YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dha İstanbul Bülteni - 3

  1- İSTİNAF MAHKEMESİ RÜZGAR ÇETİN'İN CEZASINI 7 YIL 6 AYA ÇIKARDI Haber-Kamera: Yüksel KOÇ-Arzu KAYA /İSTANBUL, İstinaf Mahkemesi, yaptığı trafik kazasında polis

1- İSTİNAF MAHKEMESİ RÜZGAR ÇETİN'İN CEZASINI 7 YIL 6 AYA ÇIKARDI

Haber-Kamera: Yüksel KOÇ-Arzu KAYA /İSTANBUL, İstinaf Mahkemesi, yaptığı trafik kazasında polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün ölümüne neden olan Rüzgar Çetin'in aldığı 6 yıl 3 aylık hapis cezasını kaldırarak 7 yıl 6 ay hapis cezası verdi.

Rüzgar Çetin'in ehliyetine 2 yıl süre ile el konulmasına karar veren İstinaf Mahkemesi, Çetin hakkındaki yurt dışına çıkış yasağını da kaldırdı. Kararın kesinleşmesi durumunda Çetin tekrar cezaevine girecek ve 13 ay daha cezaevinde kalacak.

İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Beşiktaş'ta 29 Ocak 2016 tarihinde saat 02.10'da yaptığı trafik kazasında polis memuru İsmet Fatih Alagöz'ün ölümüne, polis memuru Emre Tetik'in de yaralanmasına neden olduğu gerekçesi ile "bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne bir kişinin de yaralanmasına" neden olduğu gerekçesi ile 6 yıl 3 aylık hapis cezasına çarptırılan Rüzgar Çetin'in İstinaf Mahkemesi'ndeki yargılanmasına başlandı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 19. Ceza Dairesi'nde görülen duruşmaya Rüzgar Çetin ve avukatları katıldı.
Mahkeme Başkanı Hasan Dicle, İstanbul 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının hem sanık Rüzgar Çetin'in avukatları hem de duruşma savcısı tarafından istinaf edilmesi nedeniyle bu yargılamanın yapıldığını söyledi. Başkan Dicle, savcının sanığa verilen cezayı az bulduğunu, sanığın daha fazla cezalandırılması için kararı istinaf ettiğini söyledi.

'AYYAŞ ŞOFÖR SÖYLENİYOR...'
Savunması sorulan Rüzgar Çetin, olay olduğundan beri aynı üzüntüyü yaşadığını belirterek, "Ben olay olduktan sonra bugüne kadar ilk günkü gibi hep aynı üzüntüyle yaşadım. Bunu da ömür boyunca unutmayacağım. Kaza yapacağımı bilmem mümkün değildi. Trafik olan bir yolda 30-40'la ilerliyordum. Aşırı hız, aşırı alkol söyleniyor. Olmayan şeyler söyleniyor. Ayyaş şoför söyleniyor, hiçbiri doğru değil. Bir kadeh almıştım. Bunun da yasal sınırların içinde olduğunu varsayıyorum. Sonuçta kazaya sebebiyet verecek oranda değildi" dedi.

'GERÇEKTEN BİR ŞEKİLDE HAKSIZLIĞA UĞRADIĞIMI DÜŞÜNÜYORUM'
Çetin savunmasını şöyle sürdürdü:
"Gerçekten ben bir şekilde haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Taman ben bir kaza yaptım ama bunu önceden bilmem mümkün değildi. Gazetelere terörist, katil gibi yansıtıldım. İnsanlar bana nefretle bakıyor, sokağa çıkamıyorum. Ticaret hayatım bitti. Mağdur oldum. Cezaevinde kaza yapmış kişiler teker terek tahliye olurken bana, 'sen ünlüsün, senin işin zor, biz çıkarız sen çıkamazsın' diye söylüyorlardı."

'ALLAH RAZI OLSUN O İNSANLAR BÜYÜKLÜK GÖSTERİP BENİ AFFETTİLER'

"Çıktığımda beri araştırıyorum. Türkiye'de bugüne kadar verilmiş en ağır cezalardan birini almış bulunmaktayım. Yargıtay kararı okuyorum, genel kurul kararlarını okuyorum. Hala da az ceza almışım gibi psikolojik baskı uygulanıyor. Sokağa çıkamıyorum. Ben çok üzgünüm. Allah razı olsun o insanlar büyüklük gösterip beni affettiler."

Söz alan Rüzgar Çetin'in Avukatı Mehet Uysal, yerel mahkemenin müvekkiline alt sınırdan uzaklaşarak ceza verdiğini belirterek, " İlk derece mahkemesinde suçun nitelemesinde yanılgıya düşülmüştür. Basit taksir yerine bilinçli taksir uygulaması yapılmıştır. Fazla ceza takdir edilmiştir. Sonuç olarak ilk derece mahkemesinin kararının bozulmasını, müvekkilin hukuksal durumuna uygun bir ceza takdir edilmesini, mümkünse hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını, adli kontrol tedbirinin kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.

SAVCI BİLİNÇLİ TAKSİRDEN CEZA İSTEDİ

Duruşma savcısı Osman Öktürk, sunduğu esas hakkındaki mütalaasında, şu ifadelere yer verdi:

"Sanık Rüzgar Çetin'in olay tarihinde sevk ve idaresindeki otomobil ile Ortaköy istikametinden Beşiktaş istikametine doğru Çırağan Caddesi üzerinde seyir halinde trafik ışıklarının bulunduğu kavşağa yaklaştığında bulunduğu en sağ şeritte önce orta şedide geçtiği, daha sonra karşı yönden gelen araçlara ayrılmış olan şeride geçerek karşı yönden gelen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme aracına aracı ile çarpıştığı, araç içeriinde bulunan görevli polis memurlarından müteveffa İsmet Fatih Alagöz'ün ölümüne, mağdur Emre Tetik'in ise yaşamını tehlikeye sokacak basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek (6) ağır düzeyde kemik kırıkları oluşacak nitelikte yaralanmasına sebebiyet verdiği, alkol ölçüm raporu düzenleniş saati ve bilimsel veriler gözönüne alındığında yasada sanığın güvenli sürüş yeteneğini kaybedilme sınırı olarak belirlenen 1.00 promil düzeyi üstünde alkollü olarak ve hızını mahal şartlarına uyarlamadığı, bilinçli taksirle olarak aracını sevk ve idare ettiği, mağdur emre Tetik'in sanık hakkındaki şikyaetinden vazgeçtiği, tüm dosya münderecatı ve tüm yargılama safahatında anlaşıldığından sanığın sübut bulan eylemine uyan TCK 85/2, 22/3, 53/6, ve 63 maddeleri mucibince tecziyesine karar verilmesi esas talep ve mütalaa olunur."

SON SÖZLERİ SORULDU

Son sözleri sorulan Rüzgar Çetin, esas hakkındaki mütalaayı kabul etmediğini belirterek, "Çok üzgünüm, keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Hayatım boyunca kimsenin bu duruma düşmesini istemem. Takdiri mahkemeye bırakıyorum" dedi.

KARAR OYBİRLİĞİ İLE ALINDI

Karar için duruşmaya kısa bir süre ara veren 11. Ceza Dairesi, Rüzgar Çetin'i oy birliği ile "Taksirle 1 kişinin ölümüne bir kişinin de yaralanmasına" neden olmak suçundan 6 yıl hapis cezası ile cezalandırdı. Suçun, "Bilinçli taksirle" işlendiğine hükmeden 11. Ceza Dairesi, cezayı yarı oranında arttırarak 9 yıla çıkardı, iyi hal indirimi ile de 7 yıl 6 aya düşürdü.

EHLİYETİNE 2 YIL SÜRE İLE EL KONULDU, YURT DIŞINA ÇIKIŞ YASAĞI KALDIRILDI

Rüzgar Çetin'in ehliyetine 2 yıl süre ile el konulmasına karar veren 11. Ceza Dairesi, Çetin hakkındaki yurt dışına çıkış yasağını da kaldırdı.

YARGITAY YOLU AÇIK

Tarafların, İstinaf Mahkemeleri'nin verdiği 5 yılın üstündeki hapis cezalarında Yargıtay'a başvurma hakkı bulunuyor. Rüzgar Çetin, duruşma savcısı veya müştekilerden birinin başvurusu ile dosya Yargıtay'a taşınabilir.

KESİNLEŞİRSE 13 AY HAPİS YATACAK

18 Ağustos 2016 tarihinde yayınlanan Kanun Hükmünde Kararname ile İnfaz Yasası'nda 1 Temmuz 2016 tarihinden önce işlenen suçlarda değişikliğe gidildi. Yapılan değişikliğe göre, 1 Tammuz 2016 tarihinden önce işlenen terör suçu dışındaki suçlarda sanıklar, verilen cezanın yarısını yatıyor. Buna göre Rüzgar Çetin'in aldığı 90 aylık ceza, bu değişiklik ile infaz aşamasında 45 aya düşürülecek. Önceden yaklaşık 8 ay cezaevinde kalan Çetin, 37 ay daha cezaevinde yatacak. İnfaz Yasası'na göre Çetin, 37 aylık cezanın son 24 ayını denetimlik serbestlik kapsamında tahliye olabilecek. Kararın kesinleşmesi durumunda Çetin'in cezaevinde geçireceği süre 13 aya inmiş olacak.

DAVANIN GEÇMİŞİ

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, Beşiktaş'ta 29 Ocak 2016 tarihinde yaptığı trafik kazasında polis memuru Fatih Alagöz'ün ölümüne, Emre Tetik'in de yaralanmasına neden olduğu gerekçesi ile tutuklanan Rüzgar Çetin hakkında "Bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak" suçlarından 2 yıl 8 aydan 22.5 yıla kadar hapis cezası istemiyle hakkında iddianame düzenlendi.

Mahkeme, 5 Ekim 2016 tarihli kararında Rüzgar Çetin'i, "Bilinçli taksirle bir kişinin ölümüne, bir kişinin da yaralanmasına" neden olmak suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Çetin hakkında ayrıca yurt dışına çıkış yasağı konulmuştu.

Cezayı az bulan duruşma savcısı Ekrem Şakar ile cezayı çok bulan Çetin'in avukatları istinaf talebinde bulunmuştu.

Görüntü Dökümü:
-----------
-Rüzgar Çetin'in adliyeden ayrılması
11.01.2017 - 12.34 Haber Kodu : 170111057

2- BAKIRKÖY BAŞSAVCILIĞI "ÇÖKEN TENTE FACİASI" HAKKINDA SORUŞTURMA BAŞLATTI

Haber: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı, Ataköy'de camii avlusunda cenaze namazı kılanların üzerine tente çökmesiyle ilgili soruşturma başlattı. Ataköy 5. Kısım Camii avlusunda tente, dün cenaze namazı kılanların üzerine çökmüş olayda 1 kişi ölmüş, 40 kişi de yaralanmıştı. Olayla ilgili soruşturma başlatan savcılık, emniyete olayda sorumluluğu bulunanların tespit edilmesi için talimat verdi. Öte yandan cami imamı Adem Karabey'in de olayla ilgili ifadesine başvurulacağı öğrenildi.

=============================

3- ŞİŞLİ'DEKİ DOMUZ BAĞI CİNAYETİ DAVASINDA MÜTALAA

* 3 TUTUKLU SANIĞA AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET HAPİS İSTENDİ...

Haber : Özden ATİK, İstanbulDHA
Şişli'deki evlerine hırsızlık amacıyla giren sanıklar tarafından Hagop Demirci'nin domuz bağı ile bağlanarak öldürülmesine ve eşi Seta Ayda Demirci'nin yaralanmasına ilişkin davada savcı mütalaasını açıkladı. Savcı, tutuklu 3 sanık hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis ve 41 yıla kadar hapis talep etti. Diğer 9 sanık hakkında ise yeterli delil bulunamadığından beraat istendi.
İstanbul 7. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, tutuklu sanıklar Artur Ayvazyan, Aram Hovhannisyan ve Serge Mikaelyan ile 6 tutuksuz sanık katıldı. Şikayetçi Seta Ayda Demirci'yi ise duruşmada avukatı temsil etti. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan Savcı Hüseyin Aslan, sanıklar Artur Ayvazyan, Aram Hovhannisyan ve Serge Mikaelyan'ın hırsızlık yapmak amacıyla maktül Hagop Demirci ve eşi Seta Ayda Demirci'nin evine girdiklerini belirtti. Sanıkların uyanan maktül ve eşinin ağzını bantladıkları, ancak Hagop Demirci'nin ağzının bağlanması sebebiyle nefessiz kalarak öldüğü anlatıldı.

ÜÇ SANIĞIN CEZALANDIRILMASI İSTENDİ
Savcı, üç sanığın yağma suçunu işlediklerini, ayrıca suçun işlenmesini kolaylaştırmak amacıyla maktülü öldürüp katılanı da öldürmeye teşebbüs ettikleri ifade etti. Savcı, sanıklar Artur Ayvazyan, Aram Hovhannisyan ve Serge Mikaelyan'ın "Kasten öldürme", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Nitelikle yağma", "Konut dokunulmazlığının ihlali" ve "Mala zarar verme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapislerini ve 24 yıldan 41 yıla kadar hapsini talep etti. Diğer sanıklar hakkında ise mahkumiyetlerine yetecek delil bulunamadığından beraatleri talep edildi.

BERAATLERİNİ TALEP ETTİLER
Şikayetçi Seta Ayda Demirci'nin avukatı Mehmet Oral, beraati istenen sanıkların da suçu bildiklerini ve yardım ettiklerini belirterek cezalandırılmalarını talep etti. Tutuklu sanıklardan Serge Mikaelyan, sadece gözcülük yaptığını ve beraatini talep ettiğini söyledi. Diğer tutuklu sanıklar Artur Ayvazyan ve Aram Hovhannisyan ise "Öldürmek amacıyla gitmedik, sadece hırsızlık amacıyla gittik. Beraatimi ve tahliyemi istiyorum" dediler. Tutuksuz sanıklar ise beraatlerini talep etti. Sanıkların tutukluluk halinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.

İDDİANAME...
İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianamede, uzun yıllar kuyumculuk yapan ve 20 yıl önce emekli olan maktül Hagop Demirci, eşi Seta Ayda Demirci ile Şişli'deki kendilerine ait evde ikamet ettikleri belirtiliyor. Olayın asli failleri Aram Hovhannisyan, Artur Ayvazyan, Serge Mikaelyan ile olaydan sonra kaçan şüpheli Hmayak Hovhannisyan'ın aralarında sıkı arkadaşlık ilişkileri bulunduğu ve maktülün evinde temizlikçilik yapmış olan diğer şüpheliler Arevhat Stephanyan ve Amalya Sukıasyan'dan maktül ve eşinin yüklü miktarda parası ve ziynet eşyası olduğunu öğrendikleri anlatılıyor. 6 Şubat 2016 günü saat 04.00 sıralarında firari şüpheli Hmayak Hovhannisyan'ın kullandığı kiralık araçla 3 sanığın yüzlerine maske takarak eve girdikleri belirtiliyor. Sanıkların maktül Hagop Demirci ile mağdur Seta Ayda Demirci'yi domuz bağı yöntemiyle bağladıkları, kasadaki yaklaşık 200 bin dolar para ile toplam değeri 258 bin TL olan ziynet eşyasını alarak binayı terk ettiği anlatılıyor. Sanıklar Aram, Artur ve Serge paranın bir kısmını, büyük bölümünü ise firari sanık Hmayak'ın aldığı, Hmayak ve ziynet eşyasını bıraktığı annesi sanık Anhit Poghosyan'ın olaydan sonra Ermenistan'a kaçtıkları, ancak diğer sanıkların kaçamayarak yakalandıkları belirtiliyor.

==============================

4 - VODAFONE ARENA'NIN ÇATISINDA BİRİKEN KAR YAĞIŞIN DURMASI İLE TEMİZLENMEYE BAŞLADI

Haber: Ali AKSOYER/İSTANBUL, İstanbul'da etkili olan kar yağışı, Vodafone Arena'nın stadyumunun çatısında kar birikimine neden oldu. Ataköy'de dün meydana gelen olayda Ataköy caminin avlusundaki tente karın ağırlığı yüzünden çökmüş, olayda bir kişi ölmüş onlarca kişi yaralanmıştı.

STADYUMUN ÇATISINDA DA KAR BİRİKTİ
Beşiktaş'ın Dolmabahçe'deki stadyumu Vodafone Arena'da yağan kardan nasibini aldı. Modern stadyumun çatısında tonlarca kar biriktiği görüldü. Kar nedeniyle stadyumun çatısı üzerine kırmızı renkte yazılan stadyum isimleri büyük ölçüde kayboldu.

KARIN DURMASI ÜZERİNE TEMİZLEME ÇALIŞMASI BAŞLATILDI
Vodofane Arena'nın çatısında biriken kar yağışın bitmesii ile birlikte temizlenmeye başlandı. İstanbul'da etkisi artıran kar yağışının erimeye yüy tutmasın rağmen, bazı işyeri ve yüksek binalarda çatı temizleme işlemi hızla sürüyor. Entebe denilen modern bir teknonolji ile hayata geçirilen çatının karla kaplı olması ise, Kulüp yetkililerini harekete geçirdi. DHA'nın görüntülediğ Vodafone Arena çatısı hakkında bilgi veren Beşiktaş Genel Sekreteri Ahmet Ürkmezgil, "Yönlendirmemizi yaptık.Gereken çalışmalar ve kontroller hayata geçirildi" dedi.

Görüntü Dökümü:
----------
-Stadın havadan görüntüleri
11.01.2017 - 13.49 Haber Kodu : 170111087_

5- SAKIP SABANCI MÜZESİ'NDE FEYHAMAN DURAN SERGİSİ

* Güler Sabancı,

"Ülkemiz sıkıntılı günlerden geçiyor. Bu işin; sanatın iyileştirici, sanatın hepimize iyi gelen yanını ve bu dönemde çok ihtiyacımız olan bizi birleştiren yanını, bize anlam katan yanını, hayatımızı anlamlaştıran yanını hep beraber yaşayacağız"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
Osmanlı ve Cumhuriyet dönemi ressamı Feyhaman Duran'ın, "Feyhaman Duran. İki Dünya Arasında" isimli sergisi Sakıp Sabancı Müzesi'nde sergilenecek.
Duran'ın İstanbul Üniversitesi'ne bağışladığı, Süleymaniye'de bulunan evindeki eşyaları ve eserlerinden oluşan 1000'i aşkın parça Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi'nde yarın sanatseverlerle buluşacak.
Sakıp Sabancı Müzesi'nde düzenlenen bir basın toplantısıyla serginin tanıtımı yapıldı. Basın toplantısına, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve Sabancı Üniversitesi Kurucu Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, Sakıp Sabancı Müzesi Müdürü Dr. Nazan Ölçer ve İstanbul Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak katıldı.

"FEYHAMAN DURAN'DA HEM HAT SANATÇISI HEM RESİM SANATÇISI"
Toplantıda konuşan Güler Sabancı, müzenin 15. yılının ilk aktivitesi olduğunu belirtti.
Sabancı, "15 yıl önce Sakıp Sabancı Müzesi'ni kurarken bildiğiniz gibi Sakıp Bey'in kendi koleksiyonlarıyla başladık. Esas koleksiyonumuz, müzemizin temelini bu iki koleksiyon oluşturur. Bir tanesi Sakıp Bey'in çok sevdiği, çok özenle seçtiği hat koleksiyonu. Bir diğeri de yine bir o kadar sevgiyle kucakladığı 19. ve 20. yüzyıla ait yerli, bizim sanatçılarımıza ait resim koleksiyonudur. Her ikisi de kendi açısından önemli koleksiyonlardır. Bunları bir kere daha söylememin bir sebebi var. Bugün birlikte paylaşacağımız Feyhaman Duran'da hem hat sanatçısı hem resim sanatçısı. Hem 19. yüzyıl hem 20. yüzyıl…" dedi.

"ÜLKEMİZ SIKINTILI GÜNLERDEN GEÇİYOR"
Güler Sabancı, "Ülkemiz sıkıntılı günlerden geçiyor. Ama İstanbul Üniversitesi ve Sabancı Üniversitesi'nin bu ortak projesi, Nazar Ölçer'in ve İstanbul Üniversitesi'nin kıymetli üyelerinin desteğiyle, ekibiyle ortaya çıkan bu işin; sanatın iyileştirici, sanatın hepimize iyi gelen yanını ve bu dönemde çok ihtiyacımız olan bizi birleştiren yanını, bize anlam katan yanını, hayatımızı anlamlaştıran yanını hep beraber yaşayacağız" diye konuştu.

REKTÖRLÜK BİNASINA MÜZE
İstanbul Üniversite Rektörü Prof. Dr. Mahmut Ak ise, "Rektörlük binamızın kendisi bir müze. Ama bu müze içerisinde bir rektörlük müzesi de kurma çalışmaları içerisindeyiz. Bunun hazırlıkları şu anda büyük bir hızla devam ediyor ve Eylül ayından itibaren ziyaret edilebilecek hale gelecek. Üniversitemizde pek çok sanatçının, bilim adamının ve tarihimizde iz bırakmış düşünürün bağışları ve eserleri de saklanmaktadır. Bunlardan bir tanesi İbnülemin Mahmut Kemal İnal'dır. Benzer şekilde kullandığı şahsi eşyaları ve her bir eseri bize yön verecek olan kıymetli çalışmaları ve üniversitemizin tarihi sürecini bize gösterecek olan belgeler ve diğer unsurlarla birlikte isteyen ziyaretçilerimize değerli konuklarımıza gezdirebileceğimiz, sunabileceğimiz eserlerle bezenmiş olan üniversitenin en değerli odalarını buraya tahsis etmiş durumdayız. Eylül ayından itibaren de bu hizmete açılacak şekilde planlanıyor" diye konuştu.

FEYHAMAN DURAN'IN EVİDE MÜZE OLACAK
Ak, "Sevindirici ikinci bir uygulamamız da Feyhaman Duran evinin etrafında maalesef hiç sanat çehresiyle uyumlu olmayan iki binamız vardı. Bu iki binayı, deprem riskleri ve çevreye daha güzel bir katkı sunmak için yıktık. Sit bölgesinde bir bina yapmanın ne kadar zor olduğunu tahmin edersiniz. Bu zorluk içerisinde orada güzel bir binamız şu anda son katına kadar ulaştı. O da Eylül ayından itibaren eğitime hizmet verebilecek şekle geldi" dedi.

FEYHAMAN DURAN HAKKINDA
Feyhaman Duran'ın sanatı, Osmanlı İmparatorluğu'nun son yıllarından Cumhuriyet'e geçiş aşamasını aktaran niteliğiyle söz konusu dönemin tüm çatışma ve gelişmelerini de gözler önüne seriyor. Sergi, çöküş yıllarını yaşayan bir imparatorluktan, sanat dünyasının beşiği Paris'e giden, yurda dönüşünde ise kendini keskin bir dönüşümün ortasında bulan Duran'ın bu yolculuklarının, sanatını nasıl şekillendirdiğini yansıtıyor ve böylece Osmanlı İmparatorluğu'ndan Cumhuriyet'e geçişin yaşandığı döneme de resim tarihi üzerinden ışık tutmayı amaçlıyor. Tüm yaşamı boyunca Doğu ile Batı'yı aynı anda deneyimlemesinin etkilerini sanat pratiğine yansıtan Feyhaman Duran, Cumhuriyet Türkiyesi'nde portrelere duyulan ihtiyaçtan dolayı en çok bu alandaki işleriyle anılıyor olsa da natürmort, peyzaj gibi farklı türlerde de aynı üretkenlikte pek çok eseri bulunuyor. Bu anlamda Duran'ın portrelerinin yanı sıra, Paris'teki eğitimi sırasında ilk kez canlı modelden çalıştığı nü eserleri, farklı bölge ve mekânları tasvir ettiği peyzajları ve hat levhalarının obje olarak yer aldığı natürmortları da sanatçının farklı türlerdeki çalışmalarının günışığına çıkartılması hedefiyle sergideki yerini alıyor.

SERGİ TEMMUZ AYINA KADAR AÇIK
12 Ocak'ta kapılarını açacak "Feyhaman Duran. İki Dünya Arasında" başlıklı sergi 30 Temmuz'a kadar açık olacak.

Görüntü Dökümü:
-------------------
- Toplantıdan görüntüler
- Sabancı'nın konuşması
- Ak'ın konuşması
- Sabancı Öçer ve Ak'ın sergiyi gezmesi
- Sergiden görüntüler
- Detaylar

11.01.2017 - 13.54 Haber Kodu : 170111089

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler