BİZE ULAŞIN
(geniş haber)
1- BAĞCILAR'DA BANKA SOYMAYA ÇALIŞAN KİŞİ İNTİHAR GİRİŞİMİNDE BULUNDU
- SOYGUN GİRİŞİMİNDE BULUNAN KİŞİ TAKSİCİ ÇIKTI
Haber-Kamera: Sinan BİLGİLİ - İSTANBUL DHA
Bağcılar Mahmutbey'de bir bankaya gelen silahlı ve maskeli kişi soygun girişiminde bulundu. Banka çalışanlarının direnmesi üzerine bir kişiyi yaralayıp kaçan şüpheli daha sonra intihar girişimde bulundu.
Olay saat 11.10 sıralarında Bağcılar Barbaros Mahallesi Mahmutbey Caddesi üzerinde meydana geldi. Bir bankanın Kocasinan şubesine gelen silahlı ve kar maskeli kişi banka çalışanlarını etkisiz hale getirmeye çalıştı. Bu sırada güvenlik görevlisi ve çalışanlar, soyguncuya direnince kargaşa yaşandı. Gişe görevlisini silahla yaralayan soyguncu kaçtı. Karnından hafif yaralanan gişe görevlisi hastaneye kaldırıldı. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri banka şubesinde inceleme başlattı. Soyguncunun kaçtığı aracın plakasını belirleyen polis şüpheliyi yakalamak için çalışma başlattı.
Bu sırada Bağcılar İnönü Mahallesi 365. sokakta silah sesi duyan vatandaşlar polisi aradı. İhbar üzerine olay yerine giden polis, bir taksinin sürücü koltuğunda oturan kişinin intihar girişinde bulunduğunu belirledi. Yaralı hemen hastaneye kaldırıldı. Bu kişinin bankada soygun girişiminde bulunan taksici Murat Çelik olduğunu belirleyen polis ekipleri olay yerini şerit çekerek kapattı. Çelik'in saat 15.00'da göreve çıkmak üzere taksiyi teslim aldıktan sonra soygun girişiminde bulunduğu öğrenildi. Olay yeri inceleme ekipleri de takside inceleme çalışması başlattı. Çelik'in durumunun ağır olduğu öğrenildi. Polisin olayla ilgili soruşturması devam ediyor.
Görüntü Dökümü:
-----------
-Olay yeri
-Polis ekipleri
-Şerit çekmeleri
-Bankada inceleme yapması
-Görgü tanığı ile röportaj
-Taksiden görüntü
-Polisin inceleme yapması
-Detaylar
07.06.2017 - 13.09 Haber Kodu : 170607088_
===========================
2- MAHKEME BAŞKANI'NDAN ŞAHİNLER VE SARALLAR'A: ESKİ MESELELERİ DIŞARIDA BİRARAYA GELİP KONUŞSAYDINIZ YA
Ümit TÜRK - Özden ATİK, İstanbul, DHA
Şahinler ve Sarallar grupları arasındaki çatışmalara ilişkin açılan davada Sedat Şahin savunma yaptı. Örgüt yöneticisi olmadığını belirten Şahin, "Mafya adam satar, eroin satar. Ben hiçbirini satmıyorum. Yıllardır bu işlerden elimi ayağımı çektim. Özellikle kardeşim katledildikten sonra tamamen bu işleri bıraktım ve aileme sahip çıkmaya başladım" dedi. Burhanettin Saral ise Vedat Şahin'in öldürülmesinden sonra isminin FETÖ tarafından kullanıldığını iddia etti. Tarafların karşılıklı konuşması üzerine Mahkeme Başkanı, "Eski meseleleri dışarıda biraraya gelip konuşsaydınız ya" dedi.
43 TUTUKLU SANIK KATILDI
İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya, Sedat Şahin ve Burhanettin Saral'ın aralarında bulunduğu 43 tutuklu sanık getirilirken; bazı tutuksuz sanıklar ve avukatları da duruşmada hazır bulundu. Duruşmanın yapıldığı salon önünde çevik kuvvetin yanı sıra komandolar da güvenlik nöbeti tuttu. Duruşma salonunda da çok sayıda polis ve özel güvenlik görevlisi hazır bulundu.
DURUŞMA SALONUNDA TARTIŞTILAR
Örgüt lideri suçlamasını kabul etmeyen Sedat Şahin, "Mafya adam satar, eroin satar. Ben hiçbirini satmıyorum. Yılllardır bu işlerden elimi ayağımı çektim. Özellikle kardeşim katledildikten sonra tamamen bu işleri bıraktım ve aileme sahip çıkmaya başladım" dedi. Şahin "Siz bana bunun cezasını ister verirsiniz ister vermezsiniz. Ama ben bu suçlamayı kabul etmiyorum. O kisve bana uymaz" diye konuştu. İddianamede bazı ölümleri azmettirdiği suçlamasını da kabul etmediğini belirten Şahin, kendisinin 19 Mayıs 2016'da öldürülmek istendiğini söyledi. Kendisini öldürmek isteyenlerin de belli olduğunu dile getiren Sedat Şahin, "Nezarethanede Burhanettin Saral ile karşılaştım. Yüzüme bakamadı" dedi. Şahin'in bu lafı üzerine yerinden kalkan Burhanettin Saral, "Niye senin yüzüne bakamıyorum. Kimsin sen" diye çıkıştı. Saral'ın bu çıkışı üzerine davanın tarafları yerlerinden kalkarak birbirlerine laf attı. Jandarma araya girerek tarafları susturdu.
"BURADA HESAPLAŞACAĞIZ"
Kardeşinin öldürülmesinde Burhanettin Saral'ı suçlayan Şahin, "Benim kardeşimi, canımı öldürenler çıkıp gazeteye 'öldürmedik' diye beyanat veriyor. Madem dışarı da yüz yüze hesaplaşamadık. Burada hesaplaşacağız" dedi. Bu sözlerin üzerine de yine taraflar yerlerinden kalkarak birbirlerine laf atmaya başladı. İzleyici sırasında oturan tutuksuz bazı sanıklar da ayaklanınca çevikkuvvet ve sivil polisler araya girerek gerginliği önledi.
"BENİM ONAYIM OLMADAN KARDEŞİM ALAATTİN SARAL'A KURŞUN ATAMAZ"
Sedat Şahin, "Burhanettin Saral ile 4 yıl arkadaşlık yaptım. Sonra yollarımız ayrıldı, 20 sene oldu. Sarallar büyük bir aile, benim hepsiyle sorunum yok. Örneğin Bafra'daki Saralları onlar tanımazdı. Ben onları yakınlaştırdım. Her kim kardeşimin vurulmasına imza attıysa ve bu işten rant sağlamaya çalışıyorsa benim derdim onlarladır" dedi.
Kardeşinin Alaattin Saral'a kurşun sıktığı yönelik iddiaya Şahin, "Benim onayım olmadan benim kardeşim, Alaattin Saral'a kurşun atamaz" dedi.
"BEN UĞRAŞAN DEĞİLİM, UĞRAŞILANIM"
Diğer sanıkların aleyhindeki beyanlarını kabul etmediğini belirten Şahin, Mahkeme Başkanı'nın "Savunmanı yapacak mısın?" sorusuna, "Neyin savunmasını yapacağım bilmiyorum. bunlar birbirine düşmüşler bize de seyretmek düşer. Diyecegim kim birbirini yiyorsa yesin, yeter ki benimle uğraşmasınlar. Ben uğraşan değilim, uğraşılanım" diye cevap verdi.
"SEDAT İLE ARKADAŞTIK"
Şahin'den sonra söz alan Burhanettin Saral, olayın açıklığa kavuşması adına söz aldığını belirtti. Sedat Şahin ile 4 sene arkadaşlık yaptığını, bu sürede iyi geçindiklerini anlatarak dünya görüşü olarak farklı düşündükleri için arkadaşlıklarının bittiğini ve herkesin kendi yoluna gittiğini söyledi.
MAHKEME BAŞKANI: ESKİ MESELELERİ DIŞARIDA BİRARAYA GELİP KONUŞSAYDINIZ YA
10 kuşak öteden akrabalığı olduğunu söylediği Hüseyin Saral ile Sedat Şahin'in arkadaşlığına değinen Burhanettin Saral, "Sedat'a Oflular'ın feodal bir yapısı olduğunu, Hüseyin ile yarın öbür gün bir sorun yaşarsa akrabalarıyla da sorun olacağını söyledim. Hüseyin Saral öldürüldü bu süreç başladı" dedi. Bunun üzerine Sedat Şahin'in düzeltmeler yapmak istemesi üzerine Mahkeme Başkanı, "Eski meseleleri dışarıda biraraya gelip konuşsaydınız ya" dedi. Sami Hoştan'ın araya girmesiyle ateşkes olduğunu anlatan Saral daha sonra Sedat Şahin'in kardeşinin öldürülmesiyle olayın yeniden ateşlendiğini ifade etti.
"FETÖ ADIMI KULLANARAK KUMPAS YAPTI"
Vedat Şahin'in öldürülmesinden sonra bir gazetede isminin kullanılarak bir yönlendirme yapıldığını iddia eden Burhanettin Saral, bunu yapanların da FETÖ olduğunu ileri sürdü. FETÖ'nün devleti ele geçirmeye çalıştığını 17-25 Aralık öncesinde sürekli dile getirdiğini, bu ifadelerinin devlet kayıtlarında bile bulunduğunu belirten Saral, "FETÖ benim adımı kullanarak bir kumpas yaptı. Onu da mahkeme çözecek" dedi. Duruşmaya ara verildi.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianamede, Sedat Şahin ve Burhanettin Saral arasındaki husumet nedeniyle geçmişte kanlı hesaplaşmaların yaşandığı, 19 Mayıs 2016 günü Sedat Şahin'in villasında öldürülmeye teşebbüs edilmesi ve saldırıda Şahin'in kayınvalidesi Gülçin E.'nin vurulmasıyla, iki grup arasındaki husumetin yeniden başladığı belirtildi. İddianamede, 6 Haziran 2016 tarihinde Kağıthane'de İbrahim Akyıldız, 9 Ağustos 2016 tarihinde Abbas Ata ve 30 Kasım 2016'da ise Yakup Çelik'in, Sedat Şahin grubu tarafından öldürüldüğü iddia edildi. İddianamede, Sedat Şahin, Mehmet Şahin, Emrah Topal, Oktay Öztürk (Sadettin oğlu) ve Serkan Şahin'in suç örgütü yöneticisi oldukları ve 3 kişinin öldürülmesinden sorumlu oldukları gerekçesiyle haklarında, 3'er kez müebbet hapis cezası istendi.
BURHANETTİN SARAL'A MÜEBBET HAPİS
İddianamede, tutuklu sanık Burhanettin Saral ile firari sanıklar Barış Saral ve İlyas Saral'ın suç örgütü yöneticisi olduğu ve örgütün tüm eylemlerinden sorumlu olduğu gerekçesiyle, Sedat Şahin'in Beykoz'daki villasında Şahin'i ve kayınvalidesini öldürmeye teşebbüs suçundan 26 yıldan 40 yıla, bir kişinin öldürülmesi suçundan ise müebbet hapis cezası isteniyor.
3- DİSK'TEN İŞKUR ÖNÜNDE 'KIDEM TAZMİNATI' PROTESTOSU
Haber-Kamera: Erhan TEKTEN İstanbul DHA
DİSK'in aldığı karar doğrultusunda, ülke genelinde birçok ilde olduğu gibi DİSK İstanbul Bölge Temsilciliği de İŞKUR il binası önünde "Kıdem tazminatı" eylemi yaptı.
Eyleme DİSK'e bağlı sendikalar, şube yöneticileri, iş yeri temsilcileri ve üyeleri katıldı. "Kıdem tazminatı iş güvencemizdir dokunma" pankartı açan grup "Kıdeme uzanan eller kırılır", "Kıdem hakkımız engellenemez", "Birleşe birleşe kazanacağız" sloganları atıldı. Basın açıklaması öncesi DİSK Genel Sekreteri Arzu Çerkezoğlu bir açıklama yaptı.
ARZU ÇERKEZOĞLU AÇIKLAMA YAPTI
DİSK olarak kıdem tazminatımıza sahip çıkmak için Türkiye'nin dört bir yanında eş zamanlı olarak alanlarda olduklarını vurgulayan Çerkezoğlu, "Kıdem tazminatı ülkemizde 80 yıllık bir kazanımdır. Bugün AKP iktidarı bu 80 yıllık kazanımımızı fona devretmek adı altında ortadan kaldırmaya ve gasp etmeye çalışıyor. Hazırladıkları bu tasarıyı taslağı bizlerle, sendikalarla, kamuoyuyla bile paylaşmadan sürekli başbakanın çalışma bakanının basına verdiği parça bilgilerle bir meşruiyet oluşturmaya çalışarak gerçekleştiriyorlar. Öncelikle şunu söylemek istiyoruz ki; 20 milyon işçiyi doğruda ilgilendiren bu kadar önemli bir konunun bu şekilde hükumet tarafından tartıştırılması asla doğru değildir. AKP iktidarı açıkça suç işliyor. AKP iktidarı açıkça kıdem tazminatı gibi tüm işçileri ilgilendiren bir konuda anayasayı çiğneyerek anayasal bir suç işliyor. Bundan dönmeye ve kıdem tazminatı ile ilgili ne yapmak istiyorlarsa açıkça söylemeye ve kamuoyuyla paylaşmaya çağırıyoruz onları. Biz bugünkü kıdem tazminatı sisteminin kuvvetlendirilmesini güçlendirilmesini, tüm işçilerin tek bir gün bile çalışsa istifa hali dahil olmak üzere kıdem tazminatı alabileceği bir düzenlemeyi öneriyoruz. Ve aynı zamanda devletinde işçinin alın terinin karşılığı olan kıdem tazminatının güvencesi olmasını istiyoruz" ifadelerini kullandı.
"BİREYSEL FONU REDDEDİYORUZ, GARANTİ İSTİYORUZ"
Sendikaların ortak basın metnini ise DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Adil Çiftçi okudu. 'Kıdem tazminatında fon değil garanti istiyoruz' şeklinde başlayan açıklamada Çiftçi, kıdem tazminatının 80 yıllık bir temel işçi hakkı olduğunu vurgulayarak, "Kıdem tazminatı işçinin çalışanın güvencesidir, birikmiş emeğidir, alın teridir. Kıdem tazminatı işverenin ve hükumetin iddia ettiği gibi yük değil haktır. Hükumet kapalı kapılar ardında sendikalardan ve işçilerden gizli kıdem tazminatını fona devretme hazırlıklarını yürütüyor. Bu sonun başlangıcı demektir. Herkes bilsin ki kıdem tazminatı hakkımızı kısıtlamaya ve ortadan kaldırmaya yönelik oyunlara izin vermeyeceğiz. Bireysel fonu reddediyoruz, garanti istiyoruz. Hükumet fon ısrarından vazgeçmelidir" dedi. Polisin yoğun güvenlik önlemi aldığı görülürken, açıklamanın ardından işçiler olaysız bir şekilde dağıldı.
Görüntü Dökümü:
--------------------
-Pankartın görüntüsü
-Grubun şkur'un önüne gelmesi
-Atılan sloganlar
-Dövizlerden görüntü
-Arzu erkezoğlu'nun görüntüsü
-Çerkezoğlu'nun açıklamaları
-Basın açıklamasından detaylar
-TOMA'nın görüntüsü
-Çevik kuvvet polisleri
-Grubun dağılması
-Genel ve detaylar
=============================
4- İBB "AĞIR TONAJLI ARAÇLAR ARABALI VAPURLARI KULLANAMAYACAK"
İstanbul DHA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, ağır tonajlı araçların arabalı vapur kullanımıyla ilgili düzenlemeye gitti. Düzenlemeye göre; TIR ve kamyon gibi ağır tonajlı araçların Sirkeci-Harem ile Çubuklu-İstinye arabalı vapurlarını kullanım izinleri kaldırıldı. Ağır tonajlı araçlar, Tarihi Yarımada ve sahil yolu üzerinde oluşturdukları yük nedeniyle arabalı vapurları kullanamayacaklar.
5- TAKSİM'DE ŞOK EDEN MANZARA
* Taksim Meydanı'nda bir genç, kullandığı uyuşturucu maddenin etkisiyle kendinden geçti.
* Uzun süre hareketsiz yerde yatan genç başına soğuk su dökülerek ayıltılmaya çalışıldı.
Haber-Kamera: Zeki GÜNAL/İSTANBUL,(DHA)
İstanbul'da hemen hemen her gün görüntülenerek gündeme gelen ve uyuşturucu kullandıktan sonra bulundukları yerde sızan kişilere bir yenisi daha eklendi. Taksim Meydanı'nda kendinden geçmiş halde yatan genç görenleri şok etti. Uzun süre hareketsiz yatan genci "Bonzai içen bu hale gelir" diyen kişi tarafından başına soğuk su dökülerek ayıltmaya çalıştı. Aileleriyle gezmek için gelen çocuklar da şaşkınlıkla o anları izledi. Bir süre sonra kendine gelen genç, sendeleyerek Taksim'den uzaklaştı.
6- EROL SİMAVİ MEZARI BAŞINDA ANILDI
Haber: Özgür ALTUNCU / Kamera: Yaşar KAÇMAZ - İstanbul DHA
Hürriyet gazetesinin önceki sahiplerinden Erol Simavi, ölümünün 2. yılında Kanlıca'daki mezarı başında anıldı.
Ama törenine aralarında Ertuğrul Akçaylı, Seçkin Türesay, Hasan Kılıç, Hicri Kınay, Özcan Ertuna, Vahid Alpata, Nihat Aydın, Erkan Göksel, Ertuğ Karakullukçu, Ertuğrul Kale, Nevzat Ünlü ve Suat Yatmaz'ın da aralarında bulunduğu Hürriyet gazetesinin çalışanları ve eski yöneticileri katıldı. TGC Genel Sekreteri Sibel Güneş de törendeydi. Erol Simavi için mezarı başında Kuran-ı Kerim okunup, dualar edildi.
7- "VALİZDEKİ KEDİLERE" 10 YILA KADAR HAPİS İSTEMİ
* Atatürk Havalimanı'nda valizinden 6 kedi yavrusu çıkan T.Ö'nün "Kaçakçılığa konu eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ithal etmek" suçundan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.
Serpil KIRKESER, İstanbulDHA
Atatürk Havalimanı'ndan Türkiye'ye kaçak yollardan 6 adet canlı yavru kediyi valizinde sokmaya çalışan şüpheli Kemal T.Ö.'nün 1,5 yıldan 10 yıla kadar hapsi istendi. Şüpheli Kemal T.Ö . "Bu kediler evimde (Ukrayna'da) beslediğim kedinin yavruları. Ukrayna'da bakımı zor olduğu için İstanbul'daki evime getirdim. İstanbul'daki evimde eşim bakacaktı. Ben bu eşyaların gümrüğe beyan edilmesi gerektiğini bilmiyordum" şeklindeki ifadesi de iddianameye yansıdı.
İDDİANAMEDE OLAY ANLATILDI
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre olay şöyle oldu: Ukrayna'dan Atatürk Havalimanı'na 9 Mayıs 2017 tarihinde gelen şüpheli Kemal T.Ö.(37) gümrük salon içerisinde bulunan 'Gümrüğe tabi eşyam yoktur' anlamındaki Yeşil Hattı geçti. Atatürk Havalimanı Yolcu Salonu Gümrük Müdürlüğü'nde görevli Gümrük Muhafaza Memurlarınca usulüne uygun durduruldu ve 2 adet valiz x-ray cihazına sevk edildi. X-ray cihazında şüpheli yoğunluk tespit edilmesi üzerine yapılan kontrolde şüpheli Kemal T.Ö.'nün bir adet valizinde 6 adet kedi cinsi hayvan tespit edildi ve el konuldu.
"EŞYALARIN GÜMRÜĞE BEYAN EDİLMESİ GEREKTİĞİNİ BİLMİYORDUM"
İfadesi alınan şüpheli Kemal T.Ö. Ukrayna'da yaşadığını ve çalıştığını söyleyerek, " Ayda 3-4 kere Türkiye'ye geliyorum. İş yerim Ukrayna'da olduğundan dolayı iş sebebiyle yurt dışındayım. Tutanakta bahsi geçen 6 adet kedi bana aittir. Bu kediler evimde beslediğim kedinin yavruları ve herhangi bir ücret ödeyip aldığım kedi değildir. Ukrayna'da bakımı zor olduğu için İstanbul'daki evime getirdim. İstanbul'daki evimde eşim bakacaktı. Ben bu eşyaların gümrüğe beyan edilmesi gerektiğini bilmiyordum. Daha önce bu şekilde eşya getirmedim" diye ifade verdi.
KEDİLERİN PİYASA DEĞERİ 8 BİN 496 TL OLDUĞU TESPİT EDİLDİ
Veterinere teslim edilen 6 adet canlı yavru kedilerin piyasa değerinin de 8 bin 496 TL olduğu da tespit edildi. Soruşturmayı tamamlayan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı şüpheli Kemal T.Ö.'nün "Kaçakçılığa konu eşyayı gümrük işlemlerine tabi tutmaksızın ithal etmek" suçundan 1,5 yıldan 10 yıla kadar hapsini talep etti. İddianame kabul edilirse şüpheli önümüzdeki günlerde Bakırköy Asliye Ceza Mahkemesi'nde hakim karşısına çıkacak.
=============================
8- THY'DEN ALİTALİA İLE İLGİLİ AÇIKLAMA " HABERLER GERÇEĞİ YANSITMIYOR"
İstanbul,(DHA)
Türk Hava Yolları Basın Müşavirliği bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada Türk Hava Yolları'nın İtalyan Alitalia Havayolları şirketinin satışıyla ilgilendiği yönündeki haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirtildi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz
