YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dha İstanbul Bülteni - 3

 (geniş haber)  1- SEDAT ŞAHİN ZIRHLI ARAÇLA ADLİYEYE SEVKEDİLDİ  - ELE GEÇİRİLEN SİLAHLAR BASINA GÖSTERİLDİ * Adliye yolunda geniş güvenlik önlemleri alındı. * Sedat

(geniş haber)
1- SEDAT ŞAHİN ZIRHLI ARAÇLA ADLİYEYE SEVKEDİLDİ

- ELE GEÇİRİLEN SİLAHLAR BASINA GÖSTERİLDİ

* Adliye yolunda geniş güvenlik önlemleri alındı.

* Sedat Şahin'in altın kaplama silahı dikkat çekti.

* Şahin ve beraberindeki 2 kişi tutuklama istemiyle mahkemeye sevkedildi.

Haber-Kamera: Çağatay KENARLI - Özden ATİK - Sinan BİLGİLİ, İstanbul DHA
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerinin, 17 Mayıs'ta Beykoz'da bir villaya düzenlediği operasyonda gözaltına alınan Sedat Şahin ile Halis K. ve Tahir Ç. zırhlı araçla geniş güvenlik önlemleri altında adliyeye götürüldü. Soruşturmayı yürüten savcılık Şahin ve beraberindekilerin ayrıca ifadelerini almadan tutuklama istemiyle mahkemeye sevketti.

ZIRHLI ARAÇLA ADLİYEYE GÖTÜRÜLDÜ
Vatan Caddesi'nde bulunan Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü'nde 14 günde işlemleri tamamlanan Sedat Şahin, Halis K. ve Tahir Ç. yoğun güvenlik önlemleriyle emniyet otoparkından çıkartıldı. Mavi takım elbise giydiği ve kravat taktığı görülen Şahin, polis ekipleri eşliğinde zırhlı polis aracına bindirildi. Sedat Şahin, Halis K. ve Tahir Ç. emniyetten polis eskortu ile yoğun güvenlik önlemleri altında Çağlayan'da bulunan İstanbul Adalet Sarayı'na sevk edildi. Soruşturmayı yürüten savcılık Şahin ve beraberindekilerin ayrıca ifadelerini almadan tutuklama talebiyle mahkemeye sevketti.

OPERASYONDA ELE GEÇİRİLEN SİLAHLAR SERGİLENDİ
17 Mayıs'ta Sedat Şahin'in yakalandığı villadan çıkan cephanelik ile sahte kimlikler ve pasaportlar basın mensuplarına gösterildi. Belçika, Bulgaristan ve İspanya'ya ait başka kişiler üzerine düzenlenmiş pasaport, AB ülkelerine ait çeşitli kişiler adına düzenlenmiş kimlikler ve sahte nüfus cüzdanları olduğu görüldü.
Operasyonda ele geçirilen 2 lav silahı, 4 el bombası, sis ve ışık bombaları, 10 kaleşnikof tüfek, 2 makineli tüfek, 12 tabanca, 3 bin 900 mermi de görüntülenirken dikkat çeken altın kaplama tabanca silahı Şahin'in beylik silahı olarak taşıdığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü
-------------
-Sedat Şahin'in emniyetten çıkartılması
-Şahin'in zırhlı araca bindirilmesi
-Zırhlı aracın polis eskortuyla emniyetten çıkışı
-Yoldan görüntüler
-Zırhlı aracın adliyeye otoparktan girmesi
-Alınan yoğun güvenlik önlem
-Ele geçirilen silahlar sergi
-Lav silahları
-Tüfeklerin görüntüsü
-El bombaları ve sis bombalarının görüntüsü
-Tabancalardan görüntü
-Sahte pasaport ve AB ülkelerine ait kimliklerin görüntüsü
-Genel ve detaylar

30.05.2017 - 11.15 Haber Kodu : 170530046
30.05.2017 - 11.35 Haber Kodu : 170530056
30.05.2017 - 11.41 Haber Kodu : 170530060_

========================

2- OKMEYDANI'NDA TERÖR OPERASYONU (2)

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü Okmeydanı'nda bulunan İdil Kültür Merkezi'ne operasyon düzenledi. Operasyonda 10'un üzerinde kişinin gözaltına alındığı öğrenildi. Saat 11.00 sıralarında polis ekipleri Okmeydanı'na geldi. Polis helikopteri, özel harekat polislerinin de destek verdiği operasyonda çevik kuvvet polisleri de çevre güvenliği aldı. Derneğe yapılan baskında 10'un üzerinde kişinin gözaltına alındığı öğrenilirken, polis içeride bulunan bazı dokümanlara el koydu. Saat 12.00 sıralarında sona eren operasyonun ardından, gözaltına alınan kişiler Vatan Caddesi'nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne götürüldü.

Görüntü Dökümü:
--------
-Operasyondan görüntüler
-Özel harekat polisleri
-Çevik kuvvet araçları
-Gözaltına alınan bir kişinin polis aracına bindirilmesi
-Helikoperterden görüntü
-El konulan dokümanların polis aracına konması
-Camları kırık kültür merkezinin görüntüsü
-Derneğin tabelası
-Genel ve detaylar
30.05.2017 - 11.47 Haber Kodu : 170530065
30.05.2017 - 12.40 Haber Kodu : 170530089_

3- "GÜLLÜNAZ KURT'TAN ÖZÜR DİLENMELİDİR"

* Oğlu Uğur Kurt'un ölümüne neden silahı kullanan polisin 12 bin 100 TL adli para cezasına çarptırılmasıyla biten davada, sanık polisin avukatına hakaret ve basit yaralamadan hakkında 3 yıl hapis istemiyle dava açılan anne Güllünaz Kurt'un avukatı, duygularını bu sözlerle ifade etti. Avukatın bu sözleri tutanağa geçti

Ümit TÜRK, İstanbulDHA
Okmeydanı Cemevi'nde bir yakının cenazesinde bulunduğu sırada polisin silahından çıkan kurşunla hayatını kaybeden "Uğur Kurt'un Ölümü" davasında, sanık polisin avukatına hakaret ettiği ve basit şekilde yaraladığı iddiasıyla 3 yılla yargılanan anne Güllünaz Kurt mahkemede ifade verdi. Güllünaz Kurt; "Duruşmada görüntüler incelensin talebi iletildi. Bu esanada oğlumu öldüren polisin avukatı Tolga Yurdakul bize bakarak güldü. Etrafta zaten polis doluydu. Benim gidip avukatı vurmam mümkün değildi. Kravatına da dokunmadım" dedi.

GÜLLÜNAZ KURT'U ŞİKAYET EDEN AVUKAT DURUŞMAYA GELMEDİ
Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda bulunan İstanbul 24. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya sanık Güllünaz Kurt, eşi Kemal Kurt ve avukatı Turgut Kazan ile katıldı. Müşteki ve avukatı ise mazeret bildirerek duruşmaya katılmadı.

"OĞLUMU ÖLDÜREN POLİSİN AVUKATI BİZE BAKARAK GÜLDÜ"
İlk kez mahkemede ifade veren Güllünaz Kurt, olaya ilişkin şunları anlattı, "Duruşma esnasında görüntüler incelensin talebi iletildi. Bu esnada oğlumu öldüren polisin avukatı Tolga Yurdakul bize bakarak güldü. Ancak ben herhangi bir şey yapmadım. Zaten duruşmaya da ara verilmişti. Daha sonra tekrar içeri girdik. İçeri girdiğimizde bağrışmalar oldu. Etrafta zaten polis doluydu. Benim gidip avukata vurmam mümkün değildi. Kravatına da dokunmadım. Polisleri hiç geçemedim" dedi.

TANIK POLİS: AVUKATA VURMA OLAYINI GÖRMEDİM
Daha sonra olay anında bulunan Tuncay Şahan isimli polis memuru tanık olarak dinlendi. Avukata vurma olayını görmediğini belirten tanık polis, "Ben sanık polis olan S.K.'yı dışarıya çıkartmaya çalışıyordum. Bu yüzden avukata vurma olayı olup olmadığını görmedim. Kravatının çekildiğini de görmedim. Sadece avukatın saatinin yere düştüğünü gördüm" diye konuştu.

AVUKAT TUGUT KAZAN: İDDİANAMEYİ HAZIRLAYAN SAVCI DA DURUŞMA SAVCISI DA FETÖ'DEN TUTUKLANDI
Daha sonra söz alan Güllünaz Kurt'un avukatı Turgut Kazan, "Olay günü Uğur Kurt'un öldürülmesine ilişkin görüntüler koybolmuş, bu görüntülerin kurtarılması için Jandarma Kriminal'e gönderilmesi talebinde bulunduk. Ancak savcı bu talebi reddetti. Sanık avukatı da bu duruma gülüyordu. Hatta bir ara savcı görüntü almaya başlamıştı" dedi. Kazan, iddianameyi hazırlayan savcı ile olayın yaşandığı duruşmanın savcısının daha sonradan FETÖ suçlamasıyla meslekten ihraç edildiğini ve tutuklandıklarını belirtti. Tanık beyanlarına bir diyeceklerinin olmadığını sözlerine ekleyen Kazan, müştekinin mazeretinin kabul edilmemesini ve derhal beraat kararı verilmesini talep etti. Müştekinin mazeretini kabul eden mahkeme, duruşmayı iki hafta sonrasına erteledi.

"EVLADINI KAYBEDEN ANNEYİ, BU KARAR ÜSTÜNE BİR DE YARGILIYORUZ"
Avukat Hasan Kılıç da, "Uğur Kurt'un ailesi sadece insani tepkiler göstermiştir. Karar zamanına kadar da sadece adalete güveniyoruz demişlerdir. Buna rağmen 12 bin 100 TL'lik ceza ile evladını kaybeden bir anneye bu karar üstüne bir de mahkememizde yargılıyoruz. Allahtan tanık polis memurları vicdanlı çıktılarda mahkemenizde doğruyu söylediler. Aslında yapılması gereken Ağır Ceza Mahkemesinin kararına karşılık Güllünaz Kurt'tan özür dilenmesidir" dedi. Bu sözler tutanağa yansıdı

SANIK POLİSE 12 BİN 100 LİRA CEZA, UĞUR KURT'UN ANNESİNE 3 YIL HAPİS İSTEMİYLE DAVA
Bir yakınının cenazesine katılmak üzere Okmeydanı Cemevi'ne giden Uğur Kurt o sırada bölgedeki olaylara müdühale eden polis memuru S.K.'nın silahından çıkan kurşunun başına isabet etmesi sonucu hayatını kaybetmiş, polis memuru hakkında "Olası kasıtla hareket ederek ölüme neden olmak" suçundan 20 yıldan 25 yıla kadar hapis istemiyle dava açılmıştı.
3 Aralık 2015 tarihindeki duruşmada verilen ara karar sonrası Kurt ailesi ile sanık avukatı arasında tartışma çıkmış ve duruşma salonu karışmıştı. Sanık avukatı Tolga Yurdakul, Uğur Kurt'un annesi Güllünaz Kurt'un kendisine saldırdığını, kravatını çektiğini, saat kordonunun kopardığını ileri sürerek şikayetçi olmuştu. Güllünaz Kurt hakkında, "Basit yaralama ve hakaret" suçlarından 7 aydan 3 yıla kadar hapis cezası talebiyle dava açılmıştı.

SANIK POLİS PARA CEZASINI FAZLA BULUP İTİRAZ ETTİ.
Öte yandan İstanbul Okmeydanı'nda bulunan Cemevi'nin avlusunda cenaze beklerken Uğur Kurt'un silahından çıkan kurşunla ölümüne neden olan polis S. K., yapılan yargılama sonucu 12 bin 100 TL'lik adli para cezasına çarptırılmıştı. Sanık polis, İstinaf mahkemesine itiraz etmişti.

Görüntü Dökümü (arşiv)
---------------------------
Güllünaz Kurt'un oğulunun ölümüyle ilgili davada kararın açıklanmasından sonra yaptığı konuşma

================

(ÖZEL)
4- POLİSLERE "POLİS GELSİN" DİYEREK DİRENDİ

* Beyoğlu'nda denetim yapan sivil trafik polisiyleri kendileriyle tartışan taksiciye kelepçe takmak istedi.
* Taksici 'kelepçe taktırmam polis gelsin' diyerek direndi. Sivil polisler, taksicinin tepkisine "Biz neyiz" diyerek karşılık verdi.
* Yaşanan arbede kameraya yansıdı.

Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA)
Taksim Dolapdere Caddesi üzerinde dün öğleden sonra denetim yapan sivil trafik polisleri bir taksiyi durdurarak ceza yazmak istedi. Haksız ceza yazıldığını savunan taksici polislerle tartıştı. Tartışma sırasında polisler ve taksici arasında itişmeler yaşandı. Bunun üzerine sivil trafik polisleri kendilerine mukavemet ettiği gerekçesi ile taksiciye kelepçe takarak gözaltına almak istedi. Polise direnen taksiciyi zapt etmek mümkün olmadı. Takviye gelen polislerin de araya girmesine rağmen taksici bir türlü sakinleştirilemedi. Sivil polislerin kelepçe takmaya çalıştığı sırada taksici "Polis gelsin takarsınız kelepçeyi" dedi. Buna sinirlenen sivil polislerden biri "Biz neyiz biz polis değil miyiz" diye bağırdı. Yaşanan arbede sonunda kelepçe takılan taksici gözaltına alındı. Taksi de çekiciye alınarak otoparka çekildi.

Görüntü Dökümü
-------------
-Sivil polisler ve taksicinin tartışması
-Polisin taksiciye kelepçe takmak istemesi
-Taksicinin polise direnmesi
-Taksici ve polis arasındaki diyaloglar
-Araya giren kişiler
-Taksiciye kelepçe takılması
-Tartışmalar
-Yardıma gelen polisler
-Taksinin çekiciye alınması
30.05.2017 - 13.06 Haber Kodu : 170530106

5- FETÖ'NÜN GİZLİ TOPLANTILARININ YAPILDIĞI "PİNHAN RESTORAN DAVASI"NDA GÖREVSİZLİK

Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ)'nün gizli toplantılarının yapılarak örgüte finansman sağlandığı iddia edilen Maltepe'deki Pinhan Restaurant Cafe'nin yöneticileri ve çalışanlarının aralarında bulunduğu 14'ü firari, 12'si tutuklu 47 şüpheli hakkındaki açılan dava görevsizlik gerekçesiyle Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Dava dosyası Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan görevsizlik nedeniyle İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderilmişti.
İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesi iddianamenin kabulüne karar vererek, soruşturmanın FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimiden önce başladığını belirterek, soruşturma konusunun yargı çevresinin Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve yetkili ağır ceza mahkemesi olduğunu kaydetti. Heyet, bu nedenle dava dosyasının yetkili Anadolu Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderilmesine karar verdi. Soruşturmayı yürüten savcılık, İstanbul 24. Ağır Ceza Mahkemesinin bu kararına itiraz etti. İtirazı değerlendiren İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi, mahkemenin görevsizlik kararının yerinde ve yasaya uygun olduğunu belirterek, itirazı reddetti. Dava dosyası Anadolu Ağır Ceza Mahkemesine gönderildi.

İDDİANAMEDEN...
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan fezleke ile gönderilen soruşturma, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından tamamlanmıştı. 139 sayfalık iddianamede, emniyet müdürlüğünü birden fazla kişinin arayarak Maltepe sahilinde işletilmekte olan Pinhan Restaurant Cafe'nin "FETÖ'nün gizli toplantılarının yapıldığı, karargah olarak kullanıldığı, burada himmet ve diğer gelirlerin sanki şirketin gelirleriymiş gibi sisteme sokulduklarını beyan ederek ihbarda bulundukları" belirtildi. Bu ihbarlar üzerine 11 Eylül 2015'te Pinhan Restoran'ın arka kısmında park halinde bulunan bir kamyonet içerisinde yapılan aramada, bir kısım tediye fişlerinde cari olarak ödendikleri ibaresi bulunduğu, bir kısım tediye fişlerinde ise örgütün önemli kişilerinin ya da önemli toplantılarının olduğu bölümlerde "Ödenmez" yazılarının yetkilerinin imzalarıyla mevcut olduğu, "Mini kasa" isimli belgede ise himmet hesabının tutulduğu, kimden ne kadar alındığı, kime ne kadar verildiğinin belirlendiği, özellikle Mısır'da örgüt adına yapılan okulun tüm bilgi, belge, döküman ve harcama belgelerinin sanki bu kafe-restoranda bir muhasebeci gibi saklandığı kaydedildi.

ÖRGÜTÜN GİZLİ TOPLANTILARI İÇİN DÜŞÜNÜLMÜŞ
İddianamede, Pinhan kelimesinin Türk Dil Kurumu'na göre "Gizli,Saklı,Gizlenmiş ve Çok Gizli" anlamlarına geldiğine dikkat çekilerek "Bu restaurant-cafe basit bir işyeri olarak düşünülerek ticari amaçla kurulmuş değildir. Tedbir ve gizlilik bu silahlı terör örgütünün dolayısıyla da örgüt üyelerinin ve kısmen de sempatizanlarının ruhuna ve damarlarına işlemiştir. Burası örgütün emir ve talimatları doğrultusunda örgütün tüm gizli toplantılarının yapılacağı, kararların alınacağı ve uygulanacağı bir yer olarak düşünülmüş ve o amaçla açılmıştır" denildi.

PARA TRANSFERİ ÖRGÜT HİYERARŞİSİYLE YÖNETİLDİ
İddianamede, şüpheli Ali Çelik'in sahibi olduğu Birim Gayrimenkul (Pinhan Restoran ) firmasında yine örgütsel kararların alındığı ve icrası için yine kendi örgüt üyelerine tebliğ edildiği toplantıların yapıldığı, bu toplantıların genellikle yemekli olduğu vurgulandı. FETÖ/PDY'nin lideri Fetullah Gülen'in talimatlarıyla örgütün bir dönem Türkiye imamlığını yapan 2 numaralı ismi olan ve halen hakkında soruşturma yürütülen Mustafa Özcan'ın örgüte maddi menfaat sağlamak amacıyla birçok şirket kurduğu, bunları şüpheliler Ali Çelik ve Hızır Güngör gibi örgütte güven sağlamış finansörlere kurdurduğu belirtildi. Böylece FETÖ'ye finans sağlamak için Ali Çelik'in kendi yönetimi altında olan ve yine örgütte üst düzey yönetici olduğu değerlendirilen şüpheliler Metin Birdal, Ahmet Çelik, Hızır Güngör ve Mehmet Gözütok ile ortak hareketli şirketlerin de aynı amaçla kurulduğu bu sayede para transferini örgüt hiyerarşisiyle yönettiklerinin değerlendirildiği kaydedildi.

KAPATILAN FETÖ DERNEKLERİ TOPLANTI YAPMIŞ
İddianamede, FETÖ'nün dernekleri oldukları tespit edilerek faaliyetlerine son verilen TUSKON, FİADER, ATILIM ve MARİFED gibi dernek ve kuruluşların burada yemekli toplantı yapmalarının, yemek karşılığının ticari bir kuruluş olan bu kafe-restoran tarafından "ödenmez" fişiyle alınmamasının ise hayatın olağan akışına aykırı olduğu ifade edildi. Bu özel kurum ve kuruluşlar kapalı devre usulünün bir gereği olarak kendi içlerinde birbirleriyle iş yaparak paranın kendi içlerinde döngüsünü sağlamak ve izini kaybettirmek maksadıyla toplanan himmet, kurban, burs ve abonelik gibi paralarla harmanlayarak sanki ticaretten elde edilmiş süsü verilerek piyasaya sürüldüğü anlatıldı.

"HAYIR İÇİN ÇEK VEREN İŞ ADAMLARI İCRA BASKISI GÖRDÜ"
Örgütün ilk başlarda himmet, kurban, burs gibi faaliyetlerde peşin ya da vadeli nakit olarak çalıştığı halde bir süre sonra senet ve çeki fazla olarak kullanmaya başladığı anlatılan iddianamede, "Kendisinden himmet istenen işadamı o an itibarıyla mali durumunun bozuk olduğunu beyan ederek ileri tarihli çek vermektedir. Çeki alan örgüt mensupları onu hemen tedavüle koyarak işadamına haciz gelmesine bile neden olmuşlardır. Belki de hayır için çek ve senet verip karşılığında icra baskısı gören kişilerin bulunduğu tek yer Türkiye'dir. Bütün bunlar bu silahlı terör örgütünün hayır ve hizmet hareketi olmadığının delillerindendir" ifadelerine yer verildi.

"FETÖ'NÜN FİNANS ORGANİZASYONUNUN ÖNEMLİ KISMI YÖNETİLDİ"
Bu kafe-restoranın ticari bir işletme olması gerekirken, kurban parası toplamak için belge bastırdıkları, milleti zorunlu tutmak üzere listeler hazırladıkları, ancak hiç bir yerde, derneklerinde, vakıflarında kesilen kurbanlarla alakalı bir bilgiye rastlanmadığına dikkat çekildi. Toplanan kurban paralarının çetelesi tutulduğu halde kurbanlarla ilgili hiç bir belgenin bulunmamasının da kurbanların kesilmediğine ve örgütün amaçları doğrultusunda başka alanlarda kullanıldığının anlaşıldığı ifade edildi. İddianamede, FETÖ/ PDY'nin yönetiminde yer alan şüpheliler ile örgüt üyesi olan şüphelilerin, Maltepe'deki Pinhan Restoran ve uzantısı birkaç şirketle, uzun dönem bir araç ve kaynak olarak kullandıkları ve yönetiminde yer aldıkları Asya Katılım Bankası A.Ş' yi de dahil ederek örgütün eylemlerinde kullanılmak üzere FETÖ'nün finans organizasyonun önemli bir kısmını yönettikleri anlatıldı.

8 ŞÜPHELİYE AĞIRLAŞTIRILMIŞ MÜEBBET İSTEMİ
İddianamede, şüpheliler Ali Çelik, Ahmet Çelik, Hızır Güngör, Vedat Köprücü, Uğur Akkoç, Bekir Çelik ve 15 Temmuz darbe girişiminin ardından sahte pasaportla Bulgaristan'a giden daha sonra Türkiye'ye teslim edilen Hasan Çelik ile Hüseyin Çelik'in "Anayasal Düzeni Ortadan Kaldırmaya Teşebbüs Etme" suçundan ağırlaştırılmış mübbet hapisle cezalandırılmaları istendi. Şüpheliler Ahmet Çelik, Ali Çelik, Hızır Güngör, Vedat Köprücü, Aziz Özdemir, Faik Toklucu, Salih Aydın ve Uğur Akkoç'un "Silahlı terör örgütü yöneticisi olmak", "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet" suçlarından 22,5 yıldan 37'şer yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi. Diğer tüm şüpheliler hakkında "Silahlı terör örgütüne üye olma" ve "Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkındaki Kanuna Muhalefet" suçlarından 30 yıla kadar hapis cezasına çarptırılmaları talep edildi. Ayrıca şüpheliler Hasan Çelik ve Hüseyin Çelik'in aralarında bulunduğu 4 kişi hakkında "Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklama" suçundan da 10,5 yıla kadar hapis cezası istendi. Şüphelilerden 17'si hakkında "Örgüt propagandası yapmak suçundan" 7,5 yıla kadar; aralarında firari şüpheliler Ali Çelik, Ahmet Çelik, Vedat Köprücü, Mehmet Barut ve Ömer Barut'un da bulunduğu 7 şüpheli hakkında ise "Nitelikli dolandırıcılık" suçundan 10,5 yıla kadar hapis cezaları istendi.

5 ŞİRKETİN MÜSADERESİ İSTENDİ
Şüphelilerin şahsi mal varlıklarının müsaderesinin (zoralımının) talep edildiği iddianamede, silahlı terör örgütünün emir ve talimatlarıyla kurulan ve işletilen, bu bağlamda bu örgüte sürekli insan ve finans kaynağı temin edildiğinden kayyım atanan Birim Gayrimenkul İnşaat Turizm ve Gıda Sanayi A.Ş., Birim Sigorta Acenteliği Ltd. Şti., Herkül Dış Ticaret ve Pazarlama Ltd. Şti, Pinhan Restaurant İşletmeleri Sanayi ve Ticaret A.Ş. ile Penta Grup Yapı Sanayi ve Ticaret A.Ş. isimli şirketlerin müsaderesi de istendi.

===========================

6- TÖRE CİNAYETİ ŞÜPHELİLERİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ

Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL,(DHA)
İstanbul'da ailesinin zorla evlendirmek istemesine karşı çıkarak evden kaçtığı iddia edilen ve 5 gün önce Arnatvutköy'de tabancayla vurularak öldürülen 18 yaşındaki Sinem Ç., cinayetiyle ilgili 2 şüpheli adliyeye sevk edildi. Şüphelilerin Sinem Ç.'nin amca çocukları oldukları, cinayeti de töre yüzünden işlediklerini iddia ettikleri öğrenildi.

EVİNİN KAPISINDA ÖLDÜRÜLMÜŞTÜ
Arnavutköy'de saat 11.00 sıralarında meydana gelen olay görgü tanıklarının ifadesine göre şöyle gelişti.; Evin kapısını çalan 2 şüpheli , Sinem Ç. ile görüşmek istedi. Kapıya çıkan Sinem Ç., bir anda silahlı saldırıya uğradı. Başından vurulan Sinem Ç., hayatını kaybederken saldırganlar yaya olarak olay yerinden kaçtı.

BAŞKASIYLA EVLENDİRECEKLER DİYE EVDEN KAÇMIŞ
Polis tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada Sinem Ç'nin 3 ay öncesine kadar Erzurum'da ailesi birlikte yaşadığı ve 2 yıldır A.B., adlı kişiyle arkadaş olduğu tespit edildi. Ailesinin bir başkasıyla evlenmesini istemesi üzerine Sinem Ç.'nin 20 Mayıs 2017 tarihinde A.B., ile birlikte evden kaçarak İstanbul'a geldikleri ve A.B'nin ablasına ait Arnavutköy'deki eve yerleştiği belirtildi.

ŞÜPHELİLER AYVALIK'TA YAKALANDI
Polisin yaptığı soruşturmada "Töreö cinayetine kurban gittiği öğrenilen Sinem Ç.'yi öldürenleri yakalamak için harekete geçerken şüphelilerin izi Balıkesir'in Ayvalık ilçesinde bulundu. Düzenlenen operasyonda şüpheliler Bayram Ç.(27) ile Vedat Ç.(31) gözaltına alındı.

ADLİYEYE SEVK EDİLDİLER
Asayiş Şube Müdürlüğü'ne getirilen şüphelilerin, Sinem Ç.'nin amca çocukları olduğu, cinayeti töre yüzünden işlediklerini iddia ettikleri öğrenildi. Balıkesir'de yakalanan ve İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulamaları yapılan şüpheliler adliyeye sevk edildi. Olayla ilgili bir kişinin daha arandığı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
----------
-Şüphelilerin adliyeye sevki

=============================

7- İBB: ŞEHİRDEKİ "TÜM TAKSİCİLERİN HAVALİMANLARINDAN MÜŞTERİ ALABİLMESİ" İFADELERİ GERÇEĞİ YANSITMAMAKTADIR

Haber-Kamera: FAİK Kaptan-Murat ÇAKIR/İSTANBUL,(DHA)
İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi (İBB) Ulaşım Koordinasyon Merkezi (UKOME)'nin, kentteki tüm taksilerin havalimanından yolcu alabilme alabileceğine yönelik haberlerlerle ilgili olarak İBB tarafından, "gerçeği yansıtmadığı" açıklaması yapıldı.
"UKOME Toplantısında şehirdeki tüm taksicilerin havalimanlarından müşteri alabilmesinin karara bağlandığı ifadeleri gerçeği yansıtmamaktadır" ifadelerinin yer aldığı İBB'nin açıklamasında şöyle denildi:
"Söz konusu 25.05.2017 tarih ve 2017/4-5 sayılı UKOME kararı ile İstanbul Atatürk ve Sabiha Gökçen havaalanlarına dışarıdan yolcu getiren taksilerin, dönüş istikametinde yolcu alabilmeleri hususu görüşülmüş ve konunun tüm tarafların katılımı ile gerçekleştirilecek bir Alt Komisyon toplantısı ile değerlendirilmesine karar verilmiştir.Haberde geçen ifade de olduğu gibi havaalanları içerisindeki taksi duraklarının umuma açık taksi durağı olarak değerlendirilmesini gerektiren herhangi bir karar alınmamıştır.Karar konusu Alt Komisyon toplantısı en kısa sürede İstanbul Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanlığı koordinatörlüğünde düzenlenerek ilgililerine ve kamuoyuna konu hakkında bilgi verilecektir."

TUNA: HENÜZ ALINMIŞ BİR KARAR YOK
Atatürk Havalimanı Taksicileri Kooperatifi Başkan Yardımcısı Yusuf Tuna henüz alınmış bir karar olmadığını belirterek, " UKOME'nin almış olduğu bir karar yok. Karar imza aşamasında değıil. Biz oradaydık öyle bir karar yok. Olmayan bir şey için konuşmak doğru değil"dedi.

TAKSİCİLER KONUŞTU
Bu arada, kendilerinin bir bedel ödeyerek bu durakta çalıştıklarını belirten bazı taksiciler, tartışılan konuyla ilgili olarak " Biz onların duraklarından yolcu alabiliyor muyuz?" önce bunu kendilerine sorsunlarö dediler. Avcılar Merkez Taksi'den Cebrail Yorulmaz. " 20 senedir bu işi yapıyorum. Ama buraya havalimanına geldiğimizde havalimanı arabaları bırakmıyorlar, 'Ne duruyorsunuz burada?" diyorlar. Biz de buradan boş gidiyoruz " dedi.
Havalimanı taksicisi Mehmet Demir de " Yani ben doğru olmadığını düşünüyorum. Biz bir bedel ödüyoruz. Ama bunu tüm dışarıdan gelen yolcular geldiğinde farklı bir konumda olması gerekiyor. Havalimanı taksileri, İstanbul taksisi ama herkesin bir durağı var. Dışarıdaki taksicilerin durağından nasıl yolcu alınmıyorsa. Havalimanı durağından da yolcu alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Avcılardaki taksi durağından yolcu alamayız. Caddeden mahalle arasından yolcu otobüs durağından alma hakkına sahibiz. İstanbul taksisiyiz. Herkes kendi durağından yolcu alıyor" dedi.

Görüntü Dökümü:
--------
-Havalimanı taksileri ve dışardan gelen taksiler
-Yorulmaz ile röportaj
-Demir ile röportaj
-Tuna'nın açıklaması
-Havalimanı önünde bekleyen taksiler ve detaylar

30.05.2017 - 13.25 Haber Kodu : 170530110

===================================

8- ASENA ATALAY'IN CANER ERKİN'E AÇTIĞI NAFAKA DAVASI

* Asena Atalay'ın tanıkları dinlendi.

Haber-Kamera: Hayati KILIÇ- İstanbul DHA
Boşandığı eşi futbolcu Caner Erkin'e karşı aylık 50 bin liralık iştirak ve yardım nafakası talebiyle dava açan Asena Atalay duruşmada tanıklarını dinletti.
İstanbul Aile Mahkemesi'nde görülen duruşmaya Asena Atalay avukatı ile katıldı. Caner Erkin duruşmaya katılmadı. Erkin'i duruşmada avukatları temsil etti. Duruşmada çocuğun bakıcısı, piyano öğretmeni ve ingilizce öğretmeni tanık olarak dinlendi.
Duruşmada tanık olarak dinlenen bakıcı Esma Demirbaş "1.5 yıldır çocuğun bakıcısıyım. 3 bin lira maaş alıyorum. Çocuk ana okuluna gidiyor. Yüzme kursuna gidiyor. İngilizce dersi alıyor. Giderleri kimin karşıladığını bilmiyorum" dedi. İngilizce ve piyano öğretmenleri de saati 250 liradan haftada 1-2 gün ders verdiklerini belirerek "Ders ücretlerini Asena hanımdan alıyoruz" dediler. Caner Erkin'in tanıklarının dinlenmesi için duruşma ertelendi.
Asena Atalay, 6 yaşındaki oğlunun barınma giderleri, sağlık giderleri, özel okul, spor ve müzik eğitimi, gıda masrafı, ulaşım giderleri, bakıcı parası, özel yabancı dil eğitmen, dershane, yurt dışı okul, özel eğitmen, tatil masrafları için Caner Erkin'den aylık 50 bin TL iştirak nafakası istemişti.

Görüntü Dökümü
------
- Asena Atalay'ın adliyeye gelişi
-Atalayın adliye koridorunda görüntüleri
-Adliyeden ayrılması

========================

9- 45. İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ BAŞLADI

Haber: Orhan SENCER / İSTANBUL, (DHA)
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından E.C.A Presdöküm Sanayii A.Ş. sponsorluğunda düzenlenen 45. İstanbul Müzik Festivali başladı.
İstanbul'daki sanatseverleri 45 yıldır klasik müziğin en iyi ve en yeni örnekleriyle buluşturan, 3 bine yakın gösteride 3,5 milyon seyirciyi ağırlayan İstanbul Müzik Festivali'nin 45'incisi, Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı'nda dün gerçekleştirilen açılış töreni ve konserle başladı. "Sıradışı" temasıyla 21 Haziran'a kadar müzikseverlerle buluşacak festival, klasik repertuvarın yanı sıra yeni keşifler, disiplinler arası çalışmalar, multimedya öğelerinden yararlanan yapımla, farklı dönemler ve müzik türleri arasında etkileşim kuran performanslarla yepyeni konser deneyimleri yaşatacak.
İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı ile E.C.A. Presdöküm Sanayii A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve Elginkan Topluluğu İcra Meclisi Başkanı Gaye Akçen'in ev sahipliğinde düzenlenen açılış töreninde, festival sponsorlarına ve katkıda bulunan kuruluşlara teşekkür plaketleri sunuldu. Ayrıca yurt içinde ve dışında birçok eleştiri, inceleme ve söyleşi yazısı yer alan, bugüne dek 25 kitabın yazarı, 1996'dan bu yana Boğaziçi Üniversitesi'nin Albert Long Hall Klasik Müzik Konserleri'nin direktörlüğünü de sürdüren, müzik yazarı ve öğretim görevlisi Evin İlyasoğlu'na festivalin "Onur Ödülü" takdim edildi.

PHILIP GLASS'A YAŞAM BOYU BAŞARI ÖDÜLÜ
Festivalin "Yaşam Boyu Başarı Ödülüöne ise, yaşayan en ünlü klasik müzik bestecilerinden Philip Glass layık görüldü. Törene katılamayan Glass'ın ödül konuşması açılış töreninde video üzerinden izleyicilere aktarıldı.

"45 YIL İÇİNDE YARATTIĞIMIZ DEĞERLERİ GÖRMEK BİZLERE MUTLULUK VE GURUR VERİYOR"
Bülent Eczacıbaşı yaptığı konuşmada, 45 yıldır düzenlenen festivalle ilgili olarak şunları söyledi:
"İstanbul'un dünya standartlarında bir uluslararası festivali olması hedefiyle çıktığımız bu yolda, 45 yıl içinde yarattığımız değerleri görmek bizlere mutluluk ve gurur veriyor. Ne mutlu ki bugün, 'bir müzik festivalini başarılı kılan özellikler nedir?' sorusunun yanıtlarını 45. İstanbul Müzik Festivali'nde bulabiliyoruz. 45 yıldır ülkemizde klasik müzik sevgisi ve beğenisinin gelişimine katkıda bulunan, programında hem klasik müziğin yıldız isimlerine hem de genç yeteneklere yer veren, köklü olduğu kadar kendini yenilemenin önemine inanan bir festivalimiz var. İstanbul Müzik Festivali'nin düzenlendiği kenti kültür ve sanatla dönüştüren, eser siparişleriyle güncel kültür birikimini zenginleştiren, sanatçılar için uluslararası başarıların kapılarını açan, izleyicilerine müziğin evrensel diliyle nefes alabilecekleri bir alan yaratırken en iyi ve en farklıyı keşfetme olanakları sağlayan bir etkinlik olması için çalışıyoruz. İstanbul Müzik Festivali'nin başlangıcının heyecanını hem değerli izleyicilerimiz ve sanatçılarımızla hem de destekçilerimizle paylaşıyoruz. İstanbul Müzik Festivali'nin gerçekleşmesine katkıda bulunan Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ve başta festival sponsorumuz E.C.A. Presdöküm Sanayi olmak üzere tüm sponsorlarımıza bize destek verdikleri için içten teşekkürlerimizi sunuyor, tüm izleyicilerimizin doyurucu bir festival dönemi geçirmelerini diliyorum" dedi.

"MÜZİKLE GEÇECEK GÜZEL GÜNLER VE 'SIRA DIŞI' BİR FESTİVAL DİLİYORUM"
Festival sponsoru E.C.A Presdöküm Sanayii A.Ş. adına teşekkür plaketini alan Elginkan Topluluğu İcra Meclisi Başkanı ve E.C.A. Presdöküm Sanayii A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gaye Akçen da konuşmasında, "Bu yıl 45'incisi gerçekleşen bu çok özel sanat etkinliğinde, Elginkan Topluluğu adına sizleri saygıyla selamlıyorum. Öncelikle İstanbul Kültür Sanat Vakfı'nın kurucusu, büyüğümüz Merhum Nejat Eczacıbaşı Beyefendi'yi rahmetle anıyor ve ülkemize bıraktığı bu kıymetli miras için minnettarlığımı ifade etmek istiyorum. Elginkan Topluluğu'nun güzide markası E.C.A. olarak, 1988 yılından bu yana gönülden destek verdiğimiz İstanbul Müzik Festivali'nin sponsorluğunu ikinci kez üstleniyor olmaktan onur ve gurur duyduğumu söylemek isterim. Tüm katılımcılara müzikle geçecek güzel günler ve 'sıra dışı' bir festival diliyorum" ifadesini kullandı.
Törenin ardından 45. İstanbul Müzik Festivali, 2015 Çaykovski Yarışması Viyolonsel Dalı birincisi Andrei Ioni??'ya Sascha Goetzel yönetimindeki festival yerleşik orkestrası Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası'nın eşlik ettiği konser ile başladı. Andrei Ioni?? konserde Saint-Saëns 1. Viyolonsel Konçertosu'nu yorumlarken Goetzel yönetimindeki BİFO ise Islamey ve Rosenkavalier Süiti'ni seslendirdi.

Görüntü Dökümü:
----------------------
-Açılış töreninden görüntü
-Bülent Eczacıbaşı ve Gaye Akçen'in konuşmaları
-Ödül takdimi
-Konserden görüntü
30.05.2017 - 13.02 Haber Kodu : 170530097

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler