1- CERRAH: DİNK'İN ÖLDÜRÜLMESİNDE HİÇBİR KUSURUM YOK
- CERRAH'TAN TATLISES'Lİ SAVUNMA
* Hrant Dink cinayetinde kamu görevlilerinin ihmali davası
\* Eski İstanbul Emniyet Müdürü Cerrah,
"Dink'in öldürülmesinde hiçbir kusurum yok"
"Ortada bir ihmal varsa bu Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Valiliği'ne aittir."
"Tatlıses'i vurmasından şüpheğimiz Abdullah Uçmak'ın telefonlarını dinlemeye aldık. Ne zaman ki şahıs kaleşnikofu aldı hemen operasyon yaptık. Adam tutuklandı. 7 yıl filan yattıktan sonra çıktı. Biz de görevi bırakmıştık ve eylemi gerçekleştirdi. Tatlıses'i vurdu"
Haber: Özden ATİK / İstanbul,DHA
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı 2'si tutuklu 35 sanıklı davaya devam edildi. Duruşmada savunmasını yapan Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah, "Hrant Dink öldürülene kadar ve hatta ölüm olayı sonrasında bile Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün yazısından tarafıma bilgi verilmemiştir" dedi. Cerrah, Hrant Dink'in öldürülmesinde hiçbir kusur olmadığını belirterek beraatini talep etti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, tutuklu sanıklar eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek ve eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer ile hükümlü Ogün Samast da getirildi. Tutuksuz sanıklardan dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ahmet İlhan Güler, dönemin Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay, eski İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun ve eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile sanık avukatları ve Dink ailesinin avukatları da duruşmada hazır bulundu. Duruşmaya bir kısım sanıklar da SEGBİS aracılığıyla görüntülü ve sesli olarak katıldı.
"MUHİTTİN ZENİT'İN GELMEMESİ SORUŞTURMAYI KESİNTİYE UĞRATTI"
Eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah savunmasında, Erhan Tuncel'in sorgusu sırasında Yardımcı İstihbarat Elemanı olduğunun ortaya çıktığını belirterek ona bu görevi veren emniyet görevlisi Muhittin Zenit'i bilgisine başvurulmak üzere İstanbul'a çağrıldığını belirtti. Cerrah, "Olayın biran önce aydınlatılması için Muhittin Zenit, İstanbul'a çağırılmıştır. Yargılama sırasında ortaya çıkan bilgilere baktığımda Muhittin Zenit'in İstanbul'a gelmemesi, o tarihte Erhan Tuncel'in sorgusuna katılmaması, soruşturmayı kesintiye uğratmış ve olayın jandarmayla ilgili boyutunun ortaya çıkmasını geciktirmiştir. Yardımcı İstihbarat Elemanı, kiminle görüşmüşse ona güvenir, bize güvenmez. Bu yüzden kendisinin gelmesini ve sorguya katılmasını istedik. Maalesef bir türlü kendisini getirtemedik" dedi.
"DİNK'İN KORUMA ALTINA ALINMASI İÇİN BİR GÖREVİM BULUNMAMAKTADIR"
İddianamede Dink için koruma tedbirleri almadığı gerekçesiyle görevi ihmalle suçlandığını ifade eden Cerrah, "Öldürülen Dink'in koruma altına alınması için bir görevim bulunmamaktadır. Öyleyse bu suçu nasıl işlemiş olabilirim? Hrant Dink'e yönelik saldırı planı Trabzon ili içinde planlanmış, şüpheliler takip edilmiş ve gerekli istihbari çalışmalar yapılmıştır. İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü bilgilendirilmiş ve kendisine düşen görevi yerine getirmiştir. Hrant Dink öldürülene kadar ve hatta ölüm olayı sonrasında bile Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü'nün yazısından tarafıma bilgi verilmemiştir" diye konuştu.
"SUÇLAMA HUKUK DIŞI"
Suçlamanın tamamen hukuk dışı olduğunu ve kişilere yönelik koruma tedbirlerinin ilgili komisyon kararı doğrultusunda valiliklerce verildiğini anlatan Cerrah şunları söyledi: "Ortada bir ihmal varsa dahi bu İl Koruma ve Merkez Koruma Komisyonu'na aittir. Öldürülen Hrant Dink ile ilgili acil koruma kararının alınabilmesi için gerekli olan bilgi, belge ve talimatlar olay öncesi tarafıma hiçbir şekilde ulaştırılmamıştır. Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü'de yine bu dinleme ve takip yamasına rağmen koruma tedbirleri konuda tarafımıza herhangi bir talepte bulunmamıştır. Sonuç olarak gerek İstihbarat Daire Başkanlığı, gerekse istihbari bilginin asıl kaynağı olan Trabzon Emniyeti İstihbarat Şube Müdürlüğü, bu konuda değerlendirme yaparken sadece eldeki bilgilerle yola çıkarak koruma kararının alınmasını düşünmemişlerdir. Bu bilgilerin ve olayın hiçbirisine vakıf olmayan birisi olarak tarafımın sorumlu tutulması mümkün değildir. Ortada bir ihmal varsa bu Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü, İstihbarat Daire Başkanlığı ve İstanbul Valiliği'ne aittir."
"SADECE İL EMNİYET MÜDÜRÜ OLMAM SIFATIYLA SUÇLU GÖRÜLMEM MANTIKSIZ"
Hrant Dink'in İstanbul Valiliği'ne çağrılarak hayati tehlikesini olduğuna yönelik uyarılmasından da haberi olmadığını belirten Cerrah, "Sadece İl Emniyet Müdürü olmam sıfatıyla suçlu görülmem mantıksızdır. Aynı mantıkla İçişleri Bakanı da suçlu olmalıdır. Hatta aynı mantıkla Hrant Dink'in avukatları da koruma talebinde bulunmadıkları gerekçesiyle suçlu görülmelidir. Yine aynı mantıkla hareket edersek Agos Gazetesi'nde çalışan üç sekreterin de ihmalle yargılanmaları gerekirdi. Çünkü cinayet öncesinde Ogün Samast, gazeteye gelip Hrant Dink ile görüşmek istemiştir. Samast, Dink'i göremeyince iki saat dışarıda beklemiştir. Bu sekreterler, Dink'in tehdit edildiğini bildikleri halde ne polise, ne de Dink'e bilgi vermişlerdir" diye konuştu.
"17 ŞUBAT TARİHLİ YAZIDAN VE F4 RAPORUNDAN HABERİM YOKTUR"
Her ay rutin yapılan İl Asayiş Toplantılarında İstanbul'a ilişkin olayların gündeme getirildiğini anlatan Cerrah, o dönem Dink'e yönelik eylemlerin gündeme geldiğini, ancak öldürüleceğine ilişkin bir konunun gündeme gelmediğini ifade etti. Cerrah, 17 Şubat tarihli yazıdan (ses getirecek eylem) ve F4 raporundan bilgisi olmadığını vurgulayarak "Eğer haberim olsaydı bunu valiliğe bildirirdim. Asayiş toplantısında Ramazan Akyürek, bu yazılardan bahsetmeyerek benden ve bakanlardan gizlemiştir. Sorduğumda da 'Hiçbir bilgim yok' demiştir" şeklinde konuştu.
"HİÇBİR KUSURUM YOK, BERAATİMİ TALEP EDERİM"
Resmi koruma talebi olmadan yakın koruma veremeyeceğini de belirten Cerrah, İstihbarat Daire başkanlığı'nca 81 ilde azınlıklara yönelik tepkisel eylem yapılacağına yönelik yazının doğrudan Dink ile ilgili olmadığını, genel istihbari yazı olduğunu belirtti. 45 yıllık devlet memuru, 38 yıllık da polis olduğunu ifade eden Cerrah, Trabzon İstihbarat Müdürlüğü'ndeki sanıkların birbiriyle çelişkili ifade verdiklerini, en son da 'İstanbul'a yazı gönderdik' diyerek suçu İstanbul Emniyet Müdürlüğü'ne atmaya çalıştıklarını söyledi. Hakkında 2007 yılından bu güne kadar 7 kez soruşturma yapıldığını ve 4 kez lehine karar verildiğini belirten Cerrah, tarafına atılı bir kusur bulunamadığını ileri sürdü. Cerrah, "Bu olayda Trabzon emniyetinin, planlı istihbarat dosyasını hemen açması gerekiyordu. Çünkü ellerinde birisinin öldürüleceği bilgisini almışlardır. Bunu İstihbarat Daire Başkanlığı'na bildirmesi gerekiyordu. İstihbarat Daire Başkanlığı'nın da İstanbul ve Trabzon arasında koordinasyonu sağlaması gerekiyordu" dedi. Celallettin Cerrah, "Görevimi dürüstçe yerine getiren bir devlet adamı olarak Dink'in öldürülmesinde hiçbir kusurum yoktur. Beraatimi talep ederim" dedi.
ÇAPRAZ SORGUSUNA GEÇİLDİ
Savunmasının ardından Celalettin Cerrah'ın çapraz sorgusuna geçildi. Cerrah'a, "Koruma ile ilgili sorumluluğun valilikte olduğunu söylediniz? Ancak siz de İl Koruma Komisyonu'na üyesiniz. Bu kapsamda tüm sorumluluğu valiliğe yüklemek doğru mu?" diye sorulunca "Komisyonda söz sahibi vali beydir. Biz koruma verilsin desek bile o hayır derse koruma verilmez. Ayrıca koruma verilecek kişi ile ilgili MİT'ten ya da diğer istihbarat birimlerinden bilgi gelmelidir" şeklinde yanıt verdi.
TATLISES OLAYINI ORNEK VERDİ
Kendi döneminde hayati tehlike yönünde istihbarat aldıklarında hemen harekete geçtiklerini söyleyen Cerrah, şarkıcı İbrahim Tatlıses'e yönelik eylemi istihbarat almalarının ardından bunu durdurmalarını da örnek olarak anlattı. Cerrah, istihbarat üzerine hemen Tatlıses'i uyardıklarını belirterek "Tatlıses'i vurmasından şüpheğimiz Abdullah Uçmak'ın telefonlarını dinlemeye aldık. Ne zaman ki şahıs kaleşnikofu aldı hemen operasyon yaptık. Adam tutuklandı. 7 yıl filan yattıktan sonra çıktı. Biz de görevi bırakmıştık ve eylemi gerçekleştirdi. Tatlıses'i vurdu" dedi.
Duruşmaya ara verildi.
===============================
2 - DİNK CİNAYETİ DAVASINDA CERRAH VE YILMAZER ARASINDA ŞAŞIRTAN DİYALOGLAR
- Yılmazer : Cinayetin arkasındaki gücü ortaya çıkarmak için bana ne gibi talimatlar verdiniz?
- Cerrah : Benim talimat vermem gerekmez
- Yılmazer : Yaptığım çalışmalarla ilgili Cerrah'a açıklama yapmak istedim. Beni dinlemedi. Konuyu kapatmamı istedi" .
- Cerrah : Emniyet müdürü ağabeyine belden aşağı vuruyor
Haber: Hayati KILIÇ / İstanbul, DHA
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı 2'si tutuklu 35 sanıklı davanın öğleden sonraki oturumunda eski İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah ile eski İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer arasında ilginç diyaloglar yaşandı.
YILMAZER SORU SORDU
Duruşmada, tutuklu sanık Ali Fuat Yılmazer "Cinayetin faili yakalanmış ama arkasındaki güç açığa çıkarılmamış. Cinayetin arkasındaki gücü ortaya çıkarmak için bana ne gibi talimatlar verdiniz? sorusu üzerine Cerrah, "Benim talimat vermem gerekmez. Siz şube müdürü olarak bunları hazırlayıp getirmeniz lazım. Talimat vermem. Sizin görevinizdir" dedi. Bu yanıt üzerine Ali Fuat Yılmazer, "Herhangi bir talimat vermediği anlaşılıyor. Bunların açığa çıkarılması için ben Başbakanlığa kadar gittim" deyince Cerrah, "Şube Müdürü Başbakan'a gidiyor. Kimsin sen? Nasıl gittin Başbakan'a?" dedi. Ali Fuat Yılmazer, "Bu konuya sonra değineceğim. Ben cinayetle ilgili çalışmalar yaptım. Yaptığım çalışmalarla ilgili Cerrah'a açıklama yapmak istedim. Beni dinlemedi. Konuyu kapatmamı istedi" dedi. Cerrah da "Emniyet müdürü ağabeyine belden aşağı vuruyor" diye tepki gösterdi.
CERRAH: DÖNEMİN İÇİŞLERİ BAKANINA ŞİKAYET ETTİ
Sözlerine devam eden Yılmazer, İstanbul İstihbarat Şube Müdürü olarak göreve başladıktan sonra 570 olan personel sayısının 165 kişi azaltıldığını sordu. Bunun üzerine Celalettin Cerrah, "Bana 165 kişilik liste getirdi. Karakol polislerini İstihbarat Şube'ye almak istediğini söyledi. Karakol polisinden istihbaratçı olmaz diye kabul etmedim. Bunun üzerine beni dönemin İçişleri Bakanı Beşir Atalay'a şikayet etti. Beşir Atalay, İstanbul'a geldiğinde bir toplantıda, bana kızarak 'Neden izin vermiyorsun?' dedi. Bunun üzerine ben de 165 kişiye izin verdim. Daha sonra yine bir liste getirdi. Ben yine aynı nedenleri sununca Beşir Bey beni Ankara'ya çağırdı. 'Yönetmelik var' dedim. 'Vereceksin' dedi. Ben de verdim. Eski istihbaratçıları temizledi. İsim isim liste getirdiği hiçbir işe yaramaz sokak polisini istihbarata aldı. İstihbaratta iyi arşivci polis kalmadı. İstihbarat elemanını İstihbarat Daire Başkanlığı seçer. Kursa tabi tutar. Kendi kadrosunu oluşturdu. Yalansa yalan desin" diye konuştu. Yılmazer de "Yalan" dedi.
"FAİLİ BULUNCA ALNIMDAN ÖPTÜNÜZ"
Ali Fuat Yılmazer'in "Bugüne kadar hangi şube müdürünün alnından öptünüz?" sorusuna Cerrah, "Sen hariç, Ahmet İlhan Güler'in başarılı çalışmaları nedeniyle her gün alnını öperim" dedi. Bunun üzerine Yılmazer, "Devrimci Karargah Operasyonu sonrası 'Faili bulanın alnından öpeceğim' dedi. Buldum. Alnımdan öptünüz" deyince Mahkeme Başkanı Canel Rüzgar, "Demek ki aranızda iyi şeyler de yaşanmış" dedi. Bunun üzerine duruşmaya yeniden ara verildi.
=================================
3- FİKRET ORMAN'IN VİLLASINA GİREN HIRSIZLAR YAKALANDI
Haber-Kamera: Ali AKSOYER/İSTANBUL, Beşiktaş Kulübü Başkanı Fikret Orman'ın lüks villasında meydana gelen hırsızlık teşebbüsü ile ilgili 2'si kadın 5 kişi gözaltına alındı. Şüphelilerin 2 villadan daha hırsızlık yaptıkları ortaya çıktı. Cezaevinden yaklaşık bir ay önce tahliye olan şüphelilerin kiraladıkları otomobillerle hava karardıktan sonra saat 23.00'e kadar dolaşarak ışığı yanmayan lüks evlere girip hırsızlık yaptıkları tespit edildi. Polis takibi sırasında şüphelilerin bir günde İstanbul içinde 500 kilometre yol kat ettiği belirlendi. Öte yandan Kadın şüphelilerden birinin 8 aylık hamile olduğu ortaya çıktı.
FİKRET ORMANIN VİLLASINDA HIRSIZLIK TEŞEBBÜS
Beşiktaş'ın başkanı Fikret Orman'ın Beşiktaş, Arnavutköy mahallesinde bulunan lüks villasında 7 Kasım 2016 tarihinde meydana gelen olayda eve teras kapısını açarak giren biri kadın 2 kişi içerde ki temizlikçiyle karşılaşmıştı. Saat 21.00'de meydana gelen olay sırasında temizlikçinin bağırması üzerine paniğe kapılan hırsızlar kendilerini otomobilinin içinde bekleyen suç ortaklarıyla birlikte kaçarak kayıplara karışmıştı.
FİKRET ORMANIN ŞİKAYETİ ÜZERİNE SORUŞTURMA BAŞLATILDI
Bir Canlı yayın programına katılmak için giderken yolda olayı haber alan Fikret Orman'ın şikayeti üzerine polis tarafından geniş çaplı soruşturma başlatılmıştı. Asayiş Şube Müdürlüğü'ne bağlı ekipler çevredeki görgü tanıkları ve güvenlik kamera görüntülerini inceleyerek şüphelilerin kaçtıkları otomobilin plakasını tespit etti. Aracın kiralık olduğu, kiralayan kadının kocasının ise hırsızlık suçundan yattığı cezaevinden kısa süre sonra tahliye edildiği öğrenildi. Bu bilgi üzerine şüpheliler polis tarafından takibe alındı.
HIRSIZLAR BİR GÜNDE İSTANBUL İÇİNDE 500 KİLOMETRE DOLAŞTI
Hırsızlık Büro Amirliğinin gerçekleştirdiği operasyonda şüphelilerin yeni bir otomobil kiraladıkları ve onunla dolaştığı belirlendi. Polis plakasını tespit ettiği aracı takibe aldı. Şüpheliler 24 saat içinde İstanbul'un içinde yaklaşık 500 kilometre dolaşarak sonunda Etiler'e geldi. Etiler'de mağdur M.F.'nin evine giren 2'si kadın 5 kişi polisin müdahalesi ile yakalandı . Otomobilden çok sayıda ziynet eşyası çıktı.
ŞÜPHELİLERDEN BİRİ 8 AYLIK HAMİLE ÇIKTI
Şüpheliler Bayram E.(32), Zafer E.(27), Hasan Ö.(26), Yağmur E.(23), Kardelen D.(18) Gayrettepe'de bulunan Asayiş Şube Müdürlüğüne getirilerek sorgulandı. Şüphelilerden erkek olanların yaklaşık 1 ay önce hırsızlık suçundan yattıkları cezaevinden tahliye oldukları tespit edildi. Hırsızlık suçlamasıyla gözaltına alınan Kardelen D.'nin ise 8 aylık hamile olduğu tespit edildi.
POLİS YÖNTEMLERİNİ BELİRLEDİ
Polis şüphelilerin hırsızlıkta izledikleri yöntemi de ortaya çıkardı. Hava karardıktan sonra kiraladıkları otomobillerle işe çıkan şüphelilerin ışıkları yanmayan villaları kendilerine hedef seçtikleri tespit edildi. Işık yanmadığı için içerde kimse olmadığını düşündükleri evlere giren hırsızların bulabildikleri ziynet eşyaları ve paraları çaldıkları öğrenildi.
ÜSKÜDAR'DA BİR VİLLAYI DAHA SOYMUŞLAR
Hırsızlık Büro Amirliği dedektifleri şüphelilerin Fikret Orman'ın villasında hırsızlık teşebbüsünden bulunduktan bir gün sonra Üsküdar'da bir villayı daha soyduklarını tespit etti. 8 Kasım 2016 tarihinde mağdur kadın N.E.'nin evine giren hırsızların içerde bulunan 30 bin liralık ziynet eşyası ile 150 dolar parayı alarak kaçtıkları öğrenildi.
Şüpheliler işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edildi
Görüntü Dökümü:
----------
-Şüphelilerin adliyeye sevki
11.11.2016 - 16.03 Haber Kodu : 161111157_
=========================
4 -İŞADAMI CİNAYETİ ŞÜPHELİSİ ADLİYEYE SEVK EDİLDİ
Haber: Ali AKSOYER/İSTANBUL, Yeşilköy'de 2 gün önce sabaha karşı evinden çıktıktan sonra otomobilinin içinde uğradığı silahlı sonucu hayatını kaybeden işadamı Ümit Alemdar'ın katil zanlısı olduğu iddia edilen Atilla Dizdar T. polis tarafından yakalandı. Şüphelinin alacağını tahsil edemediği için cinayet işlediği öğrenildi.
Yeşilköy, Şenlikköy mahallesi, Orman sokak üzerinde 9 Kasım 2016 tarihinde meydana gelen olayda işadamı Ümit Alemdar, sabah işe gitmek için evinden çıktığı sırada silahlı saldırıya uğramıştı. İşadamının otomobiline yaklaşan bir başka otomobilden açılan ateş sonucu ağır yaralanan Ümit Alemdar kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetmişti.
Polis tarafından olayla ilgili başlatılan soruşturmada polis cinayeti, ölen işadamı ile alacak verecek meselesi olan Atilla Dizdar T.'nin işlediğini tespit etti. Atilla Dizdar T. dün akşam saatlerinde yakalandı. Şüphelinin alacağını tahsil edemediği için cinayeti işlediği öğrenildi. Poliste işlemleri tamamlanan şüpheli adliyeye sevk edildi.
Görüntü Dökümü:
----------
-Şüphelinin adliyeye sevki
11.11.2016 - 16.02 Haber Kodu : 161111156_
==============================
5- İŞADAMI ŞARIK TARA'YA DÜNYA EKONOMİK FORUMU'NDAN ÖDÜL (1)
Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA-Güven USTA/İSTANBUL, Dünya Ekonomik Forumu tarihinde ilk kez verdiği iş dünyası ve devlet adamı ödülüne ENKA Vakfı Başkanı ve ENKA Şirketleri Onursal Başkanı Şarık Tara layık görüldü.
Çırağan Sarayı'nda düzenlenen ödül törenine Şarık Tara'nın ailesinin yanı sıra iş, siyaset, medya dünyasının önemli isimleri katıldı. Törene katılan isimler arasında Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, Doğan TV Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Koç Holding Yönetim Kurulu üyesi Semahat Arsel, Boyner Holding Başkanı Cem Boyner, Boyner Holding Başkan vekili Ümit Boyner, eski Başbakan Mesut Yılmaz ve Berna Yılmaz, CHP Milletvekili Şafak Pavey, gazeteciler Taha Akyol, Sedat Ergin, İsmail Küçükkaya gibi çok sayıda isim katıldı.
Şara için düzenlenen törene Dünya Ekonomik Forumu'nun kurucusu ve başkanı Klaus Schwab, Dünya Ekonomik Forumu (WEF) Yönetim Kurulu Üyesi Murat Sönmez, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek ve Doğan TV Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ konuşmacı olarak katıldı.
TARA'DAN EŞİNE TEŞEKKÜR
86 yaşındaki işadamı Şarık Tara'ya, Dünya Ekonomik Forumu tarihinde ilk kez verilen "Business Statesmanö ödülü Dünya Ekonomik Forumu'nun kurucusu ve başkanı Klaus Schwab taktim etti. Tara'nın Dünya Ekonomik Forumu'na inanan ilk isimlerden birisi olduğunu vurgulayan Schwab, Dünya Ekonomik Forumu'nun bugün uluslararası alanda son derece önemli bir yer kazandığını söyledi. Ödül için teşekkür eden ENKA Şirketleri Onursal Başkanı Şarık Tara, "Bütün muvaffakiyetimin sebebi eşim Lale, ailem ve ENKA mensuplarıdır. Onları hiç bir zaman unutmadımö dedi. Davos'taki toplantılara 1971 yılında henüz küçük bir organizasyonken başladığını anlatan Tara, hayatının neredeyse yarısını bu toplantılarda geçirdiğini söyledi. Davos'a teşekkür eden Tara, "Ben Davos'ta 'Türkiye'nin problemleri nedir' diye düşündüm, bu fikri yaymaya çalıştım. Bunun daha çok uluslararası olmaktan geçtiğine inandımö diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN İLİŞKİLERİNİN GELİŞMESİNDE SAĞLADIĞI KATKILARDAN ONUR DUYUYORUM"
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Tara'nın Türkiye'nin uluslararası alandaki ilişkilerinin gelişmesine sağladığı katkıya değinerek "Son derece zor bir dünyada yaşıyoruz. Türkiye zor bir dönemden geçiyor. Birlikte fark yaratabiliriz. Bu ülkenin vatandaşı olarak sadece Türkiye'nin gelişmesine olan katkılarından değil, dünya ile ilişkilerde Tara'nın başarılarından onur duyuyorumö diye konuştu.
"TÜRKİYE DAVOS'TA SON DERECE ÖNEMLİ BİR PLATFORM HALİNE GELDİ"
Ödül töreninde konuşan Doğan TV Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ, Şarık Tara'nın gençlere yol gösterdiğini söyledi. Yalçındağ "Sizin en önemli göreviniz gençlere yol göstermekti, belki de 'yapmamamız' gerekenleri bize anlatmaktı. Siz dünyaya yol açmak için, geldiğiniz yolu anlatmaya çalıştınız. Dünya Ekonomik Forumu önemli bir platform oldu, Türkiye de Davos'ta son derece önemli bir platform haline gelmiştir" şeklinde konuştu.
Görüntü Dökümü :
------------
-Salondan ve Katılımcılardan görüntüler
-Klaus Schwab'ın konuşması
-Ödül ve çiçek taktimi
-Şarık Tara'nın konuşması
-Arzuhan Doğan Yalçındağ'ın konuşması
-Mehmet Şimşek'in konuşması
-Detaylar
===========================
- 6- KILIÇDAROĞLU "MUCİZE"NİN GALASINA KATILDI
* İlker Başbuğ'un kitabından uyarlanan ve Mustafa Kemal Atatürk'ün hayatının Çanakkale'den Cumhuriyet dönemine kadar olan bölümünü anlatan "Mucize" oyunu, Atatürk'ün ölüm yıldönümünde seyirci ile buluştu.
* Oyunun galasına Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.
Haber-Kamera: Mehmet İlkay ÖZER / İstanbul DHA
Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ'un kaleme aldığı ve Müjdat Gezen Tiyatrosu tarafından sahneye konulan "Mucize" adlı oyunun galası Caddebostan Kültür Merkezi'nde yapıldı. Oyunun galasına Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da katıldı.
CHP LİDERİ OYUNU İZLEMEYE GELDİ
Eski Genel Kurmay Başkanı İlker Başbuğ'un Silivri Cezaevi'nde kaleme aldığı '20. Yüzyılın en büyük lideri Mustafa Kemal Atatürk' kitabı Müjdat Gezen Tiyatrosu tarafından sahneye uyarlandı. "Mucize" adıyla sahneye konulan oyun için Caddebostan Kültür Merkezi'nde Gala düzenlendi. Gala gösterimine Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu eşi Selvi Kılıçdaroğlu ile birlikte katıldı. Gösterime sanat ve siyaset dünyasından aralarında CHP Milletvekili Gürsel Tekin, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, Beşiktaş Belediye Başkanı Murat Hazinedar, Yazar Yılmaz Özdil ve Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu'nun da bulunduğu birçok isim katıldı.
BAŞBUĞ: TÜRK MİLLETİ NE YAPSA MUSTAFA KEMAL ATATÜRK'E OLAN BORCUNU ÖDEYEMEZ
İlker Başbuğ oyunun sonunda sahneye çıkıp seyircilere teşekkür konuşması yaptı. "Türk Milleti ne yapsa Mustafa Kemal Atatürk'e olan borcunu ödeyemez" diyen Başbuğ, "Bu gece benim hayallerimin bir kısmı gerçekleşti. Hep istediğim Mustafa Kemal Atatürk'ü topluma nasıl anlatabiliriz? Bugün bunun ilk basamağını yaşadık. Bugün gerçekten Mustafa Kemal Atatürk'ün Çanakkale'den Cumhuriyet dönemine kadar olan bölümünü sizlere sunmaya çalıştık" şeklinde konuştu.
"ATATÜRK'ÜN İLKELERİNİ, DEVRİMLERİNİ ANLAYACAĞIZ"
Oyunu izlemeye gelen CHP Milletvekili Gürsel Tekin ise, "Bugün eski Genelkurmay Başkanımızın yazmış olduğu kitaptan alıntı yapılarak, Türkiye'nin önemli tiyatrocusu üstat Müjdat Gezen'in oyununu hep beraber izleyeceğiz. Tabi ki Atatürk'ü anacağız ama aynı zamanda, Atatürk'ü ve Atatürk'ün ilkelerini, devrimlerini anlayacağız" diye konuştu.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ölümünün 78. yıldönümünde tiyatro severlerle buluşan oyunu Ayşe Emel Mesci yönetirken, oyuncu kadrosunda Ali Büyükkartal, Ahmet Kızıl, Barış Ordu, Belgin Yağmur Kahraman, Burcu Akgün, Cem Baza, Cemil Aydoğdu, Emir Akköse, Esen Yayla, Güneş Çam, Gizem Aldemir, Hande Dilan Hancı, Hande Dumlu, Lütfi Can Bulut, Mert Tümer, Oğulcan İnal, Onur Öztoprak, Orçun Oran, Ozan Önel, Seda Özgiş, Selami Üstübi, Sera Arıman, Sercan İnceer, Sonat Tokuç ve Yasemin Bekçiler yer alıyor.
Görüntü Dökümü:
---------------------
-Gürsel Tekin'in açıklamaları
-İlker Başbuğ'dan detay görüntüler
-Salondan detay görüntüler
-Kemal Kılıçdaroğlu'nun gelişi
-Kılıçdaroğlu'nun salona girmesi
-Kılıçdaroğlu ve eşi Selvi Kılıçdaroğlu'ndan detay görüntü
-Hüsamettin Cindoruk'tan detay görüntü
-Kılıçdaroğlu ile minik kızın özçekim yapması
-Başbuğ ve Kılıçdaroğlu'nun selamlaşması
-Oyundan kısa bir görüntü
-Oyuncuların seyircileri selamlaması
-Kılıçdaroğlu'nun oyuncuları ayakta alkışlaması
-İlker Başbuğ'un sahnede konuşması
-Kılıçdaroğlu'nun salondan ayrılması
11.11.2016 - 00.35 Haber Kodu : 161111003
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz