1- KİLYOS PLAJINA MOLOZ DÖKTÜLER (1)
Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA/İSTANBUL, İstanbul'un Karadeniz kıyısında bulunan ünlü plajılarından biri olan Kilyos plajına kimliği belirsiz kişiler ktarafından molozla döküldü. Kilyos sahil 1.5 kilometrelik boyunca kıyı bölümünde inşaat molozlarıyla kaplanmış durumda.İnşaat molozları tüm sahil boyunca kıyıda görülürken, kapılar, su boruları, moloz yüklü çuvallar var ilk göze çarpanlar arasında.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Dökülen molozlardan görüntüler
06.03.2017 - 15.23 Haber Kodu : 170306084
====================
2- EMİNE ERDOĞAN: 16 NİSAN'DA HEP BİRLİKTE BAŞKA BİR MİLADA HAZIRLANIYORUZ
* Emine Erdoğan,
"Yine 16 Nisan'da hep birlikte başka bir milada hazırlanıyoruz. Milletimizin yüksek iradesiyle 1980 darbe anayasası yerine sivil bir anayasa ile darbeler tarihin hep birlikte kapatacağız inşallah"
Haber-Kamera Enver ALAS / İstanbul,DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan, 15 Temmuz'un darbeler tarihi açısından bir milat olduğunu belirterek, "Yine 16 Nisan'da hep birlikte başka bir milada hazırlanıyoruz. Milletimizin yüksek iradesiyle 1980 darbe anayasası yerine sivil bir anayasa ile darbeler tarihini hep birlikte kapatacağız inşallah" diye konuştu.
Emine Erdoğan, Üsküdar Belediyesi tarafından 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen 'İz Bırakan Kadınlar Zirvesi'nin açılışına katıldı. Üsküdar Adile Sultan Sarayı'nda Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen'in evsahipliğinde düzenlenen zirveye Erdoğan'ın yanı sıra Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Valisi Vasip Şahin ile eşi Şeyma Şahin de katıldı.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nün önemini belirterek böyle günlerin kadınların sorunlarını konuşmanın yanı sıra onların cesaretini ve örnekliliğini toplumun dikkatine sunulması açısından önemini ifade etti.
"İZ BIRAKAN NİCE KADIN YOLUMUZU AYDINLATIYOR"
İz bırakmak için önce bir yolda yürümenin ve yolun çilesine aldırmadan koşmanın gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Geçmişten bugüne hafızalarda iz bırakan nice kadın yolumuzu aydınlatıyor. Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı'ndan bu yana ülkemizde verilen istiklal mücadelesinin kadınlarımızın çok önemli bir yeri vardır. Gerek vatan savunmasında gerek kadın ve erkeğin birlikte var olabildiği adil bir düzen mücadelesinde kadınlarımızın büyük bir emeği var. Yaşam tarzı kısıtlamalarının kalkması, başörtüsü mücadelesinin kazanılmasında sivil toplum çatısı altında sabırla yürütülen dayanışma, tarihimizde önemli bir yer tutmaktadır" dedi.
"KADININ AİLE HAYATI VE İŞ HAYATINDAKİ YÜKÜ ARTIYOR"
Emine Erdoğan, günümüzde kadınların medyadan siyasete, akademiden işdünyasına kadar eskiye oranla çok daha güçlü şekilde temsil edildiğini aktardı. Erdoğan, "Kadının şahsiyeti, zekası, merhameti ve şefkati bir çok alana yansımaktadır. Hem aile hayatındaki sorumluluklar hem de çalışma hayatındaki zorluklar kadının yükünü daha da artırıyor" şeklinde konuştu.
"DARBELER TARİHİ AÇISINDAN 15 TEMMUZ BİR MİLATTIR"
Türkiye'nin çok özel dönemeçlerden geçtiğini bunlardan birinin de 15 Temmuz darbe girişimi olduğunu kaydeden Emine Erdoğan, darbeler tarihi açısından 15 Temmuz'un aynı zamanda bir milat olduğunu belirtti.
"16 NİSAN'DA HEP BİRLİKTE BAŞKA BİR MİLADA HAZIRLANIYORUZ"
Emine Erdoğan , "İlk kez vesayetlere karşı milli irade kazandı. Aslında 15 Temmuz küresel ölçekte de benzeri az görülmüş bir sivil direniş örneğidir, bir demokrasi zaferidir. Yine 16 Nisan'da hep birlikte başka bir milada hazırlanıyoruz. Milletimizin yüksek iradesiyle 1980 darbe anayasası yerine sivil bir anayasa ile darbeler tarihin hep birlikte kapatacağız inşallah. 15 Temmuz'da milletimizin öerdiği ödev gereği bu demokrasi mücadelesini daha sağlam bir noktaya taşıyacağız. Biz de geleceğe talip olanlar olarak gayretle hazırlıklarımızı yapacağız" şeklinde konuştu.
AİLE BAKANI: "KADININ SİYASETTE VE KARAR ALMA MEKANİZMALARINDA ROLÜNÜ GÜÇLENDİRDİK"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya ise konuşmasında hayatın her alanında kadının izi olduğunu, kadının dünyayı daha güzel ve anlamlı kıldığını aktardı.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın liderliğinde kadınlar için birbirinden önemli kazanımla elde edildiğini dile getiren Bakan Kaya,
"Anayasa ve yasalarda yaptığımız değişikliklerle kadına pozitif ayrımcılığı getirdik. Kadının siyasette ve karar alma mekanizmalarındaki rolünü güçlendirdik. Sayın Cumhurbaşkanımız, uyguladığı demokratikleşme adımlarıyla kadınların siyasette, yönetimde, iş hayatında en büyük engel olarak karşısında duran başörtüsü meselesini çözüme kavuşturmuştur. Hamilelik, doğum ve süt izinleri, esnek çalışma, iş yerlerinde kreş zorunluluğu, Büyük Anneye Destek Projesi gibi kadınlarımızın anneliğini kolaylaştıracak pek çok imkânı hayata geçirdik" diye konuştu.
"KADININ SİYASETTE AKTİF ROL ÜSTLENMESİ İÇİN 'EVET' DİYECEĞİZ"
16 Nisan'da yapılacak referanduma da değinen Fatma Bütel Sayan Kaya, Cumhurbaşkanlığı sistemi ile demokrasinin daha da gelişeceğini Türkiye'nin istikrara kavuşacağını kalıcı barışın ve kardeşliğin geleceğini vurguladı.
Bakan Kaya, "Yeni Anayasa milletimizin istiklal ve istikbal meselesidir. Yeni Anayasa siyaset üstü bir meseledir. 16 Nisan'da kadın hak ve özgürlüklerini güçlü bir Anayasayla, güçlü bir liderle teminat altına alacağız. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle geleceğin güçlü, müreffeh Türkiye'sini birlikte inşa edeceğiz. Kadının siyasette daha aktif rol üstlenmesi için 16 Nisan'da 'evet' diyeceğiz" ifadelerini kullandı. Konuşmaların ardından Üsküdar Belediye Başkanı Hilmi Türkmen günün anısına Emine Erdoğan'a hediye takdim etti. Erdoğan, katılımcılarla birlikte aile fotoğrafı çekildi.
ZİRVENİN ÖZEL KONUŞMACILARI
Öte yandan iki gün çeşitli oturumlarla sürecek olan zirvenin konuşmacıları arasında ABD'de ırkçılığa karşı en etkili mücadeleyi veren siyasi aktivistlerden olan Malcolm X'in kızı yazar ve aktivis Ilyasah Shabazz, Hollanda'nın ilk başörtülü avukatı Famile Arslan, Halep'te yaşanan katliama dikkat çekmekte büyük rol oynayan Fatma El Abed gibi isimler ile 15 Temmuz darbe girişimi gazileri yer alıyor.
Görüntü Dökümü
--------------------
-Emine Erdoğan'ın salona gelişi
-Erdoğan'ın Osmanlı Saray Sultanları Bebek Koleksiyonu Sergisini incelemesi
-Protokoldekiler
-Programa katılanlar
-Emine Erdoğan'ın konuşması
-Bakan Kaya'nın konuşması
-Genel ve detaylar
06.03.2017 - 15.58 Haber Kodu : 170306094_
==========================
3- TÜMAMİRAL METİN ÖZEL'İN KAÇIRILMASINA İLİŞKİN 9 SUBAYIN YARGILANMASINA BAŞLANDI (2)
* Tutuklu sanık Deniz Kurmay Binbaşı Cüneyt Aydoğan savunma yaptı.
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
15 Temmuz darbe girişiminde Deniz Harp Okulu Komutanı Tümamiral Mesut Özel'i konutundan alarak Maltepe Askeri Cezaevi'ne kapattıkları iddiasıyla 5'i tutuklu 2'si firari 9 subay hakkında 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis İstemiyle açılan davanın ilk duruşması başladı.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmada 5 tutuklu sanık ile 2 tutuksuz sanık hazır bulundu. Müşteki Emekli Tümamiral Mesut Özel de avukatıyla birlikte duruşmaya katıldı.
"TERÖR SALDIRISI ALARMI OLDUĞUNU ZANNETTİM"
Duruşmada ilk olarak tutuklu sanık Deniz Kurmay Binbaşı Cüneyt Aydoğan savunma yaptı. 15 Temmuz günü Heybeli Ada'daki Deniz Harp Okulu'nda nöbetçi subay olarak görev yaptığını belirten Aydoğan, "O gün Deniz Lisesi'nden mezun olan 167 öğrenci komutanlığa geldi. Onların işlemlerini yaptım. Saat 21.00 sıralarında da bu öğrencileri izne çıkarttım. Saat 21.40'da internetteki haberlerden sıkıyönetim olduğunu öğrendim, ancak terör saldırısı alarmı olduğunu zannettim" dedi. Daha sonra haber merkezinden arandığını ve sıkıyönetim mesajı yayınlandığını öğrenince Personel Şube Müdürü Kurmay Binbaşı
FİRARİ SANIĞI SUÇLADI
Cüneyt Aydoğan, saat 22.15'te haber merkezine giderek sıkıyönetim mesajını gördüğünü ancak mesajın 25-30 sayfadan oluştuğunu görünce sıkıyönetim değil, darbe olduğunu anladığını, bu durumu bildirmek için her iki komutanı da aradığını ancak ulaşamadığını söyledi. Aydoğan, birliğin emniyetini almak için devriye attığını, bu sırada Koramiral Adnan Özbal'ın kendisini aradığını ve Mesut Özel'e ulaşamadığını, ayrıca dışarıdan gelen mesajlara itibar etmemelerini, kendisinin verdiği sözlü emirleri dikkate almalarını emrettiğini söyledi. Aydoğan, daha sonra lojmana giderek Özel'in eşi Gamze Özel ile görüştüğünü, eşinin Maltepe Askeri Cezaevi'ne götürüldüğünü söylemesi üzerine güvenlik kameralarını incelediğini, burada Mesut Özel'in firari sanık Mustafa Köroğlu refakatinde usulüne uygun bir şekilde araca bindiğini gördüğünü belirtti. Aydoğan, görüntüleri izledikten sonra firari sanık Mustafa Köroğlu'nun oyununa geldiğini ifade ederek, kaçırılma olayının Köroğlu tarafından organize edildiğini o an anladığını ileri sürdü.
"BUNU BANA İLK SEN SÖYLEDİN. SEN DE ŞÜPHELİSİN"
Aydoğan yaşanan olaylardan sonra, Yarbay Ahmet Çakınberk'in yanına gelerek, komutan Mesut Özel'in talimatı doğrultusunda görevini bırakmasını söylediğini ancak bu talimatı komutandan duymak istediğini söylemesi üzerine Mesut Özel'in telefonda kendisine, "Bunu ilk sen bana söyledin. Bu nedenle sen de şüphelisin. Talimatları dinle. Görevini bırak" dediğini kendisinin de görevi bıraktığını ve bir gün sonra gelen polisler tarafından da gözaltına alındığını söyledi.
"FETÖ'CÜ DEĞİLİM. FETÖ'CÜ İKİ ÖĞRENCİNİN ATILMASINA ONAY VERDİM"
Aydoğana savunmasında FETÖ'cü olmadığını, Bylock programını kullanmadığını, eşiyle birlikte modern bir cumhuriyet ailesi olduğunu belirterek, FETÖ'cü oldukları iddiasıyla haklarında soruşturma açılan 2 askeri lise öğrencisinin atılması konusunda 2015 yılında komutanlığa görüş bildirdiğini ve 2 öğrencinin de okuldan atıldığını söyledi. Cüneyt Aydoğan, "Suçlu değilim. Eğer darbe başarılı olsaydı ilk tutuklayacakları kişi ben olurdum. Suçlu olanlar kaçtı" diye konuştu.
MAHKEME BAŞKANI: SIKIYÖNETİM BİR MESAJ ÜZERİNE ALINMAZ
Savunmasının ardından mahkeme başkanı İbrahim Lorasdağı, "Sıkıyönetim Cumhurbaşkanı ve bakanlar kurulunun toplanması üzerine alınır. Bir mesaj üzerine alınmaz. Siz bunu bilmiyor muydunuz?" sorusuna Aydoğan, "15 Temmuz öncesi yaşanan terör olayları nedeniyle terör tehdidinin yüksek olması nedeniyle sıkıyönetim ilan edildiğini düşündüm" dedi. Mahkeme başkanı Lorasdağı bu kez, "Ortada terör tehdidi yoktu. Ayrıca böyle bir tehdit olsa önce polis, sonra jandarma, sonra valilik isterse asker devreye girer. Sizin böyle bir muharip göreviniz mi vardı?" diye sordu. Aydoğan da, "Bizim sadece seferberlikte böyle bir görevimiz var. Bunun dışında görevimiz yok" diye konuştu.
Duruşmaya öğlen arası verildi.
=======================
4- DEVRİMCİ KARARGAH ÖRGÜTÜ DAVASINDA MÜTALAA
- SAVCI, ESKİ EMNİYET MÜDÜRÜ HANEFİ AVCI'NIN BERAATİNİ İSTENDİ...
Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Eski Emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın da sanıkları arasında bulunduğu ve Yargıtay'dan dönen Devrimci Karargah silahlı terör örgütü davasında sona gelindi. Duruşmada esas hakkındaki mütalaasını açıklayan savcı, ilk yargılamada toplam 15 yıl 4 ay 5 gün hapisle cezalandırılan sanık Hanefi Avcı hakkında "Silahlı terör örgütüne yardım etmek" ve "6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet etmek" suçlarından beraat talep etti. Mütalaada, Devrimci Karargah örgütü üyesi oldukları ve örgüte yardım ettikleri iddiasıyla yargılanan 7 sanığa hapis cezası istenirken; 17 sanığa da beraat talep edildi.
İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki 7. celsesi görülen duruşmaya, tutuklu sanıklar Okan Duman ve Fatih Aydın ile başka suçtan tutuklu sanıklar Özgür Dinçer, Cenk Büyükkahraman ve Cemal Bozkurt katıldı. Başka suçtan tutuklu sanık Zafer Kaygın, Sesli ve Görüntülü Bilişim Sistem ile duruşmaya katıldı. Bazı sanıkların avukatları yargılamanın yenilenmesi ve kovuşturmanın genişletilmesi talebinde bulundu. Savcı Bilgin Uysal ise delil durumunun yeterli olduğunu belirterek kovuşturmanın genişletilmesi ve yargılamanın yenilenmesine ilişkin koşullar bulunmadığı gerekçesiyle taleplerin reddini istedi. Mahkeme heyeti bu talepleri reddetti.
HANEFİ AVCI'YA BERAAT İSTENDİ
Savcı Bilgin Uysal, duruşmada esas hakkındaki mütalaasını yazılı olarak bildirdi. Mütalaada, "Silahlı terör örgütüne yardım ettiği" iddiasıyla cezalandırılması istenen eski emniyet Müdürü Hanefi Avcı'nın, örgüt üyesi olduğu kabul edilen Nejdet Kılıç ile önceye dayalı arkadaşlıklarının olması, örgüt üyeliğinden tutuklu olarak yargılanıp tahliye olduktan sonra yasadışı davranışına tanık olmadığını, yasal olmayan şekilde takip edildiğinden savcılığa şikayette bulunmasını önerdiği şeklindeki savunmasına yer verildi. Uzun yıllar emniyet müdürlüğü yapan Hanefi Avcı'nın, Nejdet Kılıç'a hakkında yürütülen soruşturmadan bahsetmediğinin anlaşıldığı belirtilerek örgüt üyelerini ve faaliyetlerini deşifresini engellemek kastıyla hareket ettiğine dair kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği belirtilerek beraat talep edildi. Sanık Avcı hakkında evinde yapılan aramada ele geçirilen kaleşnikof marka tüfeğin ruhsat iptaline rağmen iade etmediği iddiasıyla "6136 sayılı Ateşli Silahlar Kanunu'na muhalefet etmek" suçundan da cezalandırılması istenmişse de unsurları oluşmayan suçtan beraat kararı verilmesi istendi. Mütalaada, ayrıca sanık Hanef Avcı hakkında yayın yoluyla yargı görevini yapanı engellemeye teşebbüs ve gizliliğin ihlaline ilişkin kovuşturmanın ertelenmesi istendi.
7 SANIĞA CEZA, 17 SANIĞA BERAAT İSTEMİ
Devrimci Karargah üyesi sanık Fatih Aydın hakkında bir polis memurunu bombalayarak öldürmekten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isterken; 3 polis memuru ve 6 kişiye yönelik öldürmeye teşebbüs suçundan ise 182 yıldan 288 yıla kadar hapis cezası talep etti. Sanık Okan Duman'ın "Silahlı terör örgütü üyesi olmak" suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar; Özgür Dinçer, "Patlayıcı madde bulundurmak" suçundan 6 yıldan 12 yıla kadar hapis talep edildi. Sanık Hakan Soytemiz için de "Resmi belgede sahtecilik" suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapsi talep edildi. Üç sanık hakkında daha lehe hükümler mahkemenin takdirine bırakılarak cezalandırılmalarını isteyen savcı, firari sanık Mehmet Güneş hakkındaki dosyanın ayrılmasını, sanıklar Tuncay Yılmaz ve Ulaş Bayraktaroğlu'nun 2911 sayılı yasaya muhalefet suçundan kovuşturmanın ertelenmesi talep etti. Savcı, 17 sanığın ise beraatini talep etti.
SON SAVUNMALAR İÇİN ERTELENDİ
Mütalaanın ardından mahkeme heyeti, sanıklar Fatih Aydın ve Okan Duman'ın tutukluluk hallerinin devamına karar verdi. Sanıklara mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için süre veren heyet, duruşmayı erteledi.
DAVANIN GEÇMİŞİ
Devrimci Karargah davasında ilk yargılamayı özel yetkili İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi yapmıştı. Mahkeme Hanefi Avcı'nın da aralarında bulunduğu 75 sanıkla ilgili 2013 yılında verdiği kararda, Hanefi Avcı'ya "Yasa dışı silahlı Devrimci Karargah terör örgütü ve mensuplarına yardım etmek", "Ruhsatsız vahim nitelikte tam otomatik ve yarı otomatik silah bulundurmak ve taşımak", "Yargı görevi yapanları etkileme ve gizliliğin ihlali" suçlarından toplam 15 yıl 4 ay 5 gün hapisle cezalandırılmasına karar vermişti. Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nde temyiz incelemesi yapılması sürecinde Hanefi Avcı, Anayasa Mahkemesi'ne (AYM) 2014'te bireysel başvuruda bulunması üzerine tahliye edilmişti. Yargıtay, kararın temyiz incelemesini 69 sanık yönünden yapmış kısmen onama, kısmen bozma kararı vermişti.
=====================
5- HIRSIZI "VAN KEDİSİ ÖZELLİĞİ" ELE VERDİ
Haber: Ali AKSOYER/İSTANBUL, İstanbul'da 4 ayrı ilçede 16 ayrı lüks sitede soygun yapan hırsızı gözleri ele verdi. Bir gözü yeşil bir gözü kahverengi olan şüpheli Ferdi B., hırsızlık için girdiği apartmanda bir görgü tanığının bu özelliğini fark etmesi üzerine polis tarafından kimliği tespit edilip yakalandı. Suç ortağı ile birlikte yakalanan şüpheli Ferdi B., tutuklandı.
APARTMAN SAKİNİ GÖRGÜ TANIĞI İLGİNÇ ÖZELLİĞİ FARK ETTİ
Asayiş Şube Müdürlüğü tarafından lüks sitelerde meydana gelen ev hırsızlığı olayları üzerine geniş çaplı soruşturma başlatılmıştı. Olaylar sırasında şüphelilerin kiraladıkları araçlarla olay yerlerine geldikleri, hırsızlıkları gerçekleştirdikten sonra hızla olay yerinden kaçtıkları tespit edildi. Şüphelilerin bazı olaylarda güvenlik kameralarına yakalandığı ortaya çıktı. Ancak kamera görüntülerinde yüzü net olarak görülmeyen şüphelilerden birinin kimliği, apartman sakinlerinden birinin dikkati sayesinde çözüldü. Apartman sakini polislere şüphelinin, Van kedilerine has bir özellik taşıdığını, bir gözünün başka diğer gözünün ise başka bir renk olduğunu söyledi. Bu bilgi üzerine soruşturma derinleştirildi.
GÖZLERİ SAYESİNDE KİMLİĞİ TESPİT EDİLDİ
Asayiş Şube Müdürlüğü, Hırsızlık Büro Amirliği Ekipleri bu bilgiyi kullanarak arşivleri incelediklerinde karşılarına daha önce hakkında kesinleşmiş 17 yıl hapis cezası olan firari Ferdi B., çıktı. Şüphelinin 2014 yılında Tekirdağ yarı açık cezaevinden izin bitiminde dönmeyerek kaçtığı ve o tarihten bu yana firari olarak arandığı belirlendi. Polis önce Ferdi B.'nin birlikte hareket edebileceği kişileri belirledi. Bir süre sonra takibe alınan şüpheliler, polisle girdikleri kovalamaca sonucu kaza yaptılar ve yaya olarak kaçtılar. Birkaç gün sonra Maltepe'de yeniden ortaya çıkan şüpheliler bu defa suçüstü gözaltına alındılar.
OTOMOBİLERİNDEN ÇALINTI ZİYNET EŞYALARI ÇIKTI
Şüpheliler Ferdi B.(38) ve Haydar Ş.(24) üzerinden 3 adet tabanca ele geçirildi. Ayrıca kullandıkları otomobilde yapılan aramada 100 parça ziynet eşyası, 2 dizüstü bilgisayar, 1 tablet ve çok sayıda sahte araç plakası bulundu.
16 EV SOYMUŞLAR
Poliste yapılan soruşturmada, şüphelilerin Ümraniye, Eyüp, Kağıthane ve Kartal ilçelerinde 16 ev hırsızlığı gerçekleştirdikleri tespit edildi. Poliste yapılan sorgularında suçlamaları kabul etmeyen şüpheliler çıkarıldıkları mahkeme tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Hırsızlık olaylarına karışan bir kişi daha polis tarafından aranıyor.
Görüntü Dökümü:
---------
-Hırsızlık anının görüntüleri
-Şüphelinin fotoğrafı
-Adliyeye sevki
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz