1- FSM'DE 8 ARACIN KARIŞTIĞI ZİNCİRLEME TRAFİK KAZASI
Haber-Kamera: Zeki GÜNAL -İSTANBUL DHA
Fatih Sultan Mehmet (FSM) Köprüsü Ankara istikametinde zincirleme trafik kazası meydana geldi. 8 aracın karıştığı zincirleme trafik kazasında 1 kişi yaralandı. Kaza nedeniyle trafik yoğunluğu yaşandı. Kazaya karışan araçlar çekicilerle kaldırılırken sürücülerden biri, "Önümde araç durdu ben çarptım, arkadan bir araç daha çarptı. Toplam 8 araç kazaya karıştı" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
---------
-Trafikten görüntü
-Kazaya karışan araçlar
-Sürücü ile röp.
-Araçların kaldırılması
-Trafik detayları
17.03.2017 - 17.06 Haber Kodu : 170317153
=========================
2- İŞADAMLARINA YÖNELİK FETÖ İDDİANAMESİ KABUL EDİLDİ
* FETÖ soruşturması kapsamında tutuklanan iş adamları Mustafa Seyitoğlu ve Serdar Seyitoğlu hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 15'er yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi.
Haber: Hayati KILIÇ -İstanbul DHA
FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında tutuklanan iş adamları Mustafa Seyitoğlu ve Serdar Seyitoğlu hakkında "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan da 15'er yıla kadar hapis istemiyle hazırlanan iddianame mahkemece kabul edildi.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılarından Gökalp Kökçü hazırlanan iddianameyi kabul etti. Mahkeme, ilk duruşmanın 16 Mayıs'ta Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda yapılması için gün verirken sanıkların tutukluluk hallerinin devamını da kararlaştırıldı.
İDDİANAMEDEN
İddianamede, sanıklar Mustafa Seyitoğlu ve Serdar Seyitoğlu'nun "cebir ve şiddet kullanarak, Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın öngördüğü düzeni ortadan kaldırmaya veya bu düzen yerine başka bir düzen getirmeye veya bu düzenin fiilen uygulanmasını önlemeye teşebbüs etmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ile "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5'er yıldan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep ediliyor. FETÖ'nün yapılanması ve eylemlerinin anlatıldığı iddianamede, sanıkların örgüt lehine faaliyette bulundukları kaydediliyor. Soruşturma kapsamında 28 Ekim 2016'da tutuklanan Serdar Seyitoğlu'nun, "himmet" adı altında iş adamlarından para toplayıp örgüte aktardığı ve paraların büyük rakamlara ulaşması nedeniyle örgüt elebaşısı Fetullah Gülen tarafından kendisine ödül olarak plaket, takke, seccade ve tespih gönderildiği belirtilmişti. Sanığın amcası Mustafa Seyitoğlu da aynı soruşturma kapsamında tutuklanmıştı.
=========================
3- BYLOCK SORUŞTURMASI : 23 ASKER TUTUKLAMAYA SEVK EDİLDİ
Haber: Ümit TÜRK İstanbul / DHA
FETÖ'nün şifreli mesajlaşma programı Bylock'u kullandıkları iddia edilen aralarında muvazzaf subayların da bulunduğu 23 asker savcılık sorgusunun ardından tutuklanmaları talebiyle nöbetçi sulh Ceza Hakimliği'ne sevk edildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar savcılığı tarafından hakimliğe gönderilen sevk yazısında Milli İstihbarat Teşkilatı'nın yeniden yaptığı düzenlemeye istinaden güncellenen listede, "birinci dereceden yakınlarının adına alınmış be tespiti yapılmış telefon numaralarında terör örgütü mensupları arasında gizli haberleşmeyi sağlayan kriptolu Bylock uygulamasını kullandıkları tespit edilmiştir" denildi. Hakimliğe gönderilen sevk yazında tüm şüphelilerin, "Anayasal düzeni değiştirmeye teşebbüs" ve "Terör örgütü üyeliği" suçlarından tutuklanmaları talep edildi.
===============================
4- İBB BAŞKANI TOPBAŞ İSTANBUL'A ÖZEL YASA TALEBİNİ YİNELEDİ
Haber-Kamera: Ezgi ÇAPA/İSTANBUL, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, 16 Nisan Referandumuna değindiği konuşmasında, İstanbul'a için özel bir yasa talep ederek "Diyorum ki İstanbul kendi kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın, kendi kararını kendi versin. Bu yanlış mı? Doğru. Böyle tek elden yürüsün" şeklinde konuştu. Daha önce de Bakanlıkların İstanbul üzerinde plan yapma yetkisinin kaldırılması gerektiğini söyleyen Topbaş, İstanbul için özel yasa talebini 2015 ve 2016 yıllarında yaptığı konuşmalarında da dile getirmişti.
MALATYA'NIN YASASIYLA İSTANBUL'U YÖNETİYORUZ, YÜRÜMÜYOR"
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Kadir Topbaş, 16 Nisan Referandum çalışmaları kapsamında dün Büyükçekmece'de vatandaşlara seslendi. Topbaş, "Rejim değişikliğini 1923 yılında yaptık, o geride kaldı. Ama rahat hareket edebilen bir devlet yapısının oluşması gerekiyor. Biz bile İstanbul Büyükşehir Belediyesi olarak yetkilerimizin artırılmasını istiyoruz. Hatta İstanbul'a özel bir yasa talebimiz oldu. Niye, daha çok iş yapalım diye. Bu bize bir ayrıcalık versin diye değil. Türkiye'deki diğer Büyükşehir Belediye Başkanları, 'Sayın başkanım İstanbul'a başka yasa yapsınlar sizin istedikleriniz bize bol geliyor. Bizimkiler size dar geliyor' diyor. Yani Malatya'nın, Denizli'nin Diyarbakır'ın bu büyükşehirlerin yasasıyla İstanbul'u yönetiyoruz, olmuyor, yürümüyor. Bunu istemek bir farklı şey mi istemektir. Krallık mıdır bu veyahut diktatörlük müdür" dedi.
"İSTANBUL KENDİ KENDİNİ YÖNETSİN, BAŞKA MÜDAHALELER OLMASIN"
Üç dönemdir İstanbul'u yönettiğini hatırlatan Kadir Topbaş, "Belediye başkanı olarak tecrübe edindim ki üç dönemden beri bir farklı yasa olsa bu şehirde çok daha farklı iş yapabiliriz. Ne demektir bu, ne istiyorum? Diyorum ki İstanbul kendi kendini yönetsin, başka müdahaleler olmasın, kendi kararını kendi versin. Bu yanlış mı? Doğru. Böyle tek elden yürüsün" dedi.
NEW YORK'U ÖRNEK GÖSTERDİ
Topbaş, New York'ta suç oranlarının en yüksek olduğu bir dönemde belediye başkanı seçilen ve 1994-2001 yılları arasında belediye başkanlığı yapan Rudy Giuliani'yi örnek gösterdi. Topbaş şöyle konuştu: "New York'ta geçmişte kapkaç ve gasp olayları had safhaya gelmişti. New York belediye seçimlerinde Rudy Giuliani seçildi. Kaynak, bütçe yetersiz. Giuliani 'Ey New Yorklular ben bu işi çözerim, ama her New Yorklu yılda bana 5 dolar versin' dedi. New Yorklular da 'tamam' dedi. Başkan bu olayı çözdü, 2 dönem başkanlık yaptı. Yerel yönetim bu demektir. Halkı ile temas kurabilen, gerektiği zaman halka açıklayabilen, halkın da kabul edeceği adımları atabilendir. Biz yerelde bunu arzu ettik. Bize de İstanbul'a da bu yetki verilsinö.
DAHA ÖNCE DE SÖYLEMİŞTİ
Topbaş 2015 yılında, Ahmet Davutoğlu'nun Başbakanlığı döneminde "İstanbul için özel yasaö hazırlanması isteğini dile getirmiş "Türkiye'de 30 büyükşehir var. 30 büyükşehrin yasası aynı. Denizli'nin Malatya'nın, Diyarbakır'ın büyükşehir yasası ile İstanbul Büyükşehir yasası aynı. İstanbul için bu yasa dar gelmekte ve yetersiz kalmakta. O bakımdan İstanbul'u ayrıştırmak lazım diye düşündük" açıklamasını yapmıştı. Topbaş aynı talebini 2016 yılında yaptığı Meclis konuşmasında da İstanbul'un ayrı bir yasaya tabi olması gerektiğini söylemişti.
Görüntü Dökümü:
----------
-Topbaş'ın açıklaması
17.03.2017 - 16.42 Haber Kodu : 170317145_
========================
5- AKŞENER: 21'İNDE ORADA OLACAĞIM
* Meral Akşener,
" ( NİĞDE TOPLANTISININ İPTAL EDİLMESİ) Şaka gibi, 3-5 salon değiştirildi. En sonunda el sıkıştık, tarih ilan edildi. 'Meral Akşener geliyor' resimleri asıldı, saatte bir yırttı belediye, bizimkiler de inat ya, onlarda ısrarla saatte bir astılar"
" Bu inatlaşmanın sonucunda denildi ki 'bu hayırcılarla mücadele etmeyelim, ne yapalım? Toptan halledelim'. Vali bey bir yazı yazdı, bir hafta boyunca Niğde'de kuş uçmayacak"
" Ben 21'inde orada olacağım. Otobüs kalkıyor yolcu kalmasın. Dükkan gezmeye mani olabilecek mi? Kapı zili çalmaya mani olunabilinir mi? O Niğde'de oturup bir kahvede kahve içmeye, çay içmeye mani olunabilinir mi? Hayır"
Haber: Gülseli KENARLI - Kamera: Güven USTA / İstanbul DHA
MHP'den ihraç edilen Meral Akşener, Eyüp Milli Dayanışma ve Demokrasi Platformu tarafından düzenlenen "Neden Hayır Diyorum" başlıklı toplantıya katıldı.
Eyüp'te bir düğün salonunda düzenlenen toplantıya katılanlar "80 milyon kere hayır" yazılı dövizler taşırken, dijital ekran da anayasa maddeleri ile ilgili bilgilendirme yazıları program boyunca yayınladı.
Meral Akşener yaptığı konuşmasında, "Bütün 'hayır' kampanyası yapan siyasi partiler ve sivil toplum örgütleri, bunun için oluşturulan platformlar, benim gibi kişiler; 'bir referandum OHAL şartlarında kesinlikle yapılamaz, demokrasiye aykırıdır ve eşit şartlarda bir rekabeti ortadan kaldırmaktadır. Bu nedenle boykot ediyoruz, gitmiyoruz sandığa' desek. Sadece 'evet' tercihinde bulunanlar sandığa gitse, bu referandum meşru sayılır mı? Sayılmaz. Muhteremler, siz bizi iftiralara, baskılara ve o devlet gücünün demir yumruklarıyla kafamıza kafamıza vurmakla karşı karşıya bırakmak yerine, kendinize güvenip, bu millete güvenip, bu milletin ferasetine, irfanına güvenip, eşit şartları, eşit rekabet ortamını yaratıp, bizi pamuklara sarmanız lazım" dedi.
"BEN 21'İNDE ORADA OLACAĞIM"
Meral Akşener, "Şimdi Niğde'ye gideceğim. Şaka gibi, 3-5 salon değiştirildi. En sonunda el sıkıştık, tarih ilan edildi. 'Meral Akşener geliyor' resimleri asıldı, saatte bir yırttı belediye, bizimkiler de inat ya, onlarda ısrarla saatte bir astılar. Bu inatlaşmanın sonucunda denildi ki 'bu hayırcılarla mücadele etmeyelim, ne yapalım? Toptan halledelim'. Vali bey bir yazı yazdı, bir hafta boyunca Niğde'de kuş uçmayacak. Ben 21'inde orada olacağım. Otobüs kalkıyor yolcu kalmasın. Dükkan gezmeye mani olabilecek mi? Kapı zili çalmaya mani olunabilinir mi? O Niğde'de oturup bir kahvede kahve içmeye, çay içmeye mani olunabilinir mi? Hayır" şeklinde konuştu.
"BAKANLAR BİRBİRİNE DÜŞTÜ. HOLLANDA İLE DÖVÜŞTÜK, ALMANYA İLE DÖVÜŞTÜK"
Akşener, "Birbirlerini öve öve geldiler. Şu anda bir başbakan 'ben doğru iş yapamıyorum' deyip gitmeye çalışıyor. Bakanlar birbirine düştü. Hollanda ile dövüştük, Almanya ile dövüştük. Birbirlerini dinlemeleri sağlamak için bize iş düşüyor. Şunlar birbirlerini dinlesin, birbirleri ile uyumlu çalışsın diye 'hayır' diyeceğiz" dedi.
"NİYE KINA YAKMIŞIM. SİZE NE, YAKTIM SİZE NE?"
Meral Akşener, elindeki kınasını göstererek, "Herkes bozuldu bu işe. Türkiye'de kınayla ilgili bihaber olan ne çok insan varmış. Kına önce kurbana yakılır, Allah'a kurban. Evlenirken genç hanıma yakılır, ailesine kurban adansın diye. Sonra bizim gibi kadınların doğurduğu erkek çocuklara yakılır, askere giderken vatanına kurban olsun diye. Bunu analar yakar, sağ eline yakar. Yakarken der ki 'ya şehit ol, ya gazi'. Şimdi Balgat başta olmak üzere, Çankaya hepsi beraber benim kınaya çok kızdılar. Niye kına yakmışım. Size ne, yaktım size ne? Ama bir şey öğrendim, kınanın nerelerde yakıldığına dair bilgileri yok. Hepsinin çoluk çocuğu paralı askerlik yaptığı için anaları kına yakmadı. Nereden bilsinler" diye konuştu.
Görüntü Dökümü:
--------------------
- Akşener'in salonda bulunanları selamlaması
- Dijital ekranın görüntüsü
- Akşener'in açıklamaları
- Detaylar
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz