YURTHABER

Bize Ulaşın BİZE ULAŞIN

Dha İstanbul Bülteni - 3 

1- SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAYAN MİLLİ GÜREŞÇİ O ANLARI ANLATTI  Haber-Kamera: Erhan TEKTEN - Hasan YILDIRIM / İSTANBUL,(DHA)  2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda bronz

1- SİLAHLI SALDIRIYA UĞRAYAN MİLLİ GÜREŞÇİ O ANLARI ANLATTI

Haber-Kamera: Erhan TEKTEN - Hasan YILDIRIM / İSTANBUL,(DHA)
2016 Rio Olimpiyat Oyunları'nda bronz madalya kazanan milli güreşçi Cenk İldem, yol tartışmasından dolayı silahlı saldırıya uğradı. İki kurşunla bacaklarından yaralanan, o anları anlatan Cenk İldem "Etrafımı sardılar. Ben milli sporcuyum dedim. Ben olayın sıkıntılı olduğunu anladım biraz. 'Ben de bu mahallenin çocuğuyum' dedim.5 kişiydiler 4 ünden silah çıktı" dedi.

"Filmlerde olur böyle şey" diyen İldem, "Arabadan çıkar çıkmaz bize ateş etmeleri. Silah olduğu için ben de bir şey yapamadım. Benim hamle yapmama kalmadan bana sıktılar. En büyük mutluluğum spora hemen dönecek olmam" diye konuştu.
Dün gece saat 23.50'de Piyalepaşa Bulvarı Kadınlar Çeşmesi Durağı'nda meydana gelen olayda Milli Sporcu önündeki aracın sürücüsünden yol vermesini istedi. Araçta bulunan 5 kişi bir anda araçtan inerek İldem' ve yanında bulunan yeğenine ateş etti. Milli sporcu iki baldırından yaralandı. Saldırganlar olay yerinden araçlarına binerek uzaklaştı. İldem ambuansla Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. İlk müdahalesi burada yapılan İldem daha sonra Bahçelievler'deki bir özel hastane kaldırıldı. Ortopedi servisinde tedavisi yapılan İldem'in baldırlarından kurşunların girip çıktığı belirlenirken, tedavi sonrası İldem servise alındı. İldem hastanede müşahade altında tutuluyor.

OLAYI ANLATTI
Hastanede habercilere açıklama yapan milli sporcu Cenk İldem olayı şu şekilde anlattı:
"Eve dönerken, Piyalepaşa caddesinde meydana geldi. Tek cadde olduğu için tek geçiş var. 'Yol verin gençler' dedim. Yolu kapatmışlar. Ondan sonra zaten hazırlardı. 'Vermezsek ne olur' dediler. O ara etrafımı sardılar. Ben milli sporcuyum dedim. Ben olayın sıkıntılı olduğunu anladım biraz. 'Ben de bu mahallenin çocuğuyum' dedim. Biraz yumuşatmaya çalıştım. Biz sporcular olarak kavga meraklısı insanlar değiliz. 5 kişilerdi 4'ünde silah vardı. 3-4 el ateş ettiler. Bir tanesi yeğenimi sıyırdı. 2 tanesi de bana geldi. Giren mermilerin 2'si de hiçbir şekilde kemiğe atardamara kasa denk gelmemiş. İki kurşun baldırlarımdan girdi çıktı"

SAĞLIK DURUMU İYİ
Sağlık durumu ile ilgili de konuşan "Şu anda iyiyim. Ameliyatlık bir durum yok. Spor hayatımla ilgili olarak da 10 güne toparlarsın, dediler. Sadece bir ödem problemi olur onu da aşarız dediler" diye konuştu.

FİLMLERDE OLUR BÖYLE ŞEYLER
İldem, "Filmlerde olur böyle şey. Arabadan çıkar çıkmaz bize ateş etmeleri. Silah olduğu için ben de bir şey yapamadım. Benim hamle yapmama kalmadan bana sıktılar. Anlam veremedim. Komiğime gidiyor böyle bir şeyin içinde olmak. En büyük mutluluğum spora hemen dönecek olmam" dedi.
Polisin kaçan saldırganları arama çalışmaları devam ediyor. Öte yandan da Milli Sporcu Cenk İldem'in 2 buçuk ay sonra Milli Takım seçmeleri için müsabakaya çıkacağı öğrenildi.

Görüntü Dökümü:
------------------
-Güreşçinin açıklamaları
-Olay yerinden detaylar

11.10.2017 - 13.13 Haber Kodu : 171011089

=============================

2- 15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ DAVASI'NDA TUTUKLU ER: HAYATIMDA BU KADAR SOĞUKKANLI BİR CANİ GÖRMEDİM

Yüksel KOÇ / İSTANBUL, (DHA)
15 Temmuz gecesi 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'ndeki olaylara ilişkin 135'i tutuklu 143 sanıklı davanın üçüncü duruşması başladı.
Tutuklu er Aykut Şafak Kaya sorgusunda, köprüye tankların geldiğini belirterek, "İleriye baktığımda bir bayanın düştüğünü gördüm. Motosikletli biri tankın yanına doğru gitti. Ardından 'canlı bomba' bağırtılarını duydum. Ahmet Taştan, 'ateş et' emri verdi. Ateş edenler oldu ama hepsinin yüzü oraya doğru dönüktü. Motosikletli kişi düştü ardından onu kaldırıp oraya götürdüler. Tankın üstündeki Vedat Üsteğmen tanktan ateş etti, net gördüm. Ahmet Taştan ve İbrahim Gül dolaşırken Taştan'ın yanına yanaşamıyorsun. Hayatımda bu kadar soğukkanlı, soyutlanmış bir cani görmedim" dedi.

İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi yerleşkesinin karşısındaki duruşma salonunda görünen görülen davanın üçüncü duruşmasına 130 tutuklu sanık ile sanık ve müşteki avukatları katıldı.
Duruşma, tutuksuz er Özcan Oduncu'nun sorgusu ile başladı. Darbe girişimi sırasında Yalova Hava Meydan Komutanlığı'nda şoför er olarak görev yaparken, "Acil görev var" denilerek aracına çağrıldığını söyleyen Oduncu, "Saat 23.00'de göreve çağırdılar. Üsteğmen Ali Akçay, yanıma gelerek araca kaç kişinin binebileceğini sordu. Yaklaşık 50 kişi binebilir, dedim. Öğrencilerin kendi aralarında 'tatbikat varmış' dediklerini duydum. Ne olduğunu bilmiyordum. Birlik içinde bir tur attıktan sonra okul dışına çıktık ve Binbaşı Gazi Odacı'nın yönlendirmesiyle devam ettim. Nereye gideceğimizi bilmiyordum. Gazi Odacı'ya sordum nereye gideceğimizi o da, 'ben biliyorum, sen devam et' dedi" diye konuştu.

'ÖNDEKİ ARACA VUR YOLU AÇ' DEDİ
Yalova'dan gelirken yolda karşılaştıkları vatandaşların bir kısmının kendilerini alkışladığını, köprüye yaklaştıklarında ise tepki ile karşılaştıklarını söyleyen Oduncu, "Köprüden önce son çıkış tabelasını gördüğüm sırada kullandığım araca taş atıldı. Emniyet şeridinde ilerledik. Halk, tepki gösteriyordu. Onlara zarar vermemek için elimden geleni yapıyordum. Binbaşı Gazi Odacı, havaya ateş açmaya başladı. Önümde beyaz bir araç ve içinde de çocuk vardı. Gazi Odacı, 'öndeki araca vur yolu aç' dedi. Ben de olabildiğince hızımı azaltmaya çalışarak öndeki araca yavaşça vurdum. İlerleyen sırada aracımıza kurşun isabet etti, nereden geldiğini anlayamadım. Kurşun kasığıma geldi. Yaralandığımı gören vatandaşlar beni hemen hastaneye kaldırdı. Bana halk yardım etti. Darbe teşebbüsünü de hastaneye gittiğim sırada öğrendim. Yaralandığımda, halkla birlikte tanımadığım bir asker öğrenci de bana yardım etti" şeklinde konuştu.

Oduncu'dan sonra tutuklu sanıklardan Aykut Şafak Kaya'nın sorgusuna geçildi. 15 Temmuz tarihinde Kuleli Asker Lisesi'nde kısa dönem er olarak görev yaptığını söyleyen Kaya, sorgulama şanslarının olmadığı emir nedeniyle köprüye gittiklerini belirterek, "Köprüye vardığımızda eski binbaşı Ahmet Taştan ile olaylar sırasında öldürülen astsubay İbrahim Gül, gelen araçların içindekilere, 'Canlı bomba var, sıkıyönetim ilan edildi, evinize gidin" söylememizi emrettiler. Bir ara trafik polislerinin darp edildiğini gördüm" dedi.

'ATEŞ ETMEYENİ VURURUM' DEDİ
Kaya, Ahmet Taştan ve İbrahim Gül bize, 'Mevzi al talimatı verdi. O sırada üstgeçidin altında bir bayrak göründü yanında iki abi vardı. Gül ve Taştan, bize 'takım elbiseli iki adamın geleceğini, onların canlı bomba olacağını, gelirse onları vuracaklarını' söyledi. Taştan ve Gül'e dönüp, 'komutanım o adamlar bayrak taşıyor' dediğimde cevap vermedi. İbrahim Gül, köprüde araçları durdururken kendilerine tepki gösteren vatandaşlara yönelik 'ateş emri' verdi ve 'ateş etmeyeni vururum' dedi. Bunu söyleyen İbrahim Gül'dü" diye konuştu

.Kaya, bir süre sonra köprüye tankların geldiğini belirterek, "İleriye baktığımda bir bayanın düştüğünü gördüm. Motosikletli biri tankın yanına doğru gitti. Ardından 'canlı bomba' bağırtılarını duydum. Ahmet Taştan, 'ateş et' emri verdi. Ateş edenler oldu ama hepsinin yüzü oraya doğru dönüktü. Motosikletli kişi düştü ardından onu kaldırıp oraya götürdüler" dedi.

'HAYATIMDA BU KADAR SOĞUKKANLI BİR CANİ GÖRMEDİM'

Kaya sorgusunu şöyle sürdürdü:
"Gördüklerimiz üzerine bir kısa dönem askerler bir araya geldik ve herhangi bir şeye karışmamaya karar verdik. Orada bulunan Unimog'un altına yattık. Hiçbir şekilde silahımı kullanmadım. O Uniomog'un altında sabaha kadar bekledim. Aracın altında yatarken tanktan 4 el top atışı yapıldığın duydum. Tankın üstündeki Vedat Üsteğmen tanktan ateş etti, net gördüm. Ahmet Taştan ve İbrahim Gül dolaşırken Taştan'ın yanına yanaşamıyorsun. Hayatımda bu kadar soğukkanlı, soyutlanmış bir cani görmedim, hiçbir şekilde soru sormadık."
Duruşmaya öğleden sonra devam edilecek.

İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 135'i tutuklu 143 şüphelinin 15 Temmuz gecesi 32'si vatandaş 2'si polis olmak üzere 34 kişinin şehit edildiği köprüde yaşanan olaylardan sorumlu oldukları belirtiliyor.
Köprüye çıkan vatandaşların üzerine tanklardan 4 kez ateş edildiği belirtilen iddianamede, AK Parti'nin kuruluşundan bu yana reklamcısı olan Erol Olçok ve oğlu Abdullah Tayyip Olçok'un da bu olaylar sırasında şehit edildiği belirtilerek, şüphelilerin, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs","Hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve 34 kişinin öldürülmesine ilişkin "Nitelikli kasten öldürme" suçlarından toplam 37'şer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep ediliyor.

