1- BAKAN MÜEZZİNOĞLU'NDAN "BÜYÜKANNE PROJESİ" İLGİLİ AÇIKLAMA (1)
* Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu,
* (Torun bakacak babaanne ve anneannelerin alacağı ücret) Asgari ücretin net yüzde 30'u gibi düşünüyoruz"
*(Büyük anne kriterleri) Bir kere emekli veya değil farketmez; bu o hizmetin karşılığında bir destek olarak verilecek"
"Sağlıklı, bir çocuğa bakma dinamizmi varsa hekim raporu ve değerlendirmelerden sonra o desteği vereceğiz"
"Ayrıca hak etme taleplerinde annenin asgari ücretin iki mislinden fazla maaşının olmamasıdır"
Haber-Kamera Enver ALAS / İstanbul,DHA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, İstanbul'da ekonomi muhabirleriyle gerçekleştirdiği basın toplantısında açıklamalarda bulundu. 'Büyükanne' projesinde pilot çalışmaların başlatıldığını hatırlatan Müezzinoğlu ilk etapta uygulamanın 5 bin aile üzerinden yapılacağını belirtti. Müezzinoğlu, projenin ilk etapta pilot şehirler olarak İstanbul ve Bursa'nın da aralarında olduğu 3 veya 4 şehirde bir yıl boyunca gerçekleşeceğini açıkladı.
BÜYÜKANNE KRİTERLERİ
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bakan Müezzinoğlu, 'Büyükanne Projesi'nde torun bakacak anneanne ve babaannelerin kriterlerinin ne olacağıyla ilgili soruya da , "Bir kere emekli veya değil farketmez; bu o hizmetin karşılığında bir destek olarak verilecek. Dolayısıyla büyük annenin ekonomik koşulları gündemimiz dışında. Ama büyükannenin aile tarafından çocuğuna bakımına arzu edip etmemesi, ikincisi ise büyükannenin çocuğa bakacak sağlık koşullarının olup olmamasıdır. Sağlıklı, bir çocuğa bakma dinamizmi varsa hekim raporu ve değerlendirmelerden sonra o desteği vereceğiz. Ayrıca hak etme taleplerinde annenin asgari ücretin iki mislinden fazla maaşının az olmasıdır. Yani 4 asgari ücret maaşı olan anneden ziyade 2 asgari ücreti geçmeyen anneleri proje bazlı değerlendireceğiz" yanıtını verdi.
"NET YÜZDE 30 GİBİ DÜŞÜNÜYORUZ"
Müezzinoğlu, proje kapsamında büyük annelerin alacağı ücretle ilgili olarak ise "Asgari ücretin net yüzde 30'u gibi düşünüyoruz. Pilot uygulamada analizler ne kedar sağlıklı olursa kalıcı projeye o kadar doğru dönüşür" dedi.
Görüntü Dökümü
------------------
-Bakan Müezzinoğlu'nun açıklamaları
-Soruları yanıtlaması
===============================
2- OKMEYDANI'NDA HELİKOPTER DESTEKLİ UYUŞTURUCU OPERASYONU KAMERADA
Haber:Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
İstanbul Uyuşturucu İle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri dün Okmeydanı'nda öğrencilerin uğradığı yerlere operasyon düzenledi.
Okul çevreleri, internet kafe ve bilardo salonlarında uyuşturucu satıcılarına yönelik operasyona özel harekat ekipleri ve polis helikopteri destek verdi. Yapılan aramalarda 172 gram esrar, 59 uyuşturucu hap, 22 gram taş kokain ile 2 gram toz kokain ele geçirildi.
4 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
Operasyon kapsamında M.T Emniyetteki işlemleri tamamlanan 4 şüpheli adliyeye sevk edildi. Çıkartıldıkları mahkemede 18 yaşından küçük olan M.A. ve İ.C. adli kontrol talebiyle serbest bırakılırken, M.T ve A.B. tutuklandı.
3- HIRSIZLIK ÇETESİ ÇÖKERTİLDİ; BİRBİRLERİNDEN BİLE ÇALMIŞLAR
- Hırsızlıklar güvenlik kamerasına yansıdı
Haber: Ali AKSOYER/İSTANBUL, İstanbul, İzmir ve Elazığ'da 3 ay içinde yaklaşık 3 milyon liralık hırsızlık yapan şebeke İstanbul polisi tarafından çökertildi. Şebeke üyelerinin İzmir'de meydana gelen 1 milyon liralık hırsızlık olayının da failleri olduğu belirtildi. Hırsızlıklarda çocukları kullanan şebeke üyelerinin, öğle saatlerinde boş olduğunu tespit ettiği evlere kapılarını kırarak girdiği öğrenildi. Polisin telefon dinlemesi sırasında, şüphelilerin birbirlerinin cep telefonlarını ve paralarını da çaldığı ortaya çıktı. Şüphelilerin daha önceden çok sayıda polise geliş kayıtları var.
3 AY TELEFON DİNLEMESİ VE FİZİKİ TAKİP YAPILDI
İstanbul, Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri 3 ay süren telefon dinleme ve fiziki takibin ardından gerçekleştirdiği operasyonda Türkiye'de faaliyet gösteren bir hırsızlık şebekesini ortaya çıkardı. Yapılan dinlemeler sırasında şüphelilerin İstanbul'un dışında İzmir ve Elazığ'ın aralarında bulunduğu çok sayıda ilde hırsızlık yaptıkları ortaya çıktı. Şüphelilerin kiraladıkları lüks otomobillerle dolaştıkları, kapı kilitlerini kırarak evlere girdikleri, kasa, para ve ziynet eşyalarını çaldıktan sonra, kaçtıkları öğrenildi. Gerekli delillerin toplanmasının ardından 13 Ocak 2017 tarihinde Üsküdar ve Bakırköy'de tespit edilen 14 adrese yapılan baskınlarda 6'sı yaşı küçük 18 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı.
SAKLADIKLARI SİLAHLAR EVLERDEKİ ZULALARDA BULUNDU
Hırsızlık Büro Amirliği tarafından gerçekleştirilen operasyonda baskın yapılan evlerde yapılan aramalarda şüphelilerin sakladığı 4 adet tabanca, tavan aydınlatması için yapılan kartonpiyer'in içine gizlenmiş bir şekilde bulundu. Kiraladıkları evlerde 5-10 kişilik gruplar halinde kalan hırsızların kaldıkları yerde ayrıca hırsızlık yapmakta kullanılan malzemeler ile çok sayıda çalıntı eşya ele geçirildi.
TELEFON DİNLEMELERİNDE İLGİNÇ KONUŞMALAR VAR
Hırsızlık Büro Amirliğinin 3 aylık telefon dinlemesi sırasında da ilginç detaylar ortaya çıktı. Şebekenin çete lideri olduğu iddia edilen Veysi B.(28)'nin çalıştırdığı bir hırsızla konuşması sırasında "Bütün hırsızlarım yakalandı. Onlara cezaevinde bakmam gerekiyor. Ancak bunu yapacak param kalmadı. Gidip teslim olacağım." dediği öğrenildi. Bir başka konuşma sırasında ise Veysi B.'nin ısrarla aradığı çalıştırdığı bir hırsızın telefonu açarak "Abi şu anda hırsızlık yapmak için evdeyim. Beni ara diye mesaj atıyorsun. Seni mi arayayım yoksa evi mi arayayımö dediği tespit edildi.
BİRBİRLERİNİN PARALARINI VE CEP TELEFONLARINI ÇALMIŞLAR
Öte yandan soruşturma sırasında hırsızlık şüphelilerinin birbirlerinden de para ve ziynet eşyaları çaldığı ortaya çıktı. Girdikleri evlerden binlerce lira çalan hırsızların, geri döndüklerinde ya da telefonla arayan arkadaşlarına "Evden çok az para çıktı. Yapacak bir şey yok.ö diyerek kandırdıkları öğrenildi. Öte yandan İstanbul'da etkili olan kar yağışı sırasında dışarı çıkamayan ve evlerinde kalan hırsızlardan bazılarının birlikte yaşadıkları arkadaşlarının cep telefonu ve paralarını çaldıkları tespit edildi.
3 AL İÇİNDE YAKLAŞIK 3 MİLYON LİRALIK HIRSIZLIK YAPMIŞLAR
Hırsızlık Büro Amirliği tarafından yapılan soruşturmada şüphelilerin 3 ay içinde 43 eve girerek hırsızlık yaptıkları ayrıca 6 otomobil çaldıkları tespit edildi. Şüphelilerin çaldıkları otomobil, altın ve ziynet eşyalarının toplam değerinin yaklaşık 3 milyon lira olduğu öğrenildi. Şüphelilerin geçtiğimiz Ekim ayında İzmir'de meydana gelen 1 milyon liralık altın ve paranın çalındığı hırsızlık olayının da failleri olduğu tespit edildi. Şüphelilerin Gülünay E'nin evine girerek içinde para ve altın bulunan kasayı yolda sürükleyerek kaçacakları araca sürüklemeleri güvenlik kameraları tarafından görüntülenmişti.
ADLİYEYE GÖNDERİLDİLER
Daha önceden polise çok sayıda geliş kaydı bulunduğu ve bir çok mahkeme tarafından aranan şüpheliler işlemleri tamamlandıktan sonra adliyeye gönderildi. Yaşları büyük olan 12 şüpheli Asayiş Şube Müdürlüğünden, 18 yaşın altında olan 6 hırsız Çocuk Şube Müdürlüğünden çıkarılarak Çağlayan Adalet Sarayına gönderildi. Şebekenin 6 üyesinin ise soruşturma sürürken yakalanarak tutuklandığı öğrenildi.
Görüntü Dökümü:
------------
-Hırsızlıkların güvenlik kamerası görüntüleri
-Şüphelilerin adliyeye sevki
=================================
4- İSTANBUL'DA 3 MİLYON DOLARLIK 5 ALTIN SİKKE ELE GEÇİRİLDİ
Haber: Çağatay KENARLI, İstanbul DHA
İstanbul Kaçakçılık Suçlarıyla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarihi eser kaçakçılığı yapılacağı yönünde bir ihbar üzerine çalışma başlattı. Polis ekipleri, 25 Ocak Çarşamba günü Beylikdüzü'nde bir adrese operasyon düzenledi.
Yapılan aramalarda 1'i Muvahhidun, 3'ü Abbasi, 1'i Fatimi dönemine ait toplam 5 altın sikke buldu. Operasyon kapsamında şüpheli A.Z.(59) ve M.Z.(19) gözaltına alındı.
SİKKELER İNCELENMEYE GÖNDERİLDİ
Operasyon kapsamında ele geçirilen sikkeler incelenmek üzere İstanbul Müze Müdürlüğü'ne gönderildi. Müze müdürlüğünden gelen ilk bilgiye göre önemli koleksiyon parçaları olduğu öğrenilen sikkelerin toplam değerinin yaklaşık 3 milyon dolar olduğu belirtildi.
5- ERGENEKON DAVALARINDA BİRLEŞTİRME KARARI…
Haber: Serpil KIRKESER, İstanbul DHA
Ergenekon Davası kapsamında ifadeleri alınamadığı için dosyaları ayrılan Bedrettin Dalan, eski milletvekili Turan Çömez, emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Emrah Gönenci ve Saipir Deblevidze'nin yargılandığı davada yeni bir gelişme yaşandı. Mahkeme, 5 sanık hakkındaki dosyanın, Ergenekon ana davası'yla birleştirilmesine karar verdi.
SANIKLAR KATILMADI, SAVCI BİRLEŞTİRME TALEBİNDE BULUNDU
İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanıklar katılmazken, Bedrettin Dalan'ı duruşmada avukatı Oğuz Can Bahar temsil etti. Duruşma savcısı İsmail Özmumcu, 5 sanık hakkındaki dosyanın, İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ana dava ile birleştirilmesini talep etti.
"EĞER DARBE GİRİŞİMİ BAŞARILI OLSAYDI BUGÜN ONLARIN YERİNE SİZLER VE BİZLER CEZAEVİNDE OLACAKTIKö
Dalan'ın avukatı Oğuz Can Bahadır da savcının mütalasına katılmadıklarını belirterek, "Müvekkilimin mahkemenizce savunması alınmıştır. Dava dosyalarının birleştirilmesi davanın uzamasına sebep olacaktır. Müvekkilim hakkında beraat kararı verilerek Ergenekon diye tabir edilen davada ilk kararı veren mahkeme olmanızı talep ederim. Zaten bu davanın tüm soruşturmalarını yapan ayrıca yargılamasını yapıp mahkumiyet kararı veren polis, hakim ve savcılar daha sonra bu ülkede darbe girişiminde bulunmuşlardır. Şu anda da cezaevindedirler. Eğer darbe girişimi başarılı olsaydı bugün onların yerine sizler ve bizler cezaevinde olacaktık. Hatta bir kısmımız infaz edilmiş olacaktı" diye konuştu.
DAVANIN BİRLEŞTİRİLMESİNE KARAR VERİLDİ
Yargıtay tarafınan usulden ve esastan bozulan Ergenekon Ana Davası'nın İstanbul 4. Ağır ceza Mahkemesi'nde 2017/16 esas sayılı dava dosyası numarası aldığını belirten mahkeme heyeti, mahkemelerinde görülen dava ile İstanbul 4. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ana dava arasında fiili ve hukuki irtibat nedeniyle birleştirilmesine karar verdi. Böylece 5 sanık da , 21 Haziran'da görülecek olan Ergenekon Ana Davası'yla yargılanmalarına başlanacak.
DOSYALARI AYRILMIŞTI
Ergenekon Davası 5 Ağustos 2013 yılında karara bağlanmış, Ergenekon Davası kapsamında firari oldukları için Bedrettin Dalan, eski milletvekili Turan Çömez, emekli Tümgeneral Mustafa Bakıcı, Emrah Gönenci ve Saipir Deblevidze'nin yargılandığı dava ise ayrılmıştı. Dava devam ederken Bedrettin Dalan ve Mustafa Bakıcı İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki görülen duruşmalarda ifade vermiş ve haklarındaki yakalama kararı kaldırılmıştı. Diğer sanıklar Turan Çömez, Emrah Gönenci ve Saipir Deblevidze ise dava kapsamında hala firari oldukları için ifadeleri alınamamıştı.
===================================
6- "MÜLTECİ KADINLAR" TEMALI SABANCI VAKFI KISA FİLM YARIŞMASI'NDA ÖDÜLLER SAHİPLERİNİ BULDU
* Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı,
"İlk yılında yarışmamızın temasını 'mülteci kadınlar' olarak belirledik. Araştırmalar gösteriyor ki, dünyadaki mülteci nüfusunun yüzde 70'i kadınlar ve çocuklardan oluşuyor"
"Mülteci kadınların sorunlarını görünür kılan filmlerin, mülteci kadınların sesini dünyaya duyurmak için kısa ama etkili birer araç olacağına bütün kalbimle inanıyorum"
Haber: Orhan SENCER / İSTANBUL, Sabancı Vakfı'nın, "Kısa Film Uzun Etki" ismiyle ilk kez düzenlediği kısa film yarışmasında ödüller sahiplerini buldu.
Toplumsal sorunların sanat aracılığıyla ele alınmasını ve sinemanın yaratıcı bakışıyla toplumsal konularda farkındalık ve bilinç oluşturulmasını amaçlayan Kısa Film Yarışması'nın ödül töreni Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı ve Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan'ın ev sahipliğinde gerçekleştirildi.
"Mülteci Kadınlar" temalı yarışmaya başvuran 126 filmden ön değerlendirmeyi geçen 15 film arasından ödüle hak kazananları Emin Alper, Tuba Büyüküstün, Ebru Ceylan, Stefan Arsenijevic ve Guy Seligmann'dan oluşan jüri belirledi.
"BİLİM VE SANAT BİR KUŞUN İKİ KANADI GİBİDİR"
Güler Sabancı, ödül töreninde yaptığı konuşmada, Charles Darwin'in bilim ve sanatın önemini ifade ettiği sözüne atıfta bulunarak,
"Bilim ve sanat bir kuşun iki kanadı gibidir. Bu iki kanadı kullanabilen toplumlar uçar ve özgür olurlar.' Biz de Sabancı Vakfı olarak çalışmalarımızla toplumun bu iki kanadını güçlendirmeyi amaçlıyoruz. Son 10 yıldır hibe programları yapıyor ve hibe programları ile toplumsal gelişmeye katkıda bulunuyoruz. Daha da önemlisi toplumsal gelişmenin anahtarı olan sivil toplumun gelişmesini destekliyoruz. Toplumsal kalkınma ile ilgili geliştirilmesi gereken konularda ilk adım, hiç şüphesiz ki geniş kitlelerde farkındalık yaratmakla başlıyor. Sosyal meselelerin sanat yoluyla ele alınmasının da konunun geniş kitlelere yayılmasında çok etkili olduğunu görüyoruz" ifadesini kullandı.
"MÜLTECİ NÜFUSUNUN YÜZDE 70'İ KADINLAR VE ÇOCUKLARDAN OLUŞUYOR"
Kısa Film Yarışması ile toplumsal sorunların sanat aracılığıyla ele alınmasını sağlamayı, sinema sanatının yaratıcı bakış açısından yararlanarak farkındalık ve bilinç oluşturmayı hedeflediklerini belirten Sabancı, "İlk yılında yarışmamızın temasını 'mülteci kadınlar' olarak belirledik. Araştırmalar gösteriyor ki, dünyadaki mülteci nüfusunun yüzde 70'i kadınlar ve çocuklardan oluşuyor. Zorunlu sebeplerle ülkelerini terk eden kadınlar, çeşitli saldırı, şiddet ve tehlikelerle karşı karşıya kalıyorlar. Mülteci kadınların ve tüm kadınların tehlikelerden korunması ve eşit haklara sahip olması için harekete geçmek gerekiyor. Bunun ilk adımı da yaşanan sorunları görünür kılmak ve bu sorunların herkes tarafından anlaşılmasını sağlamaktan geçiyor. İşte sinema sanatı orada devreye giriyor. Yarışmamıza başvuran her bir film çok kıymetli. Sanatçılara, onların ifade gücüne ve yaratıcılıklarına duyduğumuz güvenle, ortaya çıkan kısa filmlerin çözüme giden yolda bir adım olmasını temenni ediyoruz. Mülteci kadınların sorunlarını görünür kılan filmlerin, mülteci kadınların sesini dünyaya duyurmak için kısa ama etkili birer araç olacağına bütün kalbimle inanıyorum" diye konuştu.
YARIŞMANIN BİRİNCİSİ "DUVAR" ADLI FİLMİYLE MUSTAFA KORAY POLAT OLDU
"Duvar" filmiyle birinci olan Mustafa Koray Polat'a ödülünü Sabancı Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı takdim ederken, "Penaber" filmiyle ikinci olan Ramazan Kılıç'a ödülünü Sabancı Vakfı Genel Müdürü Zerrin Koyunsağan, "Sınırö filmiyle üçüncü olan Ali Rıza Erdemir'e de ödülünü yarışmanın bu yılki mesajını oluşturan dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Reza Deghati verdi.
Ayrıca mansiyon ödülüne layık görülen "Bir Hayatlık Göz" filminin yönetmenleri Melih Can Dürser ve Beyza Kaya da ödüllerini yarışmanın sanat yönetmenliğini yürüten Zeynep Atakan'dan aldı.
Dereceye giren filmlerin birincisi 15 bin TL, ikincisi 10 bin TL, üçüncüsü 5 bin TL ile ödüllendirildi.
POLAT'IN KONUŞMASI SABANCI'YI DUYGULANDIRDI
Yarışmanın birincisi Mustafa Koray Polat, ödülünü aldıktan sonra yaptığı konuşmada, kendisinin de bir çocuğunun dünyaya geldiğini ve aldığı ödülü filminde rol verdiği mülteci kadının 4 çocuğunu yaşatmak için kullanacağını ifade ederken, Güler Sabancı'nın duygulandığı görüldü.
GELECEK DÖNEMİN KONUSU "ÇOCUK İŞÇİLER" OLACAK
Ödüllerin verilmesinin ardından ikinci yarışmanın teması açıklayan Sabancı, "Gelecek senenin temasını belirlerken yine sadece ülkemizde değil dünya boyutunda bir toplumsal sorunun, bir toplumsal yaranın üzerine basmak istedik. Gelecek senenin teması 'çocuk işçiler' oldu" dedi.
ÖDÜL TÖRENİNDE ÜNLÜLER GEÇİDİ
Birçok ünlü ismin katıldığı ödül töreni, Sabancı mavisi halıda ünlülerin geçidiyle başladı. Şenay Gürler, Hatice Aslan, Melisa Tapan ve Güneri Civaoğlu'nun yanı sıra iş dünyası ve cemiyet hayatının tanınmış isimleri de ödül töreninde yer aldı.
Görüntü Dökümü:
--------------------------
-Ödül töreni
-Güler Sabancı'nın konuşması
-Filmlerden detaylar
27.01.2017 - 12.20 Haber Kodu : 170127067
27.01.2017 - 12.21 Haber Kodu : 170127069
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz