HABER

DHA İSTANBUL BÜLTENİ - 4

Beykoz'da aniden bastıran sağanak yağış nedeniyle yollar göle döndü.

1- BEYKOZ'DA YOLLAR GÖLE DÖNDÜ, SÜRÜCÜLER ZOR ANLAR YAŞADI

Cengiz ÇOBAN-İsa ALMAÇAYIR/İSTANBUL (DHA) Beykoz'da aniden bastıran sağanak yağış nedeniyle yollar göle döndü. Sürücüler trafikte zor anlar yaşadı.
İstanbul için yapılan kuvvetli yağış uyarısının ardından Beykoz'da sağanak yağış etkili oldu. Aniden bastıran yağmur nedeniyle Tokatköy Mahallesi Akbaba Caddesi, sular altında kaldı. Araçlar göle dönen caddede ilerlemekte zorluk yaşadı. Sürücüler ve vatandaşlar zor anlar yaşadı. Bazı vatandaşlar da ıslanmamak için saçak altlarında bekledi. Yağmura yakalan bir kişi ise ayakkabılarını çıkararak yürüdü.

Görüntü Dökümü:
------------------
-Göle dönen yol
-Yolda ilerlemeye çalışan araçlar
-Genel ve detaylar

=====================

2-SARIYER'DE SU BASKINI, YOLLAR GÖLE DÖNDÜ

Murat DELİKLİTAŞ-Özgür EREN/İSTANBUL,(DHA)
Sarıyer Çırçır Deresi mevkiinde, yoğun yağmur yağışı sonrası yolu su bastı. Sarıyer Tüneline girmek için yolu kullanan araç sahipleri zorluk yaşadı.
Çırçır Deresi mevkiinde, yükseklerden akan yağmur suyu yola birikti. Suyla birlikte gelen toprağın tahliye tünelleri ve rögarları tıkaması nedeniyle biriken yağmur suyu sürücülere zor anlar yaşattı. İstanbul Büyükşehir Belediyesi personeli, tıkanan tahliye kanalları ve rögarları temizleyerek suyun tahliyesi için çalışma yaptı.

Görüntü Dökümü:
---------------
-Su basan yol
-Yolda ilerlemeye çalışan araçlar
-Genel ve detaylar

==========================

3- İSTANBUL BOĞAZI'NI KARA BULUTLAR KAPLADI

Gülseli KENARLI-Harun UYANIK/ İSTANBUL DHA
İstanbul'da beklenen yağış başladı. İstanbul Boğazı'nın üstünü kara bulutlar kapladı. Rüzgarın etkisiyle boğazda dalgalar oluştuğu görüldü. Soğuk ve rüzgarlı hava aldırış etmeyenler ise Sarayburnu'nda balık tuttu.

Görüntü Dökümü:
--------------------
-Boğazdan görüntüler
-Bulutların görüntüsü
-Balık tutanlar
-Dalgaların görüntüsü
-Detaylar

===============================

(Geniş haber)
4-KAĞITHANE'DE YIKIM GERGİNLİĞİ

*Kağıthane Belediyesi, "Yıkımı gerçekleştirilen / gerçekleştirilecek olan yurt ve lojman binasının bulunduğu alan; 1979 yılında hazine arazisi üzerine kaçak olarak ruhsatsız ve izinsiz olarak yapılmıştır. Arazinin mülkiyet sahibi Hazine'dir. Dolayısı ile 3.kişilerin herhangi bir kaybı söz konusu değildir."

Haber-Kamera: Hasan YILDIRIM -Zeki GÜNAL-Yılmaz OKUR/İSTANBUL (DHA) KAĞITHANE'de bir dernek tarafından öğrenci yurdu olarak kullanılan 4 katlı bina için kaçak ve riskli olduğu için yıkım kararı çıktı. Tebligata rağmen boşaltılmadığı kaydedilen binanın yıkımı için belediye ekipleri sabah saatlerinde buraya geldi. Polis ekipleri de çevrede önlem aldı. Ancak binadakiler yıkım ekiplerine direnince gerginlik çıktı. Polis, olaylar sırasında biber gazı kullandı. Binadakilerin uzaklaştırılmasının ardından yıkım başladı.

"BİNAMIZ SAĞLAMDIR"
Kağıthane Sadabad Eğitim ve Kültür Hizmet Derneği Başkanı Erdal Köseoğlu "30 yılı aşkın bir zamandır hizmette bulunan derneğimize ait yurt binası Kağıthane Belediyesi tarafından hiç bir bildirimde bulunmaksızın yıkım emri vakisi ile karşı karşıya bırakılmıştır. Buna gerekçe olarak binanın eski ve yıpranmışlığı ifade edilmektedir. Belediye tarafından tanınan sertifikalı kuruluşlar tarafından verilen raporlara göre binamız sağlamdır. 59 öğrenci ve personelimizin alelacele tahliyesi ve binanın yıkılması tamamen hukuk tanımazlıktır" dedi.

KAĞITHANE BELEDİYESİ'NDEN AÇIKLAMA
Kağıthane Belediyesi de yıkımla ilgil açıklama yaptı. Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
"Kâğıthane İlçesi, Çağlayan Mh. 5815 Ada, 15 Parsel (31.12.2007 - 07.11.2010 Onaylı Kâğıthane 4. Etap Uygulama İmar Planlarında Dini Tesis Alanı- Cami Alanı) üzerinde bulunan Sadabad Öğrenci Yurdu ve Lojman Binasının 6306 Sayılı Kanun kapsamında Risk Tespiti için Kağıthane Kaymakamlığı talebi üzerine İstanbul Büyükşehir Belediyesi İSTON tarafından 31.01.2017 tarihine saha çalışması yapılarak yapının betonarme kısımlarından alınan numunelerden (karot) hazırlanan Riskli Tespit Raporu sunulmuş ve hazine arazisi üzerindeki yurt ve lojman binası Depreme karşı statik yönden tehlikeli olduğu can ve mal güvenliği açısından riskli olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca söz konusu alanda kalan işgalciler 2017 yılında Riskli Yapı Tespit Tutanağına yaptıkları itiraz, Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca reddedilmiştir. Aynı arazi üzerinde daha önce riskli olduğu tespit edilen Ayazma Camii 2016 yılında bu doğrultuda kontrollü şekilde yıkılmış ve bölge halkının can ve mal güvenliği konusunda duyarlı davranılmıştır. Bugün yıkımı gerçekleştirilen / gerçekleştirilecek olan yurt ve lojman binasının bulunduğu alan; 1979 yılında hazine arazisi üzerine kaçak olarak ruhsatsız ve izinsiz olarak yapılmıştır. Arazinin mülkiyet sahibi Hazine'dir. Dolayısı ile 3.kişilerin herhangi bir kaybı söz konusu değildir. Geçtiğimiz günlerde yaşanan İstanbul Depreminden sonra Riskli olduğu tespit edilen bu yapıların yıkılması ve tedbir alınması ile ilgili belediyemize çok sayıda müracaatta bulunulmuştur."

Görüntü Dökümü:
(CEP TELEFONU)
Sabah saatlerinde binaya gelen görevliler
Binanın camlarının kırılması
Ekiplerin yıkıma geçmesi
Yıkıma direnenlere biber gazı ile müdahale edilmesi
Binanın yıkılması
(AKTÜEL)
Binadan görüntü
Yıkım çalışmaları
Polisin güvenlik önlemi
Kağıthane Sadabad Eğitim ve Kültüre Hizmet Derneği Başkanı Erdal Köseoğlu'nun basın açıklaması
Genel ve detaylar
(HAVADAN)
-Binanın yıkılması
-Detaylar

========================

5- KADIKÖY'DE HAFRİYAT KAMYONUNUN ALTINDA KALAN SÜRÜCÜ ÖLDÜ

Haber-Kamera: Ramazan EĞRİ- Gamze ŞİMŞEK/ İSTANBUL (DHA)
Kadıköy'de şantiyeye kum dökmek için gelen kamyon sürücüsü, aracının havasını almak için kamyonun altına girdi. El freni çekili olmayan kamyon hareket ederek, sürücünün üzerinden geçti. Sürücü olay yerinde hayatını kaybederken kamyon bir iş yerinin duvarına çarparak durabildi.
Olay saat 15.30 sıralarında Kadıköy Merdivenköy Mahallesi Girne Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Salih Kadim (50), 34 HC 6648 plakalı kamyonuyla Girne Caddesi üzerindeki şantiye alanına kum dökmek için geldi. Kadim, bir süre sonra kamyonun havasını almak için aracının altına girdi. Bu sırada el freni çekili olmayan kamyon hareket etti ve Salih Kadim'in üzerinden geçti. Sürücü olay yerinde hayatını kaybederken hafriyat kamyonu 10 metre ilerideki bir iş yerinin duvarına çarparak durabildi. Olay yerine gelen sağlık ekipleri sürücünün hayatını kaybettiğini belirledi. Haberi alan sürücünün yakınları olay yerinde sinir krizi geçirdi.

"BİZ ARABANIN SESİNE ÇIKTIK"
Kamyonun çarptığı iş yerinin sahibi Veysel Erden, "Büyük bir olay oldu. Biz arabanın sesine dışarı çıktık. Dedik ki 'Ne yapıyor bu şoför acemi midir nedir' diye. Bir şey fark edemedik. Kendi arkadaşlarından bir araç geçti, 'Ne yapıyor' dedik. O da indi 'şoför yok' dedi. Geriye döndük, şoför orada yaklaşık 20-30 metre ileride yatıyor. Kendi arkadaşlarının anlatması, arabanın altında emniyetle ilgili bir tertibat yapıyormuş. Havayı boşaltınca kendi akmış araba. Saclara sürterek sağa geçip bizim bina duvarlarına sürttü. Ondan sonra ambulans geldi müdahale ettiler tabi. Allah rahmet eylesin yapacak bir şey yok." dedi.

Görüntü Dökümü
----------------------
-Olayın yaşandığı cadde
-Yerde yatan sürücü
-Duvara çarpan kamyon
-İş yeri sahibi ile röp
-Olay yerindeki polis ekipleri
-Genel ve detay

=============================

6- (Havadan görüntülerle)SAĞIR HAN'A BUGÜN DE ZABITA EKİPLERİ GELDİ

Haber-Kamera: Elif YAVUZ-Feridun AÇIKGÖZ/İSTANBUL, DHA
Dün zabıta ekipleri tarafından mühürlenerek kapatılan Kubbe İstanbul mühür kırılarak tekrar açılmıştı. Zabıta ekipleri bugün Sağır Han'ın çatısına gelerek fotoğraf çekiminde kullanılan dekorları tahliye etti.
Mahmutapaş'da bulunan Büyük Valide Han'ın bitişiğindeki Sağır Han'ın çatısında boğaz manzarası sebebiyle dakikası 100 liraya fotoğraf çekimleri yapılıyor. Sağır Han'ın çatısı dün zabıta ekipleri tarafından mühürlenerek kapatılmıştı, ancak zabıta ekiplerinin handan ayrılmasının ardından mühür sökülerek fotoğraf çekimine devam edildi. Ekipler, bugün de gelerek çatıda bulunan dekor malzemeleri topladı. Tahliyeye gelen zabıta ekipleri de çatıda fotoğraf çekimi yaptı. Yapılan tahliye işlemin ardından ise mühür takılmadı.

RUHSATI YOK
İşletmeci Harun Reşit "Dün zabıtalar geldi, tutanak tuttular, gittiler, biz çalışıyoruz. Yasal olmayan bir şey yapmıyoruz. Bölge o kadar yasal değil ki, biz burada yasal oluyoruz. Dün zabıtalar gittikten hemen sonra mührü kırdık. 40'ın üzerinde mühürleme yapıldı. Buranın ruhsatı yok. Buranın yasal olan biz haricinde hiçbir resmi kaydı yok. Biz buraya geldiğimizde belediyenin bize 'burası çalışmaya elverişli değil' demeleri lazımdı. Biz geldik çalıştık, ben ruhsat başvurusunda bulundum ama zaten belediyenin ruhsat verme yetkisi yok. Buranın hiçbir yasal alt yapısı yok" dedi.

"ONLAR KALDIRACAK BİZ KOYACAĞIZ"
Dün mühürlenmesine rağmen çalışmaya devam eden Kubbe İstanbul'a zabıta ekipleri bugün tekrar geldi. Ekipler, fotoğraf çekiminde kullanılan minderleri ve dekor malzemelerini topladı.
İşletmeci Harun Reşit Göktaş zabıtların bugün de gelmesi üzerine, "Tekrardan halıyı topladılar ancak ne bir tutanak tuttular ne de bir imza attırdılar. Biz de yine yasallığımızı kullanarak birazdan halıyı sereceğiz. Tahliye yaptılar. Her zaman yaptığımızı yapacağız. Devam edeceğiz. İşleyiş böyle onlar kaldıracak biz koyacağız. Onlar kötülük yapıyor diye ben iyilik yapmaktan usanmayacağım" diye konuştu.

"KİŞİ BAŞI 100 LİRA PAHALI"
Almanya'dan İstanbul'a ziyarete gelen Büşra Öztaş, Sağır Han'a fotoğraf çektirmeye geldiğini belirterek, "Biz Almanya'dan geldi. Burayı instagramdan öğrendik. Bütün İstanbul gözüküyor, kuşlarla güzel fotoğraf çektirmeye geldik. Gelmeden önce mühürlendiğini duymuştuk ama yine de şansımızı denemek istedik. Başta çok korktum ama arkadaşımla oturduk denedik. Sonra kendime güvendim fotoğraf çektirdim. Kişi başı 100 liraya fotoğraf çektirdik. Bizce pahalı" şeklinde konuştu.

Görüntü Dökümü:
-------------
-Hananın havadan görüntüleri
-Fotoğraf çekimine gelenler
-İşletmeci Harun Reşit Göktaş röportajı
-Vatandaş röp
-Zabıta ekiplerinin dekorları toplaması
-Genel ve detay

======================

7- RİSKLİ BİNADA 'KAPILI ÖNLEM' SOKAK SAKİNLERİNİ BÖLDÜ

İhsan DÖRTKARDEŞ-Alper KORKMAZ-Serdal ALTINTEPE/İSTANBUL, (DHA)
Gölcük Depremi sırasında ağır hasarlı olduğu tespit edilen ve 20 yıl sonra tahliye edilerek mühürlenen Avcılar'daki binanın kapılarının, önünden geçenlerin başına birşey düşmemesi için 'U' şeklinde binanın etrafına dizilmesi sokak sakinlerini böldü. Belediye zabıtasını çağırarak bu önlemi aldırtan esnaf Ali Şahin, "Beni de şikayet ediyorlar. Ancak, birilerinin başına bir şey düşmesi yerine bu önlem de iyidir" dedi.
Gümüşpala Mahallesi'nde, bodrum, zemin ile birlikte 7 katlı, 24 daireli Kübra Apartmanı, 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi'nden etkilendi. 24 Ağustos 1999'tan bu yana süren yargı süreci tamamlanamayınca bina yıkılamadı. 6 ay önce Avcılar Belediyesi binayı mühürlerken, bina sakinleri mühürü açarak oturmayı sürdürdü. AFAD'ın 2 ay önce 20 yıl önce 'Ağır hasarlı' olduğu gerekçesiyle yıkılması gereken binanın akıbetini sorması üzerine zabıta ve polis devreye girerek bina sakinlerine tebligat yapıldı ve burasının en kısa sürede tahliye edilmesi istendi. Bina sakinleri çaresiz evlerini terk etti.

'KAPILI BARİYER' TARTIŞMASI
Binanın boşaltılmasından sonra atık malzeme toplayıcılarınının işlerine yarayabilecek bütün malzemeleri söküp götürmeye başlaması ile yoldan geçenler için tehdit oluşturması üzerine hemen karşıda iş yeri bulunan Ali Şahin, Avcılar Belediyesi zabıtasını çağırarak kapıların yan yana dizilmesi ve anten kabloları ile iplerle birbirine bağlanarak önlem alınmasını sağladı. Ali Şahin, yöntemin ucuz ancak etkili olduğunu savundu. Şahin, "Hiç kimse bu binanın neden yıktırılmadığını sormuyor. Benim önerim üzerine alınan bu önlem üzerine herkes konuşuyor. Ben iki kişinin önüne taş parçalarının düştüğünü gördüm. Bunların canına bir şey gelse daha mı iyi olacakt?. Belki çok güzel değil. Ancak, ucuz ve etkili yöntem. Belediye bunun çevresini kapatmalı. Ancak, bunu yapmayacaklardı. Hiç olmazsa insanları yoldan geçerlerken binadan uzak tutuyoruz" dedi.
Şahin, "Haberleri izleyen bir kişi geldi, binada kullanılmayan kapı var mı dedi, bir tanesini alıp götürdü" diye konuştu. Sokak sakinleri bu çağda böyle bir yöntemin kabul edilemeyeceğini savunurken, az da olsa bazıları bu yöntemin yararlı olduğunu öne sürdü.

Görüntü Dökümü:
--------------
Sokak ve binadan görüntüler
Kapılı önlemden görüntüler
Kapılı önlemi öneren ve uygulatan Ali Şahin röp.
Sokaktaki iki farklı görüştekilerle röp.

===========================

8- KAPATILDIĞI İDDİA EDİLEN HASTANENİN SAHİBİNDEN AÇIKLAMA

Haber-Kamera: Ali ABLAY - Mertcan ÖZTÜRK / İSTANBUL, DHA
Özel Etiler Hastanesi'nde HIV virüsü taşıyan bir hastanın ameliyatında kullanılan tıbbi malzemenin 15 hastanın daha ameliyatında kullanıldığı, hastaların AIDS şüphesiyle karantinaya alındığı ve hastanenin kapatıldığı iddia edildi. Hastanenin sahibi Prof. Dr. Alper Çelik iddiaların doğru olmadığını belirterek, "Bu iddia işine son verilmiş bir sağlık çalışanının hezeyanlarından ibarettir. Kuruma zarar verme maksadıyla yapılmıştır ve bizim hastanemizde hiç bir HIV hastası ameliyat edilmemiştir. İddialar yalandır ve savcılığa aksettirilmiştir" dedi.
İstanbul, Etiler'de özel bir hastanenin ameliyat yapma yeterliliği, Sağlık Bakanlığı izinlerine sahip olmadan metabolik cerrahi ameliyatları gerçekleştirdiği, bu ameliyatlardan sonra şüpheli ölümlerin olduğu, hasta yakınlarının şikayetlerinin üzerine ise üzerine İl Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı ve İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nın harekete geçtiği iddia edildi. Ayrıca bir ameliyatta ise HIV virüsü taşıyan hastada kullanılan tıbbi malzemenin değiştirilmesi gerekirken bu malzemeyle üç günde 15 hastanın ameliyat edildiği ileri sürüldü.

"HASTANEMİZDE HİÇ BİR HIV HASTASI AMELİYAT EDİLMEMİŞTİR"
Konu hakkında açıklamalarda bulunan hastane sahibi Prof. Dr. Alper Çelik, "Ben bu ülkenin yetiştirdiği bir profesörüm ve bu ülkenin kıt imkanlarıyla yurtdışında okuttuğu bir insanım. Bir sene Japonya'da eğitim aldım, Brezilya'da İtalya'da Almanya'da eğitimler aldım. İspanya'da ve Frankfurt'ta ameliyatlar yaptım. Dünyanın dört bir ülkesinde ameliyat yaptım ve 12 yılda ülkemizde 6 binden fazla şeker hastasını ameliyat ettim, bunu binde birlik bir komplikasyon oranıyla gerçekleştirdim. Şuan üzerimize atfedilen bu suçlama gerçek değildir. Bizler hiçbir zaman hastalarımıza kasten ve bilerek zarar vermeyiz. Bu iddia gerçeği yansıtmamaktadır. Bu iddia işine son verilmiş bir sağlık çalışanının hezeyanlarından ibarettir. Kuruma zarar verme maksadıyla yapılmıştır ve bizim hastanemizde hiç bir HIV hastası ameliyat edilmemiştir. İddialar yalandır ve savcılığa aksettirilmiştir. Hukuki süreçte devam etmektedir. Bu iddiaların arkasında kimlerin olduğunun araştırılması gerekiyor" diye konuştu.

"İNŞAAT SEBEBİYLE FAALİYETLERİMİZİ DURDURDUK"
Çelik, "Ülkemizde uluslararası sağlık turizminde önemli bir yer alabilecek böylesine bir hastanenin açılması neden engelliyor? Şeker hastalarının sürekli ilaç kullanmasını kimler istiyor, asıl bunlar araştırılmalı. Yalan haberlerle bizi yıpratmaya çalışıyorlar. Bu hastane 12 yataklı bir hastaneydi ve şu anda 75 yatağa çıkartıyoruz. İnşaat ve tadilat varken içeriye hasta almıyoruz. Yakın zamanda açılışı yapacağız. İnşaat sebebiyle faaliyetlerimizi durduk. Bizim hastalarımız bizi tanıyorlar, nasıl çalıştığımızı da biliyorlar. Hiç kimse endişe etmesin herkes gönlünü ferah tutsun" şeklinde konuştu.
Hastanenin projesinden sorumlu olan mimar Hüseyin Demir ise, "Hastanenin kapalı oluşunun sebebi tamamen hastanenin büyümesiyle ilgilidir. Ben kendim yüksek mimarım ve projelerin tamamını ben yapıyorum, evrakların tamamını takip ediyorum, hastaneyi daha güzel ve daha faal bir şekle getirmek için çalışma yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Görüntü Dökümü:
-----
Muhabir Anonsu ( Ali ABLAY)
Hastanenin sahibi Prof. Dr. Alper Çelik açıklama
mimar Hüseyin Demir açıklama
Genel ve detay

=============================

9-ÖĞRETMEN ÖNLÜKLERİ YENİDEN TASARLANDI... BAKAN SELÇUK: ÖNLÜK MESLEĞİN GÜÇLÜ TEMSİLİYETİDİR

Beyza Nur GÜLER-İdris TİFTİKCİ-Can EROK/ İSTANBUL, (DHA) ÖĞRETMENLERDEN gelen yoğun talep üzerine bugüne uyarlanarak yeniden tasarlanan öğretmen önlükleri, Adile Sultan Kasrı Öğretmenevi'nde düzenlenen program ile tanıtıldı. Programa Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, İl Milli Eğitim Müdürü Levent Yazıcı ve çeşitli okullardan öğretmenler katıldı.
Dünyaca ünlü Türk modacılar Ayşe ve Ece Ege, bir erkek modeli, iki farklı kesimde kadın modeli olmak üzere öğretmenler için yeni önlükler tasarladı. Önlükler, İstanbul'daki birçok okulda görev yapan öğretmenler tarafından birinci dönem denecek ve alınan geri dönüşlere göre tasarım üzerinde revizyonlar yapılarak ikinci döneme hazır hale getirilecek.

"ÖNLÜĞÜN YARATTIĞI OLUMLU BİR HİSSİYAT VAR"
Yeni tasarlanan önlüklerin tanıtım programında konuşan Selçuk, şunları söyledi:
"Bir yıl önce Türkiye'nin eğitim vizyonunu ortaya koyduğumuzda, 'yenilikten' bahsetmiştik. Biz bakanlık olarak, eğitimde, bilimde, sanatta, teknolojide yeniliği üzerimize aldık, vazife olarak giyindik. Şimdi de yeni öğretmen önlüklerimizle, sınıfta, okulda, tasarım beceri atölyelerindeyiz. Öğretmen önlüklerimizin üzerinde çalışırken bir meslektaşımız şöyle bir anısını anlattı: 'Ben çocukken, babam mandıracıydı, sokakta süt satardık. Bir pazar günü kadının biri camdan seslendi, ben de yukarıya süt götürdüm. Meğer öğretmenimizin eviymiş. Kapıyı öğretmenim açtı. Normal pantolonu, gömleği var üstünde ama önlüğü yok ya, ben onu işi bıraktı sandım, ertesi sabah okulda görene kadar ağladım evde.' Öğrenci için öğretmenin okuldaki duruşu, giyim kuşam tarzı, konuşması, hitabı çok öğretmeni, çocuğun gözünde arşa taşıyan detaylar. Esasen sadece çocuk için değil hepimiz için önlüğün yarattığı bir olumlu hissiyat var" dedi.

"ÖNLÜK MESLEĞİN GÜÇLÜ TEMSİLİYETİDİR"
1 yıldır "1 milyon öğretmen 1 milyon fikir" projesi ile öğretmenlerin fikirlerini aldıklarını vurgulayan Selçuk, "Önlük sadece bir kıyafet değildir. Ustalığın simgesidir. Olmuşluğun, muktedirliğin, muvaffakiyetin simgesidir. İşe başlamış olmanın, çalışıyor olmanın, kolları sıvamanın, karşıdan görüldüğünde sorunları çözecek kişinin geliyor olduğunun, ben buradayım, bilgimle, tecrübemle, deneyim ve yeteneklerimle buradayım demenin temsilidir. Mesleğin güçlü temsiliyetidir. Biz bir yıldır '1 milyon öğretmen 1 milyon fikir' projesiyle öğretmenlerimizin her konuda fikirlerini alıyoruz. Buraya gelen fikirlerden şaşırtıcı bir şekilde ağırlıklı olanlarından biri de öğretmenlerin, öğretmen giyim kuşamına bir düzenleme getirilmesi, önlük giyme talepleri oldu" ifadelerini kullandı.
Önlüklerin tasarım sürecinde öğretmenler ile fikir alışverişinde bulunduklarını dile getiren Selçuk, şöyle devam etti:
"Biliyorsunuz okullarımızda kurulan tasarım beceri atölyelerinde öğretmenlerimiz artık çok daha aktif ve deneyime yönelik eğitimin içerisinde olacaklar. Yeri gelecek çocukların çamurlu elleriyle, yeri gelecek ahşap atölyesindeki talaş tozuyla, boyayla, renkle, sanatla hemhal olacaklar. Atölyelerin daha da yaygınlaşacağını düşünürsek bu zaten öğretmenlerimizin ihtiyacı olarak önümüze gelecekti. Buradan hareketle, öğretmenlerimizin ve öğretmen kuruluşlarının da görüşlerini alarak bir önlük tasarımı üzerinde çalıştık. Gerek kumaş içerikleri gerek kesimi, modeli, rengi konusunda öğretmenlerimizle hazırlık sürecinde sürekli fikir alışverişinde bulunduğumuzu belirtmek isterim. Önlüğün üzerinizdeki son formunu alması için yaklaşık 5 aylık bir hazırlık yapılmıştır."
Önlüklerin tasarım ve üretim süreçlerinde destekte bulunan herkese teşekkür eden Selçuk, "Bu hazırlıklarda bizlere gönüllü desteğini esirgemeyen dünyaca ünlü modacılarımız Ayşe ve Ece EGE'ye detaylı çalışmaları ve bu konuda harcadıkları yüksek mesaileri için teşekkür ediyorum. Üretimleri gerçekleştiren LC Waikiki firmasının tüm yöneticilerine ve ustalarına da müteşekkir olduğumuzu ifade etmek isterim. Ben biliyorum ki, pek çok öğretmenimiz bu önlükler; okulun tozunu, öğretmenliğin izini üzerinde taşıyacak olmanın, gün gelip okuluna veda ettiğinde önlüğünü gururla çıkartacak olmanın karşılığı olacak" dedi.

"TÜM ÖĞRETMENLERİN KULLANIMINA YÖNELİK BİR ZORUNLULUK YOK"
Tüm öğretmenlerin kullanımına yönelik bir zorunluğun olmadığını da sözlerine ekleyen Selçuk, "Sadece isteyen, ihtiyaç duyan, giymek isterim, diyen öğretmenlerimiz için bir seçenek sunduk. İstanbul ilk pilotlamayı gerçekleştireceğimiz ilimiz, birinci dönem bitimine kadar bu pilot çalışma devam edecek, numune önlüklerimizin denemeleri pilot okullarımızda yapılacak, kendilerinden talep gelmesi durumunda önlüklerimizde revizyonlar yapılıp ikinci döneme hazır hale getirilecek" ifadelerini kullandı.

"HEM RAHAT HEM KULLANIŞLI"
Bir İmam Hatip Lisesi'nde edebiyat öğretmeni olan Ebru Pişkin, "Kullandım. İki model yapılmış. Gayet iyi okulda daha rahat hareket edebilmemiz için tasarlanmış. Ben beğendimö şeklinde konuştu. Kocasinan İlkokulu'nun müdürü Erdoğan Karahan ise, "Çok beğendik. Öğretmenlik mesleğine yakışır bir şekilde olmuş. Çok hoşumuza gitti. Hem rahat hem kullanışlı. Modern çağa uygun olarak tasarlanmış" dedi.

Görüntü dökümü:
-----------------------
-Tanıtım programından detaylar
-Selçuk'un konuşması
-Tasarımcıların önlükleri tanıtması
-Selçuk'un Öğretmenler ile fotoğraf çektirmesi
-Öğretmenler ile röp.
-Genel ve detay

=================

10-TRANSAVİA FRANSA HAVAYOLU, İSTANBUL HAVALİMANI'NDAN İLK UÇUŞUNU YAPTI

Enver ALAS /İSTANBUL, (DHA) AVRUPA'nın en önemli havacılık grupları arasında olan, Air France-KLM ortaklığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Transavia France Havayolu , İstanbul Havalimanı'ndan Fransa'nın Nantes şehrine karşılıklı olarak uçuşlara başladı.
Transavia France Havayolu'nun İstanbul'a yaptığı ilk uçuş dolayısıyla İstanbul Havalimanı Dış Hatlar Terminali'nde bir tören düzenlendi. Törende kesilen pasta yolculara ve katılımcılara ikram edildi. Havayolu şirketinin yöneticilerinden alınan bilgiye göre, İstanbul - Nantes arasında yapılacak seferler, kış sezonunda pazartesi ve perşembe günleri olmak üzere haftada iki kez gerçekleştirecek. Uçuşların gelen talepler doğrultusunda yaz sezonunda artırılmasının planlandığı öğrenildi. Seferler 189 koltuk kapasiteli Boeing 737-800 tipi uçaklarla yapılacak.

İSTANBUL'DAN NANTES'E DİREKT UÇTULAR
Transavia France Havayolu'nun ilk yolculardan gurbetçi Ramazan Kılıç, basın mensuplarına yaptığı açıklamada İstanbul Havalimanı'ndan ikinci kez seyahat ettiğini ve çok memnun kaldığını söyledi. Kılıç, yeni açılan hat ile ilgili olarak "Yeni açılan İstanbul-Nantes bizim için çok iyi oldu. Önceden ya Paris ya da Lyon aktarmalı olarak geliyorduk. Şimdi Nantes'ten biniyoruz uçağa, direkt İstanbul'a gidip geleceğiz. İlk defa gidiyoruz. Şu an için bir sıkıntı yok" değerlendirmesinde bulundu.

Ailesi ile Nantes'de yaşayan Kemal Yılmaz da uçuşların başlamasının kendileri için çok iyi olduğunu dile getirdi. Nantes'e direk uçuşun kendilerine büyük kolaylık getireceğini vurgulayan Yılmaz, "Şimdi Nantes'e indiğimiz zaman 15 dakikada evimizdeyiz. İnşallah bunun devamı gelir. Nantes çok büyük olduğu gibi çevresi de çok büyük. Oralarda yaşayan çok Türk var. Ciddi potansiyel var" diye konuştu.

TRANSAVİA HAVAYOLU ŞİRKETİ HAKKINDA
Avrupa'nın en önemli havacılık grupları arasında yer alan Air France-KLM ortaklığı bünyesinde faaliyetlerini sürdüren Transavia France, 1965 yılında kuruldu. Düşük maliyetli havayolu, 50 yılı aşkın bir süredir Avrupa'daki en güzel iş ve tatil yerlerine yolcu taşıyor. Transavia'nın sefer düzenlediği Hollanda ve Fransa'da toplam altı ana havalimanı bulunuyor. Havayolu şirketi buralardan toplamda 20 ülkeye sefer düzenliyorlar.

Görüntü Dökümü
--------------------
-Check-in kontuarı
-Sırada bekleyen yolcular
-Pasta kesilmesi
-Bilet bagaj işlemlerini yaptıranlar
-Uçağın apronda park pozisyonuna yanaşması
-Uçuşlarını bekleyen yolcular
-Ramazan Kılıç ile röp
-Kemal Yılmaz ile röp
-Uçağın kabin ve kokpit ekibinden görüntüler
-Kurdele kesimi
-Genel ve detaylar

En Çok Aranan Haberler