(Geniş Haber)
1- BEŞİKTAŞ'TAKİ TERÖR SALDIRISI DAVASINDA KARAR AÇIKLANDI
*Mahkeme heyeti, 4 sanığı 47'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile 4 bin 890'ar yıl hapis cezasına çarptırdı.
*9 sanığın dosyası ayrıldı.
Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İstanbul DHA
İstanbul'da 10 Aralık 2016'da oynanan Beşiktaş - Bursaspor karşılaşmasının ardından Vodafone Park çevresinde meydana gelen ve 39'u emniyet mensubu, 47 kişinin şehit olduğu, 242 kişinin yaralandığı bombalı terör saldırısına ilişkin 24'ü tutuklu 27 sanığın yargılandığı davada karar açıklandı. Mahkeme heyeti, 4 sanığı 47'şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 4 bin 890'ar yıl hapis cezasına çarptırdı.
KARAR DURUŞMASI YAPILDI
İstanbul 29. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi'nin karşısında bulunan binada görülen duruşmada tutuklu sanıklar ile taraf avukatları hazır bulundu. Mahkeme heyeti, davaya ilişkin kararını açıkladı.
4 SANIĞA 47'ŞER KEZ AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS CEZASI
Tutuklu sanıklar Zozan Kutum, Mehmet Emin Töre, Gülşen Bahadır ve Tufan Beyhan "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" ve "Tasarlayarak ve bombalamak suretiyle kasten öldürme" suçlarından 47'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, bu 4 sanığı "Tasarlayarak ve bombalamak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüs", "Tehlikeli madde bulundurmak", "Kamu malına zarar verme" ve "Mala zarar verme" suçlarından da toplam 4 bin 890'ar yıl hapis cezası verdi.
10 SANIĞA DEĞİŞİK ORANLARDA HAPİS CEZASI VERİLDİ
10 sanığa "Devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozmak" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası veren mahkeme heyeti,
bu 10 sanığı ayrıca "Tasarlamak ve bombalamak suretiyle kasten öldürmeye yardım etme", "Tasarlamak ve bombalamak suretiyle kasten öldürmeye teşebbüse yardım etme", "Tehlikeli madde bulundurma", "Kamu malına zarar vermeye yardım etme" ve "Mala zarar vermeye yardım etme" suçlarından da 25 yıldan 3 bin 380 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezasına çarptırdı. 4 sanık ise "Terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası aldı. 9 sanığın dosyası ise ayrıldı. Bir sanığın da tahliyesine hükmedildi.
Görüntü Dökümü:
----------------------
- Arşiv
==============================
2- İÇİŞLERİ BAKANI SOYLU'DAN İMAMOĞLU'NA ELEŞTİRİ
Haber-Kamera: Ümit UZUN-Onur MERİÇ/İSTANBUL(DHA)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "Ben İstanbul'da Beylikdüzü Belediyesi'nde, Beylikdüzü ilçesinde çok maharetli bir hizmeti bugüne kadar duymuş değilim" dedi.
Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı toplantı salonunda 16 mahalle muhtarıyla buluşan Soylu, açıklamalarda bulundu. 31 Mart seçimlerine en başından beri 'iktidar' noktasından değil, 'istikrar' noktasından bakmaya gayret gösterdiklerini belirten Soylu, "Bunu bir yanıyla da beka meselesi olarak ifade ettik. Bir yanıyla da 2019'dan sonra 4,5 yıl seçimsiz bir dönemde bu millete çok güzel hizmet etmek için önemli bir dönem olduğunu anlatmaya çalıştık.
"İstanbul'da ilginç bir şey oldu" diyen Soylu, "Ne oldu ve biz niçin 23 Haziran'da tekrar randevulaştık? Ve bu süreç nasıl 23 Haziran'da tekrar ediliyor. Bunları biraz izah etmem gerekebilir. Şu net İstanbul'un bütün dünyayı etkileyen gücü var. Çünkü burası İstanbul, Türkiye'nin en önemli hazinesidir. İstanbul'un gücünü, kuvvetini birileri Türkiye'nin lehine kullandırmak istemiyor. Birçok sandıkta Binali Bey'in aldığı oy 210'ken, sıfıra düşürüldü, 170'ken 5'e düşürüldü. Siyasi hayatımda ben ilk kez görüyorum" dedi.
"HİLE BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÜZERİNDEN YAPILMIŞ"
Bakan Soylu, "Diyorlar ki 4 tane pusula var, birini iptal ediyorsunuz da üçünü niye iptal etmiyorsunuz? Bütün seçimleri niye iptal etmiyorsunuz? Çünkü hile büyükşehir belediyesi üzerinden yapılmış. 4-5-10-15 bin farklı bir ilçede, tüm İstanbul'da değil, değiştirebilmek çok kolay bir iş değildir. Aynı zamanda büyükşehir seçimlerinde şöyle bir eksiklik de söz konusu. Sayım döküm cetvelleriyle sandık seçmen tutanağı arasında birçok sandıkta fark var. Diğer 3 pusulada bu yok, ne belediye meclisinde ne belediye başkanlığında ne de muhtarlarda var. Hem sandık seçim tutanakları hem sayım döküm cetvellerinde boşlar var, imzasızlar var ve mühürsüzler var. Peki bunlar büyükşehirde varken, diğerlerinde var mı? Yok. Buralara her tarafta itiraz da yok. 4 oy bir zarfta ama bu 4 oyun tasnifi de dökümü de yazılması da apayrı bir sürecin içinde gerçekleşiyor. Büyükşehir belediyesinde bizim gücümüz bu kadar yeter ve bu kadar gücü ortaya koyabiliriz diye yaptıklarını, bunun içerisinde yaptılar" diye konuştu.
İçişleri Bakanlığının görevinin seçimin güvenliğini sağlamak olduğunu söyleyen Soylu, "Bize bir görev daha verildi, 2 yıl evvel. Seçim kurullarına sandık başkanları ve bir kamu görevlisinin kaymakamlıklar, mülki idare amirlikleri tarafından verilmesi görevi verildi. İçişleri Bakanlığı da kaymakamlarımız da kamu görevlilerini verdiler. Kanunda açık yazıyor, sandık kurulu üyelerini kamu görevlilerinden seçersin diyor. İstanbul'da bu böyle olmadı. Nasıl oldu? 31 binin üzerinde sandık var. 62 bin 500 civarından hem sandık başkanı hem de kamu görevlisi görev yapmak zorunda. Bunların 19 bin tanesi, yani neredeyse üçte biri kanuna aykırı şekilde görevlendirildi, sandık başkanı artı sandık kurulu üyesi. Bunların içerisinde KHK ile atılanlar var, FETÖ ile iltisaklılar var. Askeriyede çalışan kamu görevlileri sandık kurulu üyesi olamazlar, kanun açık. Zabıtalar, yapamazlar" ifadelerini kullandı.
"SANDIK KURULU BAŞKANLARININ BÖYLE BİR SİYASİ PARTİYE YIĞILI OLMASI TESADÜF DEĞİL"
"Sandık kurulu başkanlarından 96 tanesi CHP üyesi. Bu tesadüf olamaz" diyen Soylu, "3 bin 389 tanesi de birinci dereceden CHP'lilerin akrabası, ya annesi ya babası ya evladı. İstanbul gibi koskoca şehirde sandık kurulu başkanlarının bu kadar tesadüfü bir şekilde böyle bir siyasi partiye yığılı olması veya onların birinci derecede akrabası olması tesadüf değil" şeklinde konuştu.
Soylu, "İstanbul ya küresel güç, karar merkezi olacak ya da küresel güçlerin arka bahçesi olacak. Buna bir karar vereceğiz. Beylikdüzü'nde belediye başkanlığı yaptı. İstanbul ne kadar büyükşehirse de iyi yapılan hizmetlerin hemen duyulduğu, kötü emsallerin de hemen ulaştığı bir şehirdir. Ben İstanbul'da Beylikdüzü Belediyesi'nde, Beylikdüzü ilçesinde çok maharetli bir hizmeti bugüne kadar duymuş değilim" dedi.
"BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ ÖĞRENCİLERLE İLGİLİ KARAR ALDI, 'BEN YAPTIM' DİYOR"
Süleyman Soylu konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
"Bugün İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı kim? Geçici olarak İstanbul Valisi Ali Yerlikaya. Belediye meclisi bir karar veriyor, geçici belediye başkanı da bunu tasdik ediyor, 'Ben suyu indirdim' diyor. CHP'nin şu andaki adayı mı indirdi suyu? Peki bu üstlenilir mi? Bir takım ayıplar vardır, siyasette de hayatta da vardır. İnsan yapmadığı işi üstlenmez, edep eder. Bir taraftan öğrencilerle ilgili karar aldı büyükşehir belediyesi. 'Ben yaptım.' diyor. Yapmışsan başımızın üzerine ama yoksun. Belediye başkanı olmadığı bir dönemde Kıbrıs'a gidip Rauf Denktaş'ın mezarındaki deftere 'İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı' diye imza atılmaz. Ben hayatımda bu kadar büyük ölçekteki bir yöneticilik mekanizması içerisinde ilk kez böyle davranışlar görüyorum ve ben ayıplıyorum. Ben bunu hamlık görüyorum ve bunu İstanbul gibi dünyanın en cazibe şehirlerinden birindeki seçim yarışına da yakıştıramıyorum. Vatandaş her şeyi görüyor zaten."
Soylu, açıklamasının ardından basına kapalı olarak muhtarlarla toplantı gerçekleştirdi.
Görüntü Dökümü:
-------------------
-Süleyman Soylu'nun kaymakamlığa gelişi
-Muhtarlarla buluşma
-Süleyman Soylu'nun açıklamaları
-Detay görüntüler
===========================
3- SÜLEYMAN SOYLU'DAN CHP'NİN "KİŞİSEL VERİ" İDDİASINA YANIT
Haber-Kamera: Ümit UZUN-Onur MERİÇ/İSTANBUL,(DHA)
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, "O kadar çok dedikodu üretiyorlar ki, tezvirat üretiyorlar ki işimizin bir bölümü bu dedikoduları ve tezviratları yalanlamakla ve doğru bilgiyi vatandaşlarımızla paylaşmakla geçmektedir" dedi.
Süleyman Soylu, Gaziosmanpaşa Kaymakamlığı'nda muhtarlarla toplantısının ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı.
AK Parti'nin olağanüstü itiraz sürecinde YSK'ya verilen belgelerin arasında korunması gereken kişisel verilerin İçişleri Bakanlığı tarafından AK Parti'ye verildiği yönündeki soruya karşılık Süleyman Soylu şunları söyledi:
"Kişisel verilerle ilgili eğer bir suç unsuru ortaya konulmuşsa, eğer böyle bir değerlendirme varsa, kimse bilinmedik üzerinden senaryo çizmesin. Özellikle CHP'lilerin bu dönem içerisinde yalan tezvirat ve altını çizerek söylüyorum ki dedikodu üzerinden bütün kurumlara yönelik bilerek ve isteyerek saldırıları söz konusudur. Bunu son bir buçuk aylık zaman dilimi içerisinde, duyduklarımız, yapılan dedikodular, tüyler ürpertecek kadar maalesef hepimizi üzmektedir. Bunu da yanlış bulduğumuzu ifade etmek istiyorum. O kadar çok dedikodu üretiyorlar ki, tezvirat üretiyorlar ki işimizin bir bölümü bu dedikoduları ve tezviratları yalanlamakla ve doğru bilgiyi vatandaşlarımızla paylaşmakla geçmektedir. Eğer böyle bir iddia söz konusu ise, bakın biz devlet idare ediyoruz, devletin de nasıl idare edilebileceğini, uzun yıllardan beri bu millete hem de milletin verdiği yetkiyle beraber ifade edip göstermeye çalışan bir hükümet anlayışının temsilcileriyiz."
"BUNU AÇIKLAMAYAN ALÇAKTIR, NAMERTTİR, ŞEREFSİZDİR"
Soylu, "Bir genel başkan, FETÖ'den dolayı bir tutuklunun beyanını 'bakanlar bu adama baskı yaptı' diye ifade edip yine suyu bulandırmaya çalışıyor. Aydın Belediyesi ile CHP'nin İstanbul adayı ile ilgili. Bunu açıklamayan alçaktır, namerttir, şerefsizdir. Bu kişiliği kaybolmuş insanların, siyaset içerisinde bu tip değerlendirmeler yapmasının zamanının geçtiğini düşünüyorduk ama anlıyoruz ki bu tip insanlar hala revaçta" dedi.
Soylu, Abdullah Öcalan'ın görüşme yasağının kaldırılması ile ilgili bir soruya ise "Türkiye'nin terörle mücadelesi aynı şekilde devam etmektedir. Bugün sabah dahi Şırnak'ta 3 terörist etkisiz hale getirildi. Bu konuda hiç kimse bulanık suda balık avlamaya çalışmasın. Türkiye girdiği bu yoldan bu çizgiden dönmez. Sapla saman birbirine de karışmasın. Hiç karıştırmaya da gerek yok. Biz ne yaptığımızı biliyoruz" diye yanıt verdi.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Süleyman Soylu'nun açıklama
====================
4- CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN ANNE VE BABASININ MEZARLARINI ZİYARET ETTİ
Haber-Kamera:Cengiz ÇOBAN-isa ALMAÇAYIR-İSTANBUL-DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, annesi Tenzile ile babası Ahmet Erdoğan'ın mezarlarını ziyaret etti.
Erdoğan, Kısıklı'daki konutundan çıkarak Karacaahmet Mezarlığı'na geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada annesi Tenzile ve babası Ahmet Erdoğan'ın kabirlerini ziyaret ederek, dua okudu. Erdoğan, mezarlık ziyaretinin ardından Cuma namazını kılmak için Çamlıca Camii'ne gitti.
GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ
----------
-Mezarlıktaki korumalardan görüntü
-Cumhurbaşkanın mezarlığa girişi
-Mezarlıktan çıkışı
-Genel ve detya görüntüler
===========================
5- İRANLI 9 KURYENİN MİDESİNDEN 5 KİLO EROİN ÇIKTI
- İstanbul'da uyuşturucu operasyonları
- Operasyonlardan birinde 9 İranlı'nın midesinde 5 kilogram eroin bulunan kapsüller çıktı
- Diğer 2 operasyonda ise 190 kilogram uyuşturucu ele geçirildi.
Müslim SARIYAR/Murat ÇİMEN/İSTANBUL (DHA) İSTANBUL'da polis ekipleri, 13-15 Mayıs tarihleri arasında 3 ayrı uyuşturucu operasyonu düzenledi. Operasyonlardan biri İstanbul Havalimanı'ndaydı. Analiz timleri tarafından yapılan çalışmada, toplamda 5 kilo ağırlığında 350 eroin kapsülü yutmuş İran uyruklu 9 kurye yakalandı. Diğer 2 operasyonda ise 190 kilo uyuşturucu ele geçirildi.
İstanbul Emniyeti'ne bağlı Narkotik Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, İstanbul Havalimanı, Zeytinburnu ve Gebze'de 3 ayrı operasyon düzenlendi. Narkotik ekiplerinin 13 Mayıs'taki çalışması Yeni Havalimanı'nda gerçekleştirilen ilk operasyon olarak kayıtlara geçti. İstanbul Havalimanı'nda görevli, İstanbul Narkotik Polisi, Hakkari'den gelen 9 İranlı'nın hareketlerini şüpheli olarak değerlendirdi. Profil ve analiz uzmanı olan polisler, şüphelileri durdurarak arama noktasına götürdü. İran uyruklu şüphelilerin yanlarındaki çantalarında ve üst aramalarında bir şey bulunamadı. Ancak uzmanlar, şüphelilerin uyuşturucu kapsülü yatmış olabileceklerinin değerlendirdi.
MR'DA BELLİ OLDU
Şüpheliler Haseki Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gönderildi. MR'ları çekilen 9 şüphelinin de sindirim sisteminde uyuşturucu kapsülü olduğu anlaşıldı. Uyuşturucular doğal yoldan çıkarıldı. Şüphelilerin sindirim sisteminden çıkan uyuşturucunun, 350 kapsül içerisinde 5 kilo ağırlığında eroin olduğu öğrenildi.
2 BİN LİRAYA KURYE
Emniyete götürülen İranlılardan Omid A.'nın uyuşturucu kuryelerini organize ettiği ortaya çıktı. Diğer 8 kişinin ise 2 bin lira karşılığında uyuşturucu kuryeliğini kabul ettiği belirtildi. Hakkari'ye kadar gelen şüphelilerin buradan uçakla İstanbul'a geldiği belirtildi.
180 KİLO EROİN
Narkotik ekiplerinin diğer bir operasyonu ise Gebze'de gerçekleştirildi. İran'dan gelen bir TIR'da uyuşturucu olduğunu belirleyen ekipler, araçtan dağıtım yapılacağı tespit edildi. Polis ekipleri, TIR parkında bekleyen araçtaki uyuşturucuları almaya gelenleri beklemeye başladı. Üç otomobille TIR'ın yanına gelen şüphelileri belirleyen polis ekipleri operasyon düzenledi. TIR'da plastik hammadde çuvalları arasına zulalanarak ülkemize getirilen 180 kilo eroin ele geçirildi. Operasyonda biri İranlı 9 şüpheli yakalandı.
SATAMADAN YAKALANDI
Son operasyon ise Zeytinburnu'nda gerçekleştirildi. Polis ekiplerinin takip ettiği ve sokaklarda uyuşturucu satan "Torbacı" olarak tabir edilen şüphelilere kokain temin eden bir şüpheli gözaltına alındı. Şüphelini adresinde düzenlenen baskında 10 kilo kokain ele geçirildi. Uyuşturucunun Hollanda'dan getirildiği belirtildi.
19 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Operasyonlarda gözaltına alınan 19 şüpheli, Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ndeki işlemlerinin ardından sevk edildikleri adli makamlarca tutuklandı.
Görüntü Dökümü:
-------
-Uyuşturucu operasyonlarından görüntüler
-Ele geçirilen uyuşturucu
============================
6- AVCILAR'DA BİR GARİP OLAY...
Haber-Kamera: İhsan DÖRTKARDEŞ- Cemil ÖZDEMİR/İSTANBUL,(DHA)
Avcılar'da eski eşinin erkek arkadaşından şiddet gördüğünü öğrenen bekçi, konuşmak için gittiği taksi durağı önünde eski eşinin erkek arkadaşını silahla ayağından vurdu. Kendilerine saldırı olduğunu düşünen taksi durağı görevlisi silahı ile dışarı çıktı. Yoldan geçen bir polis memurunun silahı bırakmasını söylemesine rağmen ateş eden taksi durağı görevlisi polisin de ateş etmesiyle hafif yaralandı.
Olay, 11.30 sıralarında Avcılar Merkez Mahallesi'nde bir taksi durağı önünde meydana geldi. İddiaya göre; Büyükçekmece İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli bir bekçi Yunus S., eski eşinin erkek arkadaşı Murat B.'den şiddet gördüğünü öğrenmesiyle Murat B. ile konuşmak istedi. Merkez Mahallesi'nde bir taksi durağı önünde buluşan taraflar, tartışmaya başladı. Tartışma kısa sürede büyüyerek kavgaya dönüştü. Bekçi, yanında bulunan silahla ateş ederek eski eşinin erkek arkadaşını ayağından yaraladı.
Taksi durağında görevli E.A silah sesini duyunca taksi durağına yönelik bir saldırı olduğunu düşünerek silahı ile dışarı çıktı. Bu sırada yoldan geçen bir polis memuru taksi durağı görevlisine silahını bırakmasını söyledi. Polis olduğuna inanmayan taksi durağı görevlisi silahı ile ateş edince, polis de karşılık verdi. Olayda E.A hafif yaralandı.
Çevredekilerin ihbarıyla olay yerine polis ve sağlık ekibi sevk edildi. Yaralılar Ambulansla Bakırköy Dr. Sadik Konuk Hastanesine götürüldü.
Polis çevrede güvenlik önlemi alarak olay yeri incelemesi yaptı. Polis ekiplerinin olayla ilgili çalışması sürüyor.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Olay yerindeki ambulanslar ve bir yaralı
-Eşinden ayrılan kadın (Elinde telefon olan)
-Olay yerinde inceleme yapan ekipler
-Olay yeri ekibi inceleme yaparken
-Yerdeki mermiler
-Genel ve detaylar
================================
7- KADIN CİNAYETİNE "TAHRİK İNDİRİMLİ" 24 YIL HAPİS CEZASI
Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İSTANBUL DHA
Bahçelievler'de 2017 yılında Kurban Bayramı'nın ikinci günü tartıştığı eşi Alime Demirdağ'ı (32) bıçaklayarak öldüren Kenan Demirdağ'ın (34) yargılandığı dava karara bağlandı. Mahkeme heyeti, eylemi haksız tahrik altında işlediği gerekçesiyle sanık Kenan Demirdağ'ı "Eşi kasten öldürmek" suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırdı. Olaydan sonra eşini hastaneye götürmek yerine üzerine asma kilit ile kilitleyerek teslim olmaya gittiği gerekçesiyle sanığa "iyi hal indirimi" uygulanmadı.
SANIK DURUŞMAYA KATILDI
Bakırköy 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen karar duruşmasına tutuklu sanık Kenan Demirdağ ve taraf avukatları hazır bulundu. Son sözü sorulan tutuklu sanık Kenan Demirdağ "Adalete güveniyorum, beraatimi istiyorum" dedi.
"İYİ HAL" İNDİRİMİ UYGULANMADI
Mahkeme heyeti sanık Kenan Demirdağ'ı "eşi kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırdı. Mahkeme heyeti, sanığın tüm aşamalarda karşılıklı kavga oluştuğunu beyan ettiğini, bu beyanlarını teyit eder mahiyette adli raporunda darp izinin bulunduğunu kararında belirtti. Tartışma sırasında haksız tahrik mahiyetinde olabilecek maktül Alime Demirdağ'ın olay anında "Sen nasıl erkeksin, iğreniyorum senden" şeklindeki beyanları ve bıçağı aldığını beyan etmesinin aksinin sabit olmamasını dikkate alan mahkeme heyeti, haksız tahrik altında eylemin icra edildiği kanatine vardı. Bu gerekçelerle sanığın cezasını 24 yıla düşüren mahkeme heyeti, sanığın olaydan sonra eşini hastaneye götürmek yerine üzerine asma kilit ile kilitleyerek teslim olmaya gittiğini, pişmanlık gösteren somut halinin gözlemlenemediği gerekçesiyle sanığa "iyi hal indirimi" uygulamadı. Sanığın tutukluluk halinin de devamına karar verildi.
İDDİANAME
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay şöyle oldu: Temizlik işçisi olarak çalışan Alime Demirdağ (32) ile Kenan Demirdağ (34) arasında 29 Temmuz 2017 tarihinde tartışma çıktı. Tartışma sırasında Kenan Demirdağ kesici alet ile yaralandı. Bu olay nedeniyle Alime Demirdağ ve Kenan Demirdağ 8 yaşındaki kızlarını memleketleri Balıkesir'e gönderdi.
Ardından da Alime Demirdağ da ailesi yanına Balıkesir'e gitti. İstanbul'da tek kalan Kenan Demirdağ, Kurban Bayramı'nın ikinci günü olan 2 Eylül'de Alime Demirdağ'ı otogara giderek karşıladı. Bahçelievler'de oturdukları eve dönen çift arasında aile içi meselelerden dolayı yine tartışma çıktı. Tartışma sonucunda Kenan Demirdağ, ekmek bıçağıyla Alime Demirdağ'ın hayati nitelikteki boyun-bel
arasında kalan bölgede birden fazla olacak şekilde yaraladı. Şüpheli Kenan Demirdağ, eşi Alime'yi o şekilde bıraktı ve Bakırköy Adalet Sarayı'na giderek teslim oldu. Olay yerine giden sağlık ekipleri Alime Demirdağ'ın hayatını kaybettiğini belirledi.
Gözaltına alınan şüpheli Kenan Demirdağ ifadesinde eşinin üçüncü kişiler ile ilişkisinden şüphelendiğini, olay günü eşinin telefon değiştirmesi nedeniyle bu şüphesinin yeniden canlandığını ve bu nedenle eşi ile tartıştıklarını öne sürerek şunları söylemişti: "Bu sırada Alime evin dağınık olması nedeniyle yerde bulunan bıçak ile bana saldırmak istedi. Bu sırada kendimi korumak için aldığım bıçağı hatırlamadığı bir biçimde kullandım." Hazırlanan iddianamede şüpheli Kenan Demirdağ'ın "Eşi kasten öldürmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapsi talep edilmişti.
Görüntü Dökümü:
-----------------------
Arşiv (29 Temmuz 2017)