=================================

3- 15 TEMMUZ ŞEHİTLER KÖPRÜSÜ DAVASI : DURUŞMAYI İZLEYEN BELEDİYE BAŞKANLARINDAN AÇIKLAMA

Haber-Kamera: Enver ALAS, İstanbul / DHA
Darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde 34 kişinin şehit olduğu olaylara ilişkin 135'i tutuklu, 143 asker hakkında açılan davaya bugün de devam ediliyor. Silivri'de görülen duruşmaya 15 Temmuz şehitleri ve gazilerinin aileleri ve yakınları ile Ümraniye, Sancaktepe ve Pendik Belediye Başkanları da izledi.

BAŞKANLARDA BASIN AÇIKLAMASI
Duruşmaya verilen öğle arasında belediye başkanları bir basın açıklaması yaptı. Ümraniye Belediye Başkanı Hasan Can, yüreklerinin yaralı olduğunu belirterek, adaletin yerini bulması temennisinde bulundu. 15 Temmuz darbe girişiminin İstanbul'daki en önemli noktalarından birinin o zamanki adıyla Boğaziçi Köprüsü olduğunu anımsatan Can, mahkemede görülen duruşmalara ilişkin şunları söyledi: "Sorgulananları dinledik. Mahkemenin gidişatını etkileyecek bir üslup kullanmak istemem ama gönül ister ki konuşanlar doğru konuşsunlar. Konuşanlar, bildikleri şeyleri söylesinler ve gerçekten bu işin gerçeğini ortaya çıkaralım. Temelini ortaya çıkaralım. Ama anlatacak diyorsunuz, söyle bakayım kimdi dendiğinde bakıyorsunuz ki somut hiçbir şey söylemiyorlar. Bize somut deliller lazım. Ama eninde sonunda bu somut delillerde ortaya çıkacaktır. Hadiseyi ne kadar inkar ederse etsinler hadise apaçık ortadadır" dedi.

"MİLLET OLARAK BU DAVANIN ARKASINDAYIZ"
Pendik Belediye Başkanı Kenan Şahin ise adaletin yerine geleceğine inandıklarını ifade etti. Şahin, "Elbette bir takım insanlar, burayı bir tiyatroya çevirmek istiyorlar ama biz Türk yargısına da milletin duyarlılığına da inanıyoruz. Millet olarak bu davanın arkasındayız. Sonuna kadar da biz bu davanın adaletle ve selametle sonuçlanması noktasında da sağlam duruşumuzu devam ettireceğiz" diye konuştu.

"TARİH ONLARI LANETLEYECEK"
15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde 34 şehit verdiklerini hatırlatan Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem de " O kardeşlerimizin katilleri içeride, şu anda bağımsız yargı huzurunda hesaplarını veriyorlar. İnanıyoruz ki gerçek adalet yerini bulacak.34 kardeşimizin katili, hak ettiği cezalara çarptırılacak. Adalet yerini bulacak, milletimiz onları hiçbir zaman affetmeyecek. Tarih de onları lanetleyecek" şeklinde konuştu.
Öte yandan şarkıcı Uğur Işılak da duruşmayı izlemeye gelenler arasındaydı.

Görüntü DÖkümü
---------------------
-Duruşmayı izlemeye gelenler
-Duruşma salonu önünden görüntüler
-Jandarmanın bekleyişi
-Başkanların basın açıklaması
-Hasan Can'ın konuşması
-Kenan Şahin'irn açıklamaları
-İsmail Erdem'in konuşması
-Uğur Işılak'ın duruşmadan çıkışı
-Genel ve detay

==============================

4- HANZADE DOĞAN BOYNER: EĞER DÜNYAYI KURTARMAK İSTİYORSANIZ KIZ ÇOCUKLARININ EĞİTİMİNE YATIRIM YAPIN

Haber-Kamera: Taner YENER-İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL,(DHA)
Aydın Doğan Vakfı (ADV) Başkanı Hanzade Doğan Boyner ADV, UNFPA, UNICEF ve UN Women'ın, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu'nun ortaklığında bu yıl üçüncü düzenlenen Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı'nın açılışında konuştu. Hanzade Doğan Boyner, ""Eğer dünyayı kurtarmak istiyorsanız kız çocuklarının eğitimine yatırım yapın" dedi.
Kız çocuklarının dünyanın her yerinde karşılaşmakta olduğu toplumsal cinsiyet eşitsizliğine vurgu yapmak amacıyla her yıl kutlanan Dünya Kız Çocukları Günü'nde Aydın Doğan Vakfı, UNFPA, UNICEF ve UN Women'ın, Birleşmiş Milletler Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Grubu'nun danışmanlığında düzenlediği konferansın üçüncüsü, Hilton Oteli Şadırvan Salonunda gerçekleştirildi. Bu yıl tüm dünyada Dünya Kız Çocukları Günü'nde 'acil durumlara müdahale ve toplumların dayanıklılığını artırmaya yönelik planlama' süreçlerinde güçlü kız çocuklarının rolü konusuna odaklanılmasından hareketle, Türkiye'de düzenlenen konferansın teması da "Güçlü Kızlar, Güçlü Yarınlar: 21. Yüzyılın Toplumsal Değişim Aktörleri" olarak belirlendi.
Kanal D Haber spikeri Gözde Atasoy Kökçü'nün sunuculuğunu yaptığı konferansa Aydın Doğan Vakfı (ADV) Başkanı Hanzade Doğan Boyner, UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman, UNFPA Azerbaycan ve Gürcistan Ülke Direktörü Karl Kulessa, Birleşmiş Milletler (BM) Türkiye Mukim Koordinatörü ve UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Irena Vojackova Sollorano, ADV Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, konferansın ana konuşmacısı Iraklı bilim insanı Dr. Nisreen El-Hashemite, Posta Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay, Hürriyet Gazetesi yazarı Sedat Ergin, Avrupa Birliği eski Genel Sekreteri, Emekli Büyükelçi ve Doğan Holding Başkan Danışmanı Volkan Vural ile Canan Dağdeviren, Müjde Esin, Dr. Nayla Fahed, Shruthi Kapoor, İnci Kadribegiç, Nur Cuma, Müjde Esin'in de bulunduğu konferans konuşmacıları, medya temsilcileri ile öğrencilerin de aralarında bulunduğu çok sayıda davetli katıldı.

BOYNER: 21. YÜZYILIN SORUNLARINA ÇÖZÜM BULUNMASINDA KADINLARA BÜYÜK ROL DÜŞÜYOR
Uluslararası bir platforma dönüşen olan Dünya Kız Çocukları Günü Konferansı'nın açılış konuşmasını yapan Aydın Doğan Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Hanzade Doğan Boyner, şunları söyledi:
"Aslına bakarsanız genç kızlarımızın ve kadınlarımızın güçlenmek için destek almaya ihtiyaçları yok. Zira onlar zaten güçlü. Bu noktada asıl yapılması gereken onların güçlü yanlarını vurgulamak, bu güçlerini sergilemelerinin önündeki engelleri kaldırmaktır. İşte bizim yapmaya çalıştığımız da tam budur. Bugün dünyamız ve insanlık savaşlar, göçler gibi birçok güçlükle karşı karşıya bulunuyor. 21. Yüzyılın sorunlarına çözüm bulunmasında kadınlara büyük rol düşüyor. Onların bu gücünden mutlaka yararlanmalıyız. Kız çocuklarının eğitimine daha fazla bütçe ayırsaydık, bugün daha fazla kadın devlet başkanı olsaydı, yönetim kurullarında daha fazla kadın olsaydı, daha fazla akademisyen kadın olsaydı, yani karar mekanizmalarında daha fazla kadın olsaydı; küresel ısınma gibi dünya meselelerine belki daha iyi sahip çıkar, daha etkili çözümler üretebilirdik. Biz diyoruz ki, eğer dünyayı kurtarmak istiyorsanız kız çocuklarının eğitimine yatırım yapın."

ZİCHERMAN: ONLARIN GELECEKLERİNE DEĞİL, İNSANLIĞIN GELECEĞİNE DE YATIRIM YAPIYORUZ

Açılışta konuşan UNICEF Türkiye Temsilci Yardımcısı Nona Zicherman ise "Sağlamakla yükümlü olduğumuz olanaklardan yararlanmaları ve gerçek anlamda güçlendirilmeleri için, kız çocukları 21. yüzyılın zorluklarının üstesinden gelebilecek şekilde bilgi ve beceriyle donatılmalıdır. Bu sadece kız çocukları için değil, aynı zamanda müreffeh, barışçıl ve dirençli toplumlar oluşturmak için de gereklidir. Kız çocuklarımızın eğitim ve güçlendirilmesine yatırım yaparak, yalnızca onların geleceklerine değil, insanlığın geleceğine de yatırım yapıyoruz" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü
----------
- Salondan detay

- Hanzade Doğan Boyner'in konuşması

- Nona Zicherman konuşması

- Genel ve Detaylar

=============================

5- AVRUPA ŞAMPİYONU MİLLİLERE BİRER DAİRE

- İşadamı Ağaoğlu, Ampute Milli Takımı'na kameralar önünde telefonla sürpriz yaptı

Ali Ağaoğlu: "Elleri ve ayakları yoksa, aslan gibi yürekleri var"

Haber-Kamera: Cüneyt CENGİZ - Olgucan KALKAN - İSTANBUL DHA
Ampute Milli Takımı'na ödül ve destek yağmaya devam ediyor
Ali Ağaoğlu, EAFF Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası'nda mutlu sona ulaşan Ampute Futbol Milli Takımı oyuncularına birer daire hediye ettiğini açıkladı. Ağaoğlu, Ampute Milli Takımı'na kameralar önünde telefonla müjdeyi verdi.
Konuyla ilgili basın toplantısı düzenleyen Ağaoğlu, Çekmeköy'deki yeni projeden birer tane daire vereceğini söyledi. Ağaoğlu toplantıda yaptığı açıklamada, "Elleri ve ayakları yoksa, aslan gibi yürekleri var" dedi.

Ali Ağaoğlu, Avrupa Ampute Futbol Şampiyonası'nda şampiyon olarak büyük başarı elde eden Türkiye Ampute Milli Takımı'na Çekmeköy'de yapacağı yeni projesinden birer tane daire hediye etti.

Başarıyı her zaman ödüllendirdiklerini belirten Ali Ağaoğlu, "Ağaoğlu olarak her zaman başarıyı ödüllendirdik. Özellikle amatör spor dallarında uluslararası başarılara imza atan sporcularımıza sahip çıktık. Onlar ki, sınırlı imkânlarla ve tırnaklarıyla kazıyarak şampiyonluklara ulaştılar. Ağaoğlu olarak engelli dostu bina yapma duyarlılığımız zaten vardı. Bundan böyle iki katına çıkaracağız. Çekmeköy'de yapımına başladığımız sitede bu duyarlılığımızı yansıtacağız" diye konuştu.

"ZORLUKLARLA DOLU BİR DÖNEMDEN GEÇİYORUZ"

Türkiye'nin uluslararası alanda zorluklarla dolu bir dönemden geçtiğini söyleyen Ağaoğlu, "Millet olarak çeşitli engellerle karşılaşıyoruz. İş dünyası da payına düşen zorluklarla boğuşuyor. Böyle bir dönemde Avrupa şampiyonu olan Türkiye Milli Ampute Futbol Takımı'mızın dosta düşmana gösterdiği bir şey var: Türk milleti olarak aşamayacağımız engel yok. Ampute milli takımının birbirinden değerli oyuncularının elleri kolları olmayabilir, ama aslan gibi yürekleri var. Bu vatan sevgisi, Türkiye sevgisi ile dolu sapasağlam yürekleri ile hepimizi onurlandırdılar" dedi.

Ağaoğlu, sözlerine şöyle devam etti;

"Türkiye'nin iç ve dış düşmanlarla boğuştuğu, en fazla birliğe, beraberliğe, dayanışmaya ihtiyacı olduğu bir dönemde o dağ gibi yürekleriyle, katıksız ve karşılıksız vatan sevgileriyle bu ülke insanlarını bir yumruk gibi birleştirdiler. Türkiye bu aslanlar için bölgesel, siyasal, etnik farklılıklarını, hiç düşünmeden ay-yıldızın çevresinde birleşti" şeklinde konuştu.

"ASLANLARIMIZA BORCUMUZU ÖDEMENİN ZAMANIDIR"

Bu tür sportif başarıların Türk halkını birbirine kenetlediğini belirten Ali Ağaoğlu, "Ben çok uzun yıllardır Türk insanının böyle bir birlikteliğine tanık olmadım. Bunu bize sağlayan aslanlarımıza, şimdi bizim borcumuzu ödemenin zamanıdır. Onlar engelleri aştı sıra bizde. Elbette bu vatan sevgisinin bir karşılığı olamaz ama ben aslan yürekli takımımızın oyuncularına birer daire hediye ediyorum. Helali hoş olsun. Güle güle otursunlar" ifadelerini kullandı.

AMPUTE MİLLİ TAKIM OYUNCULARI AĞAOĞLU'NUN JESTİNE ALKIŞLARLA KARŞILIK VERDİ

Açıklama yaptığı sırada Türkiye Ampute Milli Futbol Takımı oyuncuları ile bir telefon görüşmesi de yapan Ali Ağaoğlu, milli takım oyuncularına Türk halkına büyük gurur yaşattıklarını, birlik ve beraberliği sağlayan temel unsur olduklarını söyledi.

Tüm oyuncuların aslan gibi bir yüreğe sahip olduklarını vurgulayan Ali Ağaoğlu, "Başarınızın karşılığı kesinlikle maddi ve manevi ölçülemez fakat biz Ağaoğlu Grubu olarak bunu bir görev saydık bu yüzden bu evler size ananınızın ak sütü gibi helaldir. Mutlu ve huzurlu bir şekilde oturun" dedi.

Ağaoğlu'nun bu jesti karşısında duygulanan oyuncular, alkışlarla karşılık vererek Ali Ağaoğlu'na milli takıma ve Türk sporuna verdiği desteklerden dolayı teşekkür ettiler.

Ulu Önder Atatürk'ün engeller karşısındaki görüşünü ifade eden Ağaoğlu, "Atatürk'e soruyorlar, "Paşam nasıl başardın?" diye. Atatürk şöyle diyor: "Hayal ettim. Hayalimin önündeki manileri tespit ettim. Manileri kaldırdığımda hayalim kendiliğinden gerçekleşti. Sadece sportif başarıları için değil, hayallerimizin önündeki engelleri kaldırmaya ilham verdikleri için sporcularımızı kutluyorum. Bize Onur verdikleri için teşekkür ediyorum" diyerek sözlerini noktaladı.

Görüntü Dökümü:
--------------
- Ağaoğlu'nun açıklamaları

11.10.2017 - 13.09 Haber Kodu : 171011084
11.10.2017 - 13.10 Haber Kodu : 171011087_

Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz

En Çok Aranan Haberler