1 - "ADNAN OKTAR SUÇ ÖRGÜTÜ" DAVASI USUL TARTIŞMASI İLE BAŞLADI
Haber: Yüksel KOÇ / İstanbul DHA
Adnan Oktar ve grubuna yönelik 171'i tutuklu 226 sanık hakkında açılan dava Silivri'de başladı. Mahkeme, sanıkların kimlik tespitini bitirmeden savunmasının alınması için Adnan Oktar'ı kürsüye davet etti. Avukatlar, kimlik tespiti bitirilmeden ve iddianame okunmadan savunmaya geçilmesine itiraz ettiler. Duruşmada iddianame özetleniyor.
İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nin Silivri Ceza İnfaz Kurumları'nın karşısında bulunan duruşma salonunda yapılan davanın ilk duruşmasına Adnan Oktar, Oktar Babuna, Tarkan Yavaş, Ayşegül Hüma Babuna da aralarında bulunduğu 261 tutuklu ve 29 tutuksuz sanık katıldı.
KİMLİK TESPİTİ BİTMEDEN SANIKLARIN SAVUNMASININ ALINMAK İSTENMESİ TARTIŞMALARA NEDEN OLDU
Mahkeme heyeti bir kısım sanıkların kimlik tespiti yapıldıktan sonra duruşma salonuna girdi. Mahkeme Başkanı, ilk olarak Adnan Oktar ve 12 örgüt yöneticisinin savunmasının alınacağını söyleyerek Adnan Oktar'ı, savunması alınmak üzere kürsüye davet etti.
Bunun üzerine söz alan sanık avukatları, sanıkların kimlik tespitinin bitirilmediğini, iddianamenin okunmadığını, sanıklara suçlarının anlatılmadığını savunarak sanıkların savunmalarının alınamayacağını öne sürdüler.
Sanık avukatları ayrıca, suçun ve örgütün merkezinin Anadolu yakası olduğunu savunarak, hem yetkisizlik hem de görevsizlik talebinde bulundular. Bazı sanıkların avukatları da, müvekkillerinin avukat olduklarını, Adalet Bakanlığı'ndan izin alınmadan müvekkilleri hakkında soruşturma yapılarak dava açıldığını hatırlatarak, avukat olan sanık müvekkilleri yönünden yargılamanın durdurulmasını istediler.
Müşteki avukatları da müvekkili olan müştekilerin dinlenilmesi sırasında duruşmada gizlilik ve yayın yasağı kararı alınması talebinde bulundular.
TALEPLER REDDEDİLDİ
Sanık avukatlarının yetkisizlik ve görevsizlik kararı verilmesi yönündeki taleplerinin reddine karar veren mahkeme, diğer talepleri de reddederek iddianameyi özetlemeye başladı. İddianamenin özetlenmesinden sonra iddianamede kendisine yöneltilen suçlamalar hatırlatılan sanık Adnan Oktar, suçlamalara karşı savunmanı yapmak üzere kürsüye davet edildi. Duruşma, Oktar'ın savunması ile devam ediyor.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan 3 bin 908 sayfalık iddianamede Adnan Oktar'ın da aralarında bulunduğu 226 sanık ile 125 mağdur-müşteki yer alıyor. İddianamede Adnan Oktar Suç Örgütü'nün kuruluşu, yapısı, kuralları, örgüt içi evlilikler, örgütün tarihsel gelişimi, ideolojisi, amacı, örgütün cinsel-mali sömürü düzeni, örgütün gelir kaynakları, silahlanma yapısı, örgütün hukuk grubu, propaganda faaliyetleri ve FETÖ ile ilişkisine ayrıntılı olarak yer veriliyor.
ARAMALARDA 79 TABANCA, 23 TÜFEK VE 17 BİN 596 ADET FİŞEK ELE GEÇİRİLDİ
İddianamede, örgüt üyelerinin ev aramalarında 79 tabanca, 23 tüfek ve 17 bin 596 adet fişek ele geçirildiği belirtiliyor.
İddianamede, 11 Temmuz 2018 tarihinde örgüte yönelik gerçekleştirilen operasyonlarda, "Dragos" olarak tabir edilen örgüt merkezinde arama işlemlerini gerçekleştiren kolluk personeline yönelik olarak, hâli hazırda tutuklu bulunan örgüt mensubu Mert Sucu tarafından Özel Harekat Şube Müdürlüğü görevlisine 2 adet ateş açıldığı ancak çelik yelekten dolayı herhangi bir ölüm olay yaşanmadığı ifade edildi.
24 AYRI SUÇTAN CEZALANDIRILMALARI TALEP EDİLİYOR
İddianamede toplam 226 şüphelinin "Siyasal veya askeri casusluk suçuna teşebbüs", "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma-yönetme", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olma", "Suç işlemek amacıyla kurulan örgüte üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme" ve "Cinsel istismar" gibi toplam 24 ayrı suçtan cezalandırılmaları talep ediliyor.
(geniş haber) TUZLA'DA KARGO MERKEZİNDE "ŞÜPHELİ TOZ" ALARMI
Haber-Kamera: Cengiz ÇOBAN - Çağrı ÇALIŞKAN (İstanbul/DHA)
TUZLA'da bulunan kargo merkezinde paketlerden birinden saçılan toz paniğe neden oldu.
Olay sabah saatlerinde Orta mahalle Öztaş Sokak'ta meydana geldi. PTT kargo dağıtım merkezine gelen bir kargo çuvalı içerisinde toz maddenin saçılması şarbon şüphesine neden oldu. Polis ekipleri geniş çaplı bir önlem aldı. Çalışanlar dışarı çıkartılarak Ulusal Medikal Kurtarma Ekibi (UMKE) ve AFAD ekipleri sevk edildi. Ekiplerin gelmesinin ardından polis tesisin bahçesinde bekleyen çalışanları dışarı çıkardı. Özel kıyafetlerini giyen AFAD ekipleri kargo merkezine girdi. Tedbir amaçlı olarak bir ambulans da olay yerinde bekletildi. Ekipler 2 saatlik incelemede yaptı. Yapılan incelemede herhangi bir olumsuzluğa rastlanmadı. Saçılan toz madde detaylı incelenmek üzere AFAD görevlilerince Çevre ve Şehircilik Bakanlığı laboratuvarına götürüldü.
VALİLİKTEN AÇIKLAMA
Öte yandan valilikten olayla ilgili açıklama yapıldı.
Açıklama şu şekilde:
"Bugün saat sabah 04.00 sıralarında Anadolu Yakası Tuzla Kargo İşleme Merkezine ulaşan kargonun ayrılması çalışmaları sırasında, açılan torbalar içerisindeki bir pakette henüz mahiyeti tespit edilemeyen toz niteliğinde bir maddeye rastlanılmıştır.
Konunun İl Emniyet Müdürlüğüne bildirilmesiyle olay yerinde gerekli önlemler alınmış, sevk edilen AFAD ve UMKE ekiplerince tespit çalışmalarına hemen başlanmıştır. 112 Acil Komuta Merkezinden alınan bilgilere göre, olaydan sağlık durumu etkilenen herhangi bir personel bulunmamaktadır"
Görüntü Dökümü:
--------------
-Kargo merkezi
-Polisin önlemi
-UMKE ekiplerinin gelişi
-AFAD ekiplerinin gelişi
-Ambulanstan görüntü
================================
2- TEKNOFEST'TE SOLOTÜRK'TEN NEFES KESEN GÖSTERİ
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ / İstanbul DHA
"SOLOTÜRK", TEKNOFEST'19 açılış töreninin ardından Atatürk Havalimanı'nda gösteri yaptı.
Hava Pilot Yüzbaşı Erhan Güner kullandığı SOLOTÜRK'ün gösterisi festivaldekiler tarafından yoğun ilgi gördü. Uçağın yakın uçuşları ve akrobatik hareketleri alkış aldı.
Görüntü Dökümü:
-SOLOTÜRK gösterisinden görüntüler
==========================
3- SU-35'DEN MUHTEŞEM GÖSTERİ
Gülseli KENARLI-İdris TİFTİKCİ / İSTANBUL, (DHA)
Teknofest 19 kapsamında Türkiye'ye geltirilen Rus savaş uçağı SU-35 gösteri uçuşu yaptı. SU-35'in nefes kesen gösterisi ilgiyle izlendi.
Görüntü Dökümü:
------------------
-SU-35'in gösterisi
======================
4- ATATÜRK HAVALİMANI ÇEVRESİNDE TRAFİK DURDU; SÜRÜCÜLER TELEFONLARINA SARILDI
Haber-Kamera: Alper KORKMAZ - istanbul DHA - TEKNOFEST kapsamında yapılan gösteriler sırasında Atatürk Havalimanı çevresinde trafik durdu, araçlarını durduran sürücüler telefonlarına sarıldı.
Atatürk Havalimanı'nda düzenlenen TEKNOFEST bu sabah başladı. TEKNOFEST kapsamında SOLOTÜRK ve Rus savaş uçağı SU-35 gösteri yaptı. Festival alanında olduğu kadar Atatürk Havalimanı çevresinde de gösteri ilgiyle izlendi.
Sürücüler araçlarını yol kenarında durdurdu. Araçlardan inenler cep telefonlarına sarıldı. Çok sayıda kişinin cep telefonuyla gösterileri kaydettiği görüldü.
Görüntü Dökümü:
----------
-Gösteriler
-Duran araçlar
-Sürücülerin gösteriyi görüntülemesi
-Yolcuların gösteriyi görüntülenmesi
===============================
5- BAYRAKTAR: MİLLİLEŞME VİZYONUYLA SAVUNMA SANAYİMİZ ÇOK GÜÇLÜ VE BAĞIMSIZ HALE GELDİ
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: İdris TİFTİKCİ / İstanbul DHA
TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, "15 sene önce Türkiye yüzde 85 oranında dışa bağımlıydı. Sadece bir bakış açısı farkıyla yani millileşme vizyonuyla savunma sanayimiz çok güçlü ve bağımsız hale geldi" dedi.
TEKNOFEST'19 İstanbul Havacılık, Uzay ve Teknoloji Festivali kapılarını açtı. TEKNOFEST Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, Demirören Haber Ajansı'na (DHA) açıklamalarda bulunarak, TEKNOFEST'e bir yıldır hazırlandıklarını belirtti. Bayraktar, "Alan harika bir alan. Çadırlar kurulmaya başlandığında burası şenlenmişti ama bugünkü kadar hiç şenlenmemişti. Binlerce, on binlerce genç kardeşimizin gelmesiyle birlikte; her biri ülkemizin aydınlık yarınlarına, Milli Teknoloji hamlesinin ışığında yarınlara olan tohumlar gibi düşünecek olursak adeta alan büyülendi diyebilirim" dedi.
"AKINCI ÇOK STRATEJİK ÇOK STRATEJİK GÖREVLER YAPABİLME KABİLİYETİNE SAHİP"
Bayraktar, "Akıncı" uçağı ile ilgili de bilgi vererek, "Akıncı kendi sınıfının en moderni. Hatta insansız hava aracı yapabilen 4 farklı ülke var. Stratejik sınıfta bir insansız hava aracı. Bütün tasarımları, elektronikleri, yazılımları, mekanikleri milli olarak yapılıyor. Bunun hikayesi bizde 2004'de başlıyor. Türkiye'nin ilk milli güdüm sistemi olan Bayraktar miniye yani bu elle atılan bunun büyük babası aslında. Ondan sonra Bayraktar TB2 SİHA, sonrasında da torun Akıncı… Burada genç kardeşlerimizin elinde ufak uçaklar görebilirsiniz, onlar en büyük uçaklar, öyle düşünün. Bolca insansız hava aracı göreceksiniz. 15 sene sonrasını düşündüğünüzde hepsi böyle kocaman uzay araçları, hava haraçları olacak. Akıncı çok stratejik çok stratejik görevler yapabilme kabiliyetine sahip olacak. Aselsan ön tarafını yapacak ve havadan havaya uçakları taarruz edebilecek" diye konuştu.
"15 SENE ÖNCE TÜRKİYE YÜZDE 85 ORANINDA DIŞA BAĞIMLIYDI"
Bayraktar, son 10 yılda Türkiye'de milli akıllı sistemlerin geliştiğini belirterek, "Geniş bir ürün yelpazesinde ülkemizi bağımsız ve müreffeh kılacak savunma sanayi ürünlerini göreceksiniz. Burada da Akıncı'nın kullanabildiği Roketsan'ın, Aselsan'ın yaptığı milli akıllı mühimmatları görüyorsunuz. Bunlar tümüyle savunma sanayimizdeki bir paradigma dönüşümüyle oldu. 15 sene önce Türkiye yüzde 85 oranında dışa bağımlıydı. Sadece bir bakış açısı farkıyla yani millileşme vizyonuyla savunma sanayimiz çok güçlü ve bağımsız hale geldi. Biz istiyoruz ki Milli Teknoloji hamlesi vizyonu kapsamında tüm alanlara yayılsın. Tüm sivil teknoloji alanlarına yayılsın. Güçlü, tam bağımsız ve müreffeh Türkiye hayaliyle, toplumun da sahiplenmesiyle gerçekleşsin. Türkiye'de hak ettiği yere gelsin" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------------
- Bayraktar'ın açıklamaları
- Detaylar
==================================
6- ADNAN MENDERES, İDAM EDİLİŞİNİN 58'İNCİ YIL DÖNÜMÜNDE ANILDI (Geniş haber)
Haber-Kamera:Beyza Nur GÜLER-Güven USTA/İSTANBUL,(DHA) ESKİ Başbakanlardan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edilişlerinin 58'inci yılında Topkapı'daki Anıt Mezar'da düzenlenen törende dualarla anıldı, kabirlerine karanfiller bırakıldı..
Törene İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Menderes'in gelini Ümran Menderes ile vatandaşlar katıldı. Anma töreninde Kur'an-ı Kerim okunmasının ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın mesajı okundu.
"TARİHİ ANLATMAKTAN MAKSAT DERS ÇIKARTMAKTIR"
Konuşmasının başında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın selamlarını ileten İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, şunları söyledi: "Biz bu acı yıl dönümünü, burada yatan 3 memleket evladının şehit edilişini, tam 58 yıldır yad ediyoruz. Önceleri bu kadar yakın değildik. Mezarlarını bile bu milletten kaçırdılar ki, başlarında Fatiha okunmasın, Allah razı olsun rahmetli Özal bizleri, yan demokrasinin öğretmenleri ile öğrencilerini bu anıt mezarda dahi olsa yeniden buluşturdu.1960 ihtilali ve sonrasında gelen bu idamlar, Türk siyasi tarihi yazılırken üstü en fazla örtülmeye çalışılmış, sürekli ama'lı cümlelerle anlatılmış, kimsenin özür dilemediği, sorumluların ceza almadığı, sorumlu kurumların sonraki sahiplerinin dahi buradaki haksızlığı ifade etmekten kaçındığı, hala unutturulmaya çalışılan, hala oldu bittiye getirilmeye çalışılan, hala görmezden gelinen, tüyler ürperten insanlık dışı bir hadisedir. Tarihi anlatmaktan maksat ders çıkartmaktır. Ancak, yanlışlarımızı doğru diye anlatırsak, gelecek nesiller maalesef o yanlışlarımızdan ders çıkaramazlar. Bilakis, onları tekrar ederler. Onlara bir yanlışı biz miras bırakmış oluyoruz. Yıllarca 27 Mayıs bu cennet vatanda hürriyet ve anayasa bayramı diye kutlandı. Yani, bir darbe günü. Haliyle, kimse ders alma gereği duymadı ve neticede arkasından başka darbeler, darbe girişimlerini, darbe teşebbüslerini getirdi."
"ADNAN MENDERES VE ARKADAŞLARI TÜRK DEMOKRASİSİYLE BERABER CİNAYETE KURBAN GİTTİ"
Soylu, şöyle devam etti: "Demokrasiye inanmayanların, 'mış' gibi yapanların darbelere karşı kurduğu 'ama"lı cümleleri bir türlü bitmiyor. 27 Mayıs şöyle dursun, 16-17 Eylül'ü dahi hakkaniyet ile, vicdanla olması gerektiği gibi ifade edemiyorlar. İdam dediler. İdam nedir? İdam bir suç sebebi ile verilen cezadır. Peki bu insanlar ne suç işlemiştir? Başlarına gelen şey yasal mıydı? Meşru muydu? Elbette ki hayır. Bir çete iradesiyle, bir çadır mahkemesinde verilen bir karar. Artık bu dili düzeltmek zorundayız. 17 Eylül 1961'de Adnan Menderes ve arkadaşları, Türk demokrasisi ile beraber bir cinayete kurban gitmiştir. Toplumun istinasız tüm kesimleri, bu meseleyi böyle ifade edecek cesarete sahip olduğu zaman, bilmeliyiz ki hiç kimse milletin iradesine böyle bir taarruza, böyle bir tecavüze bir daha meyil edemeyecektir. Etse bile milletimiz buna izin vermeyecektir. Eğer bu millet 15 Temmuz gecesi darbecilerin tanklarına karşı meydanlara inmiş, şehit olmuş, gazi olmuş, ülkenin demokrasisine sahip çıkmışsa işte bunun sebebi, şurada her yıl yaptığımız buluşmalar, darbecilere okuduğumuz lanetler, darbecilere karşı oluşturduğumuz ortak demokrasi bilinci ve teyakkuzudur. Ve e önemlisi de 1960'da bu darbeyi o gün engelleyemeyen bu milletin ahıdır. 15 Temmuz'un üzerinden 3 yıl geçti, her yıl dönümünde yoğun anma programları yapıyoruz. Sebebi işte bu anlayışın canlı tutulmasıdır. Bir daha böyle şeyler yaşamayalım. Bu milletin her ferdi, bu ülkeyi bölmek isteyenlere karşı millet iradesini savunsun ve ülkenin geri bırakılmasına izin vermesin diye bunu yapıyoruz."
Görüntü dökümü:
-----------------------
-Ümran Menderes konuşmasından detaylar
-Ali Yerlikaya konuşmasından detaylar
-Soylu'nun konuşması
-Mezar başında dua okunması
-Karanfil bırakılması
-Soylu'nun Özal'ın mezarını ziyaret etmesi
-Genel ve detay
===============================
7- BEYKOZ'DA BABASINI ÖLDÜREN GENÇ MEŞRU SAVUNMADAN BERAAT ETTİ
Haber: Serpil KIRKESER / Kamera: İstanbul DHA
Beykoz'da 9 ay önce tartıştığı babası Murat A.'yı (47) silahla öldürdüğü iddia edilen Koray A.'nın (21) yargılandığı dava karara bağlandı. Duruşmada son savunmasını yapan sanık Koray A. olay günü babası Murat A.'nın mutfağa doğru yönelip, 'Anneni öldüreceğim, namusum için yaşıyorum' dediğini belirterek "Bıçak alıp annemi öldürebileceğini düşündüm. Evde bulunan silahla babamı durdurmak için ateş ettim. Amacım öldürmek değildi. Çok üzgünüm ve pişmanım.Televizyonda bir kadın cinayeti haberi çıktığında babam anneme ve bizlere birçok kez, 'bir gün annenle ben de bu şekilde televizyona çıkacağız' demişti. Babamın annemi tehdit ettiği zamanlarda birçok kez anneme bir şey yapmasın diye onların yatak odasının kapısında yattım" dedi. Mahkeme heyeti, eylemin meşru savunma sınırları içerisinde gerçekleştiğinden "üst soydan akrabayı kasten öldürme" suçundan sanık Koray A.'nın beraatine karar verdi. Karar oy birliğiyle alındı, sanık Koray A. tahliyesine de karar verildi.
"BİRÇOK KEZ ANNEME BİR ŞEY YAPMASIN DİYE ONLARIN YATAK ODASININ KAPISINDA YATTIM"
Anadolu 7. Ağır Ceza Mahkemesinde duruşmada tutuklu sanık Koray A. hazır bulundu. Son savunmasını yapan sanık Koray A., babasının annesine, kardeşlerine ve kendine sürekli şiddet uyguladığını savunarak "Biz büyüdükten sonra şiddet uygulamayı bıraktı. Ancak anneme hakaret edip aşağılayıcı davranıyordu. Annem evine, eşine bağlı olmasına rağmen hep şiddete maruz kaldı. Televizyonda bir kadın cinayeti haberi çıktığında babam anneme ve bizlere birçok kez, 'bir gün annenle ben de bu şekilde televizyona çıkacağız' demişti. Babamın annemi tehdit ettiği zamanlarda birçok kez anneme bir şey yapmasın diye onların yatak odasının kapısında yattım, bazen orada uyuyakalırdım. Bir gece babamın annemi dövdüğünü duydum. Annem, 'yüzüme vurma, ben insan çıkıyorum' dedi. Kemerle vurduğunu duydum" dedi.
ANNEM, 'OĞLUM SEN NE YAPTIN' DİYEREK AĞLADI
Sanık Koray A., olaydan birkaç gün önce annesinin telefonuna yabancı numaradan gelen arama yüzünden babasının tartışma çıkardığını belirterek şunları söyledi: "4 gün boyunca bu konu evde tartışıldı. Babam anneme 'başkalarıyla görüşüyorsun, telefonunu getir, kayıtlı olmayan numara görürsem seni öldürürüm' dedi. Olay günü yine aynı konu yüzünden tartıştılar. Babam annemin kendisini aldattığından emin olduğunu söyledi. Mutfağa doğru yönelip, 'Anneni öldüreceğim, namusum için yaşıyorum' dedi. Bıçak alıp öldürebileceğini düşündüm. Evde bulunan silahla babamı durdurmak için ateş ettim. Annem geldi, 'Oğlum sen ne yaptın!' diyerek ağladı. 'Seni öldürecekti' dedim. Geçmişte bize çok şeyler yaşattı. Bunlardan dolayı kin duymamıştım. Psikolojik rahatsızlığı olduğunu düşünüyordum."
"EVLENDİĞİMDEN BERİ ŞİDDET GÖRÜYORUM"
Sanığın annesi Selvi A. da "Ben evlendiğimden beri şiddet görüyorum. Çocukları da dövüyordu" derken, sanığın kız kardeşleri de, çocukluklarından beri babalarından şiddet gördüklerini ve sanık olan kardeşlerinden şikayetçi olmadıklarını belirtti.
SANIK KORAY A: AMACIM ÖLDÜRMEK DEĞİLDİ ÜZGÜNÜM
Son sözü sorulan Koray A., "Babam, öfkeyle mutfağa doğru gittiğinde annemi öldüreceğinden emin oldum. Bir şekilde babamı durdurmam gerekiyordu, evde bulunan silah aklıma geldi. Amacım öldürmek değildi. Çok üzgünüm ve pişmanım. Böyle olsun istemedim. Bu zamana kadar babama en ufak bir saygısızlığım olmamıştır" dedi.
MEŞRU MÜDAFAADAN BERAAT
Mahkeme heyeti, "Üst soydan akrabayı kasten öldürme" suçunun meşru müdafaa kapsamında kaldığını belirterek sanık Koray A.'nın beraatine karar verdi. Karar oybirliğiyle alınırken, sanık Koray A. tahliye de edildi.
İDDİANAME
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddiamaye 2 Ocak 2019 tarihinde Koray A.'nın babası Murat A.'yı öldürdüğü ihbarı yapıldı. Olay yerine polise ve sağlık ekipleri sevk edildi. Polis ekipleri, şüpheli Koray A.'yı gözaltına alarak polis merkezine götürdü. Sağlık ekipleri, yaptıkları incelemede baba Murat A.'nın hayatını kaybettiğini belirledi. İfadesinin ardından Koray A. çıkarıldığı mahkemece tutuklandı. Savcılık soruşturma sonunda Koray A. hakkında "üst soydan akrabayı kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış hapis istemiyle dava açtı.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Arşiv