacılıkla ilgili tüm hizmetlerin tek bir merkezden ve etkin bir şekilde verildiği ve birden fazla taşımacılık moduna erişim imkanı sağlayacak lojistik merkez planlaması sayesinde, taşıma modları arasındaki tüm bu rekabetin artırılması başta olmak üzere, mevcut lojistik alt yapısının karayolu, denizyolu ve havayolu eksenlerinde etkin bir şekilde incelenmesi, lojistik ihtiyaçların belirlenmesi, rekabet ve güvenliği esas alarak stratejik önceliklerin saptanması, belirlenen ihtiyaçlar ve önceliklere göre kamu lojistik varlıkları arasındaki potansiyel sinerjilerin ortaya çıkartılarak etkin bir model mimarisinin oluşturulması, planlanan hedeflerin gerçekleştirilmesi için yerli ve yabancı tüm paydaşlara kazan-kazan modeline dönük iş birliklerinin gerçekleştirilmesi kurumsal ve uluslararası kamusal iş birlikleri ile hayata geçirilecektir."
Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bir diğer adımın, "İhracat Master Planı" olduğunu söyledi. İhracat noktasında Ticaret Bakanlığının, ağustos ayında açıklayacağı planla kısa-orta ve uzun vadede ihracat potansiyelinin belirlenerek Türkiye'nin ihracatının arttırılması için sürdürülebilir bir stratejinin yürürlüğe konması ve bu stratejiden sapmadan doğru adımların atılmasını sağlayacağını ifade eden Albayrak, ihracatın ithalatı karşılama oranının sürdürülebilir bir şekilde artırılması için stratejiler oluşturulup bunların uygulanması için gerekli adımların ortaya konulacağını dile getirdi. Albayrak, "Ağustos ayında açıklanacak bu plan ile katma değeri yüksek ürün ihracatının arttırılması amacıyla, etki analizleri yapılarak ihracatta devlet yardımlarını yeniden düzenlemek, hedef ürün ve pazarlara odaklanmış bir bakış açısıyla, birim ihraç fiyatlarının yükseltilmesini sağlayacak." ifadelerini kullandı.
Berat Albayrak, bir diğer reform alanının "Sanayi Yerlileştirme Programı" olduğunu belirterek, "Sanayi Bakanlığımız, bu programla, Ar-Ge'den yatırım ve ihracata tüm adımların tek pencereden yönetildiği, arz-talep bileşenlerinin desteklendiği, öncelikli orta-yüksek ve yüksek teknolojili ürünlere yönelik stratejileri hayata geçirecek." dedi. 300 ürünün yerlileştirmesini ortaya koyacak bu programın mayıs ayında kamuoyu ile paylaşılacağı bilgisini veren Albayrak, diğer alanın "Turizm Master Planı" olduğunu ifade etti. Albayrak, Turizm Bakanlığının Turizm Master Planının hazırlığına başladığını ifade etti. Tüm paydaşların katılımı ile hazırlanacak olan Turizm Master planının Turizm Bakanı tarafından en geç eylül ayında kamuoyu ile paylaşılacağını dile getiren Albayrak, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bu plan çerçevesinde turizmde hem ülke ve destinasyon çeşitliliğini hem turist sayısını hem de turist başına düşen geliri arttırarak 4 yıl içerisinde 70 milyon turist 70 milyar dolar turizm gelirine ulaşma hedefi gerçekleştirilecektir. Bu plan çerçevesinde gastronomi, inanç, kültür, golf, kış ve kongre turizmleri başta olmak üzere kıyı turizmine çeşitlilik ve turizm gelirimize katkı sağlamış olacaktır. 2019 yılı içerisinde YEP planlarımızla uyumlu biçimde 2019 yılı turist sayısı 50 milyonun kişinin, turizm geliri ise 35 milyar doların üzerinde gerçekleşmesi beklenmektedir. Ayrıca kurulacak olan Turizm Geliştirme Fonu ile de hem ülkemiz turizminin tanıtımı daha etkin
yapılacak hem de turizmde bölgesel çeşitliliğin arttırılması için yatırımcılar teşvik edilerek yatırımlara destek olunacaktır."
Albayrak, İstihdam Bazlı Eğitim Planlaması reformuna değinerek, kurumlardaki eğitim ve istihdam verileri entegre edilerek, eğitim programı ve meslek bazında arz talep dengesi oluşturulacağını, böylece eğitim ve istihdamın uzun vadeli perspektifle planlanacağını söyledi. PISA 2021 uygulamasında ortaokullar lehine farkın yüzde 20, bölgeler arası farkın yüzde 10 azaltılmasının hedeflendiğini dile getiren Albayrak, Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu programı eylülde açıklayacağını bildirdi. Albayrak, "İşte tüm bu dönüşümle birlikte büyük ve güçlü Türkiye için, ihracata dayalı, teknolojik üretimi önceleyen, rekabetçi, katma değerli ürün üretimi alt yapısını tamamlamış bir ekonomi dönüşümünü gerçekleştireceğiz." diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Bakan Albayrak'ın açıklamaları
10.04.2019 - 12.14 Haber Kodu : 190410071
10.04.2019 - 12.18Haber Kodu : 190410077
10.04.2019 - 12.52 Haber Kodu : 190410092
=========================================
2- BÜYÜKÇEKMECE'DE "SAHTE SEÇMEN" İNCELEMESİ SÜRÜYOR (3)
Haber-Kamera: Alper KORKMAZ - Müslim SARIYAR - Ersan SAN- İstanbul DHA
Büyükçekmece'de seçim öncesi bazı seçmenlerin ikamet kayıtlarının taşındığı iddiaları üzerine polisin yaptığı adres kayıt kontrolü sürüyor.
Sahte seçmenlerin taşındığı iddia edilen adreslerde inceleme yapacak polisler bu sabah saatlerinde bir spor salonunda bir araya geldi. Ellerinde kontrol edilecek adreslerin yazılı olduğu kağıtlar bulunan polisler belirlenen adreslere çıktı. Polisler adreslerde tespitlerini sürdürürken Gürpınar Mahallesi'nde oturan Mehtap Ayşe Yıldız börek yaptığını belirterek polislere ikram etmek istedi. Polisler, Yıldız'ın ısrarı üzerine kurulan masada ikram edilen böreği yedi.
İlçede çok sayıda sahte seçmen kaydı bulunduğu iddiaları üzerine Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı'nın başlattığı soruşturma kapsamında dün de ilçe emniyet müdürlüğünde toplanan yaklaşık bin 500 polis ile adres kayıt kontrolü yapmıştı.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Toplanan polislerden görüntü
-Adreslere çıkmaları
-Polislerin adreslerdeki incelemeleri (ek görüntü)
-Polislere börek ikram edilmesi
10.04.2019 - 09.43 Haber Kodu : 190410013
10.04.2019 -11.32 Haber Kodu : 190410054
10.04.2019 -12.33 Haber Kodu : 190410083
=========================
3- BERKİN ELVAN DAVASINDA OLAY YERİNDE KEŞİF YAPILDI
Haber-Kamera: Ümit UZUN-Harun UYANIK, İSTANBUL(DHA)
Gezi Parkı eylemlerinde başına biber gazı fişeği isabet etmesi sonucu 269 gün sonra tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın ölümüne ilişkin davada olay yerinde keşif yapıldı.
Olayın meydana geldiği Mithatpaşa Caddesi Gaziler Sokak'ta mahkeme heyeti ve jandarma bilirkişi tarafından yapılan keşifte, Berkin Elvan'ın ailesi, ailenin avukatları ile sanık polisin avukatları ve Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu yer aldı.
Keşif öncesi sokakta güvenlik önlemleri alınırken, keşif sırasında tanık olarak dava dosyasında görgü tanığı olan Denizcan Parlak dinlendi.
TANIK DİNLENDİ
Keşif sonrası açıklama yapan tanık Denizcan Parlak, "Onunla beraberdim. Dosyada da görgü tanığıyım. Bugün buraya geldik mahkeme heyetiyle bir keşif oldu. Burada mahkeme heyetine bildiklerimi anlattım. Berkin'in vurulduğu noktayı, polisin ateş ettiği noktayı anlattım. Mahkeme heyeti kendi gözleriyle gördü. Bilirkişiler gerekli fotoğraf ve video kayıt yaptı" dedi.
"5 YIL ÖNCESİNE GERİ DÖNDÜK"
Anne Gülsüm Elvan ise, "Biz bugün yine 5 yıl öncesine geri döndük. Tekrar tekrar bir daha vurulduk" diye konuştu. Ailenin avukatı Can Atalay da, "Adalet istiyoruz. Davayı takip ediyoruz. Elvan ailesi de, Okmeydanı halkı da buradaydı. Biz de buradaydık. Duruşmada görüşeceğiz artık" dedi.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Keşif yeri genel ve detay görüntüler
-Tanık Denizcan Parlak, anne Gülsüm Elvan, avukat Can Atalay açıklaması
10.04.2019 -13.31 Haber Kodu : 190410106
========================================
4-DİSK'TEN 1 MAYIS AÇIKLAMASI
Hakan KAYA-Hasan YILDIRIM/İSTANBUL,(DHA)- DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, 1 Mayıs programına ilişkin açıklama yaptı.
Çerkezoğlu, "İstanbul'da 1 Mayıs'ı Taksim Meydanı'nda kutlamak üzere İstanbul Valiliği'yle bir görüşme yaparak bu süreci yürütmek istiyoruz" dedi.
DİSK, KESK, TMMOB ve TTB Genel Başkanları ve yönetim kurulu üyelerinin katılımıyla DİSK Genel Merkezi'nde ortak yapılan basın açıklaması yapıldı. Ortak açıklamayı DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu yaptı. Çerkezoğlu, "1 Mayıs Uluslararası Birlik, Mücadele ve Dayanışma gününde Taksim alanında olmak, tarihi ve ahlaki olduğu kadar, hukuki açıdan da hakkımızdır" dedi. Çerkezoğlu "1 Mayıs'ı bir miting günü olarak değerlendirmiyoruz. Dolayısıyla Taksim ile ilgili bir miting başvurusu yapmıyoruz. Daha önceki yıllarda olduğu gibi. İstanbul'da 1 Mayıs'ı Taksim Meydanı'nda kutlamak üzere İstanbul Valiliğiyle bir görüşme yaparak bu süreci yürütmek istiyoruz. Pazartesi günü İstanbul Valiliği'nden bir randevu talep ettik. Henüz randevu talebimize bir dönüş olmadı. Ama İstanbul Valiliği'yle görüşerek 1 Mayıs'ı Taksim Meydanı'nda kutlamak üzere bu süreci sürdüreceğiz" dedi.
Görüntü Dökümü:
----------------------------
-Arzu Çerkezoğlu'nun açıklamaları
-Çerkezoğlu'nun basın mensuplarının sorularını cevaplaması
-Genel ve detaylar
10.04.2019 -12.22 Haber Kodu : 190410076
=====================================
5-40 BİN LİRALIK CEZAYI GÖRÜNCE HAYATININ ŞOKUNU YAŞADI
Ramazan EĞRİ- Gamze ŞİMŞEK/ İSTANBUL, (DHA)
Hususi ruhsatlı ticari aracıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nden bu yıl 48 kez geçen Can Sunay, kendisine ihlalli geçişten 40 bin 752 lira ceza kesildiğini öğrenince hayatının şokunu yaşadı. Kendisine bugüne dek herhangi bir ikaz, uyarı gelmediğini söyleyen Sunay, yasal haklarını kullanacağını belirterek "Bilgimiz dışında olan cezalarla ilgili geç tebligattan vatandaşımız mağdur olmasın." diye konuştu.
4 yıldır her gün ticari aracıyla 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nü kullanan Can Sunay, köprüden 2019 yılı Ocak ayında yapmış olduğu geçişlerin ihlalli olduğunu ve bu nedenle köprüden geçişinin yasaklandığını eline ulaşan tebligatla öğrendi. Karayolları Genel Müdürlüğü Geçiş İhlal Sorgulama sistemine girdiğinde de 2019 yılı boyunca aracına kesilmiş olan toplam cezanın 40 bin 752 olduğunu görerek, şaşkına döndü.
3 AYDIR HER SABAH GEÇİYORUM, UYARI GELMEDİ
Can Sunay, şunları söyledi: "Aracımla ilgili Ocak 2019'da yemiş olduğum ceza, dün tebligatla postane aracılığıyla elime ulaştı. Ben 2019 yılı içinde hususi ruhsatlı aracımla birinci köprüden geçemeyeceğimi elime ulaşan bu tebligatla öğrendim. 2019 yılında yapmış olduğumuz geçişlerde bu araçla geçemeyeceğimize dair hiçbir geçiş ihlal uyarısı asla almadık. Aracın üzerinde OGS mevcut. OGS'den de hiçbir uyarı gelmedi. 3 aydır işim gereği her sabah birinci köprüyü kullanıyorum. Her sabah cihazdan paralar çekilmekte ve ben işlerimi yapmaktayım. Hiçbir tabela yok. Hiçbir ikaz, uyarı tarafıma iletilmedi. Karayolları Genel Müdürlüğü'nde incelediğimde bana bu tarihe kadar bütün geçişlerimle ilgili ihlal cezasının oluşturulduğunu gördüm. 40 bin 752 lira bana toplamda ceza görünüyor sistemde. Ve bunlardan sadece bir tanesi elime tebligat olarak ulaştı. O da 850 liralık bir ceza."
YASAL SÜRECE BAŞLAYACAĞIM
Hukuki süreci başlatacağını belirten Sunay "Bana tebliğ edilen bir şey yok. Aracı da e-devletten olsun, nakil vasıtalardan olsun sorguladığımda araç üzerine kesilmiş hiçbir ceza görmedik sistemde. Araç kamyonet cinsi geçiyor ama hususi. Mağduriyetimiz bundan kaynaklı. Hali hazırda hala kaçak geçiş yaptığımızda köprü üzerinde bir uyarı sistemi bulunmamakta. 2019 yılı içinde yaklaşık 48 geçiş yapmışım. Yasal bir sürece başlamayı öngörüyorum. Zaten elime geçen cezada da idari yaptırım kararına tebliğden itibaren en geç 15 gün içinde Sulh Ceza Mahkemesi'ne dava açabileceğimiz beyanatı mevcut. Bu konuyla ilgili hukuken gereken neyse bir vatandaş olarak hakkımı aramayı düşünüyorum" dedi.
"GEÇ TEBLİGATTAN VATANDAŞIMIZ MAĞDUR OLMASIN"
Uygulamanın hatalı olduğu söyleyen Sunay, "Kendi arabamın benzerlerini kullanan vatandaşların mağdur olmaması açısından eğer mümkünse devletimizin bu konuda ikinci ve üçüncü köprüde yaşanan hadiselerde gördüğümüz gibi aynı af beklentimiz 15 Temmuz Şehitler Köprüsü için de geçerli olmalı. En azından bilgimiz dışında olan cezalarla ilgili geç tebligattan vatandaşımız mağdur olmasın." diye konuştu.
Görüntü dökümü:
-----------------
-15 Temmuz Şehitler Köprüsü
-Ceza kesilen araç
-Araç sahibi Can Sunay ile röp
-Genel ve detay
10.04.2019 -11.02 Haber Kodu : 190410043
============================
6-KADIKÖY'DE İNŞAATTA ÜZERİNE DEMİR PROFİL DÜŞEN İŞÇİ YARALANDI
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN-Murat KORKMAZ-İsa ALMAÇAYIR-İSTANBUL-DHA
Kadıköy'de inşatta çalışan işçinin omzuna demir profil düşmesi sonucu yaralandı. Yaralı işçi, yaklaşık 5 metreden itfaiyenin yardımıyla kurtarılarak hastaneye kaldırıldı.
Fenerbahçe Mahallesi, Lalezar sokakta bulunan inşaat alanında çalışan Doğan Güner isimli işçinin üzerine saat 11.30 sıralarında demir profil düştü. Omuzundan yaralanan işçiyi gören mesai arkadaşları itfaiye ve sağlık ekiplerine haber verdi. Yaralı işçiye ilk müdahale düştüğü yerde yapıldı. Sedyeye bağlanan Güner, vinçle yukarıya çekilerek, ambulansa alındı. Hastaneye kaldırılan işçinin hayati tehlikesinin olmadığı öğrenildi.
Kaza nedeniyle inşaatta çalışma sonlandırılırken, polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-İnşaattan görüntü
-İşçinin görüntüsü
-Kurtarma çalışmaları
-Sağlık ve polis ekiplerinden görüntü
-İşçinin kurtarılması
-Ambulansa konması
-Diğer işçilerden görüntü
10.04.2019 - 12.30 Haber Kodu : 190410082
==================================
7- TOZ ŞEKERDEN OTOMOBİL LASTİĞİNE NE BULURSA ÇALAN ÇETE YAKALANDI
Ali AKSOYER/İSTANBUL, (DHA)
İstanbul'da girdikleri iş yerlerinden banyo bataryasından, toz şekere, otomobil lastiğinden bilgisayara kadar onlarca çeşit mal çalan 8 kişilik hırsızlık çetesi polis tarafından yakalandı. Şüphelilerin gerçekleştirdikleri eylemler güvenlik kameraların yansıdı. Yaklaşık 3 milyon liralık hırsızlık yapan şüpheliler çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Asayiş şube müdürlüğü tarafından Sultanbeyli, Maltepe, Ataşehir, Beykoz, Pendik ve Çekmeköy ilçelerinde meydana gelen hırsızlık olayları üzerine soruşturma açıldı. Hırsızlık meydana gelen işyerlerinin güvenlik kameralarını inceleyen dedektifler, şüphelilerin kapalı kasa kamyonetlerle geldiklerini, kepenkleri kırarak açtıktan sonra hırsızlıkları gerçekleştirdiği gördü. Şüphelilerin bazı olaylarda gördükleri güvenlik kameralarını kırmaya çalıştıkları tespit edildi. Kamera görüntülerinden bütün hırsızlıkların aynı kişiler tarafından gerçekleştirildiği ortaya çıktı.
SUÇÜSTÜ YAKALANDILAR
Hırsızlık Büro Amirliği ekipleri tarafından kimlikleri tespit edilen şüphelilerin yakalanması için çalışma başlatıldı. Önceki sabaha karşı düzenlenen operasyonda kapalı kasa kamyonetle bir işyerini soymaya çalışan şüpheliler suçüstü yakalandı. Gözaltına alınan Beytullah E.(32), Cevat A.(24), Orhan Y.(29), Emrah B.(34), Günaydın Y.(54), Ferhat B.(32), Dursun E.(28), Tuncay A.(45) Asayiş Şube Müdürlüğünde sorgulandı.
AZILI HIRSIZ ÇIKTILAR
Polisin yaptığı incelemede gözaltına alınan şüphelilerin hepsinin daha önceden hırsızlık, uyuşturucu kullanmak, otodan hırsızlık, dolandırıcılık, mala zarar vermek, ruhsatsız silah bulundurmak gibi suçlardan onlarca polise geliş kayıtları olduğu tespit edildi. Şüphelilerin evlerinde yapılan aramada 635 adet çalıntı sigara paketi bulunduğu öğrenildi.
3 MİLYON LİRALIK HIRSIZLIK YAPMIŞLAR
Hırsızlık Büro Amirliğinde sorgulanan şüphelilerin gerçekleştirdikleri 8 ayrı hırsızlık olayında girdikleri işyerlerinde ne bulurlarsa çaldıkları belirlendi. Şüphelilerin çaldıkları eşyalar arasında banyo bataryaları, otomobil lastikleri 80 çuval şeker, bilgisayarlar bulunduğu öğrenildi. Poliste işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye gönderilen şüpheliler tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Görüntü dökümü:
---------------
-Güvenlik kamerası görüntüsü
-Hırsızlık anlarının görüntüleri
-Aktüel görüntüler
-Şüphelilerin emniyetten çıkarılışı
-Genel ve detaylar
10.04.2019 -12.19 Haber Kodu : 190410075
=====================
8- KÜÇÜKÇEKMECE'DE 3 GENCİN ÖLDÜĞÜ KAZA: SANIĞIN 22.5 YILA KADAR HAPSİ İSTENDİ
Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İSTANBUL DHA
Küçükçekmece'de yaptığı kazada 3 kişinin ölümüne bir kişinin yaralanmasına neden olduğu iddia edilen Yaman Albayraktaroğlu'nun (26) yargılandığı davada savcı mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Yaman Albayraktaroğlu'nun havanın yağmurlu olmasına aldırmadan, alkolün etkisi ile aracı sevk ve idare edemeyecek durumda olduğu belirtilerek, araç içindekilerin "Bu şekilde hızlı gitme, makas atma" diye uyardıkları belirtildi. Albayraktaroğlu'nun meydana gelecek neticeyi ön görmüş olmasına rağmen aracı kullanarak 3 kişinin ölümüne, bir kişinin de yaralanmasına neden olduğu ifade edilen mütalaada, Albayraktaroğlu'nun 22,5 yıla kadar hapsi istendi.
SAVCI MÜTALAASINI AÇIKLADI
Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuksuz sanık Yaman Albayraktaroğlu ile taraf avukatları hazır bulundu. Cumhuriyet Savcısı'nın açıkladığı mütalaaya göre Küçükçemece'de 23 Mayıs 2018 tarihinde meydana gelen olay şöyle oldu: Olay gecesi Bakırköy'de bir mekanda sanık Yaman Albayraktaroğlu (26) ile Ozan Börekçi (27), Deniz Ulaş Saral (26), Çağlar Yılmaz (27) ve ve Ezgi Kolukısa'nın doğum gününe katıldı, alkol aldı. Kutlamanın bitmesi ile sanık Yaman Albayraktaroğlu'nun sevk ve idaresindeki aracın ön koltuğuna Ezgi Kolukısa, arka koltuğuna Ozan Börekçi, Deniz Ulaş Saral ve Çağlar Yılmaz bindi. 1.01 promil alkollü olan Yaman Albayraktaroğlu, havanın yağışlı olmasına rağmen suratle kullandığı aracı ile öndeki araçlara kamera kayıtları ve bilirkişi raporunda bildirildiği gibi 'Makas atmak sureti ile...' geçmeye başladı. Araç içindekiler, Yaman Albayraktaroğlu'nu uyardı ancak, aracı aynı şekilde kullanarak sol şeritten orta şeride, sağ şeritteki araca makas atmak istediğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek yolun kenarındaki bariyere çarparak aracın kendi etrafında dönmesi sureti ile kaza meydana geldi. Kazada Ozan Börekçi, Deniz Ulaş Saral ile Çağlar Yılmaz çarpmanın etkisi ile yola savruldu, kaldırıldıkları hastanede hayatını kaybetti. Ezgi Kolukısa hayati tehlike yaratacak, basit tıbbi müdahale ile iyileşemeyecek şekilde yaralandı.
"HIZLI GİTME, MAKAS ATMA" DİYE UYARILARA RAĞMEN ARACI KULLANMAYA DEVAM ETTİ"
Savcı mütalaasında, Yaman Albayraktaroğlu'nun havanın yağmurlu olmasına aldırmadan ve alkolün etkisi ile aracı sevk ve idare edemeyecek durumda olduğu halde araç içindekilerin bu şekilde "Hızlı gitme, makas atma" diye uyarmalarına rağmen sanık Yaman'ın meydana gelecek neticeyi ön görmüş olmasına rağmen sonuca katlanarak aracı kullanmaya devam ederek, kazaya sebebiyet verdiği ifade edildi. Mütalaada, Yaman Albayraktaroğlu'nun "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve bir kişinin de nitelikli olarak yaralanmasına sebep vermek" suçundan 2 yıl 6 aydan 22,5 yıla kadar hapsi talep edildi. Hayatını kaybeden gençlerin ailelerinin avukatları, "Sanığın cezalandırılmasını ve tutuklanmasını talep ediyoruz" dedi. Sanık Albayraktaroğlu'nun avukatı ise "Bizim esasa ilişkin savunmalarımızı sunmamız için süre talebimiz vardır" diye konuştu. Sanık avukatına esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre veren mahkeme heyeti, duruşmayı erteledi.
İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede de sanık Albayraktaroğlu'un "Bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve bir kişinin nitelikli olarak yaralanmasına sebep vermek" suçundan 2 yıl 6 aydan 22.5 yıla kadar hapis isteniyor.
Görüntü Dökümü:
------------------
- Arşiv
10.04.2019 - 13.26 Haber Kodu : 190410103
=====================================
9- KAPATILAN ÖZGÜR GÜNDEM DAVASINDA BİR SANIĞA TAHLİYE
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Kapatılan Özgür Gündem Gazetesi'nin yönetici ve yazarlarına yönelik aralarında yazar Aslı Erdoğan, dilbilimci-yazar Necmiye Alpay'ın da bulunduğu 9 sanığın, "Devletin birliğini ve ülkenin bütünlüğünü bozmak", "Terör örgütüne üye olmak" ve "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından yargılandığı davada, tutuklu sanık Kemal Sancılı'nın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'nde bugün 12'nci celsesi görülen duruşmaya, tutuklu sanık Kemal Sancılı ve tutuksuz sanık Eren Keskin katıldı. Tutuklu sanık Kemal Sancılı, tahliyesini talep etti.
Mahkeme heyeti, kaçma şüphesi olduğu gerekçesiyle tutukluluğunun devamına karar verilen sanık Kemal Sancılı'nın İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nden mahkumiyet kararı olup cezasının kesinleşerek infazına başlandığı gerekçesiyle bu davadan tahliyesine karar verdi. Dosyanın mütalaasını hazırlaması için savcılığa gönderilmesine hükmeden heyet, sanıkların savunmalarını hazırlamaları için süre verdi. Duruşma, 3 Temmuz'a ertelendi.
İDDİANAME...
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Özgür Gündem gazetesi yöneticileri ve çalışanlarından Kemal Sancılı, Aslı Erdoğan, İnan Kızılkaya, Bilir Kaya, Ayşe Necmiye Alpay, Emire Eren Keskin, Filiz Koçali, Ragıp Zarakolu ve Bilge Aykut "şüpheli" sıfatıyla yer alıyor. İddianamede, Aslı Erdoğan ve yazar Necmiye Alpay'ın da bulunduğu 4'ü tutuklu 9 şüphelinin, "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" ve "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 6,5 yıldan 17,5 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep ediliyor. Sanıklardan Aslı Erdoğan ile Necmiye Alpay ve Bilir Kaya'nın 29 Aralık 2016'daki ilk duruşmada tahliyelerine karar verilmişti.
==========================
10- MEHMET AYVALITAŞ DAVASI...
- Bilirkişiler 15 günde raporlarını sunmazlarsa haklarında suç duyurusunda bulunulacak
Haber: Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)
Gezi Parkı eylemlerine destek amaçlı Ümraniye'de TEM otoyolu üzerinde gerçekleşen yürüyüş sırasında bir aracın çarpması sonucu yaşamını yitiren Mehmet Ayvalıtaş'ın ölümüne ilişkin davaya devam edildi.
Mahkeme, yoğun oldukları gerekçesi ile mazeret dilekçesi sunarak ek süre talebinde bulunan bilirkişilere 15 günlük ek süre verdi. Mahkeme, bilirkişilerin bu süre sonunda raporlarını hazırlamamaları durumunda haklarında görevi ihmal suçundan suç duyurusunda bulunmaya karar verdi. İstanbul Anadolu 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın 22. duruşmasına, Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş, kardeşi Muharrem Ayvalıtaş ve avukatları ile tutuksuz yargılanan sanıklar Mehmet Görkem Demirbaş, Cengiz Aktaş ve avukatları Avukatı Yalçın Tura katıldı.
DÖRDÜNCÜ RAPOR BİR YILDIR GELMEDİ
Geçen yıldan beri raporlarını hazırlamayan bilirkişiler, dava dosyasına mazeret dilekçesi sunarak, ellerinde 80 dosya bulunduğunu, raporlarını sunmak için son kez kendilerine ek süre verilmesini istediler.
SÖZ ALAN MÜŞTEKİLERİN AVUKATLARI, SANIKLARIN TUTUKLANMALARINI TALEP ETTİLER
Söz alan Mehmet Ayvalıtaş'ın babası Ali Ayvalıtaş, önümüzdeki 2 Haziran'ın oğlunun ölüm yıl dönümü olduğunu belirterek, "2 Haziran'da ölüm yıldönümünde olay yerinde keşif yapılmasını istiyorum. Ben bir babayım, sanıkların tutuklanmasını talep ediyorum" dedi.
Muharrem Ayvalıtaş, kardeşinin ölümünün üzerinden 6 yıl geçtiğini belirterek, "Ben o zaman öğrenciydim, okudum mühendis oldum. Kardeşimin vefatıyla muallakta kalan durumlar var. Sorumlu olduğunu düşündüğümüz kişiler hakkında işlem yapılmadı, detaylı bir araştırma yapılmadı. 6 sene geçti hala bu durumlar aydınlatılmadı. Sanıklara çapraz sorgu yapılmadı. Niye sanıklara soru soramıyoruz. Ceza vermek istemiyorsanız biz çekip gidelim" dedi. Sanıkların avukatı Yalçın Tura da müştekilerin müvekkillerinin tutuklanması yönündeki talebinin reddine karar verilmesini istedi.
BİLİRKİŞİLER 15 GÜNDE RAPOR SUNMAZLARSA HAKLARINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK
Bilirkişilerin raporlarını sunmaları için 15 günlük kesin süre verilmesine karar veren mahkeme, "Bu süre zarfında raporlarını ibraz etmedikleri taktirde görevlerini ihmal ettiklerinden bahisle haklarında Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulacağının" ihtarına karar verdi. Mahkeme, bu bilirkişilerin kendilerine tanınan 15 günlük sürede raporlarını sunmamaları durumunda görevlerine son verilerek yeni bilirkişi heyeti oluşturmaya da karar verdi. Müştekilerin sanıkların tutuklanması yönündeki talebini reddeden mahkeme heyeti, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 2 Haziran 2013 tarihinde Ümraniye'de Gezi Parkı eylemlerine destek veren ve Mehmet Ayvalıtaş ile Seyit Kartal'ın da bulunduğu bir gurubun yolu trafiğe kapattığı, şüpheli Görkem Demirbaş ile şüpheli taksi şoförü Cengiz Aktaş'ın kullandıkları araçların fren yapmalarına rağmen çarpıştıkları, Mehmet Ayvalıtaş'ın aracın altında kalarak yaşamını yitirdiği belirtiliyor. İddianamede, şüpheliler Demirbaş ve Aktaş için, "Taksirle ölüme neden olmak" suçundan 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
Görüntü dökümü:
---------------
-Arşiv
10.04.2019 -12.50 Haber Kodu : 190410090