1- ATATÜRK'E HAKARET SORUŞTURMASI: SÜLEYMAN YEŞİLYURT VE HASAN AKAR HAKKINDA YAKALAMA TALEBİ

* Soruşturma savcısı, Akar ve Yeşilyurt hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep etti.

Haber: Serpil KIRKESER / İstanbul DHA
"Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından haklarında soruşturma yürütülen Süleyman Yeşilyurt ve Hasan Akar hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılması talep edildi.

ŞÜPHELİLER ADRESLERİNDE BULUNAMADI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Ertuğrul Sarıyar tarafından yürütülen soruşturmada yeni bir gelişme yaşandı. Cumhuriyet Savcısı Ertuğrul Sarıyar, Hasan Akar (54) ve Süleyman Yeşilyurt (68) hakkında tutuklamaya yönelik yakalama kararı çıkarılmasını talep etti. Savcı Sarıyar tutuklamaya yönelik yakalama talebine ilişkin yazısında ,"Şüpheliler hakkında kuvvetli suç şüphesi varlığını gösteren delillerin bulunması, ülkenin kurucu liderine yönelik toplumda infial oluşturabilecek şekilde suçun işlenmesi, şüphelilerin adreslerinde bulunamamaları nedeniyle Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) Madddesi'nde koşulların oluştuğu gözetilerek tutuklamaya yönelik yakalama çıkartılması rica olunur" ifadelerine yer verdiği öğrenildi.

SULH CEZA HAKİMLİĞİ SON SÖZÜ SÖYLEYECEK
Bakırköy Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, iki şüpheli hakkındaki talebi karara bağlayacak.

OLAYIN GEÇMİŞİ
Basın Savcısı Ertuğrul Sarıyar, önceki gün Süleyman Yeşilyurt ve Hasan Akar hakkında "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından iki ayrı soruşturma başlatmıştı. Soruşturmaların, Süleyman Yeşilyurt'un televizyonda Atatürk hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle, Hasan Akar'ın ise sosyal medyada paylaşılan bir videoda Mustafa Kemal Atatürk'ün annesi Zübeyda hanım hakkında sarf ettiği sözler nedeniyle başlatmıştı. Savcılık, şüpheliler Akar ve Yeşilyurt hakkında gözaltına alınma talimatı vermişti. Ancak Akar ve Yeşilyurt'a ulaşılamadı.

===========================

2- SAĞLIK BAKANI AKDAĞ, İBRAHİM ERKAL'IN AİLESİNİ ZİYARET ETTİ

"Beyin ölümünün geri dönüşü yok. Ailenin de isteğiyle tıbbi destek devam ettiriliyor. Bu şekilde bekliyoruz biz de"

Haber-Kamera:Cengiz ÇOBAN-İSTANBUL-DHA
Sağlık Bakanı Recep Akdağ , İbrahim Erkal'ın yattığı Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne gelerek ailesini ziyaret etti.
Ziyaret sonrası gazetecilere bir açıklama yapan Akdağ, "İbrahim Kardeşim, benim hemşerim, Erzurumlu. Uzun zamandır tanıştığımız, görüştüğümüz bir kardeşimiz, değerli bir sanatçımız. Ben kendisini ve aileyi ziyarete geldim. Başından beri meseleyi takip ediyorum. İlk yattığı hastaneden bu tarafa naklediği andan itibaren. Biliyorsunuz hastane yönetimi, uzmanların oluşturduğu raporlar beyin ölümü olduğunu açıkladılar. Beyin ölümünün geri dönüşü yok. Ailenin de isteğiyle tıbbi destek devam ettiriliyor. Bu şekilde bekliyoruz biz de" dedi.

"BİZ OLDUKÇA MUHAFAZAKAR BİR PROTOKOL SEÇMİŞ DURUMDAYIZ"
Bakan Akdağ, "O hususta da hastanenin, uzmanların söylediklerine kulak asmak lazım. Her ne kadar ben kendi hekimsem de yine bu konuda uzmanlarına kulak vermek lazım. Türkiye'de beyin ölümüne karar verilmesi için biz oldukça muhafazakar bir protokol seçmiş durumdayız. Bundan epeyce bir müddet önce bilim insanlarımızı topladık, onlar bir beyin ölümü karar verme protokolü oluşturdular. Bazı ülkelerde daha az sayıda hekimle, daha az sayıda karar verme parametresiyle, aracıyla beyin ölümüne karar verilebiliyor. Biz Türkiye'de bu hususta muhafazakarız. Üç hekim, muayeneler dışında, birbirini destekleyen birtakım tıbbi testler... Bunlar olmadan beyin ölümüne karar verilmiyor. Aynı şekilde buradaki ekip de İbrahim kardeşimiz için kararı bu şekilde vermiş durumda. Cenab-ı Hak hem kendisine hem tüm sevenlerine kolaylıklar versin. "diye konuştu

Görüntü Dökümü
---------------
-Yakınlarının hastane önündeki görüntüsü
-Bakanın gelmesi
-Yakınları ile selamlaşması
-Hastaneye girmesi
-Açıklama yapması
-Genel ve detay görüntüler
11.05.2017 - 14.01 Haber Kodu : 170511112

3- BAKANLARA ÖNCE KÜRSÜ SONRA MÜZİK ENGELİ

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Ekonomi Bakanları 4. Toplantısı" kapsamında Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı Stepan Kubiv ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısı öncesinde toplantının yapılacağı salonda sahneye konulacak kürsü sayısı konusunda anlaşmazlık yaşandı. Kürsü anlaşmazlığının yaşandığı sırada Zeybekci ve Kubiv toplantının yapılacağı girdi.
İki bakan sahnenin hazırlanmasını bir süre bekledi. Bakan Zeybekci salonda kendisini bekleyen gazetecilere dönerek, "İlk başta iki taneydi, sonra bire düşürdüler, birini de kırdılar zaten. Tek kürsüye kaldık bence" dedi. Ardından sahneye iki bakan içinde ayrı ayrı kürsüler konuldu. Mikrofonların hazırlanması için iki bakan bir süre bekledikten sonra kürsülere yöneldi.

KÜRSÜLER GELDİ AMA MÜZİK KAPANMADI
Bakan Zeybekci kürsüye geçtikten sonra salonda çalan müziğin kapatılmasını istedi. Müzik kapatılamayınca Zeybekci, "Siz ciddisiniz galiba konuşma sırasında müzikle devam edeceğiz" dedi. Bakan Zeybekci, "Böyle devam edeceksek bilelim" diyerek güldü. Müzik bir türlü kapatılamayınca Bakan Zeybekci, "Kapatamıyorlarsa bozun" diyerek espri yaptı. Müzik sonunda kapatılınca Bakan Zeybekci, "Büyük iş başardı" dedi. Ardından basın toplantısına geçildi.

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Kürsülerin taşınması
- Bakanların görüntüsü
- Zeybekci'nin sözleri
- Sahnenin hazırlanması
- Zeybekci'nin müziğin kapatılmasını istemesi
- Kapatılamayan müzik
- Zeybekci'nin sözleri
- Detaylar

11.05.2017 - 13.53 Haber Kodu : 170511107_

==================================

4- ZEYBEKCİ: (AB ÜYELİĞİ) BİZİM ÖNÜMÜZDE GEÇEN BÜTÜN ÜLKELERİ TEBRİK EDİYORUZ, KUTLUYORUZ

* Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci,
"Türkiye'nin Avrupa Birliği ile tam üyelik süreci başladığında biz doğmamıştık daha doğrusu bizimle aynı yaşta. Bu süreçte bizden çok çok sonra gelip de bizim önümüzde geçen bütün ülkeleri tebrik ediyoruz, kutluyoruz"

"Avrupa Birliği'ni de bu başarısından dolayı kutluyoruz. Biz bu anlamda fiziki sonuçlar olarak değil, Türkiye olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesi olarak, bir enstrüman olarak görüyoruz Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimizi"

Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü Ekonomi Bakanları 4. Toplantısı" kapsamında Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı Stepan Kubiv ile birlikte basın toplantısı düzenledi.
Bakan Zeybekci toplantıda yaptığı konuşmada "Bugünkü toplantıda 2012 yılında ülkemizin öncülüğünde çalışmaları başlatılan Karadeniz Ekonomik İşbirliği'nin ticaretin kolaylaştırılması strateji belgesi üye ülkeler tarafından kabul edildi. Coğrafi açıdan stratejik önemi olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği aynı zamanda önemli bir ticari potansiyeli de içinde barındırıyor. Bu ticari potansiyelin hayata geçirilebilmesi için gümrük prosedürleri, ücretler, tarife formaliteleri gibi konuların ticarete engel olmaktan çıkarılmasıyla ilgili de önemli bir başlığın altını çizmiş olduk. Toplam gümrük vergilerinin toplamının ortalamasını alırsak ticaretin önünde yüzde 9 civarında engel var. Ama ticaretin önündeki tarife dışı engellerin getirmiş olduğu yük yüzde 14'ün üzerinde. Gümrük vergilerini sıfırlasak bile ticaretin önündeki tarife dışı engeller önemli bir engel oluşturmaya devam ediyor. Bununla ilgili de Karedeniz Ekonomik İşbirliği üyesi ülkelerin yapacakları çok şey olduğuna inanıyoruz" dedi.

AB'YE VİZESİZ SEYAHET
Bakan Zeybekci, "Türkiye'nin Avrupa Birliği ile tam üyelik süreci başladığında biz doğmamıştık daha doğrusu bizimle aynı yaşta. Bu süreçte bizden çok çok sonra gelip de bizim önümüzde geçen bütün ülkeleri tebrik ediyoruz, kutluyoruz. Avrupa Birliği'ni de bu başarısından dolayı kutluyoruz. Biz bu anlamda fiziki sonuçlar olarak değil, Türkiye olarak Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün gösterdiği muasır medeniyet seviyesi olarak, bir enstrüman olarak görüyoruz Avrupa Birliği ile olan ilişkilerimiz" diye konuştu.

UKRAYNA İLE SERBET TİCARET ANLAŞMASI
Zeybekci, "Değerli dostumun bahsettiği serbest ticaret anlaşmasını da son derece önemsiyoruz. Türkiye ile Ukrayna'nın ticari ve ekonomik anlamda çok büyük potansiyellere sahip olduğunu düşünüyoruz. Birbirini tamamlayıcı olan iki ülke olarak görüyorum. Ukrayna'da olmayan bir çok özelliğin Türkiye'de, Türkiye'de olmayan bir çok özelliğin Ukrayna'da olduğunu ve birbirini tamamlayan bir çok özellikleri olduğunu, iki ülkenin bir araya geldiğinde ortaya çıkan değerin ikiden çok daha büyük olduğunu düşünüyorum" dedi.

PUTİN GELECEK Mİ?
Bakan Zeybekci, bir gazetecinin 22 Mayıs'da İstanbul'da Lütfi Kırdar'da gerçekleşecek olan Karadeniz Ekonomik İşbirliği Liderler zirvesine Cipras ve Putin'nin katılımı olup olmayacağını sorması üzerine, "Bütün üye ülkelerin liderleri davet edildi. Muhtemelen büyük bir katılım olacağını düşünüyoruz liderler seviyesinde. Soçi'de davet ve görüşmeler sırasında bende oradaydım. Olumsuz bir cevap olmadı. Olumlu olacağını düşünüyorum katılım anlamında düşünüyorum. Ukrayna'nın da lider seviyesinde katılacağını düşünüyorum" ifgadesini kullandı.

"İSTANBUL DEKLARASYONUN DESTEKLENMESİ BİZİM İLİŞKİLERİMİZDE YENİ BİR DÖNEM BAŞLATTI"
Ukrayna Başbakan Birinci Yardımcısı Stepan Kubiv ise Türkiye'nin Karadeniz Ekonomik İşbirliği başkanlığı sırasında güzel sonuçlar elde edildiğini ifade ederek, şunları söyledi:
"Sizin başkanlığınız sırasında ileri dijital ekonomi yönünde güzel bir ilerleme gösterildi. Başkanlığınız sonuçlarına bakıldığında çok faydalı olunduğunu görüyoruz. İstanbul deklarasyonun desteklenmesi bizim ilişkilerimizde yeni bir dönem başlattı. 1 Temmuz 2017 tarihi itibarıyla Ukrayna'nın başkanlığı sırasında Karadeniz Bölgesi'nde çok taraflı ekonomi iş birliğinin gelişmesini sağlamaya, daha önce alınmış kararların uygulanmasına, ticaretteki engellerin kaldırılmasına, Dünya Ticaret Örgütü çerçevesinde alınmış uluslararası sorumlulukların yerine getirilmesine, ayrıca ticaretteki işlemlerin kolaylaştırılmasına odaklanacaktır. Ukrayna ve Türkkiye arasındaki STA konusunda verdiğiniz destek için teşekkür ederim."

UKRAYNA'NIN AB ÜYELİĞİ
Kubiv, Ukrayna'nın Avrupa Birliği'ne (AB) vizesiz seyahatin önünün birkaç saat önce açıldığını belirterek, "Ukrayna Cumhurbaşkanı ve Başbakanı 'Bu süreç içerisinde Ukrayna'nın yanında olan bütün ülkelere teşekkür etti. Ukrayna vatandaşları olarak Avrupa pasaportu olan Ukrayna vatandaşları olarak bununla gurur duyacağız" dedi.
Türkiye'nin de bu yönde çok yönlü bir çalışma yaptığını bildiğini ifade eden Kubiv, Ukrayna adına Türkiye'nin bu süreci bir an önce tamamlamasını diledi.

Görüntü Dökümü:
---------------------
- Zeybekci'nin açıklamaları
- Kubiv'in açıklamaları
- Detaylar

===================================

5- "ISLAK İMZA KUMPASI" DAVASINDA 2 TAHLİYE

* Mahkeme heyeti, eski İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanı Cengiz Haluk İnce ile jandarma kriminal yöneticisi Salih Sala'nın, üzerlerine atılı suçların mahiyeti, mevcut delil durumu, tutuklu kaldıkları süre ve adli kontrol tedbirlerinin yeterli olacağından adli kontrolle tahliyelerine karar verdi.

Haber: Özden ATİK / İstanbul, DHA
Ergenekon Davası'na delil kabul edilen "İrtica ile Mücadele Eylem Planı" belgesinde CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in ıslak imzası bulunduğu iddia edilerek kumpas kurulduğu iddiasına ilişkin davada, tutuklu sanıklar eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce ve jandarma kriminal yöneticisi Salih Sala'nın tahliyesine karar verildi.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Haluk İnce'nin de aralarında bulunduğu 5'i tutuklu 18 sanık katıldı. Davanın müdahillerinden CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek'in de hazır bulunduğu duruşmada eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'u ise avukatı İlkay Sezer temsil etti. Duruşmada sanıkların çapraz sorgularının yapılmasının ardından tanık beyanlarının alınmasına geçildi. Tanık anlatımlarının ardından sanık ve sanık avukatları, tahliye talebinde bulundu.

İKİ SANIĞA TAHLİYE
Mahkeme heyeti, eski İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanı Cengiz Haluk İnce ile jandarma kriminal yöneticisi Salih Sala'nın, üzerlerine atılı suçların mahiyeti, mevcut delil durumu, tutuklu kaldıkları süre ve adli kontrol tedbirlerinin yeterli olacağından adli kontrolle tahliyelerine karar verdi. Heyet, diğer tutuklu sanıklar Eyüp Kandemir, Gürol Berber ve Mehmet Akın'ın ise tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Telefonunda Bylock tespit edilen sanıklardan Eyüp Kandemir'in eşi Fatma Kandemir'in de emniyet yazısına göre Bylock tespit edildiği belirtilerek hakkında gereğinin yapılması için İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmasına da kararlaştırıldı. Duruşma, 14 Temmuz 2017'ye ertelendi.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Bülent Başer ile Başsavcıvekili Zafer Koç tarafından hazırlanan 143 sayfalık iddianamede, Ergenekon davasının sanıkları eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, CHP İstanbul Milletvekili Dursun Çiçek ve avukat Serdar Öztürk "müşteki" sıfatıyla yer alıyor. Genelkurmay Başkanlığı'nın "suç duyurusunda bulunan" olarak yer aldığı iddianamede, aralarında emekli Albay Burhanettin Cihangiroğlu ile eski Adli Tıp Kurumu Başkanı Doç. Dr. Haluk İnce'nin bulunduğu 15'i tutuklu 18 sanığın "Terör örgütü üyeliği" ve "Gerçeğe aykırı bilirkişilik veya tercümanlık yapma " suçlarından 8,5'er yıldan 18'er yıla kadar hapisleri talep ediliyor.

========================

6- BALYOZ'DA 40 AY CEZAEVİNDE KALAN EMEKLİ GENERALE ASGARİ ÜCRET TARİFESİ

Yüksel KOÇ / İSTANBUL, (DHA)
İstinaf Mahkemesi, yerel mahkemenin, Balyoz davasından 40 ay tutuklu kalan emekli Tuğgeneral Faruk Oktay Memioğlu'na verdiği 800 bin TL manevi ve 50 bin TL maddi tutarlı tazminat davasını ilişkin kararı kaldırarak, manevi tazminatı 200 bin, maddi tazminatı da 30 bin 122 TL'ye düşürdü. İstinaf Mahkemesi, maddi tazminat tutarına gerekçe olarak asgari ücreti gösterdi.
Mahkemenin gerekçesinde "Davacının 30 Ağustos 2003 tarihinden itibaren emekli ücreti aldığı anlaşılmakla, tutuklandığı tarih olan 11 Şubat 2011 tarihinden tahliye tarihi olan 19 Haziran 2014 tarihine kadar aylık net asgari ücret üzerinden hesaplanan 30.122,69 TL emeklilik kazanç kaybının faiziyle ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine" ifadesi yer aldı.
Balyoz davasından 40 ay tutuklu kaldıktan sonra 2015 yılında beraat eden emekli Tuğgeneral Faruk Oktay Memioğlu, beraat kararı sonrası İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'ne başvurarak Maliye Hazinesi aleyhine 1 milyon lirası manevi, 581 bin lirası da maddi olmak üzere toplam 1 milyon 581 bin liralık tazminat davası açtı.

YEREL MAHKEME 850 BİN LİRA TAZMİNATA HÜKMETTİ
İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi, 9 Kasım 2016 tarihinde verdiği kararda, davacı Memioğlu'nun 11 Şubat 2011 tarihinde tutuklandığını, 19 Haziran 2014 tarihine kadar tutuklu kaldığını, ardından da beraat ettiğini hatırlatarak, davalı Maliye Hazinesi'nin davacı Memioğlu'na 800 bin lira manevi, 50 bin lira da maddi olmak üzere 850 bin lira tazminat ödenmesine hükmetti.
Hem davacı hem de davalı kararı İstinaf Mahkemesi'ne taşıdı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Ceza Dairesi'nde dün görülen davaya davacı Faruk Oktay Memioğlu ve Avukatı Eyüp Sabri Gürsoy ile davalı Maliye Hazinesi'nin Avukatı Murat Çakır katıldı.

'YARATILAN YIKIMI HİÇBİR TAZMİNAT TELAFİ EDEMEZ'
Duruşmada söz alan davacı Memioğlu, Balyoz davasından yargılandığı sırada garip şeyler yaşandığını belirterek, "Bir arkadaşımız mahkeme başkanına idam olsa bizi infaz edeceksiniz demişti. Başkan da, 'Maalesef idam kalktı' sözleri ile yanıt verdi. Kanımca bir mahkeme başkanı böyle bir şey söyleyemez" dedi. Yargılama aşamasında 5 arkadaşının kansere yakalandığını, ikisini bu hastalık nedeniyle hayatını kaybettiğini söyleyen Memioğlu, "Kalan üçümüz bir şekilde yaşıyoruz. Yaratılan yıkımı hiçbir tazminat telafi edemez" dedi.

İSTİNAF 850 BİN LİRALIK TAZMİNATI 230 BİN LİRAYA İNDİRDİ
Kısa bir ara veren 20. Ceza Dairesi, İstanbul 6. Ağır Ceza Mahkemesi'nin 800 bin liralık manevi ve 50 bin liralık maddi tazminata ilişkin kararını kaldırdı. Daire, 800 bin liralık manevi tazminatı 200 bin, 50 bin liralık maddi tazminatı da 30 bin 122 liraya düşürdü. Daire, bu tutarlara davacı Memioğlu'nun tutuklandığı tarih olan 11 Şubat 2011 tarihinde yasal faiz işletilerek ödenmesine karar verdi.

MADDİ TAZMİNATA ASGARİ ÜCRET TARİFESİ
Daire, 30.122 liralık maddi tazminata ilişkin hükmünü asgari ücreti esas alarak oluşturdu. Dairenin gerekçesinde , "Davacının 30 Ağustos 2003 tarihinden itibaren emekli ücreti aldığı anlaşılmakla, tutuklandığı tarih olan 11 Şubat 2011 tarihinden tahliye tarihi olan 19 Haziran 2014 tarihine kadar aylık net asgari ücret üzerinden hesaplanan 30.122,69 TL emeklilik kazanç kaybının faiziyle ödenmesine, fazlaya ilişkin maddi tazminat talebinin reddine" ifadesi yer aldı.

===============================

7- TIR YANGININDA YARALANAN İTFAİYE GRUP AMİRİ HAYATINI KAYBETTİ

- Tabutu itfaiye aracıyla taşındı.

Haber-Kamera: İbrahim AKTÜRK/İSTANBUL-DHA
Bağcılar'da bir inşaat alanındaki TIR'da çıkan yangına müdahale ettiği sırada yakıt deposunda meydana gelen patlamada ağır yaralanan itfaiye grup amiri Ersin Gezer, tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti.
Olay sonrası Bağcılar'daki özel bir hastaneye kaldırılarak tedavi altına alınan Başakşehir İtfaiye Grubu amiri 43 yaşındaki Ersin Gezer, dün gece hayatını kaybetti. Gezer'in cenazesi otopsi raporu için Adli Tıp Kurumu'na gönderildi. İşlemleri tamamlanan Ersin Gezer'in cenazesi ailesine teslim edildi. Ersin Gezer'in cenaze namazı Bayrampaşa'daki Cem Sultan Camii'nde kılındı. Cenazeye Gezer'in yakınlarının yanı sıra çalışma arkadaşları da katıldı. İtfaiye grubu amirinin cenaze namazını 8 yaşındaki oğlu Atakan da ön safta kıldı. Gezer'in babası İzzet Gezer, burada taziyeleri kabul etti. Cenaze namazının ardından Ersin Gezer'in tabutu itfaiye aracına taşındı. Cenaze, defnedilmek üzere sirenler eşliğinde Çatalca İnceğiz'e uğurlandı. 2 çocuk babası olan Ersin Gezer'in 20 yıllık itfaiye personeli olduğu öğrenildi.

TIR'IN YAKIT DEPOSU PATLAYINCA AĞIR YARALANMIŞTI
27 Nisan tarihinde meydana gelen olay Bağcılar'da bir inşaat alanındaki TIR'ın yanmasıyla meydana gelmişti. İddiaya göre, inşaat firması görevlileri sipariş ettikleri yanmaz straforu TIR üzerinde test etmiş, bunun üzerine yangın çıkmıştı. Olay yerine gelen itfaiye ekipleri yangına müdahale ettiği sırada TIR'ın yakıt deposu patlamış ve Başakşehir İtfaiye Grubu amiri 43 yaşındaki Ersin Gezer ağır aralanmıştı.

Görüntü Dökümü:
----------
-İtfaiye aracının üzerindeki tabuttan görüntü
-İtfaiye erlerinden detaylar
-Sokaktaki kalabalıktan görüntüler
-Ölen itfaiye personelinin babası İzzzet Gezer'in taziyeleri kabul etmesi
-Cenaze namazından görüntü
-Cenaze namazını kılan Gezer'in oğlundan görüntü
-Cenazenin itfaiye aracına taşınması
-İtfaiye araçlarının sirenler eşliğinde yola çıkması
-Olayla ilgili arşiv görüntü